Katalog

21 Agnstos 1949 I En az geçim indirimlerinin miktarları ve Maliye Bakanhğının hazırladığı cetveller Yazan: Esad Tekeü Yalnız Kazanc Vergisi Kanununa göre beyannameye tâbı olanlar değil, Gelir Vergisi Kanununun muvakkat sekizinci maddesinde yazıldığı gibi (muamele, istihlâk, nakliyat vergilerine ve maden resimlerine) tâbi olanlar da 1949 da hesab ve defter tutmuş olacakları için bunlann da gelir vergisine tâbi olup olmadığı, 1949 daki muamelelerine göre tayin olunacak ve bunlar hakkında da üçüncü fıkradaki izahlar dairesinde mua mele yapılacaktır. 4 1 ocak 1950 tarihinde gelir vergisi mükellefi olduğu tahakkuk eden ticaret ve sanay: erbabı birinci sınıf tüccar veya ikinci sınıf tüccar sayılmalarma jgöre birbirinden farklı hesab ve defter tutacaklardır. Tüccarın birinci sıntf, ikinci smıf diye ayrılması da yıllık alım ve satımına göredir. Yülık alımı, iki yüi bin liradan fazla olanlar birinci Biruf tüccar, aşağı olanlar ikinci Birnf tüccardır. 1950 senesinde bu sınıfların ayrılması güç olacağı için Usul Kanununun 9 uncu muvakkat maddesine göre 1950 de şöyle muamele yapılacaktır: a) 1949 yüı alım, satım ve hasılat miktarlarının tespiti müm kün olanlarının sınıfları, bu miktar ve hadlere göre tayin olunacaktır. Meselâ bir tüccarın 1949 da alımı 200 bin liradan fazla olduğu tespit edilirse birinci sınıf tüccar sayılacaktır. b) Buna imkân bulunamazsa ikinci smıf tüccar sayılacaktır. Ancak Kazanc Vergisi Kanunu gereğince bilânço esasma göre defter tutanlar, 1950 de mutlak surette birinci smıf tüccar gibi defter tutacaklardır. Birinci smıf tüccarla ikinci sınıf tüccarın ne gibi defter tutacaklarını yukarıda anlatmıştık. Ancak sadece defter tutmaya başlamak kâfi değildir. Usul kanununun muvakkat üçüncü, maddesinde yazıldığı gibi, 1 ©cak 1950 tarihinden itıbaren yeniden defter tutup envanter çıkarmaya mecbur olan tüccar ve diğer mükellefler bir (açılış bilânçosu) ve (açılış envanteri) de çıkaracaklardır. (Usul kanununun muvakkat üçüncü maddesindeki izahlar dairesinde). 1949 senesinde Kazanc Vergisi Kanununun sekizinci maddesinde yazılı müteahhıdlerin 1 ocak 1950 den önce girışmiş oldukları taahhüd işlerinin kâr ve zararı, gelir vergisi matrahınm tayininde hesaba alınmıyacaktır (Geliı Vergisi Kanunu muvakkat madde 2). Usul Vergisi Kanununun 210 uncu maddesine göre ötedenberı ış yapanların defterlerıni, kullanacakları yıldan evvel gelen aralık ayında notere tasdik ettirmeleri lâzımdır. Ancak Usul Kanunu 1 ocak 1950 de yürürlüğe gireeeği için bu yıl, aralık 1949 ayında defterlerin tasdik ettirilmesine kanun! meebunyet yoktur. Defterler ocak 1950 de de tasdik ettirebılirler. 1950 bütçe yılında. yani 1 mart 1950 de başlayan yılda ruhsal tezkeresi ve vergi karnesi hakkmda, eski Kazanc Vergisi Kanunu hükümleri tatbik olunacaktır. mükellefleri arasmda hizmetliler, yani ücretle çalışanlar da vergi karnesi alacaklardır. Bunlarm vergi karnesinin ne şekilde alınacağını Maliye Bakanlığı tayin edecektir. Umumî, katma, hususî bütçeli daire ve müesseselerje belediyelerin ve 3659 sayılı kanuna tâbi müesseselerin kadro dahili memurları vergi karnesi almıyacaklardır. Götürü usule tâbi serbest meslek erbabı sayılmıştı. (Gelir vergisı madde 53.) Götürü usule tâbi hizmet erbabı da şunlardır: 1) Gelır vergisine tâbi olmıyan esnafın yanında çalışanlar, 2) Hususî hizmetlerde çalışan goförler, 3) Hususî inşaatta işçi olarak çalışanlar, 4) Bekçıler, 5) Götürü masraf usulünü kabul eden gayrimenkul sahibleri ve serbest meslek erbabı ile yukarıda işaret ettığ.mız 53 üncü maddede yazılı mükelleflerın flıizmetinde çalışanlar, 6) Hakikî ücretlerinin tayınine imkân olmaması hasebile Maliye Bakanhğınca götürü ücret usulüne tâbi tutulanlar. kazanc hissedarlara dağıtılınea hissedarlarm elınde ayrıca âzamî yüzde 35 nisbetinde vergiye tâbi tutulmaktadır. Meselâ eshamlı bir şirket hissedarının yüz bin lıra kazanc hissesi bulunduğunu farzetsek, yüz bin liradan şirket vergisi olarak % 10 çıktıktan sonra geriye kalan doksan bin lira üzerinden % 35 vergi hesab edilirse vergi yekunu % 41 tutmaktadır. Gelir vergisinde yegâne tekerrür bu noktadadır Yani hem şırketin umumî kazancmdan, hem de gene aynı kazancın bir parçası olan hissedar kazancından vergi alınmaktadır Bunun da sebebi, toplu sermayeler.n gelirinden, münferid ser mayelerin gelirine nazaran daha fazla vergı almanm, vergi nazariyeleri icabmdan olmasıdır Gelir vergisi kanununun 89 uncu maddesinde yazılı nisbetler üzerinden hesablanan verginin aslma bekârlar için yüzde beş zammolunur. Yıllık beyannamede gösterılen gekrin aıd olduğu yıl içinde bu gelire dahil kazanclardan, meselâ ücretlerden ve serbest meslek erbabına müesseselerce ödenirken vergisi kesilmiş olan kazanclardan tevkif edilmiş olan vergiler, yıllık gelir vergisinden indirilır. Gene yukarıda bahsettiğimiz gibi tam mükellefiyette, yabaneı memleketlerde elde edilen kazanc ve iradlar için bu memleketlerde ödenen benzeri vergiler, işaret edilen kazanc ve iradlara isabet eden vergi kısmmdan indirilir (gelir vergisi madde 106). Hakikî şahıslarm ödedikleri bina, buhran, müdafaa ve arazi vergileri de bunlann gelir vergisine mahsub edılir (gelir vergisi madde 107). GBIB YERGISI 1KILAVU 2 U BIRYIKTYAZISI 1O 19491950 YUNUS NADIMUKAFATI P o r t a k a l kokulu, portakal renkli şehir O yıl, Yüksek Öğretmen Okulunun güneş vurmuş salonunda, mezun matematikçiler için üç yerin münhal olduğunu haber verdiler. Antalya, Sıvas, Antakya. O devre matematikten üç arkadaş mezun olmuştuk. Bu üç liseye gidecektik. Anlaşamamamız halinde kur'a mukadderdi. Nıtekim öyle oldu. İnsanın, üç parça halinde, yaşamasını böldüğü, kanmı üç ayrı toprağa akıtıp aldığı, teneffüs ettiği havada üç ayrı atmosferi duy duğu o anı hiç unutamıyacağım. Haber ile kur'a arasmdaki o vâdı, rüzgârı ile hayatımı en dağınık bir şekilde beslemiştir. Sıvas impresyonu soğuk ve yağmur, Antakya impresyonu beyaz ve asfalt, Antalya impresyonu ise portakal renginin ve kokusunun renkli heyecanile canlanmıştı. Müdür odasmm döşeli, disiplini, odadaki yağlıboya kokusile bağdaşmış ve camekânlı masadaki güneş ışığına teslim olmuştu. Günlerdir üç ayrı insandım üç ayrı kanaldan beslenen insan Şimdi kanalların parmak uclarımda birleştiğini ve oradan soğuk, sıcak, sarıya açılışımın müp hem ve oldukça yorucu heyecanını yaşıyorum. Müdürümüzün birden munisleşen yepyeni sesinı daima hatırlayacağım: [(Antalya» yı çektmiz oğlum, başarılar dilerim. Güz toprağı Keçiborluya kadar yağmurlu idi. İşte Akdeniz gökü, masmavi! Içimdeki toprağm, memleket güzelliğine harcadığı cömerdlerin en gürbüzünü yaşıyorum. Burcfur gölü ilk gördüğüm cenublu kız. İç açıcı ve sakin. Yanımdaki, ihtiyar elile göl ötesıni gösteriyor: «Şu köyü görüyor musunuz, adını hatırlayamadım, orada erkekler oturur, kadmlar çalı^ır. Erkeklerin elinde bir örgü vardır. Sabahtan akşama kadar örerler..» Otobüs yolcttluğunun en güzelini yaşıyoruz; güzden yaza. Bu topraklara yaş düşmemiş bile. am ormanlarınm gölgesi, uzun ve kıvrak yolların dağ yamaçlarından uzun ovalara yuvarlanışı ve güneş altmda geçen dört saatlik yolculuğun her dönemecde açtığı yeni sahifeler.. İçimdeki heyecanm membaı daha ziyade Akdeniz. Rengı, kokusu, duruşu, yürüyüşü.. Çocuk ayaklarımı ilk ıslatan Karadenizı düşünüyorum. Sularında amcalarımm mezarı yatan, köpüklerinde ve kuşlarında orta okul çağımın hasretli ve sevincli duygularını taşıyan Karadenizi.. Onun sesi ve kokusu, hırçınlıile büyülü idim. Şimdi bambaşka bir denize gönül vermeye gidiyorum. Eşini ilk defa görmeye giden gene delikanlı gibi. Akdeniz! Çam ormanlarını geçince her şeyin bittiğini sanırsınız. Önünüzdeki ova tam bir saat sürecektir. Sonra o dönemeçlerin biri idi. Otobüs, yüzlerce defa geçtiği bu yoldan aynı duygusuzlukla kıvrıldı. îşte altımızda ağır ve koyu mavi edasile sonsuzluğa uzanmış, güneş altmda mahmur Akdeniz! Batısında Bey dağlarının gerile gerıle, yüksele yüksele, yara yara setleştiği Akdeniz.. Masmavi ve baygın... Şehre giriyoruz. Uzaktan biber ağaçlarının ağır kokusu geliyor. Mavi gökyüzü benim iç:n yepyeni olan palmiyelerin çizgilerile çizgili. Sakin bir toprak yol. İnanların birden beyaz elbiselere te güneş ışığına karıştığı yer: arşı. Kahve önlerinde sandalyelerin hepsi dışanda. Gölge nimet burada. Manav dükkânlannın camsız e boydan boya açık vitrinlerinde muz hevenkleri sarkıyor. Sarının edebiyatı duruyor tablalarda. Limonlar, portakallar, «kulağıma iğiliyor, ihtiyar yol arkadaşı Bahsettiğim kız memesi Grape Fruitler), romatizmama lirebir geldi.» Payton altlarında bir kımıldama. Otobüs durağmdan çeşidli ollara yayılıyorlar. Liseye. Yollarda su kanalları var. Etafmı gül fidanları doldurmuş. AV ve DENİZ SPORLARI eniş bir nefes jlıyorum. 11 inci sayısı çıktı Allahım, üstümde mavinin Bu sayı, Deniz bayTamına aid fotog:n güzeli, altımda şırıltının en rafları, yuniun muhtelıf av bolgelerinumuşağı. den gelmış yazı ve fotografları. avcıİlk intıbaım, içimde yenemedi Iık hâtıra ve tercüır.elerinj, denizcilige im heyecanımla sarmas dolaş.^ aid yazılan ihtiva etmektedir. Hararefle tavsive ederiz. htiyar soruyor: Evet, hayatımdan memnu num. Gece, yıldızlarla birden geld Okula yerleştim. Sabah ilk işım berbere gitmek oldu. Boncukların iplere sıralanıp kapı rolünü oynadığı, sarkıntılı ve sesli renklerin gösterdiği berber dükkânı na girdim: Buyur hocam (!). Hayretimi gizledim ama, buraya gelirken bana taşların dılı, kulağı vardır deyıp demediklerini uzun zaman hatırlamaya çalıştım. Portakal ağacını, orta okul öğ rencisi olduğum Trabzonda tam mıştım. Fakat palmiyeyi, bibe: ağacını, muz ağacını, keçiboynu zu ağacını bilmiyordum. Güllü yolu ve su akışını takib eden yoldayım. <Benı İnönü par kına götürüyor. Beton bir meydan. Güzel iki kat halkevi ve sonsuz renklerle büyülü çiçekler. Parka giriyo rum. Kaynana dillerınin süsledi ği Beyoğlu vitrinleri ne kada zayıfmış! İşte katır tırnakları, iki gene selvi ve kıyamet gibi palmiyeler. Dağlar daha yakmlaşmışlar. Burası, Pergola, diyorlar. Hanımeli çiçeklerinın üzerlerini örttüğü bu modern çardağın altında rer.k renk hasır koltukla ve masalar. Ahmed Em.n Yalmanın Vali Haşim İşcana gazetesinde ezbere çatışmı hatırlıyorum. Onu burada soğuk bır bıra içmeye davet ederim. Her şey o kadar başka ve büyüleyici ki burada akşamların seyrine doyum olmaz diyor. Okulumuzun müdürü siz Kleopatra'nm buraya gelip de gurubu seyredişini ancak o zaman manalandırabilirsiniz.Şehirde eski bir valinin eserleri birer âbide gibi duruyor. Doğumevi, soğuk depo, Memleket hastanesi.. Su getirtmek için de teşebbüse girişilmış, fakat harbin doğurduğu güçlükler, su borularının tedarik edilmesindeki imkânsızlık suyun gelmesini önlemış. Her şeyin yanında bu parkın şehre modern bir çehre verdiğini, şehre gece hayatı sağladığmı bilmem söylemeye lüzum var mı? Narenciyesindeki bol sütlü por takalları zevkle seyrettim. Grape Fruitlerin büyük ve dolu sarısı ile yüklü ağaçlarını unutamıyacağım. Civcivlere yatmış bir anne tavuğun merhameti vardı bu ağaçlarda. Şehrin denize kayalıklar halinde çıktığını bilir misiniz? Deniz kenarı yoktur burada. Denize daima 30 metre yukarıdan bakarsmız. Kış dalgasının haylazlığı ve hırçınlığına demirleri bile dayandıramıj'orlar. Deniz banyosu, bu kayalıklardan inme ve çıkmanm verdiği zahmet ve üzüeü yorgunluğu dolayısile pek rağbette değil. Bütün park boyunca yollsrda turunç ağaçları var. Çocuklar koparmazlar mı bunlan. diyorum. Sağ taraftaki çimen sahadan çağırışları geliyor lüzum görmezler. Hem bunlar turunçturlar. Acıdır.Bakıyorum portakal büyüklü ğünde olan bu meyvaların por takaldan farkı yalnız kokusu ve acılığı. Bir de renğinde fark var Turunçlar sankı güneşi ısırmışlar, kan damlıyor yüzlerinden. Dolaşıyoruz. Eski Antalyanm kurulduğu Side'de, Milâddan çok önce medeniyetlerin yaşadığ Balkız harabeleri üzerinde tarihle içiçe, dolaşıyoruz. Bey dağlannın zirvelerinden deniz kıyısma taştan kanallar iç:nde zeytinyağı akıtan 2000 yıllık şehrin harçsız muazzam binalarını ve anfıli tiyatrosunu geziyoruz. Bütün bu dekor içinde insan tabiatin ve tarihin bu karîar cömerdce elele verip yeşili ve sanatı ebedileştirdikleri bir memlekete ne zaman kıymet verileceğini düşünüyor da Kleopartadan sonra, bu kıyıdaki şahane gurubu seyredecek ve kış aylarmda Bey dağmda kayak yaptıktan sonra deniz kıyısma inip portakalı dalında topladıktan sonra deniz banyosu alacak insanlarm Türkiyesine gıptayla bakmaktan kendini alamryor. Adnan Çakmakçıqğlu Kars Lisesi Müdürü KARS Türkiye Avusturya atletizm müsabakaları Dün yapılan ilk karşılaşmada 49, Avusturya 47 sayı Türkiye Avusturya atletizm müsabakalarma dün İnönü stadında başlandı. Müsabakalar bir futbol maçı kadar kalabalık toplıyamadı ise de, gene büyücek bir seyirci kütlesi göze çar pıyordu. Müsabakaları Millî Eğitim B; kanı adma Beden Terbiyesi Umum Müdürü Vildan Âşir Savaşır açtı. Geçid resmini müteakıb millî marşlar söylendi ve olımpiyad bayrağı ile beraber iki memleketin bayrakları şeref dıreklerine çekildı. Türk Avusturya dostluğunun bir sembolü olan bu karşılaşmada halkın, sporculann ve hakemlerin gösterdiğı candan sanr.miyet göğüs kabartıcı idi. Misafirlerimize gelince: aşağıda sıralayacağımız dereceler, Avusturyahlarm bu sahadaki üstünlüklerini gayet güzel anlatacaktır. Bu yüzden fazla söz söylemeyi lüzumsuz görüyoruz. Müdabakalara başlarketı Müsabakalardan evvel, stadyomu çeviren gışelerın bır çoğu kapalı, turnıkeler ise hemen hemen boş idi. Çalınan alaturka plâklar ise müzık memleketi olan Viyanah atletlere ne anlattı bilmem ama, bize stadyomda değil, Kâğıdhane çayırında olduğumuz intıbaım verdi. Müsabakalar Müsabakaların neticelerini bil diriyorum: 100 metre: (Avusturya) 11.3, (Türkiye) 11.4, (Avusturya) 11.4 Necdet çıkışı güzel yaptı. Son metrelerde mağlub oldu. 110 mânia Avusturyalı geç çıkış yaptı. Mustafa Batman güzel koşusu ile 15.4, Avusturyalı 15,5, Erdal da 15.9 ile derece aldılar. Müsabaka çok heyeCanlı oldu. 400 metre: Avusturyalılar »çıkış tahtası» denen âletı kullandılar. Avusturyalı koşuyu sürükledi, Doğan sonlarda yaptığı atak ile yar.şı kazandı. 1 Doğan 50.2, Kemal Horolo 51,2, Avusturyalı 51.2 ile derece aldılar. Gülle atma: Avusturya 13.58, Türkiye 13.11, Avusturya 13.01. Yüksek atlama: Avusturya 1.80, Türkiye 1.80, Türkiye 1.79. Dereceler parlak değildir. Uzun atlama: Avusturya 6.95. Türkiye 6.81, Türkiye 6.58. . Bu müsabakada üçüncü olan Ruhi Sarıalp, bugün üç adımda bize her halde büyük bir puvan kazandıracaktır. Çekiç atma: Türkiye 46.17, Avusturya 44.73, Avusturya 44.38. 800 metre: Avusturya 2.00.2, Türkiye 2.01,4, Avusturya 2.01.6. Bu dereceyi üçüncü kategori atletlerimiz de yapıyor. 5000 metre: Osman Coşgül 15.48.1, Cahid Önen 15.49,2, Avusturya 15.50.9. Günün en güzel müsabakası bu koşuda oldu. Osman Coşgül büyük kabiliyetini bir defa daha isbat etti. 4x100 bayrak: Avusturya takımı 43.7, Türk takımı 43.8. Dün iki takım arasında yapılan müsabakalar sonunda Türkiye takımı 49, Avusturya takımı 47 puvan elde ettiler. ÖMER BESİM Türk takımı aldılar riadisi 6/0, 6/0, Madam Redl Viri 2/6 (yarıda). Müsabakalara bugün 14 den itibaren devam edilecektir. Beynelmilel fenis furnuvasında ilk gün Dün Dağcılık ve Tenis Kulübünde başlıyan beynelmilel turnuvanın ilk karşılaşmalarındakı neticeleri aşağıda veriye«*z: Dünkü maçlarda, Fransız Koşi, Avustralyah Harper, Belçikah Peten ve Avusturyalı Weiss gibi şöhretli büyük raketleri, kendilerinden tabiatile daha tecrübesiz ve zayıf olan yerli rakibleri karşısında zevkle seyrettik. Dün havanm pek serin olması yüzünden ve müsabakaların, ecnebi şampiyonlarmın aralarında karşılaşmalarına kadar ilerliyemiyeceği bilindiğinden merkez kordu etrafında da, kâfi bir kalabalık toplanmamıştı. Dünkü müsabakalarda galib gelen ecnebi şampiyonlarm birbirlerile yapacakları maçların daha büyük bir rağbet göreceğı muhakkaktır. Dünkü ilk elemelerin neticeleri şunlardır. Fehm: Nazareti 6/1, 6/2, Kns Arevyanı 6/3, 6/3, Nazmi Ercümendi 6/0, 6/0, Holmes Rosihi 6/0, 6/1, Harper Erolu 6/1, 6/2, Peten İbrahimi 6/1, 6/2, Behbut Hikmeti 8/10. 7/5, 6/1, Suzan Mıri 7/5, 6/1, Beliğ Semihi 6/2, 6/1, Kemal Andonu 6/2, 4/6, 8/6, Weiss Armitog'ı 6/0, 6/0, Coehet Davidi 6/1, 6/0, Telyan Jirası 6/1, 6/0, Melih Apikyanı 6/2, 5/7, 7/5, Engin Teomanı hükmen, Geelhand Nihadı hükmen. Tek bayanlar: Madam Wefer Ritayı hükmen, Muallâ Zafi Asgarî geçinme payı Gelir vergisinm başlıca husus.yetlerinden biri de, gelirin asgari geçinmeyi karşılıyacak kısmmm gelırden indirilerek vergiye tâbi tutulmamasıdır. Ge lirden indirilen ve (en az geçim indirimi) denilen miktarlar şunlardır: L Bekârlarda yılda 54 Çocuksuz evlilerde 90 Bir veya iki çocuklu evlilerde 1080 Üç veya dört çocuklu evlilerde 1440 İşçiler, haftada altı gün çalışMaliye Bakanlığı, gelir ve salar dahı yedi gün üzerinden gisi hakkında izahnameler haindırme yapılacaktır. zırlamakta olduğu gibi, herhanVerginin nisbeti ve hesabı, gi bir kazanc miktarından ne vergi alınacağını da gösödenen vergilerin mahsubu kadar terir cedveller tanzim etmekteGelır vergısi, kazanc rergisi dir. Mükellefler, bu cedvellere gibi müterakkîdir. Yani gelirin göre vergilerini kolayca hesab miktarı arttıkça vergi nisbeti de edecekler ve beyannamelerim artmaktadır. Asgarî geçim payı dolduracaklardır. indirildikten sonra geriye kalan Bundan başka usul kanunu2500 lira gelirden % 15 vergi anun 390 mcı maddesine göre, lmmakta ve gelir miktarı arttıkça vergi nisbeti ilerliyerek mükellefler Maliye Bakanlığınyüzde kırk beşe kadar ç'ıkmak dan veya bu hususta Bakanlığın tadır. Ancak vergi nisbetleri, salâhiyetli kıldığı makamlardan gelir yükseldikçe tedricî surette vergi durumları ve tatbikatı baarttığı için verginin en yüksek kımından anlaşılmaz ve tereddüdlü gördükleri noktaları sonisbeti, fiilen % 35 dir. rabileceklerdir. Bu izahat, yazı Şirketlerde ayrıca yüzde on ile istenirse vazifeliler, en ftısa kurumlar vergisi alındığına göre zamanda cevab vermek mecbubir şirketten temettü hissesi a riyetindedir. Mükellefler alacak lanlarda bu nisbet âzamî olarak ları cevablara göre hareket eyüzde kırk bire çıkmaktadır. derlerse cezayı mucib muameÇünkü önce şirketin kazancm lelerden dolayı haklarında (yadan yüzde on kurumlar vergisi nılma) hükmü tatbik olunacakalır.makta, ondan sonra da bu tır. Süvari Binic:l:k Okulunda îstanbul Konkuripiklerinin üçüncü kısmı olan engel atlama yarışmaları havanın rüzgârlı ve serin olmasına rağmen dün kalabalık bir seyirci önünde yapılmıştır. Yarışma neticeleri şöy ledir: a Yerli, yabaneı kan ve her ırktan atlarla bütün binicılere açık olan birinci yarışmaya ıkisi subay, üçü sivıl olmak üzere beş bınici katılmış, bunlardan süvari yüzbaşı Hamdi Barlas, Vural adındaki atıle birincihği, İstanbul Sıpahi Ocağı iiyelermden Hakkı Erkiner Derviş adındaki atile ikinciliği, Ankara Vagonli memurlarından Süreyya Baras, Mesud adındaki atile üçüncülüğü, Hür Bilek gazetesi yazı işleri müdürü Sabahaddin Selek Kamelya adındaki atıle dördüncülüğü kazanmışlardır. b Bundan sonra yapılan yerli, yabaneı kan ve her ırktan atlarla bütün binicılere açık ve en çetin olan ikinci yarışmaya 33 at katılmış, yüzbaşı Menan Pasinlinin bindiği Şirın adındaki at birinciliği, yüzbaşı Tevfık Yücenin bindiği Rüzgâr adındaki at ikinciliği, üsteğmen Tahsin Enginin bindiği Âfçt adındaki at üçüncülüğü, yüzbaşı Salâhaddin Orhonun bindiği Ünal adındaki at dördüncülüğü kazanmışlardır. tstanbul Konkuripiklerinin en gel atlama yanşmalarına bugün öğleden sonra Süvari ve Binicılik Okulu atlı yarışma alanında devam edilecek ve bu suretle îstanbul Konkuripikleri sona er miş olacaktır. Bu Konkuripıklerden sonra binıcilik fkipleri 8.9.10 eylul 1949 günlerı İzmırde Alsancak stadmda yapılacak olan engel atlama yanşmalarına katılmak üzere İzmıre hareket edeceklerdır. «Ordu» vapunı da ânzaya uğradı İstanbul Konkuripiklerinin engel atlama yanşının neticesi RADYO ( Bugünkü Program j S.30 Haberler. S 45 Hafıf parçalar (P:. I 9 10 Gunun programı. 9.15 Dınleyici istekleri (PI ) 10.00 İzahlı muzik. 11.00 Temsil. 11.25 Orkestra eserleri (Pl ) 1145 Yurddan ses'er. 12.15 Saz eserleri, Eemai ve şarkılar. 13.00 Haberler. 13.15 IsDanyol şarkıları (Pl.) 13 30 O£le gazetesı. 13 45 Allen Roth Orkestrası (Pl.) 14.00 Akşajn programı ve kapanış. 17.58 Açılış ve program. 18.00 S5lon orkesrralarından parçalar (Pl.) 18 45 Şarkı ve turkuler. 19.00 Haberler. 19 15 Geçmişte bugun. 18.20 Incesaz (Suzınak faslı). 20.15 Pazar gazetesi. 20.30 Yaylı sazlardan saz eserleri. 20.55 Halk rurkuleri. »1.15 Mozart P.e Majör piyano konçertosu (Pl > 21 40 Guzel «esler (Pl ) 22.00 Spor saati (Günun haberleri). 22.15 Dans muziğı. 22 45 Haberler. 23.00 Program ve kapanıj. Devlet Denızyollarının Amerikadan satın aldıjı "Gıresun" vapurundan son, lOrduı vapunı da. ilk seferinden dönüşte yolcularına korkulu dakıkalar yaşatmıştır. Evvelki gece, yolda iken vapunın be? sılindirınden biri patlamış. makıne daıresinde husule gelen gayrıtabii gurultu. yolcuları telâşa duşurmusrur. Kadmlar arasmda bayılanlar olmuştur. Bunlan tedavi ettirmek iızere bırkaç kışi hemen gemi doktorunu bulmuşlarsa da. doktor, gemide lîâc bulunmadığını sdylemiçtir. ilk seferınde ârıza yapan «Ordun gemisi, dün ıotarla gelmıştır. GÜNÜN MEVZULARI DOĞUM Ordumuzun gene levazım subaylarından Yzb. Bedri Yücenin bir cğ!u dünyaya gelmiîür. Volkan adı veriten yavruya uzun cmurler diler, anne ve babasını tebnk ederiz. İÇKİSİZ S A Z Gene !hni Sinaya >>•• İkinci sdhijeden devam yazrmş. İsfahana geldikten sonra Iran Sultamnın anlsyabilmesi için vulgarize edilmiş bir übbî eserini de farsça yazmıştır. Eski garb ilim adamlarını nasıl ki lâtince ve yunanca ynzdıklarından dolavı o milletlere mal edemezsek, eski Türk dehalanm da ne Arablara, ne de Acemlere veremeyiz. Şimdi Arablar. mevcurl yanlış kanaati istismar ederek İbni Sinanın hicrî tarih ;tibarile bininci doğum yılmı tes'ide hszırlânıyorhr. Ben de şunu teklif ediyorum: İbni Sina sade hekim değıl, aynı zamanda hukukçu. filozof, riyaziyeei ve astrjnomdur. O halde o. bir ayaklı ür.ıversite. bir tabiat harikasıdır. İstanbul Üniversitesinin ad;m (İbni »Sina Üniversitesi) hshne çevirmsk, Beyazıdda Üniversite meydanına, büyük bir ibni Sina heykeli dikmek. büyiik bir caddeye İbni Eina ismini vermek. yolcu vapurlarımızdan Avrupaya sefer edenlerden birinin adını İbni Sina koymak., İbni Sinanın TürklüŞii, biyofrafifi üzerine çeşidü dillerde broşürler bastınp bütün dünyaya yaymak... Derhal (para) yokluğundan bahsedileeeğini biliyorum. Bu ış için sarfedilecek para, bazı az mühimîerden tasarruf edilerek pekâlâ bulunabilir. İstanbulun beş yüzüncü fetih yılmdan önce bunlan yapıp bitirmek de kabildir. Razî, Farabî. Birunî, İbni Sina gibi kıymetlerimizi dünyaya tanıtmak için bu kadarcık bir fedakârlık yapıiamaz mı? Acaba fikir adamiarımı» bu teklifim karşısında ne düşüniiyorîar?. Meselâ bir İbni Sina Cemiyeti kurmak ve bütün biiyiik Tüık ilim adamlarım dünyaya tanıtmak üzere bu cemiyetin faaliyetini şümullendirmesine çalışmak fena bir şey midir?. Dr. Kemal SARAÇOĞLU O P E R A I O R |Cağa!oğ!u Çİf t e s a r a y l a r Bahçesinde HER PAZAR saat 14 ten 19,30 a kadar biricik fasıl okuyucumuz CAN AKŞİT'in iştirakile Kemanl NOBAK 1EKYAY idaresinde tanınmış Saz ve Ses sanatkârlarından müteşekkil küme fasıl saz heyetile birlikte üç ses yıldızı • ÖLÜM Sirkecl, IsUnbul Kıraathanesi Mudiirü 2031949 rumartesi giinü Hakkın rahmctme kavuşmuştur. Cenazesi. bugunkü 21^3949 pazar fjnü Esnaf Hastanesinden kadırılarak, Beyazıd camii şerifmde öğle namazını muteakıb cenaze namazı kıhnarak. Yedıkule mezarlığına defnedıletektir. Hakkın rahmetini dileriz GiridU HASAN ERGEMEN Gelir vergisine tâbi olmıyan esnafa gelince Bunlardan sabit iş yeri olanların 1949 dan evvelki faaliyetlerine aıd vergi, Kazanc Vergisi Kanununa göre alınacaktır. 1950 faalıyetlerı için de 1951 yıhnm mart ayında ış yerlerinin kirasını bıldirir bir beyanname vereceklerdir. Gezıci esnafm 1950 vergileri eskisi gibi ahnacaktır. (Esnaf vergisi) adile alınacak vergi, 1951 de alınacaktır. Sabit iş yeri bulunan ve gelir vergisine tâbi olmıyan esnafa 1 ocak 1950 tarihinden itibaren düşen tek vazıfe, (tüccardan satın aldığı mallara aid faturalan, satm alma sırasıle bir musannif veya zarf içıne koymak ve bu faturalann üzerlerinde yazılı tarih, hangi takvim yılına a:dse o yılı takıb eden beş yıl müddetle bunları saklamak) tan ibarettır. (Usul Kanunı| madde 238) r I. ı Talebe için oda Sultanahmed. Mehmedpaşa yokuşu No. 21 e müracaat. 1 2 3 4 5 6 7 ™ KAD'N KADIKÖY •• !•! m 1 • Miizeyyen Senar Işu Mustafa Çağlar SABİTE TUK Suzan Güven Semiha Coşar Lutfi Güneri Abdullah Yücc TERZİSİ Ş A Z İ M E N T Bağdad Cad.. Feneryolu, durağı No. 189 a nakletti. Çekİliş Kimler vergi karnesi alacak Ruhsat tezkeresi ve vergi karnesi almak hususunda 1950 bütçe yılında gene kazanc vergisi kanununa göre muamele yapılacağını yukarıda söylemiş.tik. Yeni kanunun ruhsat tezkeresi ve vergi karnesi hakkındaki hükümleri 1951 den itibaren işliyecektir. Gelir vergisi kanununa göre (madde 36), gelir vergisi mükellefleri vergi karnesi almağa mecbur değildir. Ancak gelir ve iradlarından aşağıda bahsedeceğimiz (en az geçim payı) indirilmesini isteyenler, vergi karnesi almak ve bunu saklamak zorundadrrlar. Usul kanununun 231 inci maddesi, vergi karnesi almağa mecbur olanları şöyle saymaktadır: 1) Esnaf vergisine tâbi olanlar, 2) Vergi matrahlan tamamile veya kısmen götürü usulde tesbit edilenler, 3) Gelir vergisinde en az geçim indiriminden faydalanmak isteyenler. Bundan baska gelir vergisi 30 AGÜSTOS'da Büyük ikramiye 300,000 lira İSTANBUL BELEDİYESİ İLANLARI Saraçhanebaş1 İtfaiye caddesinde İtfaiye Müdürlüğü ile Becdiye Atölyesine giden ve müntehası Bozdoğan kemeri olan tehiikeli yolun her türlü nakil vasıtasına kapatılmış olduğu ılân olunur. (12251) LOKMAN HEKtM Dahiliye Mütehassısı • ^ H Divanyolu 104 ^m H 0r. HAFIZ CEMALİ Ş E HİR A Ç I K H AVA TİYATROSUNDA Ssat 21J0 da 150 ton yulaf satm alınacaktır Bandırma Merinos Yelişlirme Çîffliği Müdürlüğünden: rada temsılciliğini yapan makam. 2 Seslenme edatlarından. bir emir, bir ıfat tıkısı. 3 Kâtıb. 4 Bir erkek adı. 5 Şimal memleketlerinden bırinin başkenti, bir de\'letin geçer akçası. 6 Bılgi esasma dayanan. 7 Yavrunun yediği. kayıbdan haber verme usulu. 8 Herkesin önünde. pederin yarısı. Yukarıdan aşajıya: 1 Sarhoşluk yüzünden kendinden geçme (iki kelime). 2 Bır kurul mensubu, bir renk. 3 Cumleyi teskil edenlerden. 4 Milletimiz eamiasına girmiş bulıınma dunımuna geçen (iki kelime). 5 Istıröb verir mpnasına bir fiil. 6 Terceme değil. 7 Bir cesid sınav, yakjn akrabadan birinin yarısı. 8 Almanyada bir havza, dilinle tadına bakl fmalâthanemizdp mevcud otomatik ve el çorap makineleri ve teferrüajı ile 1 adecl onlıı bobinuar pazarhk suretile satılacaktır. co Taliblerin, 500 liralık teminatlarile birlikte 26/8/949 cuma günü saat 11 de Darülaceze Müdürlüğüne müracaatleri ilân oluSoldan sağa: (12117) 1 Dıyanet İşlerl Reisliğirün taş nur. • 1 1 1 • m m m Ofomafik Çorap Makineleri Salılacaktır, Darülaceze Imalâthaneleri Işletmesinden: 1 1 1 BJrfncJ Smıf HaHc» Hastalıklar | Mütehassısı. Cagaloğlu, Hılâlıahmed Cad. SÖZER Apt. 13/1. Hergün 1519 Tel: 22006 Dr. Ertuğrul Saltukj " ' " J Yazan: OKTAY RtFAT Biletler hergün saftt 13 ten itıbaren Dram gışcsinde ve tpmsll gunleri 20 dçn sonrg Açıkhava Tivatrosunda • sjtıîmaktadır. 1 Kurumurnuz hayvanları için yeni yıl mahsulü 150 ton yulaf mevcud şartnamesi gereğince pazarlıkla satm alınacaktır. 2 Eksiitme 26/8/949 Cuma gür.ü saat 16 da Çiftlik merkezinde •apıla^aktır. 3 Taliblerin 4050 lira teminatlarile birlikte müracaatleri. Yalnız eumorteri ve pazar tenuil vaıdır. (12015) OYUN İÇİNDE OYUN I 1949 1950 ders yılında Ankara Devlet Konservatuarına girmek isteyenler için ksbul jartlarını, 25 temmuz 1949 tarih ve 548 sayılı Miılî Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisinde yayınlanınıştır. Tebliğler Derjisi hemen her okul ve Millî Eğitim Müdürîüğü üe Millî Eğitim Memurluklarında bulunabilir. Ayrıca kabul şartları Ankara Devlet Konservatuarı Müdürlüğünden de istenebılir. II Muracaat'rr ağustos sonuna kadar yapılmış olmalıdır. 1(1 Kftbul smavları İzmirde, İzmir Kız Lisesınde saat 9,30 da, İsranbulda G&latasaray Lisesinde saat 9,30 da, Ankarada Devlet Kor>3ervatuarında saai 9 da yapılacaktır. (11115) SINAV GÜNLERİ Evelki bubnacanın halledilmiş çekli îzmirde: 1 2 3 4 5 6 7 8 2/9/1949 Cuma Kompozisyon Piyano 3/9/1949 Cumartesi Yaylı sazlar Nefes sazları 5/9/1949 Pazartesi Opera ve Şan 6/9/1949 Salı Tıyatro îsianbulda: 9/9/1949 Cuma Kompozisyon Piyano 10/9/1949 Cumartesi Yaylı sazlar Nefes sazla» 12/9/1949 Pazartesi Opera ve Şan 13/9/1949 Salı Tiyatro Ankırada: 15/9/1949 Perşembe Kompozlsyon Piyano MLİLİEİTİ 16/9/1949 Cuma Yaylı sazlar Nefes sazları 17/9/1949 Cumartesi Opera ve Şan T1S"IE STEI 19/9/1949 Pazartesi Tlyatrs» Ankara Devlet Kottservaîuarı Mudurlugıifideıı: MİUİR AİHİHİÂİS" Ü|Y|E !|A|D|E HlUİDİUlDİDlAf EİBİEİMİAİBİLIİ N|A|K|İY|»|A|L DİI ia|SlEİM|R|A II v •nn