22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET 7 Şubat 193G Ufuklarmda güneş batmıyan Imparatorluk Izmirde lik maçları K. S. K., Demirsporu 3 1 mağlub etti, İzmirsporla Göztepe de berabere kaldılar Pınar Şairi: Salih Zeki Aktay Eskilerin rehinârefte dedikleri işlenmemiş edebî yol düşkünlerinden biri de Salih Zeki Aktaydır. Ömrünü şiire vakfe den bu gerçekten hüsnüaşk hastası dos tum, ham yola düştüğü içindir ki tabir caizse bilkuvve şair kalmış ve ruhunda dolaşan şiir yağmurunu bir türlü edebiyat küresine dökememiştir. Gerçi o, hemen her yıl bir kitab bastınyor ve bu kitablar hep manzume doludur. Lâkin ruhunun yağmuru gene kendisindedir, okuyuculara sunduğu bir avuç nemdir. Bu, niçin böyle oluyor?.. Çünkü Salih Zeki, îspartada doğduğu, İstanbulda yaşadığı halde Olimpte oturur, o hürafeler diyarının ilâhlarile, perilerile konu şur ve şiirlerinde hep bu ezelî dostluğu terennüm eder. Halbuki Kayışdağının eteğinde, yahud Uludağın, Erciyeşin dibinde yaşıyan bizler, Olimpin hikâyelerini bilsek bile, dilini anlamayız. Halkın bilmediği bir dille konuşanlar ise halkın zevki haricinde kalır. işte ömrünü şiire vak fetmesine rağmen Salih Zekiyi bilkuvve şair bırakan sebeb budur, Olimp şairi oluşudur. Persenefon ve Asya şarkılan gibi manzum eserler neşerden, Ovidden, Oskar Vayldden tercümeler yapan Salih Zeki, heyecanlı sesinin kulaklarda lâyık olduğu kadar geniş bir makes bulamayışındaki sebebi düşünmekten hâlâ uzak bulunduğunu son bastırdığı şu Pınar adlı eserde de gösterdi. Olimpin Türk kasidecisi rehinâreftesinden henüz dönmemiştir. Ben bu sebatı hoş bulanlardan değilim. Çünkü Olimp onu, belki intıbak ediyor. Fakat kudretli bir şair yapamıyor. Eğer ruhunu ölü ilâhlann kuru ellerinden kurtanp ta Ağnnm, Toroslann zirvelerine nâklederse, daha doğrusu içinde dolaştığı edebî çıkmazdan aynlırsa çok ve pek çok yükselecektir. Pınara gelince: Salih Zeki Aktay bu eserindeki manzumelerin topuna birden Kasideler admı veriyor. Onun Ode mukabili olarak kullandığmı sandığım kasideer bakiyesi burada doğru değildir. Çünkü kaside, matlaı musarra olarak bir kafiye üzerine yapılan nazımdır. Beyitlerinin sayısı en az otuz bir, en çok doksan dokuz olur. Kendine mahsus taksimatı vardır ve mutlaka gagrin methini tazammun eder. Halbuki Pınar, tam bir ode örneğidir, lirik manzumelerden teşekkül etmektedir. Bu gibi manzumelere kaside değil, neşide demek gerektir. Pmarda elli küçük manzume var. Hepsi de, şairin dolaştığı esatirî âlemin ilhamlarile dolu. Olimpin coğrafî vaziyetini, tarihî mevkiini, mitolojik safhalannı bilmiyenlerin bu şiirlerden zevk almak şöyle dursun, mana dahi çıkarabilmesine imkân yok. Meselâ şu beyti ele alalım: Gel ey «Peristera!> gel aksamlar olmadan Hesperid yollarında son ışıklar solmadan Ingiliz Imparatorluğunun en zayıf tarafı Hindistandır Fakat, îngiltere ile dominyonlarının teşkil ettikleri camia o kadar kuvvetlidir ki Hindistan, hatta Avustralya elden gitse, Imparatorluk gene yıkılmaz 31] Izmirspo r takımı îzmir (Hususî) Lik maçlarının birinci devresinin bitmesine, bir hafta kal dı. Bu hafta da epeyce hararetli maçlar oldu. Bunlardan bilhassa K. S. K. Demirspor, Göztepe İzmirspor maçlan çok alâka gördü. Çünkü neticeleri, şampi yona üzerinde miiessirdi. Birinci maç, çok sert ve favullü geç tî. Hakem Sabri, mutadı hilâfına sert liklere göz yumuyordu ve bundan cüret bulan bazı oyuncular sık sık favul ya pıyorlardı. Demirspor, kendisine faik' olan hasmına birinci devrede bütün enerjisinile mukabele etti ve devre 11 bera bere bitti. oyun 10 Stok Sitinin mağlubiyetile sona ermiştir. Atinadan Berline götürülecek olimpiyad bayrağı Atina stadyomundan başhyarak, Berlin Olimpiyad stadına kadar koşarak götürülecek olan olimpiyad ateşi namı ve rilen bayrak koşusuna iştirak edecek at letlerin adedi 3059 kişi olarak tesbit e dilmiştir. Atletler, Atinadan kalkarak Bulgaristan, Macaristan, Avusturya, Çekoslovakya yolile Berlin stadına gi deceklerdir. Muhtelif millet atletlerinin koşacaklan bu mesafe 2000 mildir. İkincidevrede, K. S. K. hâkimiyeti Olimpiyad ateşini taşıyan atlet stad aldı ve hasım kalesini tazyika başladı. K. yoma girdikten sonra Alman devlet reisi S. K. cidden güzel oynuyordu. Bu dev Hitler olimpiyad oyunlannı açacakhr. rede de 2 gol atarak oyunu 31 kazan Bu hafta yapılacak lik maçları dı. » INGIÜZ ÜLUSI.AR KURUMU M4NDAS» ? INâlLİZ NUFUZ MINTAKASI Bugünkü İngiliz Puvantajda takımların sırası şöyledir: müsabakası K. S. K., Al^ay» Izmirspor, Altınordu, 1. S. K. İstanbul Su sporları kulübü Göztepe, Demirspor, Boca, Bornova, atletizm kaptanlığından: Şarkspor. 28 şubatta yapmağı düşündüğümüz büyük yürüyüş müsabakasına hazırlık İngilterede lik maçlan yürüyüşlerinin 7 incisi 9/2/936 pazar îngiltere likinde 22 nci vaziyette olan günü yapılacaktır. Aston Villa takımı likte ikinci vaziyette Yürüyüş sahası: bulunan Derbı Kanti takımını 31 mağ1 Yedikuleden harekelte Kazlıçeşlub etmiştir. Gene likte 21 nci olan Evr me, Zeytinburnu, Bakırköye gidip gelton da Midelsbrug takımını 52 mağlub me takriben 13 kilometrodur. etmiştir. 2 23/2/936 mmtaka Veliefendi koHaftanın en kalabalık maçı 52,000 şusuna iştirak edecekler de yürüyücü seyirci önünde Arsenalle Stok Siti arasm lerle beraber gelerek Veliefendide manialı arazide çalışabileceklerdir. da yapılmıştır. 3 Yedikuleden hareket, saat 12 de Lüzumundan fazla sert ve hırçın oy olup her arzu edenin bir yere yazılmananan bu maçta Arsenal merkez müha dan yürüyüşe önderlik edecek Kamil cimi Drak ilk devrede bir gol yapmış ve Toraza başvurmaları bildirilir. 8/2/936 cumartesi yapılacak [îstitrad Geçen haftaki spor mektubumda bir kelime eksikliği, yanlışlığı maçlar mucib olmuş. (K. S. K. puvantajdaki Fener stadı: yüksek mevkiini kaybetti) denecek yerde Fenerbahçe Galatasaray B takımla(... puvantajdaki mevkiini...) denilmiş. n saat 15 hakem: Saim Turgud Filhakika K. S. K. gene puvantajm baSeref stadı: şındadır. Yalnız Altınorduya mağlub olTopkapı Eyüb B takımlan saat masaydı puvanı daha yüksek olacaktı. 13,30 hakem: Şazi Tezcan Tashih ederim.] Beşiktaş Anadolu B takımlan saat Göztepe İzmirsporun karşılaşması 15 hakem: Feridun Kılıc çok zevkli geçti. Her iki takım, en kuvTaksim stadı: vetli kadrolarile çıkmışlardı. Aşağı yu İstanbulspor Hilâl B takımlan saat kan ayni ayardaydılar. Göztepe, Fuad 15,30 hakem: Samim Talu ve Hakkı gibi iki kuvvetli elemana malik 9/2/936 pazar, yapılacak maçlar olmakla beraber Izmirspor, sürat ve e Fener stadı: nerjisi, on bir oyuncusunun hepsinin de Alan gözcüsü: Kemal Rifat ayni şekilde oynayışile bazan daha teh Fenerbahçe Galatasaray A takım likeli oluyordu. ları saat 15 hakem: Şazi Tezcan. Yan Nitekim birinci devreyi, Izmirspor, hakemleri: Samim Talu, Saim Turgud 31 galib bitirdi. Göztepenin golünü MuŞeref stadı: zaffer atmıştı ve devre bitince, Gözte Alan gözcüsü: Halid Galib penin mağlub olacağı kanaatleri ortada Karagümrük Sümer A takımlan sadolaşmağa başladı. Göztepe, havadan at 11 hakem: Halid Galib oynamak gibi bir yanlışlıkla bu vaziyete Anadoluhisar Beylerbeyi A takım düşmüştü. İkinci devrede, hatasını düzel ları saat 13 hakem: Halid Galib terek topu yere indirdi, kendi sistemini Beşiktaş Anadolu A takımlan saat hasmına kabul ettirdi, muntazam, derin 15 hakem: Suphi Batur. Yan hakemleri: paslarla sık sık karşı kaleye inmeğe baş Tahsin, Halid Özbaykal ladı. Izmirspor da, 31 galib vaziyetinde Taksim stadı: olduğu için müdafaaya çekilmişti. Da Alan gözcüsü: Ali Rıdvan kika 24.. Göztepe, Muzafferin bir kafa Kasımpaşa Doğanspor A takımları darbesile ikinci sayısını, biraz sonra da saat 13 hakem: Kemal Halim gene ayni oyuncunun ayağından iiçüncü îstanbulspor Hilâl A takımları saat sayısını çıkardı. Artık 33 berabereydi 15 hakem: Ahmed Adem. Yan hakem ler. Oyun bundan sonra büsbütün can leri: Rıfkı, Ekrem Ersoy landı, fakat netice değişmedi. İ. S. K. kulübünün yürüyüş lmparatorluğunu, Milletler Cemiyeti tarafından İngiliz mandası altına konulan yerleri ve ingiliz nüfuz mıntakasına dahil bulunan memleketleri gösterir harita feransta söylediği sözler boş değildir. Nazır, nutkunda ezcümle şunları söy lemişti: « îngiliz împaratorluğu, büsbütün yeni tipte bir siyasî camia teşkil etmektedir. Benim fikrimce, bu yeni tip camia istikbal için güzel şeyler vadediyor. Bu teşekkül, bir buhranı atlatmak için alelâceIe ve kısa düşüncelerle kurulmuş değil dir; bilâkis tedricen ve zamanla vücude gelmiştir. Bu teşekkülün kurulmasına hürriyet aşkı ve kendi kendini idare azmi saik olmuştur. ingiliz împaratorluğu, dünya tari hinde yeni bir tecrübedir. împaratorlu ğumuz, hür ve müstakil milletlerin, buhranlı bir vaziyete karşı gelmek maksa dile geçici bir birlik yapmak için değil, fakat her azası tam hürriyetini muhafaza eden devamlı bir camia teşkil etmek üzere birleşebileceklerini ispat etmiştir. Bu camiaya dahil milletler; kendi istiklâllerini muhafaza ettikleri gibi kendilerinin ve ayni zamanda birbirlerinin menfaatlerini de korumaktadırlar. îngiliz împaratorluğunun teşkil ettiği camia, derin kuvvet kaynaklarını hepimizin hükümdarh ğa karşı duyduğumuz müşterek sadakatten almaktadır. Bundan dolayıdır ki başka yerlerde nice tac ve tahtlar devrilirken, îngiliz împaratorluğu içinde monarşi sapsağlamdır. Krallık hiçbir zaman bugünkü kadar kuvvetli olmamıştır. Çünkü bizim için hükümdarhk, bir tahakküm timsali değil, müşterek bir menfaate hizmetin sembolüdür. îngiliz camiasma dahi! milletler, işte hükümdarlığa karşı müşterek sadakatin kuvvetlendirdiği bu ça lışma birliği fikri sayesindedir ki, bugün, dünyada, tarihlerinin hiçbir devrinde kazanamadıkları büyük bir mevkie sahib olmuşlardır. Bu camianın azası olan milletler, mütekabil münasebetleri esnasmda, çalışma birliğinin mütekabil fedakârlıklan icab ettirdiğini öğrenmişlerdir. Ottava kon feransında, hepimiz, isteklerimizin bir kısmmdan vaz geçtik; fakat benim fikrimce, hepimiz verdiğimizden daha çok aldık. Bundan çıkaracağımız mana şudur: ingiliz camiasının azalan, İmparatorluğun bugünkü mevkiini borclu bulunduğu gayeler oğrunda, feragatle çalışmağı mü saraat ve memnuniyetle kabul etmişler dir. Bu müsaraat ve memnuniyetle kabul ediş sayesindedir ki siyasî ve iktısadî bakımlardan dünyanm en büyük devletler grupu bir araya gelmiştir. İngiliz împaratorluğunun vaziyeti ispat ediyor ki çalışma birliği, yalnız emniyet değil ayni zamanda refah ta temin eder ve arsıulusal sahada hodkâmlık dosdoğru iflâs ve harabiye gider.» lü değil, yukarıda saydığımız devletler den mürekkeb bir împaratorluktur. Birleşik Amerika devletleri gibi bir teşekkül.. Bu vaziyette bulunan bir împarator luk, Hindistanı, hatta Avustralyayı bile kaybetse gene yıkılmıyacak, sadece küçülecektir. Esasen İngiltere ve Domin yonlar, împaratorluğun renkli insanlarla meskun kısımlarınm uzak bir istikbalde, nihayet elden çıkacağım hesablamış ve göze aldırmışlardır. İngilizler, o koca Hindistam zorla tuttuklarını ve bir gün gelip Hindlilerin is tiklâllerini ele geçireceklerini bilmiyor değillerdir. Hatta bazı İngilizler, Avus tralyanın bile zıyaını derpiş etmişlerdir. Meşhur Bemard Şav, «îngiltere nereye gidiyor?» mevzuu üzerinde verdiği konferanslarda, «îngiltere, îngiliz kültürü ve îngiliz milliyeti hakkında hiçbir endişem yoktur; fakat îngiltere diyince, milyon » larca Hindli, Çinli, bir avuc Malezyah kelle avcısı ve Fici adalan yamyamı, şimalî ve cenubî Afrikanm koyu renkli yerlileri hatınnıza geliyorsa, o vakit istikbali emniyetle göremem» demiştir. Fakat, Bernard Şav her zaman olduğu gibi fazla ileri giderek uzun müddet îngiltereye bağlı kalacaklan muhakkak olan Afri ka müstemlekelerini de hesaba katmıştır. Mesele burada değil, İngilterede de, bazı müstemlekelerin elden çıkacağınm anlaşılmış olmasındadır. Mademki Asyadaki müstemlekeler, îngiltereye büyük ve vahim endişeler vermeğe başlamıştır, madem ki îngiltere, Asyada, Japonya ve hatta Sovyet Rusya tarafından tehdid edilmekte bulun muştur; artık ingilterenin, împaratorlu ğun beyazlarla meskun zengin toprak larmı kıymetlendirmeğe çahşması lâzım gelmez mi? Meselâ Kanada, ingiliz İmparatorluğunun müstakbel kalbi, fevka lâde zengin ve atisi parlak bir memlekettir. Esasen İngiltere, Kanada için Amerika birleşik devletleri ile de anlaşmak ve teşriki mesai etmek mecburiyetindedir. Böylece İngiltere ile Amerika büsbütün birbirine yaklaşacaktır. Avrupanm ve dünyanm tehlikelerle dolu vaziyeti, bu iki büyük Anglo Sakson milleti zaten, birbirine doğru sürmektedir. Bir gün Amerika ile îngiltere ve Dominyonlannm birleşmesile büyük bir AngloSakson ittihadının kurulması lüzumunu ileri sürenler bile vardır. Bundan da sonuncu yazımızda bahsedeceğiz. Peristeranın Yunan dilinde dişi güvercin demek olduğu ve o adı taşıyan mitolojik mahlukun hikâyesi bilinmeden, Hesperidin de Atlas denizindeki bir takım adalann adı bulunduğu öğrenilme den bu beyitten ne anlaşılabilir? Sonra şu parçalar ıokuyalım: Sen şiiri yaratan Muzeler gibisin Şiirinde bir altm tel oldu sesin Orfeye şıırler veren kızlardan Fecirde ağlıyan tek yıldızlardan Bunlann da anlaşılabilmesi için evvelâ Jüpiterin Muses denilen dokuz kızını ve bunlardan Polymnienin lirik, Calliope'm da heroique şiirler perisi olduklannı bil memiz, sonra da orpheenin Truva harblerinden önce Trakyada yaşamış büyük bir şair olduğunu öğrenmemiz icab eder. Şiir seven herhangi bir Türkün türkçe yazılmış bir manzum eseri okumak ve ondan bediî zevk alabilmek için hurafeler tarihine bu kadar dalmayı gözüne almasına imkân var mıdır? Pınardaki manzumeler, lirik olmalanna rağmen, yekavâz da değil. Her parçada beyitler birbirine uzaktan bakıyor. Yalnız kırk yedinci manzume gibi birkaç parca var ki hem Olimpten uzak oldukları için millî zevke yakın, hem yekâlıenk ve yekavâz. Şairin saptığı ham yoldan çıkıp bize, ruhundaki incelikle mütenasib, şiirler vermesini dostça tavsiye ederim. Yoksa emekleri hep böyle heder olup gider! M. TURHAN TAN Maksimde Hava Kurumu menfaatine fevkalâde eğlence Göztepe takımı 15 şubat 936 cumartesi akşamı saat İmparatorluğu teşkil eden Büyük Bri9 da Maksim salonlarında Taksim Ha tanya ve şimalî îrlanda, Kanada, Cenuva Kurumu tarafından çok zengin bir bî Afrika İttihadı, Avustralya, Yeni Zemüsamere verilecektir. Programm garb landiya, serbest îrlanda devletleri ara musikisine aid kısmı çok zengin kısımsındaki iç rabıta, çok kuvvetlidir. Çünkü arı muhtevı olduğu gibi güzıde bir heîngiliz împaratorluğuna mensub olmak, yet tarafından şark musikisinin çok muharicde onlara zâf değil kuvvet vermektena parçaları terennüm edilecektir. te, hepsi de dahilî işlerinde hürriyetle Ayrıca millî Zeybek ve Kafkas oyunrini muhafaza etmektedir. îngiliz împalarile Maksimin yeni celbetmekte oldu ğu artistler de müsamereye iştirak e 1] Evvelki makaleler 3 ve 5 şubat tarihli ratorluğu, İngilterenin hâkimiyeti altındeceklerdir. sayılarımızdadır. ı da toplanmış bir müstemlekeler teşekkü Bundan evvelki yazılarda İngiliz îm paratorluğu için dışandan gelecek en büyük tehlikenin Japonya olduğunu, sonra da faşist ttalyanm Imparatorluğu tehdid etmeğe başladığını anlattık. împaratorluğun içinden gelen en büyük tehlike ise Hindistandır. İngilizlerin pek zali mane idare ettikleri bu 360 milyon nü fuslu kocaman memleket, yıllardanberi kaynaşıyor ve İngiliz boyunduruğundan kurtulmak için uğraşıyor. îngilizlerin Hindistanda işini kolaylaştıran âmil, Hindliler arasmdaki aynlıklar ve münaferetlerdir. Bu memleketteki 360 milyon halkın 222 dil ve lehçe konuştuklannı, birbirlerile en ziyade ingilizce anlaştık lannı söylemek vaziyeti izaha kâfidir. Eğer Hindliler arasmdaki ırkî, dinî, içtimaî ihtilâflar olmasaydı 64,000 îngiliz askerile, 4,000 ingiliz polisinin ve bir esaba göre 15,000, başka bir hesaba göre de 3,400 îngiliz memurunun 360 milyonluk bir dünyaya hâkim olmasınm imkânı mı vardı? Fakat, seneler geçtikçe Hindlileri îngilizlerin esiri yapan nifaklara rağmen, istiklâl fikri kuvvetlenmektedir. Onun içindir ki Japonyanın ve biraz da Sovyet Rusyanm propagandala rile kuvvetlenen Hindistan hareketi, İniliz Imparatorluğu için en büyük dahilî ehlikedir. Hindin meşhur politikacılannd'an Taraknath Das diyor ki: «Japonya ile ngiltere arasında çıkacağı muhakkak oan büyük mücadele Hindistan yüzünden atlak verecek ve Hindisfanda halledilecektir.» Bu büyük Hindli, birçok İn giliz muharrirlerinin de, siyasilerinin de endisile ayni fikirde olduklannı söylüyor. Diğer bazı muharrirler ise, her şeye rağmen, İngiliz hakimiyetinin, sırf Hin distanın kendi dahilî zâflan yüzünden, âlâ bütün kuvvetini muhafaza ettiğini ddia etmektedirler. îngiliz împaratorluğunu bugün değilse yarın için tehdid eden büyük tehlikeleri gözönüne alınca, bu büyük devletin is tikbalini şüpheli görmemek mümkün değildir. Nitekim birçok muharrirler ve siyasiler de İmparatorluğun akıbetini tehikeli görmektedirler. Fakat böyle düşüıenler, îngiliz İmparatorluğunun tarihini etkik etmiyenlerdir. 1800 de îngiltere fena bir vaziyette iken İngilizlerin bugünkü muazzam împaratorluğu kurabileceği kimin aklına gelirdi. Bugün îngilizlerin şarkî Asyadaki, Büyük Okyanusyadaki ve Hindistandaki müstemlekelerini kaybettiklerini tasavvur delim. Bu, İngiliz împaratorluğunun tamamile yıkılması mı demektir? Eskiden olsa, böyle bir şeyin imkânı vardı; fakat, son yıllarda, artık vaziyette büyük bir teeddül olmuş, îngiliz İmparatorluğu, dünya tarihinde ilk defa görülen bir inkılâbla değişmiştir. îngiliz İmparatorluğu, müstemlekelerden ziyade birbirine sım sıkı bağlı ve ayni zamanda müstakil dominyonlardan teşekkül etmektedir ve împaratorluğun bütün kuvveti ve sağlam lığı buradadır. İngiliz Müstemlekât Naırı Thomasın radyoda verdiği bir kon A. D. Halkevi orkestrasında çahşmak istiyenlere Eminönü Halkevinden: Evimiz Gösterit şubesinde verilmek te olan koro derslerinden başka bir de orkestra kurulmuştur. Bu her iki kurulda da genclerimizin çalışmalannı çok candan istiyomz. Orkestrada çalışmak istiyenlr sah günleri saat 18 den sonra ve koroda çalışmak istiyenler pazartesi günleri saat 17 den sonra Gülhane parkı içinde Alayköşkündeki Gösterit şu bemizde idare işyarlığına başvurarak kayidlerini yaptırabilirler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle