02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHUBİYET 3 Şabaf 1939 KUçUk : Hikâye j Keşke ölseydim!.. | ^ ı Pierre Villetard dan dan • 4 sona ermişti. Rose hastabakıcı kıyafetine girmiş, bana pansıman yapıyor, ilâc ve riyordu. Gözlerimi açtığım zaman tatlı tatlı dudaklannı uzatarak: İşte kurtuldun, sevgilim! dedi. Kurşun çıktı, yalnız sana biraz istirahat lâzım... Son derecede zayıflamışhm... Güneşin ziyasına tahammül edemiyor, o bile bana ateş geuriyordu. Fakat yavaş, ya vaş tekrar kuvvetlendim. Rose hiç ya nrmdan aynlmıyordu. Iri gözlerile, ince ellerine ihtiyacım vardı. Yavaş yavaş zaman mefhumunu kaybetmiştim. Hiç birşey düşünmeksizin, tekrar hayata ge lişin tatlıhğma dalmıştım. Lâkin bir ge ce, aklım başıma gelmiş olacak ki, deh şetle uyanarak: Rose, Rose! diye haykırdım, bir aydan fazladır buradayız. Parayı nereden buluyoruz? Elile hafif hafif alnıma dokundu: Ne çıkar! dedi. Evvelâ sen bir i yileş te... Sonra düşünürüz Hem hiç merak etme, avdet parasma dokunma dım; son banknot olduğu gibi duruyor. Israr etmedim. Büyük buhranlan takib eden lâtif bir alçakhk devresindey dım. Sonbahar geldi; meşe ağaclannı sarartıp kederli bir göz gibi parlıyan gölü sisten bir tüle sararak... Rose hiçbir zaman bana bu kadar müşfik görünme mişti. Nihayet bir gün ona dayana da yana bahçede dolaşabildim. Hemen en dişelerim gene başladı: Zavallı sevgilirn, bu halimizin sonu ne olacak? Biraz kızardı! Hiç üzülme, dedi, herjey yolunda. Nasıl? Başını çevirdi: Biraz sabret... Yann herşeyi öğrenirsin. Ertesî «abah uyandığım vakit kolumu uzattım... Yanımdaki yer boştu... Rose kaçmıştı... Bir kâğıd parçası buldum... Gözyaşlarım arasında gene iyi okuya bildim: Suriyede sükun tekrar başladı Paule Vigne, melânkolik bir halle: Nasıl, diye sordu, Rose Mireuil mî dediniz? Bu isimden emin misiniz? Vallahi hiç tanıyamadım. Gerçi aradan (da on sene geçti ya! Rose Mireuil lokantanm kraliçesiydi. Paul Vigne anlatmağa başladı: • înce bir kız tasavvur edin, adeta bir sülün... Saat on ikiyi iki dakika geçti mi mağazada onu hiç kimse tutamazdı.. Hemen kaçar ve, ben onu sessiz bir hırsla takib ederdim. Yirmi yaşında ve sı kılgan bir delikanlıydım. Kendime biraz çekidüzen verebilmek için uzaktan bir akrabamın terekesi imdadıma yetişti. Bana bir emniyet geldi ve dehşetli cüretkâr oldum. Roseu kendime alıştırabilmek için üç hafta uğraştım. Nihayet bir gün geldi ki akşam morardıktan sonra kolkola nhtımda dolaşmağa başladık. Gene bir akşam geziyorduk. Rose bir seyahat acentasının önünde durdu. Parmağile hartanın üstünde Italyayı gösteriyordu: Ah, dedi, orada yaşamağı nekadar isterdim... îtalyada ha! Hiç sevmem amma, mademki istiyorsun... Haydi, atma? Fakat yalan söylemediğimî anladı, yeni doğan bir âlem önünde rengi at mış, susuyordu. Akşam otelde büyük bir ihtırasla kollarıma atıldı: Ah, sevgilim, dedi, bflsen neka dar bahtiyanm! Bizim için fevkalâde bir bayram başIamıştı. Ne ıstırab, ne de istikbal için endişemiz vardr, benliğimizi yalnız şu sanyordu: Genc olmak, sevişmek ve güzel bir memleketi kolkola dolaşmak.. Aklen bu deliliğimizin hesabını yapmıştım, böyle giderse îtalyada üç haftadan fazla kalamıyacaktık. Fakat kim düşü nür! Biraz, «yarın» ı hiç tanımıyacak olan çocuklar gibiydik. Gündüzleri aşkımızı memleketin en güzel köşelerine taşır ve yoruluncaa akşam yemeği için otele dönerdik. Sofra da tam karşımızda daima bir adam otururdu. Cüzdanı daima banknot dolu bir Ingiliz binbaşısı... Bana öyle gelirdi ki bilmem neden ağzında sigarını çiğnerken metresime fena fena bakardı. Bu barbar herif mutlak Roseun ince Paris kokusunu alrruştı. Masa değiştirdik. O da geldi. Dayanamadım düşünün ki o vakit yirmi yaşındaydım, belki de sevgilime, aşkma lâyık bir genc olduğumu göstermek istiyordum. On, on beş keli me «öyledikten sonra herife elimin tersile bir tokat aşkettim. Erteti günü düello ettik... llk «ilâhı ben çektim ve karşılığını «oğukkanlılıkla bekledim. Göğsüme bir yumruk yemiş gibi oldum. Gökyüzü gözümde bir döndü, bacaklarun ikiye bölündü ve yere yuvarlandım. Arkadaşlar, ölmek birşey değildir, zira bazı öyle uyanışlar vardır ki... Hulya Kont dö Martel partileri Sümer Bankın yaptıracağı Merinos fabrikası takbih ediyor Suriyedeki kargaşalıklar sona ermiş Türkivenin en mühim fabrikalarından biri olacak ve büyük şehirlerde tabiî hayat intizamı başlamıştır. Mahallî gazetelerin verdikleri malumata göre Fransa fevkalâde komiseri Kont dö Martel sükunet içinde bulunan Şamı terkederek Beyruta döneceği esnada Bedi Elmüeyyedülâzam, Sami Merdüm Bey, Nasuhi Elbahri, Arif Kutlu, Fevzi Elbekri, Faiz Elhuri, Abdülvehab Elmaliki, Hayırdiyab, Abdülkadir Zehra, Said Elbahre, Sabri Elasali, Şerit Elhaccar, Sadık Elgaravi ve Habib Kehale Bey ve Efendilerden mürekkeb bir heyet kendisile görüşmek istemiştir. Kont dö Martel bu müracaati kabu! etmiş ve heyetle görüşmüştür. Heyet namına Faiz Bey Elhuri nümayişler esnasında çocuklara karşı yapılan şiddetli muamelelerden şikâyette bulunmustur. Fevkalâde komiser, bu iddiayı reddederek gayrimes'ul çocuk saflarınm arkası na gizlenen liderlerin vaziyetini takbih etmiştir. Heyet bundan sonra, biraz evvel Cemil Merdüm Beyin evinde tan zim edilen bir metalib lâyihasmı komisere vermiştir. Kont dö Martel cevaben muhrik anasınn tesiri altında herhangi siyasî bir meseleden bahsedilmesini kabul etmiyeceğini, heyetin temsil iddiasında bulunduğu mehafille onun etrafmda bulunanların kanşıklık çıkarmaktan ve bunu artırmaktan ve hükumetin genclere karşı şiddetle muamele yaphğı yolundaki kanaat ve hücumlardan vazgeçmelerini ve yeni idarî teşkilât kararnamesi do layısile de bu makama, kararname metni hilâfmda maksadlar atfmdan geri durulmasını anlatmıştır. Bursalılara yeni bir RADYO refah vadeden fabrika Bu aksamki program J Lübnamn yeni Cumhurreiti Beyruttan haber verildiğine göre yeni Cumhurreisi Emil Ede Bey perşembe günü resmen işe başlıyacaktır. O gün sabık Cumhurreisi Habib Paşa Esadm riyaset müddeti hitam bulmuş olacağmdan, eski reisle müdürlerden müteşekkil bir heyet Emil Beyin evine giderek onu küçük saraya götürecekler ve riyaset umurunu resmen yeni reise teslim edeceklerdir. «Sevgilim, beni affet, yalan söylemesîni bilmem... Sefaletimize içerliyen bir sürü insanla burada mücadele ettiğimi söylemem bugün niye yarar?... Emin ol ki çok dehşetli anlar geçirdim... O va • kit, anhyorsun ki, otel parasmı, doktor Bu merasim münasebetile yapılacak ücretini, herşeyi, o, düşmanımız, lngiliz kabulde Fransa Fevkalâde Komiseri binbaşısı, seni az kalsın öldürecek olan Kont dö Martel de hazır bulunacaktır. adam ödedi... Beni istihkar edeceğini Fransız Tiyatrosu biliyorum ve kızmış gözlerini görmemek için gidiyorum. Elveda sevgilim.» Halk Opereti Bu mektubun yanında dönüş paramız Bu akşam saat olan bin franklık banknot duruyordu. 20,30 da Parise geldim. Bu kadını üç sene ara Dost Yunanistanın dım. Boşa çıktı. Kendisini ancak bu akkıymetli artistleri şam bulabildim, fakat mahvolmuş, bit mişti.. Hayat ne gaddardır? Size yemin Zozo Dalmas ve Kofinyotisin iştirakile ederim ki zaman olur, binbaşının biraz ÇARDAŞ FÜRSTİN daha yukan nişan alarak kalbimi tama Yann akşam Kadıköy Hâle tiyatrosunda men parçalamadığına yanarım... Gişe gündüz açıktır. Telefon: 41819 Bursa (Özel) Bursaya ipekçilik ten sonra büyük bir refah vadeden yeni bir gelir kay nağının kurulma sına başlandı! Sü mer Bankın Meri nos fabrikası. Muradiye istas yonundan Elektrik fabrikasma kadar uzayan kırk bin metro murabbalık saha üzerinde şimdi temeller açılı yor, toprak kuru Fabrikamn kurulacağı yerde kurutma ijf için çalışan ekskavatör tuluyor, bu toprak üstündeki ağaclar kesilmeksizin başka mukavemeti ölçülüyor. Bu hendekler tarafa nakledilerek dikiliyor, arazi tes de toplanan suların bir kısmı ovaya aviye ediliyor. Bu işler için bir ekska kıtılacak, bir kısmı da amele için ya vatörle 330 amele çahşıyor. Baharda a pılacak olan büyük yüzme havuzuna mele sayısının 600 e çıkacağı söyleni verilecektir. Kurutulan sahada gene ayor. Yüzde seksen beşi Bursalı olan bu mele için bir tenis kortuyla mükemmel işçiler beton dökülmiye başlanmca ge bir stadyom yapılacak, ayrıca amelenm celi gündüzlü çalışacaklar ve işçi sayısı toplanmasma mahsus amfiteatr şeklino zaman hatta 1500 e kadar çıkacaktır. de büyük bir meydan yapılacakhr. Sümer Bankın kontrol mühendisi Merinos fabrikasının burada kurulusu üç bakımdan Bursaya faydalı olmuş Hüsameddinle birlikte bütün bu yerleri dolaştık. Mühendis Hüsameddin bana tur. plân üzerinde de izahat verdi. Burada 1 tşsiz ameleye devamlı bir iş çıkbir müdür evile fabrikamn evli memurmıştır. larına mahsus muhtelif daireleri ihtiva 2 Bu fabrika Merinos koyunu beseden evler ve bekâr memurlarına maheyip üretenlere zengin bir gelir kaysus ta bir pansiyon yapılacaktır. Fab nağı olmuştur. : rikaya iki kapıdan girilecektir. Biri z 3 Bursanm iman ve büyük sanayi yaretçilere mahsustur. Diğeri amele hayatmın gelişmesi bakımmdan çok nin gireceği kapıdır ki, burası elektrik büyük bir kazanc temin etmiştir. fabrikası tarafındaki yola müvazi ola Bütün Türkiyenin yün sanayii ihti rak yapılacak fabrikamn asfalt yolu yacım karşılıyacağı için ayrıca mühim dur. Amele bu kapıda karnesini zımbabir kıvmeti haiz olan Merinos fabrika latarak içeri girecektir. Amele için bu sınm 937 bahannda açılması mukar antre üzerinde kübik bir kantin bi rerdir. Şimdi, Bursa ve havalisi için ya nası ve toplanma salonu yapılacaktır pılacak ehemmiyetli iş, bugün için sa Bir kuvvei muharrike merkezile bir gayıları bu muazzam işe kâfi gelmiveceğı raj ve muhtelif binalann inşasına bilâşüphesiz olan Merinos koyunlarının hare başlanacaktır. Asıl fabrika iki parsavısını çoğaltmaktır. çadan mürekkebdir. Biri yekpare ola Sun'î telkihle bu cins koyunların ço cak ve geniş bir sahavı isgal edecektir ğaltılmasına başlandığım ve bu mese Bunun için Merinos fabrikası Türkiyeenin bu cephesine Ziraat Vekâletincr nin en büyük fabrikalarından biri ola> önem verildiğini görerek kısa bir za caktır. man sonra memleketteki Merinos ade Ikincisi; birkaç katlı depodur ki, bu dinin fabrika ihtiyacma yeteceği umudepo, bir iltisak hattile Bursa Mudanluyor. ya şimendifer hattına bağlanacaktır Fabrikamn kurulacağı yerdeki faa Bütün sevkiyat ve ithalât bu hatla yaliyet, mevsimin kış olmasına rağmen pılacaktır. hararetle devam ediyor. îstasyon ya Fabrikamn elektriği, ya su veya kö nındaki küçük bir binaya yerleşen mümürle istihsal edilecektir. Bunun için hendisler geceli gündüzlü çalışıyorlar. henüz etüdler yapılmaktadır. Bilâhare Arazinin pek sulak olması dolayısile ayapılacak olan bazı ufak tefek binalar melenin sular içine girmemesi için haric olmak üzere inşaat bir milyon üç bir ekskavatör <toprak kazma makine yüz küsur bin liraya ihale edilmiştir. si» drenaj işinde kullanılmaktadır. Bursalılar, böyle büyük bir sermayeFabrikamn kurulacağı yerin altına suların sızmaması için bütün sahanm çev yi bu mmtakanın sınaî inkişafına tah resi beş, altı metro derinliğinde ve bir sis eden Sümer Banka ve fabrikamn tarafı killi duvarla örülen derin muha burada kurulmasım tensib edenlere faza hendelkerile emniyet altına alını karşı sonsuz şükran hisleri taşıyorlar. yor. Diğer tarafta da toprağın temel MUSA ATAŞ ISTANBUL: 18 Tokatlıyandan nakil. Telsiz caz . 19[ Haberler 19,15 oda musikisi. Kontet. Brahms (plâk) 20 çocuk hastalıklari mütehassısı Dr. Ali Şükrii tarafmdan Çocuk Esirgeme Kurumu namına konferansS (Çocukların diş hastalıklarından korun« ması) 20,30 stüdyo caz tango ve orkestra grupları 21,30 son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu AJanmnm ga^ zetelere mahsus havadis servisi verilecektir. VİYANA: 17,10 konser . 18,55 radyo teknigi . 19,15 tiyatro tenkidl ve saire . 19,40 ingilizce ders . 20,05 haberler. hava raporu, ulusal yayın 20,25 gramofonda seyahat 20,50 dolandırıcılık ve kurbanları 21,05 karışık yayın . 22,05 musiki . 23,05 haberler.23,15 radyo orkestrası 23.55 sualler ve cevahları . 24,05 orkestranın devamı 24,35 ko« nuşma . 24,50 cazband takımı. BERLİN: 17,05 sarkı güfteleri 17,35 dünya kızları . 18,05 piyano ile musiki . 18,35 Fransızların hayatı 18.55 denizci şarkıları • 19.05 Stütgarttan 20,50 günün akisleri < 21.05 haberler 21,15 havadis . 22,05 eğlenceli konser . 23,05 haberler . 23,45 oda mu. sikisî. BUDAPEŞTE: 18,05 piyano konseri 19,05 Çingene orkestrası 20,50 konser: Llsztin eserlerl 21,50 haberler . 21,55 konserin devamı • 23,05 haberler, cazband takımı . 24,05 ingilizce konferans 24,25 gramofon, BÜKRES: 18,20 radyo orkestrası 20.05 haberler «t 20.20 eramofonla musiki . 21,20 konser * 21,50 Şan konseri 22,15 cifte piyano Ue konser . 2? 35 haberler 22 50 orkestra takımı 23.50 fransızca, almanca haberier. LONDRA rRegionall: 20 05 habfrler . 20,35 salon musikisi . 21.05 senfonik orkestra 22 05 dans orkes. trası 22.50 röportaj . 23,20 konser: Peer G\Titten parçalar 24,05 haberler . 24,15 dans orke'trası 1,05 gramofonla dans mu« sikisi 1,20 Droitwich. PARİS [P T. T.l: 20.05 orkestra konseri . 20,35 haberler 20 45 konserin devamı . 21,45 musiki 22 25 Şan konseri . 22,35 ten 24,35 e kadar piyes. ROMA: 18,20 dans orkestrası . 19,30 yabancı dillerde yayın 20,05 haberler, fransızca konferans 20,25 ingilizce haberler . 20.50 fransızca haberler . 20.55 Yunanistan için yayın 21.20 haberler . 21.40 senfonik konser 22 50 musiki, sonra 24 e kadar dans Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlar. dır: Aksaray, Cerrahpaşa caddesinde (Şeref), Alemdarda (Ali Rıza), Bakırköyünde (Mer. kez), Beyazıdda (Asador Vahram), Emi. nönunde (Salih Necati), Fenerde (Husa. ttıeddin). Karagümrükte (Kemal), Küçükpazarda (Necati), Samatyada (Erofilos), Şehremini. Topkapı caddesinde (Nâzım), Veznecilerde (Universite). Beyoglu cihetindekiler: Galatada (Merkez), Hasköyde (Halk), Kasımpasada (Merkez), Sanyerde (Asaf), Şişlide (Merkez), Taksimde (Matkoviç), (Kemal Rebül). Usküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Buyukadada (Şinasi), Heybelide (Tanaş), Kadıköy, Muvakkıthanede (Saadet), Kadtkoy. Soğüdlüçeşmede (Osman Hulusi). Üsküdar, İmrahorda (İmrahor). Nöbetci eczaneler YENİ ESERLER İstanbul Kız Lisesi, felsefe ve sosyoloji muallimi Mehpare Tevfik tarafından (Türk tarihinde aile hayatı, evrimi ve bunda kadın) ismi altmda bir kitab çıkarılmıştır. Bu kitab, sosyoloji ve yurd bilgisi derslerinde büyük bir yer tutan, Türklerin tarihî evrimine ve tarihî kanununa göre Türk aile hayatını anlatan bahislerden ibarettir. Bu mevzular etrafında gayet açık bir lisanla faydalı izahat verilmekte ve derin tahliller yapılmaktadır. Kitab, gerek yurd bilgisi ve sosyoloji derslerini takib eden talebelerl, gerekse bu dersleri gösteren mu. allimleri, fevkalâde alâkadar edeceği için tavsiyeye değer. A. VARAL Türk tarihinde aile hayatı Fikir Hareketleri Huseyin Cahid Yalçın tarafından çıkarılmakta olan Fikir Hareketleri mecmuasının 119 uncu »ayısı çıkmıçtır. Bu aayıda: Bütün yeniliklerin kaynagı, Hürriyet nedir ? Meşrutiyet hahralan, Yeni mimarî ve devlet, Politikaya dair konuamalar, Bugünün sahibleri başlıklı makaleler vardır. Fransız generallerine nişanlar verildi Vaki binlerce talebi tatmin emelile ŞiK Sinemada Sevimli Macar Yıldızı Buglin S A R A ı Sineması Bugünden itibaren Perşembeye kadar ( Perşembe dahil ) FRANZ1SKA GAAL'in Bu sene çıkardığı en yeni filmi l Bu hafta Fransız ordusunda iyi hizmetleri görülen iki generale nişan verilmesi dolayısile Pariste cMaluller sarayı> avlusunda büyük askerî merasim yapılmış ve bu merasimde bütün ecnebi ataşemiliterleri hazır bulunmuşlar dır. Yukarıki resimde generallere nişanları takmak üzere gelen Mareşal Pe tainin ecnebi ataşemiliterlerini selâmladığını görüyorsunuz. ^Yalnız 1 6 12 SEANSINDA Programa llâveten : ZOZO DALMAS ve KOFİNYOTİSİN iştirakile Salı akşamı Kadıköy Hale tiyatrosunda 20,45 te GULDUREN GOZLER filimi de gösterilecektir KUÇUK ANNE Ayrıca FOX JURNAL rE VARYET Büyük Türkçe sözlüi filim bekleyiniz. | I IAŞKBANDOSUİ FERNA.ND GRAVEY'i jjörünflz. Sinemasında TÜRK HALK O P E R E T İ ÇARDAS FÜRSTİN defa bakmakla, Karverin hakikati söylemiş olduğunu anladı. Ursula, Karvere: Bunu nereden biliyorsunuz? diye sordu. Karver tekrar gülümsedi ve: Bizim çok açıkgöz adamlanmız vardır, dedi. Bunu, gazeteleri okumakla tahmin etmek asla kabil değildir. Bir metro doksan boyunda köhne kafalı herif ler değil mi Tab? Tab, düşünceli bir tavırla: Sizin bir metro doksan boyunda köhne kafalı adam olduğunuzu hiçbir zaman iddia etmedim, dedi. Genc kız onun sözünü yanda keserek, heyecanlı bir gesle: Fakat... başka... başka bildiğiniz birşey var mı? diye sordu. O gece, oraya niçin gittiğimizi biliyor musunuz?. îhtiyarın, bazı gizli vesikalan saklamak itiyadında bulunduğu şöminenin iereti tuğlalı yerini Yeh Linge göstermek için gittiniz. Bu kutuda size aid kâğıdlar bulunacağını ümid ederek gittiniz, fakat f SEKOYA:KAPLAN KIZ I ümidiniz boşa çıktı. Bence şüpheli kalan bir tek nokta var... Yeh Lingin ümidi de boşa mı çıktı? Genc kız başını salladı. Karver: ^ Tahmin ediyordum, diye devam etti, kâğıdlann küçük «lak» kutuda olduğunu ve kutunun dibinin iki katlı olduğunu keşfetmiştim tabiî. Tahminim doğru mu? Genc kız, gene başını salladı. Hay4r.. Yeh Ling kâğıdların o kutuda olduğunu sanıyordu. Halbuki, orada değil, iğreti tuğlanın içindeydi. Karver: Sizde Mayfieldin bir anahtan var, dedi. Onu bana verseniz daha isabet o lur zannederim. Aksi takdirde, can sıkıcı hadiselere maruz kalacaksınız. Ursula, bir kelime söylemeden odadan çıktı, biraz sonra avdet etti ve Karver, küçük bir Yale kilidi anahtan uzattı. Karver anahtara baktı ve cebine indirdi. Yazı yazan bir adam olsaydım Allaha şükürler olsun ki değilim ya şayed olsaydım Trasmerenin katli hâdisesine «üç anahtarlar esrarı» admı verirdim. Işte üç anahtar sırrından birisi halledildi. Büyük bir sır da değilmiş. Şimdi iki a nahtar daha var. Hepsinden müşkülü de üçüncüsü. Mahzendeki masanın üstünde bu lunan anahtan mı söylemek istiyorsunuz? Evet. Karver, kısaca «evet» demiş, başka bir söz ilâve etmemişti. Ursula, çekindi ve başka birşey sormadı. Tab, şimdi, Karvere daha hürmetkâr nazarlarla bakıyordu. Dedi ki: Hakikî bir polis hafiyesi idealine, hergün biraz daha yaklaşıyorsunuz. Karver, kenarlan aşağı doğru kıvnlan dudaklannı topladı, sonra saatine baktı. Müstehzi bir ciddiyetle: Saat on, Mis Ardfern, dedi. Ursula kapıya doğru yürüdü. Karver sözüne devam etti: Odadan çıkmadan evvel bu ışıklan söndürmelisiniz. Yapılan bütün işler normal şekilde yap.ılmalıdır. Siyahlı adamın sizi gözetlediğini unutmayınız. Genc kız ürperdi. Odadaki ışığı Tab söndürdü. Karver, yavaş sesle: Zannederim perdeleri açabiliriz, dedi, ve penceredeki ağır kadife perdeleri araladı. Yıldızh bir geceydi, bahçenin yolu görülebilecek kadar ışık vardı. Polis hafiyesi, pencerenin önüne oturarak: Mükemmel, dedi. Tab, mutlaka tütün içecekseniz, piponuzu parmaklıktan görünebilecek şekilde tutmayınız. Tab birşeyler mınldandı ve piposunu şöminenin üstüne bırakrı. On dakika sonra, Ursula salona döndü. Fısıltı nev'inden bir sesle: Ben burada oturabilir miyim? diye sordu, odamın ışığını gayet artistik bir şekilde söndürdüm. Aşağıyukan bir saat kadar alçak sesle gevezelik ettiler. Tabın yavaş yavaş uykusu geliyordu. Tam bu esnada, Karver, onun başladığı bir cümlevi: Yeni zabıta romanımız : 30 Kanlı Bilmece Yazan: Edgar Wailace Mösyö Karver, «ize, kısmen bazı rtiraflarda bulunmağa karar veriyor gibiyim. Size tesadüf etmemiş olsaydım bu itirafı hiç aklımdan geçirmezdim. Karver: Yarım itiraf fena şeydir, dedi. Binaenaleyh sizin yerinizde olsam, bu itirafta bulunmazdım, Mis Ardfern. Bu yanm itirafm ne olduğunu da siz söyleaeden ben biliyorum. Genc kızm kaşlan yukan kalktı: Biliyor musunuz? dedi. Karver, başile, tasdik işareti yaptı. Evet, biliyorum, dedi. Her gece Trasmerenin evine gidip mücevherlerinizi rada bırakmak mutadmız olduğunu, hali ziyaretten maksadınızın bu olmadığını söyliyeceksiniz. Sonra, onun yüzüne bakmadan, ağır ağır ilâve etti:* Oraya gitmekten maksadınız, kendisine kâtiblik etmekti. Jesse Trasmerenin gönderdiği bütün mektublar, portatif bir yazı makinesinde, sizin tarafınız dan yazılıyordu. Makinenin markası «Cortona» dır, numarası 29574 tür, tuşlarından biri noksandır. «R» harfi de istiften biraz taşmıştır. Karver, genc kızm şaşkmlığını bir müddet zevkle seyretti, sonra sözüne devam la: Sizi yakalamama ramak kalan gece, Yeh Lingle birlikte Mayfieldi ziyarete gittiğinizi belki itiraf etmek niye tinde değilsiniz. Hayır, bundan bahsedecek değildiniz, anlıyorum. Demek oluyor ki, itiraflarınız hususî meşguliyetlerinize münhasır kalacak. Tabın dili tutulmuş gibiydi. Ursula Adfern, o ihtiyar hasisin kâtibi olsun ha? Londranın en tamnmış aktrislerinden biri bu hasis merdümgirizin yanında memurluk etsin ha? İnanılmıyacak birşeydi bu. Fakat, genc kızm yüzüne bir (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle