29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 Şubat 1937 CUMHURİYET Almanyanm istediği eski müstemlekeleri Almanya acaba bunları elde ettiği tak* dirde tatmin edilmis olacak mı? ALMANYA Anadoluda Tramvaylarda kadınlara Içtimaî bir borc yer vermek lâzımdır Beyoğlunun lüks pastahanelerinden birinde, yanımdaki masada, iki genc aralarında şövle konuşuyorlardı: « Kadınlar her cihetçe erkeklere müsavi olduklannı iddia ediyorlar. O halde kendilerine neden yerimizi ve;e lim? Hem Avrupada bu âdet kalkıyormuş. Yerini bir kadına veren adama halk ıslık çalıyormuş..» Onlar böyle konuşurlarken yabancı memleketlerde gördüklerimi hatırlamağa çalışıyordum. Merkezî Avaıpanın güzel ve çok temiz bir şehrinde, belediyenin işlettiği çok rahat tramvaylarda gözüme ilişen şu levha olduğu gibi tekrar gözü mün önünde canlandı: San'at tetkikleri Lodos unancadan dılimize geçen odos, hele İstanbulluların ağzında nefes gibi birşey olmuştur, o kadar sık ve tabiî kullanılır. Çünkü bu güzel şehrin havası, lodosun esip esmemesine göre değişır. Yalnız bu kadar mi ya. Lodosun mizac üzerinde de tesiri tasavvur veya tahayyül olunduğundan kelımeye bir de tıbbî kıymet venlmiştir: Lodosta insana gevşeklik gelir, deriz. Bu tasarruf suretinde biraz da içtimaiyat çeşnisi vardır. Zira lodosta vapurlar işliyemedıği için Istanbuldan Kadıköyüne ve oradan Istanbula geçilemez, birçok işler yüzüstü kalır!.. Lodos midevî vecizeler de yaratmıştır: Lodosta bahk yenmez gibi!.. Niçin yenmez?.. Mideye mi dokunur, meçhul. Fakat vecizenin tecrübeye müstenid bir mutfak hikmeti taşıdığma şüphe yok. Ya onun mecaz faslına girişine ne demeli?.. Lodos poyraz, denildimi, hatınmıza sabahleyin ak dedıği şeye akşamlayın kara diyen dönekler gelmez mi?.. Hele o, lodos poyraz mukataası sözü, İstanbul argosunun adeta edibleşmiş tabirlerindendir ve «serseri» liği ifade için bundan daha kuvvetli bir söz güç bulunur!.. Fakat ben bugün lodosun dildeki yerini değil, bize tattırdığı cilveleri hatırlatmak istiyorum: Lodos, Marmaramn sırtına musallat semavî bir kamçıdır. O, cenub illerinden keskin ıslıklannı öttüre öttüre gelip te Marmaramn zümrüd sırtında hoyratça oynamağa başlar başlamaz mahşerî bir kıyamettir kopar ve ağlıyan denizin sesi, sahillere yakın oturanlan yataklannda bile rahatsız eder. AMİD YOLUNDA 17 Adanada diğer iki cami KAMERUN 2 679.221 Km Kıymetli bir Türk san'at Eskişehir lisesi meselesi halledilmedi mi? kârını kaybettik «Genclerin terbiye seviyesine misal olan saygı hislerini izhar etmehri ne güzel bir hareketür.» II an, aslında bu tercümeden çok daha güzel ve daha müessirdir. O memleketin dili bu cümleye çok uygun düşüyor. Adanada Eskicamiin içi Halbuki böyle levhalara ne hacet? Hasanağa camii Her yerde terbiyeli insanlar, saygısızlara Adanada Hasanağa camıi diye anılan nisbetle ekseriyeti teşkil ederler. Her kıymetli bir eser vardır. Bu Hasan Ağa yerde erkeklerin ve bilhassa genclerin kimdir, camii kim yaptırmıştır? Bilemem. kadınlara ve ihtiyarlara yerlerini terket Bir kitabesine rasgelemediğim için tarihi Almanyanın 8 devlet tara meleri takdirle karşılanan ve içtimaî ter hakkmda da bir malumat edinemedim, fafından paylaşilan eski mkstemlekelerile bunları biyenin derecesine delâlet eden güzel bir kat ben gene san'at tarihi bakımından biharekettir. Hele bazı memleketlerde genc nanın kronojisini, hüviyet ve hususiyeti geri istiyen M. Hitler YENIZEUAND zabitler için bu adeta bir vazife telâkki e ni çerçeveliyebileceğim. Ilkönce Alman Hava Nazın General müstemlekelerine muhtac olduğunu ileri dilir. Oldukça yaşlı erkeklerin bile kenBina dört duvar üzerinde murabba bir Göring 10 teşrinievvel 1936 da bir nu sürmüşse de Londrada bu iddia varid dilerinden yaşça küçük kadın ve kızlara, plânda yükseldikten sonra yukanda mutuk söyliyerek Alman müstemlekelerinin görülmemektedir. Çünkü bugünkü mo sakat, alil erkeklere yer verdikleri çok rabba müseddes olmuş, bu suretle tek Hasanağa camıinın ahşab mahfili «gasb» edilmiş olduğunu resmen bildir dern Alman sanayiinin muhtac olduğu görülür. kubbe ile üstü örtülmüştür, binanın önün dilinde Yağ yahud Yağı camii de denildi. İlk defa olarak salâhiyetli bir ağız petrol, bakır, yün, kauçuk, pamuk ve dede dört sütunlu bir son cemaat mahalli mektedir. Bu isim Adanalılar arasında dan çıkan bu sözlerden sonra ikinci ola mir gibi maddeler bu müstemlekelerde Bizde ise vaziyet bunun aksidir. Has vardır. Bu tarifimi okuyunca karilerim bazı nazariyelere ve mütalealara meydan rak Propaganda Nazın M. Göbels bir kâfi miktarda bulunmamaktadır. Esasen derhal anlarlar ki bir Osmanlı camiinin açmışhr. Bir kısmı bu camiin kiliseden ta, ihtiyar, kadın, çocuk tefrik etmeden nutkunda bu meseleyi mevzuu bahsetti. ricarî istatistiklerden elde edilen çok şaİstanbul fethinden sonra tebarüz etmiş değişme olduğuna inanmış olduğu için yer kapmak ve adeta hücum ve savletle ve: yanı dikkat bir netice Almanyanın eski tipini tarif ettim. Marmara, sırtında hoyratlaşan lodos o havalideki yağı dağı, yağcılık, yağı elde edilen bu «makamı» her türlü insanî « Almanya kendi müstemlekelerin müstemlekelerinin ihrac ettiği ham mad Evet mükemmel bir Osmanlı eseridir, basan isimlerindeki düşman manasına kamçısım yakalamak, kırmak ve parçahisler hilâfına sımsıkı rutmak gittikçe taden hiçbir vakit feragat etmiyecektir.» delerin hemen hepsini satın almakta ol hem de Piri Paşanm H . 926 tarihinde (bagî) kelimesini ve bunun mefhumunu lamak için şahlanır, dalgalaşmış köpükleammüm eden çirkin bir âdet hükmünü dedi. duğunu meydana çıkarmıştır. Meselâ Ulucamide çalıştırdığı mimarın ve işçile bu camie yakıştırıyorlar. Halbuki bu ca rile kabanr, yürüyen bir dağ silsilesi haalmaktadır. Bu sozler o zaman da her nekadar 1935 te Almanya eski Kamerun müs rin eseridir diyebileceğiz, zaten Piri Pa mi kiliseden çevirme olmadığı gibi bil lini alır. Eğer lodos esmekte ve denizi Ingilterenin nazan dikkatini celbettiyse temlekesinin ihrac ettiği maddelerin yüz Fakat dikkat edilirse ekseriyetin bu şanm imara çok kıymet verdiği ve onun farz kiliseden çevirme olsa da düşman kamçılamakta ısrar ederse bu kabarış zide her nedense bu işe lüzumu kadar e de 80,6 sı Almanyaya gitmiştir. 1933, çirkin hareketi kasden değil, çirkin oldu zamanında Adananm kıymetli abideler camii diye bir isim takmakta da bir ma yadeleşir, kıyılara yayılır, önüne gelen hemmiyet verilmedi. Bir takım propagan 1934 ve 1935 senelerinde Almanya Af ğunu bilmiyerek yaptığı göze çarpıyor. kazandığı görülmektedir. Işte birisi de nasızlık vardır.. sedleri yıkar, yüzlerce metro içerilere sodacılar bu sözlerin ve taleblerin hiçbir rikadaki eski müstemlekelerine 1429425 Halkımızın ruhunda terbiye ve asalet budur. İçeride mimber ve mihrabın işçilik kulur. Halbuki ikinci bir iddia kuvvetlidir: ciddî alâka ve karara istinad etmediğini îngiliz lirası bedelinde mal satmış, buna vardır. ve san'atında Ulucamidekileri hatırlıyo Bu cami Yağpazannda bulunuyormuş ve Böyle bir mücadele sırasmda kayıklar Son hafta zarfında şahid olduğum şu ruz. Fakat ayrıca sena edecek diğer ileri iddia ettiler. Ve bunu tereyağından vaz mukabil ayni yerlerden 1,080,501 İngilimon kabuğuna, Akay vapurları kayığa günün birinde de bu camii yağ deposu geçen Almanlar için bir nevi «yem boru liz liralık mal almıştır. Bunun için bu misali, yanıbaşımdaki masada konuşan bir hususiyeti yoktur. yapmışlar ve epeyce müddet yağ deposu döner ve coşkun denizin kızgın köpürüşü yerler bugün Almanyaya iade edilse bi lara ve onların taraftarlanna nekadar ansu» olduğunu ileri sürdüler. Yalnız bu camiin m«thal üstünde ve olarak kalmış. Bu münasebetle bu cami arasında sallanıp durur. Denizin bu cılız Fakat M. Hitlerin son nutku bu şe le Almanya hiç te fazla bir menfaat te latmak isterdim: içeride bütün cepheyi işgal etmiş bir ah ikinci bir ad olarak Yağcamii adını ka nesnelere ne rahmi vardır, ne şefkati. kildeki iddialan temelinden yıktı. Füh mkı edemiyecektir. Bir gün her zamanki gibi kalabalık o şab mahfili vardır ki değeri birkaç camı Lodos yenememekten ileri gelen hıncını zanmış. Bu mütalea daha mantıkidir. rer bütün dünyaya gayet açık bir lisanla lan tramvaylanmızdan birinde çok sıkı değer. Çünkü haddizatında bir san'at onlardan çıkarmak ister, dalgadan yumBundan başka îngilterenin Alman Eskicamide iki kitabe görülür: Birisi müstemleke meselesinin Almanya için yanın bu talebini kabul etmesile de iş şık bir \aziyette, adeta ortada bir elimle şaheseri olduğu halde binanın yapıldığı ruklarla tekneleri döver ve böğründen daima açık olduğunu ve bu talebinden bitmez. Çünkü Almanyanın eski müstem tavandaki kayışa asılı bir halde bulu güne aiddir. Şu halde şöyle böyle dört cami duvanndadır, bunda ( H . 906)koparıp artığı sel parçalarile güverteleri asla vazgecmiyeceğini bildirdi. lekeleri sadece Ingilizlerin elinde değil nuyordum. Arkamda hafif bir inilti duy buçuk asırhk bir ömrü olan bu ahşab 1500 tarihinde Ramazan oğlu Halil Be dağıtasıya ıslahr. Vay o sırada bir Akay Yalnız M. Hitlerin bu a rada Ver dir. Bu topraklar üzerinde 8 hükumetin dum. Başımı çevirdim; benzi sapsan, iki mahfilin hem san'atına hem de mukave yin bu camii yenilediği yazıhdır, ikincisi vapurile bir yakadan öbür yakaya geçensalles muahedesinde Almanyanın harb mandası vardır. Onlar da şunlardır: büklüm bir ihtiyar, iki elile kanapelere metine hayran olmamak kabil değildir. ise sonradan yapılmış güzel bir avlu kapr lerin halbe!... mes'uliyetini kabul ettiğine dair madde* * * îngiltere, Fransa, Cenubî Afrika Un tutunmağa çalışıyor. Tramvaym her isti Gerçi bu camide de bazı çini saftıalan sının üzerindedir, bu kitabede de Sultan yi reddetmesi dünyada yeni bir heyecan Dünkü lodosta köyden İstanbula inyonu, Yeni Zelând, Avustralya,. Belçi kametteki sert ve şiddetli hareketleri ara görüyoruz ki bu çiniler Sinanın son za Selim zamanında Piri Paşanm medreseuyandırdı. Birçok kimseler Almanyanın mek ıstırannda kaldım. Vapurumuz, akar sında yere yuvarlanmamak için sarfet manlannm en mütekâmil çinileridir. De yi inşa ve camii tamir ettiği yazıhdır. ka, Japonya ve Portekiz. bu maddeye istinaden ödemiş olduğu suya düşmüş ceviz tanesi gibi iradesiz bir Bunun için Alman müstemlekeleri me meğe mecbur olduğu kuvvet ve enerjiden mek ki İkinci Selim devrinde burası Caddeden kitabesini okuduğumuz bu yürüyüşe kapılmıştı, hedefsiz bocalayışmilyarlarca tazminatı da geri istiyeceğini Sinan zamanında tamir edilmiştir, bu selesi hiç te kolay bir şekilde halledile nekadar mustarib bulunduğu yüzünden kapmm mimar Hayrettin mesleğine ta larla selâmet noktasını sayıklıyordu. Eriddia etmeğe başladılar. okunuyordu. İhtiyarın yakmında oruran mahfili de bu tamir ameliyesinin mahsulü cek gibi değildir ve zannedildiğinden çok mamile uygun bir olgunluğu ve güzelliği kekler sararmış yüzlerini göğüslerine eğHerne kadar Alman îktısad Nazın lara baktım. Kimsenin aldırdığı yok. addetsek onun kıymetine halel gelebilir mişlerdi, gamlı gamlı yutkunuyorlardı. Doktor Schacht Alman sanayiinin eski çetindir. Yalnız kasketli 1415 yaşında bir mek mi? Fotoğrafide belli olduğu gibi gerek vardır. Halbuki içerideki mimber dahi Kadıplar, her kuvvetli sarsıntıda acıkh teb çocuğu ihtiyara hayret ve teessürle istilâktitleri ve gerekse direkleri ve baş Osmanlı eseri olduğu halde mimarî bakı bir feryad kopanyorlar ve yaygaralarına bakıyordu. İğildim ve çocuğun kulağma lıklarile millî san'atımızın ahşab mimari mından daha evvellere aid görünmekte gözyaşı da terfik etmekten geri kalmısine aid emsaline seyrek tesadüf edilen dir. Kitabesi olmıyan bu mimberi böyleyavaşça: yorlardı. Çocuklann oturduklan köşeler, bir örneğidir. ce mütalea edebileceğiz, yani avlu kapı içeriye su girmemesine rağmen boyuna Biçare, hem ihtiyar, hem hasta! Eskişehir 13 (Hususî muhabirimiz Türk matbaa Kandil isinden simsiyah olduğu halde sını yapan mimar ve ustalann eseri de ıslanıyordu. den) Anadolu Ajansınm 8 taribji teb Oturacak yer bulabilse nekadar memnun cılığı çok değerli her tarafının fevkalâde nefis kalem işleri ğildir. Ona nazaran san'atta iptidaidir. liğini ihtiva eden gazeteler burada bü olur! diye fısladım. Işte bu hengâme arasında terbiyesizbir uzvunu daha Ie tezyin edilmiş olduğu gene bellidir. yük bir sevincle karşılandı. Maarif VeÇocuk bir kâbustan kurtulur gibi büliğimin hoş görülmesini dilerim çirkin Mimar kaybetti. San'atkâr Bugün elektrik sayesinde camilerimiz şu kâletinin Eskişehir lisesinin verdiği ihve pek çirkin bir kadın yerinde duramaz yük bir sevincle ayağa kalktı, ihtiyarın SEDAD ÇETlNTAŞ Ahmed Nazmi kıraç kararlarım tashih etmiş olması, Eskandil isinden kurtulmuş olduğu için bir hale geldi ve büyük bir dalganın vasa bir hastalıktan kişehir muhitinde adeta bir bayram ha elinden tutarak kendi yerine oturtru. Ba bunlarm bir himmetle temizlenmesi Adapur kaburgalarını çahrdatması sırasmda sonra ev\relki gün vası yaratmıştı. Maarif Vekâletinin da na da, adeta: «Bunu harırıma getirdiği naya dört buçuk asırhk bir çiçek bahçesi ADLIYEDE garib bir çığlık kopararak yanmdaki genc ha evvel, hiç olmazsa ayni tarihte key nize ne iyi ettiniz, beni de azabdan kurAllahm rahmetine müzehheb bir tarih sahifesi kazandıra erkeğin boynuna sanldı. fiyeti lise direktörlüğüne de bildirmiş tardmız... Teşekkür ederim...» der gibi kavuştu. Bir hırsız mahkum oldu cakbr. Mahfilinde bu kadar kıymetli olması gayet tabiidir. Ah, dedi, ölüyorum. Beni kurtaDamga pullarını bir tebessümle baktı ve küçük boyu ile kalem işleri saklıyan bu camiin elbette ki Küçükpazarda bir otel sahibi Husrenn. Buna rağmen liseye müracaat eden kalabalık arasında kayboldu. memleketimizde ilk Merhum Ahmed duvar satıhlan da bir çok kıymetli tezyi vin çekmecesinden 212 lira çalarken talebeler geri çevrilmekte ve böyle bir O vakte kadar lodostan müteessir oldefa basmağa muNazmi V. BtRSON natı muhtevi idi. Fakat bugün bunlardan cürmü meşhud halinde yakalanan Ö mamış gibi duran erkek bu sanlış üzerine vaffak olan Nazmi, müteaddid Avrupa emrin gelmemiş olduğu söylenmekte eser yoktur. Binanın minaresi de çok kıy merin dün cürmü meşhud mahkeme dir. Bu vaziyet Eskişehirde garib bir sergilerinde teşhir ettiği eserlerile birçok sinde muhakemesi yapılmış, üç ay hap yerinden fırladı: metlidir. endişe uyandırmıştır. Herkes vaziyetin CEMİYETLERDE Aman bayan, dedi, lodos şimdi bemadalyalar ve takdirnameler almıştır. biran evvel tevazzuh ederek bu müz Eskicami se konmasına karar verilmiştir. ni de tuttu. Çekilmezseniz kusuverece» Hele hak san'atında yarattığı eserler ha minleşen yaranm kapatılmasını temen Esnaf cemiyetlerinin ittihaz Halk dilinde Yağ yahud Yağî camii îğneli Fıçı mecmuası ğim!.. kikî bir ibda nümunesidir. de denilmekte olan bu cami, hakikaten ni etmektedir. ettiği mukarrerat toplattırıldı Doğru söylüyordu, o sanlış bizzat loTitiz bir itinanın ve derin bir san'at Esnaf cemiyetleri müşterek bürosu Adananın en eski bir camiidir. Çünkü «İğneli Fıçı» admda çıkanlan bir dosa bile gaseyan verirdi. Elbise hırsızı kadınlar merkez heyeti tarafmdan bir toplantı bina plânı ve dahilî teşekkülü itibarile aşkmm ölmez abideleri olan bu eserler mecmua, cemiyetin muhtelif sınıflarmı M. TURHAN TAN Dün, şehrimizde garib bir hırsızlık yapılarak yardım talimatnamesini mev şaşmaz bir Selçuk camiidir. Avrupa san'at eserlerile rekabet edecek H: umumun emniyeti için tehlikeli bir kii file koymak ve derhal faaliyete geçBinanın bir kiliseden çevirme olduğuDün çıkan «Cevab verildi mi, verilmederecede değerli ve orijinal nefiseleridir. vak'ası olmuş, üç kadın bu suçtan dolayı yakalanmıştır. Vak'a şöyle olmuş mek üzere üç komisyon seçilmiştir ve nu Adanada söyliyenler vardır. Bu söz tarzda kin ve adavete tahrik mahiye di m b baslıklı yazımın ellinci satırmdakl Ahmed Nazmi, memleketimizde kli tur: tinde görüldüğünden Müddeiumumi «kuvvetlenmesine» kelimesi «kuvvetlenmebazı mukarrerat ittihaz edilmiştir. yalan değil yanlıştır. Şöyle ki: mesıne» ve asağıdan yukarıya sayılmafc şecilik san'atmı ıptıdaî şeklınden ve bedıî likçe toplattırılmıştır. Komisyonlarca, esnaf cemiyetleri müş Kasımpaşada Mezarlık sokağmda 1 sartile onikinci satırdaki «cevab verilmişEsasen bu cami kıblesine göre uzun zevkinden mahrum insanlann elinden numaralı evde oturan 50 yaşlarmda terek bürosunun tanzimine malî ve sıhtir» ibpresî «cevab verilmemiştirs. olacak« Merhum Müddeiumumi namaz saflan alabilecek surette mustatil tır. Özür diliyerek düzeltiriz. ' M. T. T. kurtarmış, ona Avrupaî bir şekil vermiş Şehriban, 60 yaşlarında Hanım ve 65 hî zevat memur edilmişlerdir. bir plân üstünde ve bu mustatil tulünce Hayri için merasim yaşında Altm admda üç kadm, dün öğle Bundan sonra esnaf cemiyetlerinin iki sıra direkler ve kemerlerin taşıdığı bir tir. Ve maal§sef, o da her Türk san'atyapılacak üzeri Mahmudpaşada elbiseci İsakın heyeti umumiyesini bir arada toplamak Gözünden yaralandı kârı ve san'atınm resulü gibi unutulmuş, örtü altında bütün şerait ve hususiyetini dükkânına gitmişler ve bir çocuk elbiGeçen sene civar köylerden birine üzere bir bina isticarına karar verilmiş haiz bir Selçuk camii olarak yapılmış olKüçükayasofyada Güngörmez soka • nisyana terkedilmiştir. sesi almak üzere pazarlığa başlamışlartahkikata giderken yolda soğuktan do ğında oturan 17 yaşlarmda Macid, tü * Merhumun cenazesi, Matbaacılar Bir dır. Pazarlıkta uyuşamıyan kadınlar, tir. Aranılmakta olan bina bulunduk duğu halde namaz kılanların soluna mu narak ölen Çatalca Müddeiumumisi fekle oynarken silâh patlamış ve zavallı tan sonra burada esnaf için bir de dis sadif cephenin birinde bir kilise bakiyesi liğinin ve birçok dostlarınm iştirakile dün dükkâncıya belli etmeden çocuk elbiHayrinin mezarına yarm merasimle taş genc gözünden yaralanmıştır. Yaralı tegörülmektedir.. Bu vaziyetten açıkça şupanser tesis edjlecektir. davi altına almmış, kaza hakkmda poCağaloğlu yokuşundaki evinden kaldın sesini kotuklan altına sıkıştırıp yavaş na hükmedebiliriz ki bu cami yapılırken konacaktır. Bu vazife kurbanma yapı yavaş dükkândan uzaklaşmışlardır. Yeşilay cemiyetinin lis tahkikata başlamıştır. larak Rumelihisardaki aile mezarlığına burada küçük bir kilise varmış, bunu yı lacak merasimde hazır bulunmak üzeElbiseci İsak, müşteriler gittikten toplantısı Bir motörde yangın çıktı gömülmüştür. Allah rahmet eylesin. kıp yerine bu camii yapmışlar. Fakat di re İstanbul Adliyesi namma Müddeiu sonra elbiseyi yerine koymak üzere Yeşilay cemiyetinin aylık toplantısı nî bir zevki tatmin için bu kilisenin mih mumî muavinlerinden Hikmet, Kâmil, Limanda demirli duran Ömer Kaptadavranmış, fakat tezgâhta bir şey buDarendede şiddetli soğuklar lamayınca meseleyi anlıyarak sokakta dün yapılmıştır. rab kısmını ipka ederek camie mülhak Nef'i, avukat Rasim, Ağırceza mahke nın kömur yüklü Servet motöründ°n Lise talebesinden cemiyete girmiş o bırakmışlardır. Vaziyet çok açıktır. Yok mesi azasmdan Muhlis, hâkim Reşad, yangın çıkmıştır. Ateşm önüne çab ık Darende (Hususî) Burada yarım ihtiyar kadınların arkasından koşmağa geçılerek motör yanmaktan kurtarıl asırdanberi görülmemiş şiddette bir kış başlmış ve bunları yakalıyarak polise lanların yemin etme merasimi yapılmış sa bu cami bir kiliseden çevirme değildir. Üsküdar Müddeiumumi muavinlerin mıştır. Yapılan tahkikatta motörde yave Safiye Hüseyin tarafından içkinin hüküm sünnektedir. Karın irtifaı bir t«elim etmiştir. İkinci bir nokta ise bu camiin ismi üze den Nazif ve müstantik Celâlden mü kılmakta olan mangaldan sıçrıyan kı metroyu bulduğu gibi hararet derecesi Kadınların elinden elbise almarak el zararları hakkmda büyük alâka uyan rinde nazan dikkati celbeder.. Bu camiin rekkeb bir heyet te Çatalcaya gidecek vılcımlarm yangma sebeb olduğu anladıran bir konferans verilmiştir. şılmıştır. biseciye verilmistir. de sofırın altında yirmiyi bulmuştur. hakikî ismi Eskicami olduğu halde halk tir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle