Katalog

28 İkincitesrin 1938 CUMHURİYET Kaiıser Kaftası Türkiye, Mısır üzerindeki Bir Alman mecmuası, Ebedî Şefimizin vefatı Kanserden korkmak gerek değildir. Vaktinde hukukundan nasıl münasebetile yeni Türkiye hakkında hekime müracaat edilirse muvaffakiyet % yüzdür feragat^etti ? YAZAN: Mıstr Âyan azasından mühim bir makale nesretti Yazan: Prof. Dr. TEVFİK REMZ1 KAZANC1G1L Haftz Ramazan Paşa Son senelerin kendisinden en çok bahsedilen hastalığı kanserdir. Birkaç sebeb, kanseri ön safa çıkarmıştır. Bir kere kansere karşı elimizdeki tedavi vasıtalan çoğaldı, kuvvetlendi; muvaffakiyetli neticeler vermeğe başladı. Röntgen tedavi makinelerinin mükemmelleşmesi, radyumun keşfi, nihayet bu fizik tedavi usullerile, eskiden hekimi meJrus eden kanserlerden bazılarmın iyilşmesi son yirmi sene zarfında medenî milletleri kansere karşı teşkilâth msaiye sevk etmiştir. Bunun neticesi olarak her memlekette teşekkiil eden «Kanserle mücadele» cemiyetleri nihayet beynelmilel bir teşkilâta bağlandılar. «Beynelmilel Kanserle mücadele cemiyeti» kuruldu. Bu sene mayıs ayında Pariste toplanan bu cemiyette Istanbul Üniversitesini temsil ettim. Cemiyetin manevî hedefi; kanserle mücadele meselesinde millî kuvvetleri ve millî faaliyetleri, en kestirme yoldan müşterek beynelmilel bir işbirliği çerçevesinde toplamaktır. Vasatî hesablara göre, medenî dünya<Ia senede iki milyon kişi kanserden ölüyor. Gerçi bu rakamın büyüklüğü önünde ürkmemek mümkün değildir. Fakat işi biraz daha yakmdan tetkik edersek, daha başka neticelere varryoruz. Bazı muntalam îsviçre îstatistikleri gösteriyor ki kanserle ölüm, öliim sebeblerinde, dördüncü dereceye geliyor: Evvelâ bir yaşında küçük çocuklar, sonra verem, sonra akciğerin hâd hastalıklan ve nihayet, kanser. Mevz'î tahrişlerden, uzun müzmin tah rişlerden kaçınmalı. îkinci mühim nokta; sertlik, kanama, ağrı gibi ârazlar zuhurunda derhal hekime müracaattir. Bu müracaat bizi erken teşhise götürür. Rahimde küçük bir pürtük ve kana ma gören bir kadın, bu işı anlıyan hekime müracaat eder; hekim burada, derhal erken teşhis için Röntgen veya mikroskop muayenesi yapar, ve işin doğrusu mey dana çıkar; kanserse, tedavi edilir; âdi iltihab ve yara ise ona göre muamele görür. Halbuki; bu kadının kendisini ihmal ettiğini farzedelim; bu takdirde, hastanın duyduğu âraz çoğalır, artar; bu defa hekime geç olarak müracaat edildiğinde ilk muayenede kanserin vücude yayılmış olduğu ve tedavi yapılsa bile tam şifanın temini mümkün olmaz. Kemal Atatürk olmasaydı, yeni bir Türkiye görecek miydik? Belki hayır. Mısır, bugünkü vaziyetini bulacak mıydı? Müşkülâtla. O zaman Mustafa Kemal adını taşıyan Atatürkü, ilk defa, 1912 de tanıdım. Mısırdan geçerek, refakatinde bulunan Türk zabitlerile beraber Trablusun imdadına koşuyordu. Daha o tarihte, Onun, yenilmez bir iradeye sahib olduğunu görmüştüm. Fazla olarak, hakikati kavrıyan, hâdisatı ve e$yayı iyi gören bir hassaya malikti. Az konuşuyordu; fakat, tasarladığı gayeye varmak için hem kendi hayatını, hem diğerlerinin hayatını fedaya amade olduğu hissediliyordu. Mustafa Kemal daha 1912 senesinde Napolyonun sevdiği seciye ve zekâ sahibi, enerjik insanlardandı. Daha 1912 senesinde, onu görür görmez hasıl olan intıba, bu adamın, ahval ve şerait yardım ettiği takdirde çok ilerliyeceği merkezinde idi. Bereket versin ki ahval müsaid davrandı ve Mustafa Kemal, malutn olan şahikaya yîikseldi. Onu, o tarflıten ancak on sene sonra, ve Kahire'de değil Ankarada görmekliğim mukaddermiş. Mustafa Kemal, o zaman şan ve şöhretin kusvasmda bulunuyordu. Çok uzun zatnandanberi can çekişen ve Avrupayı hakikaten kokutan eski Türk devletinden, en feci şerait içinde yeni, canlı ve kudretli bir devlet, daha ilk hareketlerinde bütün dünyayı hayrete düşüren, sonra da, yirmi sene müddetle mağlubiyetin ne olduğunu bilmiyecek olan bir devlet çıkarmıştı. Avrupalı murahhaslar, Kemalin zaferlerile yırblan Sevr muahedesini tadil etmek üzere, 1922 senesinde, Lozan'da toplanmışlardı. Bu Sevr muahedesile, Türkiye, Mısır üzerindeki hükümranlık haklarını tngiltereye veriyordu. Lozan'da imzalanacak olan yeni muahed«de dahi ayni dava müdafaa edilecek olursa, Mısınn davası uzun zaman için tehlikeye girebilirdi. Millî parti vaziyetin vahametini idrak ederek, beni, Doktor tsmail Sıtkı, Ahmed Vagdi ve Hayri Beylerle beraber Mısır murahhası olarak göndermeğe ve orada Mısırın sesini işittirmeğe karar verdi. Diğer taraftan, Sâd Zâlul Paşanm riyaset ettiği Vefd partisi de Lozan'a ayrıca bir heyet yollamıştı. Ben, Mısırh lar arasmdaki her türlü ihtilâfın ecnebiler karşısında, ortadan kalkmasını şiddetle istiyen partimin doktrinine sadık kalarak, Vefd murahhaslarile buluşmağı ve her iki murahhas heyeti için müşterek bir hattı hareket çizmeği kabul etmiştim. Bu buluşma Romada vuku buldu ve Millî partinin teşekkülile neticelendi. Bu partiyi, Lozan konferansmda müdafaayı taahhüd ettik. Fakat, bu konferansa kabul ediî mek için, kcnferansa dahil iki devletin muvafakatini istihsal şarttı. Bu muvafakat reddedildi. Yalnız Türkiye bizi konferansa kabule amade idi. Ancak, yalnız onun himayesi, bize konferansm kap:larını açmağa kâfi gelmiyordu. Binaenaleyh, ikinci plânda çalışmağa mecbur olduk. Fakat, çok geçmeden sarahaten anlaşıldı ki, Türk murahhas heyeti, Mısır meselesi bahsinde Ingilterpye, ancak Ankaradan emir aldığı takdirde mukavemette bulunacaktı. Bu sarih vaziyet karşısında, arkadaşlanmla birîikte Ankaraya gidip, Mustafa Kemale şahsan müracaate karar verdim. Vefd mu rahhasları istinkâf ettiler. Ben, bu istinkâfa kulak asmadım ve îstanbula gittim. Orada, Refet Paşa, Mustafa Kemalin benim hakkımdaki sempatisine dair bana derhal teminat verdi. Bilâhare Türk millî kahramanile yaptîğımız görüşmeler, Onun, benim üzerimde yapmiş olduğu ilk tesiri takviye erti. Mustafa Kemal, yanında bugün kendisini istihlâf eden ve Onun enerji ve uzağı görüş vasıflanna aynen sahib bulıman îstnet Paşa bulunduğu halde, Mısıra aid maddeyi bizimle münakaşa etri. Bu madde, Lozan muahedesinde, îngilterenin Sevr muahedesine dercettirmeğe muvaffak olduğu maddenin yerine konulacakü. Mustafa Kemal, Sevr muahedesindeki maddenm ipkası için, Lord Kürzon'un son derece çalıştığım haber verdi. Ve «Fakat, milletlerin haklan, alıcılarla satıalar arasında alınıp verilen bir mal değildir. Türkiye, Mısır üzerindeki hükümranlık haklann dan feragat edecektir, lâkin îngiltere lehine değil» dedi. Mustafa Kemal, sözünü tuttu. Lozan muahedesi, Sevr muahedesinin haksızhğım sildi. Türkiyenin sahib olduğu haklann tabiî varisi olan Mısrr, hak sahasmdaki istiklâl mücadelesîne devam edebildi Mısıra bu imkânı bahşeden adamın üful ettiği şu anda, Onun hakkım teslim etmeği vazife biliyorum. Haftz Ramazan Kanser tedavisinin şartları Kemal Atatürkle müzakerelerim Almanlar Kemalizmi PENCERESİNDEN Bir mektubun ilhamları nasıl görüyorlar? KÖŞB aimî okuyucularınızdan A. Ç. imzasile Edirneden bir mektub aldım. tmza sahibi, Atatürkün yüksek himayesile şerefli bir mesleğe intisab eden Sığırtmac Mustafayı anarak şöyle bir fıkra anlatıyor: «Rus Çarlanndan Büyük Mikail bir gün maiyetile tenezzühe çıkar. Yolda biraz geri kalarak etrafı gözden geçirirken bir çocukla yüzleşir ve çocuk sorar: Kanserlerin tedavisi meselesi bütün tafsilâtından tecrid edilirse, şu üç noktaya döner: a. Hastanın erken müracaati, b. Hastalığm hekim tarafından erken ve kat'î olarak teşhisi, c. îcabeden tedaviyi (ameliyat, röntgen tedavisi, radyum tedavisi) tatbik edecek teşkilâth müesseseler. Bu amelî muvaffakiyetler is«, ancak kanserin mahiyetinin tetkikine bağlıdır. Iyi bir tedavi tam bilgiye dayanır. Kanserin mahiyetini tetkik eden müesseselere yardım, bunları kuvvetlendirmek, tnüstakSon yirmi sene zarfında kanser vefi belde yeni tedavilere imkân ve zemin hayatı, aşağı yukan sabit olarak, vefiyatın zırlar. %12 sini teşkil ediyor. Gerçi burada Kanserden korkmak gerek değildir. zamanla ve terakki ile çocuk vefiyatmın Teessüf olunacak şey, beyhude gecikmeve ciğer hastalıklarını azaltırsak, kanser lerle, teşhis ve tedavi için o kadar kıy vefiyah yüksek mevkiini muhafaza edi metli olan vakit ve fırsatın kaçınlmasıdır. jror. lşte bu nokta mühimdir. Kanserin muvaffakiyetli tedavisi erken Acaba, kanserdc vefiyat çoğalryor mu? teşhise bağlıdır. Kanserden ölüm vak'alannın çoğaldığı zannını kuvvetlendiren âmiller ikidir: Türk Mikrobiyoloji 1. Medeniyetin inkişafı, sarî hastahkCemiyetinde ilmî toplantı Iann ortadan tardı ve nihayet vasatî refah ve vasatî hayatm yükselmesi neticesi, Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti, Etıbba ıht'yar insanlar çoğalryor. Halbuki kan Odası konferans salonunda Bakteriyoloğ •er, ekseriya yaşlı insanlara tnusallat ol Zekâi Muammer Tunçmanın başkanlıduğundan, yaşlılann sayısı çoğalınca kan ğmda bir toplantı yaparak «Tetanozda profilaksi> mevzuu üzerine müzakereser de fazla görülüyor. 2. Teşhis usullerimizin kuvvetlenmesi, lerde bulunmuştur. Cemiyet azasından başka pekçok hekimlerin de ıştirak ettiği incelenmesi. bu toplantıda, «her yaralıya Tetanoz seBu cepheden bakılmca, kanserin çoğal romu yapılmalı mı? ne kadar zamanda dığı zannı bir vehimden ibarettir. Bilâkis serom tatbik edilmeli, çok kıymetli yekansere karşı silâhlanmız çoğalmıştır. ni bir Tetanoz aşısı olan Anatoksini hanBugün, muvaffakiyetli bir kanser te gi şeraitte yapmalı, veyahud böyle vakdavisi, üç mühkn âmilin müşterek çalış alarda serom ve Anatoksini birlıkte nasıl tatbik etmeli?» gibi çok ehemmiyetmasına bağlıdır: li görüşmeler yapılmış, bu hususta mu1. tlk hastalık ârazında derhal hekiallim Bakteriyoloğ Osman Nuri mühim me koşacak uyanık halk, bir tebliğde bulunmuştur. Bakterıyoloğ 2. Kanser teşhis ve tedavisinin mas ve intaniye mütehassısı Osman Şerafedraflı ve mühim tesisatım kuran devlet, din Çelik ile Bakteriyoloğ ve intaniye muallimi Veteriner Albay İbrahim çok 3. Tedaviyi başaracak hekimler. kıymetli mütalea ve müşahedelerıni bilBazı msanlarda kansere istidad vardır. Bu istidad irsî de olabilir, kisbî de olabi dirmişlerdir. Bu toplantıda tebellür eden fikir; gerek serom ve gerek Tetanoz Alir. Kanser mikroblu ve sarî değildir. natoksininden vâki olarak mükemmelen Kanser daima mevziî olarak başlar ve vüistifade edileceği, seromun daha erken, cuddeki bazı höcre gruplannın müstakil fakat geçici, Anatoksınin daha geç, fakat ve anarşik neşvünema ile mücavire sal her ikisinden de istifade edilmesinin dadırması şeklinde ilerler. ha muvafık olduğu merkezindedir. HuInsanlarda kanser meselesi fu şekilde sus'le zararsız olan Anatoksin ile Tetamüialea edilmelidir: noza, karşı evvelden aşılı bulunmanın faydaları bıldirilmiş, vaktin gecikmesine En mühim nokta, kansere karşı kendini vikayedir. Verasetinde kanser olanlar, binaen önümüzdeki perşembe günü tekkendilerini kontrol ettirmeli; kanserli ai rar toplanmak üzere içtimaa nihayet veleler arasında izdivac menedilmelidir. rilmiştir. Amca, ilerideki atlıların içinde Çar Büyük Mikail varmış, acaba hangisidir? Çar cevab verir: Bilmiyorum. Fakat Çann, o atlılardan hangisi olduğunu anlayıp ne yapacaksın? Görmek istiyorum. Öyleyse benimle beraber gel. Atlılara ulaşınca dikkat et: Başından kim şapkasını çıkarmazsa Büyük Mikail odur. Biraz sonra, zaten intizar vaziyetinde bulunan, atlılara yanaşıyorlar. Çocuk, gözünü dört açıp bakıyor; kendine tatlı tath yoldaşlık yapan adamın öbürleri tarafından hürmetle selâmlandığım, fakat onun tllustrirte Zeitung mecmuasında çıkan resimlerden: Atatürk halk arasmda şapkasını çıkarmadan başile selâmlan iaLaypzig'de çıkan tllustrirte Zeitung her tarafta traktörler ve tohum temizle de ettiğini görüyor ve yüzünü Çara çevirerek masum masum bağırıyor: mecmuası, Ebedî Şefimizin vefati mü me makineleri peyda olmuştur. Demiryollar şebekesinin muayyen plân nasebetile, iki sahifesini güzel resimlerle Seni yalancı seni. Büyük Mikail memleketimize tahsis etmiş ve güzel bir üzere genişletilmesi; memleketin geniş senmişsin de benden saklamışsın! makale neşretmiştir. Bu makaleyi aynen mikyasta iktısadî imarının temelini teşkil Çar, bu hoş saffetten ve bu sevimli sietmektedir tercüme ediyoruz: temden mahzuz oluyor, çocuğun anasını, Ucu bucağı olmıyan Anadolu yayla babasını soruyor, onların neci olduklarını «Türklerin Babası» manasım ifade sının san steplerinin ortasında memleke ve nerede oturduklannı öğreniyor, sonra eden Atatürk vefat etmiştir. Kendisinin tarihî büyüklüğü; eseri o tin yeni merkezi Ankara yükselmiştir. çocuğun fikrini araştırıyor, «Petersburg» lan yeni Türkiyeye bakılarak bugünden Bugün Ankara yüksek şehircilik san'atı sarayma gelip gelmiyeceğini inceliyor ve nın en yeni esaslanna göre bina edilmiş müspet cevab alınca nazırlardan birini çoölçülebilir. modern bir şehirdir. Çelik gibi azim ve gayreti, uzağı göcuğun babasına yollayıp onu evlâd olarak Yeni devrin icabatı karşısında fes ve kendisine vermesini rica ettiriyor.» ren akıl ve hikmetle birleştirmiş olan bu hakikî halk lideri ve devlet adamı Ana çarşaf ortadan kaybolmuştur. Eski Arab Mektub sahibi, fıkranm sonunu şöyle dolu dağlarının en hücra köşesindeki harfleri de yerini Lâtin harflerine bırakbağlıyor: mıştır. Mektebler ruhanilerin nezaretinköylere bile başka bir ruh aşılamıştır. «İşte Rus tarihinde ünlü bir isim olan Müşarünileyh on beş sene evvel ve o den alınmış ve devletin nezareti altına Seferoviç bu çocuktur. Büyük Mikailin vakit Mustafa Keml adını taşıyan genc konulmuştur. himayesinde yüksek bir terbiye görüp Kemal Atatürk dinle devlet arasına Türk Cumhuriyetindn Reisi olduğu zaÇarlığa parlak hizmetler yapmıştır. Teman memleket harabezar halindeydi. kat'î bir hattı fasıl koymuştur. Bugün kamenni ederiz ki bizim Sığırtmac Mustafa Osmanlı hâkim sınıfı ve ruhaniler, yurdu dınlar Türkiyedeki imar işlerinin en da Atatürke şükranını Türk yurduna yaberbad ve harab etmışlerdi. Yorgun ve yüksek mevkilerinde bulunuyorlar. Türk pacağı hizmetlerle ödesin.» manevî kuvveti kırılmış Anadolu köylü hava kuvvetlerinde bile kadın tayyare Fıkra hoşuma gitti, saym okuyucunun leri uzun seneler devam eden askerlik zabiti vardır. sabık Sığırtmac Mustafa ve yarınki genc hizmetinden köylerine dönmüşlerdi. Atatürk Türkiyesi Avrupa ile şark arasında serbest ve müstakil bir mutavas zabit hakkmdaki temennisine gönlüm haKapitülâsyonlar bütün ağırlığile memsıt olmak davasını kemali azim ve gay raretle iştirak etti. Lâkin bu ince buluş leketin üzerine yüklenmişti. ve ince düşünüş arasına tarihî bir zühuBugün ise bir zaman «Boğaziçinin retle yerine getirmiştir. 1936 da Türkiyelün karıştığı da gözümden kaçmadı ve Hasta Adamı» sayılan Türkiye kuvvet Montrö konferansmda Lozan muahedehakikate hürmet namma o zühule işaret li bir memleket olmuş ve kendi mukad sinin son kayıdlannı koparmfştır. Akdeetmek bana gerekli göründü: deratmı kendisi tayin etmiştir. Çürümüş nizle Karadeniz arasındaki yola hâkim Rus tarihinde üç tane Mikail, yani olan Osmanlı Imparatorluğunu çok kuv olan Boğazlardaki gayriaskerî mmtakaMihal ve frenklerin kabul ettiği şekle gövetli bir devlet istihlâf etmiş ve tekrar ci ları kaldırmış ve tekrar Türk askeri mure Michel vardır. Bunların birincisi Kihan politikasmm evci balâsına çıkmıştır. hafaza vazifesi başma gelmiştir. On Asyadaki memleketleri bir blok yef'te, ikincisi Vladimir'de Grandüklük Bu; Atatürkün eseridir. Atatürk 1921 de Anadolu muharebe haline getirmek gayesile sarfedilen gay etmişlerdir ve Rusyamn fetret devirlerinmeydanlannda, 1923 te Lozan konfe retler dahi 19JJ de Türkiye, Irak, îran de yaşamışlardır. Ilki on ikinci asırda, ransmda, 1936 da da Montrö konfe ve Efganistan arasında Sadâbad misa ikincisi on dördüncü asırda iş başma geçen bu Mikail veya Mihal'lann ne bükının akdini intac etmiştir. ransmda muzaffer olmuştur. Atatürkün son büyük zaferi tskende yük, ne de küçük sayılacak hizmetleri Bugün Türkiyede çalışıhyor. Hem de run sancağmın kurtarılması olmuş ve ge yoktur. hummaalud bir sür'atle: Tarihî roî oynıyan ve Çar adile hüTürkiyede yeni hayat beş senelik çen ağustostanberi burası Hatay adında kümdarlık yapan Üçüncü Mişel'dir. Oplânlar şeklinde kendisini göstermekte yeni bir Türk devleti olmuştur. Büyük Almanya, yeni Türk devletinin nun Rus tarihinde Büyük lâkabile anılıp dir. Bu plânlar memleketin asırlardan beri yüzüstü bırakılan iktısadî kuvvetle siyasî metanetine ve ik.tısadî istihsal kud anılmadığını bilmiyorum ve o devlet taririni seferber etmektedir. Türkiyenin her retine itimadını, İngiliz kredisi akabinde hinde Deli Petro'dan başkasına Büyük tarafından dev'âsa yeni fabrika binaları geniş mikyasta Alman eşya kredisi aç denildiğini hatırlamıyorum. Üçüncü Mişel, Feodoroviç soyadını taşır ve Romanın, mensucat müesseselerinin demir ve mak suretile teyid etmiştir. nof hanedanmm müessisi olarak tanılır. çelik ocaklarının ve sairenin yükseldiğini Almanya ile Türkiye arasındaki dosgörüyoruz. Memleketin ziraati yenibaş tane münasebat; sıkı eşya mübadelesinin Kendisi Müthiş îvan'ın kayınmın torunu tan tensik ve tanzim edilmiştir. Daha dün emniyetli ve sağlam temeline dayanmak idi. Moskova'yı ve dolayısile Rusyayı Lehlilerin istilâsından ve tegallübünden tarlalar 1000 ve 2000 sene evvel olduğu tadır. kurtaran millî hareketin başında bulun gibi ağac sapanlarla sürülürken bugün Dr. Walther PAHL duğu için onu Büyük lâkabile ananlar belki vardır. Fakat şurası muhakkak Rus tarihmde adı geçen bütün Mikail'le rin, Müıal'larm ve Mişel'lerm zamanıı da Petersburg adlı bir şehir yoktu ve halde Çar Mikail, Seferoviç'i Peter burg'a götüremezdi. Rumen ve Polonya heyetleri abideye gelenk koydular ) ( İki denizaltı gemisinin inşaatı ilerliyor j Fıkranm şu hakikate göre tashihi \î zrm geliyor!.. M. TURHAN TAN Şarabcılığın ıslahı ' Ankara, 27 (Telefonla) İnhisarlar mamulâtma hergün biraz daha artan rağbeti karşılamak suretile istihlâki de tezyid için İnhisarlar Umum Müdürlüğü mevcud rakı ve şarab fabrıkalarını genişletilmekte ve idare yeni şarab ve rakı fabrikaları kurmak karannı vermiş bulunmaktadır. Umum Müdürlük yeni fabrikalarm kurulması için 1938 malî yılı bütçesile lüzumlu tahsisatı almıştır. İdare îzmirde büyük bir şarab fabrikası kuracak ve bu fabrikanm muhıtimize ve mahallî şartlara uygun olmasına çalışacaktır. İnhisarlar idaresi bu fabrika için şarabcıhğı ileri bulunan muhtelif Avrupa memleketlerinde büyük şarab fabrikalarma göre plân hazırlamış ve dünyaca tanmmış müesseselere plânlar yaptırmaktadır. Kurup tezgâhları tarafından İstanbulda tersanede yapılmakta olan iki denizaltı gemisinin inşaatı ilerlemiştir. Gemilerin denize indirilmesi için, havuzun sularmı çabuk boşaltmak üzere Almanyadan iki büyük havuz kapağı getirilmiştir. Bu kapaklarla havuzdan tahliyesi icab eden üç bin ton su, kolaylıkla alınabilecektir. Bunlar, küçük gemi ve şilep ler için kuru havuz vazifesıni görecektir. İnşaatı devam etmekte olan denizaltı gemilerinden biri martın başında, diğeri de onu takiben iki ay sonra denize indirilecektir. înşaatta beş yüze yakın usta ve amele çalışmaktadır. Yukandaki resim, havuza indirilmekte olan büyük kapaklardan birmi göstermektedin Gürültücü sarhoş Hasköyde oturan Kemal adında biri, evvelki gece bir hayli içtikten sonra soEbedî Şefin cenaze merasîmin'de bulunduktan sonra şehrimize dönen Po kakta bağırıp çağırmağa ve gürültü et' lonya ve Romanya heyetleri dün öğleden evvel merasimle Taksim abidesine meğe başlamıştır. Geç vakit, umumî İ3 çelenk koymuşlardır. Yukarıdaki resim Rumen, alttaki de Polonya heyet tirahati selbeden sarhoş adam, polis ta lerini abide önünde sel'âm resmi ifa ederlerken (göstermektediR, rafından yakalanmıştır.