19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 Haziran 1950 CUMHURİYET (TARİHTEN SAHtFELER{ | Dünyada neler llllll|lllllllllllllllllllllll||||jl!u! Navarin vak'ası Yazan: Haîuh Y. Şehsüvaroğiu I Tecrübe tahfalıgı vazifesi görenlerin cemiyeti Kömür ve benzin tasarrufımu IIIHHIIIKIIIIIIIIIHllllllllIllimilllllMlllüillllllll F A. BAH • !)!!!• LER Toplayan: A. H, R. Yunan ihtilâli başgösterdiği vakit Osmanlı Devletinin vaziyetı pek karışık bir halde bulunuyordu. Her yıl Moraya gönderilen orduiaruı bir muvaffakıyet gösterememeleri üzerine Mora eyaleti Mısır Valiii Mehmed Ali Paşanın oğlu İbrahim Paşanın (uhdesine tevcih) olundu tbrahim Paşanın Morada buyük mavaffakıyetleri göriildü. Bir çok yerler zaptetti. İsyan böylece yatışmak üzere bulunurken İngiltere, Fransa ve Rusyanın müdihale'.eriiii iş birdenbire vahim bir safhaya g. ıiş bulundu. Üç devlet, Osmanlı İmnaratorluğıle Yunanistan arasında bir anlaşmaya vanlmasını temenni ediyorlar ve bu yolda tavassutta bulunuyoılardı. Verdikleri notada bu tavassutlarının mucib sebeblerıni ve niyetlerini şu şekilde belirtiyorlaT îı. (Devleti Âliyenin Moradaki hüku m:t hakkını tanıyoruz, ancak seneierdır yapılan askerî hareketlerden bir netice hasıl olamadı. Halbuki Avrupanın en mühim bir noktasında kara ve deniz muharebeleıinin vuku bulması ve uz^m^sı Avrupanın asayışini tehdid ecuyor, ticaret işlerimize küllî halel geldi. Yunanlılara bazı imtiyazlar verilerek mesele halledilsin, eğer buna muvafakat olunmazsa iıç devlet kuvvet kullanmaya teşcbbüs edeeeklerdir) O vakit, Resülküttab bulunan Pertev Paşa içinde bulunduğu buh rilı vaıiyeti ve bu notadan çıkacak neticeleri kavrıyamadı, Cevdet Paşa bu hususta diyor ki: (Pertev Paşa ahvali düvel ve milele âf'na olmsdığı halde gayet müteassıb ve para kapmak için keramet füruş olan tekke şeyhlerinin rüyalarile tedbiri umuru devlet eyler bir adam olup ekser kurena ve mukarribin anınla hemhâl ve hemef kâr olduklarından hayır ve şerri muvazene ve encamıru mülâhaza etmc'sizin üç devlete red ile kat"î ce\ ıb verildi.) Red cevaDi verUmiş ctma&.na rağnen üç devletin mümeosilleri tavassut hususunda müzakereye girışmek arzusunu müteaddıd deınlaı tekrarladılar. Fakat her defasmda red ile karşılaşınca Yunanlılara yardımda bulunmak üzere donanmalannı Moraya sevkettiler. Bu sıralarda Navarinde bulunan Türk filosunun kumandanı Çengeloğlu Tahir Paşa Mısır filosunun kumandanı Muharrem Beydi. Bütün donanma kumandanlığı da İbrahim Paşaya verilmiş bulunuyordu. InğilizFransız ve Rus donanmaiarı Navarin limanını derhal abluka ederek Yunanlılar üzerine bir harekette bulunursa karşı koyaCc41arını bildirdiler. ibrahim Paşa bu vaziyet hakknda Babıâliye bir rapor gönderdi Gelen cevabda: (Navarin limanı boğazını güzelce muhafaza ile mersumların ayak patırülanna nigâh etmiyerek icab eden gemilerle hareket ve frenk donanma sından filî mümanaat görüldüğünde mislile karşılıkta bulunulması.) bı' îiriliyordu. Bu cevab karşısında İbrahim Paşa, filo ve gemi kumandanlarıru içtimaa çağırdı. Uzun müzakerelerden sonra Türk donanmasının üç devlet donanmasile harb etmeye kifayeti bulunmadığı neticesine varıldı. İbrahim Paşa, bu kararı bildiren mazbatayı Babıâliye gönderirken bir taraftan da donanmanın Navarinden hareketine karar vermişti. Donanma hareket etmek üzereyken liman ağzına on dört harb gemisi geldi ve müttefikler bir defa daha bir teşebbüsün harb doğuıacağıru bildirdiler. O sırada Fransa amirali de bizzat İbrahim Paşayîa görüşerek vaziyeti etraflıca izah ei.i ibrahim Paşa, vaziyeti tekrar İstarbula bildirdi ve kendisi de (düveli müttefika donanması canıbine dnanmamız tarafından mugayıri s?"'et bir muamele vuku buimamasını bahriye ümerasma tenbih ederek) kara vaziyetini yakınen görmek üzere Moranın içerilerine doğru hareket etti. On beş gün sonra bir Fransız gemisi dostane bir şekilde limana girerek ibrahim Paşayı sormak bahanesile her tarafı gözden geçirip geri döndü. Ertesi gün 20 ekim 1827 sabaiıı üç devletin liman dışında bulunan büyük küçük yirmi yedi gemisi iimana girdiler ve her biri gemilerimizden birinin hizasında yer al dılar. Beş gemi de yelken üzere bulunuyordu. İlk giren gemi, d j nanmamızda bulunan ateş gemisinin başka yere kaldırılmasını istedi. Muvafakat edilmeyince çanaklıkta hazır duran erler gemimiz üstüne. ateş açtılar. Bizden de karşıhk verildi. (1) Bu sırada ateş gemisinde yangin çıktı. İngiliz firkateyninden başlıyan gülleli tonları diğer gemiletin topları takib etti. Bızim gemiler de bu ateşe karşıhk verdiler. Bu suretle başlıyan muharebe üç buçul. saat sürdü. Muharebe sonunda donanmamiz dan on gemi yanmış, diğerleri ıimanın sonunda baştan kara etmişlerdi. Türk ve Mısır donanmalarından batan, yanan ve kullanılmaz hale gelen büyük, küçük gemilerın mecmuu elli yedi tane tutuyordu. Müttefikler, müdafaası kabil olmıyan hareketlerini mazur göstermek için (İngiliz firkateynine evvelâ Türkler tarafından tüfek atıldı) diyerek harbin sebebini bizim tarafa yüklemeğe çalışmışlardı. Bazı müverrihler bilhassa, Cevdet Paşayla, Lutfi Efendi, müttefiklerin böyle bir baskın yapacaklanndan ibrahim Paşanın haberdar olduğunu tahmin etmektedirler. Navarin vakasından sonra da siyasî hatalara devam olunmuş, bilhassa İngilizlerle, Ruslaruı Yunanistan meselesinde anlaşamamış olmalanndan istifade edilememiştir. Navarin hakkmda yerli ve yabancı bir çok müverrihler yazı yaz mışlar ve bu vaka üzerindeki görüşlerini belirtmişlerdir. Bunlardan biri olan Lanıartin, şunları söylemektedir: (... Müttefikler milii arzuya uyarak 20 ekim 1827 de su'.han Navarine girip bir vesile ile harbe tutuştular. Türk ve Mısıriılar bu ateşe kahramanca mukabele ettiler ve gemilerinin güverteleri suya gömülünceye kadar topları ateş eJiyordu. Bir kaç saat içinde sekiz bin Türk ve Mısırlı gemilerinde veya denizde şehid ve mecruh düştüler. Müttefiklerin zayıatı bir kaç yüzü geçmiyordu. Şu hale göre müttefikler yangıncı korsan, Türkler ise hakikî kahramandı...) (1) Bu malumatı Cevdet Paşa, Başbakanlık arşivinde bulunan neş »edilmemiş bir yazısında bildirmeit tedir. Diğer kaynaklarda, ateş gemimizin yerini değiştirmek üzere gelen İngiliz filikalarına bizim tüfek attığımız ve bunun üzerint müttefik donanmanın top ateşi açtığı yazıhdır. GARÎB HABERLER! 159 gün uyuyaıt kadm Madrid 17 (a.a., A.F.P.) V^urıa Velasco Campos adındaki «uyuyan kadm» 159 gün devam eden derin uykusundan dün beklenmedik bir sırada uyanmış ve tabiî bir şekilde konuşmaya başlamıştır. Kadının derin uykusuna beş ocakta daldığı hatırlardadır. Uykusu esnasında kadma, burun deliklerine sokulan bir sonda vasıtasile gıda verilmiş, fakat bu usulden vazgeçilerek beş şubattan itibaren serom iğneleri yapılmıya başlanmıştır. Bilâhare yan lış teşhis yüzünden hastaya beyin ameliyatı yapılmıştır. kat'î mahiyette malumat veretniyeceğini söylemiştir. Doktor, kadının sılıhî durumu halen iyi olduğunu ve tamamile hastalığından kurtulabileceği ümidinin mevcud olduğunu ilâve etmiştir. 4000 çocuklu adam NewYork 17 (Nafen) 65 yaşında bir doktor 44 senelik faaliyeti esnasında dünyaya gelmelerine yardım ettiği 4000 kadar cocuğun bir resmi geçidinde hazır bulunmuştur. Bu doktor 44 senedenberi aynı Hasta kadının tedavisini sonra bölgede yani Missisipi'nin kuzey dan üzerine alan doktor Lopez topraklarında faaliyet icra etmekİbori, kadının hastalığı hakkmda tedir. Bugünlerde İngilterenin küçük bir şehrinde, «Est Grinsteadt» de «Tecrübe tahtahğı vazifesi görener cemiyeti» nin yıllık kongresi toplanmak üzeredir. Yedi sene evvel kurulmuş olan bu teşekküiün adı size garib geldi, değil mi? Cemiyetin isminin aslı «GuineaPig Clubs» tür. «Tecrübe domuzları kulübü» tarzmda çevirmek lâzımsa da bu tâbir türkçede vazıh bir mâna ifade etmiyeceği ıçın ona serbest tercüme yolile «Tecrübe tahtalığı vazifesi görenler ceınıytti» demeyi tercıh ettik. Kulübün Fransa, İngiltere ye Amerikada oturan 600 üyesi İkinci Dünya Harbinde yaralanarak uzuvlarından birini veya bir kaçını kaybetmiş ve İngilterenin Est Grinsteadt kasabasındaki «Kraliçe Victoria» hastanesinde tedavi goerek uzuvları tamamlanmış veya enilenmiş tayyarecilerdir. Bunla• ekserisi şu anda, savaşta kaym >ettikleri burunları, kulakları, el, parmakları yerine plâstik uzuvlar veya t3kma kol ve bacaklar taşımaktadırlar. Fahrî bnşkanları hostanenın oeratörü Sir Archibald Molndoe'lür. 50 yaşlarında kadar olan dokor aslen Yeni Zelandalıdır ve lâstik uzuvlar yapıp takmakta ünyanın en tanınmış, hattâ yegâıe mütehassısıdır. Harbin sona erdiği günden itibaen beş yü geçmiş bulunmasına •ağmen kulübün hâlâ «Kraiiçe /ictoria» hastanesinde tedavi aiında bulunan azasınm nııktan oldukça mühim bir yekun teşki] etmektedir. Est Grinsteadt ka&abasının halkı. ıastanelerinde yatmış o'an ve seıede bir defa* mutlaka rneım&Koterini ziyaret eden eski tayyarecıerin hemen hepsini tekeı teiieı taumaktadırlar. Hattâ onlardan ekierisile sıkı ve sumımî dost oimuilardır. İçlerinde kızlarmı bunlardan bazılarına vermiş ve o kahramanları kendilerine damad edinmiş aileler de vardır. Hele «Tecrübe tahtalıfı vazifesi görenler cemiyeti» nin yıllık kongresi aktedildiği zaman kasaba âdebayram günleri gibi şenlikli anar geçinnektedir. Onların şerefine törenler yapılmakta, müsamereler ertib edilmekte, balolar verilmcicedir. Müsaade ederseniz kulübün üelerinden birini size takdim ede. Bu, Birleşik Amerikanın Vir[inia eyaletinden bir çiftçinin oğudur. 1940 da gönüllü olarak İn;iliz hava kuvvetlerine yazılmış. 1943 de harb cephesinde uçağı yanarak düşmüş, yaralarının ilk tedavi müddeti üç ay sürmüş, sonra da kendisi «Kraliçe Victoria» hastanesine getirilmiştir. O zaman 22 yaşında olan bu gencin yüzüne bakılınca derin bir hüzün duymamak, hattâ fevkalâde bir dehşete kapılmamak kabil değildi. Kulakları, burnu tamamile yanmış, çenesi, dudaklan, ellerinin parmakları esas şekillerini kaybetmişîer • di. iki sene süren tedavisi esnasında tam 13 ameliyat geçirdi. Yüzü normal bir şekil almaya başladı. Burun delikleri, göz kapakları kenarlarının tamamile tabiileşmesi >çin iki sene daha uğraşıldı. Bugön 29 yaşmdaki genc adam, halinden memnun bir insandır. Görüyor, işitiyor, herkesin sesine benziyen bir sesle konuşuyor, parmaklarını kul sağhyacak yeni keşifler Yünlü kumaşlarm çekmemesi? yumurtaların bayatlamaması temin edildi çay esansı yapıldı Her sene Amerikan Patent Office tarafmdan. o sene ihtira beratı almış olan mühim keşiflerin bir listasi intişar etmektedir. Bu bültende, çeşidli sahalarda ahnmış olan İ beratlar, bu meselelerle alâkalı olan . zevatın nazarı dikkatine arzediliyor. Uzun emek ve masraf pahasına elde edilmiş olan bu muvaffakıyetlerin, bir veya bir kaç kıt'ada himayesi kadar, tabiî bir hak olamaz. İşte bu yazımızda, muhtelif berat numaralan ile korunmuş olan bazı mühim keşiflerden bahsetmek istiyoruz. Son zamanlarda çeşidli çamaşır makineleri piyasaya arzedildi. Bir çoklarında çamaşır, dönen iki lâstik silindir arasmdan ^eçirilerek, skılmaktadır. Amerikada. beraü ahnan bir makine, tazyikli hava kullanarak çamaşu"! sıkmaktadır. Muayyen yerine para atıldıktan sonra, muayyen zaman yazı yazdıran bir yazı makinesi de göze çarpmaktadır. Umumî yerlere konacak olan bu makine, para atıldıktan sonra, yazı yazmağa müsaade etmekte, zaman hitama erince, yazı yazabilmek için tekrar para atmak lâzım gelmektedir. Odunlardan, sanayide kullanılacak sekerlerin istihracına yarayan bir usulün de beratı ahnnüişür. Bu şekerin tahammüründen, meselâ ispirto elde olunabilecektir. Petrol sanayiinde ehemmiyet kesbeden bir keşif de, âdî denebilecek bir suhunette. kalın yağlardan, benzin istihsaline yaramaktadır Dünya benzin stokunun dalıa 15 sene dayanabileceği tahmin olunduğundan, bu keşfin vüksek bir pa ra mukabilinde satılmış olduğu kabul edilebilir. Kömürü, kazıp çıkarmadan, madendeki yatağında, yakıp havagazi haline tahvil etmeğe yarayan bir usulün de beratı alınmıştır. Bu şe ı müş olduğu iddia olunmaktadır. zulmadan muhafazasını temin eden kilde, maliyetin bir hayli düşürül I K vitaminintn uzun zaman bo bir istihsal usulü bulunmuştur. Keyfiyet ilâc sanayü bakımındarv kü, kiminin gözlerinde bağ, kimi başkaları gibi hayatın her türlü çok mühimdir. nin kolunda, bacağında alçı, kimi zevkinden lezzet alabilecek insanlaı Yumurtayı pişirecek kesafette ses nin kaburgasında demir korse var addediyorlardı. Meselâ hastalarım dalgalanna maruz bırakarak, yüa dı. Bu hal ve kıyafetle başkalanna dan bir tanesinin Londra dönüşi elyafı, buruşmaz ve çekmez bir hagörünmek, onlaruı dikkatini çek gülerek anlattığı şu hâdiseye ba le getirrnek kabil olmuştur. Evvel» mek ve merhametini celb etmek km: ce, Resloom isimli reçinelerle muagüçlerine gidiyordu. Yeraltı trenine binmiitim. Biı mele etmek esasına dayanan h\» Bir müddet sonra şehir halkı o kaç kendini bilmez yolcu beni a ameliye, şimdi, yündeki proteinin, çeşid hastalara sokakta tesaduf et cayıb nazarlarla süzmeğe başladı ses dalgalarile, pıhtılastırümasma meyi olağanüstü bir hâdise sayma lar. Gücüme gitti doğnısu.. İstas dayanmaktadır. Ziraî sahada, mühim bir keşif de, maya başladı. Bilâkis kendılerini yona varınca ne yaptım, biıiyor musunuz, önlerinde eğilerek ken haşerat öldürücülerinin nebatlara, hürmetle selâmlamaya, onlarla tadilerine nazikâne veda ettim ve ba devamlı bir şekilde yapışmasınj nışıp ahbaplık etmeye, bir çoklarıru şımdaki peıükâmı da şapkamla be sağlamaktadır. Haşerat öldürücü çay a, yemeğe davet etmeye koyul raber çıkararak selâm verdım. Şa madde, pulverize edilirken, üzerle» du. Sinemalar, hastalarımıza salon şırdılar ve çok mahcub oldular.» rine müsbet veyahud menfî eleklarma bedava girmek hakkuu ı/er*** trik hamulesi verilmekte, saniyede, diler. Barlar, kabareler, el arj'uaHer yıl haziran ayında «Tecrübe 340 metrelik bir süratle, pulveriza sında gelecekler için hususî yerler tahtalığı vazifesi görenler cemiye olunurken, keyfiyet, sağlanmaktaayırdılar. Onlar da normal insanti» yıllık kongresini akdettiği va dır. lardan ayırd edilmediklerini görönMuhtelif yangm ve facialara se« kit Doktor Archibald, başkanhk ce içtimaî hayata iştirakten çekin mevkiine geçer ve üyelere: bebiyet veren sakin elektriğin, magenlik göstermekten vazgeçtiler. « Haydi ellerinizi açın da her kine, harman makinesi, uçak vo vagonlardan ifnasını temin edecek Bir taraftan da kulübümüz faa seneki duamızı tekrar edeliın!» liyete geçti. Londraya seyahatler Der. Üyeler hep bir ağızdan dua bir âlet keşfedilmiştir. Yumurtaların uzun zaman tazetertib ediyor, kasabaya tiyatro kum ya başlarla ve Tanndan ne temenliklerini kaybetmeden muhafazasınj panyalan davet ediyor, konserler ni ederler, bilir misiniz? tertib ediyordu. Bu sayede hastat Allahım yarattığın mahluk eağlayacak bir usul bulunmuştur. larımızın ruhî haletlerinde büyük lann en müratazı olan insanları Bu usule göre, yumurtalarm don* bir değişiklik vukua geldiğini ya birbirine kırmaya, mahvetmeğe se durulması lâzım gelmektedir. Fakat kından müşahede ettim. Artık, on beb olan harbi bir daha beşeriyeto donma esnasında ekseriya kabuk çatlamaktadır. Çatlamağa mâni ollar kendilerini birer malul değil, musallat etme!» mak için, kabuğu kırmadan, yu« murtanm rutubeti, bir miktar azaltılmakta, bilâhara dondurulmaktadır. Uçak kazalan esnasında, felco uğrayan muhabereyi devam ettirecek, ve kaza mahallini, kazanın vukuunu, mütemadî bir şekilde, telsiz dalgalarile otomaik olarak haber verecek bir âlet vücude getirilmiştir. Kaza anmda, uçaktan ?tılan bu âlet, mütemadî bir şekilde S.O.S. işareti verecektir. Maden kuyularmdaki havayı tasfiye ve rutubetten tecrid eden bir makinenin de beratı alınmıştır. Bu makine, otomatik olarak, tasfiyo işini yapmakta, hava cereyanlarını tanzim etmektedir. Fakir nikel fılizlerinden, nikeli, gerek nikel ve gerek demir nikel halitası şeklinde istihraca yarayan bir usul bulunmuş ve beratı alınmıştır. Kesif fcir zeytinyağı esansı istihsal usulü bulunmuştur. Bu esans, gıdaî kuvveti düşük olan yağîara ilâve edilerek, zeytinyağı takMdi yağlarm imalinde kullamlmaktadır. Bulunan bir usul sayesinde. ç.ay esansı, tecrid edilebilmiştir. Usul, 100 derecede bulunan su buharıleesansı tecride, ve hususî soğutucuları teksife dayanmaktadır. Taze mısırları koçandan ayırmak için bir usul keşfedilmiştir. Bu usul sayesinde, taneler, hiç bir hasara uğramamaktadır. Patlatılan hususî bir infilâk maddesi sayesinde. yangmlardan intişar r eden kesif siyah dumanı berta af etmek kabil olmuştur. Aynı i n f ' " s mrddesi, hedef civarındeki l i ı m n ları da bertaraf edeb'.lditinden, topçunun hedefi görmesini mümkün kılmaktadır. Çe!i?i aluminyumla kaplarken, alıninvumun çeliğe devamlı bir sur:tle iltıshkını temin için bir usul 1 ulunmuştur. Bu usulde. evvelâ çe lise yumuşak demir kaplanmakta, ikinci kademede, alumınyum tabakf.sı ilâve olunmaktadır. Gorüş çartlannm mÜ3aii olmadığı anlarda, cihet ve istikamet tayir,ıni mümkün kılan bir usul keşfedilmiştir. Bu usul, güneşten gelen, Igeceleyin yıldızlardan gelen) kısa dalgah radyo dalgalarmın almmasır.a dayanmaktadır. Bu sayede, havacılıktaki emniyet biraz daha ileri götürülmüş bulunmaktadır. lanabiliyor, Est Grinsteadt'de tanıdığı son derece güzel bir kızia evlidir. İki de çocugu vardıı. Loudrada mesud bir hayat geçiriyor. Orada bir yayınevınde neşroıunacak kitabların müsveddelerıni \etkik işinde çalışarak hayaluıı kazanıyor VF ara sıra da güzeüeşn^e ameliyesine tâbi olmak üzers <Kıa liçe Victoria» hastanesinı ziyaret ediyor. * * * Est Grinsteadt, sade onun için değıl, on sekiz millete mensub malullerin de yarım vatanı, âdeta kâbesi durumundadır. «Kraliçe Vıc toria» hastanesine ilk giren beş kişi kulübün idare heyetini teşkıl etmektedirler. Bunlardan beş yılda yirmi üç ameliyat geçirmiş oian biri diyor ki: <t Evet, biz tecrübe tahtalığı vazifesi gören mahluklardan başka bir şey dtğiliz. Ama, çok şükür halimizden de memnunuz. Kulübümüze derd ortaklarımızın aza olmalan mecburidir. Fakat onlar sade bu n.ecburiyet dolayısile değil, aynı zamanda büyük bir memnuniyetle giriyorlar ve bir daha da çıkmak istemiyorlar.n JCulüb, sırf müşterek bir âkıbete maruz kalma neticesinin yarattığı birleşme hissinden doğmamıştır. Bu cemiyet üyelerine iş bulmak, onların hükumetle, endüstri müesscselerile temaslarmı temin etmek hususlannı sağladığı gibi, kendilerine sermaye, büro, dükkân sağlamak, bir meslek sahibi olmalarına çalışmak işlerinde de yardım etmektedir. Kulübün azalan arasmda çiftçi, doktor, aktör, bankacı, mühendis, ressam olarak yetiştirdiği insanlar pek çoktur. Doktor Archibald diyor ki: « Hastalanmın ameliyatlara ve estetik tashihlere karşı gösterdiKleri sabır ve tahammülden sitayişle bahsedebilirim. Fakat ilk tedavi edüenler ruhan büyük ümidsiziıivlere düştüler. Yeııiden normale yakın bir uzva sahib oıup tekrar insan içine karışacakiarını pek uınmadılar. Sonrakiler, kendilerinden öncekilerin salâh bulmuş hallerini gözlerile görünce daha iyimser davrandılar. Bizim de işimiz o nisbette kolaylaştı. Ama, onlan hastaneye ısındırabilmek meselesi de bizim gösterdiğimiz müsamahalar neticesi hasıl olabildi. Hastalarımız) sigara ve içki içmekte serbest DIrakıyorduk. Ne zaman canları isterse o zaman yemek yiyorlar, ne zaman arzu ederlerse o zaman yatıyorlar ve kalkıyorlardı. Tanıdıkları kızlarla, yahud hastanenin hem şirelerile şelıre gezmeğe gidiyorlar ve canları istediği zaman dönmek serbestliğine sahib bulunuyorlardı. Buna rağmen içlerinde bu hürriyetten faydalanmaya can atanlanna pek az tesadüf ettim. Çün CİZEN: :o . ROMANIN 005LUK SfKKELERİ IMPftRATOÎ? CARACALLft S0LELVA5 TARAFIMDAN ALTIN 5IKKE DLARAK PARPETTIRILEN BU PARALAR MPAFMTVFtUN SflulK ADAMLftRINA HEDİrEl £O/ÜRDi. numune NevvYork city'de Paul I l t o n ko/oksiyonundan ahnmıshr. L.M.MAHON adında bir SAH5A AİT OLAN BU TIRYAKj KöPEK TÜTÜN ÇİÛNBMEKTEDİR. Greenvılle'de • i» s b Somfay şehrinde otura.n A.W.B0WLIN ADINDAKI KAR1 KOCA 13 ÇOÇUKLARINA ALFftBE 6IRASİLE AŞAĞIDAKİ İ5İMLERİ KOYMUŞLARPIR. ALffiBETİKmE i(.^ AüDIE BRYANT P.T.T. MÜZESINDEtt' BU 3 0 SANTİMLİK TELEFON DİREĞİ PARCASI ICİNE AĞAÇKAKANLAR 200TANEİ C U R T I S DRUE ERA GRADV IDA FAV HAMPTON JENNETTE KNOLA LEANTHA MlLLARD NATHAN OLEVIA PENELOPA Dr J05E MARIA VAR6AS (17861854) ' CalcdonıaVLİkT^ QuiNCY RuTH SARAH THEL/V\A ULYSSES VENSON WlLSON XANA ZlRCKLE / VENEZUELA.'DA,KENDI ARZU5U HİLAFINIA CUMHURBA5KAN! BRYERU TARAFINDAN YAPILAW BU EVJBIR ^AMANLAR BUADADA VAÜLl'K YAPftN BİR FRANSIZIN 6ECELERİ GİYDİĞI PU5KULLÜ TAK.KE.ÖRNEK AUNARAK INSA EDILMİSTIR...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle