Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CÜMHUBİYE1 26 Şubat 1938 Osmanlı Bankasmın Galata, Yenîcami ve Beyoğlu daireleri, Kurbay bay = s = s = s ^ Sa D rl u d e vş ramı mUnasebetile martın 4, 5, 6 ve sonra evimde ne bir neş'em, ne de bir 7 nci günleri kapalı bulunacaktır. Nekadar çok gülüyor... ISTANBUL: f Elinde kadeh. Arkasmı duvara da saadetim kaldı. Kocamın karısı olduğum 17 Universiteden nakll. İnkılâb dersL TEŞEKKÜR yamış.. Gözlerini kısmış, siyah saçlannm ve onun karısı olmadığım için ıstırab çeHikmet Bajur 18 senfonik muslkl . 19 Kayınbabam Mustafa Hamdinin ölühaberter . 19,15 hafif parçalar (plftk) 20 çerçevelediği esmer yüzünde yaşının kiyordum. Ona sık sık rasgeliyordum. Iviyolonsel solo Stüdyo san'atkârlan tara. otuz beşe yaklaşmış olmasına rağmen kimizin de müşterek dostlarımız vardı. mü dolayısilc gerek cenazesine gelmek fından 20.30 studyo orkestralan 21,30 ve gerek taziyette bulunmak lutfunda çizgiler yapmaktan çekinmiyerek bütün O benim nerelere gideceğimi bildiği için son haberler. bulunan zatlara derin saygılarımla tesamimiyetile gülüyor... Ve kahkahasile gittiğim Verlerin hepsine devam ediyorSaat 22 den sonra Anadolu ajansınm gaşekkürlerimi sunarım. zetelere mahsus havadis servik verllecekyan aralık kalmış kızıl dudaklan dün du... Fakat ben o zaman böyle vara, yotir. Türkiye İmar Bankası Müdürti yanın en muntazam dislerini gösteriyor. ğa gülmesini bilen bir kadın değildim ve VİYANA: Celâl Dikmen Faik onun karsısmda, o da ayakta onun benim arkamdan gelişini, benim onu 17,10 gramofon . 18.05 konser 19 san'abkârları ziyaret 19,10 konuşma . 19,35 duruyor. Kolunu kenardaki etajerin üs sevişimi, onun beni sevdiğini zannedi Fransız Tiyatrosu esperanto dersl . 20.05 haberler, hava ratüne dayamış... Yüzündeki gülümseyiş şimi çok ciddî telâkki ediyordum ve buporu ve salre . 20,40 dinî şan konseri Halk Opereti tıpkı bir maske gibi iğreti... Gülmeği o nun için ıstırab çekiyordum. Hayatın pek 21.05 haftanın makalesi 21,30 senfonlk kon,ser 23.05 haberler . 23,15 konser: nun canı istemiyor. Fakat ince beli, mev ciddî birşey olduğunu ve aşkın insan Bu akşam saat Mozartm eserlerl . 24,05 konuşma . 24,20 zun kalçalan ve süzgün bacaklı vücudü ları öldürecek bir kudrette bulunduğunu 20,30 da gramofon. bir alev gibi kıvrak bu kadının karşısın zannediyordum. Ve nihayet bu tesadüfLondrada mensucat sanayii fabrikato rları tarafından büyük bir sergi açılmış BERUN: Zozo Dalmas ve 17,35 şan ve musiki lerin neticesinde bir akşam, bir çay da o böyle kahkahalarla gülerken gü ve bu müna«ebetle güzel bir moda resmigeçidi tertib olunmuştur. Resimde hakem 19,05 Frankfurttan 20 18,35 konuşma . Kofinyotisle 50 gunun akLslerldönerken beni otomobilile gö lümsemeden durması pek gülünc olacak dan 21.05 haberler 21.20 Breslavdan . 21,50 heyetile moda resmigeçidine iştirak eden bir grup görülüyor. Şen Dul diye gülmek taklidi yaparmış gibi sahte türmeği teklif etti. Kabul ettim. Kadıngramofon 22.05 piyes . 23,06 haberler 23.35 Kolonyadan. bir tebessümle yüzünü süslüyor. Fakat larla çok konuşmuş, besbelli onlan çok Pek yakında HALÎME BAYADER BUDAPEŞTE: kandırmış bir erkekti. Sizin gibi iyi kosabredemiyor: Bu aksam matine 13.30 ve 16 da 18.05 pramofon 19,05 salon orkestra^ı « Gışe gündüz açıkhr. Telefon: 41819 Şimdi gene neden gülüyorsunuz?.. nuşma<ını biliyordu. Müthiş mütehey 20 konuşma 20.35 operadan naklen ba . Fiatlar: 35. 50. 60. 75, 100. loca 300, 400 yiçtim. Titriyordum. Onüme bakıyor let 23.40 çingene orkestrası . 24.15 franDiye soruyor. sızca konferans . 24,35 cazband takımı. dum ve ben de sizi seviyorum, itirafile Büfe tenha, davetliler geniş, salonun BÜKREŞ: dudaklanm tutuşurken susuyordum.. p?l=leri üstünde dansediyorlar. 18,20 gramofon 19,05 Iconser 20,55 ke. wnlar burada kaldılar... Ve hâlâ Çünkü evli bir kadındım, haysiyetini göman ve şan konseri 22 şarkılar . 21 35 Elektrik Şirketi Umumiyesi haberler 22.50 radyo orkestrası . 23,50 şampanya içiyorlar. Genc kadını eğer zetmeğe mecbur olduğum bir kocam Adî heyeti umumiye içtimaı 28 mart Bugün Ç İ N G E N E B A R O N fransızca ve almanca haberler 24,05 gece bir haftadanberi birçok kere görmüş ol vardı... Susuyordum. Otomobil ilerliyor 19.36 tarihine tesadüf eden cumartesi konseri T D R K ADOLF WOHLBRUCKDANiEL PAROLAGABRiEL GABRH masa onun içtiği bu şampanyalann neş e ve ben susuyordum. LONDRA [Regionall: günü öğleden evvel saat on birde Ga »inemasında Baştan basa Macar Çardaş ÇijT«n Mflıîji Fransızca sözlü 20.05 haberler . 20.35 tango orkestrası Otomobilden inerken bana telefon e sile güldüğünü zannedecek. latada şirketin merkez binasında vuku 21.15 karışık ve hafif program . 21,35 sa « Fakat o biliyor. Miknatısa takılmış bir deceğini söyledi. Ben kendisine bir daha bulacağmdan asaleten veya vekâleten lon musikisi 22,20 eski şarküar 23,20 bana böyle şeyler söylememesini rica etçelik parçası gibi bir haftadanberi ar salon musikisi . 24,05 haberler . 24,35 dans asgarî yirmi hisseye malik hissedarla orkestrası. kasında dolaştığı bu kadını her an böyle tim. rın içtima güniinden en az on gün evvel PARİS FRadlo Paris]: gülerken gördü. Vara, yoğa gülüyor. Fakat o telefon etmek sözünü tuttu. hisselerini şirket veznesine tevdi ede 19,35 senfonik musiki 20.35 opera ya m Hatta kendisine en acıklı bir hikâye bile Kocamın işinde olduğu saatlerin hep rek mukabiiînde duhuliye varakalan yını 22.05 san konseri . 22.35 haberler * anlatsalar yüzünü buruşturmadan dinli sinde bana telefon ediyor, beni arıyor almaları Iüzıımu ilân olunur. 22.50 Lukres Borjiya piyesi 24,50 dana orteşkil edecek .... hakikî bir hedlye kestrası .1,20 hafif musiki. yor, sonra omuzlarını silkerek: «Aman du. Onunla konuşmak istemediğimi söyROMA: RUZNAMEİ MÜZAKERAT bize ne?.» diye bir kahkaha atıyor... lüyordum. Lâkırdılarını kesiyordum. Fa17,25 Asmaradan nakil . 18.20 musiki ta1 1935 yılı muamelâtına dair idarihi 19,30 yabancı dillerde yayın 20 05 Faik bir hafta evvel plâjın otelinde kat o durmadan kendisini apartımanınhaberler, almanca konferans . 20.25 ingl tanıdığı ve bu akşam Suadiyedeki bu da ziyaret etmemi istiyordu. Bana söy re heyeti ve murakıb raporlarının okunlizce haberler . 20.50 fransızca haberler * müşterek dostun köşkündeki davette baş liyeçek çok sözleri vardı. Bedbaht ol ması ve tasvibi, 20.55 Yunanistan için yayın . 21,20 haberler . 21,40 opera yayını. başa kalmak saadetinde bulunduğu bu duğumu görüyordu. O da bedbahttı. ts 2 1935 yılına aid bilânço ve kâr ve tarafından takdim edilecek küçük kadınla bir saattir burada büfede tikbalimiz ve istikbalimizin saadeti için zarar hesablarının okunmasile kabulti konuşmamız lâzımdı. konuşuyorlar. ve idare heyeti teklifleri, Kendisini iyi bir donjuan olarak taBu gece nöbetçi olan eczaneler şunlar Ben namuslu ve dürüst bir zevce ola • a a 3 tdare heyeti azalannın 1935 yılı dır: nıyan Faik bir saattenberi diğer kadın duğum için mütemadiyen sevdiğim adaİstanbul cihetlndeJkiler: Ne olduğu yarınki gazetelerde ilân edilecektir. lar üzerinde tesirlerini denediği metodu mın bu davetlerini reddediyordum... Bir muatnelâtından ibrası, Aksarayda (Ziya Nuri), Alemdarda (Sır. nun, bütün kaidelerini tatbik ettiği hal gün gene bana telefon etti ve kendisine 4 tdare heyeti intihabı, n Rasiml, Bakırköyde (Istepan), Beyazıdda (Sıtkı), Eminönünde (Salih Necati), de bu kara saçlı, yeşil gözlü küçük ka gelmekliğimi gene rica etti: 5 1936 senesl için murakıb Intihab Penerde (Arif). Karagümrtikte fArif), Kü. dını kandırmak değil, güldürmekten baş Bugün Nazlılarda çantanızı bı ve ücretinin tayini. cükpazarda (Hikmet Cemll). Samatyada Mevsimin iki büyük filmi birden ka hiçbir şeye muvaffak olamıyor. rakmıştınız. Apartımanm anahtarını çanlErofilos), Ş*ıremininde (A. Hamdl), ŞehNORMA S C H E A R E R H t R B E R T M A R C H A L'in Meclisi tdare zadebasında (İsmall Hakkı). Gene neden gülüyorsunuz, diye i tanızın içine koydum. Sizi kimse görmiFransızca en güzel filmleri Beyoglu cihetindekiler: kinci defa biraz daha sert ve biraz daha yecek, apartıman kapısını kendiniz aça girdiğim zaman bir ses duymadım.. AnGalatada (Karaköyt, Hasköyde fYeni asabî soruyor. caksınız, diyordu. tre karanhktı.. Titriyen ellerimle elek Türkiye), Kasımpaşada (Turant, Sarıyer Genc kadın gözlerini açıyor. Kahkade (Nuri). Şislide (Narsrileciyan), TafcsimTelefonu kaparken, hakkımda yan trik düğmesini açtım... Bir ölüm sessizde (Dell&guda), (Ertu&rul), (S. Baronajt hasmı zorla tuttuğu belli, bu kahkaha lış bir fikir edinmiş oldugunu söyledim. liği içinde bulunan, içinin taksimatmı bilyan). şimdi ses halinde değil, manalı bir titre Fakat ben telefonu kapadıktan birkaç mediğim bu apartımanda herhangi bir Üsküdar, Kadtköy ve Adalardakller: yiş olarak gözlerinin kenarında ve du dakika sonra gene telefon çaldı ve ben kapmın tokmağmı çevirdim ve kapi a Büyükadada fMerkez), Heybelide (Yn . suf), Kadıkoy AHıyolda (Merkez). .Modada daklarının ucunda yaşıyor. den başka kimse telefonu açmasm diye çılmca şaşkın bir halde kapının eşiğinde ^Moda), Usküdarda Selimiyede (Selimiye). Ben vara yoğa gülerim dostum, gene ben konuştum, gene oydu. Ciddî tevakkuf ettim... 3 üncü ve son haftası görenler ve görmeyenlere büyük fırsat ne siz ne de bir başkası beni artık dü bir kederle titriyen bir sesle: «Eğer Kadın Terzisi Sevdiğim erkek kendisini öldürmüş ve şündüremez, beni ağlatamaz... Beni bir gelmiyecek olursanız kendimi öldüre cennete bile gitmişti. f m m m haftadır tanıyorsunuz. Otelde yanıma ceğim, dedi. Siz beni yanlış anlamışsı BRIGITTE HELM'in en son ve en güzel filmi Koltukta siyah elbiseli, san saçlı bir J geldiniz, benimle konuçtunuz... Ahbab nız. înanınız bana çok bedbahtım, sizin hurinin ayaklan dibinde oturmuş ve başıHENRY ROUSSELL Kışlık modellerini 25 ve 26 şubat sah olduk. Sükürler olsun ki bu akşam bu le görüşmek istiyorum. Aşkımın samimi nı onun dizlerine dayamıştı. ve çarşamba günleri müsaid şartlarla rada buluşmamız bu tanışmağı resmî bir yetinden şüphe ediyorsunuz.. Bunun akBenim gelmiyeceğimden emin olduk I Fransızca FRANÇOISE ROSAY eldfen çıkaracaktır. şekle soktu. Bir haftadır otelde peşim sini bana ancak gelmekle ispat edersiniz tan sonra besbelli telefonu açmış ve kendesiniz. Bunun farkındayım ve bu ak ve eğer siz gelmezseniz ben yaşamıya disini teselli edecek bir başka maşuka I Yalnız ÇARŞAMBA, PERŞEMBE ve CUMA gosterilecektir. şam yarım saat büfede başbaşa kalınca cağım.» Gene sert bir sesle: «Ne yapar davet etmiş.. iyi geçirmeğe karar verdiği laBBBBi KADIKOY 8 U REY Y A Sinemasında HER ŞEY SENİN IÇtN bana, beni sevdiğinizi söylüyorsunuz ve sanız yapınız, kıyamet kopsa gelmem» bugünün aşk programını bozmamıştı. buna beni inandırmak istiyorsunuz.. Sizi dedim ve telefonu kapadım. Fakat içim Kapının açıldığını duyunca o da ba1935 senesinde duyup birinciliği kazanan ve ciddiyetle dinlesem kendime gülerdim. rahat etmiyordu... Titriyordum. Sesi ne şmı kaldırdı. Sanşın kadın da hayretle O n Ti T A Fakat mademki ciddiyetle dinlemiyorum kadar samimiydi. Beni sevdiğinden emin bana bakıyordu. O ne yapacağımı koro halde müsaade ediniz de size güle dim. Yaptığım hakaret ona dokunmuş ku ile bekliyordu. yim... Darılmayınız... Kaşınızı çatışı tu. Muhakkak kendisini öldürecekti... Peki siz ne yaptınız?.. nıza da gülerim... Ve siz ne yapsanız be Muhakkak olmasa bile kendisini öldür Ben mi?.. Ben güldüm azizim... gibi sinemacıhğın tamdığı en büyük iki yıldız tarafından yaraülan ni hayatta hiçbir şeyin ve bilhassa aşkın tnesine binde bir ihtimal olsaydı... Ben Oldüren aşklann mahîyetini öğrendiğim ciddiyetine inandıramazsınız. Çünkü ben buna nasıl tahammül ederdim. Bazan «o için güldüm... Öyle güldüm... Öyle gülçok tecrübesiz bir kadın değilim... Ben bunu yapmaz» diye kendi kendimi teselli düm ki.. Kendime güldüm. Kendi saf neler gördüm... Ne çok erkekler gör ediyordum. Bazan da çılgın gibi yerim lığıma, başkalarının kurnazlığına, onun, düm... Bir kadını sevdiklerini iddia eden, den fırlıyor ve odanın içinde dolaşıyor benim ve öbür kadının haline güldüm. (Fransızca sözlü) ve Metro Goldvyn Mayer şirketinin şaheseri onun için ö'leceklerini iddia eden ne er dum. Gözlerimde yaşlar vardı. Evet tam Bir an susuyor, bir yudum şampanya kekler gördüm. Hele bir tanesi... Bir ta iki saat böyle bir azab içinde çırpındım. daha ictikten sonra... nesi... O hayat piyangosunda benim Sonra telefonu elime alarak actım... Nu İste o günden sonra hayatı başka Numaralı koltuklar her iki sinemada satılmaktadır karşıma çıktı. Kocamla evleneli ancak marası revab vermiyordu. Dışanya mi bir gözle görmeğe başladım ve o günden bir sene olmuştu. Onu tanıdım... Gü gitmişti. Yoksa... Telâşla giyinmeğe sonra ben herşeye gülüyorum.. Herşeye, zeldi. Bir atlet gibi kuvvetli vücudü, bir başladım. Evine gidecektim... Onu ö herşeye... Beni, bana karşı olan aşkıdâhi gibi manah ve zeki bir başı vardı. lümden kurtarmak lâzımdı. Siyah bir nıza ağlatamazsınız dostum. Onu ilk gördüğüm gün.. kendi kendime: palto giydim. Şapkamı gözümün üstüne Ve aglamağa hiç niyeti olmıyan genc Sinemasında (Bugün) Niye evlenmişim, diye düsündüm ve ba kadar indirdim... Ve hemen bir taksiye kadın Faikın gözlerinin içine bakarak na öyle geldi ki benim çiftim olması lâ binerek onun evine gittim. Apar gülüyor... Öyle gülüyor, o kadar çok RiCHARD TAUBR GUSTAV FRöHLiCH zım gelen erkek... Benim asıl erkeğim tımana çıktım... Kapıyı kendi evimin ka gülüyor ki..* Yeni FüKS JURNAL bu adamdır.. Ve onu tanıdığım günden pısıymış gibi titriye titriye açtım. Içeri SiBiLE SMiTZ SUAD DERVÎ$ KUçUk Hlkâye Herşeye gülen kadm OSMANLI BANKASI ILAN Londrada mensucat sergisi RADYO Bu akşamki program J A.E.G.TÜRK ANONİM AMELıTATSIZ BASURDAN KURTARIR BÜYÜKLER İÇİN BiR NİMET... KÜÇÜKLER İÇİN BİR SEVİNÇ ... SARAY SiNEMASI 9 9 9 9 Yarınki matinelerden itibaren Nöbetçi eczaneler Bugün MiLLî SiNEMADA GONULLER BİRLEŞİNCE Aynca: (HARUN REŞID) A BA CEMAL BRÜN I UÇURUMA DOGRU ÜSKÜDAR HALE SİNEMASI ANNA KARENİN ŞUBERT'inAŞK Tel. 43374 İ P E K v e MELEKSinemalarmda KEMANLAR ÇALARKEN Fransızca sözlü TAN Silli Senfoni Yeni zabıta romanımız : 52 anlamış Kanlı Bilmece Yazan: Edgar Wallace Mösyö Trasmerenin orada yalnız başına oturduğunu gördüm. Bu adamın man zarası yüreğimi korku ile doldurdu, ko nuşmuyor, dışlerinin arasından homurdanır gibi lâflar geveliyerek tepeden tırnağa beni süzüyordu. O zaman, cehennem hayatmdan iba ret bir ömür sürmüş, henüz on sekiz ya şmda hassas bir genc kızdım. Yaşımı sordu, halimden memnun olup olmadığımı sordu, ben de doğruyu söyledim. Mües sesenin erkânile görüşmüştü. Onunla birlikte gitmeme müsaade ettiler. Beni aldı, götürdü. Bir eve gittik. Bu evde bir kadm vardı, Mösyö Trasmere beni bu kadma teslim etti. Bu kadın evi toptan tutuyor, oda oda kiraya veriyordu. Ayni dam altında, bu kadar acayib insanla rın birleşmiş olduğunu ilk defa bu evde gördüm, Mösyö Trasmereyi artık iyicei hâlâ güzel bir rüya gibi hatırlanm. Mes muydunuz? Üç tane doktor yetişrirdiğini bana bırakmağa razı olmuştu. uddum, birçok arkadaşlanm vardı ve ha ve her birinin sırtından para kazandığını Yavaş yavaş iyice bir aktris hatta büyat hakkındaki telâkkilerim baştan başa biliyor muydunuz? Once Yeh Lingin ser yük bir varidat membaı oldum. Buna ben değişmişti. Tahsilimi bitirdiğim sene, mayedarıydı, sonra benim sermayedarım de şaştım, kendisi de. Her mevsimde yapMösyö Trasmere tevzii mükâfata geldi. oldu. Altı ay ona kâtiblik ettim, benim tığım kârlar muazzam miktardaydı. Mektebimizin tiyatro komitesi bir piyes için kiraladığı ufacık bir odada çalıştım. Trasmerenin tesbit ettiği asgarî haddi inatertib etmişti, o piyeste ben de oynadım. Kendisi oraya akşamüstleri saat beşte g c nılmıyacak nisbetlerde aşıyordu. Be Sonradan bizi biribirimize bağlıyan o ga lirdi. nim haJckımı daima verdi. Jesse Trasmerib uzlaşma şeklini Mösyö Trasmere işte renin sözü, imzasından daha kıymetli, aSonradan bana tiyatroya girmek fikrini o gün benim sahnede oynadığımı görün verdi ve beni bir trupla seyahate gönder deta yemin kadar büyüktü. İki ay sonra Mösyö Trasmere beni ce düşünmüş. Şimdi hakikati bildiğim di. Bu trupa sermaye koyduğunu söyle Namuskârlığı, Çinli bir iş adamı nagörmeğe geldi. O gelmeden evvel, o za için Mösyö Trasmerenin o zaman has meğe hacet yok. Her akşam nekadar ha muskârlıgı idi. Bunun ne demek olduğunu mana kadar hiç görmediğim kadar gü betenlillâh çahşmamıj olduğunu anlıyo sılat olduğunu günü gününe kendisine bir anladığınız zaman, onun bu gibi işlerde zel roblarla dolu muazzam bir sandık rum. raporla bildirmeğe de ben memurdum. ne kadar kılı kırk yaran bir adam oldu getirmişlerdi. Giyinip kendisile beraber Para getirecek işlere iştirak etmek, ıs Cumartesi günleri, haftalıklan, masrafları ğunu görürsünüz. Yeh Lingle de tıpkı gitmeğe hazır bulunmaklığım için haber göndermişti. O gün öğleden sonra geldi tidad gördüğü kimselere sermaye vermek dağıttıktan sonra kalan parayı kendisine böyle bir uzlaşma yapmıştı. İşte Yeh ve beni o civardaki ilkmektebe götürdü. ödetidi. Bugün, bana, Ingiltereye gidip gönderiyordum. Turne bıtince Londraya Lingle beni biribirimize yaklaştıran esraBu mekteb eytamhanesi yanında cennet yerleşmek ve orada kibar bir adam hayatı geldığim zaman, onun bir mevsimlik yeni rengiz bağ bu olmuştur. Kârlarımız, gibi kalıyordu. Yolda giderken, Mösyö yaşamak niyetinde olduğunu söyledi, gu bir angajman daha yaptığını ve birinci Trasmerenin tahminlerinin çok fevkine Trasmere, ahbablannın evinde benim ya canı o kadar sıkılıyormuş ki, hayatta derecedeki rolleri benim oynamaklığım çıkıyordu. Buna rağmen gayet serbest methimi işittiğini, beni okutup yetiştire kendine bir hedef yaratmak için en akla lâzım geldiğini öğrendim. Kaç para haf hareket ediyor, hakkımızı meteliğine katalık aldığımı söylersem gülersiniz. Aç dar veriyordu. Mösyö Trasmere ile be ceğini ve ileride bana bir iş vereceğini gelmiyecek projelere atılıyormuş. lıktan ölmiyecek kadar birşeydi. Fakat nim aramda hiçbir zaman, hiçbir muka söyledi. Onun bu iyiliği bana o kadar Trasmerenin bir aralık on iki şekerci dokunmuştu ki, yolda hep ağladım. dükkânına sermaye koyduğunu ve hergün Tr?smere, cimriliğini örtmek için, muay vele imzalanmış değildir. Yeh Lingle, Mektebde geçirdiğım üç seneyi bugün bu dükkâniardan hisse aldığını biliyor yen bir miktardan sonraki kârın yarısını yazılı bir anlaşma yapmı$lardı, onu bili olduğum için, şimdi şimdi hissediyorum ki bu ev onun malıdı ve o ka dın da hizmetçisi idi. O günden sonra iki ay kadar kendisini görmedim. Bana bir oda vermişlerdi, okumak, mütalea etmek için de mekteb kitabları gönderdi ler. O zaman, bir Çinli lokantasında fakir bir garson parçası olan Yeh Lingi evvelce de söylediğim gibi, işte orada tanıdım. yorsunuz. Fakat benim vaziyetimin en garib tarafı, onun kâtıbliğini yapmağa devam etmek mecburiyetinde oluşumdu. Her akşam, tiyatro kapandıktan »onra, onun evine gidiyor, mektublarını yazıyor, aldığı mektublara cevab veriyordum. Bazan, tiyatroda o kadar yorulurdum ki, Mayfieldin merdivenlerini güçlükle tır • manırdım. Fakat Jesse meram anlamazdu Yaptığı bir anlaşmadan asla dönmez, hatta kendi menfaatine uygun olmıyan fıkralan tevile bile yanaşmazdı. Benden bahsedildiğini iljc defa işittiği zaman, benim herkesin yanına çıkacak kıyafette olmamı istemiş, ve bana bir yığın mücevherat almıştı. O öldükten sonra bu mücevherler benim malım olacaktı. BunIan satm almak suretile tedarik ettiğini kat'î surette söyliyemem... Pek yeniye benzemezlerdi. Belki de hiç kimsenin bilmediği alışveriş işlerinin birinden kalmıştır. Mücevherler güzel şeylerdi... Fakat yajadısı müddctçe b.enim malım değildi. / (Arkatt var)