Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 İkincikânnn 1937 CUMHDRİYET SON Türk TELEFON MAB TELCRAF E RLEQ vcTELSiZLE FIKIRLER mu desı edilmek için aranıyorlar Mahailî idare, Arab ve Taşnakları «Aşarı kaldıracağız!» diye kandırmağa çalışmışlar! [Baştarafı 1 inci sahijede] söyliyen ve muntazaman yürüyen mektebederek buna nihayet verilmesini bir liler, daha sonra kadınlar ve erkekler oldaha istemişlerdir. duğu halde geçmişlerdir. Bu geçid resmi tam iki buçuk saat devam etmiştir. Halk Bir tedbir daha ellerinde: Haleb 19 (Hususî) Antakyada «Istiklâl isteriz!», «Hürriyet isteriz!/», Arablar tarafından 11 kânunusanide ya«Hak isteriz!», «Kırk asırlık Hatay esir •pılan nümayişi filme aldırmak ve bunu tnuazzam bir tezahür şeklinde göstermek olmaz!» ve saire yazılı beş yüzden fazla işile bizzat hükumet meşgul olmuş, buna levha ve bayrak taşımıştır. Bu muazzam tezahürat müşahidler hemukabil Türklerin nümayişlerini fotoğrayetini büyük bir hayrete düşürmüş, A Fa bile çekmeğe müsaade etmemişlerdir. Birçok genclerin ehnden fotoğraf makı rab, Taşnak Ermenilerini ise telâşa sevketmiştir. neleri alınmıştır. Bu muazzam nümayiş esnasmda ilk Gülüne bir nümayiş teşebbüsü defa olarak halk mümessillerinden Samih Haleb 19 (Hususî) Antakyada Azminin evinin pencerelerine müstakil Türkler tarafından yapılan 60,000 kişi Hatay bayrağı çekilmiş ve bu manzara lik muazzam tezahüre mukabele olmak halkın coşkun tezahüratile karşılanmıştır. üzere Arablar tarafından yapılan nümaBilâhare öğrenildiğine göre mahailî yişe ancak bin Arab iştirak etmiştir. Bun hükumet Arablarla Taşnak Ermenilerini lar da cebren askerî kışlanm önünde top «âşan lâğvedeceğiz!» diye kandırmak lanmıştır. Ellerine daha önce mahailî suretile kendilerini nümayiş yapmağa teşhükumet tarafından bezler üzerine yaz vik etmişler ve bin kadar gayrimuntazam dınlarak hazırlatılan bayraklar verilmiş bir kütleyi müşahidlerin ikamet ettikleri ti. Bu Arab kalabalığına tek bir Türk bi otelin önünden üstüste birkaç defa geçirle iştirak etmemiştir. mişlerdir. Antakya 16 (Hususî) Hatay Diğer taraftan müşahid heyet BeylânTürklerinin yapmış oldukları muazzam da iken halk kendilerini Türk Şehidler nümayişin teferruatına dair son maluma abidesinin önüne götürmüş ve Fransız zabitlerinin abideye atmış olduklan kur u veriyorum. 60,000 Türk, en önde millî marşlar şunlann yerlerini göstermiştir. '"'mmM.ıımllllMlltlllllllllllllllllllHlltllHIIIIHIIIIIIIIIinillllimHnınnm , J' Radyoların gümrük resmi indirilecek Hükumet radyo işinebü yük ehemmiyet vermeği kararlaştırdı Ankara 19 (A.A.) C. H. Par //n Afiş edebiyatı Peyami Safa Edebiyabmızm temkidini yapanlar, bir eseri kendi nev'i içinde mülâhaza etmeğe henüz alışmamış oldukları için, umumî ve müşterek bir şiir telâkkisine göre hüküm vermek istiyorlar. San'atın hiçbir şubesinde böyle nevileri aşan umumî ve kat'î güzellik ölçülerimiz yoktur. Senfoniyi operete veya dekoru hakikî bir peyizaja, yahud bir mısraı koskoca bir manzum hitabeye tercih edenler, ancak bir nev'e karşı sempatileri içinde kalırlar. Bu neviler arasında bir kıymet mertebesi tesis etmek işi büsbütün ayrıdır: Caz musikisile senfonik bir orkestra eseri arasında, şüphesiz bir kıymet farkı, hem pek büyük bir kıymet farkı vardır; fakat bu fark, bir caz eseEsaslı bir tasnif sayılmamak şartile rini, yahud bir opereti kendi nev'i içinNamık Kemalden zamanımıza kadar de mahkum ve inkâr etmemiz için meşru gelen bütün vatan ve halk şiirleri böyle bir sebeb değildir. Edebiyatımızda da bu nevilerin abir afiş edebiyatı nev'i içinde mülâhaza edilebilir ve ancak itibannı kendi nev'i narşisi yüzünden, afiş telâkki edebileceğimiz bir eserin, daha halis bir nev'i içinde bulabilir. halis bir nev'i benimsiyenler tarafından Kalkın ey ehli vatan.~ sıfır kıymetine indirildiği, yahud aksine, Diye başhyan tantanah bir manzu beğenilmesi ve sevilmesi hususu bir itime, yahud: yad, kültür ve zevk seviyesi istiyen eserleri yalnız kendileri tarafından güç aniranhabı gafletsin ey kavm, uyan Uyan, belki bir devri makus olur! laşılmak gibi bir karanlıkla malul görenlerin daha sade ve kolay nevileriTarzında bir beyit veya: tercih ederek ötekileri hiçe saydıkları Ey kimsesiz, avare çocuklar, hele sizler, görülür. hele sizler Bunun için, «afiş edebiyatı» gibi Gibi hitablarla dolu bütün monü maksadı sadece tek taraflı bir kıyastan mantal vatan manzumelerimiz, elbette ibaret tabirler kullanırken, böyle bir neki mevzu değil, yalnız ifade vasıtalan vi içine dahil farzettiğim bir çok Türk nın cinsi itibarile, herharrççi bir duvar res şiirlerini inkâr etmek, yahud küçük düminin toplu tesirini anyan afiş nev'ine sürmek arzusu benden çok uzaktır. Bir çalarlar. kahve, bir meydan, bir vatan kalabalıHalis şiirin ve halis resmin kaçmdığı, ğına hitab eden şiirlerin kendi nevileri içi doldurulmamış, cevheri kıt bir hacim içinde yerine konamıyacak şaheserleribolluğu, anî bir tesir lehine mana basit ni kabul etmekten hiç çekinmedim. Faliği ve muhteva yoksulluğu, bütün bu kat bu, bizi, şiirin daha öz ve asil mahiafiş nev'i içinde bazan bir mazeret, ekse yetine sa'hîb diğer eserlere hasret çekriya bir meziyet ve daima bir zaruret mekten alıkoymıyacaktır. Küfleye hitab eden edebiyat, sayı ve çokluk üstünde aradığı tesirin nev'i bakımmdan, resimdeki afiş tarzım andınr: İkisinde de ifade vasıtalannm bol harcanışı, duvar, tahtaperde ve kürsü üstünden meydanlan ve kalabalıkları teshir etmeğe çalışan dolu ve şişkin bir hitabet, umumun dikkarini ilk safhasında kazanmak arzusu, renklerin ve imajlann keskin sadeliği, geniş bir hacim içinde teferruatsız bir kompozisyon serbestliği göze çarpar. Hitabe nev'inden şiirlerde ve afiş nev'inden resimlerde sadeyi girifte ve genişi derine tercih ettiren müşterek hedef, geçici ve dalgın bir kalabahğm idrakini ansızm uyandırmak ve yakalama'k arzusudur. NALINA .INAİ INA MIHINA | Istanbulun düşmanı kimdir? irkaç gün evvel, gazetelerden birinde bir yazı çıktı. Bu yazıda, muharrir olmadığını söyli yen fakat muharrir olduğu pekâlâ sezılen bir okuyucu, İstanbul matbuatmın îstanbula düşman olduğunu iddia etti. Çünkü, İstanbul gazeteleri, şehir işlerini şiddetle tenkid ediyorlarmış ve böylece şehri kötülüyüorlarmış. Muharrir, düşünün bir kere yanm asır evvelki, çeyrek asır evvelki îstanbulla bugünkü Istanbulu. mukayese ediyor, şair Akifin yirmi beş sene evvelki İstanbulu tarif eden bir şiirinden bazı parçalar alıyor: Sopa bir elde, kırık camlı fener bir eldc, Boşanan yağmur iliklerde, çamur ta beldcl İki yüz elli yü evvel doşenen kaldırımın*. Şimdi, bunlar kalmadı artık, diyen bu kari muharrir, on sene evvel, Eminönü meydanının bir mezbele olduğunu da iddia ediyor. Bugünkü Eminönü ile on sene evvelki Eminönü arasında, öyle ifti harla kaydedilecek büyük bir fark varsa gören söylesin. Muhterem bay, galiba Eminönünün sol tarafındaki kayık iskelelerinin bulunduğu yere hiç ayak basmamış olacak! Fakat, ben, bu zata, îstanbulun eksiklerini teker teker sayarak cevab vermek fikrinde değilim. On sene evvel, yağmurlu havalarda Divanyolunun bir tarafından öbür tarafına geçilmediği hakkmdaki iddiasınm da, daha düne kadar, Di vanyolunda oturmus, bir adam sıfatile doğru olmadığını ispata çalışacak değiim. Kendisini îstanbul dostu sanan bu zat, Cumhuriyet'te, şu birkaç ay içinde çıkan resimlere, insaf gözile bakarsa, Akifin 25 sene evvel yazdığı beyitlerdekî aziyetin hiç değişmediği semtler oldusır nu da görür. Benim söylemek istediğim şey, fstanbulun kusurlarmı yazan muharrirlerin, o bayın sandığı gibi, Istanbulun düşmanı değil; bilâkis dostu olduklannı anlatmakır. Bu zata göre, Istanbula ecnebiler geip oturacaklarmış amma bizim yazılarımızı okuyup yarıyoldan geri dönüyorlarmış. Çünkü, pireyi deve yapıp îstanbulu kötülemekte adeta yanşa çıkıyormuşuz... Muharrir, yazremm sonunda işi azıta rak: «İstanbul düşmanı oluyoruz, îstanbul düşmanlığı yaparken farkına varamadan memleket dostu olmaktan çıkıyoruz.» diyor; yani bizlere, îstanbulun Belediye şlerini tenkid etmekle memlekete düş manlık ediyorsunuz, demek istiyor. Ne zihniyet, ne zihniyet! Bu kadarını hergün tenkid ettiğimiz muhterem zatar bile söylemiyorlar. Istanbulun kusur larını yazıp ıslahını istiyenler, onun iddia ettiği gibi «gürbüzleşen evjâdma karşı kin beslemeğe başhyan genclik düşkünü analar» değil; bilâkis evlâdının kusurlarmı gören ve onun iyiliği için bu kusurlan acıkça söyliyen, akıllı babalardır. Evlâdının noksanlarını gizliyenler veya görmemezliğe gelenler, ona iyilik yerine fenalık etmiş olurlar. îstanbul gazetecileri, şehirde yapılan bütün iyi işleri avucları patlaymcıya kadar alkışlamışlardır ve alkışlamaktadır " lar. Takdirlerimiz yanında tenkidlerimîz, alkışlarrmız yanında muahezelerimiz her halde, daima zayıf kalmıştır. Biz, çöp işlerinin fena idare edilmesi yüzünden sinek istilâsma uğradığımız zar man susmalı mıydık? On seneye yaklaşan bir zaman zarfmda, memlekette bh* çok muazzam köprüler kurulduğu halde Atatürk köprüsünün bir türlü yapılamadığını görüp te ağzımızı açmamalı idik? Şehrin uzak ve kenar semtlerinde de ğil, en krymetli bir parçasmda, Cihangir cadde ve sokaklannda çamurdan geçi lemediğini yazmamalı mı idik? İstanbulun fena taraflarmı biz yaz " mazsak khnse bilmez ve duymaz, ecne bfler buraya akm eder; sanmak, avcı beni görmesin diye kafasım kuma gömen devekuşu, veya gözünü kapryan tavşarr' la ayni düşüncede olmak demektir. îs tanbul gazetecileri, devekuşu ve tavşan kafalı değildir. Biz İstanbulun birkaç yıl içinde, Paris, Berlin NewYork olmasım değil, Balkan merkezlerinin ve Ankaranm terakkisine ayak uydurarak ilerlemesini istiyoruz. Yoksa îstanbulda hiçbir şey yapılmamıştır, diye nankörlük etmiyoruz. Gözlerimiz geride değil ileride olduğu için, bize îstanbul düşmanı demek sadece gülüncdür. On sene evvelki îstanbulla bugünkü îstanbul arasında, bu zatın iddia ettiği gibi, gece ile gündüz arasındaki kadar büyük bir fark, asla yoktur. Bu kadar ILÛtfen sahlfevi çeviriniz] M. Eden dün mühim Iran Fransa bir nutuk söyledi münasebatı gergin «Ingiliz Italyan anlaşma Şehinşaha müteveccih bir sını Türkiye de tasvib yazıdan dolayı Paris Elçisi geri çağırıldı etmiştir» Paris 19 (A.Â.) Maten gazetesi, Fransa hükumeti ile Iran arasındaki diplomatik münasebetlerin halen çok gergin olduğunu bildiriyor. Bu gazeteye göre, Iran Şehinşahı Paristeki elçisini, Tahrana celbetmiş ve beynelmilel Paris sergisine İranın iştiraki hakkmdaki muvafakatini geri almıştır. Bunun sebebi olarak bir Fransız mecmuasında çıkan ve Şehinşah tarafından şahsına karşı hakaret telâkki edilen bir yazı gösterılmektedır. « Fransa bunu hararetle karşıla Iran elçisi pazartesi akşamı Paristen mıştır. Büyük Britanyanın kendilerile hareket etmiştir. bilhassa dostluk münasebetleri idame ettiği diğer devletler de, Türkiye, Yu goslavya, Yunanistan ve Mısır buna muvafakat etmişlerdir. Bu Akdeniz devletVaşington 19 (A.A.) Yann ikinlerinin mütaleası gentlemen agreement hakkında bir hüküm vermek için mik ci defa Reisicumhur ilân edilmek üzere Capitole'e gidecek olan M. Roosevelt'i yas olabilir.» Ingiliz Hariciye Nazın en sonra Al görmek istiyen binlerce kimse için tahtamanyaya tevcihi kelâm ederek bu mem dan birçok tribünler vücude getirilmîştir. Üç yüz bin ziyaretçi beklenilmektedir. leketin Avrupanm ve hatta bütün dünBüyük meydanda beş yüz bin seyirci yanın istikbali üzerinde oynıyacağı mühim rolü kaydetmiş ve Almanyaya ma için tertibat alınmıştır. Capitole'ün önünkul bir hattı hareket tavsiye ederek Av de olan bu meydanda bulunacak olan serupa devletlerile sulh yolunda teşriki yirciler, Reisicumhurun yemin ettiğini görecekler ve söyliyeceği nutku dinliye mesaı etmesıni temenni etmiştir. ceklerdir. Londra 19 (Hususî) Hariciye Nazın M. Eden bugün Avam kamarasmda haricî siyaset hakkında uzun ve mühim beyanatta bulunmuştur. M. Eden İspanyanın bugünkü vazi yetini teşrih ettikten sonra en muvafık hattı hareketin ademi müdahale siyaseti olduğunu ifade etmiştir. Bundan sonra İngiliz Italyan deniz »nlaşmasmdan bahseden M. Eden sözüne şu şekilde devam etmiştir: Vekâlet tatbikat talimatnamelerini hazırlıyor M. Roosevelt resmen Cumhurreisi ilân ediliyor tisi Kamutay Grupu bugün öğleden sonra Antalya saylavı Dr. Cemal Tuncanm başkanlığınada toplandı. Söz alan Hariciye Vekil vekili Şükrü Saraçoğlu, Sancak meselesinin Cemiyeti Akvamda müzakerelerine başlanmak üzere olduğunu ve şimdilik yapılacak başka beyanatı olmadığını söyledi. Bundan sonra söz alan Manisa saylavı Refik İnce, radyo tesisatının ehemmiyetinden bahsederek buna müteallik ka nunla siyasî müsteşarlıklar ihdası husu sundaki projenin ne zaman intac edileceği suali üzerine Nafıa Vekili Ali Çetinkaya radyo tesisatı hakkında Vekâletin mesaisini izah ettikten sonra Türkiyenin yakında kuvvetli bir istasyona sahib olacağını bildirdi. Bunu müteakıb Başvekil îsmet İnönü Parti arkadaşlannın radyoya verdiği alâka ve ehemmiyetten pek ziyade memnun kaldığını ve hükumetin radyo işini mü him bir mesele olarak ele almış bulunduğunu ve radyonun milletler için mübrem ihtiyaclardan biri olduğunu söyledikten sonra memleket dahilinde birisi Ankarada olmak üzere müteakıben birkaç istasyon merkezinin kurulacağını ve bu su retle radyo makinelerinin köy odalarına kadar teşmil edileceğini beyan ederek istasyonlanmız tesis edildikten ve radyo makineleri sanayiine geçildıkten sonra memleket dahilinde kendi düşündüklerimizi emniyetle yapabileceğimizi ve o zamana kadar gümrük tarifelerinin indirilmesinin de zarurî bulunduğunu ilâve et ti. tir. Siyasî müsteşarlıklar ihdası hakkmdaki projeye gelince projeyi ihzara memur edilen Grup reis vekili Hasan Sakanı» mütehassıs arkadaşlar ve Vekillerle te IBaşmakaleden âevami mas ederek hazırlamış olduğu projenin' inadla ve o nîsbette de büyük bir anlaşbir hafta zarfında Grupta müzakere e mazlıkla karşılaşmış olmaktan cidden dilebileceğini ümid ettiğmi bildirdi. mütehayyiriz. Bidayette Fransa Türkirenin Sancak üzerindeki davasmda hususî maksadlar farzetmiş olabilir. Fakat zamanla kendisine de kanaat geldi ki Türkiyenin bu meselede ırkî ve millî Hatay hukukuna riayet olunmasmdan başka bir istediği yoktur. Bu hukuku makul bir Ankara 19 (TdeT^nla) Ziraî kal ;urette yerine getirmemekte ısrardır ki işkınmayı temin edecek olan kanun pro te Fransa tarafmdan o manasını anlıyajesinin hazırlıkları bitirilmiştir. Ziraaıt madığmız esrarlı perdeyi teşkil etti. PEYAMİ SAFA Türk Fransız dostluğunun son imtihan günleri Sancak halinde devirle iktifa etmek istiyor. Bizim iddiamızca Fransa olduğu gibi Sancağı değil, hatta Hataya aid taahhüdünü bile bize sormadan ahara devredemez. Hatayın Türkiyeye ilhakı mevzuu bahsolmadıkça o ülkeye Fransaca taahhüd olunan ırkî ve millî hukukun her vicdanı tatmm edecek kadar geniş bir ölçü ile ihkak edilmesinden daha tabiî ne olabilir? Işte bir türlü anlıyaımyarak şaştığımrz nokta burasıdır, ve işte bugünden ftibaren Cenevrede Fransa ile aramızda son şekillerile ve son anlaşma ihtimallerile mevzuu bahsolacak mesele budur. Frarrea meseleyi bir muahedenin tefsirinden ibaret hukukî bir mesele saymak istedi. Fransa burada yanılıyor. Mesele hukukî olduğu kadar ve belki daha ziyade siyasidrr. Konuştuğumuz H bir çiftlik ahm satımı kabilinden bir iş değildir. Irkî ve millî Türk hukuku taşıoa toprağına nakşolunmuş bir ülkenin siyasî vaziyetini tayin etmek istiyoruz, ve Fransanm bu işte nihayet hakikati anlamasmı cidden beyhude çıkmamasını Htediğimiz umudlarla bekrıyoruz. YUNUS NAD1 Ziraî kalkmma Vekâleti lâzımgelen talimatnameleri ha~ zırlamakla meşguldür. Muhtelif komisyonlar kalkınma programının ziraî ve< baytarî kısımlan etrafında da hazırlık larda bulunuyorlar. Bazı mıntakalardan' pamukçuluk işlerinde mütehassıs olanlar buraya davet edildiler. Bin kombine kurulacağının tahakkuk etmesi üzerine bir çok ziraî firmalar ziraî âletler için şirrr diden tekliflerde bulunmaktadırlar. Yunan istikrazı Almanyadan 6,5 milyar drahmi alıyor Atina 19 (Hususî) Başvekil muavini ve Maliye Vekili Zaviçyanos dün akşam gazete mümessillerini kabul ederek Yunanistanın Almanyadan aktede ceği istikraz hakkında malumat vermiş tir. Zaviçyanos bu istikraz mukavelesi ~ nin vekiller meclisi tarafından tasvib edilerek imza için kendisine salâhiyet verildiğini ve bu mukavele ile Yunanista" nin Almanyaya ihrac edeceği ticarî enr tia karşılığı olarak Almanyadan % 3 faiz ve altı taksitte ödenmek üzere altı buçuk milyar drahmilik bir istikraz akdetmekte olduğunu izah etmiştir. Maliye Vekili Yunanistanın teçhizatını ikmal etmek için hükumetin hazırlığı programm bu sayede tatbik edileceğini de söyle miştir. Tapu ve Kadastroda tasfiye M. Roosevelt'in önümüzdeki dört seAnkara 19 (Telefonla) Tapu ve neye aid programından bahsedeceği söyKadastro umum müdürlüğünde teşkil edilen bir komisyon her gün toplanarak lenilen bu nutku, bütün dünyaya radyo memurların sicillerini tetkik etmekte ile neşrolunacaktır. dir. İngiltere Harbiye Kabiliyetsizlik ve acizleri görülenler tasfiyeye tâbi tutulacaktır. Londra 19 (A.A.) Harbiye NaAnkara 19 (Telefonla) Meclis Zizın M. Duff Cooper'in yakında istifa e* raat Encümeni orman kanun lâyihasınm müzakeresini bitirdi. Dahiliye ve deceği söylenmektedir. Arzuhal Encümenleri de bugün Parti M. Duff Cooper'in asker celbi hak Grupu içtimamdan sonra toplandılar. lcındaki sisteminin mesai arkadaşlarının muvafık gördükleri sisteme uymamakta Ankara 19 (Telefonla) Maliye Ve olduğu zannedilmektedır. kâleti noterlere dairelerinde sattıkları Bazı mahfiller, M. Duff Cooper'in noter kâğıdlarından dolayı aidat veril kanunu esasî buhranı esnasında sabık mesini muvafık görmüştür. Kralın noktai nazannı M. Baldvvin'e. Sırf bu kâğıdlara inhisar etmek üzekarşı müdafaa ettiği zaman mevkiini tehre noterlere yüzde beş verilecektir. likeye koymuş olduğunu tasrih etmekte Balkan matbuat kongresi dirler. Orman kanun lâyihası Nazın çekiliyor Noter kâğıdlarından aidat Filhakika vaziyeti karıştırmak'ta Fransız müstemleke memurlarının oynadığı roller çok müessir olmuştur. Metropol ransasını karanlıklara boğacak surette yanlş yollara götürdüklerinde şüphe olmıyan bu müstemleke memurlarının hareketleri Hatay Türklerini tazib ettiği kadar Türkiye Cumhuriyeti halkını sinirlendirmekten hâli kalmamıştır, ve hâlâ hâli kalmamakladır. Türk murahhas heyeti Konseyin bundan evvelki içtimaında beyhude yere tahaffuzî tedirler istemiş değildi. Bitaraf müşahidlerin Sancagı terketmelerini takib edecek günler için Sancakta zulüm ve işkence hareketlerinin tekrar başlıyabilmesi ihtimaline ve bunun vahim akıbetleri üzerine Fransanm şimdiden nazan dikkatmi celbetmeği vazife biliriz. Eğer metropol Fransası vaziyeti müstemleke memurlannm tesirlerinden azade olarak mütalea ederse mesele gayet basittir: İskenderun Antakya ve havalisi Türklerinin Fransaca dahi kabul ve taıhhüd olunan ırkî ve millî haklanna müsenid mümtaz idaresini tayin etmek meselesi. Bizim itikadımızca Suriyeye ve Lübnana istiklâl verilmek mevzuu bahsoldoğu zaman bu mümtaz idare lâakal o iki memlekete verilmek istenildiği kadar istiklâl olmak lâzım gefır. Fransa öyle yapmıyor, o sadece Hatayı Suriyeye bir NVindsor Dükünün Madam Simpsonla evlenmesine de mâni mi olmak istiyorlar? Montereal 19 (A.A.) Kanada Başbakanı, Kanadanm Wbdsor Dükünün Md. Simspson'la evlenmesini iyi gözle göremiyeceğini Londraya bildirmiş tîr. Selâmi tzzetin konferansî Yann akşam saat 5 buçukta Selâmi İzzet, Cağaloğlımda Eminönü Hal kevinde tiyatroya dair bir konfe rans verecektir. Konferasısm davetiyesi yoktur, herkes gelebilir. toplanıyor Atîna Î9 (Hususî) Şubatın on beNazırile görüşecek şinde burada Balkan devletleri ikinci matbuat kongresi toplanacaktır. 4 5 Berlin 19 (Hususî) Cenevreye gün sürecek olan bu kongrede Balkan gitmek üzere Varşovadan hareket eden matbuatı mesai birliği ve komşu mil Lehistan Hariciye Nazm M. Beck yaletler arasmdaki bağlarm takviyesine nn Alman Hariciye Nazın Baron Fon taalluk eden meseleler konuşulacaktır. Neurath'la görüşecektir. M. Beck, Alman Hariciye Filistindeki tngiliz tahkik heyeti Mısıra gitti PARİS BORSASI Paris 19 (Hususî) Paris borsasının bugünkü kapanış fiatları şunlardır: Londra 105,15, Nevyork 21,41 1/2, Berlin 863, Brüksel 361, Madrid , Ams terdam 1172,75, Roma 112,70, Lizbon 95,50, Cenevre 491,75, bakır 55 56, kalay 229,12,6, altın 141,7 1/2, gümüş 20 1/2 Kudüs 19 (A.A.) İngiliz tahkik komisyonu azasından M. Peel, Rumbold ve Coupland Mısıra gitmek üzere Kudüsten ayrılmışlardır. Komisyonun bütün azası bu ayın 24 ünde Portsaide gidecek ve oradan tngiltereye avdet edecektir.