21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
*4 ttamm » N «YETO» nun ölümii Dış İşleri Bakanları Konseyi İtalyan Büyük için kararlar Elçisinin tehcir isini müzakere edecek «C'imhuriyet» ten Kore'de topçu Izmirin kalkınması başgedlküsî Siileymana dün gece çekilen telsiz telgraf Bastarafı l inci sahifede lanın komşusuyum. Faruk Feniğin yazısını okur okumaz Süleyman Arslanın evine uğradım ve hâmile eşinin dün bir erkek evlâd dünyaya getirdiğini öğrendim. Çocuğun adı babasının da tahmin ettiği üzere Mehmed konmuştur. Yavrunun göbek adı da Koredir. Ailesi efradmın ve minimini Mehmed Korenin sıhhatleri çok iyidir. Vasıtanızla Süleyman Arslana selâm ediyorlar.» İbrahim Gökçesunun bu müjdesini alır almaz derhal Koreye ve oradaki kahraman birliğimiz vasıtasile topçu başgediklisi Süleyman Arslana bu sevindirici haberi telsizle bildirdik. * * * Koredeki subay ve erlerimizin mektublarım neşre bugun de devam ediyoruz: Aileme Elâzığ Sevgili babacığım, anneciğim ve kıymetli eşim, Uzulmeden vazife uğrunda ölmck bız Türkler için şereftir. Devlctımizin verdiği bu şerefli vazife uğrunda çarpışacağımdan guruı duyuyorum. Şerefimızi yükseltmek Türk bayrağını uzak ülkelerde daJ galandırmak mazhariyetine kavuştupumuz içm sevinmelisiniz. Türklüğün hatıralan ile birükte şerefli adının takdirle anılacağına emin olabilirsiniz. Hürmet dolu saygı ve selamlar. Mehmed Ali oğlu Hasan Uzuner Babama Muğla Belanye Sevgili babacığım, Sizierden kilometrelerce ayrıldım. Bunun için hiç üzülmiyorum. Sizler bütün vatanımla daima yanımdasınız. Sana yakışık bir evlâd gibi Kızıllarla çarpışacağım. Buna emin ol. Daima hayır duanızı beklcrim. Ellerinizden öperim. Süleyman oğlu Emin Necib Salim * * * Raif Saydara İzmit Gölcük Sevgili annem ve babacığım, 19X950 günü salimen Koreye geldik. Burada bulunan cümle arkadaşlanm iyidir. Benim için merak etmeyin, rahatım îyidir. Hepinize sevgi ve selâmlanrru yollar, şen ve esen kalm derim. , Raifoğlu Ali Saydaı * * * Kıymetli anneme ve pederime Nasılsınız, iyi misiniz, iyiliğinizi Allahtan temenni eder hürmetle ellerinizden öperim. Aynca kardeşlerim Aliye, Ömere, Necmiye selâmlanmı yollarım. Beni merak etmeyin, çok iyiyim. En kısa zamanda zafer haberlerimiz size ulaşacaktır. Biz de bunu burada sabırsızlıkla bekliyoruz. Oğlunuz: Hüseyin Akdağ * * * Maçaş oğullanna Tavas Allahın iznile 19.10.950 tarihinde Koreye geldik. Taegu şehrinde bulunuyoruz. Sıhhatimiz yerinde. Sizleri merak ediyorum. Mektub gönderin. Ellerinizden öper, arkadaşlara selâm ederim. Durmuş Maçaş * * * Sevgili akrabalarıma * Kozan 19X950 tarihinde, Kore ülkesine geldik. Sıhhat ve afiyetteyiz. Merak edecek bir şey yok. Hepinize sevgi ve hürmetlerimi sunar, ellerinizden öperim. Selâmlar. Mustafa Tüzün * * * İlyas Yalınlıya Antalya Sevgili babacığım, Kıymetli arkadaşlanmla 1910950 günü salimen Koreye geldik. Burada bulunan cümle arkadaşlanm iyidir. Benim için merak etmeyin, rahatım iyidir. Hepinize sevgi ve selâmlanmı yollar, şen ve esen kalın derim. Üyas oğlu Ahmed Yalınlı * * * Dayım Mustafa Şimşek'e Hakkâri Selâm eder. sıhhatimi bildirir, el''•ınden öper. mektubuzunu bekleurn Kore S. Birliği 5 Bl. erlerinden 2132 Abdullah Çiftçi CUMHURİYET Mektubların neşrine devam edeceğiz. Spor kongresi u aym altısında Anka rada bir spor konçre! tnplanıyor. Kongıeniı daverine sebeb, spor teşkilâtın «günün icablarına göre» verilecei şeklin tayinidir. Böyle bir kongre yi davet etmiş olmasından dolaj Millî Eğitim Bakanma teşekkür e deriz. Ancak bu kongre toplanmadaı evvel şurasını açıklamak yerinA olur ki; kongrelerin netice ' reri] vermemesi onun biinyesine ve on dan istenen işin mahiyetine bağlı dır. Ben kırk seneyi geçmiş olaı spor idareciliği hayatımda ne kongreler gördüm. Bunların içinde biı tanesi vardır ki; emsaline dünyadı bile az tesadüf edilir. Şu meşhaı Spor Şurasından bahsetmek istiyonım. Hasan Ali Yücel Maarif Vekil olduğu zaman daha o zaman spoı işlerinin fena gittiğinden şikâyetler ettik. Merkez istişare azasındaı bir kaç arkadaşla hususi surette sonra da heyet halinde resmen ziyaret ettik. Işlerin düzelmesi neyc mütevakkıf ise, yapmak vc tcşkilâta bir veçhe vermek üzere bi| şura toplanmasını münasib çördti. Çağınlacak kimseleri Danışma Kurulu tayin etsin! dedi. Listcleı yaptık verdik.. Bir de baktık ki; Maarif Vekâletinin müsteşanndan tutun da mıimeyyizlerine, Beden Terbiyesi teşkilâtmdan da Unıum Müdürden antrenörlere kadar, ne kadar mensubu varsa hepsi, serbest teşkilât taraftarlannı alt etsinler diye çağtnldı. Bir çok siyasî şahsiyetler de ürküntü olsun diye davet edildi. ise bir politik çehre vetildi. Içtimalara Cumhur Reisi bile getirildi. Ta ki ileri geri konuşmıyalım! Komisyonlar, öyle tertib edildi ki; bizim gibiler hep azınlıkta kaldık. Şimdi bunlan birer masal gibi anlatıyorum ama o zaman çok uğraştık. Işi medreseye dıişürdüler. Maksad da bu idi. GünIerce, geceyanlanndan sonraya kadar hekim raporunda sporcunua antropometrik tasnifi olsun mu, olmasın mı? Profesyonellik olsun mu olmasın mı? Federasyon reisi scçilsin mi, seçilmesin mi? diye münakaşalar ettik. Çok önemli zatlar, çok önemli nutuklar verdiler. Sonunda dağıldık. Herkes yerine oturdu. Postlar muhafaza edildi v» spor işleri için artık kimse lâf edemez oldu. Çünkü Spor Şurası kararlar vermişti. Bu Şuranın zabıtlannı iki parmak kalmlığında bir kitab halinde neşrettiler. Imkân bulsanız da okusanız. Neler göriiştüğümiizü.. nasıl su döktiiğümıizü görseniz... Rusya ve demir perdeden gayri memieketlerde hattâ belki de Yugoslavya, Macaristan, Çekoslovakyada spor teşkilâtmuı şekli ve mahiyeti amatördür, hususidir ve kulüblerüı yani sporculann elindedir. Bunun münakaşası ve yeni şekiller aranması demokrasiye yeni girmek istiyen bir memleketin seçim yapmalı mı, yapmamalı mı? diye münakaşa açmasına benzer. Devletin elinden muazzam endüstri tesislerini aluken, milletin eline bütün Türkiyenin idareşini tevdi ederken, spor teşkilâtını, onu bilfiil yapanlara bırakamayıp bir hükumet memurunun emri a'.lına koymak ve orada ezilip büzülmesine ve nihayet bir maişet maddesi haline gelmesine müsaade etmek vebali ve gânahı büyük bir tezaddır. Baştarafz 1 inci sahifede fadeye kalkıştıklarına dair verilen ün gece Birleşmiş Mil m garanti eden 1925 tarihli Türk haberi teyid edecek mahiyettedir. letler Genel Kurulunda Bulgar andlaşmasının açık bir ıhBulgaristanm 5 caddesine kabul edilen bir teklillc. lâli olduğunu beyan etmiştir. Dış 5 suikasdcinin ismi konuldu beş senedenberi bu teşkilâtın sulb Bakanları Komitesi, Türk takririSofya 3 (T.H.A hususî muhabiri için müessir bir şekilde çalışması I ni müzakere edecektir. bildiriyor) Sofyadaki beş büyük nı her vakit engellemiş olan «veto» ] Moskova'nın yeni emirlerî cadde isminin değiştirilmesi, 1925 silâhı işe yaramaz bir hale getirilAnkara 3 (Anka) Moskovadan senesinde 180 kişinin ölümüne ve miştir. buraya gelen haberlere nazaran, 200 kişinin yaralanmasına sebeb Yalta'da ikinci cihan harbi ga Moskovadan verilen bir emirle bü olan «Sveta Nedela kilisesi» suilibleri bir araya gelerek Birleşmiş tün dünya yüzündeki Bulgar elçi kasdi faillerinin nereye mensub olIMilletler teşkilâtmdan konuştukla leri ve basın temsilcileri bulunduk duklarını meydana çıkarmıştır. n zaman «Büyüklerin» veto demek, lan yerlerde basın temsilcilerine Mevzuu bahis kilise 1925 senesinde yani ekseriyetin kabul edeceği bir beyanatta bulunarak, göçmen me bir saatii bomba ile atılmış ve Buıkaran reddetmek hakkını haiz oV selesinde kendilerinin hakh olduk gar hükumeti bu korkunc suikasdi malan ileri sürülmüş ve ancak bu larını göstermek ve hakikatleri tah komünistlerin yaptığını ilân etmişsayede Sovyetler Birliğinin bu teş rif pahasına da olsa memleketimiz ti. O zaman Moskovada bulunan kilâta girmesi sağlanmışti. Staline aleyhinde bir hava yaratmağa çalış Georgi Dimitrov, suikasd faillerinfazlasile itimad etmiş olan miite maktndırlar. Bunu kendisini bilen den Petrini, Kozof, Zadgorski, Ave demokratik prensiplere bağlı veffa Başkan Koosevelt, Sovyet olan basında aksi olmamakla be delo Nikolof ve Fridman.m komütemsilcilerinin bu silâha tecavüzü raber Fransada ve İtalyadaki ko nistlikle ve Kominternle hiç bir korumak maksadile sık sık başvumünist basında geniş surette mem alâkalan olmadıklannı şiddetli bır racaklarını. belki de akhna bile leketimiz alevhinde bir kampanya lisanla beyan etmişti. getirmemişti. Fakat harbin sona er açılmasına vesile olmuştur. Bu cüm Işte şimdi, Sofyanın beş büyük diği gündenberi geçen beş sene leden olarak Fazzafora Monita, Vicaddesine, komünist Bulgar hükuiçinde 48 defa vetosunu sulh aley va Neoa, Mendo Operaya adlı gameti bu beş suikasdcinin isimlerini hinde, tecavüz lehinde kullanan zete ve dergileri şiddetle memlekevermiştir. Sovyetler bunun ne kadar tchlikeli timiz aleyhinde bir propa^indaya Bu haf halkın gözünden kaçmabir silâh olduğunu isbat etmişlerdi. girişmiş bulunuyorlar. Bunların bir Eğer haziran ayında Sovyet dele çokları kendi muhabirlerinin hudud mış ve ibadet ettikleri bir sırada geleri Güvenlik Konseyi ictimala bölgesinden gönderdikleri resimlerle berhava olan 180 kişinin, halen rında hazır bulunsalardı belki bu> süslüdür. Bu haberler de, e\rvelce hayatta bulunan akraba ve yakmgün Korede girişilen tecavüz mu ajansımız tarafından Bulgar hüku ları, komünistlerin: «Bu suikasdi vaffakıyetle sona ermiş ve Rusya metinin bütün ya'oancı muharrirleri yapanlar haydudlardır, bizlerle ayeni bir galebe sağlamış olacaktı. hududa davet ederek kendilerinin Iâkalan yoktur.» dedikleri, adamRusya, burada işlediği hatayı an sebeb oldukları kötülüklerden istı ların isimlerini şimdi caddelere koy malarının sebebini anlamışlardır. lamış ve derhal yerini yeniden işı.'.ıiMiıımillllllllMlfflllllllllimiffllllllllllllllHllllllllllllıııiM.Mm gal etmiştir. Korede komünist Çin kuvvetlerînin «nimiresmî . bir şekilde savaşlara iştirak ettikleri hakkındaki haberlerin teyid edildiği bir sırada veto Hastnratı ' meı snhitede nun ölmesi de bilhassa üzerinde durulacak bir noktadır. Korede hezime dileceği hakkındaki söylentiler üte uğrıvan bir Rusyanın diğer bir zerine, bu konuda alâkahları ayîın bölgede yeni bir tecavüzü tahrik latmak ve tereddüdleri bertaraf etedeceğini bilenler. Malik'in yeniden mek maksadile aşağ'.daki hususlaGüvenlik Konseyine avdetinden de rın açıklanması lüzumlu görülmüştür. kuşkulanmışlar ve bunun üzerinc 1 Dünya tütün piyasalannm «Yediler teklîfî • diye anılan teklifi • bu?ünkü durumu müvacchesinde, hazırlıyarak bunu Genel Kurula tüccar elindeki tütün stoklarının sunmuşlardır. hususî hunayeye ihtiyac göstermeYediler teklifinin bellibaşlı hc den satılabileceği kanaatine varıldefi veto ile işliyemez bir hale gc mış ve prim verilmesi veya ithal len Gü\enlik Konseyi yerinc Ge lıakkı tanınması gibi dış ticaret ve nel Kurulun harekete geçme.sini para politikamıza uymıyan İIUSUM sağlamaktı. Bo\lelikle Sovyet tem bir rejimin tütün ilıracatına tatbisilrileri tecavüz lehinde Güvenlik kı kabule şayan görülmemiştir. Konseyinde vetolarını yeniden kul2 Son günlerde bazı alıcılarm lanmaya yeltendikîeri takdirde me aşağı fiatla tütün mübayaasında sele 24 saat içinde toplantıya ça bulunmalan hakikî piyasa fiatlaıığırılabüecek olan Genel Kurula ar nm bu seviyede takarrür edeceği zedilecek ve burada da veto hü manasına ahnmamalıdır. Tüccatlakümsiiz olduğundan ekseriyetin rımızm piyasanın inkişafmı bek'esözü hakkın sozü olacaktır. Şinıdi ycbilmeleri için gerekli yardımlar ye kadar Genel Kurul bir miite snğlanmak üzere lüzumlu teşebbüs cavize karşı Birleşmiş Milletlerin lere girişilmiştir. kuvvet kullanmalarını emretmck 3 Eğe piyasasının açılma tarihakkını haiz değildi. Bu hak yalnız hinin geriye bırakılması hakkmda Güvenlik Konseyindeydi. Bugünden Bakanlığımıza vaki talebler yerinitibaren Genel Kurul sulhu tchdid de görülmüş ve piyasa açılma tarihi eden bir durum ihdas edildiği va yeni bir iş'ara değin talik olunkit derhal toplanacak ve Güvenlik muştur. Konseyinin salâhiyetlerini haiz olarak harekete geçebilecektir. Dün gece Genel Kurulda Sovyet blokunun beş muhalif reyine karşı 52 gibi ezici bir ekseriyetle kabul edilen teklif Birleşmiş Milletleri iAnkara 3 (TJIA.) İktisadî İşlelebed yasatarak gayet mühim bir karardır. Dün bu teklifi destckliyen birliği İdaresi tarafından teşebbüs hıır milletler Sovyet Rusyaya aı> sahiblerine açılacak krediden faytık tecavüzıin cezasız bırakılmıya dalanmak isteyen 130 firma, Devlet caçını apaçık bir şekilde anlatmış Bakanlığına müracaat etmiştir. Şimdiye kadar bunlardan beş tanesine tır. Şimdi yeniden ezelî sual ortaya kredi açılması tıygun görülmüştür. atılmaktadır; vetosunu kaybeden Diğerlerinin rnüracaatleri tetkik egöre Rusya, tecavüzü her vakit takbihe dilmektedir. Öğrendiğimize hazır bir millet topluluğu içinde halen tetkik edilen müracaatler kalmaya devam edecek midir, yok arasmda memleketin mühim ihtiyaçlannı karşılayacak şekilde prosa çekilip gidecek midir? Sovyet jeler mevcuddur. Politbıırosunun ne şekilde hareket edeceğini evvelden kestirmek im Amerikan Denîz Grupu kânsızdır. Yalnız Rusya, Birleşmiş Başkanı geldi Milletlerin dışına çıkmakla bir şey Ankara, 3 (Telefonla) Amerikazanamıyacağını anlamıştır ve bu husus alacağı nihaî karar üzerinde kan Deniz Askerî Grupu Başkanmuhakkak ki tesir icra edecektir. lığına tayin edilen Akdeniz filoÖmer Sami COŞAR sunun hava tümen komutanı Amiral Rees bu sabah uçakla şehDeniz Harb Okulu eğitim rimize gelmiş ve hava alanında karşılanmıştır. beyanatı Büyük Elçi: «İtalya, Türkiye ve Yunanistanı nıüşterek bir garanti sistemine bağlanmış görmeği çok arzu eder» dedi Ankara, 3 (ANKA) Memleketimize yeni gelmiş bulunan İtalyan Büyük Elçisi Ekselâns Piyetro Marki, Ankara Ajansı siyasî muhabirine bir demecde bulunmuştur. Büyük Elçi, dünya emniyeti ile alâkah muhtelif hâdiseleri gözden geçirdikten sonra muhabirimizin suallerini cevablandırmış, şunlan aöylemiştir: « Atlantik Pakü ile ilgifi olarak İtalya, Türkiye, Yunanistan anlaşmasının vücud bulması biraz daha zamana ihtiyac gösterebilir. Fakat, İtalya, Türkiye ve Yunanistanı mü<şterek b : r garanti sistemine bağlanmış görmeyi çok arzu eder. Bu sistem henüz iptidai safhada bulunduğuna göre, bu garanti sistemi ile işbirliği bağlannı daha ziyade sıklaştırmak için, İtalya daima Türkiyenin yanında yer alacaktır.» Büyük Elçi, Dış İşleri Bakanımız Fuad Köprülünün Roma seyahati hakkmda da demiştir ki: «Bu gibi toplantılar çok lüzumludur. Çünkü dünya sulhunun tesisinde işbirliği yapan bütün memleketlerin mü^terek menfaatlerini ilgilendiren birinci derecedeki ehemmiyette •""•selelerin mü^•ıkcrcsine yt" ' . Büyük b.r İtalyan dostu olan "lüprülü, bu suretle bir kere daha hürriyete suE'mış bütün milletlerin bu gayelerine varacak yolun hütün iyi niyetli mi'lptler ara^'nda çizilmesine Vanyan bir hava içinde bulunacaktır.» Ekselâns Piyetro Marki, muhabirimizin, iki memleket arasındaki sempatiyi belirtmesi üzerine de şöyle demiştir: «İtalya ve Türkiye, Türk İtalyan dostluk muahedesi imzalandıktan sonra karşılıklı olarak kültür münasebetlerini takviye etmek ve arttırmak hususunda büyük bir arzu hissetmektedirler. Ben şahsan bu münasebetleri takviye hususunda elimden gelen her şeyi yapmağa çalışacağım. Mânadan âri kelimeleri sevmem, Onun içindir ki, memleketlerimiz a r asındaki dostluk kelimelerinin fi'lıyatta, bu kelimelerin hakikî mânalaruıı bulmasım istiyorum.» Türkiyedeki demokrasi gelişmeleri hakkmda da Büyük Elçi demış tir ki: «Bu derece mükemmel bir tarzda cereyan eden seçimler Türk milletinin olgunluğunu ve Atatürk ruhunun her Türkün kalbinde nasıl yaşamakta olduğunu isbat etmiştir.» İtalyan Büyük Elçisi, sözlerini, Türk devlet adamlarına karşı büyük hayranlığını ifade ederek bitirmiştir. Ege tiifiin piyasasına dair tebliğ Bernard Shaw'ın son sözleri Ba^lnrutı 1 incı sahıiede şındaki müellif Hilaire Bellock'a doğum günü tebriki yazarken, Bellock'un kızına şunlan söylemiştir: «Eğer hâlâ 100 yaşına kadar yaşamak istiyorsa, dostum Hilaire'e söyle, 94 e basınca bu arzuyu artık duymıyacaktır. Ebedî istirahatimin hasretini çekiyorum.» Büyük piyes müellifinin, bu yılm aralık ayında yayınlanacak son bir kitab yazıp bıraktığı bugün acıklanmıştır. Eserin adı «Ayot St. Lmvrence'ın mukavva kılavuzu» dur Köy hayatına dair 60 kadar basit sahne ihtiva çtmektedir. Kitabın her sahifesinde, ekseıisi Shaw'ım kcndisi tarafından çekilmiş bir resim ve sahn"yi tasvir eden şiiıler vardır. Bilindiğine göre, evi, Milli Vakıf İdaresi tarafından bir müze haline sokulacaktır. Shaw ömrünün son 35 yılını Ayot St. Lavvrence köyündeki bu 10 odalı evde geçırmiştir. Ankara 3 (TJIA.) 10 gündenberi şehrimizde bulunan Izmir Belediye Başkanı Rauf Onursaî, Izmirin başlıca meseleleri etrafmda alâkah makamlarla temaslarda bulunmuştur. Rauf Onursaldan öğrendiğimize göre bu temaslar sonunda İzmirin iman ve kalkınması bakımından mühim neticeler elde edilmiştir. Konak meydanındaki muazzam askert kışlamn Belediyece satın ahnmasına Millî Savunma Bakanlığı muvafakat etmiştir. İstimlâk edilecek bu sahada Belediye Sarayı ile tiyatro ve sinemalar yapılacaktır. Birinci Kordonboyu Halkevine kadar uzatılacak, Halkevi de istimlâk edilerek kordon daha da uzatılacaktır. Konak meydanının sağında bulunan umumî mağazalar binasırun istimlâki için de prensip mutabakati hasıl olmuştur. Fuar münasebetile kurulmuş olan Radyo istasyonunun tevsi edilerek daimf olarak neşriyatta bulunması için yapılan temaslar müsbet netice vermiştir. Bu istasyonda yalnız gavri siyas! yayın yapılabilecektir. İzmir şehrinin su ihtiyacını temin maksadile hazırlanmış olan 10 senelik plânm şehrin suya obn mübrem ihtiyacı nazarı itibara alınarak 2,5 yılda tamamlanması temin edilmiştir. Bugüne kadar 2,5 milvon lira sarfedilip bir türlü ikmal edilemiyen Şehir otelinin tpmomlnnmnsı icin 800 bin liranm Marchall plânmdan tesviyesi için muzaheret temin olunmuştur. Meryem Ana mezarının Efeste bulunması ihtimali İzmire Hristiyan hacılann akın etmesini intca edecepinden ahnacak tedbirleri tesbit etmek üzere BasınYayın Umum Müdürü ve Turizm mütehassısları İzmire gidip tetkikler yapacaktır. İzmir fuarınm her sene kalitece biraz daha düşmesinin ve panayır haline gelmesinin önüne geçmek i>7ere Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı ile yapılan temaslar mürbet netice vermiştir. Bakanlık memleketin ticaret ve ekonomik hayatınm gösterdiği inkişaflara göre, Fuara yeni bir veçhe vermek için para yardımında bulunacaktır. Subay ve erlerimizin mektublan Saraylardaki eşyanın kontrolu Mardin milletvekili Kâmil Boran, bu hususta bir açıklamada bulundu Mardin milletvekili Kâmil Borandan aşağıdaki mektubu aldık: «Gazetcnizin 8 ekim 1950 tarihli nüshasının 3. cü sahifesinde (Vakitsiz demec), (Millî Saraylardaki eşyanın tamam veya noksan olduğu henüz belli değil). Başlığile çıkan ve şahsınu alâkadar eden yazıyı maalesef geç görmüş bulunuyorum. Aşağıdaki cevr v n neşriH ri"a ederim. 1 Ben cevaba mevzu teşkil eden beyanatımı verdiğim zaman milletvekillerinden teşekkül eden dokuz kişilik heyet tetkikatını bitirmişti. Bu tetkikatın bittiği 30 eylul 1950 tarihinde Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Keçeci imzasile bildirilen tezkere ile de sabittir. Bu yıl için yeni bir kontrol bahis mevzuu değildir. Ve söz hürriyetimiz de hiç bir şekilde kayıd ve şarta tâbi bulunmamaktadır. Demek ki vicdanımın beni hiç bir zaman tehdid etmiyeceği sözleri sarfetmekle yanlış bir hareket yapmış değilim. Arkası Sa. 6, Sü. 2 de Rusyaya indirüen yeni bir darbe Bastarafı 1 inci sahifede komisyonu» tehlike arzeden bölgeleri gezecek ve tavsiyelerde bulunacsktır. Buşünkü toplantıda Vichinsky, bu teklıfin reddedilmesine çalışmış. muvaffak olamayınca da tedil tekliflerini ileri sürmıiştür. Fakat bunların hepsi de ezici ekseriyet tarafından reddedilmiştir. Büyük beş devletin bir araya gelerek ihtilâfları halletmiye çalışmaları hususundaki Irak Suriye teklifi de Genel Kurul tarafından kabul edilmiştir. Darülâcezeye büyük bir bağıs yapıldı B(75faratı 7 tnct sahıiear ğını bildfrmiştir. Hayırsever vatandaşlanmız bu hususta noter vasıtasile tanzim ettirdikleri vasiyetnameyi de Müdüre göstermiştir. Mehmed Refik Büyükarslanın bağışları şunlardır: 1 Karamüsele tabi (Hersek gölü) nemile maruf Türkiyenin en benam balık saydiyesi (maa müştemilât ve mefruşat) motörler ve alâb saydiye ve teferruatı dahil tahminen 600.000 lira kıymetinde. 2 Hersek gölüne tabi su değirmeni tahminen 20.000 lira kıymetinde. 3 Karadenizde Midyede Çiroz dalyanı, tahminen 55.000 lira kıymetinde. 4 Beyoğlunda Kumbaracı sokağında 12 daireli alö kat 40 küsur odalı kâgir bir apartıman tahminen 140.000 lira kıymetinde. 5 Halen ikamet etmekte olduğu Lâlelide Aksaray caddesindeki hane ve dahilindeki bütün mefruşat ve eşyayı zatiyesi tahminen 135.000 lira kıymetinde. 6 Nadide ve devam edilmekte clsn pul koleksiyonu tahminen 50 000 lira kıymetinde. 7 Emanetçisi bulunduğu işbu emlâk ve sair mevcudunu idaresi ve ancak kendi mesraflanna karşı sarfettiklerinden gayrisi Darülâcezeye aid olacaktır. Keban Polka dağındaki kurşun, gümüş ve altın madenleri Ankara 3 (T.H.A.) Koban ve Polka madenlerinin işletilmesi içia Etibankın yapmakta olduğu tetkik ler sona ermiştir. Bu madenlerin hususî teşebbiise devredilerek işletilmesi daha uygun görülmektedir. Madenlerin işletmeye açı'.ması için, istihsal başladıktan sonra hangi tarzda izabe edilmesinin tayin ve kanşık halde bulunan kurşun, gümüş ve altın madenlerini daha rasyonel şekilde aynlmasıru tesbit maksadile Amerikah izabe ınütehassısı R. G. Rutherford davet edil miştir. • Marshall plânı teknik yardım programuıdan bugün memleketimize gelen R. G. Rutherford üç dört ay kadar kalacak ve bu müddetlerde etüdlerde bulunacaktır. Teşebbüs sahiblerine açılacak krediler Kızılların yeni laarruzu ' Bnştarafı 1 inci sahıjede dıklan bildirilmektedir. Muhabirler, Kuzey Korelilerin roketler, füzeler kUilandıklarını belirtmekte ve radarla top atışında bulunduklannı kaydetmektedirler. Bu gece komünist Çin radyosu, «binlerce Çinlinin gönüllü» olarak Kore hududunu geçtiklerini ve kuzey Korelilere yardım etmekte oltiuklanru itiraf etmiştir. Büyük Su Kongresi hazırlıkları Baştarafı I inci snh'.fede ş^hibi olan zevata ve bütün Bakanlıklarla bazı teşekküllere kongrede görüşülecek mevzular etrafında fikirlerini almak üzere birer mektub göndermiştir. Mütalealanna müracaat edilen yerlerden gelecek cevablar bir kitab halinde konşreye katılaeak üyelere dağıtılacaktır. Diğer taraftan hazırlanan kanun tasarılan da son şeklini almıştır. Bu kanun tasarılan da önümüzdeki Meclise sevkedilecektir . PROF. NIMBUSTJN MACERAIARI: uzmanı şerefine ziyafet Ankara, 3 (Telefonla) Şehrimize gelmiş olan Deniz Harb Okulu eğitim uzmanı Mr. VVilson, eğitim sistemine dair bazı tavsiyeleri ihtiva eden bir rapor hazırlamıştır. Uzman Wilson şerefine bugün Deniz Kuvvetleri Komutanı Tümamiral Sadık Altıncan tarafından bir öğle ziyafeti verilmiştir. D.P. bölge müfettişleri toplandılar Ankara, 3 (T.HA.) Demokrat Parti bölge müfettişleri bugün Genel Merkez binasında toplanmıştır. İçtimada, teftiş işleri üzerinde görüşülmüştür. Toplantıya Fevzi Lutfi Karaosmanoğlu başkanlık etmiştir. «CUMHURİYET» in TEFRİKASI: 5 4 lazan: PEKIDE CELÂL « Kimseyi benim kadar sevmemelisin dedi. Hiç bir şeyi bölüşmekten hoşlanmam.» Iki gece sonraydı. Garib bir rüyadan sonra uyandım. Suzanla Nedimi havuzun basında görmü^tüm. Iki gece evvel Nedimle beraber otuıduğumuz aynı noktada. Küçük tencereler içlerinde yarıya ;adar erimiş mumlarla yüzüyorlardı. Suzan yeşil plâj elbisesi içinde yarı çıplak kocama sokulmuştu. Opüşüyorlardı. Uzaktan uzağa Nedimın sesini duyuyordum. « Ben o zaman Zeynebe öyle söylemiştim ana, hakikatte daima seni sevdım. buna emin ol Suzan» dıyordu Nedim. Kalbim goğsümü yırtacak gibi atıyordu. Fena halde terlemiştim ve o içimdeki sıkıntı büyümüş büyümüş bir dağ gibi adeta göğsüınün üzerine oturmuştu. Bir müddet kıpırdamadan karanhgı dinledim. Nedimin nefesini yanımda hissedince başımı çevirdim. Karanııkta gözlerinin parladığuu ve bu gozleria dikkatle bana bakmakta olduklannı gördüm. Yavaşca: « Ne oldun, neden öyle birdenbire sıçradın? diye sordu. c Fena bir rüya gördüm.» € Yanıma gel, kollarımın arasına..» « Gelemiyorum, biliyorsun!..» « Amma uykuda olsan gelebilirdin belki?» « Ne demek o!» « Ne yaptığını bilsen!» « Uykuda mı?» « Evet, uykuda... Sağ bacağım kaldırdın, örtülerin altında adeta hafif bir tümsek oldu. Demindenberi bunu seyrediyordum.» « Aman Allahım! Peki Nedim, neden uyanıkken o kadar istediğim halde ohnuyor! Delireceğim, kendi kendimden, iradesizliğimden nefret ediyorum!» « Seni hıtan bir şey var her halde, mühim bir şey. Adnan doğru soylüyor, bunu bilse bilse İsviçredeki o tanınmış ruhiyatçı, Darbley ismindeki doktor bilir.» Sizin isminizi ilk defa duyuyordum. Nedim bu sözleri söyledikten sonra uzandı, beni kendisine doğru çekti ve saçlanmı okşamıya koyuldu. c Terlemişsin, ne rüya gördün, anlat bakalım.» Müthiş utandım. Kendimden, rüyamdan... Böyle şeyler görmek için dünyanın en kötü insanı olmalıyım diye, düşündüm. Sözü karıştırmak istedim: « Sen neden uyumuyordun, bana onu söyle?» « Adanana, bakalarmın son zamanlarda kımıldar gibi odluğunu, bazı hareketler hissetmiye başladığını söylemiştik ya bana tenbih etti. Geceleri uykuda hareket edebiliyor musun oradan oraya dönebiliyor musun diye, seni kontrol etmemi söyledi.» « Seni casus, seni!» Birbirimize sarıldık. Karanlıkta ikimiz de gülüyor, sesimizi yükseltmemeye çalışıyorduk. O korkunc rüyanm tesirinden yavaş yavaş kurtuluyordum. Biraz sonra kulağma yavaşça frsıldadım: « Biliyor musun, bazan inanmıyorum. Fatihte, o harab konağm sıkmtılı cumbasında unutulmuş, küçük topal kızla bu seven sevilen mesud genc kadın ben miyim, 'kimiz de aynı üjsanlar mıyız diye .ereddüde düşüyorum. Hem de kimin tarafından dünyanın en mükemmel, en hoş erkeği tarafmdan sevilmek! Düşün sen bunu!. Fakat sen asla benim seni sevdiğim gibi sevemezsin, sevemiyeceksin. Bu benimki bir hastalığa benziyor. Ateşli, yorucu bir hastahk fideta. Biliyor musun, kız da erkek de olsalar ben bütün çocuklarımızın yalnız sana benzemelerini isterim. Duyuyor musun?» Fakat duymuyordu. Başı göğsümde uyuyup gitmişti. Suzan yavaş yavaş değişti galiba. Kocası da dahil, bunu kimse farketmedi, benden başka.. . Kjzkardeşim günden güne daha yumuşak, daha sokulan bir kadm oluyordu. Kimseyi terslenmediğine, Fatoşa daha sevimli davrandığına, Fatma halaya bile tenkid dolu acı sözler söylemekten vazgeçerek âdeta şefkatle muamele etmeye başladığma dikkat ettim. Nedimle her zaman beraberdüer, büroda ve evde. Yaz bitmek üzer^ydi. Akşamlan yün ceketlerimizi giymeye başlamıştık. Zaman zaman fırtına çıkıyor, güneş bulutların arasında kayboluyor, yapraklar rüzgârda uçu^uyor ve yağmur yağıyordu. Bununla beraber henüz sıcak günler büsbütün bitmemişti. Suzan ve Nedim denize girmekte devam ediyorlardı. Suzan komşulardan birinin bahçesinde bir kort keşfetmijti, ikisi oraya tenis oynamaya gidiyorlar, bazan doktor Adnan da onlara iltihak ediyordu. Suzan bazı akşamlar ha I m. m vuz başına küçük bir rakı sofrası kuruyordu. İçiyorlardı. Doktor Adnan alkoldeh kaçmmam lâzım geldiğini söylediği için bir bardak bira ile onlara iştirak ediyordum. Suzan neşeli hikâyeler anlatıyor, şirketteki bazı memurlann taklidlerini yapıyor, hattâ bazan şarkı söylüyordu. Fatma halam mesud bir tebessümle kulağıma fısıldıyordu: « Görüyor nusun nasıl değişti! Allah mesud etsin, Allah korusun. kocasını çok seviyor, evlilik yaradı ablana... Vallahi eskisi gibi değil! Onu ben de daha çok seviyorum şimdi. Bal gibi bir kız olup çıktı. Ah bu doktor Adnan, hele senin kocan, Allah bu iki kardestcn razı olsun! Böyle damadlar dostlar başma doğrusu, dostlar başına başka bir şey demem!.. ben ertesi gece muhakkak kâbuslar içinde yuvarlanıyordum. Rüyalanmda kaç kere Suzanın yerine Nedimle dansettiğimi gördüm. Fakat biri kulağıma birdenbire «sen topalsm, bunu unutma, sen topalsm'» diye bağırıyor, Nedim kollanmuı arasından sıyrılıp kayboluyordu. Evet, Suzan çok değişti. Süsüne de düşmüştü. Ne kadar güzel elbiseler yaptırıyordu! Saçları pırıl pırıldı, güzel bacaklannı üstüste attığı zaman kısa elbisesinden yuvarlak, esmer diz kapakları görünüyordu. İncecik bandlı sandallann kayışları arasından birer kırmızı çiçek gibi boyah tımakları parlıyordu. Bir zamanlar onu çirkin bulmuş olduğuma şaşıyordum, o kadar güzel, canlı ve zarifti. Tenis oynamak, dansetmek, Nedimle beraber denize girmek! Benim Nedimle yapmak isteyip de yapamadığım şeyler! Yalnız kaldığımız zaman kocam âdeta af diliyordu: o Suzanı kiramıyorum. Ama tenis, deniz, şu, bu, hep bir arada beni yoruyor âdeta, o kadar genc olmadığımı bu kıza anlatmak ".âzım, ne yaparsın ki Adnan çok çalışıyor, karısı ile fazla meşgul olamıyor. Suzan da şirkette çok yoruluyor, biraz eğlenmek, vakit geçirmek hakkı diye, kızı kiramıyorum. Ona biraz arkadaşlık ediyorum, sen kızmıyorsun ya'kancığım?» Arkast var «Evlilik yaramış, kocasını seviyormuş da onun için!» Bu masala az kalsm ben de inanıyordum! Ne budalalık! Şu bizim zavallı ihtiyar, Fatma hala eğer bilseydi ki... Suzan, Nedimle kavgalı gürültülü bezik partileri vapmaktan da hoşlanıyordu. Onu benim yahud kocasırun yanında olsun sık sık, zorla dansa kaldırır ve alay'ı alayh söylenirdi. « Ne yapalım. sizinki nasıl olsa dansedemiyor. benim kocam da dans bilmediğine göre!..» Onlann birbirlerine sarılmış neşe ve hevesle dansedişlerini seyrederken doktor Adnanla gülerdik. Ama Ermeni Patriğini seçecek umumî heyetlerin intjhabı için yarın 30 Ermeni kilisesinde 18 yaşını dolduran Ermenilerin oyuna müracaaat edilecekti. Fakat Ermeni Patrık kaymakamı Aslanyan dün kendisi rahatsız olduğunu beyan ederek evvelâ Valiye bir heyet göndermiş. sonra geç vakit de doktorile birlikte bizzat Valiyi makamında ziyaret ederek bir çok yerlerden aldığı telgraflarda, seçim için yapılan hazırlıklann tamamlanmadığını bildirmiştir. Aslanyan heyeti seçimin 26 kasım pazara ve Pstrik seçiminin de 3 arahk pazar gününe tehirini rica etmiştir. Bundan evvel Patrıkendi taraftan olan Ermeni gazetelerinde şu tebliği neşretmiştir: «Hükumet kararnamesine göre Patrik intihabma aid teşebbüs Patrikhaneye me^du cHuğundan umumî heyet azalarile Patrik intihabı berceçhi âti tesbit ecilmiştir: 26 kasım pazar günü şehrimizde ve Anadoluda mevcud kiliselerde umumî heyet toplantısı yapılacaktır. 3 aralık pazar günü ise Kumkap:daki Patrikhane kilisesinde Patrik intihabı icra olunacaktır. Aslanyanın muhalifleri Bahtiyaryan ve arkadaşlan da dün akşam Vali tarafından kabul edilerek tehire itüaz ve seçimin yarın yapılması için kiliselerde her nevi hazırhklann ikmal edildiğini beyan ermişlerdir. Vali kendilerine arada zaman itibarile fazla bir fark olmadığından temdid hakkındaki talebin kabulünü tavsiye ermiştir. Diğ?r taraftan muhalifler seçim tarihi uzatılsa bile doğru bir seçim yapılamıyacağı iddiasında bulunmaktadırlar. Ermeni Patriği seçimi Mesele basittir. Cıımhuriyet hükumeti spor teş' kilâtını medenî dünyadaki normal ve rasyonel şekline irca etmeye karar vermiş midir, değil midir? Eğet bu kanaat henüz mevcud değilse, bunu kongrelerle tayin etmek mümkiin olamaz. Çünkü kongreler oraya davet edilenlerin ekseriyet fikrini gösterir ve bir günde aynı mahiyette toplanacak iki kongre birbirine zıd kararlar verebilir. Bu, kongre ekseriyetini teşeşkil eden azanın hüviyetlerine bağlıdır. Işin içine maişet ve post davı girmez ve politika karışmazsa hn yolu birdir ve bu teşkilâtın dünyadaki emsaline benzer şekla yani seçimle gelmiş. federasj onlar sistemine ircaı derhal karara bağlanabilir. Bakalım âyinei devran ne suret gösterir? B . FELEK I A Bu yıl halka 377 bin fidan dağıtılacak ~m Ankara 3 (T.H A.) Tarım Bakanhğı bu yıl halka 377.000 fidan dağıtmaya karar vermiştir. Bu fidanların 16.000 i Halka h Amerikan asma fidanhğından köklü Amerikan asması, 210 000 i İstanbul Göztepe Amerikan asma fidanhğından köksüz fidan, 7.000 i de gene Halkalı fidanhğından aşılı fidan olarak verilecektır. İstekli vatandaşlar, bulundukları yerin zıraat teşkilâtma müracaat ederek istedikleri miktarı ve bunların nakliye mssraflarile bedellerini de adı geçen müesseselere göndereceklerdir. Isteklilerin ihtiyac listeleri Tarım Bakanlığınca tetkik edildikten sonra sevkiyata başlanacaktır. Kozan yolunda bir kamyon kazası Adana, 3 (Telefonla) Bu akşam Kozan yolunda bir kamyon kazası olmuş, şoför Halilin idaresindeki araba içindeki 22 yolcu ile birükte uçuruma yuvarlanmıştır. Iki kişi ölmtiştür. 6 ağır yaralı, bu akşam Memleket Hastanesine kaldırılmıştır. Radyo ile idare edilen mermiler Washington, 3 (a.a.) (United Press): Bahriye Bakanlığından bildirildiğine göre, Birleşik Amerikada radyo ile idare edilen mermilarin imâline başlanmıştiB,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle