Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 Şııbat İÖ50 l M ;:i'KİYET BÎR DAKİKA İşçi temsikileri İngillerede seçim savası ö ngilterenin en bellihasiı partileri nlan iscilerle muhafazakârlar, birer beyanname ile memIekete siyasetlerini anlatmış bulunuyorlar. Beyannamesini daha evvel neşreden işçi partisi. herkese iş vermeyi en esaslı vazifeyi saydığını bildirdikten sonra devletlestirme siyasetine devam edcceŞini, şeker sanayiini, çimento sanayiini. sııları, etleri dağltma işlerini vesaireyi devletleştireceğini, sİRorta şirketlerini. sigorlahlara devredeceğini bildirmiş, dış politikaria Britanya Comman Wealth camiası milletler arasmdaki bağlantılan kuvvctlendirtneyi, Batı Avrupa misakına bağlı kalmayı, sbmürceleri muhtariyete kavuşturmayı, Birleşmiş Millctleri desteklemeyi, Sovyetler Batı Avrupa ile işbirliği yapmayı kabul etm'dikleri için Ineiltcrenin müdafaasını sağlamlamayı vadcrmişlerdir. Ankarada toplanamadi Seçim fasarısı çarşamba günü Mecliste görüşülecek Ba^faraft 1 inci sahifede Baltava göre: «Yerleşmiş nüfus hakkında takribî dahi olsa bir fikir vermeğe müsaid olan nüfus kayıdlarımn esas alınması daha uygundur.. BaUa, zabıta ve ordu mensublarını rey hakkmdan tamamile mahrum eden hükümlerde isabet bulunduğunu da ileri sürerek. «Meslek ve disiplin mülâhazaları böyle bir mahrumiyet için kâfi sebeb teşkil edemez. Gizli rey usulü her türlü tesiri önleyıci mahiyette olduğundan bu yurddaşların emir ve kumanda altında bulunmalarından ötürü rey serbestisi gibi bir mah zur da tasavvur ed'lemez.» demekte subay ve askeri memurların milletvekili seçılebilmeleri iç.n tekaüd olmalarını veya istıfa haklkına malık olup istifa etmelerıni şart koşmayı da doğru bulmamaktadır. Tahsin Bek r Balta, siyasî partilere, merkezî bir teşekküle aday listesini tevdı etme ımkânı verilmesini istemekte, aynı zatın yalnız bir seçim dairesinde aday gösterilebileceğine daır mutlak hükmü ihtiyaca uygun bulmaktadır. tki rahmetin biri Yeşilköy hava meydanını inşa eden Amenkah miihendisler, alâkalı Bakanhkla çıkan bir ihtilâf yüzünden, işlerini bırakıp memleketlerine uçmuşlar. Halbuki, bu Bakanhktan verilen malumata göre, arada ihtilâf vıihtilâf yoktur. Sadece mukavele bitmiş ve işın Türk mühendisler ine yapUrdmasına karar verilmiştir. Alâ. Kabul. Fakat, madem ki Türk vıiihendisleri bu mııazzam işi başarabileceklerdi, o halde ne diye Amerikalılara başvuruldu? Yoksa bir sene zarfında gökten zembille inen mütehassis mühendisler mi kazandık? D. N. İş ihtilâfları ve alınan tedbirîer Birleşik Amerîka Savunma Bakanımn mühlm dtmeei D Baştarafı 1 inci sahifede den girisilen hareket, başarısızlığa uframakla kalmamış, parti propagandasmı da seçimler arifesinde oldukça müçkül bir duruma koymılştur.. Bu tertiblerin tek neticesi, prev lehindeki tezahürleri körüklemek olmuştur denilebilir. Bununla beraber başarısızlığın bir takım tekzibler, teviller ve açıklamalarla peçelenmesine çalışılacağı, bu görüşü izhar edenıerce muhakkak sayıhyor. Varılan hüküm, «yapılan hayrın ürkütülen kurbağaya değmediğidir>. Muhalefet çevrelerince; iktidarın secimler arifesinde başvurduğu tertiblerden bir tanesinin fiyasko ile neticelendiği kanaatini izhar ediliyor. Grev hakkı aleyhinde Işçiler adma memleket şümul bir karar almak üzere yapılacağı ileri sürülen toplantı da tahakkuk etmemiştir. Bu iş için şehrimize bir çok sendika temsilcilerinın çsğırılmış olduğu söyleniyordu. Gelenlerin, Malatya Mensucat, Nazilli Mensucat ve Eskişehir Devlet Demiryoilan, sanayi işçileri sendikalannın ikişer mümessilmden ibaret olduğu bugün anlaşılmıştır. İşin daha enteresan tarafı, bu 6 kişinin de rivayetler hilâfına, grev aleyhine fikir beyan etmek üzere değil, Ankara Ekmek, Simid ve Un lu maddeler sendikasının davetlisi olarak geldıklerini söylemeleri ve Çalışma Bakanlığından bu hususta doğrudan doğruya bir davet veya talimat almadıklaruu ifade etmeleridir. Bu temsilcıl^r, kor.gre yerine, bu akşam 19 da bir basın toplantısı yaparak «Millet Meclisinin bu devresinde birbiri ardınca çıkan ve her biri Türk işçi âlemi için mesud bir inkılâb mahiyetinde olan kanunlar hakkında fikir almak üzere Ankaraya gehneği zaten istediklerini» söylemişler ve «bizim refah, saadet ve istikbalimizi garanti için o kadar büyük işler yapılmıştır ki. uzaktan takibe yetişemiyoruz • demişler ve «işçilerın grev değil işte emniyet ve huzur istediklerini» de ılâve etmişlerdir. Buna mukabil, Lokanta, Otel ve Eğlence Yerleri İşçileri Sendikası Başkanı İsmail Aras da bir basın toplantısı tertib ederek, bu olaylar hakkmdaki müşahedelerini anlatmışür. kaç işçiyi elde etmek suretile işe başlamıştır. 3 Halk Partisi, memleketin muhtelif bolgelerinde devlete aid fabrikalardan seçtiği bazı adamları, masrafını ödeyerek Ankaraya getirmi? ve sanki ,bütün Türkiye işçileri namına imi? gibi, müretteb bir toplantı yaptırmıştır. Görülüyor ki, yaklaşan seçimler arifesinde Halk Partisi sendikalardan faydalanmak istemektedir. Daha doğrusu Halk Partisi seçim kampanyasına sendikalardan başlamıştır. Bu çok hataîı bir yoldur. İşçiye medenî haklarım vermemekte ısrar ederek işçilerin kalbi kazanılmaz. Türk işçileri en az kendileri kadar Turktür. Milliyetçidir ve bu vatana bağl:dır.> Bugünkü muhalif gazeteler, Ankarada misafir edilen sendika delegelerine yapılan ikramlardan bahsetmekte, bu arada Anadolu kulübünde verilen şampanyalı ziyafet hakkında da tafsilât neşretmektedir. Kudret gazetesine göre, zjyaiette 6 delege ile Ankaradaki Fırıncılar Sendikasından Mehmed Göze, Zeynel, Çalışma Bakanı, Halk Partisi sosyal propaganda şefi Rebii Barkın, İşçi Sigortaları kurumundan Rahmi Alp, Denizli milletvekili Hulusi Oral, İstanbul milletvekili Ali Rıza An da bulunmuşlardır. Grev hakkı yüzünden kopan fırtınanm bugünkü esintileri de bundan ibarettir. M.S. Çalışma Bakanlığı Bölfe Müd»»<i, sanayi müesseselerindeki tensikatın da ötıüne geçildiğini bildirîyor Çalışma Bakanlıjı fstanbul Böl«e Müdurü ismail Akcav, dun hir arkadaşımızı kabul ederek muhtelif suaîlerini cevablandırmıştır. Mudür. muhtelif müesseselerde yapılmakta olan tensikat mevzuunda şunları söylemiştir: İşçi partisinin bu beyannamcsi neşrolunduktan sonra muhafazakârlar da bir beyanname ile İngiliz genel oyuna hilab etmişler ve bu bevannamelerile mazinin derslerinden cok muhim istifadcler sağlamış olduklannı belirtmişlerdir. Zaten I n giliz muhafa7akârlığını, sair yerlerde ki muhafazakârhk cereyanlanndan ayırd cdcn cihet de budur. Muhafazakârhk başka her yerde çürüyüp yıkıldığı halde İııgilterede dincliğini Ve gürbüzlüğünü muhafaza etmcsinin sebebi kendini daima taze rutacak yeni unsurları almakta tereddüd etmemesi, yeni fikirleri ve cereyanları bcnimsiyerck hareket etıııcsi vc gelişmesidir. Muhafazakârların son beyannamelerinde, bu vaşıf vuzuhla gbze çarpmakta ve par' tinin yeni ve muhim bir gelişme geçirmiş olduğunu göstermektedir. •İngiltcrenin tutacaği yol bu yoldur» adını taşıyan programın esası, her işçiye bir iş vermek ve yaşayıs. seviyesintn asgarisini herkese temin etmektir. Çünkii hiikumetin en bellibaşlı vazifesi budur. tsçl hükumetinin koyduğu kontrollan kaldırmak, ve halkı son derece üren vcrgileri hafifletmek. muhafazakâr hukumctin en mühim hedeflcrindendir. Muhafazakârlar dev letleştirme siyasetine son verecek, herkesi meskcn sahibi yapmağs çalışacaktır. Muhafazakârlar işçilevin yaptıklan ictimaî hizmetleri benimscmekte ve bunlan tutacaklaıını. bıınların biitün masraflanna dokıınmıyacaklannı vadefanektedirler. Fakat gıda maddeleri namına yapılan bir takım yardımları kccrck. bu da ailcleri yeni bir Dedikodulu bir doğum hâdisesi Bastaraîı 1 inci sahtiede olduklannı ve çok mesud göründüklerini, çocuğun doğıımunu sabırsızlıkla beklediklerinı ve erkek oluşuna çok sevindiklerini söylemiştir. Roberto Rossellini, doğum saatinden itibaren tngrid'in yanı başından hemen hemen hiç ayTilmamıştır. Dr. Guidotti, bebeğe muhtemel olarak Roberto adının konulacağmı söylemistir. İngrid Bergman. kocası Dr. Lindstrom'u son defa 3 mayısta görmüştür. Haber Holhwood'da atom bombası lcsiri yaptı Hollyvvood, 3 (A.P.) Ingnd Bergman'ın doğurduğu haberi kolay kotey saıstlrhaz Wr gehir.olan JHpllywoocl'ta,bir a? tom bombası gibi patlamıştır. Ha ber, stüdyolarla ş.nernj^artıstlerınin devam ettikleri diğer mahallere süratle yayılmış ve ileri gelen bir stüdyo idarecisi, sınema endüstrisinin şaşırıp kaldığını söylemiştir. Zira Hollywoodlular, İngrid Bergman'ın hâmıle olduğuna daır haberlere şimdiye kadar dedikodu nazarile bakmaktaydılar. İngird'le Rossellini, bundan bir yıl evvel Stromboli adasında bir fılm çevirmeğe başlamışlardı. «Strombıli» filminin hazırlanmasında hıssesi olan RKO fılm şirketinin sözcüsü bu akşam şöyle demiştir: «Bayan İngrıd'in hususî hayatı şirketi ilgilendırmez. Fılm oynatılacaktır.» Işçilerin demokratik haklarının temini hususunda son 5 yılda atılan adımlarm mühim olmakla beraber işçilerin hayatî ihtiyaçlannı karşılamaktan maalesef uzak olduğunu soyleyen ismail Aras: «işçi sendikalannm siyasete karışmasına ve kanştıhlmasma son derece muhalifiz» diyerek şöyle devam etyiik altında bırakmıyacaktır. Mumiştir: hafazakârlar dcvlet işlerini daha « Bizler kanun dahilinde işçi verimli, daha randımanh bir surette idare edeceklerine kani olduk haklarım temine çahşırken Çalışma ları ve ecçmişleri de bunu ispal Bakanı Şemseddin Sırer, kendiüettiği için masraflardan yüzde on ğinden ortaya bir grev meselesi kesmckle İngiltcrenin karşılaştığı attı. Ve sanki bütün ijçiler kendimali muşkulicri haliedeceklerine sine vekâlet vermij gibi konuşmainanmaktadırlar. Hakikaten İngil ğa ve partisinin propagandasını tcrenin mcselesi. ortalıği allak bul yapmağa başladı. Halk Partisinden lak edecek koklü ıslahatta değil, direktif aldığı aşikâr olarak anfakat onu yüzde on nisbetinde bir laşılan bu faaliyet, eğer sendikaları masraf azlığina kavuşturmaktadır. bir siyasî parti âleti yapmak maksadıru takib etmemiş olsaydı, belFakat bu yüzde on tenzilâtı. İn ki hoş görülebilirdi. Fakat bizler, eiltcrcde her ev hissedecek, her ev sendikalan siyaset dışmda tutmak kadını bu yüzde on tenzilâttan fay için çalışırken bu müdahale hepidalanacak ve aile bütçesinde biı mizi cidden müteessir etmiştir. Eferahlık başgösterecek, bu ferahlı ğer Halk Partisi, Şemseddin Sirerin pın biitün aileler mahrum olduğu fikrini ve faaliyetini tasvib etmibir çok seylerin temin edildiğini yorsa, kendisini derhal istifaya dagö'rerek sevineceklerdir. vet etmelidir. İngilizlcr, aile bütcesinin uğradıSon hâdiseler, bu müşahedeleriğı lıer tahavvülü derhal hisseden mizi kuvveüendirmiştir. Bu hâdıscVe hükumctlere ona göre güven reyi vercn bir miliettirler. Diyebi leri kısaca gözden geçiıelim: 1 231950 tarihinde Ankara liriz ki İngillerenin iç politikasma »ile biitçcsi hâkimdir ve bu bütçe Halkevinde Sendikalar Birliği için nin îhtiyaclarını en çok ve en iyi toplanmıs olan işçilere, Çalışma Bakanı Şemseddin Sirer adına hitab latmin eden hukumet kazanır. İşte iki tarafın beyannameleri eden Çalışma Bakanlığı müsteşarı bu merkezdedir. Önümüzdeki gün Fuad Erciyeş grev hakkını istiyen lerde iki taraf da beyannameleri Türk işçilerini muhalif partinin onin ihtiva ettiği esasları İngiliz yuncağı olmakla itham etmiş ve bu millerine izah edecek ve iki taraf milliyetçi arkadaşlara Türk olmatan her biri. İngiliz milletine daha mak damgasını vurmak cesaretini faydalı olduğumı gösterecektir. çekinmeden kendisinde görmüştür. Bundan bir kaç gün sonra, ŞemNeticede İnçiliz milleti reyini verecek ve kime rpyini verirse ikü seddin Sirer garib bir bayanatını Mecliste okumuştur. dar mevkiiıie o gelpcektir. 2 Halk Partisi kendi fikrini işŞimdiki halde savaşın hcnüz basındayız. Fakat bu başlangıc da çilerin fikri imiş gibi göstermek ve savaşın ciddiyetini açıklamaktadır. sendikaları Halk Partisinin elemanı Omer fîıza DOĞRLL. olarak kullanmak maksadile ve bir «CUMHURİYET» in edebî romanı: 3 4 Nevşehir İstanbul telefonu Nevşehir, 3 (a.a.) Ay başından itibaren şehrimizle İstanbul arasında telefon konuşmalan baş lamış bulunmaktadır. Bekir Balta, şu kanaatini de izhar etmiştir: «Seç.m neticelerine it:raz bir nevi parti taktığı ve ahşkanlık haline geldıkten ve bu itirazları hususî bir usulle halletmek ihtiyacı hasıl olduktan sonra, böyle noksan bir mekanizma ile iktifa etmek kanaatimce doğru olmaz. Çok miktarda da it razlar olabileceğini uzak ta olsa bir ihtimal olarak gözönünde bulundurmak lâzımdır. Mazbataları geniş ölçüde itiraza uğrıyan bir Meclisin toplanıp işe koyulması ve kararlar alması şeklen caiz görülse de manevî otorıte bakımından isabetli olacağından şüphe ederim. Bu itibarla yüksek seçim kurulunu tutanaklar hakkında kesin karar alması yetkisi ile techız etmek, iptal edeceği seçimlerin derhal yenisi yapılmak ve bütün bu muameleler tamamlanınca, yahud hiç olmazsa eksikler cüz'î ve ehemmiyetsiz yapılabilecek bir miktara ınhisar edince, Meclisi toplamak daha doğru olur. Böyle b.r hal şekline bugünkü Anayasa durumu müsaid telâkki edılmese dahi gerekli tâdili, tutanakları tetkık devresinin muhtemel ihtiyaclarına uygun hü Bastarafr 1 inci sahifede kümlerle birlikte derpiş etmek *Bu dava Bulgar hükumetinin noksan bir mekan zma ihdasma düşmanca sivasetle SosyaHzmin tercıh edılmek lâzım gelirdi müyerieşmesine mani oltnak ve toplâhazasındayım » raklarmm bir kısmmı YusoslavKomisyon azasından Atıf Tü yada ayırmak gayesi ile doğrudan zün «Bu kamanun henüz menı doğruya harekete geftieinirı ve leketımızde tatbık kab'lıyetı ol böylece eski Bulgaristanın a=ırı jnadığını» ılerı sürerek muhalif milliyetçi plânlarını tatbika başlakalmıştır. dıeının veni bir delilidir.» Nota Bulgaristandan bu düşmanca herek"tlerine derhal bir son ver mesirıi istemekte ve dikkatini bu hareketlerden doğacak ciddi netic° lere cckmektedir. Belçrad 3 <a.a) YusnE'.•î^•va hükumeti. Yügoslavya Tuna nehir Tahran, 3 (A P.) Dün yük raklivat kumpanyasmı temsil eden sek bir hukumet memuru tarafın bir YuscKİav memurunun tevkif dan açıklanmış olduğuna göre, edilmesini protesto Ptmek üzere çok mühim bir Sovyet memu dün akşam Çeko^lovak hukumetine ru.ı İrandan, «demokrat memle bir nota vermi^fir. ketlerden bırme geçmiş» ve beraberinde Rusların İrandaki ca Missouri'nin gövdesinde 4 sus teşkılâtı hakkında gen ş mametrelik rahne açıldı lumatı ıhtva eden evrakı da götürmüştür. Virginia, 3 (a.a.) Amerıkan Mahallî söylentiler. bu Sovyet bahrıyesinden bugün bildirildımemurunun, Rus Büyük Elçili ğıne göre 2 hafta evvel Hampton ğinin şark masası müdürü A Road sığhğında kuma oturan lexander Kassaev olduğu mer 45.000 tonluk Mıssouri zırhlısının kezindedir, fakat Ruslar bu söy gövdesinde 4 metrelık bir rahne lentıleri yalanlamışlardır. açılmıştır. ı < Başmakaleden devam Medenî kanun için vaktile yapıldığı gibi, her hanşri bir garb memleketinin basın kanununu veya basına dair mevzuatını alalım, aynen tercüme edilsin! dedik. Sa>ın Kihad Erim teklifimizi iyi karsıladı; aşırı sağ ve sol ccreyanlar hakkındaki yasaklayıcı hükümler müstesna sayın Şemseddin Günaltay da ilk zamanlar bu düsünceye yatar gibi oldu. Anlastığımızı sanıyorduk. Fakat sonra iş değUti. Hukuk tcknikçileri dilimİ7e düpedüz çevriltmeğe elverisli bir basın kanunu hulamı^acağımızı söylemişler. Başbakan da AvTupa kanunlarını bizim projeden daha sert bulmuş. Benim bu bahse dair bildiklerim bundan ibaret. Peki, şimdi ne olacak? Ortada henüz yerine getirilmemiş bir vaid, bir de realite var. Realite, basınımı2in fikir ve haber yayma bakımından yeter derecede hür olmadığı merkezindedir. Vaid de Başbakanın, önümüzdeki seçimlere kadar bu eksiği (ridereceğini açıkça söylemiş bulunmasıdır. Vakit dar, işimiz ise pek çok, Sayın Günaltaya va'dini hatırlatırken bu noktaları da gözönünde bulundurmasını saygılanmla dilerinı. NADİR NADİ Ya basın? « Adalet Mensucat Fabrikasın sız işten çıkarma, 10 u tazminat, 7 da 1943 senesindenberi işçilere si iş şartlarınm değişmesi, 17 si de «Müesseseye Bağlılık» adı altında muhtelif mevzulara aiddir. 1949 bir prim veriliyormuş. Muessese DU aralık ayına aid şikâyet adedi ise primi bu sene vermek istememiş. 767 idi. Bunun üzerine işçiler de toplulukla Çalışma Müdürlüğünün Şikâyet iş ihtılâfı çıkararak dairemize mü servisinde çalışan genc mcmurların racaat etmişlerdir. İşi, Vilâyet Ha devamlı mesaıleri sayesinde, şikâkem Kuruluna verdik. Yapılan tet yet edip hakkını kazanan işçilere kiklerden sonra, bu primlerin ve bu suretle bir buçuk ay zarfında rilmesi lâzım geldiğine karar ver işverenler tarafından aşağı yukarı dik. Bu kararı Yüksek Hakem Ku ı 190.000 Hra ödettiribniştir. « Mensucat sanayiindeki kriz devam etmektedir. Biz krizin evvelâ sebeblerini araştırdık. Bununla, İş Kanununun bütün iş yerlerine tatbik ve ithalâtın tahdid edilmediğini, muamele vergisinin ihtiyaca uygun şekilde nizamlanmadığıru, kredi imkânlarınm sağlanmadığını gördük. İş Kanununun tadil tasarısı ça'ışma Bakanhğı tarafından hazırlandı. Kabul edilen kanun 31 ocak 1950 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Kredi imkânları sağlandı. İş Kanunile hodbehod tensikat yapılması onlendi. Böylece de İstanbulda mağdur olmuş işçi sayısı pek azaldı. Bu nun dışında bir tedbir daha düşünİşçi şikâyetleri dük. Mesai saatlerini azaltmak suBölge Çalışma Müdürlüğünden retile fazla işçi çalışünlmasıru te öğremldiğine göre. ocak ayı içerimin ettik.» sinde İşçi Şikâyet Servisine 520 kiİsmail Akçay, bundan sonra bazı şi müracaat etmiştir. Bunun 496 sı iş ihtilâflarına temas ederek Ada müsbet, 24 ü menfi olarak neticelet Mensucat Fabrikasında olan bir lendirilmiştir. 520 şikâyetin 391 i hâdise hakkında şu izahatı vermiş ücretten, 10 u fazla çalışma ve buntir: lardan mütevellid ücret, 85 i ihbar Baştarntı J m c aahıfede « Her hareketimizâe barışı arıvo» ruz. Yer yuzünde barı pazarlığm» dan kuskuîanan tek millet vardır. t Uslu durmak istemediji takdirde bu mutecavizi durdurmia ve onu î sözün tam manasile msğlub etmeğa ye+cr askerî bir kudrete sahib olrr.aya çahsıyoruz. Stalin sabahm dördünde harekete geçerse Bırleşi'% Amerika harb kud retinin saat beşte iş başmda bulunrulu da aynen tasdik etti. Tasdik curunu anlıyacaktır.» edilen kararın temyizi de olmadıWashington 3 fa.a) Eu akşam ğına göre. neticeyi işçi ve işverene , demeçte bulunan Dış İsleri =dzcüsü tebliğ ettik. | atom enerjisi kontrolu için Milletler Diğer taraftan işveren primler! arası anlasmaya muvazi olacak düa den kurtulmak için muvazaa yoya ç3Pinda bir Amerilıan programı luna saparak işçilerin elinden, nın tanzimi hakkında Âyanrlan î î c primier hususunda hiç bir hak iddia etmiyeceğini bildiren sened al Mohon teküfinin çok büyuk bir dik mağa başlamış. Biz de bunun üze kat ve derin bir tetkiki gerektirrine tahkikata giriştik. Halen de diği mutal»asında bulunmuştur. Sözcü, Âyandan McMahon tekböyle bir senedi de ele geçirdik. Hâdiseyi tesbit ettiğimiz ve prim liflerinin geniş mahiyeti doîayısila ler verilmediği takdirde, Ada bu hususta mufassal tefsirlerde bulet Mensucat Iş Kanununda göste lurımasır.a imkân vermediğini şöy« rilen «lockout» cezasına çarptırıl lemiştir. mak üzere savcılığa verilecektir. Diğer taraftan basın konferansın«Lockout» un kanunda gösteri da demeçte bulunan Birlesmiş Millen cezası 2500 ilâ 5000 lira ağır letler Genel Sekreteri Trygve Lie para ve 6 aydan iki seneye kadar yeni hidrojen bombası icadından hapis cezasıdır.» bahsetmiş \e bunun büyük devletBir nıüessesenin «lockout» ceza ler arasındaki anlasmaya çalışmak sına çarptınlması Türkiyede ılk ihtiyacını her zamandan fazla be» defa vuku bulacak bir hâdisedir.» lirttiğini söylemiştir. Muamele vergisi Baştarafı 1 inci sahıfede Bakanlığınca da dikkate almmış ve etüdJer de yapılmıştır. Temmuz 1949 da bu etüdler üzerinde çalışılmak üzere maliye mütehassıslarından başka, İstanbul Üniversitesi t k tısad Fakultesi profesörleri İstanbul ve Ankara Sanayi Birlikleri temsilcileri, Ekonomi ve Ticaret Bakanlıkları mümessıllerinin de iştirakila bir proje hazırlanmıştır. Bu projo tabedilmiş yarın efkân umumiyeye arzedilecektir. Proje üzcrinde yapılacak nesrıyat beklenecek ve bu intibalardan da mulhem olarak bir kanun tasarısı hazırlanacak ve Meclise sunulacaktır.» Yugoslavyanın Bulgarisfana serf bir notası Müslüman olan İngiliz İrandan bir demokrat memlekefe kacan Rus casusu Ba^tnraU 1 tncı sahifede tahkikat bürosu tarafından verilen malumata göre Dr. Fuchs, atom bombası sırrınm Rusyaya kaçırılması hakkında yapılan sorguyu müteakıb tevkif edilmiştir. İlâve edildiğine göre, Dr. Fuchs, 1943 ten 1946 ya kadar Birleşik Amerikada atom çalışmalarına iştirak etmiştir. Amerikada akisler Wa*hington 3 (R.) İngiliz atom uzmanı Dr. Klaus Fuchs'un Londrada tevkif edılmesi üîerine Ameikan kabinesi ve kongrenin atom enerji komisyonu hususî toplantılar akdetmişler ve bu meseleyi incelemışlerdir. İlgili çe\Telerde belirtildiğine göre, Dr. Fuchs'un babası, Almanyada Sovyet bölgesinde profesördür. Abdürrahman Ali İngilterede Liverpool şehrinde oturan Reymond Pael isminde bir İngıliz, Müslüman dinini kabul etmiş ve Abdürrahman Ali adını almiştır. Bu zat önümüzdeki hafta içinde İstanbula gelecektir. Abdürrahman Ali İstanbulda, incelemelerde bulunacak, cnmileri ve türbleri gezecek, din adamlarımızla görüşecek, Ankaraya da gidecektir. PROF. NİMBUS'ÜN MACERALARI: Yazan: Concordia Merrei Duan, perişan kâküllertn yan yarıya örttüğü ufacık yüzün bir janağtnda, derin, tekerlek blr iz gordu, Jacqueline'in, üzerin* yaslantp uvuduğu yaka düğmelerinden birinin izi olduğunu anladı. ' Jac<îueline'in, uykudan henüz şiş çiş gözleri, istifhamh bir bakışîa, «Joktorun gözlerine gitti. Sonra, vaziyeti yavas yavaş hatırladı, sıkılarak başını öteye çevirdi. Rüya gördüğünü sanıyordu. Bütun gece, uyandığı zaman kendini bulduğu vaziyette mi uyumuştu? Duan ayağa kalktı, kollannı, bacaklarmı oynattı: Nasılsınız, Jackie? diye sordu. Genc kadın: Çok daha iyiyim, teşekkür ederim, diye cevab verdi. O zaman, doktor ona doğru eğildi, bileğini tuttu, nabzmı yokladı. Sonra, elinl Jacqueline'in alnına görürdü, bir hastanın başı ucunda nasll konuşursa öyle, şu suali sordu: Başımzda hâlâ biraz ağırlık var mı? Jacqueline, bir baş işaretile, evet dedi, gülümsiyerek ilâve etti: Çeviren: HAMPÎ VAROĞLU Siz varken bir teşhis koymak iddiasında değilim, ama öyle sanıyorum ki bir nezle ile atlatacağ.n. Doktor gülmeğe başladı: Fikrinize iştirak ediyorum. Her halde, dün akşamkinden çok daha iyisiniz. Jac<Iueline kocasırun yüzüne baktı:, Öfkem de geçü ,dedi. Aman ne güzel havadis! Ümid ederim bu kat'î bir terakkidir. Jacqueline hafifçe irkildi. Bana yardım etmeniz şartile, dedi. Arka arkaya gelen aksırıklar, devam etmesine mâni oldu. Nezleyi yakaladınız! Siz oturun, ben çıkayım, hava nasıl, bir bakayım. Doktor, gene dehlize doğru ilerledi. Dönüp geldiği zaman, Jac<Juelüıe 3'erinde değildi. Elektrik fenerinin hizasma yükselebilmek için diz çökmüş, kücük bir ceb aynasmda. kendini sevrediyordu. Ellerini serbestçe kullanabılmek için dirsesçinden yukarıva. ^ocasının 'eketin^n kollannı sarmak mecburiyetinde kalmıştu Doktorun ayak seslerini duyunca dönüp baktı. Merakla: Ey, hava nasıl? diye sordu. Enfes! Sis dağılmış, hava serin ve berrak, güneş pırıl pırıl. Vadiden mls gibi çam kokulan yükseliyor. Artık mademki iyiden iyiye uykunuzu aldığınız, çıkıp ciğerlerinizi bol hava ile doldurmahsınız. Bu tabiî tedavi, size verebileceğim bütün ilâclardan daha iyi gelir. Saatini çıkarıp baktı: Saat dokuzu geçmiş, haberiniz var mı? Sahi mi? Bir asır uyumuşum, desenize! Şimdi, hafızası tamamen yerine gelmişti. Geceki muhtelif hâdiseleri hatırladı. doktorla göz göze gelmekten çekindi. Rüya görmemişti. Hatıraları \oızuh buldukça sıkılganlığı artıyordu. Bununla beraber, hissettiği derin duyguları ifade etmek de istiyordu. Fakat, üzerlerine çöken sıkıcı sessizliği nasıl bozmalıydı? Anî ve içten gelen bir hamle ile, elini uzattı .utanarak, Duan'ın eline dokundu. Ronald, bu gece bana o kadar iyi baktmız ki, size teşekkür etmek istiyorum, diye mırıldandı. Doktor, J?cqııeline'in elıni sım^ıkı tut'u. Genc kadı.u, şefkaili bir hakıçla kuşatarak: Zahmete değmez. dedi. Çok güliinç seyler yapîım. Zafımdan utanıyorum. Galiba bir parÇa da ağladım değil mi? Zannetmem. Kendinizi zaafla itham etmeyin. Şiddetli bir soğuk aldmız. Genc iadınm ince parmaklannı avuçlarmda sıkmağa devam ederek ilâve etti: Bunun ne kadar zahmetli bir şey olduğunu tecrübe ile bilirim. Ronald, bir şey öğrenmek istiyorum. Nedir? Bana... Bu gece • Çay içirdiniz mi? Dili dolaşıyordu, şaşalamış gibiydi; sorduğu sual o kadar tabiî idi ki, bu hali yersiz görünüyordu. Hakikatte, bu bir bozgundan başka $ey değildi. Tam konuşacağı sırada. sormak istediği şeyi ifade edememişti. Duan; Evet, dedi. Ama maalesef başka çay kalmadı. Zararı yok. Çay istemiyorum.. Ronald! Ne var? Jaequeline bir kere daha tereddüd etti Nihayet. güçlüğü yendi. 3aşını yukarı kaldırdı, yüzünü gösterdi. Baksanıza... Şuramda ne var... Yanağımda... Duan eği'di. genc kaclının na'in cildinde, haki^aten. kenarlan f*vct bariz, küçük bir kırmızıhk gördıi. Nedir bu? Doktor. lâkayıd bir tavırlaî Mühim bir sey değil, diye cevab verdi. Alelâde bir iz, bir şeyin yeri kalmıç. Dün yoktu, değil mi? i Hayır! Neden oldu acaba bu kızartı? Sebebini biliyor musunuz? Evet. Nedir? Doktor bir lâhza sustu. Geketimin bir düğmesine uzunca müddet temas neticesi bir iz. Jacqueline hızla soludu, başı eğik, konuştu. Çok tatlı bir sesle: Bu damgadan, tabiî hükümler çıkarmakta tereddüd ediyorum, dedi. Bir iki saniye sustular. Birdenbıre, Jacqueline, saçlarımn bitimine kadar alçuha kesildi. Yani... Beni... Isıtmak için kol larınızın arssmda mı tuttunuz? Ben bu vaziyette sabaha kadar mı uyudum? Doktor, Jacque!ine elini avuclartnda sıkmaya devam etti: Evet, Çok müsaid vaziyette bulunduğum için bunu iyiden iyiye biliyoıum. •Bu sabah uyandığım zaman, acaba rüya mı gördüm diye düşünüyordum. Duan, dalgm dalgm sordu: Rüya... Fena rüya mı, Jacciueline? Genc kadın, ellerini Duan'ın »»vuçlanr.dan cekti. Hayır! Daha evvel soyledim ya... Size minnettardım... Ama, S'z k«>ndiniz uyuyabildiniz mi Rpnald? Duan, biraz ciddileşti. Çvet, teçekkür ederim, dedi. Jacqueline, tabiî görünmeğe çalışarak, hâlâ yanağındaki düğme yerini muayene ediyordu. Parmağile uğuşturarak: Şiş yavaş yavaş kaybolacak, dedi. Biraz sonra, hiç eser kalmıyacak. Ronald, kendi kendine konu^ur gibi, mırıldandı: Bu geceden de! Duan. Jacqueline'in sözlerinl ken» di kendine tekrarladıkça. hayale kapılmak imkânı bulamıyırdu. Kansı, sırf soğuktan kacmak için on& sıgınmıştı, minnettarlığı da, yali'z, vücudca duydıığu rahattan c?oLiyı Idi. Ronald'ın şahsının, bu ışte, "'.bette bir dahli yoktu. JacQueline. birdenbire! Eh! Şimdi, sizin tavsiye ettiğiniz gibi, bir parça hava alaym, dedi. Mağaradan çıktılar. Genc kadm. hâlâ, vücudüne cok büvuk gelen o elbiseye bürünmüştü; Duan, yün yeleğile, daha narin gözükuyordu. Hava çok güzeldi; güneşin sıcai aydınlışında, bir gün evvel getirdik leri sandviçlerden kalanla karınlarını doyurdular. O kadar acıkmulardı ki, bayat ekmek, çok tatlı geldi. Ağır ağır avdet ettiler. Jacqu?liie çok üşiimüş olduğu için vücudünde sızilar duyuyor, sık sık durup Jinlcnmeğe mecbur oluyordu. D.ıan'm koluna dayanıyoı'dul bu dosteğe s 0 ' 5 ihtiyacı vardı. (Arkası vgr) Ankara 3 (Telefonla) Meclise verılmiş olan Patrık seçim:» ne dair kanun tasarısı ile, mü« tevelli heyetleri seçimi ile alâkalı işlere dair dıleklerde bulunmak üzere Ankaraya gelmiş olan heyet temaslannı bıtirmiştir. Heyet Başkanı Dr. Andrea, tsmaslardan edındıkleri intıbaı bize şöyle anlattı: « Tam bir demokrat'k hava içinde başta sayın Devlet Re:sı Inonü olmak üzere, Büyük Millet Meclisı Başkanı, Başbakan, İç İşleri Bakanı ve d'ğer devlet ricalı tarafından bıze gosterilen iyi kabulden fevkalâde mütehassis ve memnun olarak dönüyoruz. Ankaradan ayrılmadan önce, mazhar olduğumuz hüsnü kabulden dolayı Başkent Valisi Avni Doğana da teşekkürü bir vazıfe bıldik. Bu hava içinde cereyan eden hasbıhallerde bahis konusu olan meselelerin pek yakında halkımızı tafmin edecek tarzda netıceler vereceğine Sehrimizde dün hava daha T\ kani bulunuyoruz.o yade soğumuştur. Dün akşam Ye Kara Yolları Genel şilköy rasad istasyonundan aldığimız malumata göre, bugün Müdiirlüğü İstanbulda havanın çok bulutlu Ankara 3 (Telefonla) Mecolması ve aralıkh olarak yağışlı lisin bugünkü içtimaında Yollar geçmesi muhtemeldir. Yağışlar, Genel Müdürlüğü kuruluş ve kar şeklinde olacak ve rüzgâr görevlerıne dair kanun tasarısıkuzey istıkametınden esecektir. nm müzakeres.ne devam cdıldi. Dün sehrimizde en düşük sıcak Yapılan müzakerelcrden sonia, lık derecesı sıfırın altında 5, en bu Umum Müdurluğün ismi Kayüksek sıcaklık ta sıfırın altın ra Yolları Genel Müdürlüğü sek da 2, 3 idi. lini aldı. Bundan sonra teşkılâDün tavyare seferleri arasız o tın başına yalnız yüksek mühenlarak devam etmiştir. dıslerm tayin edılebıleceğı kaÇatalca asfalt yolu, kar yığın rarlaştırıldı. Tasarının 25 ınci larından kapah bulunmaktadır. maddesıne kadar olan kısmı düa Karın temızlenmesıne çalışılmak kabul edıldu tadır. Telif Haklannı Koruma Mektepler kapannııvacak Soğukların artması dolayısile Cemiyetinin toplantısı Ankara okullarının kapatıldığı Tel f Haklannı Koruma Cemiyazılmıştı. Bir akşam gazetesi, İstanbul okullarının da tatılin yeti üyeleri dün Gazeteciler Ceden bahsetmektedır. İstanbul Mil miyetinde toplannıışlardır. Celî Eğ'tim Müdürü Murad Uraz reyan eden hararetli müzakerebir muhamrımıze: • Simdilik lerden sonra teiıf .;kları kanuböyle bir şeyin mevzuubah s ol nu tasarısmm bu devre sona ermadığını, esasen talimatnameye meden Mecliî'cn gefmesi istengöre sühunet sıfırın altında 12 miş ve alâkalı mak^mlara müdereceye düşmedıkçe mektPble racaat edılmesi için idare heyeti rın tatıl edılemıyeceğıni» söyle memur edilmiştir. miş ve sehrimizde böyle b.r vaTEŞEKKÜR " ziyet mevcud olmadığmı Vakıtsiz kavıbıle bızl derin acılara etmişt:r. Atom bombası casusluğu Ermeni cemaatinin heyeti Ankaradaki temaslardan memnun Şiddetü soğuklar devam ediyor garkeden sevgı'l annemız 21 ocak 1950 cumariest pınü yapllacağını brldirdiğımız kongre gere'.en ekEeriyet bulunmadığından 4 suh%t 1950 cumartesi gumı saat 15 te Cemiyetımiz lokalinde nisaba bakılmaksızın yapılacaktır. Saygıyla bildiririz. Rus2name: 1 Mesai raporunun okunması, 2 Murakıb raporu. 3 İdare heyc*ınin ibra.^ı. 4 istifa eden idare heyeti yerine yenislnin seçimi, 5 Hasab mura'tıbı seçim!, 6 Dılekler. Sayın azamıza' Galatasaraylılar Cemiyetinden: hsstalığı esnasında îhtimamlarım ^:ır. gemiyen mutehassıs Dr. Mecdı V^eT ve Emın Şukru Kunta. Dr. Jîuhlis Tuzlacı ve Mehmed Terzıoğluna. heırçıre Kadrıveje ve cena2e m<==sur'r.^ fielmek. soz \e yazı ile taziyef^0 bı^Iıırmak suretile acılarımızı payiajsn ahraba, do=t ve m«!ekdaşlarınT z» ayrt ayn teşekkure teessurumıw nanı rlduğundan, bu humsta gaze<enızın ta» vassutunu dılerız. RIFKİYE ÜNER'in Oğvlları: Sn/a ve Vefa T'kun MEVLİD Kıymetl! eşım " k ı I^parta milletvekili MÜKERREM KARAAĞAC ın ölumunun yıldonümune rastlıyan 5/2/950 pazar gunü A£s camıınde öğle nama^ını mutcakıb aziz nahuna ithaf edilınek üzere Mevlid Şerıf olrunacaktır. AkrRbalarımıza, kendisini sevenlere, din kardeşlerimize blldirlhr. Sıdtka Karaağac \ TÜRALI ••i Öksürüğü keser. H H FOTO M . ÖZEN , Pozlarımz muvaffakıyetle canlandırılır. Pangaltı İNCİ Sıneması »ıtaaı. Telefon: 82016 Bütün Dün>a I