02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Şubat 1936 SON TELEFON HAB TELCRAF ERLER vc TELSİZ2.E Yunanistanda kabine buhranı devam ediyor Buhranın izalesi ve bir kabine teşkili için yapılan bütün, teşebbüsler biçbir netice vermedi Atina 25 (Hususî) Dün de kabine buhramnın halli etrafmda bir değişiklik olmamıştır. Iki büyük parti arasında bilvasıta Dahiliye Nezarctinin iki tarafın emniyet ettiği hürriyetperver partisi saylavlanndan Dcliyanis gibi birisine vcril mesi şartıle bir uzlaşma elde edilmeğc çalışılmışsa da şimdiye kadar hiçbir netice elde edilememişur. Hürriyetperver parrisi lideri Sofulis gazetecilere yaptığı beya natta iki partinin uzlaşması isinin çok pürüzlü olduğunu, yalnız Dahiliye Neza reti için uyuşmak kâfi olmayıp ayni zamanda diğer nezaretler ve umumî valilikler için de bir itilâf elde edilmesi lâzım olduğunu söylemiştir. Siyasî mehafildeki kanaat bu uzlaşmalardan kolay kolay bir netice ahnamıyacağı, parlamento toplanarak partilerin kuvvetlerinin anlaşılması lâzım geldiği merkezindedir. dolayı şikâyette bulunmuştur. Nazırlar meseleyi ehemmiyetli surette tetkik ede ceklerini söylemişlerse de mevkuf saylav henüz tahliye edilmemiştir. Musoliniyi harbe Hitler teşvik etmiş! İtalya Habeşistan fethinin kolaylığı ve İngilterenin zâfına ikna edilmiş! (Baştarafı 1 inci tahifede) Almanyanın Roma elçisi M. von Hassel, bu nasihatlerin tesirini bozmak için Berlinden eksperler davet etmiştir. Bu eksperler, Habeşistanı fethetmenin, her noktai nazardan bu derece mükemmel surette mücehhez İtalyan ordusu için çocuk oyuncağı demek olduğuna Duçeyi ikna etmişlerdir. M. von Ribbentrop, Alman eksperlerinin mütaleasına kuvvet ermek üzere şahsan Romaya gitmiştir. Von Ribbentrop italyanca yazılmış. bir notayı hâmil bulunuyor ve bu nptada, Habeşistanı nüfuzu altına alacak olan Avrupa devletinin Nil vadisinin, Süveyş kanalının ve Mısınn anahtarlannı elınde tutacağı söyleniyordu. Bu vesika, bizzat M. Musolini tarafından tetkik edilmiştir. Az bir müddet sonra,bu Alman notası nın fotoğrafını çeken Alman ajanları, bu fotoğraflan Ingiliz dıs işlerine göndermenin yolunu bulmuşlardır. Ayni zamanda, Italyanın askerî hazırlıklan ileriledikçe, Roma ile Berlin arasındaki temaslar daha sıklaşmağa başlamıştır. Almanlar, Habesistanın tabiî servetlerine dair, M. Musoliniye birçok raporlar ve Ingilterenin askerî kudretsizliği hakkında emni yetbahş malumat verdiler. Alman hükumeti, îtalyaya, icabında, harb malzemesi vermek suretile yardımda bulunacağmı da vadetmekten geri kalmadı. Nihayet, 12 eylulde, M. Musolini, Adriyatik şehirlerinden birinde. M. Hitlerle gizlice buluştu. Bu mülâkat, son günlerde, Berliner Boersen Zeitung gazetesi tara fından tekzib edilmişse de, makalenin ?ahibi M. Bardaux, verdiği malumatın sıh hatini teyid edecek olan, muhtelif mil letten üç şahid gösterebileceğini söyle mektedir. Almanva, Orta Avrupada bir htilât vukuunda Italyanın müdahale etmesini imkânsız kılmak üzere bu manevralan çevirerek onu bir kapana düşürmek istemistir. IHEM Yazan: Ismail Habib NALINA MIH1NA Paktomani! Nizibdeki yeşil çadır Neye karışırsa onu karıştıran yeşil çadır, sükür seni artık kökünden kaldırdık! Antebden Nizibe yeni yapılan şose, iki tarafı hafif meyilli iki silsile ile kabarık, eşsiz bir vadi içinden geçiyor. Otomobilimiz patende kayar gibi sessiz gitmektedir. Hemen adım başuıda bir köye raslıyoruz. Ne yokuş, ne iniş. Tatlı kavisler yaparak uzayan vadinin koynundaki yol da, insana dönmüş bir ırmak vehmini verircesine, hafif bük lümler çizerek akıp gidiyor. Her yer ekilmiş, vadinin içi ve iki taraftaki tepelerin sırtlan hep bağlarla, zeytin ağaclarile ve fıstık ormanlarile dolu. Bizim yanlış yere Sam fıstığı de diğimiz ve adını taşıdığı yerlerde kendinden hiç eser olmıyan o küçük taneli, fakat özlü şeyin meğer ağaç üstünde görünüşü de ömürmüs: Parlak san renk leri ve kozalakımsı biçimlerile, Noel ağacının dallarına takılmış süsler gibi, salkım salkım, öyle cana yakm bir durusları var ki... Saatlerdir, karşılıkh bir ahnek icinde uzayıp gelen bu yeşil teoeler. birden bire gizli bir kumanda almış gibi, sağa ve sola acıhverdiler: Vadi bitmişti. Şimdi önümüzde dalga dalga bir arazi serilivor. Biraz sonra bir minare ucu gördük; bize Nizibin orada olduğunu isa ret etmektedir. Kasaba. arazinin dalgaları arasında saklanmıs. Burası Antebe göre cok sıcak. Belli cöllerin esiŞinde yiz. Nizib bizim iklimin sonu. Fırat otelerinden ve altlarından gelenler de kırmızı kiremidli evlerile bu kasabanın çehresinde ilk defa katıksız Türk çiz gilerini görürler. Nizib. karışık olanın bitiD .bizim olanın başladığı yer. Tuhaf. bir asır once, bizimle Mısır arasındaki hudud da burada biterdi. Nizib, o zaman yıllarca İmparatorluğun son kasabası olarak kaldı. Mısırhlarla son cengimizi de burada verdik. Baş kumandan Hafız Paşa karargâhını Ni zibin etrafına kurmuştu. Bu karargâhı Malatvada iken gören Poujoulat anlatır: Nekadar renk varsa, o kâdar cadır varmış. Mavıden bev»za, sivahtan kursuniye, veşilden sarıya kadar renk renk çadırlar. Hepsinin tepe lerinde hilâlli yıldızh kırmızı bayrağı mız dalgalanıyor. Bu karargâh o zaman hazırlık yapıyordu. tki sene geçmiş, hazırlık biterek cenk jçin Nizibe gelinmiştir. 1839 temmuzunun sonlan. Garib tesadüf. bir asır sonra biz de ayni ayın ayni günlerinde oradavız. Frenk seyyahının anlattığı karargâhı gözlerimle görüyor gibiyim. Kondilig partiri dağılıyor Atina 25 (Hususî) Dün parlamento mehafilinde verilen haberlere göre Kondilis partisine tamamile dağılmış nazarile bakılmaktadır. Partinin en nüfuzlu azalanndan birkaçı Teodakis ve bazıları da ahali partisine iltihak etmek üzere bulunmaktadır. Geri kalanlann da müstakil grup halinde çalışacaklan tahmin edilmektedir. Kavalada yeni bir grev ilân edildi Atina 25 (Hususî) Kavalada grevin müşevvikleri olarak sanayi odalan reislerinin tevkifi üzerine yeniden umumî bir grev ilân edilmiştir. Grevcilerle jan darma arasında bir takım musademeler Bir komünitt taylav tevkif edildi olduğu bildırilmekte ise de henüz tafsilât Atina 25 (Hususî) Komünist say alınamamıştır. Kral Atinaya döndii lavlardan Skelavenos tevkif edilmiştir. Hürriyetperver partisi lideri Sofulis dün Atina 25 (Hususi) Kral dün akAdliye ve Dahiliye Nazırlarınâ giderek şama doğru Yanyadan dönmüştür. Kral masuniyeti şahsiyesı kanunu esasî ile vekillerle siy^î ve askerî erkân tarafından mahfuz bulunan bir saylavın tevkifinden karsılanmıstır. İtalyan hava filosu Sene sonunda 5,500 tayyaresi bulunacak Londra 25 (A.A.) Dveyli Meyl gazetesinin yazdığına göre İtalyan hükumeti günde 12 tayyare hesabile hava ingaatına karar vermiştir. Bu senenin sonundan evvel, memle ket 1500 tanesi bombardıman tayyaresi olmak üzere 5500 tayyareye sahib ola caktır. Tuna misakı Bulgaristan da bu anlaşmava girecek Ordu konseyi içtimat Roma 25 (A.A.) Ordu yüksek konseyi, dün, öğleden sonra Venedik sarayında, Musolini ve Prens de Piemontun iştirakile toplanmıştır. Vekiller Heyetinde Ankara 25 (Telefonla) Vekiller Heyeti bugün de öğleden sonra 16 da toplanarak müzakerelerde bulundu. Ankarada genclik vaoılıyor Ankara 25 (Telefonla) Ankaradaki Genclik parkı inşaatına yakında baslanacaktır. Sahanın ^slân ve krokileri hazırlanmıstır. Bu sene 600 bin lira sarfile yapılacak kısımlar arasında. suyun filitre istasyonundan sahaya kadar isa lesi, toprak tesviyesi ve yolların vapılması ve 40 bin metro murabbaı büvüklüğündeki havuz inşaatı vardır. Park iki senede ikmal edilecektir. Ankara 25 (Telefonla) Şark De mirvollan imtivazının devletçe satın alınması tekarrür etmis ve Nafıa Vekâleti şirket nezdinde tesebbüslere geç mişti. Satın alınma esasları üzerinde iki taraf arasında muhabere ve münakaşalann devam ettiği anlasılıyor. Maamafih kuvvetle söylendiğine göre şirket, emri vakii kabul edecek ve müzakerelere başlanacaktır. Şark Şimendiferlerile lıvor başlı Hodza, Titulesko, Stoyadinoviç, Tevfik Rüştü ve Demircis arasında teati olunan samimî telgraflar Ankara 25 (Telefonla) Çekos lovakya Başbakanı M. Hodza, Yugoslavya Başbakanı M. Stoyadinoviç, Balkan Antantı reisi ve Türkiye Dış lşleri Bakanı Tevfik Rüstü Aras, Romanya Dış lşleri Bakanı M. Titulesko ve Yu nan Başbakanı M. Demircis arasında, bu hafta Belgradda M. Hodza Stoyadinoviç görüşmeleri münasebetile samimî telgraflar teati olunmuş ve beş devlet ricali arasında tam bir fikir beraberliği olduğu bir kere daha anlaşılmıştır. (1) Poujoulat. <Voyage i Constantinoler rivayetlerden ibarettir. Bu arada Mısır Kralının damadı Atinada Vekâlet Levazım müdürü Halidin mu Atina 25 (Hususî) Mısır Kralı Fu pl« «t l'Asie kCneure>. C. 1. S. 191202 yirmlbirinci mcktub. rakıbhğa tayini de söylenmektedir. Ce adın damadı bugün buraya gelmiştir. vad Nizaminin Istanbul Ticaret Odası umumî vkâtibliğine asaleten tayininden de bahsolunmaktadır. İhracatı teşkilâtmüdürü Servetin İstanbul Belgrad toplantısı ve Viyanada landırmaTicaret mektebi müdürlüğüne Yüksek mütalealar tayini hakkındaki şayia da doğru değilViyana 25 (A.A.) Viyana siyasî dir. mahfilleri, Belgradda yapılan Yugos Haşhaş ekimine dair asılsız lavya Çekoslovakya gförüşmelerinin sayialar Yugoslavyanın Tuna havzasının ekonoAnkara 25 (Telefonla) Bu seneki mik teşkilâtının yenileştirilmesi işinde el birliği etmeğe karar vermiş bulundu haşhaş ekiminden afyon aldırılmıyacağı hakkında çıkan şayia üzerine müstah ğunu gösterdiği mütaleasmdadırlar. siller ve îktısad Müsteşarı Avrupaya kamlara diğer alâkadarlar muhtelif mamüracaatte bulunmuşlardı. gidiyor Kat'î surette verilen malumata göre. Ankara 25 (Telefonla) Avrupaya bu yolda verilmiş hiçbir karar yoktur. gidecek olan İktısad Vekâleti Müste Diğer taraftan Ekonomi Bakanhğı af teşarı Kurdoğkı Faik bu akşam îstan yon işini memlekete daha faydalı olabula hareket etti. Sümer Bank Umum cak kararlara bağlamak üzere tetkik Müdürü Nurullah Esad müsteşara İs lerine devam etmektedir. Maamafih bu tetkiklerüı de o şayia ile alâkası yoktur tanbulda iltihak edecektir. Sofya 25 Çekoslovakya Başvekili M. Hodzanın Belgrad ziyaretleri Sof yanın siyasî mehafilindebüyük bir alâka ile takîb edilmektedir. Bilhassa Çekoslovak Başvekilinin, Kral Borisin hemen arkasından Belgrada gitmiş olması bu alâkayı kuvvetlendirmiştir. M. Hodza, Belgraddan ayrılmadan evvel Yugoslavya Başvekilile yaptığı son görüsmede, nisanda toplanacak olan KüAnkara 25 (A.A.) îcra Vekilleri çük itilâf kongresinde görüsülecek işlerin Heyetince tetkik ve tasvib edilen aşa programı tesbit edilmiştir. Bu içtimada, ğıdaki kanun lâyıhalan Kurultaya sev umum Tuna devletleri Hariciye Vekillekedilmiştir: rinin iştirak edeceği bir kongrenin progra1 1935 finans yılı bütçe kanunu mı da tesbit edilecektir. beşinci maddesine bağlı «D* cetvelinde Bulgar gazetelerinin yazdığına göre yapılacak değişiklik hakkında kanun lâTuna havalisini iktısaden organize edecek yihası. olan bu kongreye, bir Tuna devleti sı2 Devlet Demiryolan ve Limanlan fatile Bulgaristan da davet edilecektir. Işletme umum müdürlüğü 1933 malî seM. Hodzanın Belgrad görüşmelerinde nesi hesabı kat'î kanun lâyihası. buna karar verilmiştir. Her ne kadar Bul3 2467 sayılı kanunun altına garistan şimdilik hicbir misaka girmemek maddesine bir fıkra ilâve edilmesi hak te ısrar ediyorsa da, daha ziyade iktısadî kmda kanun lâyihası. esaslara istinad edecek olan Tuna misakı 4 1702 ve 1880 sayılı kanunlann meselesi Bulgaristanda halk tarafından tadiline dair olan 2517 sayılı kanunun beğenilmektedir. Bu itibarla Bulgarista ikinci maddesinde sözü geçen çizilgenin nın böyle bir misaka girmesi ihtimali çok değiştirilmesi hakkında kanun lâyihası. tur. 5 Hazineden taksitle gayrimenkul mal satın almış olanlann taksit bedelleri nin tecili hakkındaki 2222 sayılı kanuna ek kanun lâyihası. 6 Tahlisiye umum müdürlüğü 1934 Trenton 25 (A.A.) Vali Hoffman. resmî beyanatı sırasında müddeiumumî malî yılı hesabı kat'i kanun lâyihası. tarafından ikame olunan hukuku umu7 Sıhhat ve îçtimaî Muavenet Vemiye şahidi Wheitedi yalancıhkla it kâletinin 1935 malî yılı bütçesinde 3200 ham etmiştir. lira münakale yapılması kanun lâyihası Bu beyanat Wheitedin yalancı şahidhakkında. lik yapmakla mahkemeye verilmesini 8 1935 malî ytlı jandarma umum ve Lindberg davasının yeni bastan rü kumandanlığı bütçesinde 20000 liralık yetini intac edecek mahiyettedir. münakalâ yapılması hakkında kanun lâBükreş Radyosunda Türk yihası. gecesi 9 Ankara şehri îmar müdürlüğüAnkara 25 (A.A.) Bükreş rad niin 1934 senesi hesabı kat'î kanun lâ yosunun 10 mart akşamı için bir Türk yihası. musiki gecesi tertib ettiği haber alınmıştır. 10 Yüksek Ziraat Enstitüsü 1934 îktısad Vekâletinde nakiller yılı hesabı kat'î kanun lâyihası. Ankara 25 (Telefonla) İktısad Ve11 Türk bayrağı kanun lâyihası. kâletindeki yeni tayinler arasında bazı 12 Okul kadrolanna aid 2201 samühim nakillerin yapıldığı da söyleni yılı kanuna bağlı 1 numarah çizelgenin vor. Maamafih henüz muamelesi kat'i leşmemiş olduğundan buna dair haber değiştirilmesi hakkında kanun lâyihası. Meclise verilen yeni kanunlar Lindberg • Hauptman davası tisti idare etmektedir ve bando Doni zettinin havalannı çalıyor. Antitoros ların vahşi dağları arasında bundan bir asır önce Avrupa nağmeleri dinliyen frenk seyyahı kulaklarına inanamıya cak kadar şaşırmış. Sonra, Paşa kendinden beklenmiye cek kadar bilgilidir de. Poujoulatla ünlü Fransız diplomatı Talleyrand hakkında münakaşalara girişir. Paşa, birçok inkılâblara rağmen yarım asır iktidan elinden kaçırmıyan Talleyramn zekâ sını yüksek, fakat yaptığı işi küçük görüyor. Poujoulat, Paşanın mantıkh fikirlerine cevab vermekten âciz kaldı ğını soyler. Paşanın cesaret ve bahadırlığını da Moltkenin «Şark mektubu> ndan öğ renivoruz. Kürd isyanını bastınşta gösterdiği yiğitliklerden başka, Nizibde zaferi elinden kaçırdıktan sonra, yenil Dostunun düşmanile, düşmanınm dosmek utancından olsun nefsini kurtar mak için. elinde kılıc, Azraili canla baş tile, hatta kendi düşmanile sürü sürü paktlar imzalıyan devletler çoktur. Devla arar dururmuş. letler imzaladıklan kâğıdlarla kendilerini tşte bu kırattaki bu Osmanlı paşa sının yazık ki büyük bir kusuru vardı ıvutmak ister gibi, rasgele ve alabildiğine Din işlerini askerlik fennine karıstıra pakt yapmışlardır; fakat dediğimiz gibi, cak kadar fazla dindar oluşu. Elindeki bu paktlann avundurucu ve uyuşturucu kılıcdan cok yeşil çadırdaki kavuklara :esirlerine aldananlann, sonra feci bir acı güvendi. Kendisile orduda bulunan ta !e uyanmalan ihtimali çoktur. rihçi Ata da şaşmaktadır: <...Çokça yeyip Yalnız, şu cihet var ki, paktomani, aricmeden hâsıl olma hararetle görülen ık şiddetini kaybetmişe benziyor. Çünkü rüyalann bu ulemaya tabir ettirilmek yavaş yavaş, Umumî Harbden evvel ki te olduğu hayretle görülmüştü> (2). Yalnız rüya tabiri değil, kendileri de gibi, dostluklar düşmanlıklar tebellür etevliya tavırlan alıp «istiharo ye yata meğe başlamış; birbirine uyan ve uymıyan rak yapılması lâzım işleri keşfediyor menfaatler vüzuh peyda etmiş; dostlar lar. Yeşil çadırdan çıkan ses, her sesi düşmanlar gittikçe anlaşılmakta ve aynlboğuyordu! makta bulunmuştur. Dünya politikasının Din, hayat sonunun ötesindeki sonsuz ana hatlan çizilmiş; yalnız bazı küçük karanlığa karşı alaca bir avunuş mu izgiler henüz teressüm etmemiştir; onlar dur? Peki; din. hayat içindeki husran da, yavaş yavaş sisten çıkmazsa, bir gün larımızı karşılıyacak bir nevi ruh des !op patladığı zaman anlaşılacaktır. teği midir? Peki; din, iyiliğe cazibe, köBüyük Harbe girerken Almanya ile tülüğe siper, içimize şefkat midir? Peki, peki... Fakat madde olmıyan dinin Avustrya Macaristan, îtalyanın kendimadde oluşu, hayır, bu olamaz. Bak, lerile beraber yürümiyeceğini, hatta Ayeşil çadırdaki kavuk kılıca kumanda vusturya Macaristana arkadan hücum ediyor. edeceğini biliyorlardı. Şimdi de, mütteİşte, Ahmed Rasimin tarihinde yazılı iklerine ihanet edecekler varsa, onlar da dır. tlk gün, Mısır ordusu çevirme ha büsbütün meçhul değildir ve siyasetlenni, reketine kalkmış. Biz taarruz edersek hesablannı iyi tutan devletler, kimin sö tehlikeli bir vaziyete düşecek. Fakat o zünde duracağmı, kimin döneklik edece gün cumadır. Yeşil çadır <cuma günü ğini bilirler. Bunu bilemiyenler ise yanaharbetmek olmaz> diyor. Ertesi gün de caklar ve gafletlerinin cezasmı çekecekMısır ordusu vaziyetini düzeltir. Cuma [erdir. Bir nokta daha: Yalni7. bitmiş, fırsat ta gitmişti. hiç dostu yoktur. tşte, gene ayni tarihte yazılı, ilk gece. Bir baskın yapılacak. Pek çok Su Nizibi çevreliyen şu dalgalı topraklar, riye askeri bizim tarafa geçmek için o sıcak temmuz içinde birdenbire ayn hazırdır. Bu baskınla düşman belki har(Beuftarafı 1 inci aahifede) ayn ve renk renk çiçekler açmış gibi bedemez hale gelecekti. Lâkin yeşil çadır homurdanır. «Devleti Aliye ordusu kalâde komiseri M. Ponsot ile Tunustaki bezenivermişti. nun şanma öyle geceleyin ve apansız Bu çeşid çeşid çadırlar içinde en büfevkalâde komiser M. Peyroutonu P a havdudlar gibi karanlıkta harbetmek yüğü ve en yeşili... «Tarihi Ata» anlayakışmazmış>. Tuhaf, bu karanlık ka rise davet ederek bugün «21 şubatta» tır. Hafız Paşa. Malatyadan hareket ekendilerile görüştü. falar karanlıktan hoşlanmıyor! derken. Amasya, Harput, Diyarbekir, M. Flandin Fasta iktısadî ahvalin feSıvas. Tokat ve sair yerlerin müftilik Moltke «Şark mektublan> nda yana nahğından ve Fransız idaresinin masrafh lerine hususî posta tatarları çıkartmış. yakıla söylemez mi? Düşmanm yaptıolmasından Faslılar arasındaki infial ve Bütün oraların en ünlü hocalarile en ğı manevraya göre, bizim Birecik karşısındaki müstahkem mevkii tutmamız galeyanın artmakta olduğuna dair fena keskin nefesli şeyhlerini orduya davet ediyor. Nizib önünde örnek örnek çadır lâzım. Hafız Pasa bunu kabul ediyor. haberler almıştır. Tunusta ise yerli ahalinin hüriyetle lar içinde en büyüğü ve en yeşili işte Hareket saati bile kararlaşmıştır. Fakat bu hacı. hocalar için dikildi. Cadınn bü Paşa yeşil çadıra girdi. Bir müddet son rini tahdid eden Fransız Fevkalâde Ko yüklüğü bunların hem şerefli, hem de ra çıkınca, Alman zabiti bakıyor ki bu, miseri M. Peyroutonun yarı diktatöre cok kalabalık oluşlarındandı; yeşilliği bambaşka bir paşadır. Yeşil çadır «ric'at benziyen idaresine karşı halk îsyan etmişde yesilin din ve ahret rengi oluşun etmek, namusa yakısmaz> demiş. Ak tir. hn başinda, çadıra gir; çadırdan çıktın, dandır! Yann (22 şubatta) Fransa Başvekili aklın başinda değil!. Hafız Paşanın rasgele bir adam olmaM. Sarraut, Hariciye Nazın M. Flan • dığını gene Poujoulattan öğreniyo Akşamüstü vaziyet büsbütün vaha din, Cezayir Valisi M. Le Bedu ve Fevruz (1). Orta boylu, yüzü uzun ve zayıf, metleşince Paşanın çadınnda meclis kukalâde komiserlerin iştirakile bir konfe fakat çizgileri keskin. Çehresi, sert A ruldu. Moltke, ric'atten başka çare olmadığını söyler. Çadırdaki kavuklardan rans aktedılerek vaziyet görüşülecektir. nadolu güneşi altında yıllardır Kürd Suriyetleki Fransız Fevkalâde Komiselere karşı at üstünde cenkleşmekten es biri, galiba İğri cenginde Hoca Saded merleserek tunç bir mana almış. Sa dinin korkak padişaha sebat tavsiye e ri Kont de Martel konferansa davet edilkalı siyah ve kısa. Kara gözleri derin dişini hatırlamış olacak, <sabrü sebat memiştir. Geçen haftalarda Suriyede vuden gelme bir tatlılığın güçlükle yumu mucibi fevzü necattır> dedi. ku bulan kanlı hâdiseler ve kanşıklıklann Sözü dinlenmiyen Moltke haklı bir şattığı canlı ışıklarla dolu. Gösterişten neticesi olarak Kontun değiştirileceği söyuzak ve sakin tavırlar içinde insana say hiddetle istifasım veriyor. Ondan 33 yü leniyor. sonra Fransız ordusunu yenip Parisi agı veren bir adam. Fransız Hariciye Nazın Suriyedeki lan adam, bizim yeşil çadıra yenilmişti! Paşanın pek öyle dar duygulu olmahâdiseler hakkında Komiserden mahrem dığı da şundan belli: Çadırının önünde Yeşil çadır, yeşil çadır... Neye karı şırsa onu karıştıran çadır, şükür seni ve uzun bir rapor almıştır. Fakat rapor çalan ordu bandosunu bir İtalyan ar artık kökünden kaldırdık. muhteviyatı Nazın tatmin etmemiştir. ün, bu sütunda çıkan yazısında, bir okuyucu hulâsaten ;unu soruyordu: Devletler birbirlerile itilâflar, hatta ittifaklar yapıp duruyorlar. Fakat Büyük Habde gördük ki en tehlikeli ve hayatî bir zamanda, bu ittifaklann bazılan çü rük çıkmıştır. Birbirile senelerce ittifak halinde yaşamış devletlerden, müttefiklerine yardım değil, ihanet edenler olmuştur. O halde, dünkü mazinin bu açık vakıalan dururken yeniden bağlaşmalar ve birleşmeler yapılmasmin manası nedir? Okuyucunun hakkı vardır. Devletler arasında, son yıllarda, birçok paktlar imzalanmı?, devletler pek girift ve karma karışık surette birbirlerine bağlanmışlar dır. Avrupanın politikacılarını ve diplo matlannı adeta sari bir pakt hastalığı, yahud iptilâsı sarmışhr. Buna haklı olarak «paktomani» diyenler de vardır; morfinomani gibi birşey... Filvaki, bu «pakt» lar da «morfin» gibi, muvakkat bir zaman için, uyuşturucu, hissi iptal edici bir tesiri haizdirler. Insan morfinin tesiri geçtiği zaman hakikî acılan duyar; paktlann hadkî kıymeti ve hakikî dostlar da, ancak ;ilâh patladığı zaman, meydana çıkacakUr. Suriye hâdiselerı İSMAIL HABİB (2) Tayyaraade Ata tarihi. C. t, S. 133. Suriyede siyasî mahkumlar affediliyor Şam 25 (A.A.) Fransız yüksek komiseri M. Martel yeni Başbakana bir telgraf göndererek henüz mahkum edil miyen mahpuslan tahliye ve şemdiye kadar mahkum edilmiş olanlardan bir çoğunu affedeceği vadinde bulunmuştur. M. Martelin Fransız Başvekiline bir maktubu Şam 25 (A. A.) Suriyedeki Fransız Yüksek Komiseri M. de Martel, yeni Başbakana bir mektub göndererek, yeni kabineye yardıma hazır olduğunu bildirmiş ve ezcümle: Evvelce Irakla yapılan muahededen mülhem olarak Fransa ile Suriye ve Suriye ile Milletler Cemiyeti arasında bir muahedenin tanzimine matuf tekâmül siyasetinin ve parlamento hayahnın ihyasını hazırlamak sizce kolay olacaktır.» demiştir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle