Katalog

91 Hasdran 199f CUMHTJRlYET natına boyun eğmektedirler. İşletmeler Bakanı sayın Profesöı MııhJis Ete. kendi Bakanlığına bağ teşekküllerin eski ve yeni çalışm; (Baştarafı 1 inci sdhifede) Baştarafı I inci sahifede tarzı hakkında bir başmuharrir ar (Baştaraf% 1 inci sdhifede}dır. Bu arada Fuad Hulusi Demir rak ortaya attğını söylemektedirler. kadaşımıza malumat verirken şöy « Şimdiye kadar hiç bir memleket bağımsızlığınm bir kısmından halinde bir politikanın birer unsuru elli de bir konuşma yapmıştır. Ayrıca Baltık denizi sahillerin le diyor: « Eskiden memleketimizde me' milletler üstü bir idare lehinde fera olduğunu izah etmiş, bununla bedeki hür memleketler de bu deniMarshall yardımı cud sisteme göre bu şubelerdeı gat etmiş değildir. Biz burada bunu raber Türkiyenin her memleketle Marshall yardımı mevzuunda, bu zin «açık bir deniz» olduğunu kay her biri, kendi başına işler ve di dost geçinmek ve kendisine teca nun arttınhp arttırılmıyacağı soru detmişler ve Moskovanın bu yeni beşarmaya çalışacağız. Hükumetler üstü bu idare kuru vüz hissi beslemiyenlere karşı bu suna cevaben, Fuad Köprülü, Har teklifinin milletlerarası hukuka ay ğerlerile işbirliği aramak şöyle dur 6un, faaliyetini ondan titizce lunun selâhiyetleri ve kararlarma dostluğu idame etmek arzularını rimanla görüştüğünü, fakat mü kırı bulunduğunu belirtmişlerdir. daima beslediğini belirtmiştir. Isveç ve Danimarkalı sözcüler Bal lerdi. Her vekâlet, her fabrika şeitiraz şekilleri konuşmalarımız eslâkatında partinin de, hükumetın bekesi kendi başına ayn ve raki Atlantik ve Akdeniz paktı nasında tesbit edilecektir.» de karar ve prensipleri dairesinde tık denizini kapatmaya matuf her birer imparatorluktu. Her nevi ba> Dış işleri Bakanının Avrupada hareketle bir pazarlığa girişilmedı harekete karşı koyacaklannı açıkça Fransız Dış İşleri Bakanı birkaç şanyı; icab ederse, diğer vekâlet v siyasî temaslarında ve bu vesile ile ğini, nihayet siyasî ve coğrafî du bildirmişlerdir. güne kadar Fransız plânının ana yapılan görüş teatilerinde Atlantik rumumuzun nezaketi bilindiği ciStockholm'deki muhabirlere göre, şebekenin zaranna olarak kendi hatiarı hakkında bir açıklatna yave Akdeniz paktı mevzularının, ba hetle bu yardımın tevsıini takdir Sovyetler bir müddettenberi Baltık inhisan altuıda tutmak isterdi. Vepılacağını da kaydetmiş ve demiştir denizinde avlanmakta olan Isveç kâletler ve şebekeler arasındak his konusu olduğu da beyanatın lerine bıraktığını beyan etmiştir. ki: ve Danimarka balıkçı gemilerini münasebet ve muhabere, ecneb dan anlaşılmakla beraber bu huKıbns meselesi « Eskidenberi alışılmış olan susta henüz karar safhasına girmiş yakalıyor ve bunlann «Rus kara hükumetler arasında olduğu kadaı Kıbns meselesi hakkında da Ba sulanna» girdiklerini iddia ediyor resmî ve sathî idi. Adeta umum damping ve tefrik siyaseti yerine bir vaziyetin mevcud olmadığı da mekanizmanm her çarkı, tek başına işbirliğini ikame etmek istiyoruz. söylenmaktedir. Bununla beraber kandan malumat istenmiş, Fuad lardı. Bu hal son zamanlarda endönmeği gaye edinmişti. İngilterenin müzakerelere iştirak et görüşmeler sırasında bazı temen Koprülü böyle bir meselenin mev dişe uyandırmış ve Isveç hükumeti «Düne nisbetle bugun peyda o mesini çok istedik. Onun dahil ol niler izhar edılmiş ve temayüller cud olmadığını izah etmiştir. Soru I bir nota ile «Sovyet kara sulan» belirmiştir. Bilhassa Şarkî Akdeni sanibi bugün için mevcud olmasa | hakkında izahat verilmesini iste lan başlıca farklardan bin, tek mıyacağı bir Avrupa tahayyül edemiyoruz. Fakat biliyoruz ki İngil lin emniyeti meselesinde Yunanis bile daha ilerisi için bunun şimdi miştir. Sovyet resmî memurları bu parti devri tarafından yaratılan, o kara sular hududlannın «oynak» nun siyasî tasfiyesi başladıktan tere hükumeti çalışmalanmızm ba tandan itibaren Türkiye ve İranın den gerektiğini, zira diğer unsur olduğunu hareketlerile göstermiş 6onra da dairelerde devam eden kıda dahil olacağı bir pakt hakkında larm geniş ve tahrikçi bir çalışmaSarılı olmasını temenni etmektedir. 6ir zihniyetin ortadan kaldmlmabazı temayüller olduğu anlaşılmak ya girişmiş olduğunu kaydetmiş, lerdir. Hükumetim adına hoşgaldiniz der tadır. Bidır. Bu?ün ortalığa müşterek gaadadaki ırkdaşlanmızla kültür bayeler ve bunun uğruna olan işbirken bu davaya ümid ve itimadla Yeni afyon fiatlan Profesör Fuad Köprülünün be kımmdan münasebetlerimizin tanliği ruhu hâkimdir. Her vekil, dibağlanmış olan milletleri hayal su yanatı dolayısile bazı hatibler söz zimi ve takviyesi lüzumundan bahAnkara, 20 (a.a.) Bakanlaı ğer bir vekâletin müsteşarile, umukutuna uğratmamanm temenni ede larak muhtelif mevzularda düşün setmiştir. Bu münasebetle Meis Kurulu 1950 kampanyası ham afmî müdürlerile doğrudan doğruya rim.» celerini belirtmiş, bazı sualler sor adasının vaziyeti de bahis konusu yonun iç alım fiatlannı aşağıda temas ediyor. Bir çok meseleler uPlân etrafındaki müzakerelere ya muş ve temennilerde bulunmuşlar olmuştur. gosterilen şekilde tesbit etmiştir. Kun boylu muhaberelere meydan rın başlanacak ve toplantılar gizli a primli sınıfına giren yüzde kalmadan sözle hallediliyor. Başolacaktır. 13 ve daha fazla morfin dereceli, bakan, bu ruhun gelişmesinde baştamamen konaksız toplanmış rengi lıca âmildir. Merkeziyetçi bir zihaçık ve kokusu güzel afyonlann bir niyetle kuvveti kendi üzerine topkilosu her yerde 44 lira. layacak yerde, her vekilin kendi a sınıfına giren yüzde 13 ve da salâhiyet sahasına aid işleri bizzat Bastarafı 1 inci sahifede Londra 20 (B.B.C.) Mısır par ha fazla morfin dereceli afyonlann halletmesini ve müşterek bir davaberler, Bulgarların Sovyetlerden ve lamentosunda muhalefeti temsil e bir kilosu her yerde 40 lira. da alâkalı bir kaç vekilin kendi a(Baştaraft 1 inci sahifede) komünizmden uzaklaşmağa çalış den Saadistler toptan istifa etmişb primli sınıfına giren yüzde 11,5 raîannda bir danışma ve kararla den sonraya kadar devam etmiştir. tıklaruıı bildirmektedir. Bulgaris lerdir. Buna sebeb, Kral Faruğun Bilhassa Zonguldak milletvekilliği tanda böyle bir vaziyetin husule bir takım katarnamelerle âyandaki (dahil) den yüzde 13 (haric) e ka o nevi meseleleri halletmelerini her dar morfinli, tamamen konaksız suretle teşvik ediyor.» ne seçildiği sırada vefat eden Mak geldiğini Bulgar politburosunun Vafdist azınlığıru «çoğunluk» hatoplanmış, rengi açık ve kokusu sud Çivinin yerine milletvekili o ropaganda şefi Ruben Levi de ka line getirmiş olmasıdır. Temenni ederiz ki İşletmeler Bagüzel afyonlann bir kilosu her yer kanlığında kırtasiyeciliğe karşı alarak Meclise iştirak eden Sebati bul etmiştir. Bir toplantıda beyade 38 lira 50 kuruş. Atamanın tutanağı dolayısile mü natta bulunan Ruben Levi, komü Acheson, Truman'ın dör çılan bu savaş, başan ile devam etb sınıfına giren yüzde 11,5 (da sin ve diğer bütün devlet dairelezakereler hayli hararetli ve uzun nist partisi «propaganda memurolmuştur. Bilindiği gibi Zonguldak lannın» vazifelerini lâyıkile yapa düncü noktasımn destek hil) den yüzde 13 (haric) e kadar rinde ve müesseselerinde de, kırtamorfinli afyonlann bir kilosu her siyeciliğe karşı ciddl bir mücadele lenmesini istedi seçiminde de D. P. adaylan liste madıklaruu, köylüyü, işçiyi, halkı yerde 35 lira. açılsın. Halkı çok üzen ve hükuhalinde mühim bir farkla kazan Sovyetlere ve komünistlere yaklaşWhite Sulphur (Batı Surings) 20 e sınıfına giren yüzde 113 (ha metten soğutan kırtasiyeciliği mağmışlardır. Ancak bu sırada Demok tıramadıklaruu söylemiş ve demiş (a.a) Dış İşleri Bakanı Acheson, ric) den aşağı morfin dereceli af lub etmek lâzımdır. rat adaylardan Maksud Çivi vefat tir ki: «Bunların kötü faaliyeti bugün Amerika Birliğinin 48 devleti yonlann bir kilosu her yerde 30 ABİDİN DAVTB ettiğinden onun yerine en fazla oy yüzünden halk Sovyetlerden ve hükumetlerinden 4 üncü nokta lira. komünistlerden uzaklaşmaktadır.» alan C. H. P. adayı Sebati Ataman programmı faal olarak desteklemeİngilizce öğretmenleri için Bulgar propaganda şefinin itiraf Ankara gazetecilerinin Meclise iştirak etmiş bulunmaktalerini istiyerek şöyle demiştir: ıttiğine göre, Bulgaristanı Sovyetdır. Tutanağa vaki olan itiraz dokurs açılıyor kongresi «Bu program, açlık ve sefaletle layısile, tutanacaklan inceleme ko erin istediği şekilde komünistleşAnkara, 20 (Türk Ajansı) Mil Ankara 20 (a.a.) Ankara Gatirebilmek için «akh başında» mücadele ederek, hayat seviyesıni misyonu meseleyi tetkik ederken kendisinin de savunmasını almış 21,000 propaganda memuruna ihti yükselterek Lâtin Amerikada, Ya lî Eğitim Bakanlığı ingilizce öğret zeteciler Cemiyeti bugün saat 11 km Doğuda, Afrika ve Asyada bel menleri için bir kurs açmağa ka de Halkevinde fevkalâde bir topac vardır. tır. Bulgar propaganda memurunun ki de büyük bir eserin tahakkuku rar vermiştir. Kursa ortaokul öğ lantı yapmıştır. İşte bu mevzu Meclise intikal et ilâve ettiğine göre, Bulgar komü na imkân verecektir. Bu tasan için retmenleri iştirak edecektir. Kurs, Eski idare heyetinin ibrasından meden önce bir takrirle bugünkü nist partisinin üyeleri son zaman hükumetin taleb ettiği 45 milyon temmuzun 2 sinde Bursa Kız Lise sonra, yeni seçimlere geçilmiştir. toplantının gündemine alınmış ve larda azalmış ve bu üyeler arasın dolardan, Âyan ve Temsilciler mec sinde açılacak ve ayın 22 sinde bi Neticede Mümtaz Faik Fenik, Fasöz alanlar arasında şiddetli tartış da da 27,000 kişinin okuyup yazma lisleri 35 milyon dolarını kabul et tecektir. Bu kursa iştirak edecek tin Fuad, Nihad Subaşı, Hikmet malara yol açmıştır. Bir kısım ha bilmedikleri görülmüştür. Halbuki tiklerine göre 4 üncü nokta tasa lere, Bakanlık yol parası ile ika Yazıcıoğlu, Emin Karakuş, Ahmed tibler Maksud Çivinin saat 20 de komünist memleketlerinde imzası rısının ölçüsü kısmen tadile uğ met yevmiyesi verecektir. Muhib Dıranas, Mekki Said Esen, vefat ettiğini ve kendisinin 100 bın nı atmayı bilenler derhal «okuyup ramış demektir, fakat bu program idare heyetine; Aka Gündüz, SabaMilletlerarası Banka oy almış olduğunu, Sebati Ata azına bilenler» sırufına ayrdmak tatbik edilince tesiri muzaaf olahaddin Sönmez, Şerif Arzık, Ratib manla arasında 50 bin oy farkı bu tadırlar. Tahir Burak, Rasım Eğdemir, hayheyetinin ziyaretleri caktır.» lunduğunu ileri sürmüşler ve MakRumanyada öliime mahkum Dış İşleri Bakanı, yapılan yarAnkara 20 (a.a.) Cumhur siyet divanına ve Bılâl Akba ile sud Çivinin milletvekilliği tahakdım neticesi iktisaden az gelişmiş Başkanı Celâl Bayar bugun Çan Hüseyin Avni sosyal murakıbhğe edilenler kuk ettiğinden, sonra yerine bir kayada Milletlerarası Imar ve Kal seçilmişlerdir. Bükreş 20 (a.a.) Bugün Bük bölgelerdeki milletlerin her ne şebaşkasınm göndenlemiyeceğini, nikilde olursa olsun, müfrit sol cere kınma Bankası heyetini temsilen İşçi ve tş Bulma Genel hayet ölümile açılan milletvekilliği reş'te öğrenildiğine göre, Transilyanlara karşı mukavemetlerinin ar [elen Mr. James Barker'in başkanvanya'da Cluj'deki bir askerî mahiçin yeniden seçim yapılması geKunılunda tayinler tacağım ve bu suretle yardımın, hğında Stewart Mason ve B. U. rektiğini söylemişlerdir. Bir kısım keme iki tedhisçiyi ölüme, ikisini sürekli milletlerarası bir bırliğin Rapchfore'dan muteşekkil üç kişiAnkara, 20 (Telefonla) İşçi ve hatibler ise aksi mütalealarda bu 25 sene küreğe, dördünü de daha temellerini atmak imkânını sa«jiı lik heyeti kabul etmişlerdir. İş Bulma Genel Kurulunda, Gene' lunmuşlardır. kısa müddetle hapsc mahkum et yacağını teyid ederek sözlerini biBu kabul esnasında iktisadî iş Müdür Yardımcılığına İşçi Sigormiştir. Bu arada Hâmid Şevket İnce vabirliği teşkilâtı genel sekreteri Fa talan Genel Müdür Yardımcısı Etirmiştü*. Mahkumlarm hepsi Rumanya deziyeti münakaşa mevzuu olan zatın tin Rüştü Zorlu hazır bulunmuş nis Nişanlıoğlu, onun yerine İşçi mütaleası ve savunması alınması mokratik halk rejimi aleyhinde Amerikan emniyet teşkilâtı tur Heyet, Köprülüyü de ziyaret Sigortalan İşçileri Müdürü Sadri gerektiğini, grupta buna imkân ol komplo kurmak ve Transilvanya'da etmiştir. Aksoy, İstanbul Bölge Çalışma Mü genişletilecek mıyacağına göre böyle bir mesele edhişçi faaliyette bulunmakla itaçık D.P. îstanbul, Kocaeli ve dürlüğünde Falay olan müfettişliğ» de karara varmanın doğru olma ham edilmişlerdir. de Halıs tayin edilmişlerWashington 20 (a.a.) Gizli adığını, C. H. P. gruplarında tutulan raştırma teşkilâtı şefi Hoover, teş Trakya bölge müfettişliği dir. böyle bir yolun D. P. Meclis Grukilâtında kullanmak üzere 300 den Ankara, 20 (Telefonla) D.P Güney Afrika komünist punda makbul olmaması lâzım gel Telâvivde bulunan «Türk fazla ajan isteğini kongrenin tasvib nin İstanbul, Kocaeli ve Trakya diğini ileri sürmüştür. yapısı bombalar» edeceğine emin görünmektedir. Iki bölge müfettişliğine orman müpartisi feshodlu Başbakan Menderes de bu mevTelâviv, 20 (A.P.) Kuzey Te ay evvel bu hususta âyan meclisin hendisi Cemal Tüzünün tayin eCape Town 20 (a.a.) Güney zuda görüşmüştür. lâvivde Birinci Dünya Harbinden de konuşan Hoover'in belli komü dildiği bir gazetede yazıbnıştı. Ha Afrika parlamentosundaki tek koNeticede bu meselenin bazı aok kalma 3 Türk yapısı bomba ile dörf nist sayısının 54,000, komünistliğe ber, parti çevrelerinde tekzib »e münist saylav Sam Khan, bugün talannın Grupça incelenmesi ta uçak bombası ele geçirilmiştir. Boro meyyal olanlann sayısının da 500 dildiği gibi, müfettişlik vazifesi beyanatta bulunarak güney Afrika karrür etmiştir. balar, ordu fennî kıtaatı tarafın bin olduğunu söyliyerek Amerika uhdesinde bulunan Hüsnü Yaman Birliği komünist partisinin kendi dan patlatılmıştır. İnfilâk Telâvivin daki komünist beşinci kolun ehem da bunun tamamen asılsız olduğu kendini tasfiyeye karar verdiğini bildirmiştir. miyetini belirttiği hatırlardadır. nu bize söyledi. her tarafından duyulmuştur. Yunan Yugoslav Schıman plânı efra fındaki müzakerelere dön başlanıldı Fuad Köprülünün dış siyasete dair izahatı Balfığı kapafmak için yeni bir Sovyet oyunu Kırtasiyecilikle savas Başmakaleden devam T Ü R K î Y E Hizmetlilerin durumu ürkiyede işçi davası yeni bir davadır. Halk Partisi hükumeti ancak dört be§ sene evvel bununla meşgul olmuş, işçi Sigortalannı kurmuş, işçinin patron ve iş veren önündeki durumunu himayeye doğru adımlar atmıştı. Lâkin bu işçiler hepimizin bildiğimîz işçilerdi. Yani daha ziyade bedenile çalışan kimselerdi. Bunlann yanıbaşında fikrile veya yan fikrile çahşmakta olan binlerce ve bmlerce vatandaşuı durumu ilk anlarda gözönünde turulmamış ve ancak sekizinci Millet Meclisinin dağılmasına tekaddüm eden günlerde bunlann da diğer işçiler gibi bazı içtimaî himayelere mazhar olmasını sağlayan bir tasan hazırlanmıştı: lâkin Meclisin ömrü vefa etmedi, bir çok faydalı kanunlar gibi bu lüzumlu vesika da çıkamadı. Şimdi işe yeni baştan başlamak Iâzun gelecek. Hizmetliler kanunu adı verilen bu vesikanın himayesini derpiş ettiği klmseler arasında fabrika, imalâthane ve madenlerde çalışan kalifiye ve kaba işçi dışmda kalan memurlar, büro müstahdemleri, muharrirler, tahsildarlar, hattâ bar kızlan. garsonlar da vardır. Befki bar kızlarile yanyana bulun mak hayatm muayyen saatlerinde muharrirlerin hosuna giderse de kanunen aynı zümreye dahil «hizmetli» sayılmak memleketin «dördüncü kuvveti» ni teşkil ettiği sö> lenen gazeteciler için yadırganacak bir durumdur; ama biı bunu da kanştırmadan, bu kanunun bir ayak evvel eıkarılmasını demokrat hükumetimizden ehemmiyetle rica ederiz. Biliyoruz M: bütün kanunlar, Meclisin faıfisahile geri alınmıştn. Ancak gözden geçirmek tırsatım bulduğumuz bu «Hizmetliler kanunu» tasansı parti mülâhazalannm üstünde niyetlerle hazırlanmış bir vesikadır. Şüphesiz daha iyisl de yapılabilirse de mevcudü mütehassıslara bir kere daha gözden geçirtip. alâkahlann da fikirleri alındıktan ve buna göre lüzum görülürse rötüşler yapıldıktan son ra hemen Meclise sevketraek gerçekten müsbet ve memleket hesabına hayırlı bir iş olacaktır. Dokuzuncu Millet Meclisinin böyle faydalı ve içtimaî adaleti korumaya matuf kanunlar cıkarmakta göstereceği tehalük ona karşı olan milli güveni arttıracaktır. Bu vesile ile şuraya işaret etmek isterim ki; insanlann hayatta yegâne aradıği şey istikrardır. Hayatta istikrar, maişette istikrar, rahat ve huzurda istikrar. Iş kanunile işçilere kısmen olsun sağlanmış olan bu istikrar, meselâ bürolarda çalışan ve mesaisi ameleninkinden daha az semereli olmıyan bir kimseye temin edilmemiştir. Bir çok müesseseler dün calıştırmakta olduğu memurlarını bugün hiç haber vermeden ve bir guna tazminat ve ikramiye ödemeden kapı dışan etmektedir. Bununla yabuz bir, üç, beş ailenin maişeti bozulmuş, yuvalar sarsılmış olma7. Memlekette maişet ve hayat istikran teessus edemez. Halk reyine istinad eder hükumetlerle idare edilen yerlerde bn nevi «ekşime» lerin mümkün olduğu kadar önüne geçilmelidir ki; bunlar toplanıp birer siyasî ufunet teşkil etmesinler. Ve nihayet bir kimsenin hayatuu, başka bir kimsenin iki dudağı arasından çıkacak: Kovdum! kelimesine bağlamak da ne dereceye kadar insani bir haldir? Bütün bunlan, bizden iyi takdir ettiğine emin olduğumuz Calıştırma Bakanının zaten çok geç kalmış olan bu «Hizmetliler kanunu» tasansını bir an evvel Meclise sevkedeceğinden emin bulunmaktayız. B. FELEK T Bir Zonguldak milletvekilinin tutanağı Demir Perdede çatlak Mısırda muhalefet Meclisten çekildi Türk güzelleri, Türk kadınının güzelliğini bütün dünyaya tanttmak gibi milli bir vazife sizi bekliyor. Resimlerinizi çektirip gönderiniz. Eylul başında İtalyada yapılacak olan «Milletlerarası Avrupa Güzeilik Müsabakası» na katılacak 1950 Türkiye Güzellik Kraliçesini seçmek üzere açtığımız müsabakaya dahil olan güzellerimizin resimlerini neşre devam ediyoruz. Müsabaka mıza 18 yaşını ikmal etmiş, hiç evlenmemiş, Türk tebaası bütün güzellerimiz iştirak edebilirler. Bizim jösterdiğimiz fotoğrafhanelerde değil de kendi beğendikleri fotoğrafhanede resim çektirenlerin veya evvelce çekilmiş resmi olanlann, bunlan kaybolmaması ve bir yanhşlığa mahal verilmemesi için taahhüdlü olarak göndermelerini rica ederiz. Arzu eden güzellerin resimlerini çekmeğe hazır olduklannı bildire'n, şehrimizin ve diğer illerimizin en tanınmış fotoğrafhanelerinin isimlerint aşağıda bulacak;ınız. rini kendi iaim ve adreslerile birlikte gazetemize yollıyacaklardır. Bu suretle «Cumhuriyet» okuyuculanndan en çok rey tophyan güzeli seçmiş bulunanlar arasında bir kur'a çekilecak, kur'ayj kazanan okuyucumuz İtalyaya gitmek ve orada bir hafta kalmak hakkını kazanmış olacaktır. Bu İtalya seyahati talihlisinin masraflannı gazetemiz ödiyecektir. Miisabakanın oku>nıculan alâkalandıran başka bir cephesi Okuyuculanmız müsabaka müddetince güzellerin resimlerini kesip sakhyacaklar, resim neşri bitince bunlardan en çok beğendikleri bi Beyoğlunda » Şişlide Kadıköyde Divanyolunda Ankarada Izmirde Adanada Düzcede Usküdarda Güzellerin resimlerini çekecek fotoğrafhaneler Foto Süreyya Foto Sabah Foto M. Özen Foto Suad Foto Şen Foto Etem Foto Can Foto Venüs Foto Model Foto Kenan Güzellik Kraliçesine hediye Veren Müesseseler 1950 Güzellik Kraliçesine ve arkadaşlanna hediyeler verecek müesseselerımizin adedi gıttikçe artmaktadır. Her gün muhtelif firmalardan, verecekleri hediyeyi bıldiren mektublar almaktayız. Bu arada meşhur kadın terzisi SELJM EMBE'nin Kraliçeye en son ve en guzel modellerinden birini, büyük kumaş mağazası sahibi NECMİ RIZA'nın fantezi bu kumaş, İSMAİL KEMAL ve TANCA kundura mağazalarının ısmarlama birer iskarpin, OSMAN GÜZEL'in son model bir Filips radyo, FEMİNA'nın en şık şapkalarından birini, FARUKÎ İTRITATI'nın kralıçelere birer düzine. gazetede resmi çıkanlara birer aded 368 No. lı büyük krem ^fİVEA hediye edeceklerini yazmıştık. Okuyuculanmız aşağıda, hediye vermek üzere yeniden müracaatte bulunan tanınmış müesseselerimizin isim ve hediyelerini bulacaklardır., ranınmış slgorta Halk Sigorf şırketlmız Guzel lik Kralıçesım. Kralıçe seçildiği gunden itibaren, Milletlerarası Avrupa Güzellik musabakasına katılmak iızere italyaya yapacağı tayyare gidiş gehş seferl de dahil, bır sene müddetle 20 bin lira için bliumum ka?alara ve malulıyete karşı sigorta edecektir. Her nevi eşya satan tanınrr.ış mağaza, Kralıçcye mahsus fevkalâde bır model hediye edeceglnl bıldirmiştir. Kraliçeye. butün m ü 8 t a h a&rlarından bir numuneyl, çok zarıf hususi bır buyuk kutu lçinde hediye edecektir Kendi diledıkleri çeşidlerden KraMeram liçeye beş, iklnclye üç, üçüncüye ıkl kaja meyva suyu hediye edecektir. Beyoğlunun büyuk Itumaş maC. K.M. ğazası, Kraliçeye kendi beğendıği bır lrupon kumaşı hediye edecektir. Meshur pardesü Ekselsiyor mağazası Kraliçeye Ingihz ku maşından ısmarlama bir trençkot yapacaktır. müzakereleri durdu Atina, 20 (AP.) Yunanıstanla Yugoslavya arasındaki diplomatik münasebetleri yeniden kurmak ıçin bir müddettenberi cereyan eden müzakereler şimdılik hemen hemen tamamile durmuştur. Buna sebeb, geçenlerde Yugoslav Borba ve Politika gazetelerinde çıkan, Yunanistandaki sözde «Slav Makedonyalı» azınlığa dair makalelerdir. Yunanistan Dış İşleri Bakanlığı, müzakerelerin devam edebilmesi için bu meselenin tamamile aydınlaülması gerektiğini belirtmiçtir. PROF. NİMBUS'ÜN MACERALARI: B e y o ğ 1 u nKelebek daki korse evi. Craliçeye beğendiğı lâstikten bir skandal koreeyi, ısmarlama olarak takdim edecektir. Kraliçeye, §eçtlMıhçıoğlu ği plâklardan muteşekkil bir albüm hediye edecektir Kraliçeye K>n model bir Baç Eleklrik kurutma makınesı hediye edecektir. Prot Ibrahim Hakkı Akyolun cenazesi dün kaldırıldı İstanbul Üniversitesi, Edebiyat fakültesi Coğrafya şubesi Ord. Profesörlerinden İbrahim Hakkı Akyolun bir kalb krizi neticesinde vefat ettiğini tesssurle bildirmiştik. Değerli ilim adamımrzın cenazesi, dün öğle vakti Beyazıd camiinde kılınan namazdan sonra, istanbul Üniversitesinde yapılan hazın bir töreni müteakıb Asrî Mezarlıktaki ebedî istirahatgâhuıa tevü olunmuştur. Torende Vali ve Belediye Reisi Ord. Prof. Dr. Fahreddin Kerim Gökay, Rektör Ord. Prof. Dr. Ömer Celâl Sarç, Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar, Genel Sekreter Ferid Zühtü Orücü, basın temsilcileri, Ünıversite öğretım ve öğrenim üyeleri hazır bulunmuşlardır. Merhumun yakmlan tarafından da otuza yakm çelenk gönderılmiştir. Ünıversitenın iç avlusunda yapılan torende, Rektor Prof. Sarç, Üniversıte adına, Prof. Mazhar Şevket fakulte adına ve profesör Besim Darkot şube adına birer konuşma yapmışlar, bunu Prof. Macid Ardanın bir konuşması takib etmiştir. Hatibler, merhumun memlekete yaptığı hizmetlerden bahsetmişlerdır. Edebiyat fakültesi profesörler kurulu, merhumun hatırasuıa hürmeten fakultenin ıki gün tatiline karar vermiştir. Bu sebeble, fakültenm dekan seçimı de dun yapılamamıştır. Sarayı <.CUMHURI\ET» in EDEBÎ TEFRİKASI: STA ÜVERCINI Yazan: KERİME NADİR Olur a diye gülümsedim. Bırak şu sacmHarı .. Uzun ve tasalı bir susuştan sonra devam etti: Seni temin ederim ki, Ecmele karşı hiç bir ciddî hissim yok ve olf>maz da .. Çünkü ben öyle ciddj şeylerle meşgul olacak durumda desilim. Bu?ün benim icin en ciddî mevzu ağabeyimin gidişatı .. Onun!a ne yapacağımı bilemiyorum Sesindeki endi^e ve bezç;inlik beni hemen ikna etti. Merakla sordum: Ağabeyin şimdi neT"'>de? Bu akşam gideceğimiz yerde Ama önce biz şö\l° Boğaza doğru gidirj bir hava alalım .. Gece saat on bire doğru Beyoğlunun arka sokaklanndan birindeki, kapısının üstün'Tp neon ısiklaria •(Kızıl Serçe» ibaresi yanıp sönen bir lokale girdik. Burası, bir kaç basamak merdivenle inilen o'^uk a geniş bir bardı. Sigara dumanlarile, alkol kokularile, bir köşede cazırdıyan cazile ve lâübali kalabalığile alelâde bir bar... Bir garson onümüze dıişerek bizi köşelerden birindeki boş bir masaya gotürdü. Rahmiye: Ağabeyini göremiyorum, dedim. Işte burada ya! Yanımızdaki gaıson bana otu? iki dışıle sırıtıyordu. Bir hayret nidası çıkarmaktan kendımi alamadım. Hilmi önümüzde hafuçe eğılerek: Emriniz beyefendil<=r? dedi. Sen buradasın ha Hilmi? E, ne yapalım? Sizin için çalışmak da bir zevktir. Hafıfre çarpıttığı ağzile manab manalı gulüyordu. Kar gibi beyaz ceketi, muntazam taranmış saçlan ve vakur edasile bir garsondan ziyade bir patrona benziyordu. Rahmi ile bir şevler fısıldaştıktan sonra büfe^e sitti, çarçabuk önümüze iki küçük kadehle, bir viski şişesı getirdı Numaralar şimdi başlıyacak. Bakalım bizim numaralan beğene cek misin küçük bey? Salon çok gürültülü idi. Fakat cazband fevkalâde oynak ve muhteris bir hava çalmaya başlayınca herkes sustu ve bir paravan arkasındaki gizli bir kapıdan piste birbiri ardınca iki sarışın genc kız çıkarak oynamaya başladılar. Yeni danslardan birini yapıyorlardı. Bütün vücudlerini çalkayarak, Tsaşbaşa, dizdize gelip ayrılarak, sıtma nöbetine tutulmuş gibi tepeden tır nağa titriyerek tepiniyorlar; arada bir de kulaklan patlayaTik gibi giımbürdiyen davulu, ellerindeki zilleri şıngırdatarak cevabhyorlardı. Içimi birden sıcak bir his, tatlı bir zevk bürümüşlj. Hayat güzel şeydü. Hilminin doldurduğu kadehi elımde tutarken, Rahminin uzattığı paketten bir sigara alarak yaktım. Evet, ben de hayatın zevklerini tadabilir ve onlardan istifade edebilirdim. Kızlar alkışlar arasında çekildikten sonra, acayib kıyafetli bir adam bır takım taklidlerle halkı uzun uzun güldürdü. Fakat beni çok eğlendiren bu numaralar Rahmiyi pek ilgilcnJirmiyor gibiydi. Onun gözleri hep ırasalar arasında pervane gibi döneu ve müşterilere durmadan yi>ecek ve içki taşıyan ağabeyisinir Uz.erınde idi. Hakikaten Hilminin Rahmi için büyük bir üzüntü mevzuu olduğu anlaşıhyordu. Tasalanma canım, dedun. İşte cahşıyor ve hayatuu kazanıyor ya! Uykudan uyanır gibi: Evet, dedi. Tam işini buldv doğrusu! Mahiyeti de beni alâkadar etmiyebilirdi, eğer Hafifçe kaşlaruu çatarak ve elinde evirip çevirdiği boş kadehe gözlerini dikerek alçak sesle ilâve etti: Burada bazı şüpheli işler yaptığını sanıyorum .. Ne gibi? Şu kapının ardında geçen geyleri tasavvur bile edemczsın! Koyu kırmızı kadıfeden çıft kanadlı bir perde ile örtülü küçük bir kapıyı gösterdi: Yoksa ağabeyin kadın tellâl!ığı mı yapıyor? O ışten bile değil. Daha başka gizli işlerle de meşgul olduğunu sanıyorum. Hani şu müthiş Kâı bırakan işlerle .. Kısa zamanda >ü künü tutmağa başladı zira... Rahminin endişesine hak verdim Eğer tahmini doğru ise, ergeç Hilminin başına bir belâ gelmesi mürB kündü. Şimdi kısa boylu bir zenci, neşei1 bir şarkı sövlüyordu. El, kol ve Da^ hareketlerile gül'tenin bütün mânasına uyarak nalkı eglendirmekte idi. Bu arada Hilmi bizim masaya yaklaştı ve: Seninki bu akşam izinli! dıye Rahmiye fısıldadı. Niçin? İzin gününü değiştirdik... Kamra burada ya!.. AJ EJbet. İgte sırası da geidi . Rahmi gülümsedi ve bana döndü: Bu numaraya dikkat et İskenderciğim .. Kamra ancak bir aydanberi burada çalışıyor. Fakdt müthiş sükse yapb. Onu sen dc beğeneceksin her halde!... Ağabeyisile mânalı bir şekilde bakıştılar. Fakat ben hâlâ, benırp için nasıl bir kumpas kurulmuş olduğunu anlıyamamıştım. Derken ışıklar söndü. Yalnız biı kızıl projektör huzmesi altında ve mütemadî bir trampet sesi arasında piste on sekiz yaşlarında kadar güzel bir kız çıktı. Yan çıplaktı Omuzlarından beline doğru dilim dilim inen pullu danteller altında taze ve gergin teni fildişi gibi gö rünüyordu. BeJinden yere kadar da gene dilim dilim pullu bir eteklik giymişti ki, raksa başlar başlamaz bu eteklik savrulup açıldı ve bir çift mevzun bacak cazib bir şekilde meydana çıktı. Cazband, oriental bir dans havası çahyordu. Kamra, ölçülü hareketlerle vücudünü lâstik gibi eğip bükerek, omuzlarını titreterek ve bu omuzlara doğru alev halinde inen kızıl saçlannı sık sık şehevl bir baş hareketile serpip dağıtarak oynuyordu. Projektör şuaı da onu pistin üzerinde takib etmekte idi. Heyecandan dilsizleşmiş bir halk la dolu olan o karanlık salonda nuı dan bir seyyale gibi orta yerde gezinen o kızıl ışık huzmesi içinde raksed,en bu güzel ku, bir tayu Ankara 20 (a.a.) Yüksek tasdika iktiran eden Bakanlar Kurulu karanna göre, Yargıtay ikinci başkanlıklanna Yargıtay üyelerinden Arif Güngören, İzzet Çakır, Münir Akyürk ve Yargıtay üyeliklerine Adalet başmüfettişi Kemal Goğüs. Adalet Bakanlığı ceza işleri umuın müdürü Lutfi Akadlı, Adalet Bakanlığı ceza ve tevkifevleri umum müdürü Sakib Güran, Adalet başmüfettişi Mehmed Ankan, Trabzon hukuk yargıcı Rahmi Anlı, Maraş Ağırceza mahkemesi başkanı Cemil Tokuz, istanbul Ağırceza mahkemesi başkanı Salım Başoi. Aıra sıkıştırdı. kara Ticaret mahkemesi başkanı Alkışlar kopuyordu. Hiç bir nu Nuri Ulgenalp, Ankara yargıcı Femara bu kadar heyecan ve alâka him Ziya Zoğa tayin edilmişlerdir uyandırmamıştı. Derken Kamra, bizim masaya doğru geldi. Önümüz Bir sinema artisti îngiliz de eğildi, büküldü, kıvrandı, titresaraymca di... Cıvıl cıvıl gülen gözlerini gÖ7 lerime dikmişti. Sanki benim için Kew (İngUtere). 20 (A P ) oynuyor, bana yaltaklanıyordu. Ve Kraliçe Victorya h^khuıda çev.ılebirden sıcak nefesini kulak to cek bır filmde bu Kraliçeyi eanlnn zumda hissettim. dıracak olan Hollywood artıstı Ire Bu gece gelir misin? diye fı ne Dunn, dün, buraya gelmış ve sıldadı. Kraliçenin hayatı hakkında Kra) Sonra hızla döndü. Kollannı ba George ve Krahce Elızabeth'ten şının üstünde çaprazlıyarak ve malumat almış. Kev'da Kral aıle=; boynunu hafif hafif sağa sola kı ile beraber çay içmıştır. îngiliz rarak cevabımı bekler vaziyette Kral ailesi, ılk defa olarak, hususj karşımda durdu... surette bir artisti kabul etmekte Arkası var \ dirler. andınyordu. Onu hayran hayran seyrederken bir yandan da alkol beynimi kızıştırmakta idi. Kamra ikide birde halk arasından birine çapkın bir işaret yapıyor, bir başkasma başıru süsliyen inci çiçeklerinden fırlatıyor, bir dığerine öpücükler gönderiyordu. Bir aralık pistten aynldı, seyirciler arasına daldı ve kendisin' bırakmıyan ışık küresi içinde yaşlı bir adama yaklaştı. Onun önünds cazın muttarid bir temposuna uygun muhteris titreyişlerle ağır ağu bel kırdı ve saclarını adamın dizine değdirdi... O zaman ihtiyar, onun pınl pınl yanan pullu sütiyeni arasuıa büyücek bir kâğıd pa Yargıfayda yapılan yeni iayinler TEŞEKKÜR SevgiU valıdemız Vehahd Yusuf Izzeddın efendın.n uçuncu haremı hanımefendınin vefatı ile duyduğumuz buyuk acıya, cenazesıne gelmek, ziyaret. telgraf ve mekrubla taziyet etme»! suretıle ıştırak lutfunda bulunan akraba ve dostlarımıza ayrı ayn teşekkurlerlm zi hıMırmeğe acımı'z musaade etmedığmden gazetenmn delâletinl rica eylerız. Kızı Seza Özüt Damadı EbüDıayır Özüi TAZENDE YÜCESAN