04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 27 İkinciteşrin 1938 Lisan mütehassısı Prof. ANJEL Keşki tükürmeseydim! Arkadaşlardan Necib Husamî, bir giin beni tramvay beklerken yakaladı. Zorla en yakın kazinolardan birine sokarak: Aman birader, dedi, mademki hikâyelerin için nadide mevzular seçiyorsun, şu benim başımdan geçeni de yaz, kolleksiyon tamam olsun! Ne var Necib, geçmiş olsun! Diye teselli etmeme meydan vermeclen anlatmaya devam etti: Biliyorum, vaktin az... Onun için beylik lâfları bırak.. Şu Ç&Y1 İÇ. put gibi dinle, ondan sonra ister yaz, ister yazma.. Orası senin bileceğin iş.. Neyse lâkırdıyı uzatmıyayım, bizim baba dostu bir Vacid Bey vardır, onun ailesile bu yaz sık sık buluşuyor, Adaya, Çamhcaya uzanıyor, otomobille, Büyükdereye sulara gidiyorduk. Tabiî bu sırnaşıklığım ne Vacid Beyin kır sakah, ne de karısı 5ükufe Hanımın birer kilise direği kadar kalın bacaklan içindi. Yalnız ve yalnız kızları Süheylânın bahk sırtı renginde gözleTİ uğuruna... Hem de, babası, annesi daima peşimize düşüp beraber gelmezlerdi. Yanımızda bir iki erkek veya Tcız arkadaş bulundu mu, Süheylâyı tek başına salıverirlerdi. Kalbimde aşkın ateşi sade tutuşmakla kalmamıştı. Alevler, dumanlar buram buram yükseliyordu. Kızm bana fazla temayülünü keşfetmiş olsam derhal resmen istcyecek, senelerden beri tahayyül ettiğim yuvayı kuracaktım. Fakat böyle müstesna bir genc kızı açıkgözler însana kolay kolay kaptınrlaT mı! Bir iki hafta içinde etrafımızda Hasnun Bey diye bir züppe peydalandı. Hemen her gezintimize o da iştirak ediyordu ve bakıyordum Süheylâ benden fazla ona mültefit. Ne yapayım.. Bir rezalet çıkaramazdım ya.. Bir sırası gelsin de kündeden atayım diye bekliyordum. Bir pazar Bendlere gittik, otomobilleri savdığımız için dönüşte Büyükdereye yayan iniyorduk. Yollar bilirsin, epeyce tozlu ve kalabalıktır. Dağdan, tepeden, bayırdan gider miyiz? Gideriz. Şüheylânm sağında ben, solunda Hasnun.. Çantası bende, ipekli mantosu Hasnunda.. Yürüdük, yürüdük, yol bir türlü bitmek bilmiyor. Diğer dört arkadaşımızın maşallah, bacakları kuvvetliymiş, onlar ilerilemiş, gözden kaybolmuşlardı. Bir an geldi, Sü' heyîâ birden bire olduğu yere serildi, kaldı: Çocuklar, dedi, bir adım daha atacak halim yok.. Siz ne yaparsamz yapm, ben burada biraz dinleneceğim! Biraz durduk, fakat Süheylâda kalkmaya niyet yok.. Hasnunla birbirimize kaş göz işaretleri yaptık: Sen istersen kal, biz gidiyoruz! Diye onu harekete getirmek istcdik. Henüz beş on adım uzaklaşmıştık ki müthiş bir çığlık koptu. Geri dönüp koştuk. Süheylâ olduğu yerde kıvranıyor: Soktu.. Beni yılan soktuü Diye bağırıyordu. Dikkat ettim, hakikaten siyah bir şerid birkaç metre ilerideki kayahklara doğru kayıp gitti. Genc kız ağlıyarak çıplak dirseğini yukarıya doğru kaldınyordu. Yuvarlak ve bembeyaz kolu üstündeki küçücük bir delikten kan sızıyordu. Hasnunla ben sapsan olmuş, ne yapacağımızı şaşmnış.tık. Süheylâ cesaretini, itidalini kaybetmemişti. Çanlasını elimden aldı, mini mini mendilini çıkararak: Ahn, dedi, şununla kolumu yukaridan sıkın! Ne akıllı, ne soğukkanlı tiz, değil mi? Ben kolunu tuttum, Hasnun mendili bagladı. Ikimiz de heyecandan titriyorduk. O, ilâveetti: Gidecek nalîm yok amma, koşahm, iskeledeki eczahaneye bir an evvel yetişelim! Hasnun fedakârlık göstermek iştedi: Yok, dedi, ben koşayım, şurada «Bağcıhk mektebi» var.. Siz Necible yavaş yavaş gelin.. Orada birşey bulup çaresine bakarız!. Birden gözden kayboldu. Hasnun gider gitmez koluma dayanarak yürümekte olan Süheylâyı belinden kavradım: Yavrum, dedim, bunun bir çaresi var... O da yarayı emerek zehiri çekmek!. Kaşlarmı çatarak cevab verdi: Fikrinizi anlamıyor değilim, fakat boşu boşuna sizin de hayatınızı tehlikeye koymak istemem, ben kendim yaparım... Başmı döndürdü. Omuzunu ilerletti, fakat dudaklarını yaraya temas ettirmeğe muvaffak olamadı. O vakit Süheylâyı hiç dinlemeden zorbalıkla kolunu çektim, ağzımı kolunun kaba etine yaklaştırdım... Biraz sonra nefes almak için brraz durdum. Süheylâ ayaklannı yere vurarak: Çabuk tükür, tükür! Diye bağınyordu. Yere tükürmek isteroedim. Cebimden mendilimi çıkardım. Ağzımm muhteviyatmı oraya emanet ettim. Ameliyeyi bir iki defa daha tekrarladım. Yorulmamıştım. Fakat Süheylâ: Yeter.. Yeter!... Diye bağmyordu. O zamana kadar Hasnun da yetişmişti. Uzaktan birşey söylüyordu. Ne dediğini pek iyi anhyorduk. Elinde uzun bir demir parçası vardı. Nihayet yaklaştı ve anlattı: Eczacı orada imif.. Aman yarayı dağlayın, dedi. Ben de şu demiri ocakta kızdırıp getirdim... Inşallah sogumamijtır. Süheylâ yarı mağrur, yarı lâkayıd cevab verdi: Hacet kalmadı galiba... Necib yarayı adamakıllı emdi... Göğsüm iftiharla kabarmıştı. Hasnun hâlâ ısrar ediyordu: Canım, belki kâfi degildir, hayat memat meselesi bu!..« Ve bana kaşile gözile bu işi zorla yapmaklığımız icab ettiğini anlatmak istiyordu. Ne çare, bir de onun sözü yerine gelsin diye tekrar Süheylânın koluna yapıştım. Hasnun kızgın demirin ucunu yaranın olduğu yere dokundurmak üzere idi ki Süheylâ birden kırvvetle kolunu elimden kurtardı, iki adım öteye fırladı ve bir kahkaha fırlatb: O kadar üstüme varmaym, fena olacağım... Vâkıa orada bir yılan vardı amma, benden epeyce uzakta.. Yalnız korktum o kadar... Korkuile ânide kalkmak istediğim sırada kolumu bir diken daladı Hasnunla ben aptal aptal birbirimize bakıştık. Genc kız ilâve etti: Bakalım, hanginiz beni daha fazla seviyor diye tecrübe etmek istedim... Necib Bey, siz vâkıa hayatınızı tehlikeye koymak fedakârlığını gösterdiniz amma, «tükürün!» dediğim vakit öyle telâş ettiniz ki, tahmin edemezsiniz.. Demek, hakikaten ölümü göze almış değil' diniz.. Bunu bana bir gösteriş olsun diye yapıyordunuz... Hasnun Beye gelince, o hiç olmazsa mürailige tenezzül etmedi, roerdce hareket etti. Yaramı yakmak istediği zamanki enerjisi hayrete şayandı doğrusu!... Neticeyi keşfettin değil mi azizim... Süheylâ geçen hafta Hasnunla evlendi ve ben bir fasiki mahrum gibi ortada kaldım... Ah... Keşki tükürmeseydim, değil mi? Evet keşki tükürmeseydin Necib... Fakat belki tükürdüğünü yalayabüseydin, gene muradına nail olurdun, dostum!.. * Ahmed Hidayet ŞÎNEMA Fred Astaire Aslen Südetli olan artistin emlâki zaptolunmuş Evlenme Profesör Salih Murad Uzdilek ve Bayan Refika Genc evlenmışlerdir. Kıymetli âlim arkadaşımıza ve eşine bahtıyarlık temenni ederiz. Dersanesi: Bahçekapı Tek Kollu Cemal karşısında Selâmet Hanı. Avrupaya gidecek talebe müsabaka im tihanlarına hazırlanır. llmî tetebbüata vardım edilir. Operalar ve operetler 21,10 Münlh: Kannen. 22^0 Lille: Manon. 1,05 Stuttgart: Eczacı. Büyük konserler Türkiyenin, Büyük 18,05 Bruksel H : Senfonlk konser. 18,05 Milâno: Orkestra konserl. 19,20 Parls (P. T. T.): Onkeatra konserl. 19,50 Doyçlandzender: Weber ve Beetson tazimleri, Atatürkün hayatı, hoven'in eserleri. eseriı zaferi, so» sözleri, son manevralan, unutulmaz vecizeleri İSTAN20,35 Kolonya: Boston şehrlnin senfonik BUL ve ANKARANIN muazzez tabutlan önünde tazim ve ıhtiramlan ve muazzam cenaze meraaiminin bütün tafsılâtmı gösteren sesü ve sözlü tam orkestrası. ve emsalsit tarihi fılme ilâve olarak 20,35 Londra (Reglonal): Orkestra konseri. 21,15 Frankfurt: Büyük konser. 21,15 Hamburg: Slav musikisinden şaheserler. ALBERT PREJEAN ve DiTA PARLO 21,15 Saarbrücken: Büyuk konser. tarafından oynanmış büyük ve mükemmel Fransız filmi. 21,45 Beromünster: Orkestra konserl. • ^ ^ ^ ^ ^ ^ • H Bugün saat II ve 1 de tenzilatlı matineler 22 Hilversum I : Büyük konser. 22,05 Roma: Senfonlk konser.. Oda masikileri FRANSIZCA RADYO aksamki program j Bugün SUMER sinemasında ATATüRK'e ASRî BATAKHANELER Büyük Şefimiz ATATURK'ün KADINLAR Fred Astaire Holivud'dan bildirildiğine göre, dans filimlerinin tanmmış mümessili Fred Astaire'in emlâkine Alman hükumeti tarafmdan vaz'ıyed edilmiş! Bu haber karşısında hayret edecek ve arada hiçbir münasebet bulamıyacaksınız.. Hiç de öyle değil... Çünkü asıl ismi Fredrich Austerlitz olan Fred, Südet mmtakasmda kâ\n Plau kasabası halkmdanmış. Babası ailesile birlikte Amerikaya hicret ettikten sonra büyük babası orada kalmış ve hâlâ da yaşıyormuş. Şimdi Amerikada bu vaziyet dolayısile Fred'e ikinci isim olarak Astaire yerine «Siidet» namı verilmektedir. Fred bqyle bir muamele karşısında Almanlardan şu şekilde bir intikam almış: Kendisine îngilterede almanca olarak çevirtilmek istenen bir filmi vücude getir meği reddetmiş... îşlere bakın... Nereden nereye takmtılar peyda oluyor... İstanbuldan Ankaraya kadar yapılan cenaze töreni bütün tafsilâtile gösteren sesli ve sözlü lam filme ilâveten ANN HARDİNG ve BASIL RATHBONE tarafından oynanmış korkunc maceraları musavver Fransızca sözlü büyük film. Seanslar : CENAZE TÖRENt : Saat 1,10 3,25 5,45 ve suvarede KADINLAR KATİLİ : Saat 1,55 4,10 6,35 ve suvarede Bugün saat 11. ve 1. matineleri tenzilâtlıdır. Bu hafta S A R A Y sinemasında 16,35 Viyana: Mozart'ın eserleri. 19,05 Königsberg: Ev musiklsl. 19,35 Kolonya: Kuvartet konserl. Solittlerin konserleri 17,35 Varşova: Keman konserl. 21,05 Sottens: Piyano konsert. 22,20 Floransa: Piyano konserl. 22,45 Kolonya: Sollstler resml geçldl. KATİLİ NÖBETÇİ ECZANELER AKIN sinemasında Ebedf Şefimiz PAUL MUNI'nm bır harikası ATATÜRK' ün Istanbnl ve Ânkarada yapılan muazzam Cenaze Töreni ve Hayatı Gündflz Matinelerde, Tasavvrların fevkinde Bir Şaheser Gece 9 da 2 film birden Sarı Esirler AtatUrkUn hayatı, eserl, zaferl, son sözleri, son manevralan, unutulmaz vecizeleri, Istanbul ve Ankaranın muazzez tabutları önünde tazim ye Ihtiramlan ve muazzam cenaze merasiminln bütün tafsllfitını gösteren sesli ve sözlü tam ve emsalsiz tarihî filme ilâve olarak ı Türkiyenin, Büyük ATATüRK'e son tazimleri AŞKIN GÖZ YAŞLARI Turkçe sözlü ve Arabca şarkılı büyük ve muhteşem film Bugün T A K S i M sinemasında • Bu geoe şehrln muhtellf semtlerlndekl nöbetçl eczahaneler şunlardır: Istanbul cihetl: Emlnönünd* (Beşlr Kemal), Küçükpazarda (Hasan Hulusi), Alemdarda (Arif Neşet), Kumkapada (Asador), Bakırköyünde (Hllâl), Fatihte (İ. Hakkı), Eyübde (Arif Baser) eczahaneleri. Beyoğlu clheti: İstiklâl caddesinde (Kanzuk), Dairede (Güneş), Galata Topçular caddesinde (Sporidis), Takslmde (Nizameddln), Tarlabaşında (Nihad), Şlşli Hal&skâr Oari oaddesinde (Halk), Halıcıoğlunda (Barbud). Kasımpaşada (Vasıf), Beşlktasta (Süleyman Receb) eczahaneleri. Kadıköy Modada Sıhhat, Pazaryolunda (Muhtar), Sanyerde (Osman), Büyükadada (Şinasi Rıza), Heybellde (Halk), Üsküdarda (Ahmedly*) eczahaneleri. Beyoğlu Halkevinde bir kitab» sergisi açılıyor Beyoğlu Halkevinden: Ne§riyat yapan matbaalara, kitabevl«rlnfl, hususl tâbllere 1 Evimizin Kitabsaray ve Yayın «nbesl faally>et programında mühim bir yer alan «kitab sergisi» işine bu yıl da teaebedlyoruz. 3 Sergl 1 lklnclıkânun 939 tarlhlnde Evimizin Tepebaşımdaki merkez binasında açılacak ve 15 giin devam edecektir. 3 Sergide 938 sen«sl nesriyatı teshlr edilecektlr. 4 Serglye İştirak edecekl«rden hiçbir sebeb ve surtle para alınmıyacak ve serginin bütün işkri Evlmiz tarafından ya pılacaktır. 6 Sergiye iştlrak edecekler, 938 senesi içinde neşrettikkri eserlerin bir listesini tanzim ederek 30 lkinciteşrin 938 tarihine kadar Evimize göndermelidirler. 6 Llstelerde yazılı eserler, Bvlmizce tayln edllecek memur taraîından makbıa mukabillnde sahiblerind«n aldınlacaklardır. Istanbul haricinde bulunanların posta ile göndermelerl zarurldlr. Llsteler tevhld edilerek bir broşür haunde tab«dilecek ve zlyaretçilere tevzl edilecektir. 7 Sergiye iştirak edecekler, sergide te»« hir edilecek kitablara mahsus olmak üzere sergiyi ziyaret ederüere yüzde 15 tenzilâtla kitab satmak şartını kabul eylemelidirler. 8 Geçen yıl açtığımız sergl pek kısa zaman içinde hazırlanmasma ve bir hafta devam etmesine rağmen, 27,400 kisl tarafından ziyaret edilmiş ve yüzlerce kitab satılmıştır. Bu ikinci serginin daha verlmll olacağı şüphesizdir. Halkımıza memleke timizdeki yeni nesriyatı tanıtmak, kolayca kitab temin etmek imkânmı vermek, kitab serglsini, kitab okumak zevkini aşılamak gibi maksadlara dayanan bu teşebbüsümüze nesriyatı olan matbaaların, kltabevlerlnin, hususî tâbilerin kuvvetle alâkadar olacaklarına kanl olduğumuzu ve kıymetli yardımlarını beklediğimizi saygılanmızla bildiririz. r j Bir ikl satırla "jf Kanadah beşiz kardeşler dördüncü yaşlanna basmışlardır. Beş kız Doktor Dafoe'nün idaresi altında tam bir ev kadını terbiyesi görmektedirler. Artist olarak sinemada oynamalan geçici bir vaziyet telâkki edilmektedir. Beşizler, îngiltere Kral ve Kraliçesi Kanadaya geldikleri vakit kendilerini ziyaret etmelerini rica etmektedirler. Beşizler bu ricaya henüz cevab alamamışlardır. Fakat ricalarınm is'af edileceği ümid edilmektedir. ^ Holivud'da çalışmakta olan meşhur Viyanah artist, «San esirler» kahramanı Louise" Reiner Avmturyanm Almanyaya ilhakındanberi hiçbir devletin tebaası değildi. Bu defa Amerika tebaalığma kabul edilmiştir. «San esirler» romanının müellifi Madam Pearl Buck de, Nobel edebiyat mükâfatmı kazanmıştır. •^r Amerikadan pazar günü gelen Ile de France vapurile sinema aktörü E d vvard Everett Horton Ingiltereye ve Lily Damita ile E r k h von Stroheim'in karısı ve cocuğu Fransaya gelmişlerdir. |ALPHONSE KARR'ın meşhur romamndan almmış Baş rolde: meşhur Arab mugannisi A B D U L V A H A B Bugün saat 12 de tenzilatlı matine BUGLN M E L E K sinemasında Ulu Şefimiz ve Ebedî Onderimiz AiATÜRK'ün Istanbul ve Ânkarada Muazzam Cenaze Merasimi, Tarihî film ne ilâveten Frans'zca sözlü roükemmel bir tilm olan AŞK BAHÇELERi V1VIANE ROMANCE Bupün saat 11 ve 1 de çok ucuz fiatlarla Halk ve Talebe Matinesi Baş rollerde [Bugün yalmz iPEK sinemasında Ulu Önder ve Ebedî Şefimiz ATATURK'ün Fılim dosyalarımızda mevcnd bütun lılimlerinden möretkeb ve bizzat kendilerı tarafından Büyük Millet Meclisinde irad Buyurdukları tarihî Nutu't ve Atatürkümüzün Ufuiü Uzerine istanbulda çevrilen 400O, izmitte 1OOO ve Ânkarada 5000 metre filim arasından seçilen 3500 metrelik Tam ve en mufassal, Ankara ve İstanbulda yerinde ve hakiki sesli makinelerle almmış kfsımları ihtiva eden yegâne film. Bu Tarihî filmi herfeesin gorebümesi için: Bugün saat 11 ve 1 de çok ucuz Hatlarla Halk ve Ja'ebe IVatinelen vard r. Sah akşanından itibaren Olüm Halk Opereti faaliyete geçiyor Halk Opereti, önümüzdeki perşembe gününden itibaren çok mükemmel bir kadro ile eski «Molen Ruj> binasmda faaliyete geçecektir. Halk Opereti iyi bir himayeye maz har olmuş, Ankara Halkevi rejisörü Raşid Rıza tarafmdan çalıştınlmışUr. Kadroya bir Macar bale heyetile iyi tahsil görmüş alafranga musikiye vukufu bulunan Türk kadın amatörler de ahnmıştır. Operetin ilk oynıyacağı piyes, «İki Çiçek» isimli operettir. Kadın modacılığında inkılâb Bayan İffet İfy tarafından Beyoğ lunda İstiklâl caddesinde Banka Ha nında tesis edilen yeni moda stüdyosunun açılma resmi yapılmıştır. Şim diye kadar, moda kadın eşyaları şehrimize mevsimden mevsime getirıliyordu. Yeni stüdyo, şapka ve çamaşır modellerini Paristen her ay getirmekte, bu suretle Parisin en son modalarını teşhir etmektedir. TURAN TİYATROSU Halk san'atkârı Naşid, okuyucu Semiha, Mişel varyetesi Bugün: Beyaz gölge, 4 perde Gece: Tarifenin Aşkı 3 perde ERTUĞRUL SADİ TEK Tiyatrosu TAKSİMDE Bugün " saat 16 da matine ve gece 21 de (Süt kardeşler) Vodvil 3 perde Tel: 40099 İPEK la AYNAROZ Bugün S A K A ve SARAY sinemalarında birden KADISI sinemasında B'letler bugünden itibaren her iki smema grişelerinde satılmaktadır. Oyuklu Traş Bıçağı ' Binlerce kişidiyorki: ı ı ı ı 11 ı ı ı ı ı ı ı TRUFLEX Ulu Şefimiz ve Büyük onderimiz ATATURK'ün Dolmabahçe Sarayından Ankaraya kadar yapılan rr.uazzam ve emsalsiz cenaze merasimini bütün tafsilâtile gösteren tarihî filme ilâveten : Meşhur Zenci mugannisi ve Bozambo filmi kahramanı R Y A Traş biçaklanmn en eyisidir " Hazreti Siileymanın Hazinelerî Görülmemiş Türkçe sözlü büyük ve jfüzel tarihî film. Paul Robson, Anna Lee ve John Loder tarafından temsil edilen Bugün saat 11 ve 1 de tenzilatlı matine ölüm Bursa Valisi merhum Münir Paşanın büyük kerimesi ve emekli binbaşı Salâhaddinin refikası Fatma Atiye Ertaylan vefat etmiştir. Cenazesi Kadıköy^nde Rıhtım caddesinde (30) numaralı hanesinden bugün kaldırılarak öğle namazı Osmanağa camiinde eda edildikten sonra Nakkaştaki aile kabristanma defnedilecektir. Allah rahmet eyliye. *** ölüm Beyazıd Dersiâmlarmdan mülga Darülhilâfetül'alıye fıkıh müderrislerinden eski Meşihat dairesi me murlarmdan olup Antalya saylavı Rasih Kaplanın enişteleri, şehir hıfzıssıhha lâboratuarı direktörü Dr. Hilmi Erimerin, fabrika mümessili Atıf Erimerin babaları, Mektebliler pazarı sahibi Memduh Aygünün kayınpederleri, Ankara gazeteleri foto muhabiri Cemal Işığın amcası, Nevşehirli Halil Vehbi Erimer 25/11/938 de rahmeti rahmana kavuşmuştur. Cenazesi Suadiyeden kaldırılarak Erenköy Sahrayicedid mezarhğına defnedilmiştir. Merhum yüksek seciyeye malik hayırsever bir zattı. Teessürümüze iştirak eden zevata teşek kür ederiz. Eşi: Emine, oğulları: Hilmi, Atıf, kızı: Vecihe, damadı: Memduh, gelini: Atifet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle