29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 Nisan 1938 CUMHURİYET 3 Hâdiseser arasında Bir fikir mirası Konusmalar Katalonya da kat'î bir lıarbe hazırlanıyor Frankistlerin ileri harekette devam haberlerine mukabil Barselon makamları vaziyetlerini düzelttiklerini iddia ediyorlar Burgos 9 Karargâhı umuminin bildirdiğine göre, Franko kıt'aları Katalonyanın şimalinde ilerliyerek Balaguer'in şimalinde bulunan San Sorenzo'daki elektrik enerjisi membalarını işgal etmişlerdir. Katalonyayı tagdiye eden bütün elektrik enerji membaları şimdi Frankistlerin elinde bulunmaktadır. Diğer Frankist kuvvetleri denize doğru ileri hareketlerine devam ederek Morella mıntakasında Ebre'nin cenubuna gelmişlerdir. termiyece|ini, fakat liyakat gösterenleri taltif edeceğini bildirmiştir. Başvekil, mukavemet edilmesini tavsi ye ederek demiştir ki: « Sizce de malum olduğu veçhile muzaffer olacağımızdan kat'iyyen emi nim. Bunun için de yapılacak bir tek şey vardır: Mukavemet etmek. Hücumlar zararh oluyor Salamanka 9 Umumî kaıargâhın tebliğinde, San Lorenzo ve Kamarasa elektrik fabrikalannm işgalinden sonra Barselon elektrik tevziatının kesildiği bildırilmektedir. Lejyonerler Şerta'nın batı şimalinde mühim bir mevzi işgal etmişlerdir. Fran kıstler Pennaroya bölgesini temizlemişler ve Gralla ve Espadella tepelerile diğer mühim tepeleri işgal etmişîerdir. Hükumetçiler Kerdu cephesinde bazı milliyetperver mevzilerine şiddetle hücum etmişlerse de birçok ölü bırakarak püskürtülmüşlerdir. ski edebiyatımızdan kalma, atalar sözü haline gelmiş beyitler ve mısralar pek çoktur: «O mahiler ki derya içredir, deryayı bümezler.», «Hüda göstermesin âsajı izmihlâl bir yerde Ahibba şivei yağmâda mephut eyler âdayı» veya «Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz.» gibi sözleri tekrarlarken, hem bir mütearifeyi ispat etmek zahmetinden kurtulmuş, hem de eskileri anmıya vesile bulmuş oluruz. Bütün bu nevi beyitler ve mısralar, eski Türk hikmetinin ve dünya görüşünün hulâsalannı bir devirden ötekine kolayca naklettikteri için, yeni nesilleri millî tefekkür an'anesile daima temas halinde de bulundururlar. Küçük hacimli ve kullanışlı olduklan için, atalardan miras kalma birer ceb saati, yüzük veya kalem gibi bunlan hep üstümüzde taşınz. Bu güzel miras, asırlann hafızasını aşarak bizim nesle kadar geldi. Fakat bizden öteye geçeceği şüpheli. Geçen gün, bir gazetede «O mahiler Id...» diye başlıyan meşhur mısraı lise talebelerinden birine gösterdim ve manasını sordum. Çocuk bilemedi. Yukanda yazdığım ikinci beyti okudum, onun da manasını bilemedi. Umidirra kesinciye kadar misalleri tazeledim. Bazılannın manasını tahminle anlıyor, fakat çoğunun manasını yakıştırmıya bile muvaffak olamıyordu. Şamatalı değerli varhkiar Yazan: FAZIL AHMED AYKAÇ Hey'etle meşgul olmamış bir adama gökyüzü nasıl görünür? Parlak bir gecede semaya bakalım; sayısız ısık noktalarile göz göze gelmez miyiz? Bunlardan bazılan genc, neşeli ve civelektir. Bazılan ise varlıklarını bile pek ayırd edemiyeceğimiz derecede u zak ve sönük. Fakat bir ay doğuşunu düsünün; o zaman tekmil fezâ içinde gene hey'et bilmiyen bir adam için bu gece kraliçesinden, daha büyük, daha gösterişli bir mevcud tasavvuru fnümkün olur mu? O sebeble değil midir ki insaniyet asırlarca ve asırlarca zaman güneşle ayı gökyüzünde yaşıyan bir çift tann sandı? Ve bütün yıldızlara adeta bu karı kocanm çocukları gibi baktı? Lâkin meseleyi bir de bugünkü astronomlara sorunuz; bu sonuncuların gök ve yıldızlar hakkında söyliyeceği şey, bizim sema ahalisine dair yalnız havassımızın delâletile edindiğimiz fikirlere hiç uymaz. Bilirsiniz ki astronomların ifadesine göre küçük birer nokta sandığımız ışık katreleri milyonlar ve milyonlarca kilometrelik kutra malik birer alev devidir. Birer ateş kâinatıdır. Oyle kâinatlar ki güneş bile yanlarında alelâde bir idare kandili degil de tıpkı bir kıvılcım gibi kalır. Hele zavallı ay; demin bir geceler melikesi gibi andığımız ay gene hey'etciler söylüyor kürenin cazibesine takılmış bir nevi kuyruktan ibarettir, hatta bir cenazesinden! ilham taşıyan ancak bir kıt'a bulabiliriz' Halbuki edebiyatımızda bir yanardağ manzarası almış olan bu kudretli ada mın (Vaveylâ) kadar şöhret almamış bazı eserlerinde alev gibi parçalara raslanır. vs..» İnanır mısmız, inanır mısınız ki bu sözler bugün bile birçok dimağ için, söylenilmesine bir türlü mesa' verilemez edebî küfürler ve ilhadlar sayılmakta dır. Niçin mi?. Çünkü edebî an'ane bir kere kurulmuştur. Bütün bu bildikleri miz yanlış bile olsa birçoğumuzun başı, fıkirlerini yeniden altüst etmeğe razı olamaz. Her icab ettiği zaman zihnini yepveni fikirlerle doşemeğe üşenmiyecek kac baş vardır?. Sonra, düşünülecek bir nokta daha olduğunu hatırlıyahm. Ya bugün vereceğimiz hükümler yarın değişmiyecek mi? San'atta olsun, felsefede olsun istinaf ve temyiz kabul etmiyen bir gelecek tevehhüm etmek mümkün müdür?. Bütün bu sorgu kalabalığının içinde en mühim iş, bence mütefekkirin hem yoluna şaşırmaması, hem de yolundan şaşmamasıdır. Mütefekkir bilmek gerektir ki her devir, gerek zamanının, gerek geçmişin eserlerini nihayet kendi zevki ve anlayışı kadar ve hiçbir çağda insanlardan ayrılmıyan beşerî zâflar arkasından görebiler. Bu beşerî zâfların içinde ihmal, cehil, iltimas, hased, tarafgirlik ve bilhassa mahdud kafalılıkla şu veya bu meyl ve itikad v.s. gibi sayısız âmilin yer tuttuğunu işaret etmeğe lüzum var mı? Şair ne doğru söylemiş: «Ey genc unutma ki Senden de bir hesab arar atii müşteki»! Şu halde netice? Işte oraya geliyorum: Biliyoruz ki genclikte sevgiye değer en asil seciyelerden biri, kendisinin yenilik ve büyüklük saydığı şeylere karşı coşkun atılganlığıdır. Fakat şu noktayı unutmamalı: Gencliğin gerçek yeniliği seçmeğe, yüksek büyüklüğü her saklı olduğu yerden bulup çıkarmağa olan ahşkmlığı, bütün necib şeyleri sevmek için varhğında kaynıyan cömerd kuvvet kadar keskin değildir. Şu sebeble kendisine büyük bir ihtiyat ve dikkat vazifesi düşer. Buna ehemmiyet vermedikçe ham leleri eksilir demem; lâkin sürçmeleri o kadar fazla, boşuboşuna zedelenmeleri o derece ziyade olur ki ziyan ettiği enerjiye acımamak elinden gelmez. Ne yapmalı? Sanırnn ki en iyi çarelerden biri dünü hiç unutmıyarak yarını düşünmek, moda olan kitablan okurken, asıl irfan ve vicdanı gürbüzleştiren büyük bediaları gözönünden ayırmamaktır. Çünkü dünya piyasasmda şu iki tip mahluka her zaman raslıyacağız: Şamatah hiç likler ve sonra sessiz, lâkin değerli varhklar... ' İdeyale koşan genc için, en korkulu model, muvaffak görünen şarlatan okhığuna şüphe etmiyelim. Bunua içindir ki gencin en büyük kültür unsuru olan kitab, alacağı gıda kadar dikkat ve özen ister. Mağşuş, âdi bir edebiyatla geçinerek büyüyen zekâ, mahlut yağlarla bozulmuş midenin eşidir. Şu sebeble gerek edebiyat hocası, gerek fikirci genc mutlaka en son basılanı değil, behemehal en iyi olan eseri aramalı. Koca Monteskiyö (Montesquieu) daha Onsekizinci asırda şöyle dememiş miydi: Avam, yeni kitabları dkur, seçkinlerse güzel eserleri! ve hiçlikler İHEM NALINA MIHINA Fransanın zâfı isanın 10 u yaklaştıkça Fransız gazeteleri, endişelerini saklıyamıyorlar. Bu gazetelerden bir kısmınm fikrince, 10 nisan reyiâmından sonra Hitler, rahmetli Avusturya hududuna yakın Bavyera Alplerindeki sayfiyesine çekilerek orada tabiatin sükun ve sükutu içinde yeni bir karar verecektir. Bazı Fransızlar, Berhtesgaten'in sessiz muhitinden çok gürültülü bir karar çıkmasmdan korkuyorlar. Meşhur Le Temps gazetesinin «hesab meseleleri rakamla, cebir meseleleri harflerle, Alman meseleleri ise askerî tabirlerle ortaya konulur» diye başladığı bir makalede, Fransızların bu endişesine tercüman oluyor. Makalenin muharriri, Hitler'in 10 nisanın ferdasında vaziyeti nasıl muhakeme edeceğini, kendini onun yerine koyarak keşfe çalışıyor. Almanya hududlari haricinde yapılacak yeni bir hareketin Almanya için tehlikeli ve tehlikesiz taraflannı teraziye vuruyor. Nihayet Hitler'in elindeki terazinin gözünü bir tarafa meyletrirecek olan en mühim ağırlığın Fransanın vaziyeti olduğunu söylüyor. Kuvvetli ve müttehid bir Fransa Almanyayı yeni bir harekete girişmekten menedebileceği gibi zayıf ve kanşık bir Fransi da, Hitler'in cesaretini arhracaktır, diyor. Fransız muharririnin bu mütaleası hiç de yanlış değildir. Alman ordulan, Avusturyayı ilhak ederken Fransada bir kabine bile yoktu. Zorla bir kabine teşkil eden Blum, çok geçmeden yuvarlandı. Fransızîann endişe ettikleri 10 nisanda, belki Fransanın başmda gene bir kabine bulunmryacak. Komşusunun bu perişan halinden istifade edıyorsa kabahat elbette Hitler'de değildir. Fransada söz ayağa düşmüş, aklı selim kör olmuştur ve Almanya, Fransızlann bu zâfından bol bol istifade ediyor. Fransayı da Hitler düzeltecek değil ya!.. Barselon'un tebliği Barselon 9 Havas ajansınm hususî muhabiri bildiriyor: Ebre'nin cenubunda bulunan hüku met kuvvetleri Frankistlerin denize doğru ilerlemelerine karşı muvaffakiyetle mu kavemet ehnektedirler. Samueva Moralla sırtlarında milisler anudane mukavemet etmektedirler. Hükumet kuvvetleri, takviye edilmişlerdir. Bu kuvvetler asilerin Katalonyayı cumhuriyetçi tspanyadan ayırmağa matuf hareketlerine mâni olmak üzere kat'î bir muharebe yapmağa hazırlanmaktadırlar. Tartaza şehri şimdi Frankistlerin tazyikından tamamile kur tulmuştur. Düşman tayyarelerinin bombardımanına rağmen Madrid, Valans arasında münakalât devam etmektedir. Diğer cihetten cumhuriyet kuvvetleri Estramadure'de 40 metrelik bir cephe üzerinde taarruzlarına devam etmektedirler. Bu kuvvetler Hakalero'yu Alba geçidini ve Gara geçid tepesini işgal ederek Guadalupe istikametinde ileri hareketle rine devam etmektedirler. Cumhuriyetçi lerin bu hareketi Madriddeki kuvvetlerle Frankist Ispanyanm cenubundaki asi kuvvetleri arasındaki nakliyatı tehdid etmektedir. Geri dönen mülteci ve muharibler Tuluz 9 Halen Valdaran'da bulunan birçok îspanyol mültecileri arasında Lerida, Barbastro ve Tremp'den gelen bin kadar muharib de vardır. Bunlar 48 saat istirahat ettikten sonra Katalonya istikametinde cepheye doğru götürülmüş lerse de Bonegü geçidine vannca daha ileri gitmekten imtina ederek geri dön müşler ve artık harbederek hayatlannı feda etmenin faydasız olacağmı bildirmiş lerdir. Franko ve Alman ttalyan it birliği Londra 9 Deyli Ekspres gazetesinin bildirdiğine göre, lspanyada dahilî harb biter bitmez Almanya ile îtalya, Franko ile derhal «sıkı dostluk» ve tica ret paktları imza edeceklerdir. Başvekilin orduya beyannamesi Bu gazete şunlan ilâve ediyor: «Almanya hükumetinin lspanyada buBarselon 9 Başvekil orduya hitaben bir beyanname neşretmiş ve harb sa lunan askerî teknikçileri geri alması muhhasını terkedenlere karşı merhamet gös temeldir.» nmınmıllllllllllllllHllltHlinflinilllllllHliniinillumııınııınınnu.n Çin muzafferiyeti devam ediyor Habeş ilhakı ve Yeni bütçe Maliye Encümeninde eski İmparator paratoru Haile Selâse, Habeşistanın ilhakını tanıdıklarından dolayı Türk ve Yunan hükumetlerine birer protestoname göndermiştir. Necaşi, protestonamesinde Habeşlerin her gün artan bir azimle mücadelelerine devam ettikleriTnnanfu da Çinliler de! Hankeu 9 Çin kıtaatı, üç aydanberi ni ve İtalyanlarm da henüz Habesistanı Japonlarm işgali altında bulunan Şan tamamen işgal edemediklerini iddia ettung'un merkezi Tsinanfu'un kenar ma mektedir. hallelerini zaptettiklerini bildiriyorlar. Şehir sokaklarmda muharebe devam etmektedir. Bu muharebeye iştirak e den kuvvetler 15 gün kadar evvel bü yük kanalı geçen Çin kuvvetlerinin bir Ankara 9 (Telefonla) Üç aylıklakısmıdır. rm verilme zamanı gelmesinden sonra üç aylıklarmı almadan ölen mütekaid Yeni muzafferiyetler lerle yetim ve dulların varislerine bu üç Hankeu 9 Çin sol cenahına mensub aylık istihkakın tamamen verilmesi bir fırka Staoşvang'ı ele geçirmiştir. JaMaliye Vekâletince kararlaştırıldı ve ponlar, Taierşvang mıntakasmı perişan alâkadarlara bu yolda talimat verildi. bir halde terketmektedir. Diğer taraf tan düşmanı cenubdan takib eyliyen Çin kuvvetleri, Taierşvang'm 36 kilo metre şimalinde Yihçien'i ele geçirmiştir. Moskova 9 Tas aiansının bildir Tsinpu demiryolu boyunca esas düşdiğine göre, Sovyetler Birliğinin yük • man hududuna doğru ilerlemekte olan Japon takviye kıt'aları, yerlerine va sek Sovyet meclisi su nakliyatı komiseramamışlardır. Zira, Çinliler. Tsinan ile ri Pakomov'u azletmiştir. Dahiliye koTaian arasmda demiryolu şebekesinin miseri Ejov ayni zamanda ma'zulün işlerile de meşgul olacaktır. birçok verlerini bozmuşlardır. gün de bütün cephelerde mühim mu vaffakiyetler elde etmişîerdir. Bu me yanda, bir senedenberi Japon işgali al tmda bulunan Çing Fu şehri Çin kıtaatı tarafından istirdad edılmiştir. Japonlar, birkaç şehri Necaşi bizi ve Yunanis Maliye Vekilinden heyeti umumiye hakkında terke mecbur oldular tanı protesto etmiş izahat alınacak Londra 9 (Telefonla) Çinliler bu Londra 9 (Hususî) Eski Habeş îm Uç aylıklar hakkında mühim bir karar Rusvada bir komiser daha azledildi Çocuk mazurdu. Çünkü «mahi», «izmihlâl», «mephut» kelimeleri ne bugünkü kullanış dilimizde, ne de edebiyatımızda kalmadıklan gibi, kalmalanna da lüzum yoktur. Bu kelimeler edebiyat dersinde tesadüfen geçmiş olsalar bile, yasamadıkları için hatırdan çıkabilirler. Edebiyat derslerinde müstakil bir bahis, yalnız Şimdi burada duralım ve kendimize bu nevi beyitlere ve mısralara tahsis soralım: edilecek olursa, talebeler, manzum Acaba koskoca tarih ve edebiyat sesözlerin hatırda kalma kıymetinden masında vaziyet başka türlü müdür? istifade ederek, manalarmı da unutBiraz dikkat ederek göreceğiz ki hayır! mazlar. însanların hafızasma asırlarca çivi giFakat siz, Kültür Bakanlığının ebi çakılan nice (şehriyarı âlîcâh), nice zeldenberi bu nevi telkin ve temen(zılli zalili yezdan) ve nice bilmem ne nilerimiz karşısındaki lâkayd ve müsadı vardır ki bugünkü kafa önünde hütağni duruşunu hatırlatarak, bana, viyetleri, ancak gözlerini hırs ve kan büatalar sözü haline gelmiş bir mısraı rümüş korkunc birer ebleh olmaktan bir daha tekrarhyabilirsiniz: santimetre ileriye gitmez. Dün önlerinde Varakı mihri vefayı kim okur, kim dinlerl sayısız insanın ma'bud, peygamber, evliPEYAM1 SAFA ya diye secdeler etmiş olduğu kimselerden nicelerinin tarih bize adlarmı sayı yor. Bugünkü fen ise bunlardan birçoğunu birer kaçık, birer akıl hastası diye mütalea etmektedir. Mesele böyle olunca?. Evet, mesele böyle olunca şu anlaşı lır; görülür ki tıpkı gök gibi, tarih seması gibi, edebiyat ve fikir alanında da iç değerleri, dıs şöhretlerile denk olmıyan varlıklar yasıyabiliyor. Ve her zaman ya şamıştır. Bu şamatalı mevcudiyetler biraz Ankara 9 (Telefonla) Büyük Mil içi boş sarnıçları hatırlatırlar. Yukarısınlet Meclisi Bütçe Encümeni, bu pa dan vurursanız güm güm öterler; fakat zartesi günü Meclis toplantısmdan son musluklarını açtığınız zaman içlerinden ra içtima ederek 1938 malî yılı muvaze mühim birşey akmaz. nei umumive kanun lâyihasını ve bütçeÇoktan anlaşıldı; dünyada edebî talih yi tetkike başlıyacaktır. Encümen, azası ve an'ane var; bu an'ane bazan kireçlesiarasından raportörler ayırarak Vekâ yor ve bir gıranit sertliği kazanıyor. Bir letlerde veni bütçe münasebetile tetkikkere de bu böyle oldu mu, edebiyattan, ler yapılmasma karar vermişti. Rapor törlerden mühim bir kısmı encümene san'attan anlıyanların birçoğu dahi kök raporlarını vermişlerdir. Pazartesi gün tutmus yanlışlan düzeltmekten ya kaçıkü toplantıda müzakerelere baslamadan nır, ya korkar diyebiliriz. O kadar ki asıl önce Maliye Vekili Fuad AŞralıdan büt edebiyat tarihinin yanmda ve bazı defa çe heveti umumiyesi hakkında izahat ondan daha kuvvetle yaşıyan bir masal almacaktır. silsilesi vücud bulur. Meclisin pazartesi günkü toplantısmHaddiniz varsa şöyle bir söz söyleyin: da ise, bazı kanunlarm ikinci müzake «Merhum Süleyman Efendinin Mevreleri yaoılacaktır. Bundan baska Zi • ludu ki hemen hemen kutsî bir mahiyet raat Bankası kanununun 25 inci ve zi seviyesinden raî kredi kooperatifleri kanununun almıs gibidir. Alelâdelik yukarıya çıkamıvan bir eserdir. Ona nis10 uncu maddelerinin, icra ve iflâs kanununun 47 nci maddesile ilga edilmiş betle Hakanî'nin (Hilye) si, Esrar DeOIUÜ olmadığı hakkmdaki tefsirle De denin (Caryarı), hatta Taslıcalı Yahya nizli meb'usu Yusufun kanun tekUfi ve Beyin (Gülşenirazı) çok ileri bir dil ve encümenlerin mazbatası da pazartesi zevk modeli gösterir.» günkü ruznamededir. «Namık Kemalin hepimize ezberleti Bursada geçen sahtekârlık vak'ası Emlâk Bankası ve Fransız tüccar hak iddia ediyorlar Bursa 9 (Telefonla) Bursada yapılmış yirmi bin liralık mühim bir dolandırıcılığm meydana çıkanldığım bildirmiştim. Şark Tütün şirketi tarafmdan inşa ettirilen, Mehmed Emin nammda bir zata aid tütün deposu, îstanbulda Lav rens adlı bir Fransıza 128.000 liraya birinci derecede ipotek edilmis olduğu halde, Mehmed Emin tarafmdan avni bina. terhin edilmemis gibi gösterilerek Emlâk Bankasına yeniden 20 bin liraya İDotek edilmis ve paraları bankadan alan Mehmed Emin. Parise savusmustur. Dolandırıcılık hâdisesinin yeni saf hası sudur: Bir taraftan Lavrens, diğer taraftan Emlâk Bankası, tütün deposu olan binanın satılarak ipotek parasının kendilerine verilmesini istemektedir ler. Emlâk Bankasımn ipoteği Tapu ida • resince kayıdlı olmakla beraber, birinci derecede hak iddia eden Lavrens davayı kazanacak olursa, Hazinenin bu paravı ödemesi lâzım gelecektir. Tapuda bu yanlış muameleyl yapan, Hüsnü ve Cemal isminde iki memurdur. Bunlardan Hüsnünün bir müddet ev vel öldüğü anlaşılmıştır. Cemal ise, ortada voktur. Azılı bir hırsız Elleri kelepçeli iken kacmıya muvaffak oldu Eskişehir 9 (Telefonla) Dün gece saat ücte birçok harsızlıktan, adam yaralamaktan ve bir de katilden sabıkalı bulunan meşhur Atıcı Mehmed, îzmirdeki mahkemesine gönderilmek üzere yakalanmış ve jandarmaya teslim olunmuştur. Jandarmalar Atıcı Mehmedi nezarethaneve götürmüsler ve bir odaya kanamıslardır. Burada valnız kalan Atıcı Mehmed ellerinin kelepçeli bu lunmasma rağmen odanm duvarla'mı delmeğe ve kaçmağa muvaffak olmuştur. Yeniden taharriyata girişen jandarma bu yaman hırsızı saat altı buçukta trene binmek üzere iken tekrar yakalamıya muvaffak olmuştur. Atıcı Mehmed İzmire gönderilecektir. Kendisine firarında yardım edenler aranmaktadır. Çorab için len (Vaveylâ) sı içinde, cidden sıcak bir Fazıl Ahmed Aykaç Triyeste 9 Senatör Ettore Koni'nin verilen ziyafet baskanlığı altında İtalyan endüstrisinin Izmir 9 (Telefor.la) Bugün kadm bütün mühim şubelerinin mümessille tayyarecimiz Atatürk kızı Sabiha Gökcen rinden mürekkeb bir İtalvan ekonomi heyeti bugün Japonya ve Mançuko'ya şerefine tayyare alayı karargâhmda bir harpVet etmiştir. öğle ziyafeti verildi. Bu ziyafette ordu ve vilâyet erkânı da hazır bulundu. ZiyaMösyö ve Maclam Pittar M, samimî bir hava içinde devam etti. Bir ttalyan ekonomi heveti Sabiha Gökçen şerefine Ankara 9 Memleketimizdeki corab, ve ioekli kadm corabı sanaviinin va zivetlen tetkik edHerek mf^kur sanavim kalite ve kantite itîharile memlekpt iMivaeını kars'iamadığı sniasılmış oldııöundan bu ffibi muamelât vapan sınaî roiip^se^elerin haricden getirecek leri rnskirelere muafivet verilmesi Iktioar^ VpkSipfînce kabul pdümistir. Boluda toprak bayramı Bursada Bursa 9 (Telefonla) Profesör Pittar ve refikası refakatlerinde Maarif mü fettişi Fethi ile birlikte şehrimize gelAnkara 9 (Telefonla) Hazırlık tahdiler. Profesör burada iki gün kadar kikatı sırasmda başka yerlerde bulunan kalacak ve kendisine edebivat muallimi suçlu ve şahidlerin ifadeleri veya nüAli Ulvi mihmandarhk edecektir. fus kayıdları gibi işler için bütün tah kikat evrakmm da o mahallere gönde Filistinde yeni hâdiseler Kudüs 9 Teftiş y?pmakta olan iki rilmekte olduğu anlaşılmıştır. Adlive Arab memuru pusuya düşürülmüştür. Vekâleti, bundan böyle hazırlık tahkiMemurlann yanmda bulunan üç polis katı evrakının Müddeiumumiliklerce amemuru civar tepelerde gizlenen rete hkonularak yalnız maksadı tamamile ler tarafından öHürnimü^tür. Bir tnai temine medar olacak surette izahlı Js liz polis komiseri ağır surette yaralan tinabe varakalarmm gönderilrrfsile iktifa edilmesini alâkadarlara bıldirdi. mıştır. tstinabelerde tahkikat evrakı gönderilmiyecek r KISA HABERLER * VAŞINGTON 9 Ruzvelt, 1939 senesi bütçesmin işsizlere yardım faslı tahmmlerinin artırılmasmı ve 1937 senesi sonteşrininde lâğvedılen nafıa ofisinin ihyasını Lstiyeceğini bildirmiştir Mumaileyh, yardım tahsisatmın bir milyar doları gececeğini ilâve eylemiştir. * BELGRAD 8 Valide Kralıçe Mari'nin dam d'onörü olan Madam Tavçar'm vefatı bildirılmektedir. Bu munasebetle Valide Kralıçe Tavçar ailesine bir taziyet telgrafı gondermistır. * ROMA 9 Yeni Alman Büyük ElçLsi ve Bn. Makenzen bugun Roma'ya varmışlardır. E!çi bugun Cıyano'yu ziyaret edecek, yarm da Kral tarafından kabul edilerek itimad mektubunu verecektir. Bolu (Hususı) fc>u sene merkez ve kazalarda yapılan toprak bayramı çok büyük bir alâka ile karşılandı ve buna erkek, kadın ve çocuk olmak üzere pek çok kimseler iştirak etti. Halkevimizin köycülük komitesi azası köyleri dolaşa rak dıkilen ağaçlann korunmalannı temin etmekte ve ağaç sevgisi için köylüyü irşad eylemektedir. Yukarıki resim aşağı Soku köyünde yapılan toprak bayramında agaç dikme ameliyesini göstermektedir. Bir hafta içinde yakalanan kaçakçılar Ankara 9 Geçen bir hafta içinde gümrük muhafaza teşkilâtı, 41 kaçakçı, 759 kilo gümrük kaçağı, 27,000 defter sigara kâğıdile 10 kaçakçı hayvanı ele geçirmiştir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle