Katalog

CUMHURİYET 18 tkinciteşrin 1938 TARiHDE BüyiJK DENİZ Tefrifca No. 11 Nakleden: AB1D1N DAVER Aksi ıom Gemilerde en iyi kömür kullamlacak Denizbank, yeni bazı teklifler hazırladı ( Şehir ve Memleket Haberlerl ) Siyasî icmal Soruyoruz: Atamızın resimlerile ticarete niçin müsaade ediliyor? Erenköyünde Tüccarbaşı soka ğmda bir numarah evde oturan okuyucumuz Adnan Ergeneli, bize gönderdiği mektubda şunları yazıyor: «Bazı kimseler sarı madenden yapılmış madalyalar üzerine Atatürkün resimlerini koyup küçük sivah kordelâlar takarak şehrin her ta rafında c^kin bir ticarete kalkıstılar. Satıcılar: (Atatürkün ebedî hatırası... Beş kuru<?a...) diye barbar bağınyorlar. Dolmabahce sarayı civannda, avni resimleri on kurusa, hatta on beş kuruşa satıyorlar. Hakikat şudur: Küstah bazı adamlar, halkın derin teessürünü bir para kazanma vasıtası olarak kullanmaktadırlar. Bundan başka Atatürkün siyah resimlerini taşıyan yüzükler de satılıyor. Millî his ve teessürü rencide eden bu şekildeki ticarete mâni olunması, gene millî bir zarurettir. Alâkadarlarm nazarı dikketini celbetmenizi dilerim.> Büvük bir acı ile kıvranıyoruz. Atamızı kaybedişimizin kalbimiz de açtıŞı yara çok derindir. Memleket ağlıyor, millet ve cihan muztaribdir. Atatürkün aziz hatırası kalblerimizde menkustur. Milletin teessürü ve yüksek hissiyatile alav ediîmesine tahammül olunamaz. Bü yük Atamızın ebedî hatırası, sırf para kazanmak düşüncesile hazırlanan madalyalarla yâdedilmez. Bu küstahça ticarete nasıl mü saade edilivor ve mes'uîler niçin hâlâ bu vaziyete lâkayd kalabili yorlar? Sirkeci garınm insaatı bitti Dahilî tesisat bir aya kadar ikınal edilecek Şark Demiryolları kumpanyasından çok bozuk düzen bir şekilde devTalm mış olan Trakva hattı istasyonlarının bu yaz, esaslı bir şekilde tamirine başlanmıştı. Bilhassa banliyö istasyonla nnda yapılan esaslı tamirat nihayete ermek üzeredır. Bakırköyünde Yenima halle mevkiinde yeni yapılan istasyo • nun henüz dahilî tesisatı bitmemiştir Fakat yağış başladığından bu istasyon halka açılmıştır. Sirkeci garının cephesine yapılan yeni binamn esas insaatı tamamlanmıştır. Dahlî tesisatı da bir aya kadar ikmal edilecektir. Sirkeci istasyonunun giriş kapısı karşısmdaki binalarm yıkılmasına devam olunmaktadır. Sahanm büyük bir kısmı da aoılmıstır. Suriye Fransa muahedesi uriyenin müstakil bir devlet olması ve üzerindeki, Fransaya tevdi edilmiş olan Milletler Cemiyeti mandasmm yani vekâletinin kaldırılması için iki sene evvel Suriye hükumetile Fransa arasında kararlaştmlmış olan muahedenin tatbik edilmesi hakkında Pariste Suriye Başvekili Cemil Mardam Beyle Fransa Hariciye Nazın Bonnet arasında yapılan uzun müzakereler neticelenmiş ve bu anlaşmaya aid vesikalar knzalanmıştır. 1936 eylulünde kararlaştmlmış olan bu muahedenin şimdiye kadar bir türlü tatbik mevkiine konulmaması, bir çok yeni vaziyetler ve meseleler çıkmasmdan ileri gelmişti. Muahede yapıldığı zaman, Fransada hükumetin başında sosyalistler bulunuyordu. Sosyalist partisi, müsternleke işlerinde ve Fransanın himaye ve idaresi altında bulunan memleketlerin yerli halklanna, Avnıpahlar gibi, geniş medenî haklar verilmesini ötedenberi siyasî programa koymustur. Bunun için cezayirde Fransız muhacirlerle yerli Yahudilerin haiz bulunduklan tam medenî haklardan hiç olmazsa tahsil görmüş, içtimaî seviye ve mevki sahibi olan Arablann istifadesine yol açan sosyalist partisi olmuştu. Suriyeye istiklâl verilmesinde dahi sür'atle hareket eden iosyalistler olmuştu. Antuan, mahsur ve mahpus donanmasile lodosun kesilmesini bekledi filolan iki fırkaya ayrılarak, methalin karşısına dikilmişti. Fırkaların birine Amiral Agrippa, dığerine ise bizzat Oktav kumanda ediyordu. Fakat, tecrübesı ve kazandığı müteaddid deniz zaferleri başkumandanhğı Agrippa'ya verdirmisti. Ag rippa, küçük gemilerini bogazlann içine sokmaktan istinkâf etti. Romanm asaletile meşhur olan bu Amirali, boğaz dahilinde bir çaroısmanm kendisine müsaid olmıyacağmı biliyordu. Çünkü bu takdirde, dar kanallarda düşman gemilerine, aşağı yukarı muadil ve müsavi adedde gemi bulundurabilecekti. Halbuki hasmın gemileri daha büyük ve içlerindeki müret^ebat ve muharibler daha kalabalıktı. Sonra, boğazda yerin darhğı yüzünden Agnppa'nm gemicileri, kendi denizcilik bilgi, duygu ve tecrübelerinin verdiği üstünlükten ve daha yüksek olan manevra kabiliyet ve meharetlerinden istifade edemiyecçklerdi. Kanalın dar sularında yer yoktu ki manevra yapabilsinler ve en güvendik'eri silâh olan mahmuzla en iyi tatbik ettikleri mahmuzlama tabiyesini kullanabilsinler. Agrippa 400 teriem'den mürekkeb olan fırkalarını, bir taraftan geniş meydan bulmak, diğer taraftan da boğazın met'ıalindeki görünmiyen sığlıklardan ve kayalıkBu arada, maiyetindeki Romahlar, lardan korunmak için, sahilden hayli ubaşta ordu kumandanı Kanidius olmak zakta tutmuştu. üzere, karada bir meydan muharebesinde, talihlerini denemek için, tekrar bir daha îki donanma, bir müddet karşı karşıîsrar ettiler. Filvaki, kara harbine alışmış ya durdular; iki taraf da saldırmağa teolan ordunun, oynak gemi güvertelerinde, reddüd ediyordu. Antuan gemilerinin dabütün muharebe kabiliyetini gösteremiye ha hantal ve daha ağır olduğunu bildiği ceği muhakkaktı. için, sahile yakm yerlerde müdafaada kalBir gün, bütün ömrünü harbü darb i mayı kendisi için daha faydalı addediyorçinde geçirmiş bir hassa santüriyonu (es du. Agrippa ise düşmanı açığa çekmeden ki Roma ordusunda bölük kumandanına, harbetmek istemiyordu. Çünkü, o da biliyüvba?ıya centurıon santürıyon derler yordu ki kendi hafif ve seri gemileri, andı.) Antuan'ın karşısına çıktı. Gözleri cak açıkta, manevra kabiliyet ve sür'at, ya=larla dolu olan bu kahraman asker, lerinden istifade edebilirler. gö^sünü açıp eski muharebelerde aldığı Nihayet iki taraf da ister istemez birşanlı yaralarla delık deşik olmuş vücudü birlerine biraz daha sokuldular. Anrunü, sonra elindeki yahn kıhcı gösterdı ve an'm donanması, kâfi derecede, boğazdan dedi krf denize~açılmıştî. öğleye doğru Garbî Rc İmparator, bu yaralara ve bu kılı ma donanması, müttefik filolara saldırdî. ca n'çin itimadsızhk gösteriyorsunuz? O Böylece büyük deniz muharebesinin ilk kö'ü tahta parçalarına güveniyorsunuz da çatışcnası başladı. Antuan'ın tarafında mubize neden inanmıyorsunuz? Fenikeliler sademeye ilk giren gemilerin hemen heple Mısırlılar, denizde muharebe etsinler, si Roma galerleri idi. Çünkü Asya ve fakat bırakın, biz de, yenmeği yahud öl Mısır filolan, donanmanın baş tarafında meği çok iyi bildiğimiz karada döğüşe ve ilk hatlarda değildiler. Bu yüzden mücadelenin ilk sıkleti, su kesimlerinin altınlim.» Eski bir a^kerin bu istirhamıdır ki bü da iri kazıklarla bol bol zırhlanmış olan yük Ingiliz şairi Şekspir'e Antuan'la Kle ağır deniz devlerine yüklendi. Bunlar güopatra adlı trajedisinde Antuan'm asker vertelerindeki ahşab kuleler ve barbajalarla bir kat daha ağırlasmışlardı. Hücum lerinden birine şu mısraları söyletmiştir: eden düşman gemileri yakına gelince, «yüEu asîl İmparator, denizde döğü$me, Çürümüs birkaç tahta parçasına güoenme. zen hisar» ların teşkil ettikleri hattı h^ırbBu kdıcdan, bu yaralardan $üphe mi cdi~ den bunlann üzerine bir ok, cirid ve taş ı/orsun uoksa? yağmurudur yağmağa başladı. Mmlılar ve Fertikeliler varsmlar, denize dalsınlar. Bizim âdelimîz karada ıjenmektir Ve adtm adtm döğü&nektir. Oktav, körfezi dolduran Mısır Roma donanmasının yelkenlerini açmış, boğazm dar sularından geçerek denize çıkmak üzere olduğunu görünce, hemen lejyonlardan alınmış seçme kıt'alarla gemilerin mürettebatını takviye ettirdikten sonra, Agrippa'nın en iyi gemilerinden birine bindi. Antuan'm taliKî de kendisinden yüz çevirmişt ^am denize açılmak üzere iken hava lodosa döndü ve dört gün müddetle rüzgâr lodostan esti. Bu, tam onun gitmek istediği istitametti. O zamamn germleri ise yalnız pupadan (kıçtan) esen rüzgârlarla seyredebilirlerdi. Provaüan gelen aykırı rüzgârlan, münasib bir vazıyette mailen alarak v£ vo\ta vurmak suretıle seyretmek henüz o zamamn gem:c!İeri için malum bir usul değildi. Rüzgâra karsı yelkenle seyretmek, çok daha sonraları îkar.dinavya denizci/eri tarafından keşfcJllmiştir. O, ayni zamanda sevgilisini de, Kleopatrayı da düşünüyordu; ondan ayrılmamak çarelerinı anyordu. Kanidius'un dediğini yapar da donanmadan ayrıhrsa, bir daha Mısıra dönemezdi. Bu donancna, Antuan'ı Kleopatra'ya bağlıyan en kuvvetli rabıta, onu icabında, sevgılisile beraber veya sevgilisinin peşinden Mısıra götürecek olan en son vasıta idi. Kleopatıa da donanmasından aynlmak ıstemiyordu. Bu, Mısırh Kraliçenin memleketine dönmek istediğinin en büyiik delıiiydi. Antuan, akılla aşk, sevkülceyşle his, zaferle Kleopatra, hicranla visal arasında bır sürü bocaladıktan sonra, Kleopatranın da tazyikile donanmasından ayrılmamak kararını verdi. Kendisini sevgi cennetme, Mısıra yalnız donanma götürebilirdi. Bazı kumandanlar, Antuan'a son bir defa talihini denemek üzere, düşmanm müslahkiı ordugâhına bütün kuvvetile bir hücum yapmasım teklif ettilerse de muvaffakiyet ümidi görmediği için, reddetti ve Kleopatra'nm işvekâr ricalan galib geldi. Antuan, sarayın hazinesini ve ordusunun bir kısmını gemilere bindirip düşman muhasarasını yannağa karar verdi. Hazırlıklara başlandı. Denizbank, bilhassa yeni vapurları mızın gelmeğe başlamasmdan sonra, şimdiye kadar vapurlarda kullanılan kömürün kuvvei haruriyesinin ihtiyaca kâfi olmadığını görerek kömür meselesini esaslı şekilde halle karar vermiştir. Banka fen heyeti, vapurlarımızm en vüksek derecede istim tutmak için EretJlinin en iyi kömürünü kullanmavı 1 lüzumlu görmektedir. Bu suretle yen ' vaDurlarımmn süratlerinden de tam şekilde istifade edilebilecektir. ÖŞrendiğimize göre, bankanın buşün üzerinde mesgul olmakta bulunduğu bu nokta etrafında îktısad Vekâletine bazı tekliflerde bulunulacaktır. SEHtR tSLERt Atatürk köprüsü dubaları Atatürk Köprüsü dubalarından denize indirilen kısımlann üstünde döşeme inşaatma başlanmıştı. Bu husustaki faaliyet ilerlemekte olup yeniden birkaç duba denize indirilerek diğerlerine bağlânmıştır. Bunların da üst kısım inşaatı bugünlerde başlıyacaktır. MÜZELERDE Yazılıkayada hafriyat İstanbul Asari Aatıka Enstitüsü na mına Eskişehir civarında Yazılıkayada hafriyat yapan Holandah arkeolog Haspes şehrimize gelmiştir. Mütehassıs bir müddet şehrimizde kalacak ve hafriyat hakkındaki raporunu Müzeler idaresi ne verecektir. Yeniden 30 çeşme daha yaptırılacak Kırkçeşme suları kesildikten sonra şehrin ihtiyacmı karşılamak maksadile Sular idaresi tarafından muhtelif semtlerde yüzden fazla terkos çeşmesi yap tırılmıştı. Yeniden otuz kadar çeşme daha yaptırılması kararlaşmış ve bunların da yerleri tesbit edilmeğe başla mıştır. Yakında faaliyete geçilecektir. Yıkılacak binalarda tahribat yapılıyormuş! tmar münasebetile Beledivece son zamanlarda şehrin muhtelif mmtakalarında bircok binalar istimlâk olunmakta dır. Fakat tahliye edilen bu binalardan bir kısımlarının bazı kimseler tarafm dan tahrib edilmekte, cam ve çerceve gibi aksammm almmakta olduğu görülmüştür. Beledive riyasetinden kaymakamlıklara verilen emirde Beledive namına istimlâk olunan bu kabil binala rm yıkılmasına başlanıncıya kadar muhafa?a altına almmaları bıldirilmiştir. Sosyalistlerle beraber hükuraeri idare İstanbul Müzeler idaresi eski eserleri eden radikal sosyalistler dahi Suriveye koruma encümeni aylık mutad içtima ını yapmış, tamir ve ıslah edilmesi icab bir gün istiklâl verilmesine taraftardılar. ünkü îngiltere, Suriyeliler gibi arabca eden tarihî eserleri tesbit etmiştir. konuşan ve kültür seviyesi bir olan Iraklılara istiklâl verdikten sonra Suriyeye de Sektei kalbden öldü ayni hakkın verilmesi gayrimahdud bir Pangaltıda Tavukçu Perkin sokak 39 zaman için geciktirilemiyeceğini anlıyornumarada oturan 48 yaşlarmda Mişon oğlu Hören, evinin yanındaki boş ar lardı. sada soba borulannı tamir ederken b'"rLâkin radikal sosyalistler, Suriyenin denbire fenalaşarak yere yıkılmıstır. istiklâlini Fransanın buradaki askerî ve Beledive tabibi, Hörenin, sektei kalb ktısadî menfaatlerini gözetmek için sağden öldüğünü tesbit etmiştir. !am kavıd ve hükümlere bağlamak istiyorlardı. v Tamir edilecek tarihî eserler Soruyoruz! Vapurlar limanlardan geç kalkıyorlarmıs! İhracat tacirlerinin haklı şikâyetleri tetkik edildi Bir taraftan dahılî ticaret erbabı, diğer taraftan ihracat tacirleri, son za manlarda kabotaj postalarının liman larımızdan hareketleri esnasında rö tarla kalkmalan dolayısile bazı makamlar haklı şikâyetlerde bulunmuşlardı. Denizbank, bu kalkış rötarlannm sebebleri ve bu sebebleri izale edici hususları ehemmivetle tetkik etmiştir. Rötarlar, bilhassa, İstanbul, İzmir, Mersin ve Trabzon gibi esas limanlarda görülüyor. Çünkü ihracat mevsimi dolayısile tahmil faaliyeti artmış ve genişlenrştir. Eldeki vesaitin kifayetsizliği ve normal tahmil ve tahliye işçilerinin artan ihtiyaca kâfi gelmediği anlaşılmıştır. Nitekim geçen senelerde de ithalât ve ihracstm mütekâsif zamanlarında MÜTEFERRtK Kontrplâk damga ücreti meselesi Istimlâk bürosu kadrosu tasdik edildi Şehir plânımn tatbikma geçilmesi üzerine istimlâk isleri çoğaldığmdan Belediye Fen islerine merbut olarak bir istimlâk müdürlügü tesekkülüne karar verilmiş ve kadro tasdik edilmek üzere Dahiliye Vekâletine gönderilmişti. Kadro. Vekâletce tasdik edilmiş olnp bugünlerde gönder'lecek olduğundan yeni sube vakında faaliyete gececektir. Asfalt yollardaki teknik tesisat Yeni yapılacak asfalt yolların güzergâhına tesadüf eden elektrik, telefon, havagazi ve su tesisatı üzerinde vaktile icab eden tadilâtm yapılması hususunda bu idarelere tebliğat vapılmıştı. Alâkadar müesseseler, vapılacak tadilâtın şeklini tesbit etmeğe baslamışlardır. Yakmda faaliyete geçilecektir. Antuan «ıahsur ve mahpus donanmisile l lo^fosun kesilmesini bekledi. Beşintf sabahı rüzgâr durdu. Sakinleşen deniz güneşin ışıkları altında pınl pınl yanmaea başladı. Donanmanın öncüsünü tekil eden «yüzen hisar» lar boğazdan c'ısan çıktılar. Bunların arkasından uzun kafüeler halinde Roma, Fenike ve M:sır g"'v1eri geliyordu. Kıyılarda, körfezin şimal sahillerindekı tepelerden boğa7.a ve münhat Actium (Ak'iom) burnundan cenuba kadar yüzer bin kisilik iki ordu, karşılıklı toplanıp dizilmis, denizdeki manzarayı seyrediyor ve end'se içinde, muharebenin başlamasııı bekliyorlardı. Garbî Roma donanması, yani Oktav'ın O zamanlann mermileri demek olan bunlar, vızıldayarak ve ıslık çalarak Oktav'ın gemilerine çarptılarsa da fazla zayiatı mucib olmadılar, çünkü, gemilerin mürettebatı, güverteye konulmuş olan muhafaza tertibatmın arkasına saklanıyor veya mustatil şeklindeki uzun kalkanlannı vücudlerine siper ediyorlardı. Oktav'm okçulan, Antuan'm gemilerinden üzerlerine atılan muhtelif mermilere ve Asya okçularmın çok seri ok atışlanna mukabele için ellerinden geldiği kadar çahşıyorlardı. Antuan'ın filosunun atıcı siîâhları üstündü amma o zaman, deniz cenklerinin topçu ateşile kazanıldığı ve isabetli mermilerin muharebenin talihini tayin ettikleri devir, henüz çok uzaktı. Eğer, Antuan'm iri ve yüksek gemileri, Oktav'm küçük ve alçak bordalı galerlerine ma^muzlayabilselerdi, bunları denizin dibine gönderebilirlerdi. Çünkü gemilerin tunçla zırhlanmış baş bodoslamalarının her darbesı, rj e n j z Üâhlanna bir kurban takdim edebilecev kUVvette idi. Fakat, Antuan'm gemi kutnanCı. n l ariı düşmana aborda olmağa kalkışmanm ^y(^asız t^. v e j ı a t t â likeli olduğunu pek çd.,^ a n l a d ı l a r . Bu da, sadece düşman gemilern;n ^^ na fjf v ç daha çevik olmalarından rivr{ gelmiy°«du. Çünkü, Oktav'm gemicileri, <Jaha ; yi ^icn ve terbiye görmüş oldukları için, Antua^'ın a ğ ı r gemilerinin hücumlarını kolayca vtlattıktan ve onlann gayretlerıni boşa çık^jıktan başka, aborda olmaktan ve mahmuilanmaktan kurtulunca provalarile düsmanıu u 7 U n küreklerini bastan aşağı budayorlardı. Dörder ve beşer kürekçi tarafından çekfı»n bu iri kürekler çok ağır oldukları için, onları, tam zamanmda içeri çekmek \« y a geminın bordasına muvazi bir şekilde yatırmak kabil olamıyordu. Bîr eroinci yakalandı Fatihte Sarıgüzel Muhtar sokağmda 38 numarah evde oturan Receb, emni veti suiistimalden dolavı yakalanarak karakola getirildi&i vak't üzeri aranmış, ayakkabısı içinde bir paket eroin bu lunmuştur. C Ereğlide sevindirilen yoksul yavrular Kontrplâk standardizasyonu dolayı Tiow©t ve Sanayi Odasının damgaadığı beher kontrplâk için aldığı birer feuruşun yirmişer parasınm iades'ne başlanmıştır. Maamafih fabrikatorlar bu yirmi para ücretin de almmasına itiŞöyle ki Suriyedeki hıristiyan ekalli raz etmektedirler. yetler, mezhebî ve harsî hususiyetlerini muhafaza edeceklerdir. Memleketin idaKüçükpazardaki mekteb resi ademi merkeziyet esasına müstenid için istimlâk olacaktır. Yani Havran Dürzileri ve LâKüçükpazar civarının mekteb ihtiya zikiye Alevileri ve Elcezire yerlileri gecını karşılamak maksadile burada yeni niş mahallî muhtariyeti haiz olacaktardır. den bir ilkmekteb tesisine karar verilMekteblerde fransızca tedrisat azaltılmişti. Bu maksadla bir kısım yerlerin mıyacaktır. Suriye hizmetine geçecek stimlâki kararlaşmıştır. İstimlâki muFransız devlet memurlarının hukukî vazikarrer yerlerin sahiblerile temas edilyetleri değişmiyecektir. Suriyede Fran mektedir. Yakmda. muamele intac olunacak ve önümüzddki ders senesinden sız, kara, hava ve deniz kuvvetleri, mutibaren yeni mekteb tedrisata başlıya ayyen üssülharekelere malik olacaklardır. Suriye hükumeti bugünkü ahval ve secaktır. rait içinde daha iyisini temine imkân görayni vaziyet görülmüştür. Denizbank mediğinden Fransanın 1936 eylul mua bugünkü imkânlarla bu şikâyetleri na hedesinin tatbikı için koyduğu şartlan, zarı dikkate alarak vapurlarm vaktinde hafif bazı tadillerle kabul etmiştir. Lâkin hareketini temin edici tedbirleri ittihaz Suriyenin istiklâl ve hürriyetini, bir defa etmektedir. eline aldıktan sonra zorla kabul ettıgi kayıd ve şartlan birer birer kaldıracağı süphesizdir. Sosyalistlerin yerine hükumetin bas.na gelen Daladye kabinesi Fransaya daha geniş menfaatler temin etmek için muahedenin tasdikını geciktirmiş ve Suriye hükumetile uzun müzakerelerde bulun muştur. îşte evvelki gün Pariste fmzalanan yeni ve&ikalar bu menfaatleti tesbit etmiştir. J gfinü bayram İstanbul Müftülüğünden: Ikinciteşrinin on dokuzuncu cumar tesi günü Ramazanm yirmi altısı olmakla akşamı (pazar gecesi) Leylei Kadir ve yirmi üçüncü çarşamba günü Bayram olduğu ilân olunur. Bayram namazı Vasatî saat: Ezanî saat : En iyi Buğday: 15 Arpa : 24 Üzüm : 84 Hurma: 00 S. 7 2 İyi 14 20 67 133 D. 35 50 Son 12 19 54 00 f Mudanyada Köy Suriye hükumetinin idaresi, her türîü anasın memnun edecek bir şekilde tecelli edip de ati hakkında kavi teminat teskil ettiği takdirde Fransanın başında bulu nanlar dahi bu kayıd ve şartların kaldınlmasma pek muhalefet ctmese gerektir. Suriye istiklâlini eline aldıktan sonra şimal komşusu Türkiye Cumhuriyetile daha kolay anlaşacaktır. O zaman arada vasıtaya hacet kalmıyacaktır. Şimdiye kadar araya giren Fransa; Suriyeden ziyade tabiatile kendi millî ve siyasî menEreğli (Hususî) Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından 85 yoksul çocuk baştan ayağa kadar giydirilmiştir. Gönderdiğim resim, sevindirilen faatlerini düşündüğünden aradaki Here ve meselelere aid anlaşma tamamlanma yavruları göstermekteddr. mıştı. Sadakal Fitir yapılan bu muvaffakıyetli tabiye, modern bir deniz muharebesinde düşmanm makinelerini tahribe muadildi. Böylece, kürekleri parçalanan bir gemi, mefluc bir vaziyete düşünce, düşman, onun üzerine saldıracağı zamanı kendi tayin edebilij ^rdu. O vakit bir veya müteaddid gemi, bu kötürüm tekneye hücum ederek onu, ya mahmuzluyor, yahud da rampa ederek mürettebatmı Llıcdan ve kargıdan geçiri^ordu. İArJtan var) Eski zaman harblerinde küreklere karşı 1 Fransa, Suriyenin istiklâlini tanımak ve bununla alâkadar muameleleri ikmal etmekle Avrupanm karasırdaki siyaseinde îngilterenin izini takib ettiği gil.i, deniz asırı memleketler hakkında dahi bu yoldan avrılmadığını ispat etmiştir. Îngiltere, Irakın istiklâlini ta^ *nı«tı. Birkaç gün evvel de Filistinde müstakil bir Yahudi hükumeti kurmak ve memleketin bir kısmını daimî surette idaresi alında bulundurmak tasavvurundan vazgeçmiş ve Filistinin mukadderatı yani isiklâlini ve idare şeklini serek yerli Arabları, gerek civar Arab memleket'eri ve devletleri temsil edecek mu'aVıba'larla nlasarak tayin etmek esasını kabul etmiş ve bu isti'arelere Suriye Arablan mÜTressillerinin de iştirakini arzu etmis oldugundan Fransa dahi Suriyenin istiklâli meseMudanya (Hususî) Mudanya kazasınm her köyünde Köy kanununun esini kat'î bir neticeye bağlamak mecbutatbikma aid birçok yeni eserler meydana getirilmiştir. Bu eserlrden Mi riyetinde kalmıştır. sebolu köyünde bir mühendisin plânına göre yapılan muhtarlık dairesinin Muharrem Feyzi TOGAY resmini gönderiyorum. kanunu tatbik ediliyor j