02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HİKAYB, TİMSAH AVINDA... Âmerikaya gi %. 3en Cemil Vehbinin başından ge çen heyecanlı bir vak'ayı geçen defa kendi dilinden anlatmıştık. Onun yazılışından memnun olan arkadaş dün gene matbaamıza geldi. Bize ötekinden daha meraklı bir hikâye söyledi: Daima hatırIıyacağım tehlikeli maceralardan biri ni, dedi, gene Bre zilyada babamla birlikte geçirdim. Amazon nehrinin kayman dedikleri timsahlan meşhurdur. Babam üç yerli ile birlikte bunlardan birkaç tane avlamak İçin hazırlanmıştı. Bana da beraber gitmekliğimi teklif etti. Tabiî reddeder miyim. O zamana kadar timsah nasıl avlanır görmek değil ya, hikâyelerde bile çkumamıştım. Sabahtan akşama kadar Amazon boyunca ormanlar içerisinde yol aldık. Buraları yerlilerin her zaman geçtikleri yerler olduğu cihetle pek vahşî hayvan korkusu yoktu. Buna rağmen tetikte gidıyorduk. Nihayet karanhk bastnağa başlayınca babamın tayin ettiği bir noktada gecelemeğe karar verdik. Portatif çadırlanmızı kurduk. İkişer kişi, ikişer saat nöbet beklemek üzere sabahı bulduk. Yaktığımız ateşin bir dakika bile sönmemesine dikkat ettiğimiz için mühim bir hâdise olmadı. Akşamleyin etrafı göremediğimden dolayı bulunduğumuz yerin vaziyerini lâyıkile tayin edememiştim. Güneşle beraber uyanınca burasmm, o büyük nehrin adamakıllı bir dirsek yapmış olduğu dönemeçli bir nokta olduğunu gördüm. Tam köşede sedr cinsinden büyük bir ağac vardı. Bunun dallanndan biri nehre doğru uzanmıştı. Babam: Ey, dedi, haydi hazırlığa başlıyalım! Ben bu hazırlıklan hayretle seyrediyordum. Babamın tarifi üzerine yerliler nehrin kenanna ağac dallanndan yaptıklan kuvvetli kazıklan kaktılar. Bunların arasınm bir kısmı boş kalmak üzere diğer kısımlannı otlarla, çahlarla, yaprak ve küçük dallarla örttüler. Sonra halat denilebilecek derecede kuvvetli iplerin birer ucunu ağacın nehre doğru uzanmış olan dalına bağladılar. Obür taraflannı da vücude getirilmiş olan siperin açık kalmış noktalarında kemendvari birer pencere haline koydular. Gerisini de ağacın arkasma doğru uzatıp tesbit ettiler. Her an daha fazla artan şaşkınhğımın farkına varan babam anlatmağa başladı: îşte, dedi, timsahlann kapanı. Şimdi bu siperin gerisine yerlilerden birinin tutup getirmek üzere olduğu bir geyik yavrusunu ve yahud diğer küçük bir av hayvanmı bağhyacağım. Hayvan tabiî bağırmağa başlıyacak. Bu vaziyet nehrin kuytu köşelerine sinmiş olan kannları aç timsahlann dikkatini çekecek. Ocu yakalayıp yiyebilmek için bu tarafa gelecekler. Siperin kapalı noktalanndan birşey göremiyecekleri ve geçemiyecekleri için açık yerlere hücum edecekler. Biz, ağacın arkasında tetikte bulunacağımız için tam timsahlardan biri pencerelerden birine kafasını soktu mu, ipin ucunu çekeceğiz. Kemend hayvanın boğazına sımsıkı düğümlenecek, bundan sonrası artık bir kasablık işi. Onu yerliler pekâlâ becerirler.' Gidip kapana tutulmuş olan timsahlan birer birer öldürmek.. Nazariye cihetinden bu kadar kolaylıkla anlatılan bu işin tatbikat cihetinde müşkülât çıkmıyacağma pek te kani değildim. Fakat ne dersiniz, babamın anlattığı usul akşama kadar pek te büyük tehlikeye maruz kalmadan muvaffaki yetle tatbik olundu. Beş. altı tane timsahın hakkından gelindi. Yalnız işin bundan sonrası pek feci oldu. O civarın pek meşhur olan bardaktan boşanırcasına yağmurlan başladı. Bir iki saat içinde Amazon hissedilir derecede kabardı. Bulunduğumuz yeri sel götürmek ihtimali vardı. Daha yüksekçe bir noktaya iltica etmiyeydik hepimiz boğulup gidecektik Ruzgâr yüzii dalıyor İşte soğnk abandı!.. Dışarıda çalıyor Karayelin cazbandı!.. Grip olmak dilemem, Kışın yoktur şakası!.. Tipi, kar mı bilemem Bu güneşin arkası!.. # tnildiyor rüzgârlar Bu ses korkunc, boğuktur!.. ( Palto giyin çocuklar, Bu ay hava soğuktur!., Hep bayan kış bürünür Bir pamuktan bluzu!.. Kardan pudra sürüntir, Küpe yapar bir buzul.. Karda gidilmez çabuk, Yürüyenler bocalar!.. Bakın: Dolu bir çubuk Gibi tüttü bacalar!.. * Penceremize konar, Yem arıyan serçeler!.. Çocuk!.. Çalış, dersin var Kışın uzun geceler!.. KIS MCMLEkÇTLCME ÇOCUKLAR. FAYDALI B;LG;LER I Işıklar memleketi.. Işıklar memleketi Amerıka.. Daha doğru söylemek lâzım gelirse Birleşik Amerika devletleri.. Oranın elektrik lâmbaları fabrıkaları sendikası tara fından neşrolunan bir istatistiğe göre 1934 senesmde Birleşik Amerika devletleri dahilinde 50 mumdan az kuvvette küçük ampullerden 341 milyon ve 50 mumla 5000 mum arasındaki kuvvette büyük lâmbalardan 258 bın ampul yapılmış ve satılmıştır. Sokaiîların, limanların ve tayyare meydanlarının adamakılh aydınlatıl ması i;in 10 binle 50 bin mum arasın Alman mekteblerinin birinde gene ktzlar jimnastik yaptyorlar Bu vaziyette yola çıkmamız imkânı yoktu .Bir taraftan karanhk, bir taraftan yağmur, sabaha kadar hiç uyuyamadık. Çadırlann harabesinin yaptığı kuytulukta yaktığımız ateşin başında titriyerek bekledık. Ortalık ayrınlanmağa başlar ken yağmur da durdu. Çok şükür hem güne, hem de selâmete kavuşmuştuk. Fakat bir de ne görelim?... Kendi canımızı kurtarmayı düşünmekten hiç aklımıza getiremediğimiz kayıklanmızı sel alıp götürmüş. Öğleye kadar hep beraber çahşarak bir sal yaptık. Bununla nehrin aktığı tarafa doğru gidecek, elbette bir yerli köyüne rasgelecektik. Oradaki vesaitten istifade ederek tekrar çiftliğe dönmeği temin edecektik. Fena fıkir değildi. Fakat ilk hamlede nehrin deli deli akışına kapılan sal yıldmm gibi bir tarafa çarptı. Hepimiz kcndimizdcn geçcrek birer tarafa fırladık. Aklım başıma geldiği zaman ken dimi kocaman bir kütük üzerinde buldum. Bu kütük, bir gün evvel timsah kapanmın iplerini kendisine bağladığı mız ağac dalından başka birşey değildi. Sel onu da kopanp Amazona atmıştı. Babam, yerliler nerede diye etrafıma bakarken babamı da dalın beş altı metro ilerisindeki diğer bir kütük üstünde gördüm. Yerlilerden hiç eser yoktu. Sonradan öğrendiğime göre zavallılardan bir tanesi boğulmuş. Gerek benim, gerek babamın üzerinde bulunduğumuz kütükler nehrin cereyanına kapılmışlar hızla gidiyorlardı. Bir aralık benimkile babamın kütüğü arasında parlak iki göz nazarı dikkatimi çekti. Babama işaret ederek bağırdım. O cevab verdi: Yeni mi görüyorsun, demindenbe Bilmeceyi çözenler (merakh $eyler| Çingenelerin istekleri Macaristamn merkezi Peştede en mühim eğlence vasıtalarından birini de Çingene orkestraları teşkil eder. Rad yoda çok defa dinlemiş olacağınız veç hile bu orkestraların çaldıkları havalar ok tatlı ve hissi okşayıcıdır. Fakat insanlar, birçok şeylerden bıktıklan, bazılarının yerlerine başkalan nı koymak istedıkleri gibi Peşteliler de Çingene musıkisinden bıkmıya başla mışlar, birçok kahveler, dans salonlan, lokantalar Amerıkadan zencilerden müekkeb cazband takımları getirerek Çin *ene orkestralarını kapıdışarı etmiş erdir. Bu suretle Çingene musikişinasarın ekserısi işsiz kalmışlar. Bunun üerine Çingene çalgıcıların sendikası 'eşte Valisine müracaat ederek memlekete yabancı çalgıcı sokulmasma bir nihayet verilmesini ve şimdiye kadar irmiş olanların da dışarıya çıkarılma armı istemiş. Bilmeceyi doğru çözenlerden bize foEvet, Çingene musikisi ötedenberi bü toğraf gönderenlerin resimlerini bas tün dünyaca meşhurdur. Macaristana mıya devam ediyoruz. Fakat burada diğer memleketlerden seyyah çeken va resmi çıkmak mutlaka hediye kazanmış olmaklığa delâlet etmez. Mükâfat ka zananlarm isimleri her ay neşrolunan büyük listeye yazılır. Soldan sağa sıra üe: 1 Samsun Dumlupınar okulu 619 Süleyman. 2 Ankara Cumhurluk ilk okulu 274 Cavid Ekrem. 3 Gazi Anteb lisesi 35 Talât Ev rensel. 4 Rize orta okul 18 İ. Hakkı. 5 Çorlu terzi Hamdi. 6 Gazi Anteb lisesi 356 Seyfi. 7 Kırklareli orta okul 274 Zeki Taner. 8 Kastamonu Muradbay ilk okulu sıtalardan biri de odur. Böyle olduğuna Sevim Atâ. göre Peşte Valisinin belki de Çingene9 Kadıköy Hayrullahefendi sokak erin lehinde bir karar vermesi bekleneNo. 54 Ali. bilir. Lâkin o zaman ne olacak? Bu sefer de siyahî cazbandcılar açıkta kala cak. Onlar derdlerini dinletmek için hangi kapıyı çalacaklar. Belki de Mil letler Cemiyetinin.. Milletler Cemiyeti henüz Habeşistanın derdine bir çare bulamamışken zenci cazbandcılann işile meşgul olabilecek mi, dersiniz? Hiç zannetmiyoruz. aki kuvvette de lâmbalar imal edü miştir. Birleşik Amerika devletleri arazisinde günden güne sade evler, müesieseler için değil, parklar, bahçeler ve >aire için de fazla aydmlığa ehemmi ret verilmektedir. Fakat buna rağmen îlektrik lâmbası imalâthanelerinde evr elce çalışmakta olan amelenin. yarısa ıugün işsızdir. Çünkü her tarafta olduğu gibi orada da makine, insanın yeri ne kaim olmakta ve işçiler açıkta kal maktadır. Fıkra Herkes dünyayı kendi gözile Afrikanın Nığer havalisindeki yerli kabile başkanlarından biri şimdive kadar hiç beyaz insan görmemiş. Son zamanlarda bunu Lagos şehrine getirip 0 bin tonluk büyük bir vapura bindirmişler; orada kendisine medeniyetin son icadlarından fotoğraf makinesi, radyo, sinematograf makinesi göstermişler. Sonra sinemada dünyanm başlıca bü vük medenî şehirlerini seyrettirmisler. Bütün bunlardan hangisine daha fazla şaştığını sormuşlar. Kabile reisi: Asıl, demiş, vapurun ambarındaki öküzlere şaştım. Çünkü onlar benim memleketimdekinin aşağı yukarı iki misli büyüklükte.. Diğer gördüklerım hep beyazların hilesinden, yalanından ibaret! Siyam Kralı da bundan üç, dört se ne evvel Âmerikaya gitmişti. Nevyorkta en fazla gözüne çarpan şey, gayet büyük ve lüks sinema binası olmuş, diğer fabrika, lâboratuar ve saire gibi muazzam eserlerden hiçbiri alâkasını celbetmemiş, memleketine dönünce de o si nemanın aynini Siyamm merkezi Bankok şehrinde yaptırmıya teşebbüs etmişti. Sinema binası bugünlerde bitmiş ve büyük merasimle açılmıştır! ri beraberiz! Ne yapacağız? Benimkilerin hepsi düşüp kaybolmuş, senin silâhlarm üzerinde mi? Hayır.. Benimkilerden de eser yok.. O halde yerli köyüne kadar refakatinde gideceğiz!. Ya üzerimize salarsa? Salamaz! Anlıyamadım, niçin? Çünkü bu timsah ta kapana tutulanlardan biri.. Onun için hem senin, hem de benim kütüğüme bağh. Bağlı olmakla beraber o korkunç hayvanm bir iki metro aralıkla saatlerce yol arkadaşhğı etmekliğin fecaatini bir düşünün! Ne ise akşama doğru bir yerli köyüne tesadüf ettik. Boğulandan maada diğer iki yerli de daha evvel oraya varmışlar, bizi bekliyorlarmış. İkimizi kurtarırken timsahı da hakladılar. Nihayet selâmete erdik, erdik amma, bu maceranın korkunçluğunu zaman zaman aynen yaşıyor ve hanrhyorum. 10 Kadıköy ikinci orta okul 350 Mustafa. 11 Kabataş Gazi Osmanpaşa kız orta okulu 174 Lâtife. 12 Ankara Atatürk Erkek ilk okulu Zafer Demiroğlu. 13 Karaman Gazi Mustafakemal ilk okulu 26 Hayat Çağlayan. 14 Adapazarı Çeşmemeydanı 85 numarada Fethi Yılman. 15 Çorlu fabrikatör Mustafa Kaptan oğlu Kemal. Hesab dersinde.. Hoca Bir adam ölmüş. 25 bin lira miras bırakmış. Adamın üç oğlu varmış Bu mirasın şu suretle taksim edilmesmi istemiş. En büyükleri diğer iki küçüğe düşen hisselerden birinin iki mislini alacak. Söyle bakalım Ferid, bu çocuk lar kaçar bin lira miras alacaklar? Ferid Vallahi muallim bey, ne a damı, ne de çocuklarını tanımıyorum k bileyim. c Şubat bilmecesi YAZISIZ HiKAYE Yukarıdakı şeklin gözlerine öyleharfler koyunuz ki gerek soldan sağa ve gerekse yukarıdan aşağıya okunduğu zaman şu kelimeler meydana çıksın: 1 Vücudümüzdeki uvuzlardan biri. 2 Bir emir. 3 Bir renk. Ve merdiven teşkil eden dört gözde alfabeden bir harf dört defa tekrar lansın. Bu bilmeceyi doğru çözenlerden birinciye 5 lira, ikinciye 2 lira, üçüncüye münasib bir hediye takdim oluna cak, diğer yüz kişiye muhtelif mükâfatlar verılecektir. Bilmeceyi çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resımleri de gazeteye basılır. Cevablar şubatın son günune kadar yukarıdaki cetvel üzerine doldurularak «Cumhuriyet Çocuk Sahifesi» adresine yollanmalıdır. Yazdığımız şartlara riayet etmiyenler VP geç kalanlar hediye kazanamazlar Çocuk portreleri İhtiyar dadı.. Küçük İhsanla babası yolda gidiyor lardı. Ihsan bir adamın kucağında bir maymun gördü: A, babacığım, dedi, şu maymuna bak, tıpkı benim ihtiyar dadıma ben ziyor!., Sus terbiyesiz, böyle lâkırdı mı o lur? Babacığım, bunda darılacak ne var Maymun lâkırdımı anladı mı sanki? Hayır sakalım! Küçük Hahdun berbere gitmişti. Berber sordu: Yavrum saçın mı kesilecek? Halidun yarı şaka yarı hiddetli: Hayır, dedi, sakalım! Bandırmada kumusyoncu Kemal kızı Tolun Baba ve oğul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle