18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 Mart 1936 CUMHURİYET SAGLIK BAHİSLERİ Bîr şefkât yuvasî Izmir Çocuk Esirgeme Kurumu çok güzel çalışıyor Dil üzerinde çalışmalar Beden yapılışları ve karakter münasebeti Yazan: Prof. Fahreddin Kerim Gökay 2[ ] • . GüneşDil teorisine göre toponomik tahliller Tur Ova = Troie ve «Tur» lu has isimler 4 TOĞAR TAGAR Eşek sütü Eski şairlerden biri, galiba Hamdî adlı ve Sıvaslı ehlidil, verem hastahğma turulur. Anadoluda bu korkunc ve dermanı yok derde «gizlisıtma» derler. Hastalığın sinsi sinsi yürüyerek, büyü * yerek musallat olduğu vücudleri devir * mesinden, eritip bitirmesinden kinaye olarak ta saman alündan su yürütmek suretile memleketi kemiren, emen insafsız devlet adamlarına da «gizlisıtma» lâkabının takıldığı vardır: Üçüncü Selimin müşavirlerinden îbrahim Kethüda gibi! Eklerin rolünü tetkik ettiğimiz bu sıOrta yaşlı piknik yapışlı bir adamın tat arasmda nevesan eder. Bu karakte rada (. + 0 ekinin dağ kelimesinde rin bir kısmı Hypomanyak ve bir kısmı beden teşekkülü şöyledir: yaptığı büyük ve tarihî manayı ihmal eKısa uzuvlu, bas»k, yuvarlakça, • iyidurgundurlar. Hypokanyaklar çok faaldip geçmeyiz. Bu şerefli mana Toğar beslenmiş, ceyyit çehreli bir vücuddür dirler. Siklotimikler içtimaî hayatta iyi ve Tohar dediğimiz ulusun adına parilKemikleri kalm, adaleleri yumuşak, bo kalbli, iyi görüşür, iyi taazzuvlar vü damaktadır. «Tarım» yaylasında yaşayun ve gövde dolgundur. Baş, göğüs, kaı cude getirirler. Bunlar arasında yetişen mış olan bu çok eski Türk ulusunun adı nn cevresi geniş fıcı gibidir. Baş biraz şairler hümorist ve realisttir. Bilginler genis fıçı Bas çevresi «Tağ j ar = Tağar, Toğar» idi. Tevöne doğru meyilli, boyun kısa, kafatası vâzih şeylere meyilli, ampirik ve tav ratın bütün Türk milletine birden verdisifçi, şefler cesaretli organizatör, tica biraz basık, tepe yassı, kafatasmm ar ği ad Tohardır. ka tarafı iyi teressüm etmiş, yüz geniş, retçîler uysal zeki adamlardri. Tanın mış adamlarda yapılan bir istatistikte yuvarlak ahenklidir. Burun etlidir, cepToharlar yani Güneş Dil Teorimize hl olarak yüzünü şematize ettiğimizde 19 uncu asırda Filozoflar arasında 9 göre manalandırılınca «büyüklük, yükKurumun himaye ettiği hpkı beş köşeli gibidir; eller kısa, ge piknik, Siklotimik, 25 Şizotimik, 15 kasekliğin kendilerinde tecelli ve takarrür yavrulardan bazıları niş ve yumuşaktır. Arkaya meyilli yu nsık, hekimlerde 68 piknik, siklotimik, ettiği» insanlar bugünkü Avrupa âlimlemuşak saçlan vardır. Çabuk dökülür. 39 kanşık, 11 Şizoit görülmüştür. A Izmir (Hususî) Son bir yıl içinde, rince Hind Cermen milletler familyaKıllar, sakal ve diğer uzuvlarda bol ye lexander Humbelat, Luther, Goethenin validesi, Mirabo, Simens Gal Darwin bu Izmir Çocuk Esirgeme Kurumu faaliye sının babalanndandır. Gerçek olan da tişir. tini iyi bir şekilde tanzim etmiş, verimini odur. Büyükleri, yücelikleri, her kültürnevi tiptendirler. Astenik dediğimiz yapılışlara gelin Şizotimik admı verdiğimiz astenik artırmıştır. Bu müessese, son birkaç yıl lü millet için bir iftihar mayası olmağa Ture = Mabud. Passonin Çuvaş luce; üstüvanî bir gövde, uzun ve dar bir Hamdi, takatsız olduğunu söyledi, ögöğüsleri vardır; adalesi ve derisi na bünyelerde olan karakterler ise hassa zarfında mazbut bir idareden ve munta fazlasile kâfi gelen bu Türk Toharlar gati. S. 173. bürü «hayjr, îyisin» diye uluorta ısrara hiftir. Başı küçük, bazan yüksek ve mü siyetle soğukluk veya impülsiyon a zam bir çalışmadan mahrum kalmıştı. dan meşhur Alman âlimi «E. Huber» Tor = Şimal kavimlerinde yıldırım başls^h. Bunun üzerine şair kızdı, yani' devver olup, uzun ve keskin bir buruna, taklıkla, inlübisyon tutukluk arasın Nitekim, binlerce liralık sarfiyatla tesis şöylece bahseder: ilâhıdır. Buna Saksonlar tugar, şimalî başmda duran sıpayı gösterdi: arkaya cekilmiş bir çeneye maliktir. da nevesan eden bir karakterdir ki ba edilen Süt Damlası müessesesi bile ba «lskitlerin memleketinde [ 1 ] yurd Almanlar Donar diyorlardı. Be adam, dedi, şununla sütkardeProfilleri minkaley^ benzer. Derilerinin zıları çok hassas iperestezik bazıları kımsızlık ve idaresizlik yüzünden olduğu tutmuş olan Hind Cermen uruklan; Not: Saksonlann «Tugar» ve şi şi olan adamın iyiliğinden ne çıkar? ise tamamen soğuk (anesteziktir). Bun gibi kalmış, işletilememiştir. Ve bu ka Milâdın birinci asrı içinde [Vaha şehirrenkleri ekseriyetle soluktur. Ön saç ve kirpikler çok kuvvetli, kalın ve içeriye ların zamirlerinde toplanan fikirler ru dar sermaye, hâlâ ve hâlâ âtıl vaziyette leri devletinde] «Oshasenstadtstaaten malî Almanların (Donar) kelimesi ayni *** ırk çocuklarınm ayni anlamda ve makdoğru uzun olup son saçlan zayıftır. hî tempo üzerinde müessirdir. Yeni ten dir. Satılmaktan başka çaresi de kalmareich», tanm siteplerinde, yani âlemce Muharrir doktorlarımızdan biri, verem sadda kullandıklannı iki kelime olduğu Bunların içerisinde hadım ağalanna bihler karşısında güç taamül verirler. mışbr. tanınmış olan Asya Avrupa dünya tihastahğını tedavi için eski devirlerde a benziyen Eunucoide şekilleri de vardır. Bazan anî ve sert reaksiyonları vardır; halde morfolojilerinde fark vardır. lınan tedbirleri sayarken eşek sütünü de Müessesenin yeni faaliyetinden bah caret yolunun çıkış noktasında asırlarca, Bunlarda kollar uzun, kalçalar geniş. fazla hassas olanların da tabiat ve san'aBu fark birindeki (g) yerine öbürünta veya muayyen adamlara karşı ta sederken, bu çalışmanm, bittabi muay fevkalâde enteresan bir kültür yaratmış keydediyor. Bu zatın yazdığına göre vetenasul nahiyelerinde Hipoplâzi vardır. de (n) bulunmasıdır. havyür ve istiğrak halinde cezbe. neza yen ve küçük bir bütçe içinde geçtiğini ve garb medeniyetinin esast Babil Farsremlilere insan sütü vermeği ilk düşünea Atletikler ise geniş ve yayık omuz aKelimelerdeki (g)' ve (n) değişimi ket bazan ise günün ve havatın musade de eklemekliğim lâzımdır. Bu bütçe 56 Grek medeniyeti üzerinde şark Asya meve bunu bulamıyanların tartıda eşit oldalelerine, uzun uzuvlara maliktirler. melerile derin yaralanma; bazan da za bin liradır. Üç bin lirası, Parti himaye deniyetinin ehemmiyetli tesirini yapmış kendi üzerlerine dikkatimizi çekecek ka duğu için eşek sütü içmelerini tavsiye eCepheden bakınca Trapezi andırır bir mir (Kompleks) ten çıkan hiddet hamdar önemlidir. Biz burada genizden okuden tbni Sinadır. Bu büyük Türk, ineksindeki içtimaî yardım komitesinin temin olan bir millet yaşamiî idi. Bu millet gövde; omuz, kol ve bacaklarda ağır ve leleri gösterirler. nur bir (g) sezmekteyiz. Analizlerine gikaba kemikler, yağı az, elâstikî adale lerin vereme tutulduğunu sezerek hastaettiği varidattan aynlan hissedir. Geri Hind Cermenlerin toharlan yani lskitAnesteziklerde soğukluk, menfi bir tarafı da aza taahhüdlerile teberrulardan lerin şark komfusu olan saklann kökü rişmeden evvel ayni kavimler arasında ay lan o hayvanm sütünden tahzir, keçinin ler, sert ve gergin deri çeneden itibaren kuvvetli, geniş yumurtaya benzer bir çekinğenlik, durgunluk, egoizm, muhte ve rizetlerden gelmektedir. ve aslı idi. «Bas. Trankopfer S. 192». ni manada fakat üçüncü bir ortoğrafide vereme turulmadığmı anlıyarak msan yüzleri vardır. İşte saydığımız bu üç lif şekillerde, enerji, inad, tefahür ve Muhtelif lehçelerde Tohart kelimesinin bir kelime daha vardır ki analiz esnasın ve eşek sütü bulunmadığı takdirde o Bu para, Izmir gibi büyük bir merkelime thâr dır: Cermenlerin (Thâr) ı ve tarzda bir beden teşekkülüne malik in gurur, fantazi nazari dikkati celbeder. manalan şunlardır: nun sütüne müracaat edilmesini tavsiye sanlarda ruhî karakterlerin vasıfları tet Sosyal bakımmdan bazılan ince ruhlu, zin Çocuk Esirgeme teşkilâtı ve onun içinda onu ihmal etmek doğru olmaz bu keetmişmiş. 1 «Tohar» kelimesi batı türkçekik edilince kayde şayan hususiyetlere nazik; bir kısımları dünyaya yabancı ve de bulunduğu ihtiyaçlara nisbetle, muHindin (indra) sı fırtına müvekkili idiMikroskob değil, mikrob nazariyesî raslıyoruz. Ruh helsimliğinde karakter soğuktur. tçlerinde mefkureciler klâsik hakkak ki çok azdır. İşte buna rağmen, si, Tarancı ve çagda = çuval, heybe gi ler. bile henüz yokken verem gibi bir takım, mefhumundan anladığımız <Kriteriumu san'atkârlar dünyava küfreden roman az masrafla ve isabetli hareketlerle im bi içine erzak doldurulur şcydir. RadloLa civilisation des Hittit et des mitaeosyal, moral itibarile bir şahsı diğerin tikler, hissivatçı adamlar, ekspresyo kân dahilinde daha fazla iş görülmek is off. III. S. 7%. hastalıklardaki sirayet kabiliyetini ve kenien contenau: S. 178. den ayıran vâzıh hatlann heyeti mec nistler, natüralistler, sistematik mantık tenmektedir. 2 Zahire ölçüsüdür. çilere verem bulaşmadığını tesbit eden çı, metafizikçi, iskolastikler, iğilmiven Bu eski kelimelerin yanında bugünkü dâhi Türkün yüksek hahrası önünde hürmuasıdır.> 3 Topraktan yapılmış kabdır. Çocuk Esirgeme Kurumu merkezinin Duygu ve iradeye aid taamüllerin enerjiler. ahlâk kahramanlan, soğuk ve 4 Çağatay lehçesinde = mücade almancada bildirmek adı (Damar) dır. metle eğilmekle beraber eşek sütünü dubir dispanseri ve mütehassıs bir doktoru Her dört kelimenin de yıldınm ve fırtına yunca yukandaki fıkrayı tahattur etmeknîuhtelif şahıslarda daimî sebatmdan fanatik depotlar, muhasibler, diplomatle, harb manasınadır. ibaret olan karakter insanla birlikte lar bulunur. Tanınmış dünva şahsiyet vardır. Burada 12 yaşına kadar olan anlamına bakılınca yıldınm ve fırtınanm ten geri kalamadım. 5 Dağdagar = yukanya doğru doğar. fakat yukarıda söylediğim gibi leri içerisinde Kopernik, Keplre, Lüb bütün çocuklann muayeneleri yapılmaktabiî merkezi olan dağ ile alâkalannı ve Bu mevzuu içinde bulunduğumuz vadahilî bünyevî ve egzojen * dış âmilleLnitch, Newton, Faradi, Schiller. Hegel. ta ve hasta olanlara meccanen ilâç veril sivri olan şeydir. Pekarski 662. bu üç kelimede de tur ve dağ kelimeleriYukarı çıkmak manasına olan (dağziyete göre muhakeme edince vanlacaK \ mektedif. * * *»* * * ~" • fin tesiri altında kalarak inkişafa maz .Voltair, Loc, Mendelson, Tasso, Spino dan) bu kökten olmadır. Türkçemizdeki nin ana kelime olduğunu kabul etmek netice şu olabilir: Veremle Mücadele ce, har olur. Karakter işi ruhî bir intisaç. ja, Kıuıt, Amper. Saipjust. Robespierin Fakir çocuklann yiyecek, içecek, ^izorundayız. Zaten analiz bu hakikati bimiyetine yardım!... vahut dokumadır. Dıştan gelen terıbih bu karakfere malik olduğu anlaşılmıs yecek gibi ihtiyaçları dikkatle takib edil «Toyğar» ku?u (yüksekte uçmakla tanınmıştır) ile de bir yükseklik anlamış ze derhal açacak ve aydınlatacaktır. tır. Bunlar faal havatta metin ve muanlere karsı herkesin ayni tarzda karşılık Hepimiz bu yardım zaruretini kabul mektedir. Her sene, ilkmekteblerde yarHer dört kelimenin etimolojik tahliloluruz [ 2 ] . vermediği malumdur. Bundan dolayı nit iradeli inhina kabul etmez, prensip edersek veremlilerimizi ve vereme tutul »\ dıma muhtaç olan yavrulara ders levazıleri şunlardır : Kriteryomu içtimaî olan karaketr mef sahibleridir. Bir eski ve kahraman Türk sitesi olmak istidadında bulunan yurddaşlanmımı ve eşyası dağıblmaktadır. Fakir, gehumunda duyuk kabiliveti, iç ruhî haEpitimik adı verilen üçüncü grup ka(1) (2) (3) (4) (5) zı eşek sütüne muhtac olmaktan kurtar ] duğunu öğrendiğimiz Trova şehrinin güyatı, duyulanı alıp nakletmek ve ona rakterdekiler infilâkiyetle teessüriyetin be kadınlarla analar da ücretsiz olarak zel ve manalı anlamından aldığımız il Tugar = uğ + ut + uğ + ar f . mış oluruz. karşı taamül reaksiyon vermek kud mübalâğalı tevettürü arasmda zalima muayene ve tedavi edilmekte, doğumhamla eski ve yeni Türk yurdunda ve Donar = uğ + ut + an + ar + . Af. TURHAN TAN reti, sevki tabiiler ve şahsm mizacı da ne bir feveranla müraice alçalma gös larda annelere ve bebeklere yardımlar tarihinde türlü kelimelerin araştırmasına Thâr =t uğ + ut + oh L ağ + ar hildir. Karakter mürekkebinin terkibi teren karakterlerdir. Bunlar kabalır yapılmakta, doğum eşyası verilmektedir. Donner= oğ °d f oğ + en + er f devam edelim: ne dahil olan bu söylediklerimiz arasm Az miktarda içkiye dahi dayanamaz ve Müessesenin, Karşıyakada bir Ana Birinci kelimeden başlıyarak mana ve Çocuk Esirgeme Kurumunun da bir münasebet ve ahenk mevcuddur ataklıklar gösterirler; mistiktirler. Turku [3] Fırtına ilâhı, fırtına müKucağı vardır. Muallim ve mürebbiyeler kutlulama telgrafnameleri relim: Bu ahenk köklü sevki tabiilerimizin iyi ekkilidir. «Hittiter und ermenier. P. Dördüncü bir karakter de isteri ka idaresinde bulunan bu Kucakta, 50 yav1) + uğ = ana köktür. Güneşin va Çocuk Esirgeme kurumu genel mer tatmin edüememesi onların devamlı ve rakteridir. Bu karakterlerdeki esas ise ru bulunmaktadır. Bunların bir kısmı, Jensen. S. 153». sabit bir şekildeki imkânsızlığı. yaşama sıflarından ışık; ses, yücelik ifade eder. kezi tarafından hazırlanan ve sureti hutelkiniyetle hipobulik bir inadcılık ara varlıklı aile çocuklandır ve kendilerinden Gene bu âlime göre: «Kas yani (Kasusiyede Viyanada bastırılan bu çok zaşartlarınm zorluğu ve değişikliğile bo2) + ut = köktür. Bu vasıfların sarif ve süslü cLüks» kutlulama telgraf zulabilir. Yalnız her karakterin bir nü sında sathî teheyyüciyet, teessürî buh iicret alınmaktadır. Bir kısmı da fakir şu) ların dillerindeki «Turgu» kelimesi hibidir. Burada afiks olarak ana (ğ) kökâğıdları her telgraf merkezinde bu bu «turkup ile ilgili ve hısımdır. Gene vesi vardır ki. o değişmez; yalnız ter ranlar. saman alevi şeklinde hareketler dir, ücretsizdir. ke yapışmış ve anlamını üzerine almış lunmaktadır. Kutlulama telgrafınızm kibine dahil olduğunu yazdığımız un tıflî bir taharrukiyet, paretik nehiy na Şehrimizde, ayni gaye üzerinde, yani Ibraniye terak ile Ibrahim Yalavacın ba hr. bu süslü kâğıdla muhatabınıza verilmesurlar arasmdaki nisbet değisebilir. Ka zari dikkati celbeder. Bütün bunlar ta fakir, yetim ve bakımsız çocuklarla uğ basının adı olan en eski «tarh» adının 3) + uğ = ektir. Bu halin ifadesi sini isterseniz. telgraf müsveddesinin rakterin dinamik inkişafı bilhassa mü biî adamlara aid karakterlerdir. Bunlar raşan diğer bazı müesseseler ve teşkilât ayni olması da kabildir. Çünkü gök tann dir. bir köşesine «Lüks» kelimesini yazmahimdir. Ayni karakter içerisinde hâkim incelemenin pratik faydası şudur ki daha vardır. Bunlarla mesai tevhid et (anu) ile de münasebeti olan bu kelime nız ve telgraf parasmdan a>Tica 15 kuolan kutbiyet prensipi de bizi şaşırta Buraya kadar (uğ f ut f uğ) yayakın Asyada milletten millete devrediruş fazla vermeniz yeter. Bu kâğıdlarm bilir. Hayatta şen, neş'eli, faal tanığı karakter anlaşılınca ona karşı icab eden mek zamanı gelmiştir. Meselâ bu müesseni (tuğ) ışığın, yüksekliğin ve sesin bir geliri tamamen >nırdumuzun yoksul mız bir adamın günün birinde durğun, akıl hıfzıssıhhası tatbik edilir ve bu su lerin de kreşleri, muallim ve mürebbiye lerek dolaşmış ve Şam şehrinin (Aydın sahibde ifadesi olur. S yavrularmın bakımına ayrılmıştır. Kutkederli görmek onun devrî karakterin retle fikir selâmeti noktasından ferdle leri, mektebler için yardım bütçeleri var gök) ve (Berrah hava) mabudu (RaKelimelerin üçünde ilk üç unsur bir lulama telgrafınızı bu süslü kâğıdla adeki zıdlann meydana çıkmasından baş rin gelecekleri temin edilmiş olur. dır. Hepsi de ayni kanal üzerinde topla man) ın [4] ayni bulunmuş olan turhu olduğu halde donar kelimesinde bunun lan muhatabınızın fazla sevinç duyacaka bir şey olmadığını düşünmeliyiz. Bunırsa, memlekette tek elden daha esaslı (troho rpozo) da insan ismi olarak kulğma ve zarafetinize hükmedeceğine şüp nun gibi günün birinde kendini istiğfar sanınm. Esir lanılıyordu. Ayni eser «Jansen S. 153». değişmiş olduğunu ve (. + g) yerine he yoktur. Izmirde sebze Hali yapılacak bir çalışma olabilir çalışkan Çocukdoktor Tür = Yüksek, âli, ön, önde, sadn (. + n) geldiğini görürüz. ve mististizme veren zalim bir despotta geme Kurumunun reisi hâkim olan şey de Epileptoit mizacm tefzmir (Hususî) Belediye, muhtelif Fikret Tahsinin bu hususta nazan dikka meclis «Büyük Türk Lugati Uygur lehRolü; manayı obje veya süjenin yazahüründen ibarettir. hanlarda yapılan sebze satışım, bir Hal kın muhitine ve bitişiğine getirmekten i olan unsur (. + i ) dir. çesi.» tini celbederim. İşte Krechmer tasnifine göre ve ka inşa ederek, şehrin merkezinde topla Türkün = Yığın «Büyük Türk Lu baret olan (. + n) unsurunun; yıldırım, Not: (. + n) unsuru kelime göv| rakterin şu bahsettiğimiz tarifine naza mağı kararlaştırmış ve tetkiklerine baş Yunan vapurculannın isteği fırtına ve dağ anlamları veren bu keli desinde ek rolünü hakkile görmediğimiza gati Kazan lehçesi». ran piknik yapıhlarda devrî Siklotimik lamıştır. Halin plânı da hazırlanmak Türkün = Baba ocağı «Büyük Türk mede yer olmamak veya bize gelen bu zaman o unsurun içinde bir (ğ) nin kayAtina 1 (Hususi) Yunanistan sakarakteri görüyoruz. Bu karakter ke tadır. Bu suretle sebze fiatlannda epeygünkü şeklinde bir eksiklik olmak ge n*mış olduğunu hatırlamak lâzımdır [ 5 ] . hillerinde işliyen vapur kumpanyaları Lugati Çağatay lehçesi». ce ucuzluk ta temin edilebilecektir. derle, meserret, müfrit faaliyetle inhiTürk = Bahadır, kavi, kuvvetli, me rektir. Bu eksikliği biz ayn ayn imlâlar Binaenaleyh «Donar» kelimesinin etimc kendilerine devletçe malî yardımlarda Şehrin Tepecik muhiti ihtiyacmı kar(•) Birinci makale 27 şubat tarihli şılamak üzere, burada da bir pazar yeri bulunulmadığı takdirde seferlerini tatil tin, zikudret. «Kamus Tercümesi.» la yazılmış olan thor, ve donner kelime lojik analizi hakikatte şöyle olmak sayımızda çıkmıştır. ihdası kararlaştınlmıştır. lerinin analizinde görebiliyoruz. Eksik rektir. Tür = Âli, bâlâ, sadır, tavır. edeceklerini bildirmişlerdir. Donar = oğ od + ağ = o n + a r f rakter, öbürü gÖrenek ve alışkanlık işi cak, ayni ölçü ile tartacak kadar içi ol ta elbisesinin daracık beli, Solmazın, Simdi artık kelimelerin tahliline devam gun, kafası olgun, duygusu olgun bir in dümdüz gibi görünen göksünün, bütün edebiliriz: idi. Aşk ve macera romant körpe güzelliğini meydana çıkarmıştı. Tuğ = ışığın, yüksekliğin ve sesin Ali Tunc, nişanhsını almak için apar sandı. bmana gitmiş ve onu giyinik bulmuştu. Hele Solmazın asıl kıymet ve kuvveti Belden aşağı genişliyen ve hafif kabarık bir sahibde taayyünü idi. Solmaz yeni yaptırdığı balo elbisesi ni görüp inandıktan sonra, ona, yan göz duran etekleri, tatlı hışırtılarla yerlerde 4 ar = anlamın süje veya obje üzeiçinde, öyle değişmişti ki Ali Tunc, göz le bakmalanna, bumn kmnp aldırış et sürünürken, Ali Tunc, kendini bulutlar rinde karar kıldığını gösterir ektir. lerine inanamıyacağı gelmişti. Ali Tunc, memelerine, hiç tahammül edemiyecek da sanmağa başladı. Su halde tugar; ışığın; yüksekliğin ve Ali Tunc ta içinden titredi. Kendi ba sesin bir süje veya obje üzerinde takarnişanlısının bu kadar ince, gözalıcı ola ti. Dört beş arşın kumaş, üç dört parça bileceğini tahmin etmemişiti. elmasın kıymet ve kuvvetine dayanarak, kışlannın ve iç duygularının değiştiğini rür ve taayyününün ifadesi demek olur. Apartımandan çıkıp otomobile bin sadeliği, samimiyeti, içliliği hiçe sayan Solmaz, nasıl sezmişti? Çünkü gene kı Her dört kelimede hal böyledir. Çünkü Yazan: MAHMUD YESAR1 dikleri zaman Ali Tunc, düşünüyordu; ların alaylan, Ali Tuncu büsbütün çıl zın soluk elâ gözleri, candan bir sevinc «Donar» kelimesinde eksik olan (ğ) le parlıyor; boyasız dudaklan, dünyanm ile Donner kelimesinde fazla olan (. + 3 2 Solmazı, her zaman sönük, soluk gör dırtacaktı. Ali Tunc, onlara çevrilen gözlerin en renkli gülüşü ile gülümsüyordu. ğ) nin (. + n( unsurlarile kaynaşması Yüz, vücud güzelliğini, tabiî bir hak güç figürleri, iki üç deneyişten sonra ku meğe alıştığı için mi şimdi bu değişiklik kendisine «harikulâde» görünüyordu? hepsinin yalınız kendisine bakmadığını Ali Tuncun, baktıkca bakacağı geli etimolojik icabıdır. buluyor ve her tabiî haklann verdiği gü sursuz olarak yapabiliyordu. H. Reşid TANKUT venişle etrafma bakıyor ve güvenerek Solmaz, baloya götürmesi için Ali Baloda kimbilir, ne «harikulâde» tuva anlamakta geç kalmamıştı. Salondaki er yordu; bu yüzde, bu incecik belli körpe letler olacaktı? Solmaz, bu, renk renk, keklerin gözbebekleri de hep birden yan vücutda, bir bahar tazeliği; henüz açmış, Tunca, adeta yalvarmıştı. Ali Tunc, adım atıyordu. [1] Karadenlz kıyüarı ve Ukraina. H. biçinm biçim, çeşid çeşid tuvaletlerin a mış ampuller gibi parlıyordu. Bu yanan ve daha güneşin sıcaklığı ile kokulanmış B T. Ali Tunc, nişanlanmazdan evvel ve önce, kendisinin de gideceği şüpheli olrasında, sönük, soluk kalmıyacak mıydı? ışıklarda ihtiras arzusu yoktu denemez [2] Ankarada da tanınmış bir familya. nlşanlandıktan sonra, Solmazla birkaç duğunu söylüyerek savsaklamak istemişgonçelerin taze bahar kokusu vardı. nın adı Taygr oğullarıdır. di; fakat çoğunda, susuz çölde kaynak Ali Tunc, nişanlısına iğrenc ihtiraslarakraba, tanıdık çayında; bir iki kere de ti. Fakat gene kızın ısrarı karşısında, bo[3] Tokadın Tasovasında birçok arkailt Solmazın kumral saçlan, uzun buklela bakılmasım istemiyecek kadar, o tipte görmüş kervan yolculan gibi bir huzur yun eğmeğe mecbur kalmıştı. has isimler arasmda bir de Türkü köy adı «danslı çaylar» da bulunmuştu, fakat oyanışı vardı. Ali Tunc da, kolundaki ni lerle omuzlanna sarkıyordu. Ne kulak vardır. Ali Tunc, gene kızın toyluğundan erkekti. Fakat ayni zamanda, nişanlısı nunla balolara gitmemişti. şanlısına baktı ve o zaman, onun, başlan, larına küpe, ne boynuna kolye, ne de kol[4] Diyarbekir civarmda yaşıyan Roma Solmaz, çaylarda, hep sade ve gös korkuyordu. «îmzasız mektub» günü, A nın sönük, soluk kalmasını isteyecek kaduyguları bir rüya âlemine sürükleyen larına bilezik takmıştı. Yalnız sol elinde aşiretinin adı ile arabca Rahman adma terişten kaçar elbiseler giymişti. Gene li Tunc, Solmazm kuvvetini anlamıştı. dar da basit, geri kafah değildi. Nişandikkat. uçucu baygın güzelliğini farkedebildi. incecik bir altın halka pırıldıyordu. [51 (. 4 n) ile kaynasmış (g) şeklinde kız, hiç te fena dansetmiyordu; lâkin A Lâkin o kuvvetle, kendini göstermek, be lısının, karısının şerefini, haysiyetini, (Arkan oar) düşünebiliriz. Ali Tunc, dikkat ediyordu; mavi tafğendirmek, ayni kuvvet değildi. Biri ka kendî şerefi, kendi haysiyeti ile bir tutali Tunc, onun istidadına şaşıyordu. En Turun ^ Altay kozmogonisinde bir kahraman ilâh adıdır. Dünyayı yıkmakta olan «Andala Muus» adlı canavan öldürmüştür. «Verbiski Altayhlar S. 101». Turun = Şarkî Moğolistanda bir nehir adıdır. Uratha, tatna ve tuba Türkleri bu nehir kıyılarmda yaşarlar. «Potarim. Şimali garbî Moğolistan taslakları II. 23». Evet. şair Hamdi teverrüm etmişti* Turan = Altaylarda küçük bir oyKendisine «eşek sütü» içmesi tavsiye o * mak adıdır. (Aristov Zametki). lundu, o da sıpalı bir çemender satın alTuran = Etrüsklerin «Turan» ı Yu dı, sütünü sağdınp içmeğe koyuldu. Bir nanlılann Afroditi yakın Asyanın Ista gün hava güzeldi, hasta şair, ana eşeğe râesi (Güneş) hepsi bir kaynaktan ge bindi, arkasmda sıpa olduğu halde gezlir. «Marr müntehabah III. S. 23». meğe çıktı. Bu tenezzüh sırasmda dost * Tor = Mabud. Zoltniski Çuvaş lu larından birile karşılaştı. Herif sordu: gati. S. 84. Hocam, nasılsın? ctkut
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle