27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 31 Birincikânun 1937 Beyazlar raçalığı 1938 senesi yarın giriyor merakh İşaret memurluğunun tarihçesi Son günlerde 'Tevyorkta bir «seyüsefer> sergisi açılmıştır. Bu sergide seyrüsefer işlerinin »nlerce seneden •eri geçrrmiş ol duğu safhalar pek güzel gösterilmiş tir. Mühim eser er ve vesikalar rasında sade bizi ieğil, birçok âlimleri bile sasırtacak bir •sas ele geçirilmiştir. O da. Romada Se; zar zasmanmda seyrüsefer i^ n bir talimatname mevcud olduğunun meydana çıkmasıdır. Bu talimatnameye göre, Romada birçok caddelerden o zaman yük arabalarınm geçmesinin memnu olduğu, latta insanlann gelip gidişinin de tıpkı îimdiki işaret memurları gibi gecid >rerlerine konulan askerler tarafındap anzim edildi?i anlaşılmaktadır. Kuşadam'ın maceraları V Düşmeğe mâni olmak için... [Ceçen defa çı kan kısımların hulâsası: Clem Sohn ve WHliam Reu A merikalı iki genc arkadaş. Birincisi, kuşlar gibi kanadla uçmak istiyor. Ikincisi layyareciliğin asn tekâmüllerinden islifade fikrindt.. Clem Soh'un bir de baba dostu ihtiyar bir arkadaşı James RoıOer, o nun da kız bir torunu, Jane var.. Bir gün dördü birlikte çıkıp Clem Sohriun bizzat vücude geiirdiği kanadlann tecrübesini yapıyorlar. Clem Sohn yüksek bir yerden kendisini kapıp koyuüeriyor. Tecrübe lam bir muvaffakiyetle neticelenemiyor, gencirt ayağı zedeleniyor.] Clem Sohn ilk tecrübede muvaffaki yetsizliğe uğraması neticesi epeyce uzun süren bir cesaretsizlik devresi geçirdi. Birkaç sene hemen hemen hiçbir yeni teşebbüse girişmedi. Yeni kanad imaline de kalkışmadı. Arkadaşı William Rey Avrupada uzun bir seyahate çıkmıştı. Onun için delikanlı, bütün çocukluğunu ve gencliğini işgal etmiş olan mühim meseleyi konuşacak kimse bulamıyordu. Fakat havaları fethetmek ajzusu onun benli ğinde s%de uykuya dalmıştı. En küçük bir fırsatla tekrar meydana çıkacaktı. Işte, bu fırsat William Rey'in Avrupadan avdeti oldu. William büyümüş, serpilmiş, ayni zamanda meşhur bir pifdFoimuşlu. Birçok tayyare meydanlarında tehlikeli u çuşlar yaparak takdirler kazanmıştı. Tayyareciliğin istikbaline kuvvetli şekilde gönül bağlamışh. îki genc buluşur buluşmaz, tabiî ko nuştuklan ilk mevzu havacılık bahsi ol muştu. William gene motörlü tayyareleri methediyor, Clem Sohn ise hâlâ paraşüt • ve kanad taraftan görünmekte ısrar edi' yordu. William Rey, Clem Shon'un havacılık Bahisleri okumak ve bu hususa aid diğer tetkikler yapmaga tahsis ettiği atelyeyi baştanaşağı dolaştıktan sonra hayretle iordu: Peki, kanadlann nerede.. Ötekiler kırıldıktan sonra yenilerini yapmağa gi rişmedin mi? Clem Sohn omuzlarını silkerek: Neye yarar, diye cevab verdi, ilk tecrübeden sonra bu meselenin başka bir cihetten halledilmesi lâzım geldiği kana atini hasıl ettim. Anlaşılıyor ki havaya asağıdan değil, yukandan atlamak lâ zım.. Maamafih bu şekli ilk düşünen ben değilim. Benden evvel birçokları o tarzı tecrübe etmişlerdir. Clem Sohn masanm üstündeki kitab ları ve resimleri işaret ederek izahatma devam etti: Evet, birçokları benden evvel bu tehlikeli işe girişmişlerdir. Tabiî ilk te |ebbüs ettikleri nokta sukutun hızlı olmaşınm önüne geçmek meselesi olmuştur. Su tesme bak.. İcar'm ölümünü tasvir edi yor.. Dedale'in oğlu Icar'ın macerası ilk hava faciasmı tasvir eden bir efsanedir. Jcar babasile birlikte Giriddeki Labirentlerden birine hapsedilmişti. Dedale oğlile birlikte hapisaneden kaçmak kararını verdi. Kuştüylerini topladı. Onları mumla bîrbirlerine yapıstırarak çerek kendisinin gerekse îcar'ın kullanması için kanadlar yaptı. Bu suretle denizin mühim bir kısmını geçtiler. Fakat îcar, babasmm bitmez tükenmez nasihatlerine rağmen çok yükseklere çıktı. Güneşin ziyasına fazla yaklaşmış olduğu için mum tabakası eridi ve îcar da Ege denizinin korkunc dalgalan arasına düşüp kayboldu. William Rey gülerek: Doğrusu, dedi, güzel tertib olun muş bir efşane!.. Buraya kadar efsane.. Evet, fakat meşhur Italyan ressamı Leonard de Vinci'nin buna ilâve edilmis. vu mütaleasına ne buyurulur: «Bir adam sağına ve soluna bezden on ikişer kulaç genişlik ve uzunluğunda iki kanad takarsa herhangi bir yükseklikten kendisini korkmadan kaldırıp atabilir!» Keza, bak bu da efsane* değil ya!. Bizansta \2 nci asırda İmparator Komenus'un hükümdarlığı zamanında «Kanadlı Serazzin» ismini taşıyan bir sihirbaz Atmeydanını şimdiki Sultanahmed meydanı etekleri kuş kanadlarını andıracak derecede geniş ve uzun bir elbise ile havadan geçmeğe teşebbüs etti. William Rey önlerindeki kitabın aşağıki satırlarına göz gezdirerek: Evet amma, dedi, muvaffak ola madı.. Kuleden kendisini aşağı salıverir salıvermez, hızla yere düştü, paramparça oldu. Eh tabiî.. Her teşebbüs muvaffakiyetle neticelenmez ya.. Bazan da böyle kazalar olur.. Clem Sohn bir sıra dosyaları kanştı rarak izahat vermeğe devam etti: Işte Onüçüncü Louis'nin zamanında Milolan kalesine kapatılmış olan Lavin isminde biri de iptidaî bir paraşütle havalanıp kaçmak istedi. Maatteessüf, yere inemedi. İsere nehrine düştü ve tekrar tutularak hapsolundu. Ya, Ondördüncü Louis'nin Siyam'a giden sefirinin verdiği malumata ne der sin.. Bu diplomatın hatıratında orada tesadüf ettiği bir cambazm yüksek bir bambu ağacına çıkarak kendini aşağıya attığı ve sapları beline bağlanmış iki büyük şemsiye vasıtasile hiçbir tehlikeye maruz kalmadan aşağıya indiği ve bu hareketi müteaddid defalar tekrar ettiği kayıdlıdır. Hatta adam, bazan doğrudan doğruya toprağa düşmez, rüzgârın cereyanına kapılır, evlerin damına ve yahud diğer bir ağacm tepesine konarmış! 1783 te ise Sebastien Lenormand, Montpellier rasadhanesi civarındaki yüksek ağacların birinden kendisini aşağ:ya bırakmış ve elinde tuttuğu iki büyük şemsiye sayesinde hiçbir arızaya uğramadan yere inmiştir. 10 haziran 1 786 da Blanchard balonIa bulutların hizasında bir yüksekliğe çıktıktan sonra bir koyuna paraşüt takarak aşağıya sahvermiş ve hayvancağu hiçbir kazaya uğramadan yavaşça yere inmiştir. 22 birinciteşrin 1 797 de Garner'in balonla 1000 metro yüksekliğe vardıktan sonra sepetin iplerini kesmiş ve müthiş biı süratle aşağıya doğru inmeğe başlamış tır. Derken yarı yolda paraşüt açılmış ve sukut sürati derhal azalmıştır. Fakat Garner'in paraşütün ucunda bir hava delıği bırakmayı akıl etmediği için sarsıntı fazla ve yere temas gayet şiddetli olmuştur. Buna rağmen kendisi hiçbir arızaya uğ ramamıştır. Bir müddet sonra Garnerin'in yeğeni Slisa da amcasını taklid etmiş ve bu genc kız dünyada ilk paraşütle atlıyan kadın olarak tanınmıştır. Arkadaşını büyük bir sükun içinde din Ingilterenin sayısız müstemlekeleri arasmda Borneo adasındaki bir kısım arazi de ehemmiyetle zıkredılmeğe şa yandır. Burası dar ve uzun bir yerdir. İki kısma ayrılır: Birincisi Sarawak mıntakasıdır ki bir simi de <Beyazlar Raçalığı> dır. Yarı müstakil bir yerli hükumet olan bu araziye niçin «Beyazar racalığı» denmistir, biliyor musu nuz? Hiç şüphesiz, hayır!.. O halde dineyin.. Çünkü bu bir meraklı hikâyedir. Vaktile Hindistanda yüksek memurlardan bir İngilizin delikanlı bir oğlu vardı. Macera peşinde koşmıya pek hevesivdi. Evvelâ, orduda bir vazife aldı. Bırmanya'daki bir çarpışma esnasında yaralandı. Askerlikten istifa etti ve seahat etmeğe koyuldu. Babası ölüp, vüksek bir servete konduğu için mü kemmel bir yat satın aldı. Çin, Hindisan sahillerini ve Japonva ile Sonda adalarmı bastan başa dolaştı. Ora halkınm ne sefil şartlar altmda yasamakta olduklannı görerek müteessir oldu. Hee Borneo adasındaki yerli kabilelerin ekserisi vahşi insanlardı. Mütemadiyen birbirlerile harbediyorlar, bâtıl itikadarın ve bin bir bula= ' hastalığın kurbanı oluyorlardı. Delikanlı bunlan medenileştirmek emeline düştü. Adanm en nüfuzlü hükümdarlarından ve Brunei Prensile dost oldu. Bu adam, idaresi altmdaki kabilelerle birlikte Dayak'lara karşı bitip tükenmek bilmiyen bir harbe meşguldü. Dayak'lar o sırada pek ip Kahire müzesinde Mısırdaki Kahire müzesi eski eser îoleksiyonlarile bütün dünya yüzünde şöhret kazanmış bir müessesedir. Her ene yüz binlerce ecnebi seyyah ve me•aklı, bu müzevi ziyaret etmektedir. Fa«at bu fazla ziyaretçilerin memlekete faydası dokunduğu kadar, müzeye d e ' :arar verdiği anlaşılmaktadır. Çünkü Yeni yıh bugünden hepinize kutluiarım Bilmeceyi çözenler vaktile sıkı ıhtıyatî tedbırler alınma dığı için şimdiye kadar müzeden çalı nan kıymettar mücevherlerin sayısı 000 i, statülerin sayısı da 1000 i geç mekte imiş. Anlaşılan birçok ziyaretçf ler Mısırdan yükte hafıf pahada ağı birer hatıra ile dönmek istemişler. ' tidaî ve canavarca zihniyete sahib in sanlardı. Kendilerine <Baş koparan> ismi verilmişti. Çünkü bütün gaye ve emelleri harbeftikleri düşmanlanndan mümkün olduğu kadar fazla adam öldürmek ve onlarm başlarını keserek iftihar makammda saklamaktı. Onları takib ve tedib etmek pek müsküldü. Ek seriyetle kayalık ve bataklık yerlerde oturuyorlardı. îngiliz genci "VVılliam Brook, Brunei prensine. yardım ederek Dayak'ları mağlub etti. Bunun üzerine prens, müttefikine mükâfat olarak o h v validen bir kısmmı verdi ve Sarawak raçası nasbetti. William da iyi niyet lerle çalıştı. Hâkim olduğu arazide esareti, birçok fenalıkları kaldırdı. Ölünce verine oğlu hâkim oldu ve sülâle hâlâ devam etmektedir. Bu sülâlenin idaresi altmdaki ahalinin sayısı 600 bin kadardır. Merkezi 25 binnüfuslu Kuşing kasabasıdır. liyen William Rey bir aralık Clem'in sözünü keserek: 27 eylul 1836 da elinde bir şemsiye ile boşluğa atılan îngiliz Cooking'i de unutma, dedi, zavallı adam, balonun se petinden sıçrar sıçramaz saniyede 20 metro süratle yere indi ve tabiatile parçalandı. Evet amma, şemsiyenin sathının kendi ağırlığile mütenasib olmadığını düşünmediği için bu akıbete maruz kaldı. Tabiî bu işlerde son derece ihtiyatlı davranmak ve en küçük ihtimalleri hesab etmek lâzım!.. William Rey, masanın üzerindeki müsveddelere ve duvara asılmış tablolara, cetvellere son bir nazar fırlattıktan sonra: Clem, dedi, görülüyor ki paraşü tün tarihi ye onun kullanılma tarzlan hakkında adamakıllı tetkikata girişmiş sin!.. Evet.. Çünkü, kanadlarımı noksansız vücude getirebilmek için ancak bu yoldan yürümek icab ettiğine kani oldum da ondan.. Mademki şimdilik yerden havaya doğru yükselerek uçmak kabil ol muyor, havaden yere doğru inmeyi tecrübe etmek istiyorum. William'ın kendisine mütereddidane bakmakta olduğuna dikkat eden Clem, arkadaşmın ellerini avuçları içine alarak kuvvetle sıktı ve: Zannediyorum ki, dedi, yakında tekrar bir Avrupa seyahatine çıkacak sin!. Dönüp geldiğin zaman sana büyük bir sürpriz hazırlıyacağıma emin olabilirsin! Ar\>n%i OpTpreh ıjpfa Cahillik maskaralıklarî Cehalet, insan ara ne maskara lıklar yaptırmıyor? Resimlerini gördü ğünüz şu iki adam Yeni Gine> li kabilelerin içinde sihirbazlık eden, bununla geçinen ve zavallı yerlilerin kanını emerek onlara her dediklerini yaptıran, saçma ve mantıksız hü kümlerini geciren canavarlardır. Ken dilerinde ilâhî bir kııvvet olduğunu dia edebilmek için tabiî şekillerile \ ka görünmezler, bövle korkunç ve mı ekreh kıyafetlere girerler. Bu maska a ralardan hastalıkları, derdleri için deva bekliyen biçarelere de acımak mı, gülmek mi lâzım geldiğini artık siz takdir edin! Bılmeceyı doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerm resimlerini bas mıya devam ediyoruz. Fakat burada resmi çıkmak mutlaka hediye kazan mış olmaklığa delâlet etmez. Mükâfat kazananlarm ismi her ayın ilk haftasında neşrolunan büyük listeye yazılır. Soldan sağa sıra ile: 1 Bursa Muradsanl sokağı 35 numarada Nesrin. 2 Soke Maliye tahsil müfettişi Haydarın oğlu Coşkun Çakır. 3 Bursa Mustafakemalpaşa kasa basında öğretmen Feridunun kızı Neclâ 4 Karacabey müskirat bayii Hasanın mahdumu Mehmed îçöz. 5 Gedıkpaşa Cephaneci sokağı 17 numarada Ali Pelin. 6 Edremid Askerî hastane inzıbat subayı Hakkının kızı Sevim. 7 Pangaltı Şafak sokağı 66 numa rada Koço. 8 Konya Ereğlisi Dumlupmar okulu 369 Süha Apak. 9 îzmir Yıldırım Kemal okulu 335 Emin. 10 Ankarada Cazibe Nermin. 11 Afyon Sandıklı talebe yurdunda 374 İbrahim. 12 İstanbul Kıztaşı caddesi Eğe apartıman Tansel Göçmen. YAZISIZ HİKAYE ikincikânun bulmacası Yukarıdaki dört köşe bir sayıya delâlet ediyor. Birbirinin ayni olan dört kışeler ayni sayılardır. Ona göre sayılar yerlerme koyarak bu hesab meselesini hallediniz. Bu meseleyi kolayca çözebilmek için bilhassa dört köşelerin hangı lerinin birbirinin ayni olduğuna dikk. etmelidir. Birinci ve ikinci satır hallol du mu meselenin ötesi kendiliğindea ortaya çıkacaktır. Bu bilmeceyi gazeteden keseceği « niz parça üzerinde ve her sayıyı men • sub olduğu dort köşenin içerisine yazr rak bize gönderiniz. Doğru halledenl den birinciye beş lira, ikinciye iki 1 5 üçüncüye münasib bir hediye takdim lunacak, diğer yüz kişiye muhtelif m kâfatlar dağıtılacaktır. Cevablann b rincikânunun sonuna kadar gönderilr si şarttır. Geç kalanlar hediye kaza mazlar. Bilmeceyi doğru çözenlerc bize fotoğraf gönderenlerin resimleri mükâfat alsmlar almasmlar, sıralar lince sahifemize basılır. r Birincikânun bulmacasmda ! kazananlarm isimleri pazarte r kü sayımızda basılacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle