Katalog

CUMHURtYET 6 Şubat 193» Lodostan sonra Halic { Şehir ve Memleket Haberleri ) Muallimler Birliği Meydana çıkarılan TaKmil ve tahliye kıyılarını su bastı Nüfusça bir zararımız yok amma, birçok mahalleler göl haline geldi Siyasî icmal Paristeki görüşmeler ve Almanya ariste Kral Beşinci Corcun cenazesinden dönen devlet adamları arasında siyasî görüşmeler devam ediyor. Londra görüşmelerinde olduğu gibi Paris görüşmelerinde de imzalı muahede ve itilâf şeklinde bir netice hasıl olmamıştır. İleride dahi böyle bir netice husulü beklenmiyor. Londradaki müzakerelerin mahiyeti hakkında son gelen bütün malumata göre, İngiliz Dış Bakanile Sovyet Dış Komiseri arasmdaki görüşmelerde yalnız mevcud vaziyet ve ahvalin umumî surette gözden geçirilmesile iktifa edilmiştir. Ati hakkında ne gö rüşülmüş, ne de bir karar alınmıştır. Umumî vaziyet ve muhtelif meseleler hakkında görüşülürken Almatnyanın polıtikasındaki inkişaf dahi mevzuu bahsedilmiştir. Şu kadar var ki M. Litvinof Rendeki gayriaskerî muıtakanın tekrar Al man ordusu tarafından işgal ve tahkimi hakkında fazla endişeler izhar etmiştır. Pariste dahi M. Litvinof en ziyade Rendeki gayriaskerî mıntakanın hazırlığı tamam olan tekrar işgalinden doğacak mahzurlar ve tehilkeler üzerinde durmuştur. Fransanın en hassas noktası şark hududunun emniyeti meselesidir. Asrî Seddiçin denilmeğe lâyık olup milyarlarca franga malolan müstahkem hatlann ö nündeki Alman arazisi, şimdiye kadar gayriaskerî bir halde bulunuyordu. Al man erkânıharbiyei umumiyesi gayriaskerî mıntakayı ilga ederek Fransız müstahkem hatlannın önünde Hindenburg hattına benziyen daha yeni istihkâmlar kurup bunlan gayet uzun mes»feii toplarla tcçhiz ettikleri takdirde Fransızlara çok pahalıya malolan bu tahkimatın ehemmiyet ve kıymeti azalacaktır. Sovyet Rusya Fransanın bu nazik teline dokunarak Fransız Sovyet karşıhklı yardım ittifakınm tasdikını tesri ettirmek ve ayni zamanda iki aradaki birliği ve teşriki mesaiyi kuvvetlendirmek istiyor. Diğer taraftan Almanya Ren mıntakasmm askerileştirilmesi meselesini Fransa ile münasebatında kuvvetli bir baskı olarak kullanmaktadır. Ingiltere ile Fransa arasında Almanyaya karşı herhangi askerî ve siyasî birlik yapıldığı zaman Ren mıntakasının askerileştirileceği Alman matbuatı tarafından açık olarak haber veriloıjşti. Fransa ile Sovyetler arasmdaki karşıhklı yardım ittifakı tasdik edildiği, yahud iki büyük devlet arasında diğer sahalarda dahi birlik ve teşriki mesai yapılması kararlaştınldığı takdirde Ren mıntakasına asker gönderileceği Alman matbuatı tarafından ihsas edilmektedir. Hakikatte, Alman büyük erkânıharbiyesi Rendeki gayriaskerî mıntakanın askerileştirilmesine büyük bir kıymet vermemektedır; fakat bunun manevî noktadan. Fransızlar gibi Almanlar için de büyük ehemmiyeti vardır. Denizden, karadan ve havadan istediği gibi silâhlanarak müdafaa noktasından hukuku hükümranisini tekrar eline alan Alman milleti, garfc hududunda Fransızlar sınır hattma kadar istihkâmlar yaptıklan halde hududun karşı tarafının boş bırakılmasını izzetinefsine sığdıramamaktadır. Fakat Alman dış politikası, bu mıntakayı bütün Avrupa siyasetinde çok müessir bir alet olarak kullandığından ne askerileştirmek için istical etmekte, ne de bugünkü vaziyetin devam edeceğine dair söz vermemektedir. Bunun için Almanya Dış Bakanı Londrada iken ağzından bir türlü teminat alınamadı. Alman politikasınm elinde daha başka silâhlar dahi vardır. Bunlardan biri Japonya ile ittifak ve İtalya ile anlaşmaktır. Henüz böyle bir ittifak ve anlaşma yapılmamış • tır, fakat bunların vücude gelmesi için. tamamile zemin hazırlanmıştır. Fransa ile Sovyet Rusya arasmdaki ittifak ve birliğin kat'ileştiği gün, Alman Japonya ittifakı tahakkuk edecektir. Orta Avrupaya dair Fransa ile Sov • yet Rusya arasında bir anlaşma yapıldıği zaman, bunu bir Alman İtalyan anlaşması takib edecektir. Bu anlaşmaya daima açıkkapı kalması için Almanya, îtalya Habeş harbi bertaraf olup garblî dört büyük devlet sistemi kurulmadıkça hava misakı ve askerî anlaşma akdine yanaşmıyacağını son günlerde bir daha haber vermiştir. feshedilmedi malî yolsuzluklar tarifesi inecek Vilâyet, kongrenin kara 100,000 liralık vergiyi rını muteber addediyor yarısına indirmişler Istanbul Muallimler Cemiyeti idare heyeti 24 kânunusanide yaptığı bir toplanhda, cemiyet azasından dörtte üçünün imzasını taşıyan bir teklife istinad ederek cemyetin feshini istemişti. Fakat idare heyeti azasından üçü, böyle bir fesih karannı ancak umumî kongrenin verebile ceğini ileri sürmüş, reisle muhasib de 334 imza taşıyan bir teklif varakası mevcud olduğuna göre umumî kongreye lüzum olmadığmı bildirmişler, fakat ekalliyette kalınca da idare heyetinden ve cemiyetten istifa etmişlerdi. Bunun üzerine istifa edenlerin yerlerine yedek azadan iki kişi girmiş ve umumî kongreyi toplamak için vilâyetten müsaade alınmıştır. Kongrede elliden fazla muallim bulunmuş, uzun münakaşalar neticesinde birliğin feshini icab ettiren bir sebeb bulunmadığına ve muallimlerin esas itibarile Halkevinin faal azası olduklanna karar verilmiştir. Bu karar üzerine, evvelce istifa eden reis, vilâyete ve bazı makamata müracaat ederek birliğin 334 azası fesih karan vermişken elli kişilik bir kongrenin fesih aleyhinde karar vermesinin kanunî olamıyacağını iddia etmşitir. Buna mukabil idare heyeti de teklif varakasındaki imzaların muallimlere aid olmadığını ileri sürmüşlerdir. Dün keyfiyeti vilâyetten tahkik ettik. bize şu cevab verildi: « 334 imzayı taşıyan teklif varakası doğrudan doğruya vilâyete getirilmiş olsaydı vilâyet bunu nazarı dikkate alabilirdi. Halbuki bu, vilâyete getirilmemiş, idare heyeti reisi de istifa ederek çekil miş olduğundan kongrenin toplanması için yapılan müracaat muvafık ve kanunî görülmüştür. Şimdiki halde işin resmî vazîyeti kongrenin kararını tanımaktan ibarettir ve eski reisin müracaati şahsî bir müracaat hududunu geçememektedir.» Dün bir muharririmiz bu hususta eski idare heyeti reisi Etem ve muhasib Sa lâhattinle de görüşmüştür. Bunlar şunları söylcmektedirler: « Birlik azasından 334 kişi tahrirî teklif varakalarile idare heyetine müra caat ederek birliğin feshini istemişlerdir. Bu teklif üzerine birliğin feshine karar verdik. Bundan sonra idare heyetinden üç kişi fesih karannın umumî kongrece verilmesini istediler. Büyük bir ekseriye tin imzasını taşıyan teklif varakası varken böyle bir kongreye ihtiyac yoktur, fakat noktai nazarımız kabul edilmeyince idare heyetinden ve birlikten çekildik. Birliğin feshine karar veren 334 aza bu yeni idare heyetini ve birliği kat'iyyen tanımamaktadırlar ve tanımıyacaklardır. Yeni tesekkül eden idare heyetinin üç azası eski idare heyetinde idiler ve birliğin feshine karar vermişler ve karar defterini imza etmislerdir. Şimdi bu fikirden nasıl döndüler, şasıyorum.» Dün Birliğin birçok azasile görüştük, fesih kararını veren birçok aza da dahil olduğu halde hemen hepsi hem Halkevlerinde, hem de Birlikte çalısmak istediklerini sövlediler. Maamafih alâkadarlar bu iki sekli telif edecek bir sureti hal bu'mak üzeredirler. Beyoğlu maliye tahakkuk şubesinde meşgul olan maliye müfettişlerine son zamanlarda bazı ihbarlar vaki olmuştur. Bu ihbar neticesi olarak geçenlerde Beyoğlu maliye tahakkuk müdür muavinlerinden Tevfik Demire işten el çektirildiğini yazmıştık. Maliye müfettişleri bu tetkikat esnasında yeniden bazı yolsuzluklara daha muttali olmuşlar ve birkaç gündenberi devam eden yeni isticvablar neticesinde Beyoğlu maliye tetkiki itiraz komisyonunda maliye mütehassısı Şecaattine de işten el çektirmişlerdir. Bunlardan başka diğer bir iki memura da işten el çektirilmek üzere olduğu söyleniyor. Maliye müfettişlerine bir çorabcı mağazasının kâtibi bu zevatm hususî men faatler mukabilinde bazı kimselerin ka zanc vergilerini yarıdan daha aşağı bir miktara indirdiklerini ihbar etmiştir. Vergisi bu suretle indirilen ticarethaneler arasında bu çorabcı mağazasının da bulunduğu anlaşılmıştır. Şu suretle muhtelif mağazalardan hükumetin alacağı birkaç yüz bin liralık verginin kırk, elli bin liraya indirilmiş olduğu iddia edilmektedir. Netice vakında malum olacaktır. Dünkü toplantıda münakaşalar oldu Dün sabah, liman tarife komisyonu Deniz Ticaret Müdürlüğünde toplanmış tır. Toplanhya Akay, Şirketihayriye mümessillerinden başka Liman ve Rıhtım şirketi müdürü Raufi ile şirket tarife ve muhasebe müdürleri ve Ticaret Odası delegeleri iştirak etmislerdir. Komisyon, İktısad Vekâletinden ge len bir emir üzerine bütün tarifelerde u cuzluk temini için umumî surette tetkikata bulunmuştur. Komisyon bu tetkikatma önümüzdeki cuma günü yapacağı toplan tıda devam edecektir. Malî vaziyeti dolayısile Haliç vapur an tarifesi eskisi gibi bırakılmıştır. Akay idaresi tarifesnin de ipka edileceği anla şılmaktadır. Şirketihayriye tarifeleri esas tibarile değişmiyecek, fakat ikinci mintaka ücretlerinde muayyen bir nisbette tenzilât yapılacaksa da şirket bu tenzilât tasavvuruna itiraz etmektedir. Halbuki, kömür fiatlannın ucuzlamasile nakliyat ücretlerinin de o nisbet dahiline inmesi iktıza etmektedir. Bu sebeble tarife komisyonu Şirketihayriyenin bilâncosu üzerinde esaslı tetkikatta bu lunmağa karar vermiştir. Diğer taraftan tarife komisyonunun şimdiye kadar yaptığı tetkikat, liman yükleme ve boşaltma ücretlerinin mühim nisbette indirilmesi imkânı mevcud olduğu neticesini vermiştir. Halbuki Liman şirketi ücretlerin indirilmesini itirazla karşılamıştır. Limanın canlanması, iş faaliyetinin artması ve transit gemilerin Is tanbulu tercih etmeleri esbabmın temini gibi esaslı gayeler takib eden hükumet, liman masraflarında esaslı bir ucuzluk teminine azmetmiş bulunmaktadır. Gene bu maksadla ecnebi seyyah vapurlanna karşı tatbik edilen bazı tarife ve resimler kaldırılmıştır. Diğer posta ve yük vapurlanna aid liman ücretlerinin de hafifle tilmesi düşünülmektedir. Bu itibarla tarife komisyonu, şirket varidatını ehemmiyetli derecede müteessir etmemek kaydile liman ücretlerinde mümkün olan indirmeyi yapmak karanndadır. Bundan dolayı dünkü toplantı Liman şirketi mümessillerile komisyonun diğer azalan arasmda vuku bulan teknik münakaşalarla geçmiştir. Tarife komisyonu cuma günkü toplantısında Şirketihayriyenin ve Liman şirketinin tarifeleri hakkındaki tetkikatma devam edecek ve kararlannı verecektir. Evvelki günkü lodos fırtınajı ve yağmurdan Istanbulun Haliç tarafı ve Anadolu sahilleri su istilâsına maruz kal mıştır. Bilhassa Haliçte Yemiş, Eyüb, Hasköy, Fener, Balat taraflan iç sokaklara kadar deniz suyile dolmuş ve sokaklardan yaya geçmek imkânsız bir hale gelmiştir. Fenerdeki kazino ile Haliç iskelelerinden çoğu su baskını yüzünden kara ile alâkalan kesilerek birer adacık halini almışlardır. Bu yüzden vapurlara binmek içın iskelelere kalaslar uzatılmış ve halk bunlann üzerinden yürümeğe mecbur kal mıştır. Keresteciler halinin bulunduğu mev dan da bir göl manzarasını almıştır. Balıkhane civarındaki sokaklar da sular içinde kalmıştır. Birçok kimseler su bas mış olan yerlerde bacaklannı dizkapaklanna kadar sıvıyarak yalınayak veya arkada gitmeğe mecbur kalmışlardır. Su baskınıiM uğrıyan yerlerdeki dükkânlar dan birçoğu dün kapalı kalmıştır. Lodostan denizin yükselerek taşması şehrin bu kısmını tanınmaz bir hale getir Halic sahillerinde sokaklardan üç manzara: Sandal ve arabalar yanyana, sokakları sandalla ve hamal aırtında geçenler miştir. Kâğıdhane deresi de taşarak civar çayırlan su altında bırakmıştır. Anadolu sahillerindeki bahçe ve bir kısım evler de su istilâsına maruz kalmış bulunmaktadır. Sular dün tedricî bir şekilde çekilmeğe ba?lamıştır. Lodos fırtınasi esnasında Marmara, Boğazici ve Haliçte bazı kayıklar devrilmistir. Liman idaresi diğer yerlerde kaza oluo olmadığını tahkik etmektedir. Düne kadar alınan ma'umat nüfusça zayiat olmadığını bildirmektedir. Yenicami Maliye şubesinde de yolsuzluk Yenicami maliye tahsil şubesinde bü yük bir yolsuzluk olduğunu haber alan müfettişler, tahsil şubesine giderek tahkikat yapmışlar ve büyük bir muamele vergisi yolsuzluğunu meydana çıkarmışlardır. Tahkikat ilerleyince müfettişler hâdiseyi îstanbul maliye murakıbliğine bildirmiş lerdir. Maliye murakıbi de işe el koyarak tahakkuk memur muavini Arifle muamele muhafaza memuru Hikmete işten el çektirmiştir. Tahkikat devam etmektedir. Habes İsgüderi divor ki deta şikâyetçidirler. Arasıra, faşist hü kumeti, bizi, kendimizi müdafaa etmekle itham ediyor. Ajanslar, tayyare bombalarının, askerlerimizi nasıl biçtiğini, «üvarimizin, cetten beygirlerle> hücum ırabalarının «çelik beygirine> karşı nasıl amansız bir mücadeleye giriştiğini :asvir ediyorlar. Fakat Italyanlar, da ma, askerlerimizin göğsünü, kendi fü tuhat emellerine karşı koyan fazla kuvvetli bir engel sayıyorlar, ve bu göğüste işliyen eski model motörün, kavin'n zayıfı ezmesi taraftarı olan faşist harbi nizamlanna go're'yasâk' Taır silân olduğunu iddia ediyorlar.> îtalyan propagandasımn, bir kısım halk üzerinde yapacağı tesir itibarile, belki pek te meharetsiz'bir propaganda olmadığı mütaleasına cevaben, M. Berbane Markos demiştir ki: « Bu propaganda, hüsnüniyet sahibi kimseler indinde ihtiyatsız ve becerik sizdir. Meselâ, Roma Üniversitesi pro fesörlerinden biri tarafından yazılan cEsaretin son hududu» isimli bir risale, her tarafa dağıtılmıştır. Bu risalenin kabında, memleketin ismi kırmızı olarak basılmış ve üstüne de kanlı iki zincir resmi yapılmıştır. Esaret aleyhindeki bu risalenin sahibinin, Habeşistanı esarete mahkum etmek niyetinde bulunduğu na hükmetmemek kabil midir? Bu risalenin, bir tek vesikaya bile istinad etmiyen iftiralarla dolu olduğunu söyle meğe lüzum var mı? Faşist propagandasımn ihtivatsızca yapıldığım söylerken, bu risalenin «Ceza seferi> adı verilen bir faslından bahsetmek istiyorum. Meselâ Amerika hükumetinin Gangsterlere karsı yaptığı mücadeleler nevinden tedbirlerle tenkil etmek istediğimiz haydudların yağmacılıklan hakkında bu tabir kul lanılmıştır. Halbuki, faşistlerin, 1922 de ttalyada yaptıkları vakayi Avrupa gazetelerinde okunacak olursa, bu vasfın, müsellâh çetelerin, faşizm aleyhtan biçare halka reva gördükleri muamelelere verilmiş olduğu görülecektir. îtalyan hükumeti, bizi Avrupa na (Baştarafı 1 inci tahifede) zarmda suçlu göstermek için milyonlar sarfett'&i halde. biz. ttalyanın faşizm idare altmdaki dahilî siyasetini anlat mak üzere binlerce risale bastırıp da ğıtmağa, parasızlıktan dolayı imkân bulamıyoruz. Fakat. İmparatorumuzun, Prensiliği zamanında, kendine karşı suikasd vapmak istiyen bir vatandaşı müthis bir ölümle öldürdüğü iddiasına karşı itiraz etmek ve bu gibi yalanların ortaya atılmasına mâni olmağa çalış mak hakkımızdır. Hükümdarımızın hayatına hiçbir za man kasdedilmediğini iddia ediyoruz. 1928 senesinde meydana çıkarılan bir suikasd teşebbüsü neticesinde, dokuz kişi mahkum olmuş, fakat Necaşi, bun lan, tahta cülusu münasebetile affet miştir. Hatta. bu adamlar bugün, arkadaşlarile bir safta muharebeye iştirak etmişler, vatanı müdafaa etmeğe ko yulmuslardır. Şaved Habesistan, kendi hükümdarı aleyhindeki iftiralara bir mukabelede bulunmak üzere bir risale neşrederek 31 teşrinievvel 1926 da M. Musoliniye suikasd yapacağından süphe edilen 16 yaşındaki çocuğun hikâyesini nakletse ne diyecekler? O zaman, bütün Avrupa matbuatı, suikasd esnasında M. Muso linin yanında bulunan yüksek faşist erkânının, bu cocuğun ü>zerine hücum e derek onu hancerlerle öldürdüklerini vazmıştı. Bu hâdıseden sonra, bu çocuğun cesedi, bası vücudünden hemen hemen avrılmış bir halde sokaklarda sürüklendi ve günlerce. açıkta bırakıldı. Faşist hükumeti tarafından Habeşis tan aleyhinde neşredilen risalenin membaları, memleketimizi istismar mesine meydan verilmiyen birkac sergüzeştcinin intikam kasdile yazdığı kitablardır. Fakat 1926 tesrinievvelinde bütün Avrupa matbuatı, M. Musolini nin, suikasdden sonra söylediği şu ilk sözleri vazmıştı: «İtalya ve bütün dünya bilsin ki, mücrim linç edilmiştir.> «Beşeriyet namma şavam şükran o lan birşey varsa o da, İtalyan tarihinin yalnız faşizm tarihinden ibaret olma dığıdır.> Dahiliye Vekili Tedavi ve istirahat için dün Avrupaya gitti MÜZELERDE Atatürk için heykel dikilecek Rahatsızlığı hasebile mezun bulunan Dahiliye Vekilimiz Bay Şükrü Kaya istirahat ve tedavi maksadile dün Ro manya tarikile Avrupaya gitti. Sene lerdenberi Dahiliye Vekâletini Şeflerimizin sevgi ve irşadlarma dayanarak büyük bir bilgi ile çeviren değerli ve güzide arkadaşımız Şükrü Kayanın yakında tam neş'e ve sıhhatle vazifes MÜTEFERRÎK başma dönmesini temenni eder ve kendisine iyi seyahatler dileriz. Bu vesile Kâbile gidecek doktorlarımız ile Şükrü Kayadan Millî Savaş esna Efganistanda yeni kurulan Tıb fakülsında alınıp bir hatıra olarak sakladı tesi reisi eski Darülfünun müderrislerin ğımız bir resmini koyuyoruz. den Hasan Reşad Kâbil Tıb fakültesi için yeni profesörler götürmek üzere şehrimize gelmişti. Şehrimizde bazı temas larda bulunan Hasan Reşad Ankaraya gitmiştir. Ankarada bir yandan Maarif Üçüncü Umumî Müfettiş Tahsin U Vekâletile temaslar yapacak ve bir yan? zer bugün Denizyollannın Kara den can c'a Efgan elçiliği vasıtasile memlekepostasile memuriyeti sahasına hareket e timizden gidecek profesörler için teşebbüdecektir. satta bulunacaktır. Gidecek profesör Tahsin Uzer bu önemli vazifeye tayin leri Üniversite doçentleri içinden Vekâlet olunduğundanberi ilkönce teşkrlât kanun seçecektir. larile, onu takiben de bu kanunlara göre Öğrendiğimize göre Efganistana gideteşkilât yapmakla meşgul olmuş ve bu cek profesörlere ayda 70 îngiliz lirası vearada muhtelif Vekâletlerle temaslarda rilecek; ayrıca ikametgâh ta temin olunabulunarak Üçüncü Müfettişlik muhitinde caktır. Üç doçent bu şeraitle Kâbile gihusule getirilecek ıslahatm her Vekâlete debileceklerini Hasan Reşada bildirmiş taalluk eden kısımlan üzerinde anlaşmışlerdir . tır. Üçüncü Müfettiş tatbik ve icra mevkiine konulacak büyük bir program ha Su ve Liman şirketleri arasında ihtilâf mulesile işi başma girmektedir. Kendisine bütün samimiyetimîzle parlak muvaffa Istanbul Su şirketile Liman şirketi arakiyetler temenni ediyoruz. smda bir anlaşamamazlık çıkmıştır. Su şirketi, Liman şirketine müracaat ederek VİLAYETTE Avrupadan getirdiği su borulan için tenKaymakamhklar için yeni bina zilâtlı tarife tatbik etmesini istemiştir. Liman şirketi de, evvelce Terkos şirketi tayaptırılacak rafından su tarifesinde kendisine karşı Istanbul vilâyeti dahilinde bulunan tatbik edilen, fakat Terkos şirketinin lâğve binası olmıyan kaymakamhklara ye vı üzerine Belediye tarafından kaldmlmış niden bina yaptınlacaktır. olan 60 para tenzilâtm tekrar tatbikını isSOSYETELERDE temiştir. Su şirketi, Liman şirketine bu tenzi Eski Liman şirketinin tasfiyes lâtın yapılamıyacağını bildirmiş, Liman Eski Liman şirketinin tasfiye muamele şirketi de buna karşı su borulanna karşı si devam etmektedir. Tasfiye heyeti şir ucuz tarife tatbik edemiyeceği cevabını ketin Balattaki tamirat atölyesile bura vermiştir. daki demirbaş eşyalarını da satılığa çı Bu anlaşamamazlık, İktısad Vekâle karnnştır. tine aksetmiştir. Müzeler Umum Müdürlüğünün bahçesine Atatükün bir heykeli dikilecektir. Bu eser Müzeler idaresinin hususî atelyelerinde hazırlanacaktır. Müdiriyet, müzelerin teşkilinde büyük hizmetleri dokunan merhum Müzeler Umum Müdürü Osman Hamdinin de bir büstünü yapmağa karar vermiştir. Büst Güzel San'atlar Akademisinde yapılacaktır. İNHİSARLARDA Dünk ütoplantı Inhisar idareleri memur ve müstah demlerinin tekaüdlükleri hakkındaki ka nun lâyihası üzerinde alâkadar makamlarla temaslarda bulunmak için Ankaraya giden İnhisarlar Umum Müdürü Mithat Yenel şehrimize dönmüştür. Dün İnhisarlar idaresinde, kısım mü dürleri, umum müdür nezdinde toplanarak memurların vaziyetini uzunuzadıya tetkik etmislerdir. Toplantı akşama kadar devam etmiştir. Tekaüdlük lâyihası Meclis encümenlerinde tetkik edilmektedir. Şurayı Devletten çıkan maddelerin kısmıazamı kabul edilmiştir. Lâyiha yakında Meclis umumî heyetine sevkedile cektir. Üçüncü Müfettiş bugün gidiyor Konya ovasında bu sene ekin vaziveti ivi Konya (Hususî) Bu yıl Konya ovasındaki ekin miktarı geçen yıllara göre çoktur. Bu ekinleri icab ettikçe vaktinde ve mümkün olduğu kadar kısa bir zamanda suluyabilmek için Konya ovasını sulama idaresince Ortaçar şambada yeni bir kanal açıldı. Bu ka nal vasıtasile geniş ziraati bulunan Karkın, Alemdar, Dedemoğlu ve Kü çükköyün ekinleri kolaylıkla sulanabiItcektir. Irak Hariciye Nazırı Londrava gitti Bir tayyare kazasmda yaralanan oğlu Sabah Nuriyi tedavi için Londraya götürmek üzere birkaç gün evvel şehrimize gelen Irak Hariciye Nazırı Nuri Paşa dün yaralı oğlile birlikte Lon draya gitmiştir. tran Irak hudud itilâft îzmir Kızılaymm balosu îzmir (Hususî) Kızılay cemiyeti îzmir merkezi, yıllık balosunu vermiş ve çok alâkalı olmuştur. Cemiyetin hazırlayıp kartlar halinde baloda dağıttığı bir istatistiğe göre, Izmirde geçen sene içinde 20,320 çocuk, hasta, fakir ve mektebliye gerek para, gerekse eşya, ilâc ve saire şeklinde 16,656 liralık yardım yapılmıştır. Bağdaddan bildirildiğine göre Iran Umum Müdür Mithat Yenelin kanu • Irak hudud ihtilâfı halledilmek üzere nun müzakeresinde hazır bulunmak üzedir. Bu husustaki müzakerat sona ermiş fakat imza işi, Nuri Paşanm acele Lon re tekrar Ankaraya gitmesi muhtemeldir draya hareket etmesi yüzünden bir SAĞL1K ÎŞLER müddet için geri kalmıştır. MUHARREM FEYZt TOGAY Leh Murad Paşanın cesedi Yakacık sanatoryomu açılıyor Yakacıkta bir müddettir inşaatı devam eden asrî sanatoryom binası tamamen ikmal edilmiştir. Tesisat, mefruşat ve teçhizat itibarile çok ileri ve çok konforlu bir müessese olan bu binanın bütün hazırlıkları bitirilmiş ve kıymetli mütehassıslanmızdan İhsan Rıfatm nezareti altmda hasta kabulüne başlanmışhr. Yeni mües sesenin muhtac olduğumuz tedavi sahasında muvaffak olacağını şüphesiz sayarak muvaffakiyetler dileriz. Cumhuriyet Nuıhası 5 Kuniftnr Haleb Polonyada 1848 senesinde yapılan ihtilâlin kahramanlarından o lan General Blum ihtilâl hareketinin akamete uğraması üzerine Türkiyeye sığmmış ve Murad Paşa ismi altmda Suriyede vefat ederek Halebe gömülmüştü. Bu zatın kalan kemiklerini almak üzere mart ayında bir Polonya heyeti Suriyeye kar yağarken! şehrimize gelecek, Varşovada Murad Beyrut Lübnan dağlanna kar düş Paşanın tabutu mıllî törenle kaldırıla müştür. rak yeni merkadine konacaktır. şeraiti I v° J Turkiye ı W» Hariç Senelİk 1400 Kr. Altı aylık 7S0 Üç aybk 400 Bir ayhk 150 1700 Kr. 14S0 800 yoktur