18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET 2 Mart 1936 Z TA5 Yazan: Çevlren: ( Şehlr ve Memleket Habeıierl j Siyasî icmal Sistem dahilinde çalışmanm faydası Bursada tütiin mahsulü bu sene çok iyi Bursa (Hususî muhabirimizden) Bu sene Bursa tütüncülüğü fevkalâde güzel bir netice vermiş ve alıcılan da diğer yıllara kıyas edilemiyecek kadar çoğalmış bulunuyor. Bunun sebebi şudur: înhisar idaresi beş senedenberi müstahsile tohumlanm ıslah ettirmiye çalışmakta idi. Sistemli ve programlı bir mesainin sonu olarak esası kabul edilmiş bulunan yalnız (Kızık) tipi tütündü. Müstahsil işte bu cins tütünii yetiş tirmeğe artık tamamile muvaffak bu lunmaktadır. Bunun için iyi tütün bittabi iyi ahcı çekmiştir. Bursa ve mülhakatında 1935 rekoltesi (3) milyon kiloya yakındır. Bu rakam 1934 rekoltesinin hemen hemen aynidir. Fakat mahsul nefaset itibarile çok gu zeldir. Bursa mahsulünün her seneki muavyen alıcılan olan Geri Tabako, Ostro Türk, Herman gibi mühim alıcılara bu sene daha beş firma iltihak etmiştir. Bunların üçü Almanyada Remisnua gru punun mümessili olan Şunur namına mübayaatta bulunmaktadırlar. Bunlar da Nemlizade Mithat, Hüseyur Sabri namına Ferah, Felemenk şirketi namına Tahir tsmaildir. Aynca Fransız rejisi hesabına da Fazıl tarafmdan mübayaat yapılmaktadır. Hasan Kozluca, tskender Mehmed, Rasim Tahsin firma ları da faaliyettedirler. Alıcı müesseselerin mecmuu on beşi bulmaktadır ki. alâkadarların anlattıklanna göre, bu kadar hararetli bir taleb şimdiye kadar yalnız 1927 senesinde göriUmüştür. Tütün satışı 15 şubatta tnhisar idaresi tarafından 50 ile 70 kuruş arasında açılmak suretile başlamıştı. tnhisarları Geri Tabako, Ferah ve Ostro Türk müesseseleri takib etmişler, bilâhare diğer alı cılar da piyasaya girmişlerdir. Azamî fiat 75 kuruşa kadar çıkmıştır. Bugünkü fiat: Mahsulde 40 la 70 kuruş arasındadır. Görmez kısımlarda 8 le 15 kuruş arasmdadır. Mahsulle görmez karışık olarak vasatî fiat 30 la 60 kuruş arasındadır. Fakat mübayaatın hararetli bir devrinde tü tüncüleri sevindiren, alıcıyı ise sızlan mıya sevkeden bir vaziyet hâsıl olmuş tur. Ticaret Odamız, tütün balyalanndan yanmşar kilo dara düşülmesini karar altma almış ve bu kararın tatbika tına geçilmiştir. Tüccarlar diyorlar ki: < Her balvadan teamül veçhile şimdiye kadar birer kilo dara düşülürken bunun yarım kiloya indirilmesi bizi zarara sokmaktadır. Bu karar fiatlann pek az da olsa düşmesine ve kısmen de mübayaanm gevşemesine sebeb olmuştur denilebilir. Bunun için biz Vilâyetten alıcılar zararma olan bu kararın kaldı rılmasını rica ettik.» Diğer taraftan müstahsil bu karardan memnundur ve hiç sesini çıkarmamaktadır. Tüccarların dara meselesine yaptıklan bu itirazın tetkik olunacağı şüphesizdir. Yalnız bizi yann için düşün düren mühim bir mesele vardır. Bu sene tütünün para ettiğini ve çok alıcı bulunduğunu gören müstahsilin gelecek sene çok fazla tütün ekerek bu nefaset' kavbetmesi ihtimali.. Buna karşı her hangi bir tahdid ya pılamazsa da tedbir almanm imkân dahilinde olduğu ve köylünün irşad edilmesinin faydah olacağı muhakkaktır. Alâkadarlarca Bursa ve mülhakatı Için bugünkü rekolteden bir milyondan daha fazla tütün yetiştirmek normal bir vaziyet telâkki olunmaktadır. Yani burası 4 4.5 milyon kilo tütün kaldırabilecektir. Eğer zeriyat bu rakamı geçerse o zaman gene ovanın iyi tütün yetiştirme ğe müsaid olmıyan kısımlarında tütün ekilmeğe başlanmış demek olacaktır ki, bu sulak arazide yetişen tütünlerin (Kızık) cinsile münasebeti olmıyacaktır. O zaman zürraın bu tütünleri 1927 senesinde olduğu veçhile odun satar gibi bir arabasını beş liraya vermek mecburiyetinde kalacakları şüphesizdir. Tütün sevkiyatma gelince: Bursa tütünleri Mudanya yolundan tstanbula sevkolunmaktadır. Her par tide 47 ton tütün sevkedilmesi zarureti varken Mudanyaya işliyen vapurlann ancak 15 ton tütün alabildikleri görülüyor. Bu yüzden tütünlerin bir kısmı Mu danyaya bırakılıyor ki, bu hatta daha seri ve daha büyük bir vapur işletmek zaruretinin bir daha kendini göstermekte olduğunu bu misallerle de anlamış bulunuvoruz. istiyoruz! Küçük san'atlar kanunu Anatole France 13 Servet Yesarioğlu Büyük şehirlerde gıda meselesi Belediye Iktısad Müdürü, bir konferan verdi Zecrî tedbirler ve İtalya ecrî tedbirleri elli millet naminâ tanzime memur Onsekizler heyeti bugün Cenevrede toplanıyor. Milletler Cemiyetinde aza elli küsur milleti temsil eden büyük meclise nazaran on dört azalı komisyon ne vaziyetteyse Onsekizler heyeti de gene konferansm heyeti umumiyesine nazaran o vaziyettedir. Yani verdiği ve vereceği kararlann dönüp dolaşıp geleceği yer konferans heyeti umumiyesidir. Onsekizler heyetinin içtimalan on gün kadar sürecektir. Ingiliz Dıs Bakanı Mister Eden ve Fransız Dış Bakanı M. Flandin ve Avrupanın mühim devletlerinin dış politikalanndan mes'ul diğer şahsiyetler de bu toplanhlarda bulunacaklardır. Buna rağmen bu içtima larda Habeş harbi ve Avrupa politikası üzerinde müessir olacak mühim kararlar ittihaz edileceği zannedilmemektedir. Çünkü îngiltere artık zecrî tedbirlerin şiddetlendirilmesine taraftar görünme mektedir. Buna da sebeb îtalyaya karşı İngiîterenin Akdenizde topladığı bütün kuvvetlerini tehlikeye koymak istememe sidir. İngiîterenin Fransa ve diğer Akdeniz devletlerile yaptığı karşılıklı anlaşma ancak diğer taraftan yapılacak taarruzlara karşı bir sigorta mahiyetindedir. Fransa ise kendi başma bir teşebbüs ve teklifte bulunmıyacağını ve ahvalin neticesine intizar edeceğini açık olarak şimdiden bütün dünyaya anlatmışhr. Binaenaleyh petrol ambargosunun konulması ve mevcud zecrî tedbirlerin şiddetlen dirilmesi ancak diğer devletler tarafmdan teesbbüs ve teklifler yapılmasına bağh bulunuyor. Petrol ambargosunun konulması lehinde bir karar verilmesi birçok cihetten çok şüphelidir. Evvelâ Amerika kongresi yeni bitaraflık kanun lâyihasını kabul etmiyerek eskisini temdid eylediğinden bu hükumetin îtalyaya petrol ihracını me netmesine imkân kalmamıştır. Bilâkis son zamanlarda İtalya zecrî tedbirlerin kre diye aid olan kısımlarını Amerikanm kabul etmemesinden dolayı petrolu daha ziyade bu memleketten celbediyor. Diğer taraftan İtalya, petrol ambargosunu düşmanca bir hareket sayacağım ve buna askerî tedbirlerle mukabelede buluna cağmı açık olarak bildirdiğinden petrol ambargosuna taraftar hükumetler tclâşa düsmüşlerdir. Bu vaziyet karşısmda Onsekizler heyeti petrol meselesinde müsbet yahud menfi karar vermek tnecburiyetindedir. Petrol üzerine ambargo konulamadığî takdirde Onsekizler heyetinin îtalyaya gümüş ve ham demir gönderilmemesi ve İtalyan gemilerinin limanlara kabul edilmemesi yolunda bazı kararlar vermesi beklenebilir. Fakat bunlar için de îngiltere ve Fransanın önayak olmalari varid değildir. Bu teklifleri de diğer devletlerin ileri sürmesi icab etmektedir. Zecrî tedbirlerin şiddetlendirilmesi 3Îtimaline karşı İtalya bir müddettenberi bazı aksülâmeller göstermeğe başlamışhr. İlk işi Londrada Îngiltere, Amerika, Fransa ve İtalya arasında imzalanmasi mukarrer yeni deniz muahedesi projesine imza koymaktan resmen imtina etmek oldu. Japonyanın ve Almanyanın iştirak etmemesi dolayısile ehemmiyeti azalan Londra konferansı îtalyanın bu hareketi neticesi büsbütün bir hiç vaziyetinde kaldı. îtalya, ayni zamanda Fransız S o v yet muahedesinden dolayı Lokarno misa» kını bozmağa ve Rendeki gayriaskerî mıntakayı işgal etmek istiyen Almanya « • nın noktai nazannı kabul etmeğe mütemayil olduğunu da ihsas etti. Şu kadaf var ki ingiîterenin Habeş meselesini daha ziyade sulh yollarile halletmek için gösterdiği arzu ve temayül îtalya matbuatı tarafından memnuniyetle karşılandığın» dan Lokarno misakı işindeki tehdidlef pek açığa vurulmamaktadır. îşte Onse * kizler heyeti bugünkü ilk içtimaını böyli bir hava içinde akdetmektedir. MUHARREM FEYZl TOGAY îşte şikâyctlerin evrakı. Zabıt kâtibine bir angariye. Müşteki, Yahudiler cemaatinin, ve Yunanîlerin tâbirince, havranın reisi olduğunu ve yakmda, Kenkrade yerleşen Tarsuslu bir adamın her cumartesi havra içinde Yahudi kanunlarına atıp tuttuğunu beyanal senden adalet istiyor. «Bir rezalet ve bir menfur hareketin önünü almış olacaksın» diyor. Israil oğullarına aid olan imtiyazlann muhafazasmı taleb ediyor. Dava edilen de, İbrahim isminde birinin ailesine iltihak ve intisab etmeği kendılerine öğrettiği bütün kimseler namına iddiada bulunuyor ve müştekiyi Allahın gazabile tehdid ediyor. Ey Galyon, görüyorsun ki dava küçük ve manasız bir dava. Onu bizzat halletmek veya işi madun bir hâkime bırakmak, reyine bağlıdır. Prokonsülün dostlan bu kadar kötü bir işle rahatsız olmamasını Galyona tavsiye ettiler. Galyon şu cevabı verdi: Bu babda ilâhî Ogüstün çizdiği kaideleri takib etmek vazifemdir. Bizzat meşgul olmaklığım icab eden davalar yalnız büyük davalar değildir; hakkında içtihad takarrür etmemiş olan davalara da bizzat benim bakmaklığım lâzımdır. Hergün, bazı ufaktefek işler geliyor ki sık sık vukubulmalan itibarile ehemmiyet peyda ediyorlar. Onların her nev'inden hiç olmazsa birini bizzat halletmeliyim. Prokonsülün hükmü emsal olur ve kanun mahiyetini alır. Lolyüs dedi ki: Ey Galyon, konsüllük işlerine bezlettiğin gayretle methe sezasın. Senin hakîm olduğunu bildığımden adaleti bizzat tevzi etmek hoşuna gitmez zannediyorum. İnsanların bu nam ile süsledikleri şey hakikatte sefil bir tedbir ve zalim bir intikam işidir. İnsanların vazettıkleri kanunlar gazab ve korku yavrularıdır. Galyon, bu hakîmane sözü, gevşek gevşek reddetti. O da insanlann kanunlarında adaletin hakıkî vasıflan bulunduğunu kabul etmiyordu: Cürmün cezası o cürmü işlemiş olmaktır, dedi. Kanunlarm ona zammettikleri ceza müsavî değildir ve lüzumsuzdur. Lâkin madem ki insanlann hatası sebebile kanunlar mevcuddur, bu kanunları adalet dairesinde tatbika mecburuz. Muhzira biraz sonra mahkemede bulunacağını bildirdi. Sonra dostlarına dönerek dedi ki: Bu işi bizzat görmegi iltizam edişimde hususî bir sebeb de var. Kenkre Yahudilerine, bu karıştıncı, kindar, kanunlanmızı hor görücü, zaptı, idaresi güç ırka nezaret hususunda hiçbir fırsatı kaçırmamalıyım. Eğer Korentin asayişi muhtel olursa bu iş mutlaka onlar tarafından yapılacaktır. Şarkın bütün gemilerinin demir attıkları bu liman, birçok mağaza ve meyhaneler içinde sürülerle hırsız, kadın. falcı, sihirbaz, meczub, kefen »oyucu, katil saklamaktadır. Burası bütün kötülüklerin ve bütün batıl itikadlarm yatağıdır. îzis, Eşmen, Finike Venüsü, Yahudilerin ilâhî hep burada takdis edilir. Bu menfur Yahudilerin insanca değil, denizdeki balıklar gibi üreyip çoğaldıklannı görüyor da âdeta korkuya uğrıyorum. Çağanoslar kayalıklar arasmda nasıl çoğalırlarsa, bunlar da limanın çamurlu sokaklarında öylece, kum gibi kaynaşıyorlar. L,olyüs Kasyüs haykırdı: Işin en korkulacak ciheti, bunlar Romada da böylece kaynaşıyorlar. Bu illeri şehre sokmak cürmü Büyük Pompenin işidir. Yahudiyedeki zaferi üzerine oradan getirilen ve atalanmızın, bu gi bi hallerde yaptıklan muamele kendilerine tatbik olunmıyan esirler, nehrin sag sahilini sefil soylarile doldurdular. (Janicule) Janiküliin dibinde, debağların, barsakçıların ve paçavracıların arasında, dünyanın nekadar rezil ve menfur şeyleri varsa, onlarla dolu olan varoşlarda, en aşağı san'atlarla yaşarlar, Ostiden gelen salapuryalan boşaltırlar, paçavra ve et kırınnlannı satarlar, kınk şişelerle kibrit mübadele ederler. Kanlan zengin evlerinde fal bakar, istikbali söylerler. Çocukları (Egerie) Ejeri korularında gelene geçene avuç açarlar. Galyon, tıpkı dediğin gibi bunlar, hem beşer cinsinin, hem de kendi kendilerinin düşmanıdırlar, daima isyan kaynaklığı ederler. Birkaç sene var ki Kırestüs mü Kerestüs mü nedir, bu namda bir adamın taraftarlan, Yahudiler arasında kanlı bir kargaşahk çıkardılar, Porteze kapısı ateşe, kana garkoldu. Kayser, merhametine rağmen, şiddet göstermeğe mecbur oldu, isyanda önayak olanlan Romadan kovdu. Galyon: Evet dedi, biliyorum. Bu sütgünlerin birçoklan Kenkreye geldiler ve yerleştiler, bunlar arasında Pint Yahudilerinden bir erkek ve bir kadın hâlâ oradadırlar ve bayağı bir işle geçiniyorlar. Zannederim ki Kilikiya kumaşlan dokuyorlar. Krestüs taraftarlan hakkında ?ayani dikkat bir şey öğrenemedim. Krestüsün kendisine gelince, ne olduğunu ve hâlâ yaşayıp yaşamadığını da bilmiyorum. Luçiyüs Kasyüs dedi ki: Ben de senin gibiyim. Bunu kimse de bilmiyecek. Bu kötü mahluklar cinayet işlemek suretile de şöhret kazanamıyorlar. Krestüs isminde o kadar esir var ki bu kalabalık içinde onu bulup meydana çıkarmak müşkül. Son derece kalabalık olmalan sayesinde her türlü teftiş ve nezaretten vareste kaldıkları o izbelerde çıkardıkları kargaşahk gene ehemmiyetsizdir. Şehir içinde yayılıyorlar, aileler içine sokuluyorlar ve her yeri karıştınyorlar. Kendilerine para veren muharrikler hesabına Foromda yaygara kopanyorlar. Bu pis ve muhakkar yabancı herifler, vatandaşlan biribirlerinden nefrete tahrik ediyorlar. Halk toplantılarında, huzurlanna hayli zamandır tahammül edip duruyoruz, hatibler söz söylerken hakarete uğramak korkusile bu sefillerin hissiyatlanna dokunmaktan çekiniyorlar. Kendi barbar kanunlarına inad ve ısrarla yapıştıklan yetişmiyormuş gibi bu kanunlara başkalannı da tâbi kılmak istiyorlar. Asyalılar arasında ve hatta Yunaniler içinde buna rağbet eden kimseler de bulunuyor. Âdetlerini Lâtinlere bile zorla kabul ettirmek istiyorlar. Inanılacak şey değil amma, böyle. Şehirde öyle mahalleler var ki oralarda cumartesi günleri bütün dükkânlar kapanıyor. Romaya ayıp, ayıp! Aralannda yaşadıklan avamı ifsad ettikten sonra, Kayserin sarayına kabul olunan hükümdarlan, batıl itikadlannı, küstahcasına, orada da tatbik ediyorlar ve bütün vatandaşlara menfur ve meşhur misaller gösteriyorlar. Ve böylece Yahudıler şarkın zehirlerini, her taraftan, îtalyaya sokmaktadırlar. Aneüs Mela bütün Roma diyarlanna seyahat etmiş olduğundan, dostlarına, şikâyet ettikleri fenalığın vüs'atini hissettirdi. Dedi ki: Küçük san'atlann ve sınaatlerin T ü r k vatandaşı olmak hakkmı ve şerefıni taşıyanlara hasredilmesi Üniversiteye bağh îçtimaiyat ve lkuhakkındaki kanun çoktan mer'iyet sadiyat Enstitüsü tarafından «Belediye mevkiine geçti, her yerde tatbik ocilik» mevzuu namile terub edilen kon lundu. B u kanun, hemen bütün feranslara devam edilmektedir. Bu cümTürkiyeden ziyade İstanbul vilâyeleden olarak, Belediye Iktısad Müdürü tini alâkalandınyordu. Çünkü büAsım Süreyya tarafından da (Büyük yük işler gibi küçük işler de burada sehirlerde gıda meselesi) hakkında bir yabancılar arasında paylaşılmışh. O konferans verilmiştir. kadar ki kundura boyacıhğı bile Asım Süreyya, bu konferansında, gıda T ü r k olmıyanlann inhisan altma meeslesinin ikusadî ve içtimaî hayata tegirmek üzere bulunuyordu. Aslan dahül eden bir takım tâli meseleler do ağzında kalan lokmayı yiğit pençeğurmasmdan dolayı büyük ehemmiyet ler nasıl çekip alırsa bu kanun da arzettiğini işaret ettikten sonra, zama yabancı ellere geçen vatandaş haknımızda da gıda meselesinin fiat, ticaret kmı kurtardı. serbestisi ve rekabet gibi mühim mevzuFakat zaman geçtikçe kanun hüklara temasından dolayı büyük bir ehemmüne uymıyan ufaktefek vaziyetlerin miyeti olduğunu kaydetmiştir. Konfe yüzgöstermeğe basladığını duyuyo ransçı, büyük bir şehirde, herşeyden ewel ruz. Meselâ Beyoglunun göbeğinde o büyük şehrin h^terlandile ve uzak ve vitrinlerini gere gere yaşıyan büyük yakın istihsal mıntakalarile rabıtalarını bir mağazada ambalâj işlerini hâlâ araştırmak ve bunları kuvvetleştirmek lâyabancıların yar>tığı söyleniyor. Şişzım geldiğini ve büyük şehrin mekanizmali taraflarında T ü r k evlerine sabahsını idare edenlerin, istihsal mıntakalannı Iarı ekmrk getiren fınncı çıraklannın daima gözönünde bulundurmalan icab türkçe bilmedikleri işitiliyor. \f| ettiğini söylemiştir. Acaba bu rivayetler ne dereceve Büyük şehrin hayatmda, zarurî olarak, kadar doğrudur? Yasaklann üç jrün toptan ticaret, büyük bir rol oynamaktahükmü vardır, sözü çoktan tarihe dır. Filhakika, yüz binlerce nüfusu olan geçmiş ve kanunlarm ebedî hakimibir şehre, muhtelif cinste ve ekseriyetle veti teessüs etmiş olmakla beraber çabuk bozulabilen gıda maddelerini, en kıvıda, bncakta bahse mevzu ittihaz uzak mıntakalardan getirerek, müstehlikettiğimiz kanuna aykırı dü«ecek halere hazır bulunduran, toptan ticarettir. letler pevda olmuş mudur?.. D a h a Şehir iktısatçısı, evvelâ bu toptan ticaret dogrusu bu kanunun tatbikından üzerinde durur ve bunun; en müsaid şartsonra kontrol keyfiyeti «müstemirIar dahilinde, cereyanını temine çalışır. ren» gözönünde tntulmuş mudur ve Asım Süreyya, perakende ticareti, uhâlâ tutuluvor m u ? mumiyetle serbestii ticarete bırakmakta Duyduklanmıza inanmamak için dır. Buna müdahaleye taraftar degil hakikati anlamak; dir. Müstehlikler, serbest ticarete muvazi teşkilât vücude getirerek, yani kooperatifler kurarak, kendi ihtiyaclannı tatmin yolunu arayabilirler. Istivoruz? Uroloji cemiyeti Cemiyet reisi, dün, Atatürk tarafmdan kabul edildi Kuruldugu gündenberi ilim sahasında müspet mesaide bulunan Türk Uroloji cemiyeti, bu sene (Türk Uroloji dergisi) ismi altında bir mecmua çıkarmağa başlamıştır. Cemiyet, ilmî sahasında yapılmakta olan bütün kıymetli etüdleri bu mecmuada neşretmektedir. Uroloji cemiyeti azaları tarafmdan mecmuaya yazılan makale Ier, fransızca olarak hazırlanıp dünya daki diğer Uroloji cemiyetlerine gönde rilmekte, o teşekküllerin çıkardığı mec mualarda neşredilmektedir. Dünyadaki Uroloji üstadlan tarafından yazılan yazı ve hazırlanan etüdlerde Türk Uroloji cemiyetine gönderilerek cemiyetin mecrruasında neşredilmekte, bu suretle ayni sahadaki meslekî teşekküller arasında ilmî bir mübadele temin edildiği gibi cemiyetin organı olan gazete de beynelmilel bir mahiyet iktisab etmektedir. Cemiyetin reisi doktor Behçet Sabit, dün Dolmabahçe sarayına giderek Atatürke Türk Uroloji cemiyeti azalannın tazimlerini sunmuş ve cemiyetin çıkardığı bu mecmuayı da takdim etmiştir. Konferansçı, Umumî Harbden sonra, gerek Fransada nasyonal sosyalistler tarafından ve gerek Almanyada serbest fiata müdahale hususunda yapılan tec rübelerden bahsetmiş ve demiştir ki: « Bu müdahaleler, Krunuvustaî şekilde bir fiat müdahalesi değildir.Yapılan işler, meslekî korporasyonlar arasında bir anlaşma temin ederek fiat seyrini biraz daha çabuklaşhrmak, muhtelif fiatlar arasındaki intıbak keyfiyetini tacil ettir mekten ibarettir.» DENÎZ tŞLERİ îtalyan vapurları donandı Italyan ordusunun Habeşistandaki son muvaffakiyetleri üzerine bütün îtalyada şenlikler yapıldığını yazmıştık. Bu zafer haberleri üzerine îstanbul Iimanında bulunan ttalyan vapurları dün bayraklarla donanmıştır. POL/STE Kömiirden zehirlenen kadınlar Geçen gün, Galatada, Balkan Vodina otelinde Mediha ve Fatma isminde iki kadın zehirlenerek Haseki hastanesine kaldırılmışlardı. Her iki kadın iyi olmuş ve hastaneden çıkmıştır. Yapılan tahkikatta iki kadının iyi yanmamış bir mangalı odalarına alarak yıkandıklan sırada zehirlendikleri anlaşılmıştır. Balkan oteli beşinci sınıf bir otel olduğu için banyo tertibatı yoktur. Kadınlar, kendi dikkatsizliklerinin cezası nı çekmişlerdir. Iktısad Vekili geliyor Iktısad Vekili Celâl Bayann bugün şehrimize gelmesi beklenmektedir. Celâl Bayar îstanbulda bir müddet kalacak ve burada Vekâleti alâkadar eden muhtelif meselelerle yakından meşgul olacaktır. (Arkast var) Mülkiye talebesi Atînaya gitti Bayram yaklaştı; kurban satışı başladı Zavallı kadın Bursa (Hususî) Hacıseyfeddin ma« hallesinde Abdülkerim kızı 60 yaşlannda Gülsüm admda bir kadın hem sağır, hem de kör olduğundan evinin ikinci katmda dolaştığı sırada buradan cadde* ye düşerek ağır surette yaralanmış, hastaneye kaldırıldığı sırada ölmüştür. C. H. PARTÎSİNDE Receb Peker geldi Atinaya ilmî tetkikata giden Mülkiyeliler Mülkiye mektebi talebesinden 35 ki ilik bir kafile dün Romanya vapurile 'ireye gitmiştir. Kafileye mektebin coğfya hocası Besim riyaset etmektedir. Mülkiye telebesi Atinaya gidecek ve orada bayramertesine kadar kalacaktır. Mülkiyelilerin bu seyahati ilmî mahiyettedir. Mülkiyeliler, Atinada bulundukları günlerde, muallimlerinin nezareti altında coğrafî tetkıkatta bulunacaklardır. Halk partisi Genel Sekreteri Receb Peker dün Ankaradan şehrimize gelmiştir. Receb Peker Dolmabahçe sarayına giderek Cumhurreisine tazimatını sun muştur. Parti Genel Sekreteri §ehrimizde bir lcaç gün kalacaktır. Cumhuriyet Şehrin muhtelif yerlerinde »atuan kurbanlar Öbür gün Kurban bayramınm birinci günüdür. Bayramın ay başma tesadüf etmesi ve memurlann maaş almış bulunması dolayısile şehrin ticaret hayab son bir iki gün içinde hayli canlanmışür. Kurban bayramı münasebetile Anadolu ve Trakyadan mühim miktarda kurbanhk koyun gelmiştir. Bunlar, Yenicamide, Beyazıd, Fatih ve Sultanahmed meydanlannda sahlmaktadır. Senelİk 1400 Altı aylık 750 Üç ayhk 400 Bir aylık 1SO Abone ı T Q r k i ye şerailil # »ı Nfehası S Kuntftur Mo Kr. t700Kr 1450 800 yoktur Hariç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle