18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURlYET 13 İkinciteşrin 1939 Küçük' yar amaz Peride Celâl i) PANGALTI' AKIN Sinemasında Bayram şerefine muazzam program 1 Dünya harikalarından tamamen renkli... BUGUN saat 9 , itibaren Cevad Refık, henüz bavullarını aç Genc adam başını kaldırdı. Tekrar mamıştı. Kendisini oldukça yorgun his kıza baktı. Gür, kumral kirpiklerin biraz sediyordu. Vapur fırtmaya tutulmuş, gölgelediği bu iri bebekli, menevişli göz Köstenceden Boğaza kadar sallanmış ler şimdi kıza olan öfkesini tahfif ediyorHakikî bir kahkaha tufanı lardı. Dört sene sonra İstanbula avdet e du. Fakat birdenbire kendini topladı. 2 Neş'e ve heyecan içinde Baş rollerde: HAZIM VASFi RIZA FERİHA TEVFiK HALIDE NECLA MAHMUD diyordu. Memleketini özlememiş değil Bütün ciddiyetini takmarak: SUAVİ ŞEVKİYE ve TANASA REVÜSÜ Musiki ve şarkılar : MUHLİS SABAHAODİN HAVA ŞEYTANLARI di. Fakat geldiği yerde sevdiği bir kadın On sekiz yaşındasın, dedi, yani 3 Serapa kahkaha Programa ilâve olarak: 1.) EBEDî ŞEFiMiZiN VEFATLARININ BiRiNCİ YlLDüNUMU bırakmıştı. kocaman bir genc kız olmuşsun! Şimdi KARINCALI OOLAB münasebetile İSTANBULDA YAPILAN MERASİM Veranın göz yaşlarile ıslak, buğulu iri seninle karşılıkh iki arkadaş gibi konuşave dünya haberleri. yeşil gözlerini unutamıyordu. Eğer Av biliriz, sanıyorum. Artık beni kendinle BAYRAM MÜNASEBETILE rupa birbirine kanşmasa ve asıl, şu Nesuğraştıracak yaştan çıktın. Yaşının icab Seanslar: 9,30 11,45 2 4,15 6,30 ve 9 da Bayram günleri sabah saat 9,30 da rin, şu budala küçük kız başına belâ ol ettirdiği idraki göstererek hiç kimseyi üztenzilâth ilâve halk matineleri , masa muhakkak ki onu daha uzun müd miyerek bütün o eski çocukluklardan vazSinemasmın en büyük filmi det İstanbulda görmelerine imkân yok geçmen lâzımdır. İstanbulda ilk defa olarak dan Kız yavaşça ve hayret dolu bir spsle: tu. Birdenbire Nesrin, mavi gözleri, çilli Hangi çocukluklardan! dedi. yüzü, havaya kalkık inadcı burnile gözüCevad Refik yutkundu, ayağa kalktı: nün önüne geldi. Genc adam dişlerini Nahıde teyzemin son mektubunda gıcırdattı. Nesrin, Cevad Refiğin amcasınm kızı yazdığı bütün şeyleri aklımda tutmak idi. On iki yaşında arka arkaya annesini, imkânı yok, dedi. Kız boğuk bir sesle: babasını kaybetmiş, kimsesiz kalmıştı. ( AŞKIN GÖZYAŞLARI ) ve ( YAŞASIN AŞK ) filimlerinin Demek, Nahide teyze, size beni Amcası, hastalığı ağırlaştığı zaman Ceunutulmaz san'atkân vad Refiği çağırtmış, kızını kendisine e şikâyet ediyordu, diye mırıldandı. Ve ayağa kalktı. Yüzü sapsan olmusmanet ettiğini söylemişti. tu. Mavi gözleri şimdi fırtınah ve çakmak Böylece öksüz kalan küçüğü yanına Mestedici bir müzik. gasyedici bülbül nagmelerile süslenmiş alıp bakmak, yetiştirmek Cevad Refik çakmaktı. Genc adamm karşısmda ctimdik duruyordu. Hakarete uğramış bir iniçin bir vazife oldu. sanm öfkesile «demek Nahide teyze, öyFakat bu küçük kız müthiş bir şeydi. Yaramaz, inadcı, huysuz.. Babası öldü le mi?» diye, tekrar etti ve birdenbire sustu. Kapı açılmıştı. Cevad Refik dönüp ğü zaman ağlamamıştı. AŞK, İHTİRAS, HİCRAN ROMANI. Cevad Refik yanına geldikten sonra baktı. Nahide teyze idi. îhtiyar kadmın da yüzü solgundu. İikisine baktı ve her Bayram haftasımn en büyük zafer programı olacaktır. onu uzun müddet terbiye etmeğe çalıştı. Bayram günleri her gün sabah saat 10 ve 12,15 tenzilâth İnadını kırmak, sakin iyi bir kız olmasını şcyi anlamış gibi Nesrine doğru ilerledi. matineler. Seanslar her gün saat 10 • 12,15 2,30 temin etmek istiyordu. Fakat onun terbi Kız, onu görünce, öfke ile gerilemişti. Baş rollerd€ PRESTON FOSTER 4,45 7 v« 9,15 te Fakat ihtiyar kadın yaklaştı ve ondan ye sistemi kızı kendisine büsbütün düş HENRY VİLCOXON man yapmaktan başka bir şeye yarama daha evvel konuştu: dünyalara dehşet saçan, orduları Nesrin, diye, mırıldandı. Evet itimahvedıen, insanlara meydan okudı. Nesrin, onun hoşuna gitmiyen ne varraf ediyorum. Seni Cevada şikâyet ettim. yan casus kadının büyük maceraları sa yapıyordu. Genc adamm kitablarını ka nştırmak, kâğıdlarını kaybetmek, bağır Fakat sebebini öğrenince bana kızmıya mak, zıplamak, yüksek sesle ağlamak, caksın. • matinelerden itibaren başlıyor. • Ve Cevad Refiğe döndü: her gün sinemaya gitmek, yani nekadar Başka ne yapabilirdim? Seneler saçmalık varsa.. Kız böylece kendisile TELEViZYONLA adeta günün hakikî ve müthiş bir Denizaltl harbl seyredilecektir. GUnlerdenberi bütün İstanbul denberi bir kadına takılmış, evini, memhakikî bayramını idrak eden yüksekten bakarak konuşan, daima emreden, daima azarlıyan bir adamdan in leketini, yakmlannı unutmuş dışanlarda tikam ahr gibiydi. Nihayet bir gün, iş yaşayıp duruyordun. Seni buraya getirtleri münasebetile Avrupaya gitmesi lâ mek imkânsız gibi bir şeydi. Nihayet Mümessilleri: GEORGES BANCROFT NANCY KELLY RİCHARD GRUNE zım gelen Cevad Refik, zaten uğraşmak Nesrini silâh gibi kullanmaya mecbur olakıyor... Çünkü: ve Bayram Şekeri olarak takdim edilebilecek olan tan bıkkınhk getirdiği Nesrini teyzesine dum. Onu sana şikâyet ettim, kötüledim. ERROL FLYNN «Vasisisin, kız sana emanet, gel, yahud emanet etti ve İstanbuldan ayrıldı. OLİVİA DE HAVİLLAND'ın bırakıp gideceğim» diye, yazdım. *** yarattığı hicbir topun sarsamıyaMümessilleri: BARBARA STANWİCK JOHN BOLLES H B ^ M ^ B ^ ^ ^ H cağı, hiçbir bombanın yıkamıyacaİhtiyar kadın söz,lerini tamamlıyamaCevad Refik vapurdan çıkar çıkmaz gı, San'atın. Fennin zafer kalesi dı. Kız, söylenen sözlerin arkasını dinlecve gelmiş, teyzesile konuşmuş ve odasıolan baştanbaşa renk ve ihtişam BUGÜN SİNEMANIN EN BÜYÜK İKİ YILDIZI meden kapıyı hiddetle çekip dışarı çıkdolu FRANSIZCA sözlü na çekilmişti. Henüz Nesrini görmemişti. mıştı. Kendi kendine «yemekte görürüm» di Cevad Refik ise öfke içindeydi. Diş yordu. lerinin arasından: S İ N E M A S I N D A Genc adam düşündüğü gibi Neirini Ah teyze, diye mırıldandı, bu yaSENENİN EN GÜZEL FİLMİNDE yemekte göremedi. Teyzesi, kızın biraz pılır mı? Bana oyun oynadınız ha! F a rshatsız olduğunu söyledi. Bu, Cevad kat geri dönmek imkânsız mı sanıyorsuu? ( Robin des Bois ) Refiği büsbütün kudurttu. Nahide Hanım, muhakkak ki, oyunu fılmini gösteriyor. Genc adam Nesrini ancak akşam üze iyi oynamıştı. Evet geri dönmek imkân îlâveten: En yeni Metro Jurnalde ri görebildi. Teyzesile salonda karşılıkh sızdı. Nesrin öyle değişmiş, o kadar başbir haftalık harb raporu. olurmuş konuşuyorlardı. Kapı açıldı. Ce ka, harikulâde bir kız olmuştu ki, ilk öfİlâveten: FOX JOURNAL. Bugün matineler saat 12 30 . 2,15 4,30 6,30 suvare 9 da Bayramda hergün sabah saat 10 da vad Refik başını kaldırdı. Kapmın önün keli, sinirli günler geçitkten sonra Cevad HALK MATİNESİ de ince narin bir kız duruyordu. Uzerin Refik seyahat lâfını ağzına almamaya Şehzadebaşı w^m Toplarından ölüm ,. torpillerinden deki beyaz, yakası kapalı yün süvetr o başladı. Veranin bütün mektubları okunAyrıca : tufan .... Seroa ve göklere şimşekmuzlarını daha geniş gösteriyordu ve müs madan kâğıd sepetine gitti ve o küçük ler ,.. Kudurmuş denizlere alev ve tehzi bir tebessümle genc adama bakı yaramaz, huysuz kız, kendisini bir za yordu. Ayni tebessümü muhafaza ederek manlar durmadan azarlıyan, hakir gören dehşetler saçan filolann hayat ve Sinemada. Tel: 21359 yaklaştı. Elini uzatmadan «safa geldi amcazadesinin sevgisine mukabele edinölüm savaşı arasında geçmiş emsalsiz Bugünden itibaren niz» dedi. Cevad Refiğin gözleri kızın ciye kadar ona epey azab çektirdi, bu suAmerikan filml kahramanhk destanı üzerine hiddetle çevrilmişti. Fakat vavaş retle de intikamını almış oldu. Pek yakında?(GÜInaz Sultan ) (Umit Şarkısı Ummü tâülsüm ) ( i l k Uyanış ) ( Samimî anlaşma yavaş bu gözlerdeki öfke erir gibi oldu Peride Celâl ve kız karşısına oturduğu zaman genc adam içinde garib bir sükunet hissetti Cevad Refik: Ve yeni keşfedilen sinema yıldızı Çok değişmişsiniz! dedi. ız yıldızının 5 MİCHELiNE PRESLE ve altı büyük Fransız yıld Ve sonradan ona «siz» diye, hitab etiştitakıle tevkalâde bir tarzda yaratılan Beynelmilel edib Emil Zclanın şaheseri tiği için kendi kendine kızdı; kız gayet sakin: On sekiz yaşmdayım, dedi. BUyük ve güzel filim bu çarşambadan itibaren Cevad Refik: «On sekiz yaşında diye, düşündü. Seneler ne çabuk geçiyor! Fakat bu yaşta hâlâ o huysuz yaramaz, aksi, inadcı kız olarak kalmasma ne demeli? Gayet de Başlıyor. Parism yüksek ve şık muhitleri arasında cereyan uslu, akıllı görünüyor. Fakat görünüşe eden ve Parisin zengin dekorlarını ve en güzel kadınlarını.. B E L A L U G O S I N I N heyecanla dolu sahnelerile muazzam film. I Paris n aşkını... tasvir eden emsalsiz film. aldanmamah. Zavallı teyzemin senelerdir ı ondan çekmediği kalmadı.» Bu fılitnler bu hafta yalnız AZAK sinemasında gösterilecektir PAMUK PRENSES ve 7 CÜCE TOSUN PAŞA 2.) ERZURUM DEMİRYOLU HATTININ AÇILIŞ TÖRENİ £ SARAY ve IPEK ve izmırde ELHAMRA Slnemalarında blrden ALKAZAR CASUS İNTİKAMI Bugün sabah saat 10 T A K S İ M S i n e m a s ı n d a itibaren ABDÜLVEHAB'm BEYAZ GUL Türkçe Sözlü Arabca Şarkılı YARIN MİLLÎ ve ALEMDARSinemalarında 1. DENİZALTI 2. iki muazzam film birden BAYRAM ŞEREFİNE İSTANBUL HALKINA BİR SURPRIZ! LÂLE'ye VATAN KURTARAN ARSLAN AVCI GEMISI EBEDIYYEN SENİNİM MELEK JEANNETTE MACDONALD ve NELSON EDDY Seviştiğimiz Günler FERAH Charles Boyer ANNABELLA Tabanca Kanunu ( Türkçe ) G R A V Bayram münasebetiyie muazzam program : A Z A K sinemasında F E R N A N D E Y 1 1 Hayvanlaşan insan G AiB CENNET 2 ŞANGUNUN SON GİNAYETİ JAN GABiN SiMONE SiMON SÜMER sinemasında kendi evine kadar gitti. Eline bir kitab re teyze sahiden onu bekliyorsa, ona u mu? Hem temiz giyinmişsin, hem de ealdı. Okuduğunu anlıyamadı. Radyoyu yup, onun yanısıra, bu hiç tanımadığı in fendi gibi, erkek gibi... Giydiğin de yakarıştırdı. Bundan da hiçbir tad almadı. sanların evine nasıl gidecekti? Yüzünü raşıyor, doğrusu... Gittiğimiz yerde, işte Vakit bir türlü geçmiyordu. Kendi ken bile görmediği bir kızı, nasıl olup da am damad bey, diye elinden tutup gösterdiğim zaman, yüzüm kara çıkmıyacak. casmdan istiyecekti? dine hep onu düşünüyordu: İhtiyar kadın, biraz durdu. Sonra: Korka korka kapıyı çaldı. Bu sefer, Bakahm ne olacak, bu işin sonu?.. Hepsi iyi ama, dedi, bu yüzünün, Behire teyze, buradan çıkıp gittikten Behire teyze, hem de kendi elile kapıyı gözünün hali nedir?.. Bu kaşlarınm çaaçtı. Muzafferi şöyle baştan aşağıya gözTahini boyalı kârgir evin sokak kapısı, unuturum. Zıhnim zaten darmadağınık... sunra, anlaşılan Muhiddin Beyle görüş den geçirdi. Genc çocuğun arkasında tıkhğı neden?.. Dokunsalar ağlayıvereyüzüne karşı kapanmadan çekilip gıtmet Ne diyordum?.. İşte o bey gelirse, beni müş, konuşmuş olacaktı. Acaba ne ko koyu lâciverd bir kostüm vardı. Er cekmişsin gibi, dudaklann titriyor. Ceiçin şöyle bir adım atacak oldu. Gene o seklemesin, dedi. Akşama saat sekizde nuşmuşlar, ne yapmışlardı?.. Akşama bu kekler için şıklık, göze çarpmadan her nazeye mi gidiyonız, yoksa güveyi mi gene buraya gelsin, diye haber bıraktı. luşup oraya gitmek için haber bıraktığı kesten ayrı, herkesten üstün giyinmektir, gireceksin?.. ihtiyar kadın: na bakılırsa anlaşmışlar, hepsi olmuş bitMuzaffer, yeniden canlandı: Dur, nereye gidiyorsun, diye seslenMuzaffer, acı acı gülümsedi: derler. Muzafferin giyinişi de böyleydi, miş demekti. Benim için mi?.. di. Aklımda iken onu da söyliyeyim. Beişte. Arkasındaki, omuzlarına pamuk dol İkisi de hemen hemen bir yola çıMuzaffer, arada bir derinden derine, A, oğlum, sen de mi bunadın yokhire Hanım, giderken dedi ki... Dur bddurulmuş, göğsü kim bilir nesıl şişirilmiş kar. Dündenberi ne çektiğimi, neler gekdyım, ıyice toplayayım da öyle... Ne idi sa, ben kendi kendimi âyıblıyordum a içinde ürkeklik duyuyordu. Parasına göz bir caket değildi. Öyleyken omuzlarının çirdiğimi bir bilsen, acırsm bana!.. ma... EJbet, senin için söyledi. Beraber koyup hiç tanımadığı bir kadınla evlen genişüği, göğsünün sağlamlığı bir bakışsenin adın, bir daha söyle? Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez, nişanhnızın evine mi gidecekmişsiniz, ney menin çirkinliği, onu kendi kendinden ta belli oluyordu. Gömleğinin yakası, derler. Sonu iyi olacak ya, sen ona bak. Muzaffer... Ha, işte o Muzaffer Bey gelecek. miş?.. Her iş olmuş bitmiş, nişanhn da utandırıyordu. Bereket versin ki hep o, kravatımn bağlanışı, çorablannın rengi, Allah bilir artık orasını... bu gece sizi bekliyormuş. Ona göre ha ne oldu, ne olacak diye kıvranıp duran iskarpinlerinin biçimi, hepsi onun zevkinnafile beni beklemesın, dedi. Haydi aman, gene başlama... Ben çarpıntı, bütün bu üzüntüleri hiç olmaz deki inceliği, görgüsünü, bilgisini, şöyle Genc çocuk artık soluk bile alamıyoı zırla:'n, dedi. şu çantamı alayım da çıkalım. Muzaffer, söyliyecek söz bulamadı., sa şimdilik uyuşruruyor, unutturuyor gi bir bakışta ifşa ediyordu. du. Öylece ihtiyar kadmın yüzüne bakıBehire teyzenin mantosu arkasında idi. yordu. Sonra, ne söylediğini kendi de bıl Sevindi mi, yoksa içindeki çarpıntı büs biydi. Artık gözü kapalı sürüklenip gidiîçeriye kadar gitti. Alacagını da aldı. Behire teyze, gülümsedi: bütün artıyor muydu, bunu bile anlıya yordu. mıyormuş gibi: Ha şöyle, dedi. Beğendim işte. Ni Sonra birlikte evden çıktılar. İsteksiz isteksiz bir iki lokma yemek yemadı. Duyulur duyulmaz bir sesle, ih Başka bir haber bırakmadı mı?. Muzaffer: di. Sonra sokağa çıktı. Nişantaşına gitti. şanlanacağım, diye süslenmişsin ama şimtiyar kadına teşekkür etti: Diye sordu. Şuradan bir otomobile binsek, di Saat sekizde gelirim. Kendisine öy Göğsünde çarpınan halecan büsbütün art diki züppeler gibi değil. Aman nedir o, Dursana, oğlum. Bırakmıyorsun ki yordu. mıştı. Ya Behire teyzeyi gene evde bu belleri büzme ceketli, bol pantalonlu küanlatayım. Ha, ne diyordum?.. Ben bir le söylersıniz. Otomobil ne olacak?.. Nekadaıcık Dedi. Gene deminki gibi yayan, Be lamazsa?.. O zaman bu karışık rüyadan çük bey ler?.. Ayıb değil a, sinirime doşev anlatırken hiç üstüme varmaya gelkunuyor. Bak seninki onlara benziyor yer?.. Yürüyelim, daha iyi. ister istemez uyanacaktı. Bulursa, Behimez. Söylediğimi de, söyliyeceğimi de yoğluna kadar indi. Biraz dolaştı. Sonra, Tefrika No. 1 I Nakleden: KEMAL RAGIB Yakın mı o kadar?.. Pek de uzak değil. Valikonagı caddesinin karşısında bir sokak yok mu, işte o sokağın içinde. Ne de olsa, benim yüzümden oraya kadar yorulmayınız. Konuşa konuşa gidiyonız, işte. Fena mı? Hem daha erken. Biz oraya gidinciye kadar biraz da vakit geçmiş olur. Muzaffer durdu: Sahi, dedi. Tam yemek zamanı, kimseyi rahatsız etmiyelim. Onlar yemeği erken yerler. Hem de herkes avn ayrı kendi odasmda yer. Neden?.. Öyle, işte... Amcası her zaman evde bulunmaz. Kız da onu bekliyecek değil ya. Hizmetçi, uşak da bol. Herkese ayrı yemek çıkar. Biraz yürüdüler. Sonra Muzaffer, artık dayanamıyormuş gibi, birdenbire: Muhiddin Bevlp konu^tunuz, değil mi?.. Diye sordu. Konustum. Ne diyor? Ne diyecek?.. Zaten bilivordu. Peki, dedi. Bitti, kıza da söyledi. Seni bu akşam bekliyorlar. [Arkası var]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle