06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
«JUMHI'RIYEI 1948 1949 4 Kasun 1545 Bu »kşam Kadıköy O P E R A 'da YUNUS NAD1 (mükâfatıM>\m:mi)\m\M. MEFHARET Y1LD1BOI SADİ HOŞSFS MVZAFFER İTJvAR MUSTAFA ÇAĞLAR I IKTISÂDI BÂHISLSR ((Tarih boyunca köle olmıyan Türklere araba cekmek vakısmaz)) 93Büyiik Atarun 4 eylul 1919 tarıhi Sıvds Kongresınin toplantısındanberi Sıvasa ikinci gelışi 1325 yılında sıcak bir yaz gününe tesadüf etmişti. Yurd dügmandan temizleumiş, Cumhuriyet ılân edilmiş, hılâfet kaldırümıştı. Halk günlerdir sabırsızlamyor, büyük kurtancıyı bır üâh g^oi karşiianıayı tasarlryordu. Butün ya$lüar boyle büvük bir giin henüa g<rmedıklerıni, nfe Meşrut.yetin ılânı ve ne de mütarekeler kendilerıne bu kadar heyecan vermcdığinı soylüyorlardı. Sıvas baştanbaşa donanmış, Biiyıik Atasını bekliymdu. Schrm dolaylarında sabahın rrken saatlerindenber: bütün şehir halkı yer almış, okuîlar, askerî kıfalsr hepsi o nurlu yüzü gbrmek ıçın sfralannıışlardı. Nıhayet akşama doğru bir otoRiobü kafilesi göründü. Heyecan son haddini bulmuştu. Şehrın Gazhane denilen yerıne çeldikleri zaman halk «yaşa. varol!" âvâzelerıle büyuk Münci:ı alkışlıyordu. İlk otomobilden elinde baston, başında kalpağı Büyük Ata ve yanında çızmelı ve kalpakh, elinde kırbacı bulunan Lâtiie Hanmila yaverleri ındıler. Hepımizin gözlerinden sevinç yaşları akıyordu. Bu sırada hazırlanan arabaya Büyük Ata ile Lâtıfe Hanım bindiler. Memleketin genc münevverleri derhal arabanın atlarını çözüp kendıleri arabayı harekete getirmek istecliler. Güler yüzle arabaya binen Ata. kaşlarım çatarak sert bir tavırla: Efendiler. Türklor tarih bovunca köle olmamışlardır. Onun icin araba çekmezlcr. B'rakınız arabayı hayvanlar ceksin! Dedı. Bu fıkrayı o zaman bizzat gören ağabevım doktor Orhan Akdeniîden dinledim. SAMİ AKDENİZ Beylerbeyi.Çamlıca yolu No. 18 bıraz sendeledi. Halk onu kucakİ3j .p kaldu'nıak isterken, halkı oıı :;3ıeüe durdurarak: Türk kendi düşer, kendı k?Il:sr: Diyerek zemberek gibi yermdsn fırladı. Sadık Çalık Aiannnü mahallesi Ssgi < ; sokak 5 No. evde Eskışchir MELEK Tohgöx Erdik ^ M a a H B a H H H a a H B f a H . Curna akşamı M A R M A R A 'da Sabırsizlıkla beklenen mesud gün geldi. Marshall plânı ve kalkmma İkinci sahıfeden devavr. Avrupada yatırılacak Amerikan sermayesi Vcrilmpk istenen krediler yerine Avrupadaki tesebbüslpre kısmen Antorikan serma.vesi yatınlması cihetine 2İdılirse, mesele bir hayli kolaslaşır. Nasynnalist vchimlerin, böyle bir «ecnebikşme, fikrino 'karşı koyacağını biliyorum; fakat bu nasyonali^t vchimleri yenmek lâzım. Bilhassa Almanlar. nas\o:?list politikalardan şiddetle kaçmr.rhdrrlar. Geçmişieki hatah siyasetin r»ticplprine kstlanmak ve ders almak r.'.T.anı gelmiştir; kaldı ki Almanya, anrak Avrupaya ve dünyaya yönelen bir i^tısadi politika vaziyetiri yeniden sağlomlaştırabilir. Müteşobbislerin emellen. ceniş küllenin yaşama zaruretleri önJnde gpri çekilmelidir. Eşer Amerikan rü'vt£ebbi?lf>ri böyle bir lutfu bizd'n e="gemederse bizi ziyadesiie memnun ederler. da maddeleri tedariki işini yoîuna koyn'ak, borclarınıu faizj ve taksitlerini 8demek isüyorsa ihracatını fevkalHs srtıımağa rr.ecburdur. Bu ihracat nereye yapılmalıdır? tngiltere İmparatorluğunun muhtelif uzuv larında bcüren çözülme temayüll^ri, ıhrac işini bir kat daha güçleştirmiştirŞıjidan kimse şüphe edemrz ki tngiltere İmpsratorluğu. yalnız dünya sulhu içm Lir garanti değildL o aynı zamanda clf'iıya ficareti için de büyük bir istinadj.shtı. Bu cihan devletindeki dsfılma trmayüileri. sulhçu dünya ticar«>ti faaliyetinin devamı bakımından büyük endişslere yer vereoektir. Yarın Matinelerden İtibaren TAKSIM SİNEMASINDA Tiır'c fMmriliğinde yepypni Wr devir y a r s t a r a k onu bir kat daha ş^hlsndıran ve seyredecpk hsr T ü r k ü n göğsünü sevinçle ve gururla kabartacak olan bıricik T Ü R K harikası. 9© Ataya ald Hoş iki fskra (Hâlen milletvekıh. sabık bsşmuharrir bir aziz dostumdan işittiğım Atatürke aid ıkı menkıbeyı de ben nakledeyim.) 1 Bu filme eîirgenmeclen en büyük para ve en büyük emek sajfedilmiş Bir tarihte İstanbuldaki Yesılâv ve bunun karşılağj olarak bir harika doğmuştur. Kendi öz harikanı sit, Csmiyptı bu konferans tertib eder. seyret ve iftıhrr et! İckinın ?l«yhinde konuşan bır hatib, bır arahk, hazır bulunanlara §u suMevzuu. Münir Hayri EGELÎNİN ÜRYAN SFE e5° rınden alınmış e AYDIN AEAK.ON Urafıtrlsn ali sorar: Efendiler. bir eşegm cnüne t : r kova su, bir kova da rakı koysanız, Başlıca rolleri: Orhon M. Anburnu Emine Engin Nergiz Mogol Vedad örfi hangısıni irer? ' Bir kaç kişi. bir ağızdan: Bengü Afif Yasari Hakkı Ruşen Semiha ö z Naciye Duyan oynnırnışlardır. Tabıi suyu... derler. Konferansçı: Şarkılannı: Memleketimizm iftihar ettiği üç büyük *es »anatkân.,.. Nıçin? D°vince. dinleyiciler arasmda buMÜZEYYEN SENAR IŞIL NECMİ RIZA AHISKA AZİZ ŞENSES ve Koro lunan ve içkiyi de sevdıği içın konferansçının sualıne kızan bır zat: Heyeti iarafınd3tı okunmuştur. Eşekiığmden. der. Bu fıkra, Atatürkün pek hoşuna RE.H: ŞADAN KAM1L Fotogrsf Direktörü: ILHAN ARAKON gitmiş. Sık sık tekrarlıyormuş. DİKKAT: Fılm, uzun olduğundan matineler hergün 11.45 2.15 4.30 6.45 Geceleri P.15 te Bir akşamüstü, Marmara çifthğının Pazarları sabah saat 9.45 te başlar. küçük köşkü önünde. arkadaşlarıle otururken, hikâye hatırına gelm'ş. Cıftlikte çaiışanlardan bi'rinin çocuğu, biraz uzaktan Atatürkü seyredıyormuş. Rahmetli: Durunuz, şu çocuğa soralım, bakahm ne diyecek? demiş. Çocuğu çaDört renkli tablosu ve seçkin ğumış: yazıiarile cıktı. Heı yerde ö Krş. Oğlıım, bir eşeğın önüne, bır kova &u. bır kova da rakı koy^alsr, hangısıni içer? BU AKŞAM Masa üzerinde içki kadçhlerıni göSaat 20.30 dan ren çocuk şaşırmış: Rakıyı efendim, cevabını veritibaren mı§. 7 Kssim Pazar Eİinii saat 1420 sra<=ınf!a MARİMARA loknlinde Atatürk yanındakilere dönerek ve verilecektir. gülerek: Basın. Yavın İşçileri Senrlıka Aman, demiş, niçin diye sormıtelif operet 3 perde fnın liu çayına sanatkâr FEPDİ yalım. Yazan: Belig Selönü TAYFUK refakatinde Lorel 2 Geçım Diinyssı Hardi bühassa d^vet edilrıiş Cenub hslkımız arasında Arab şibulunmaktsdır. muharriri vesıle konuşanlar vardır. Atatürk, Bu mi'masebetle or'iivnl s\ırMiiî'k: A\han Antalya spyahatindeyken bir kb'ylüprisîer. eğlenceii müsabak^ar Yerlerinizi ye: tertib edilmiştir. Caz ayırtınız. Adın nedir? diye sormuş. Koyfevkalâdedir " T e l : 49369 lü: Bîletier kaoîdan Muhammed. cevabını vermış. Atatürk çıkışarak: temin ecKlir. Muhammed Arab ismidir. Türkün adı Mehmeddir demij. Vak'a kalabalıkta geçtiği için hikâye yayılmış. Aynı seyahat sırasmda Konyaya uğrayan Atatürk, bir akşam, sofrada hazır bulunanlardan birine: Peygamberimizin adları nedir? I HARTKV vtYOLONİST diye sorar. Atatürkün köylüye bu isim yüzünD E V Y den kızdığını bılen, fakat niçin, kızdığını bilmiyen muhatabı, hemen cevab verır: Umumî istek üzerinc FRİTZ LANGin cpvırdiji ve Mehmed, efendim. OARY' COOPER LİLİ PALMER in yarattıklan VEHBİ SAÎD Beyoğlu Sahne sokağı N&. 6/1 de Piysnoda: FERDİ STATZF.R (CLOAK and DAGGER) Şayam hayret maceralar filmi 9 Kasım SALI BİR HAPTA DAHA GÖSTERİLECEKTİR. saat 21 de Casuslar harbi, yeni me^»TU, takdir nazarlarını çeken bir şaheser. Baştarajı 1 tnci sahijede 1 uçağı ile Eskişehire vardık, orada !âPEK YA K I N D A" GEÇEN MEVSİM ŞEHİR TİYATROSUNDA zım gelrn incelemclerde bulunduktan •KAEAVANUzun müddet büyük muvaffakıyetle trm?il edilen DOSTOİEVSKİ'nin filminin sonra Izmire geldik. Saat 7.30 da Yeşilunutulmaz çingenesi köy hava meydanmda toplandığıtni7 zaman. biitün ark?daşlar, nz sonra yapacaşımjz bu seyahatin bir hayli hareketli ve o nisbette cazib olacaâiErlı s( SATILK KADIN) deta ittifak etmiçtik. Bu sebeble neşeli Oynıyanlar: idik. HEDWİGE FEUİLLERE MARGUERİTE Fakat bir kaç dakika sonra, bu seyahati tertibliyenlerin, imzalamanuz ricası MORENO LUCÎEN COEDEL ile bize uzartıklan senedlere gciz atınca, ne yalan söyliyej'im, bizde bet l>e„ SİNEMASINDA niz attı. Çünkü bu kâğıdda aynen çu inizi şimdiden ayırtabilirsiniz. Tel: 416.V5 saUrlar vardı: «Guunde ordu tavyaresınde yolcu olarak uçu? yapmakta>im. Bunu kendi isteğim ve mesuliyerimle lanılan modern matbaayı da gördükten ^ » ELEANOR PARKER ERROL FLYNN « • arzuladığım için bu uçus ve uçuşlar şonra uçuş sahasına gittik. Atnerikanın esnasında veya yerde, havada maluli bize verdiği uçaklan gördük. Amerikagibi sinems âlemirün iki dehakâr ve büyük yıldızı tarafından yaratılan Vetim veya ölümümle neticelenecek biı hların pey beğendikleri ve bunu mükaza olduğu takdirde kendim, varisle teraadiyen söyledikleri kahraman bavarim, vasilerim, Birleşik Amerika hü cılarutuz, A.T.ll taiim uçaklarile gös(NEVER SAY GOOD BYE) kumeti ve bu hükumetin resml vpya teriler yapıyorlardı. Amerikan hava Unutulmaz ve büyük neçe, zerafet ve aşk filmi herhangi bir şekilde salâhivetli ü«bay. kuvvetleri de A.T.ll uçaklannı, her mümessil ve memurları hakkında hiç çeşid bombardiman ekiplerinin eğirimi bir iddiada bulunmağa ve dava hak ile B17, B24, A26 gibi tayyareleri ve kma malik olmadıklanna imza v^ri harb esnasında uçan bütün Amerikan haşlr.nr. En güç beğenenleri bile tatmin edecek nefls bir komedi. pilotlannm A.T.ll uçaklannda 5'euştiYerlerinizi evvelden aldırmız. Doğrusunu iîterseniz bu kâğıdlanr rildikleri izah edildi. Okulun en enteresan tesislerinden bib'irbirimizin yüzüne mahzun mahzun bakışarak ve ellerimiz titriyerek İTT73 ri alçak tazyik hücre idi. Ortaşarkta ettik. Içimizde bir ürp«rm e vardı. San eşi bulunmıyan ve ilk defa Eskişehirdeki acemi bir eerrahın önüne yatan has ki okulda tesia olunan bu hücre, bütün havacılann yetiştirilmelerrnde en bütalar gibi boyunlanmız bükülmüştü. Işte bu haleti ruhiye içinde Guunde yük rolü oynamakta imiş. Zira tayyareadlı askerî uçağa bindik. Seyahatimi ciliğe başlayan bir gencin, bu mesl°ğe TÜRKÇE zin Eskişeljire kadar olan ilk merhalesi elverişli olup olmadığını muhtelif irtiOyıuyaniar : J O S E P n S C H İ L D K R A U T faa dayanma kabiliyeti bulunup bulunrahat ve müsaid geçti. Biliie Burke Kugene Pallette Ona Munson Ravmond Walhu madığını, ancak bu hücreyi ziyaretinEskişehirde den sonra anlaşılabiliyordu. Bu alet. Saat 9 da Eskişebir hava meydanına aytu zamanda pilotlarra askerî havacıkonduk. Burada bizi. Hava okulu kolıkta karşılaşacaklan fizikî reaksiyoniamutaru General Hamdullah Suphi ra karşı hazırlanmalarmı da temin ediGöker karjıladı ve beraberce tesisleri yor, onlara oksijen kullanma usullerinj 1 İşletmemizin Çatacık bölgesinin KARAKÜTÜK istif yerinde 2, 3, 4, 5, gezmeee başladık. ilk olarak Hava oöğretiyordu. 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15 numaralı istiflerde mevcud 2114 adede kulu, eğitim filmleri kütübhanesini denk 717,430 M3. çam tomruğu 14 parti halinde 25/10/948 tarihinden Okulun diğer tesislerini de dolsştıkgördük. Bundan sonra okulun bombaritibaren 15 gün müddetle açık arttırma suretile satışa konulmuştur. dıman visiörlerile bakım kısmını gez tsn sonra saat 12 de havalandık, saat dik. Burada Türk hava kuvvetleri per 13.30 da Gaziemir alanma (Izmiıin uçak 2 Açık arttırma 8/11/948 pazartesi günü saat 15 te toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Beher metreküpün tahminî bedeli 42 liradır. Her sonelleıi, bombardıman visiörleri mev meydanı) geldik. Burada bizi A'bay parti için %7,5 hesabıle geçici teminat almır. zuunda kurs görüyorlardı. Bize venlen Sabri Göknar karşıladı ve hava alanınizahata göre bombardımanda bilgi % e daki tesisleri gezdirdi. Burada en en 3 Bu işe aid şartname Orman Genel Müdürlüğünde, İstanbul Orman dikkat ön plâna alınmıştı. Bu okulda teresan yer, modern uçuş kulesi idi. Bu Başrnühendislifinde, Ankara, Kütahya, Tavşanlı, Afvon, Rilecik, Uşak atırılann kat'î atış kahiliyeilerini öğrpn kul». hava seyrü seferini tanzim ve Işletme Müdürlüklerinde, Seyitgazi ve Mihalıççık Orman Bölge Şefmrk icin hususî aletlfir de mevcuddu kontrol etmekte idi. liklerile isletmemizde görülebilir. Okulun harekât eğitimi. leknik talimsi UçAk saat 15.30 da Istanbula hareket i İsteklilerin belirli gün ve saatte mücpıt evrak ve ilk temınailarılc vm talünnsnıelerinin teksiri ifinde kul etti komisyona müracaatleri ^ 1 ) 1 •Ll DAYI J Atatürkün Bursa menierinden esirgemediği kiymetli imzalan Aşağıda naklettiğim hatırayı. aıle dostumuz bir öğretmenden dıniedim. îstıklâl Savaîinır son gunlcri, İzmirin kurtuluju, Bursanın düşmandan temizlenmesi sevınci İstanbulu âdeta coşturuyordu. İstanbuldaki ışaal kuvvetlerine rağmen halkın heyecanı zaptedilmez bır halde idı. Muzaffer kumandanları bilhassa Atayı yakından görmek ve Istanbulun şükran borcunu ödemek ıçin Anadoluya geç mek arzutu gün geçtıkçe arhyordu. O zamanki (Tedrıcaü İptidaiyye Muallımleri) ccnıiyetinın teşebbüsü üe Bursaya gitmiştik. O tajrihî gecede Atatürk Bursa sinemasmda öğretmenlerle bir konuşma yapmıştı, konuşmadan sonra bütün muzaffer kumandanlar ve Ata. öğretmenlerin ajalarında dolaşarak sohbet etmeğe koyuldular. Arkadaşlardan bir kısmı ellerine geçırdiklerı bır kâğıd parçasına veya gazete kenarına ıirua etmesini Atadan rica edivorlardı. Bır ara o kadar tehacüm oldu ki Ata yazmağa yetışemiyordu. Orada ayakta ben de onları seyredıyor ve bır fırsat ta ben bulup imza almanın çaresını a rıyordum. Fakat Atatürk ayajd kalkarak o kalabalık arasında yanıma doğru geldi ve: Sizin boyunuz uzun; arKad^şlara şoyle bir seslenseniz. yarın hep;nke kartırnı imza ederek göndersçm. Böyle gazete kcnarlarında ve kâğıd parçalarında imza zayi olur. Buyurdular. Derhal s^simin yettiği kadar arkadaşlara Atanın bu t°klifıni söyledim. Aman efendim bir vaveylâdır koptu: Hayır; hayır. biz şimdi istiyoruz Bu seslerde. bu itirazlarda öyle bir mâna vardı. Sanki ellerinf» geçen bu müstesna nimetin kaçacağı üz'Jr.tüsile titriyorlardı. Ben mahcub, ne yapacağımı ^aşırmıştım. Fakat Alatürk yavaşça omuzuiTia dokunarak. Bırakınız... Bırakınız, ark&daslarınıztn heyecanını yakından görüyorum. Haklıdırlar. istedıklen gibi olsun. Şimdi yazayım. Dedıler. Ve herkese uzattıgı kâsıdı imza ederek o heyecana bu a"=ıl nezaketile mukabele ettiler. Neiat Göreeç Gümrük Emini So. Arslan Ap. kat 1 Lâleli 95 SENENİH İ U ÇAYI BASKIN Bu durum, inkişafı az çok komşularının refahma bağh olan Almanya için tabiatile çok daha vahimdir. Buşune kadar yapılan neşriyattan sjılaşıldıfına fore. müstakbel Alman iktisadiyatının k^ruiması için Aîman ihracatınm iki mil>ar doîara i'nlâğı taîa^^nır olunmak• Ecnebilcşnre> cemiyet politikası ba tadır. Bu yekumın. zaruri gıda maddesi kımından. Alman işçi kütlesine iş ve ve ham madde tedariki için kâfi gelecSucret temin etmek demektir". döviz po çini, busünkü vakıaiar karsı^mda tahiiukası veya daha umumî, bir tabirie. mir ctmek püçHir. 1934 le ]9."î" arasın• ıstismaralık> bakımmdan ise, ecnebi da Alman dış ticareti takriben iki miltrrmaye'nin alacağı kâr tutarı, Alman y.ır dolar üzerinde donuyordu ki bu. anelesine ödenecek ürret ve masş yeku Almanyanm iktisadiyatmı idame etmek nuna ve sinaî hayatm umumî kazancına için elde ettiği asgarî yekundur. O zar.ısbet'.e pek ehemmiyetsizdir. mandanberi Almanya arazi bakımındfn Avruri smai teşebbüslerinin idaresi kücülmüş, dar bir sahaya sıkışan nüfure Amerikan sermayesinin katılması, •u ise bir hayli artmıştır. Bilhassa Almaddelerini Amirikanın dünya iktisad politikası m^^yanın bellibaşlı gıda icin de büyük faydalar sağlar. Ford'ua, ten.in eden doğu ziraat töUeleri kaybçteşcbbüfünü (imal faaliyetini) çok daha cilmiştir. Fakat ihracat yekunu ister genişletmek tasavvurunda oluşu, Ame iki milvon .ister dört milyon olsun, nkan müteşebbislerinin bu faydaları böyle bir ihracata yer bulmak güçlüğü çok iyi anladığmı ispat etmektedir. Tev g^lıe bakidir. zi teskilâtı. daha esaslı ve şümullü bir Halihazırda sürüm vazıyeti hiç de üUırzda kurulmalıdır. İstihsal, iş şartla rrv» ve muhtelif pazarların alış kabili mid verici deâildir. Almanya. Japortya yetlerine azamî surette int;bak ettirile ve İtalyanın devrilmesi, bunun hudud re< daha verimli bir şekilde tevzi olu memleketlerinde yaptığı aksi tesirler, baddinden fazla isühlâk ve tahribatuı nabilir. doğurduğu fakrü zaruret, iki üç yü2 Amerıkanm Avrupa sanayiine serma milyon insanın satınalma gücünü uzun ye koymakla elde edeceği büyük nüfuz zaman icin yok etmiştir. Dünya pazave itıbar, dünya ekonomisınin'tek elden rında bu iştira kuv\etinin yeri boş kalıd&ıesine doğru esaslı bir adım olacak mı=t:r. Rusyanın docu ve baü Avrupa iktoadi buhranlerdan korunulmasmrîa srasına koyc.uğu demir perde, a\Tica vrya bu Cİbi buhranlarm bcrtaraf edil mühim savıda alıcıların obür taraf dünr^iinde mühim bir rol oymyacaktır. ya pazarile alâkasını kesmiştir. Para ve Hoover plârunm ortaya attıfı esas kredi mün.asebetlerinin yeniden kendi mesele şüphesiz buşün de bakidir kenfîini düzenliyecek hale gehnesi için Marshall plânınm bunu nasıl cözeceği daha çok zaman ister. merakla bckleniyor. Bu, mamulâtın neEununla beraber ihracatı artırma İşireye ihrac edileccği meselesidir. Bu ihracatı kim kabule haar ve kadirdir? ni sağlıyacak cihet, birini öbürüne terIhracatm ne çeşid olduğu ikinci dero ch etmeden herkeîe roüsavi haklsr cede kahr; ihracat, her halde satıcı bul b^gışlıyacak lıal ş^kilİPri ol?a gerek. E\et, böyle hal şekilleri vardır. Bunlardan, A\TUpa hükumctlerinin Marshall Bınnci Cıhan Hsrbınd*>n önccki yıiplsnına vereceklcri ve muhtelif memlslar, butun dünya için o zamana kadar ketlerde ne gibi yapıcı fikirler olduğugorülmemiş bir fpyz, ikbal ve saadet nu eösterccek olan cevablar umumî efdevresi olmuştur. Bundan geniş kütlekâra arzedildiği zaman, bahsedeceğim. ler faydalaruyorlardı. Dunya ticaretinde Çeviren^ ral mübadelesi, bütün tahminlerin fevk'ınde artmıştı. Bunda o zamanki uzun vadeli ticari mukaveleler akdetme usuliuıün hissesi az değildi. Gerçi bu mu kaveleler iki devlet arasında akdedıliycrdu. Fakat bütün mukavelclerde ne\cud azami müsaadeye mazhar olma şaıtı, onlara çok Uraflı (multilarfr " bir karakter vpriyor ve terıınan bütün haklara, teminata ve kazanclara herkesi nüsavi çartlarla iştirak ettiriyordu. Bu mcsud ve ümid verici inkişafa Birinci Cihan Harbi birden son verdi. Şu muhakkak ki Birinci Dünya Harbinin sulh mukavelelerinde, iktisadî siyaspt bakımından tazyik ve tahdid emelleri hâkim olmuştur. Bu mukaveleler, emniyet supaplarını kapamış ve mağlub buhsr kazanını paüama tehlikesi yara» tacak şekilde ısıtmıştır. I MElEK'te Kalamışfa bir genc öldürüldü B05fflra.fi 2 ;j!c : sahiiede farkedince kendisinden özür dilemişlerdir. Tabibi adliden 10 günlük te rapor alan M. Ali Tekiaş, ötıre bir dava açmışsa da bilâhare bundan vazgeçmigtir. Şoföriin korkunc Intikamı Nıhayet ev'velki gece saat 22 de Kalamışta Stavrinin gazinosuna gıden şoför M. Ali, burada Fadılı Musa ve Muzaffer adlarında iki arkadaşı ile içerkpn görmüş ve yanlaruıa yaklaşmıştır. Fadıl, tekrar barışmak arzusu ile M. Aliyi masasırıa davet etmek için ayağa kalkmıştır. Bu arada ânî olarak tabancasını çeken M. Ali. Fadıla bir el ateş ederek yere yıkmıştır. Bu da yetmiyormuş gibi iki rl de sırtından ateş etmiş ve sorra bütün h:7i ile kapı istikam^inde kaçarken etraftan yetişenler tarafmdan yakalanmıştır. Fadıl, derhal hastaneye kaldırılmışsa da yolda ölmüştür. Hâdiseye Kadıköy Savcısı Nedim Evliya elkoymus ve sanığın taammüden adam öldürmek suçundan dolayı, Türk ceza kanununun 450 nri mflddesi ile tecziyesi talebile dosyavı. dün nöbetçi bulunan Birinci Ağırceza Mahkemesine göndermiştir. AdHye koridorundaki acıklı sahne Dün, adliye koridorlarmı bu da>a dnlayısile büyük bir kalabalık doldurmuş bulunmakta idi. Bu arada maktulün annesi fenalık gecirmış ve « Fadıl, geliyorum!... Fadıl gelıyorum!...» diye haykırarak bayılmıştır. Birinci Ağırceza Mahkemesinin duruşma günü olmadığmdan azalar dün gelmemişlerdir. Başka yedek aza da bulunmadığından samğın muhakemesi yapılamamıştır. Katil, cezaevine gönderilmiştir. Muhakemesi bu sabah yapılacaktır. E R L İ II f L  L E SİNEMASI ZAFER KÂZÂNAN CÂSUS Amerikan malzemesi gazetecilere gösterildi SoNSUZ 1 EfiE M JEAN K EN T A P T A L Bu akşamdan itibaren S A R A Y Slnemasında ÂYRILNIYALIM Bu akşam AR Sinemasmda Türk kendi düşer, kendi kalkar» » » Fransızlarla Hatay meselesıne dair anlaşma yapıldığı günlerden biri idi. Rahmetli Atatürk Ankaradan kalkmıs Adanaya gitmigti. Dönüşlerinde Eskişehirde kaidılar. Şerefme Orduevinde bir ziyafe: v»rilmişti. Toplantıda aslen Eskişehırh bir gencin bulunup bulunmadığuıı sordular. Bir kaç kışi kalkmıştı. O.ıları yaşlı bularak oturttu. Nıhayet genc birisi kalkarak aslen»Eskişehirli olduğunu ve yaşını söyledi. Ona Fran sa hakkında bir şeyler yazdırdı ve okut^u. Yazıda Fransıziarm narb edecek durümda olmadıklarındaiı uzun uzadıya bahsetmişti. Yenildi. içildi ve millî oyunlara başlandı. Geç vakit Atatürk müziğin oynak zeybek havası karşısında ker.dini zaptedemiyerek oynamaya ba?ladı. Cofkunluğunun son deminde ye1Pİ: bir u l a a gibi dizini yere vururken CENNET Pek yakında ELHAMRA Sinemasında KUŞU Devlef Orman İslefmesi Eskişehir Müdürlüğiinden: Alnıanyanın tecrübelerl Bir Alman sıfatile, Almanyanm t' rübeleri, tabiatile beni en fazla alâkadar edeı. Almanya, Birinci Dünya Harbinden sonra yabancı memleketlerdeki paralarının hemPn hepsini ve uzun yıllar zarfmda meydana getirdiği dış ticaret teşkilâtını bir hamlede kaybettiği zaman ye'se kapılmadı, ihracat sanayiini yeniden kurmağa koyuldu. Çünkü bu. Alman halkının beslenmesi için nvutlak bir zarurctti. Fakat Birinci Dünya Harbmden e\Tel önünde açık duran kapılar artık kapanrtııj bulunuyordu. Nereye baş vurriuysa, gümrük artışlarile, dıskriminasyonlarla, para kıymetini key, fi surette düşürmelerle tayına bağlamalarla, kontenjanlarla karşılastr, o derece ki, en ucuz fiatlı ve en iyi kalitîü olan Alman mallarına bütün ticaret pazarları kapanmıştı. Ban memleketler, Aiman ihracatçılarınm satüklan tnalın 'oedelini mujadere edip bu paraları zorla Alman istikraz borclarının faiıi ve itfası için kullanacak kadar ileri gitmişlerdi. İşte Alman ihracatma karşı alırunış olan bu tedbirlerdir ki, çok taraflı ticaıetten ıskat edilen ve satış imkânlan keyfî olarak elinden ahnan Almanyayı, baz: memleketlerde iki taraflı (bilateral) ücarî mukaveleler akdetmek mecb'riyetinde bırakmışlardır. Yeni ticaret poliükasmm resmi küşadında başarı elde ettim. Bunun sadece bir geçid olacağını. dünyanm. bağımsız, çok taraflı ticarî faaliyetin faydalarıru pek çabuk anlayacağuoı ümid ediyordum. Tuttuğum ve Hitler'i muvakkat bir zaman için ıknaa muvaffak olduğum ikinci yol da, Almanyaya yeniden müstemleke iktisac". faaliyeti imkânlarını kazandırmağa çahşmaktı. Bu teşebbüs de ümid verici bir şekilde ilerliyordu. Fakat Hitler, harb siyascti çılgınlığile her iki yolu tahrib etti. Sulhseverce müstemleke siyaseti takib edecek yerde Hitler, canice teca%Hiz plânlarını doğu Avrupaya yöîıeltti. Haddinden fazla silâh ve miihimmat imali yüzünde/ı mukavele ile bağiı olduğumuz memleketlere ihtiyaclarını karşılayacak sivil emtiayı gönderemez olduk; böylece iki taraflı ticari r.nlasrr.alar da birer birer sukut ettiÇunkü Balkan köylüsü top değil. ev eşyası, avadanhk, cihaz, makine istiyorduAvrupanın ihracat mesclesi, İkinci Dünya Harbindeki tahribTt r.etıcesınde, daha evvele nazaran bir kat daha güç• . Almanya mcele^inin yanı, ev\'Pİ<;mii'de bır Ingiltere rneîsksi ortaya şıknîi#»r. £ger İngiltere, gı İnönii stadı genişielüiyor Baştarafı 1 ıncı sahıjeae kişi alacak şekilde genişletilme.i işine devam edilmektedir. Oğıendiğırrıize gö'p, hazırhVlar. 14 kasımda yapüacak Fenerbahçe G?Utasaray maçına kadar tamamlanmıv nlacaktır. Türk Yunan milli maçı Anknrada oynanacak An'ora 3 (Teleforia'» B=dpn Terhiye?i Umum Müdiirlüâü Futbol F»d?ra^yonu ile rrııtabık ol?r,k. 21 ka.=Tnd^ yapılacak olan Türk Yıınpn milli frtbol macının Ankarada r.ynanmasır=ı karar vermiştir. Yalova vapurunıın çnlıştırılacağı ha(lar Devlet D^:"1. ^;.nllrırdan hıld'nlHi^ine £•. Yalova a l v a varmru. armru. mııqy\.fn m ı q y f n bir bir hatK çslıştınlmayıp 1949 kıs mcv^inınKİe tamıt» Birnn v^purlann ypm» iht'yrt nİRnk isletil?'cekhr. Bj it'.barla. i'inyaca gme zaman ıaıc?n. 1 Ea^'in F'»m"!l vr* An3'i,>İJ ysk^51 H? H3\darpaja Kadıköy araünda F?fer yapacaktuc,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle