Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
GÜNÜN MEVZULARI Yazaı: Dr. Kemal Saracoğlu Önümde almanca bir kitab duruyor. İsmi: Der Göttliche Arzt. Bunu türkçeye ilâhi hekim demekten ziyade ilâhlaştınlan hekim diye tercüme etmeyi tercih ediyorum. kitabı bana göndermek nezaketinde bulunan. İsviçredeki Ciba ilâc fabrikasının Türkiye mümessili (Doğan Sağhk ve Sigortalan Anonim Şirketi) dir. Bu lutufkârlıklanna teŞckkürüm iki türlüdür: Biri beni hatırlaysrak eseri göndermiç olmaları. diğeri de İbni Sina hakkmda yeni bir yaa yarnıama vesile vermMerindçndir. • ^ J Geıte İbni Sinaya dair... =haberleri Siyah ekmekten kurtuluş yok 1 1 HU K U K •• D ÜS u N C E L E R tır. Bakınız ne diyor: (Her hastaIığı yapan bir kurd vardır. Ne yazık I Hâkimlerimizin teruhi için bir tazki biz onu görebilecek vasıtalsrdan Evvelki yaz doğu illerimizi geminat kabulü işi çok geç aklımıza mahrumuz). Bu apaçık mikrobdan zeıken bir gün. Karsm Cilavuz Köy geldi. Bunları buraya, geçmiş ıhbahsetmek ve mikroskopa hasret En^îitüsüne de gitmiş, Rus.ardan mal ve hataları tenkid için değil, duymak değil midir?. gelecekte belki faydalı olur ümidile Eserleri lâtinceye ve oradan da 1950 mahsulü idrak edilin kalma eski kışlaların imarı ve yeni binal&r ilâvesi suretile şarkta kukaydediyoruz. gaıb dillerine çevrilmiş 've on seceye kadar bugünkii ekmerulan ve idealist hocalar elinde, Bütün bunlara rağmen adalet dir. kizinci asra kadar Avrupa üniver«Arasıra ve bazılarından,. dıyo?ite!erinde okutulmuştur. Kendin ği yemekte devam edeceğiz yurdumuzun kahraman hudud böl ve gurur daima içimde yasayacak yargıç rru?» diye, bir kafiye keyfi mekanizmamızın temizliği ve ^dalet ne, dalgıçla hâkimi bir hizaya ko adamlarımızın sağlam ruh ve ah rum; çünkü her gün, hepsinden gesine maarif nuru dağıtmaya ça tır. den evvel gelen Hipokrat ve Galen yan başmuharTİr yazıları; 1946 se lâk yapısı, çok şükür, bozuimadı ve hulâsaten bahsetsek dahi, bu sütun gibi dahilerin eserlerini tetkik, tahYaptığımız tahkikata göre bu lışan bu irfan yuvasmda içten bir n çimlerinde müddeiumumiliklerdcn adliyömiz hiç bir zaman iktidarın kâfi gelmez ve kenrii düşüncelerilil ve tenkid etmiş ve fakat asla günkü sijvıh <?kmeğin imaline, 1950 hıızur vc gurur duymuştum. Hitler dejiıni, Büyük Frederik Aynı gün enstitüye, iki büyük de\Tİnde bile vatandaş hakkmın almarak azahğa veya bir yerden aleti olmadı ve yukarıda belirttiğim mizi yazmağa imkân kalmaz. Bazı taklid ile iktifa etmiyerek yepyeni setıeEİnin haziran ve femmuz aybaşka bir yere yapılan hâkim nakil gibi. iktidar da, başka otoriter re Şikâyetler şahsî mahiyettedir. Çok Amerikan gazetesinin muhabiri doğmalar yaratmıştır. Fakat hâlâ larına kadar. ysni tam bir sebekçisi olan köklü ve sai'am Alolan bir zat la nelmiş. Yanında bi man adliyesini perişan etti; memle ve tahvilleri; Adalet Bakanlığı ta jimlerde olduğu gibi, onları kendi mühim olmazsa, ilgili daireye göntürkçeye tercüme edilmemişlerĞir. ne devam edüecektir. Ancak yeKitabın adına ve benhn de bu zim hükum;t tarafmdan verilen kette kanunsuzluğu hâkim kıldı ve rafmdan her ay çıkarılan Adalet ne alet etmek teşebbüsüne girişme deririz; banlan umumidir. onları başıangıc sözlerime bakarak sakın Bütün bu hakikatleri tamamen ve ni mahsul idrak edildikten sondergisinin kapağının içinde «Yeni bir tercümanla, bir kurmay bin nihayet yıkıldı gitti. aynen Avrupa müellifleri kabul radır ki, ekmek beyazlaşacaktır. di ve bazı küçük ve tesiri mahdud ya sahiblerini zlkr veya kendimUe eserin İbni Sina'dan bahsettiğini terimlerle yazılmamış olan yazılar etmişlerdir. F<ıkat onların kabul et Fakat bu da gelecek seneki mah başı vardı. Bizi tar.ıştırdılar. istisnalar bir tarafa bırakıhrsa, A mal ederek yazanz. Çünkü bu gibi Mussclini adiiye sistemine dosanmayınız. Hayır. bahis konusu medikleri veya bilmedikleri bir şey sul durumuna bağlıdır. Kanaria Amerikalı muhabir, uzun boylu, kunrr.adı; fakat hukukçuların ki neşredilmez» »eklinde vatandaşın nayasanın hâkimlere tanıdığı istiK şikâ.> etlerin ve dileklerin çoğu kitab. Yunan esatirindeki sayısız kendi şikâyetlerimiz ve dileklerinıiz varsa o da İbni Sina'nın Türklüğü unundan imal edilen siyah ekmek. zeki bakışlı. zayıf bir adamdı. Çin misini ikna, kinıisini ıtma' ede^k yazı hürriyetine aykırı bir ihtarm lâ! ihlâl olunmadı. ilâhlardan biri .lan (Şifa) ilâhı (Esarasmdadır. Bazı şikâyetler ve didür. Çünkü sadece tarih kitabları bazı yerlerde pişkin çıkmakta. bazı de ve Hindistanda aylarca süren bu mekanizmayı eline geçirmeye hâlâ bugün bile ayni dergide munIII külâp) hak'.undadır. Bu İstanköylü değil, bütün eserler meselâ Larouss lekler de vardır ki kanaathr^ce yerlerde de bu ekmeğin acılığından bir tetkik seyahatini bitirerek Tür çah{tt ve en sonunda kendisi ka tazaman tekrar edilip durması gibi, mitoloji ilâhı hakkındaki efsane, bile onu Arab diye tanıtıyor. İşte Bugün seçim kurullarma hâkim haksız ve yersizdir; onları da bir şikâyet edi!mextedir. Belediye İktı kiyeye gelmiş. Herhangi ıssız bir nunsuzluğa lcurban giderek, mah hukuk ve adalet zihrıiyetine aykırı Yunan, Roma medeniyetlerinde o Larouss'ta Avicenne kelimesile ibni sad Müdürlüğü semt semt fırınlar yerde kazaya ağrar veya ölürse, hâdiseler bizim Cuvmhuriyet dev lerin başkanlık etmesi hususur.da, tarafa bırakırız. Bir kısun okukadar yer almış, namına o kadar Sina hakkındaki izahattan bir kaç da imal edilen ekmeğin durumile ki;n olduğu heîli olsun diye, ko keme, kanun ve hüküm tammıyan rimizde de görülmemiş şeyler de değişik siyasî akideler taşıj'an ek yucular da. kendi şahsî meraklarıbir kurşunla, gürültülü ve gürültü ğildir. Adalet mekanizmamız ihmal seri vatandaşlar ve iktidar partisi çok yazı yazılmış. resim ve heykel kelime: İllustre medecin arabe. sur alâkadar olmaktadır. lund'a bir zincire bağh madenî bir cü hayatına veda etti. nı tatmin için bir şeyler sorarlar, vücude getirilmiştir ki hemen bü nomme la Prince des medicins. edilmiş bir haldedir. de dah:l olduğu halde bütün par bazıları adıeslerini verir, bazılan plâka üzerine hakkedilmiş kısa bir Bugün Bolşeviıîlik hüküm süren tün dünypda Eskülâp heykeHerinde hüviyet bil?ziği taşıyordu. İki aydır memleketlerde hâkimin istiklâlinYirmi beş yıldanberi bir çok Ba tiler ittifak halinde iseler. bu. bize sütununuzda cevab \eriniz, dcrier. Cemil Barlas şehrimizde Yani: (Maruf Arab hekimi.. O gorülen sopaya sarılmış yılan, (EsTürkiyeds dolaşıyormuş. Yakında kanlık binaları, muazzam vilâyet bu memlekette adolet adamlarına Sahife ve sütunlarımızın darl'.ğı den eser ve hâkimle siyaset adamı, hekimleıin pıensi adile de tanınır.) Develt Baücam Cemil Said Barlas. run külâp) »dı altında hekimlik semYunanistana gidecekn.iş. konakları. komutanlık binaları, halk olan umumi itimadı gö?termesi ba yüzünden. adressiz gelen bu gibi daha doğrusu keyfî rejim adamı Eğer biz İbni Sina hakkındaki ya sabah. Ekspresle Ankaradan şehrimize boîü olmuştur. Yalnız sivil tabaevleri, maliye tahsil şubeleri inşa kımından ciddcn ferahlık vermekte dileklere maalesef cevab veremiyoarasmda fark yoktur. zıian şeylcrin azameti karşısinda gelmiştir. Benim Hukuk Fakültcsinde hobette değil, dünya ordularında bile Bunlar karşısmda şunu memnu etmeğe para bulduğumuz halde ne ve yurdun aeleceğine olan güver.i ruz. Bazı okuyııcuiarımiz da. mübir. iki mp.kale veya broşürle onun Feridun Cemal Erkin ca ve (o sırada fakültenin dekanı) hekim! ik işareti bu (Eskülâp) tır. mizi bir kat daha sağlamlaştrrmak teaddid defalar ya/ılnıış mevzıılar, Arab veya Acem değil. Türk olgarbhlarda niyetle söyliyebiliriz ki, Anayasa hikmetse, adalet sarayları ve adiiye Washmglon Büyük Elçimiz Feıidun olduğumu öğreniv'e, Gerçekten yaşamış ve gerçekten duğunu isbat edebileceğimizi sa Cemal Erkin. vazifesi başına dönmck pek mutad o'.mıyan ölçücîe bir say rrazın bir çok hükümlerinin tatbik binaları inşa ederek adalette «mc tadır. Ariliyemiz siyasî tesirlerd<;n meselâ Türk ionanması hakkında tıbbın babası sayılması lâzım gelsn nırsak çok aldanmış oluruz. masun kalmasaydı, adalet adamla uzun bir makale dolduracak kadar, tedir. Diın sabahki Ekspresl* Ankara gı gösterdi. (Amerikada faküite, edilmediği çeyrek asırlık otoriter hâbeti mahkeme. denilen ehemmiHipokrat'ın da daha büyük kıydan gelen Büyük Elçi. şehrimizde bir bilhassa hukuk fakülteleri âckan hayatımızda, mahkemelerin istik yetli bir unsuru gerçekleştirmeğc, rımız başlarınl dik tutmasalardı. malumat isterler. Bu gibi istekleri Tıb tarihimize temas eden yazımet taşımasml ancak Eskülâp'a adiiye müessesemize karşı bugünkü de nc sazete sütunlannda. ne de kaç giın kaldıktan sonra uçakla Amelarma çok yüksek bir manevi mev lâli prensipine dokunulmadı. Gerçi, mahkemelerimizi bir mahalle kahlarımda bilhassa adını kaydetüğim rikaya gidecektir. mensubiyette tesavvmr idi. Eskı itimadı göstermeğe ve ciemokrai ayrıca mektub .ıalinde ccvablandırvesi perişanlığından kurtarmağa '»ir Temyız mahkemesinin toptan lâğki verildiğinı. gidenlerden öğrenmaruf Türk düçmnnı profesör LeYunan tarihi Hipokrat'ı Eskülâp r.in ölüm. kalım davası olan çok çe maya imkân yoktur. jeune (adına bakıp da Fransız Anadoluyu kalkındırmaya giden miştim) ve benden fakültem hak vile arzu olunan kimselerden mü türlü para bulamadık. Vali ve kayneslinin on altıncı batındaki evlâdı tin bir işi yani seçimlerde namus makamlara oturacak birer konak rekkeb yeni bir Temyiz mahkeme=i Üniversiteliler döndüler kmda kısaca malumat aldıktan sonsanmayınız. Viyana Tıb Tarihi I.uzumlu gördüğüm bu izahı şidiye tanıtmak lüzumunu duymuşkurulması; bu yüksek mahkemenin veya ev tahsis ettiğimiz halde, idanj ve dürüstlüğün teminini hâkimÜniversite Talebe Birliğinin Anadolu ra aynen şunları söyledi: hocasıdır) 1941 dç Yakın Şark akiuetleri. dilekleri ncijredilmij en tur. Halbuki fikrimizce Hipokr&t dile iki makale yazmıştı. Orada yu fikren kalkındırma plânı gereğlnkararı vermeğe, yani vatandaşın lere tevdi h'ıisıısunda bütün partiadmın türkçeleştirme hastalığı ile € İki aydır Türkiyedeyim. şu çağataycaya benzetilmesi; otoriteyi hayatı üzerinde tasarruf etmeğe sa ler ve bütün millet ittifak edebilir veya cevablandırılamıyan muhterem o kadar büyüktür ki böyle efsanevî aleyhimizde hezeyanlarda buiun ce. bu sene Diyarbakırda faaliyet gösbir neseble onu birazıcık olsun da duktan sonra İbni Sina vesair Türk teren Üniveraiteli gencler, bir sylık rası muhakkak ki bir çok işleriniz temsil ettikleri için «vali» ve tkay lâhiyeili olan bir Ağırceza mahke miydi? Tekrar ediyorum, bu uokuyuculanmızm bir neti itizar teçalıjraadan sonrm. jehrimize dönmüş pek de iyi şitmiyor. İktisadî sahamesine reislik eden hâkimin, yeni mumi itimad cidden ha büyütmeye imkân yoktur. Her büyükleri için şöyle diyordu: göğsümüza lâkki etmelerini rica ederim. Şimdi l«rdir. Gencler. Diyarbakırın 4100 kri da çok gerisiniz. Hele yollannız makam» kelimelerine halis arabca iki şikâyctten hulâsaten bahsetmek tayin olunduğu vilâyette ailesini ne ise muhayyeleler böyle istemiş kabartacak bir hâdisedir. oldukları haldedokunulmıyarak, (Ben şimdi hayret verici ve fa yünden 800 ünü dolaşarak. köylü i!e berbad. Fakat geldiğim gündenbebarındırmak için taraf taraf ev ave böyle bir fikir yaratmıştır. 3u adalet tevzi eden «hâkim> in «yarAdli teminatın yeni seçim kanu istiyorum. kat gerçek o'.an bir şeyden bahse görüjnıüaler. kendilerine sıhhi ve ikti ri gerek Amerikan ve İngiliz sesadi bahisler etraiında IzahUrda budevsm edegelmekte olan efsanenın gıç» a tahvili; buna itiraz ettiğimiz ramasını ve belki de yarın, hakkın nu tasarısındaki tatbik tarzını ve İskeleye yanaşmıyan vapur deceğim: Ne Razî, ne Ali Abbas, lunmuflardır. faret, konsolosluk ve haberler ser zaman, «gavvas mı demeliymiçiz da hüküm verecek olduğu bir intesirile yazılan pek çok eserleri hune de İbni Sina Arab değildir. Onvisi muhitlerinden, gerek Türkiyede dalgıç mı, hâkim mi demeliymişiz sana muhtac olmasmı tabiî gördiik bu husustaki şahsî görüşlerimizi D u r s a öğretmenlerinden Bayan lâsa îfii. Bu (ilâh hekim) kitabı Hoffman'ırj eşi gitti gelecek yazıda izaha çalışacağız. lar Sami ırktan değil, halis Acemyaşayan Amerikalı ve İngili^lerden * ^ Fatma Öner, 17 ağustosta Mubana, tekrar İbni Sinayı düşündür dir. O halde indogerman yani Âri tktİMdi tjbfrliğl Türkiye Mümessili işittiğim ve hepsinin üzerinde ittidanya iskelesine yanaşmıyan EtRussel Dorr'la evvelki gün lehrimlre dü. Eskülâp'ın hakikaten yaşayıp ırkındandır!). Açkkhava Tiyatrosunda 3 eylul riisk vapurundan şikâyet ediyor. gelen Mrs. Hoffman ve kızı, uçakları fak ettikleri bir nokta var ki o da yaşamadığını veyahud sadece muakşaıru verilecek müsamere 1941 yılının Hitler ve hempala nın tamir edUtnesi iizerine. dün saat Türk adaletinin temiz olduğudur. Kömiir boşaltan bir motör yüzünhayyele raahsulü mü olduğunu müVasfi Rıza Zobunun başkanh^ır.da rınm ikbal devri olduğu düşünü 9.30 d« şehrimizdpn ayrılmışlardır. Hâkimleri yetiştiren bir müesseseden gemi iskeleye yanaşmıyarak nakaşa etmek bu makalenin konutoplanan tertib heyeti, emekli sahne salürse, rasizm hummasına tutulmuş nin hocası olmanız sıfatile sizi teb natk&rları yararına tertib edilecek olan Yeşilköyden harice Eyüb Malmüdürü SALİH YALÇIN tarafından yazılan acıkta demirlemiş: lıalk iki motörle su olmaktan uzaktır. Fakat gerçekveya öyle görünerek yaranmak isrik ederim.» müsamerenin programını tesbit etmisacele vapura taşınmış; her yolcuKÖnderilecek mektublar ten yaşamış olan bir Hipokrat. Yu teyen bir adam diye alabileceğimiz tir. Kıymetll sanatkar Cemal Reşid ve dan 50 kurıış para alınmış; fazla nanistana şeref veren âlem şümul bu adam ya cahil, yahud bir ga P.T.T. İşletme Genel Müdürlügünden Tenkid edilecek noktaİErırruzda. Ekrem Reşidlerin operetlermden. en bildirildigine grtre. Yeşilköy Hava Alaparası olmıyan fakir yolculara febir deha olduğu gibi İbni Sinanm razkârdır. Yahud her ikisidir. nı P.T.T. Merkezüe Yeşilköy Merkezi ac'ı da olsa, sözünü esiıgemiyen çok beğenilen parçalar da o gece için na muamele edilmiştir. Öğretmen da bize büyük şerefler vermesi ga Çünkü bize aid küfürlerini gör tarafmdan kabul edilecek yabancı mem. münevver ve tarafsız bir yabancı programa ilâve edilmiştir. Bu eserlerin bayan diyor ki: yet tabiidir. Fakat ne yazık ki İbni dükten sonra garezkârlığında şüp leketlere aid uçak müraselâtı. bundan nın adalet adamlarımız hakkındaki müzık kısmım İstanbul ıCsııservatuatı Her sınıf mükelleflerin vereceği Gelir Vergisinin ticarî muSina hakkında Türkiyede yazılan hem yok. Fakat İbni Sinanın ne sonra. İstanbul Posta Merkezine uğra bu intıba ve kanaati. bütün çahş Orkestrasının idare etmesi için mü«Bu halden vapurun geliş saatinracaat edilmiştir. Diğer tiyatro. mühasebe ile birlikte tam tatbikatını defter, hesab beyanname lar, dünyada yazılanlara nisbetle den dolayı Acem olduğunu isbat tılmakşızın doğruca sevkedilecektir. masını bu memlekette hukuk hâ zik ve revü sanatkârları ve Şehir Tide kömür mjtörünü iskeleden nümunlerini bu eserde bulabilirsiniz. hiç bir şeydir. Binaenaleyh onun için kullanriığı tâbirlere bakılırsa kimiyetinin yeıleşmesine vakfetmiş yatrosu artistlerile anlaşma yapılmış, Çekoslovak.vadan ithalât uzaklaştırmıyan iskele memuru mu, program nna göre tertib edilniştir. kim olduğunu. hattâ Türklüğünü, kendisinin koyu cehaletine. yahud Umumi Satıs Yeri: İNKİLÂP KİTABEVİ voksa sonradan iskeleye yanas.Yeni ticaret anl&smasına göre. Çe olan bir hoca için ne büyük bir mübütün Türkler bılmiyor ki dünya da poîitika yapmak için i'mi tah knsiovakyadsn 200 miiyon Çek kronluk kâfattı. Kondisine heyecanla teşckİhrac edilen bozuk mak istemiyen Etrüsk kaptanı mı İ ^ H M İ Başlıca kiUbcılarda da bulunur. ^HHI^B^B bilsin?. rif ettiğine hükmetmek lâzım ge ithalât yapilacaktır. Ticareî Bakanlısı. kür ettim ve ideaiist genc hukukmesuldür? Bunu bilmiyorum. Fakat kendirler mcselesi İstanbul ithalâtçılarına bir miktar tah1 çulanmızın yıldan yıla çoğaldığını. Fransada «Comite de Reparüüon des halkı rahatsız eden ve rcrzuli masİstanbul ve Ankara Tıb Fakülte lir ki bu da ancak cahillerin • işi s'sat ayırmıştır. durumun gittikçe daha iyi olacağ:m Fibres Dureso namındaki bir firm&nın rafa sokanlar, cezalandınlmalıdır ki lerinde Tıb Tarihi Enstitüleri var dir. Bakmız İbni Sinanın Acemliğı Çekoslovakyadan ithalât için 1 tcmmeraJeketimizden takriben 700 ton kenmuzdan ev\el yapılan müracaatler ip anlatmaya çahştım; bu memlekette dır. Orada ialebelere ders verilir için ne diyor: bu gibi haller tekerrür etmesin.> dir aldığıru. fakat bunlardan çoğurun otoriter rejimin adliyeye dokunma tal edilmiştir. ken umumi tıb tarihi içinde, Türk Okuyucumun şikâyeti yerindebozuk çıktıgım yazmıstık. Paris f itra(İbni Sina Buharada doğmuştur. dığını, bugünkü neticenin alınma ret Müşayirliğimizden ahnan son bir tıb tarihine ayrıian kısımda ibni Buhara ise halis muhlis Acemistan dir. İskeleler halka ve yolculara 1 Bölgemi? sarekii ameleleri ihtiyacı için evsafı şartname kolaylık için yapılmıştır. Eşya ve Küçük Haberler J sında bunun çok büyük rolü oldu rapordan anlaşıldıgına göre, yukarıda Sina ve emsali büyük Türk deha demektir.) Bu adam, Türkistanm 1 ğunu da ılâve ettim. adı geçen Fransız firması. ihracatçı şinde yarıiı elli adec raahruti çadır açık eksiltme ile satın alınalarından bahse.T'Kyor. Bundan do ne demek olduğunu ve hattâ Acekömür, insanlara tercih edilenıez firmalarımiîcian üç miiyon fr&nkhk caktır. • * • ŞEHİR içi seyrıisefer işleıinin O günkü mükâlemeden mcml=layı yeni yetışen nesil. onun Türk mistan denılen yerin şimal kısımve motör sahibleriııe para kazandgrtazminat istemiştir. İhracatçı ftrrnRİar, tanzimi hususunda çalışmalara başlan2 Çad.rm behcrinın muhammen bedeli 270 lira olup 50 ça mak grbi sakim bir yola gidilcmez. lüğü hakkında biraz bir şeyîer duy laıının vasatî İran Azerbaycanı mıştır. Yeniden seyrüseferde kullanıl ketim namına, adliyemiz namına ve tazm:natı kabul ettiklerinden mesele dırın tutan 13500 lıra ve geçici teminatı 1012 lira 50 kuruştur. muş'ur. Fskat İbni Sina sadece he nın tamamen Türklerle meskun mak iizere altı motosiklet alınmıştır. bir hukuk mensubu sıfatile, naçiz kapar.rr.îştiT. 3 İhalesi 25/8/949 perşembe günü saat 11 de İzmir Cumhukim değildir. Hukuk, felsefe, ma olduğunu ya bilmiyor, yahud bilMüstehcen yazılar ir «ISTANBUL» vapurıı. buglin saat şahsım namına duyduğum iftihar Otobüs yolcularının riyet meydanı Akdeniz apartımanında Bölge Müdürlüğünde mü16 da Doğııgüney Akdeniz seferine çımemezlikten geliyjr. Şimdi bir tıb tematik, astronomi tahsil etmışür. U u k u k Fakültesinden Fahir K. azalması sebebi teşekkiJ Kom'.syonda yapilacaktır. kacaktır. R e k l â m için R E S İ M On altı yaşında zamanının bütün tarihi hocasından tunu işiten AlSeven im alı bir mektubda da Evvelce gi.nde 30.000 yolcu taşıyan * 5EHREMJNJ Hclkeeinden: Evi4 İsteklilerin eksiltmeye girebilmesi için 1949 yılı ticaret isi yok da, Belediye otobuslerinin şimdiki yolcu ülum ve fünununu yutmuş hari man tıb talebesinin Taksimdeki umumi helârun kapab miz TemsM Kolu öğrermenlerinden merodası bel^esini ve geçici teminatını yatırdığma dair vezne makbuzu nakliyatımn 43.000 47.000 arasına düşka bir çocuk idi. Musikide İdil Bi Buharanın neresi ve sekenesinin h>ım Sadi Metenin hatırasını anmak kabinlerindeu birinin duvanna yaR E S İ M için de tügü anlaçılmıstır. Bunun, tenzilâtlı veya banka mektubunu ibraz etmeleri şarttır. retin bârikahğı nasıl hayret uyan kimler olduğu hakkında uzun tet için 2181949 pazar gı.nü saat 10.30 da zılmış hem müstehcen. lıem de kızıl ve pasolu nakliyatın kaîdırılmasın'ian 5 Bu işe aid şartname mesai saatleri içinde Dairemizde gödırıyor değil mi? Tasavvur ediniz kiklere girişecek. Bunu söylendiği Evimiz salomında bir toplantı yapilai^eri geldi^i tahmin edihnekte ıse de. rüleb lir t=teyenler^ po?ta ile gönderilir. (11353) bir yazıdan bahsediyor ve bu gibi ki on altı yaşınca, ramanının bü gibi kabul eder. gecer gider. Bu caktır. Kendisini tanıyan ve sevenle80 otobüsten birçoğunun tamirde oluju yazılara yalnız helâlarda değil, sotin gelmeleri rica olunur. tün bilşilerini %iinebilmiş olmak. tarih hocası İbni Sinanm Acem (!) ve ancak 45 o'obüsün seferde bulunması kak ve caddelerde sık sık rastladıda raksmın düşmesine âmll payılmakİstanbul Sergisindeki Paviyon Sahiblerinin nasıl insan üstünde bir yaradıhş olduğu halde arabca yazmış olmağını söylüyor. ŞEVVAL 26 PAZAR tadır. demektir. On sekiz yaşında Buhara sını zamanının icabı diye sayıyor. Dikkat Nazarlanna: Bu okuyucumun da hakkı vardır. Bir rande\m evi kapatıldı SulLanı Nuh Bin Mansur'u tedavi O sırada Şarkta arabca ve farsçaGittikçe azıtan bu gibi hayâsız ve ve fotosrafa aid her müşkülünüz için Emniyet Ahlâk Zabıtası memurları. ederek teveccühünü kazanıyor, onun nın, garbda Ja lâtince ve eski yuİstiklâl Cad. 289 Tel: 40108 utanmaz yazılan sildirmek, yazane\TeIki gece. Remziye adında bir kakütübhanesinden faydalanıyor ve nancanın ilim dili olduğu doğrutarı da görüp yakalamak mümkün flının. Taksimde Duvarcı Âdem sokamüktesebatmı arttırıyor. Pastör'den dur. Ve İbni Sina da Türk olduğmda isletmekte olduğu bir randev\ı olursa cezalandırmak gerektir. V. ] 6.16 13.17 17.04 20.00 21.41 4 24 bin yıl önce mikrob fikri bir şim ğu halde. ilim dili olan arabca ile evini meydana çıkarmışlardır. Ev ka Arkası sa. 4, Sü. 2 de' şek gibi onun kafasında parlamışE ]1015 3.17 9.04 12.00 1.40 S.24 patılmıs, işleten kadın hakkında taseyahatten avdet etmiştir. kibata başlar.mıştır. yapıhr. Beyoğlu. İstiklâl Caddesi 509 Tünel civarı. Tel: 43495 Yaz günleri öğleye kadar kâh Oyle şey olur mu? işte senin yazmak, kâh hava almak için evde gelişin bile bu şüpheni tekzib ediAnlaşılan gelin hanım.. Ben akh mıyan bir ^es '§ittik. Düdüğü çalrış etrnedim.. kalırım. Bizim için yazlık bundan yor. dım. Şahini tekrar yere çöktürdüm. ibarettir. Lodos olursa poyraz ta İltimas değil mi?. Sen onu bana sor. Ne güçlükle Ama ö ince ses çın.adı: Seyirciler: rahnda, poyraz olursa lodos tara buldum. Yeter Kâmil! Yeter.. bırak güfında oturur. hava alırız. Nereden buldun? reşi... Sussss!. falan dediler.. Yerimiz pek ayak alti olmadığın Ben bulmadım. Bizim oğlan Kâmil aldırış etmedi. Bu ses vs Neden susacakmışım. Goz gödan gelen gidenden yana o kadar buldu Telefon kitabmdan... Ama re göre haksızlık.... sözü işiten Şahinde bir afallama ol^ekvaci değilii. Yani seyrek ziya o kâfi değil ki, Ben taaa nerelere Buna karşı bir taze ses daha: j du. Kâmil bütün kuvvetile tekrar ret kabul ederiz. Ama o kadar yeri gittim. Bilâder, burarun sokaklarıru Haklı da olsa yenilecek, hak bir yerden açık bulmaya çahşırken, göze aldırıp gelenler de pek koby kimse bilmiyor. sız da... Şahin onun pastırmasını bir ters künde aldı... Tutturamadı.. tatmin edilmez, çıkanr.. Şahin tekrar fırladı... Ben gene Sen sokak ismi mi sordun? Evet ama, kazın ayağı öyle Askerlikte tanıştığım Nuri Yaipa çöktürdüm.. fakat bir daha fırladı... Bir kalın kadın sesi: Evet! kaptı... ŞahLni yere indirirken kendeğil. isminde bir arkadaş vardır ki, yılVe hiç bir şey demeden minderden Sen sus yelloz!. Benim adımı vereydin daha disi alta düjtü. Lâkin hasmı daha Kahveni iç... Neden öyle deda bir kere ya görürüm, ya gör Yelloz da ne imiş. Şimdi ge çıkıp vestiyere gitti. Ben etrafa kolay bulurdun. Hele otur bakaistifade etmeye imkân bulamadan gil? mem. Lâkin ne zaman birbirimize fırladı.. alkışlandı. Şimdiki halde lirsem seni pas gibi ayırırım. So baktım... Hakemleı birbiıine baktı Efendim, kızı başka birisi israslasak şakalaşır, yarenlik ederiz lıxö. Bir kahve? lar. KpjTiil mütevekkilâne duruhamle bizimkinde.. Bir iki elense kak süpürgesi... İçerim, çünkü yoruldum. E. tiyor. falan... Derken Şahin bir çifte dalDerken bir vaveyladır' koptu. Biz nasılsın bakalım? Eyy? Kız hangisini tercih e Bir iki defa yapmıştım. Altıya çeyrek kala Fatih kulübü dı. Kâmil arkasını dönüp hızla ile güreşi bırakıp bu paürdıyı yatış Vallah iyi diyelim de iyi ola diyor? Kâfi... Bu da güreş olup da ne vardığım zaman içeriyi ağzına ri çekilince hamle boşa gitti ama tırmaya koyıılduk. Belli değil. lım. Hamdolsun. hani olimpiyad değil ya! kadar dolu buldum. Bizirn. Nuri tehlikeli idi ha.'. Demek ki güreş Nasıl şey o? Hanun! .Bırakın da gürej yapa Öyle. Bizim de başımızda bir Bakalım öte taraf kabul eder kapıda. serbest. Ben de sormayı unutmuş lun.. Siz seyrinize bakın.. Belli değil. Çünkü kız pehliderd var ki sorma. mi? Aman Felek! Ödümüz koptu tum. Gene o genc ses: Vah vah! Geçmiş olsun... N,e van meraklısı. Biz kulübden rica ettik. sKazı gelmiyeceksin diye! Oteki pehlivan mı? Ondan sonra tekrar ayağa kaiktıoldu? Evet, bnrakalım da Kâmili olursa ,onu koyarız, dediler. Ben Söz verdim, hiç gelmez olur lar. Biraz daha oyalandıktan sonra Onun gibi bir şey... yendirin değil ni beyefendi hazret Bizim oğlan... şimdi senden bunu ricaya geldim muyurn? Öyle ise ona gider. Şahin, Kâmili kolundan tutup ken leri... Bu ne biçim hakem!. Hasta mı? Yahu! Senin işin mi yok! Ben Hayır, vapur kaçar falan. Ne dine çekti ve arkadan çapraza gi Öyle de yapmıyor. kiiiim. minder hakemliği kim? Onun gibi bir şey. ismail Vefa müdahale etti: bileyim? Bilmece gibi konuşma. Ne halt rip bastirdı.. basürmasile burgu Doktora göstermedin mi? Felek kardeşim! Bu iş minder Susacak jrusınız... Yoksa, sa Yok acanım. Gazeteden geliediyor öyle ise? İyi huylu, iyi yürekli. kesesi ve hakemliği değil.. nikâh memurluğu. yorum. Ben erken indim... Nerede takması bir oldu. Lâkin kolunu lonu tahliye ettiririm... Hayır... Doktorluk iş değil. yordu, Nuri ortaya çıktı... fazla büktüğü için müdahale ettim. Ne halt edecek... Kim kirai Sen haksızhk olmamasına dikkat biraz da aklı fakir bir çocuktur. Sen de hâlâ bu kafadasın! Galib kim? diye sordu.. Ses kesildi... Lâkin biz güreşİsmail Bey? Şahin içerledi. Seyircilerden: Elli beş yaşlarındadır. Galiba Tah Hastalık olur da doktorluk olmaz yenerse ona varırım, diyor. et! Kâfi... Daha belli değil... dedim. çileri tertibe sokarken iki tazenin İçeride .idare odasında... Haspaya bak. Oğlanları birbitakalede bir küçük hırdavatçı mı, mı? Yaşa hakem!. sesleri duyuldu. minderin üstüne çıktıklarım gör Başıma is açıyorsun Nuri,,. Şu Şahini çağırın! Ne oldu?. Odaya girdim. Buyur ettiler... aktar mı işte öyle bir dükkâm ol Canım bu hastalık başka... rine düşürecek. Beni öteki herifle kötü kişi edecek Vaziyeti onlar da biliyormuş. İki Anlaşılan Kâmilin taraftarlan faz düm. Şaşırdım... Saçsaça, başbaşa... dedim.. gittiler. Saate baktık. Beş Düşürdü bile! la... duğunu bir kere işitmiştim. Sarnat Kalb hastalığı. Birisi: sin! Adı ne onun? dakika geçtiği halde gelmediği icin de tamdığım yan hakemi verdiler Ne oluyor şimdi? ya taraflarmda oturur. Evli oldu İyi ya işte... Şahin Pençeli... Burguyu tazelerken Kâmil kıçını İsmail tenbih etti... Srlucan Kâmilin mi Şahini Kâmili galib üân ettik, Nuriyi teb Güreş edecekler... ğunu. her rasladışım zaman «bi Hayrr, gönül hastalığı. Kıyak isim. İyi güreşiyor mu? Beriki çocuk biraz sert güre boş tarafa harmanlayıp ayağa kai yenecekl. Al sana! diye şamar atı rik ettim. Çünkü haspa ile Kâmili Yaaa! Ne zaman? zim oğlan!» diye oğhından bahsedi Haaa! Âşık mı? kıverdi... Yani çocuk fena değil. yor.. Öteki de: Oyle diyorlar. şir. Dikkatli ol! dedi. elele gördüm. Bir takım kadmlar şinden öğrenmişimdir. Oyle... Sikleü? Şahin değil. karga.. Şuna bak.. da birbir'erile münakaşa ediyorlarBen Nurinin oğlunu görmemişNuri Yalpanın ziyareti benim için Evlendir. Çengel pehlivan!. Diye mukabele dı. Ben o kadaı derinini biimiyo tim. Nihayet jüri heyetinden Esad hakikaten bir sürpriz oldu. Çünkü Biz de öyle düşündük ama... rum. ediyordu.. Kazancı güreşçileri çağırdı: Ben ayrıldıcn .. Üç gün sonra Nuonun gazeteci olduğumu bilmesi Aması maması yok. Evlendir. Şahin Pençe Kâmil Yalpa. Biz bunlan bir tarafa çektik... ri bana teşekküre geldiği zaman.. Öteki de ödülün kız olduğunu kolay olsa bile Usküdardaki evimi Evlendireceğiz. Lâkin gelgeleAlkışlar... Kime, belli değil.. biliyor mu? Zorla tesis ettiğimiz sükunetten Kâmilin nişaulandığını, Şahinin de zi öğrenip bulması hayli müşkül bir lim kız istemiyor. Şahin kara yağız bir oğlan. Şu Biliyor. sonra güreşe başlandı. Kâmil her işti; ama bulmuş içte... teyze kızile söz kesildığini söyledi.. O fena! Zengin mi? Güreş çetin olacak öyle :se. rası burası çizik, çürük içinde.. Anne kadar iyi kapanıyorsa da Şahin Nuri biliyor musun, güreşi Haber verdiler. Ben de esneyip Yok acanım. Benden züğürt. laşılan çetin güreşiyor.. Kâmil beSerbest mi? GrekoRomen mi? oturak kündasini iyi atıyordu... Bir Şahin kazaıııyoıdu?. duruyordum. Topkapı taraflarmda bir anası var. yaz tenli. Daha ziyade narin bir Vallahi ben o kadar derinini defa savurdu. Tutturamadı... Bir Birisi gelmiş, sizi istiyor; de Biliyorum ya!. Nasıl bilmem.. Neye nazlanıyor? bilmem. Yarın akaşm altıda Fatih çocuk. daha savurdu gene tutturamadı. Bu Lâkin Allah ra/ı olsun teyze kızındiler. Efendim. kız pçhlivan mekulübünde.. gelince görürsün. Hadi Mindere çıktılar. Ben ceketimi sefer sarmaya teşebbüs etti. Oğlan dan... Nasıl adam? raklısı. çıkarmıştim. Elimize bir de düdük Allaha ismarladık. Yarin akşam... Kulübde... kalıb gibi yere yapışmış... Fakat Yalnız öteki daha kuvvetli. Tekrar Ne meraklısı? sıkıştırdılar. Niçin?. Bir erkek. Kuanta. Kalktı gitti... Gördün mü bir kere... Ya kaytutuşrular.. Bir iki çekişmeden Şahin de iyi çalışıyor. Durum böyBahçeye indım. Goıünce şaşır Pehlivan. Hani güreş ederler. bederse seninki? Çocuğa bol sinameki içirmiş... Evvelâ tırnaklarına baktım. Son sonra altı dakik&hk zaman bitti. le olursa Kâmil sayıda kaybedecek. dım. Bildim. İ.şim de var kardeş. Lâkin Nuri ra vücudleri yağlı mı diye yokla Hakemler ittifakla beraberlik ver Üç dakika bitti... Şahini yere ya Ben de ondan dolayı sana ael Amma yaptın yahu!. Neden?. Vay Nuriciğim. Hoş geldin. Onun için bizim oğlan altı ay dim. nin ricasınj reddedemezdim. ÜEte dım. Şahin. bana şöyle bir yan diler. Kur'ada Kâmil alta düştü... Yenilsin de, kendisine kalsın tırdık. Kâmil burguya saldı... TutAyol nereden çıktın? dır Fatih güreş kulühüne yazıldı. lik iş merakımı da tahrik etti... baktı. Aksi bir şey. Çaldık düdüğü... Ben ne yapabilirim ayol? Yat!. dedim. turamadı. Çift takmak isterken Şa diye... Sorma bilâder. Ne sapa yerde Sabah akşarr idman ediyor. Yalnız Nuriye sormaya un/ttum. Tutuştular. İlk heyecan sırasında Sen minder hakemi olursun Seyircilerden bir kadın: hin ayağa kalktı ve Kâmili de sırŞaştım, hâlâ da şaşarım... Zamaoturuyorsunuz. Kımse gelmesin di Tamam. Sen işin çaresini bulAcaba gelin hanım, namzedlerin bir şey yapamazlar.. dememe kal Ne münasebet? Neden yatıyormuş?. Öteki yat tında küfe gibi kaldırdı. Fakat o ne kızlarile güç baga çıkılacak!. ye mi? muşsun. güresi sırasında orada olacak mı? madı, Kâmil ayakta bir kafa kol sın... diye müdahale etti. Yapmadiğın şey mi? esnada hangisinden sıktığı belli ol, Seçim ve hâkim Dr. Htfxı Yazan: Ord. Prot I r I 21 Ağustos 1949 İHCMNALINA I Şikâyetler ve dileklere dair asamın üstü dilek. şikâyet ve derd yanan mektublarla dolu. Halkın nabzuıı elinde tutmayı ve kalbinin çarpmasına daima kulak vermeyi en mühim vazifesi sayan bir gazeteci, her gün değilse bile. arasıra olsun bu mektubların bazılarından bahsetmek mecburiyetinde Veidet 3 GELİR VERGİSİ konusunda en pratik eser Gelir Vergisi Mükelleflerine Mahsus Defter ve Muhasebe Usulleri Bayındırlık Bakanlığı r Yollar 2 nci Bölge Müdürlügünden: FOTO SABAH Prof. Dr. PERTEV ATA FOTO PEHLİVAN MERAKLISI Fetek Burhan azan B. FELEK