23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET 14 Şubat 1936 Küçük Hikâye Topac Mehmed = Mahmud Yesari • irtihal Yüzü çilli san; elleri, bacakln kirli sarı, at surath, yusyuvarlak, topac gibi bir çocuktu. Mektebde, mahallede, ona; Sarı Mehmed! Lopsurat Mehmed! Pelte Mehmed! derlerdi Fakat bir gün, mektebde ve sonra mahllede; Topac Mehmed! oluverdi. Oğle paydosunda, Mehmedin sınıfı körebe oynuyordu. Mehmed, ebe olmuştu; gözleri bağh, pıhtı vücudile sağa sola koşuyor; sırtına vuran, kolunu eteğini çeken, en&esini tokatlıyan çocuklan bulmağa, tutmağa, yakalamağa çabahyordu. Fakat çocuklar, öyle ustalıkla kaçıyorlardı ki, Mehmed, kan ter içinde kalmış, soluksoluğa çırpındığı halde, birini tuta mıyor, yakahyamıyordu. Mehmedin, nihayet, canma tak demişti; ağır, lop vücudünden umulmaz bir gayretle ileri atıldı ve sağa sola, ileriye geriye saldırmağa başladı. Mehmed, gözleri bağh çarpınıp çırpınırken, bahçenin tenha bir köşesinde dersirre çalışan, ileri sınıflardaki çocuklardan birine çarpmışü. Neye uğradığını şaşıran çocuk, can acısile Mehmede, bir tokat savurdu. Tokatın nereden geldiğini göremiyen Mehmed, fena sersemlemişti. Tokatın hızile mi, yoksa sersemlediğinden mi, olduğu yerde, sağa çarkeder gibi döndü ve kendini toparhyamadı, tekrar döndü. Tokatı yeryemez, Mehmedin olduğu yerde döndüğünu gören çocuklar, hep bir ağızdan bağmştılar: Sarı Mehmede bakın be... Imam feneri gibi dönüyor! Lopsurata bakm... Yuu! Uulan, Pelte Mehmed, topac gibi dönüyor be! Ve bugünden sonra; San Mehmed, Lopsurat Mehmed, Pelte Mehmed, u nutuldu; Topac Mehmed! oldu. Sonra, Mehmedi de sildiler, sadece, Topac! kaldı. Topac, gittikçe topaca dönüyordu; o, öbür çocuklar gibi, boyuna değil, enine büyüyordu. Ve bu, enine büyüyüş, onu, hareket etmekten alıkoyuyordu. Topac, artık olduğu yerde bile, sağa sola, ileriye geriye dönemiyor, bir hamur gibi yayılıp kalıyordu. Arkadaşları, onu, zorla oyuna çıkanyorlar, fakat Topac, çabuk yorulduğu için, üç dakika koşarsa, yarım saat dinleniyordu. incirlikte, gölgelere uzanıp uykucuğunu kestiriyordu. Eve döndüğü zaman, ona somyorlardı: Mehmed, bugün ne yaptın? O, peltek peltek: Anya, manya, kumpanya oyna nm vaziyetile uygundur. Şu halde, Fran (Baştarafı 1 incî sahifede) dık! bilistişare derhal icab eden tedbirleri sız Sovyet andlaşması ciddî hiçbir tehKim sorarsa ve nekadar sorulsa, Mehlike arzetmemektedir.> alacağız.» med, lop yanaklannı şişirerek, etli du Oeuvre diyor ki: Fransız gazetelerinin mütalealart daklan arasından ağır ağır, mınldanır gibi «Eden ve Flandin, iki büyük demok Paris 13 (A.A.) Dünün en ehemmiKaramürsel fabrikası müessislerinden hep ayni cevabı veriyordu: ve Meclisi idare reisi inşaat müteahhid yetli hâdisesinin Flandinin Dış îşleri rasinin, Almanyanın müstakbel siyase Anya, manya, kumpanya oyna lerinden Beyzade İbrahim Nuri müp encümenindeki izahatı teşkil etmiştir. tine kat'iyyen aldanmadıklarım ve dık! Fransız Sovyet andlaşmasınm tasdi Paris basını bu izahatın bilhassa Fran telâ olduğu hastalıktan şifayap olamı Mehmed, yalan söylemek için de, yarak vefat etmiştir. sız Sovyet paktına aid olan kısmını kından dolayı, gerek Ren üzerinde, gerek Vilhelmstrasseda münasib fakat çok kendini yormağa lüzum görmüyordu. Bugün iki buçuk trenile Adapazann mevzuu bahsetmektedir. t azimkâr bir tarzda Almanyaya hatırlat Le Journal diyor ki: Yiyip yatıp uyumaktan. Topac, suaygın daki aile kabristanına defnedilmek ü cMoskova anlaşmaları, müşterek em tılar. Birçok hükumet merkezlerinden yavrulanna dönmüştü. Annesile babası, zere on ikide Beyazıd Sovanağa mahallesi Nur sokak No. 5 ten kaldırılarak niyeti takviye ettikten başka, Fransanm aldığımız haberlere göre, Fransa ve înnihayet tehlikeli görmüşlerdi; onu hareÇekoslovakya ve Romanyaya karşı olan gilterenin ifadeleri arasmdaki bu mu kete getirmek için, esaslı bir çare aradı öğle namazı Beyazıd camii şerifinde kımecburiyetlerini de hafifletmektedir.> tabakat, nazari dikkati çok celbetmiştir. lınacaktır. Mevlâ rahmet eyliye. lar. Bu gazete, Fransız Sovyet andlaş M. Edenin cevabı Babasile annesi, bir sabah, Mehmed masınm tasdikınm Sovyet Çekoslovak Londra 13 (A.A.) Edenin askerlikuyurken, odasına girdiler. îkisi de giyiandlaşmasınm tasdikine ve bir RomanGülhane Sertababetinden: ten tecrid edilmiş mıntakaya ve Büyük nikti ve ellerinde birer de valiz vardı. Gülhanenin mutad olan tıbbî müsa ya Sovyet andlaşması akdine bağh olMehmedi, uyandırdılar. merelerinin sekizincisi ayın on dördün duğunu söyledikten sonra şu sözleri ilâ Britanyanm Lokarno muahedesine bağlıhğına dair olan beyanatı parlamento Annesi: cü cuma günü saat 16,30 dan 18,30 a ka ve etmektedir: muhitlerinde, her nevi bir cepheli ted Mehmed, yavrum, dedi. Biz, Şiş dar devam edecektir. Arzu eden mes cYani, Fransız meclisi, Fransız Sovbire ve Almanya tarafından her türlü yet andlaşmasını tasdik etmediği tak Hye, anneannene gidiyoruz. Orada, bir lektaşların teşrifleri rica olunur. kuvvet istimaline mâni olmağı istihdaf dirde Louis Barthounun teşebbüsile vühafta kalacağız... Istersen, hemen dav eder şekilde tefsir olunmaktadır. cude gelen bütün diplomasi binasının ran, hazırlan, bizimle beraber gel... YokEdenin cevabının, hükumetle, istizaKıymetli valdemin geçirdiği tehlikeli yıkılmasma sebeb olacaktır.> sa, ekmekçi, hergün ekmek bırakacak. hatta bulunan liberal Mander arasında Excelsior diyor ki: Mutfakta, kilerde herşey var. Kalkarsın, tifo hastalığı ve bu hastalığın ihtilâtatı önceden tesbit edilmiş olduğu muhak «Edenin Avam Kamarasında ve Flanaşağıya inersin. Kendi yemeğini, elinle esnasında gösterilen hazakat ve dikkat dinin Dış Işler encümeninde söyledik kak gibi görünmektedİr. ten dolayı Fransız Pastör hastanesinin hazırlarsın, karnını doyurursun. Manderin sorduğu sualin, sadece muleri sözlerden sonra, Almanyanın «Fran müdürü profesör Muşeye, ameliyatı çok ahedelerin, imza sahibi devletler tara Ana ile babanın fikirleri, Mehmedi sa Sovyet paktı Lokarno mefhumuna muvaffakiyetle yapan operatör Barbut mugayirdir» yolundaki ithamı, artık fından umumî bir muvafakat neticesinzayıf tarafından yakalamakti. Topac, açve hastanenin dahiliyeci doktor ve asis müdafaa edilemez. Alman hükumeti, de feshi haricindeki ahvale dair oldu • lığa dayanamıyacağı için, kımıldanmağa tanlarile diğer müstahdeminine büyük andlaşmanın tasdikını ileri sürerek as ğu söylenmektedir. mecbur kalacak ve bir hafta, kendi işini teşekkürler ederim. kerlikten tecrid edilmiş olan Ren mın Londradaki Alman mahfilleri esasen kendisi görünce, hrekete alışacak, bu suSami Kâzım takası idaresinde her hangi bir değişik Berlinin, mmtakayı, kendi başma as retle uyuşukluktan, tembellikten kurtuia lik yapmak iddiasında bulunduğu tak kerileştirmek maksadmı gütmediğini, cakb. dirde, hukukî ve siyasî bakımdan gayet fakat Fransız Sovyet andlaşmasınm Babası da söylüyordu: ağır bir hata işlemiş olacaktır.> Lokarno mefhumile kabili telif oldu Biz, bir hafta burada yokuz.. Arğunu hukukî bir şekilde reddetmeği düFigaro gazetesi de şunları yazıyor: tık, başının çaresine bak... Dadıyı bera«Bugün, Sovyet siyaseti, son derece şündüğünü söylemektedirler. GRETA GARBO'nun bu yükıek ber ahyoruz. muhafazakâr bir durum almaktadır. Bu vadide, diplomatik teatilerde bu eserile beraber hava fenalığıııdan Bu durumun mahzuru yoktur. Fransa lunulması muhtemeldir. gelemiyen müşterilarimizin israrla Adamcağız, belki daha söyliyecekti, müracaatlan uzerine fakat Mehmed, onlan dinlerken, soldan RADVO Gayri askerî mmtakayı aksamki program J Almanya tahkim etmeğe kalkışırsa ISTANBUL: 18 opera musikisi 19 haberler 19,16 orkestra musîkisi ve muhtelif sololar (plâk) 20 halk şarkıları (Osman pehli . van tarafından) 20,30 sttidyo caz tango ve orkestra grupları . 21,30 son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansının ga*> zetelere mahsus havadls seırisl verilecektir. VİYANA: 17,10 gramofon 18 konuşma, çocuklarm. zamanı . 18,35 konser . 19,15 spor haberleri ve saire 19,40 konuşma, haberler, hava raporu ve saire 20,15 iılusal yaym 20,35 olimplyad kaş sporları . 20,55 opera yayı. nı 23,30 haberler 23,40 eğlenceli kon ser . 24 esperanto dilinde haberler . 24,20 konuşma, sokak haberleri 24,30 koaserln devamı . 24,50 gramofon. BERLİN: 17,35 gramofon 18,25 konuşma . 18,45 olimpiyad kıs sporları . 19,05 Lâyipzig den . 20,50 günün aklslerl . 21,05 haber ler 21,15 şarkılar . 22,05 Frankrurttan 23,06 haberler • 23,25 Münlhten . 23,46 Stutgarttan. BTJDAPEŞTE: 18.35 konsei: Lisztin eserlerl 20,35 opera yayını 23,40 çingene orkestraaı 24,35 cazband takımı. BÜKREŞ: 18.20 orkestra konserl . 20,05 haberler • 20,40 opera yayını 23,45 fransızca ve al « manca haberler 24,05 gece konserl. LONDRA [Regional]: 20,05 haberler . 20,35 askerî konser . 21,20 orkestra konseri 22,20 tilkl avı 23,05 İM musikili plyesten şarkılar 24,05 haber . ler . 24,15 gramofonla dans musiki.sl • 34,35 dans orkestrası. PARİS [Radlo Paris]: 19,35 senfonik musikl 22,35 haberler . 22,50 opera komlk yayını 24,50 gramo • fonla muhtellf zamanlarda muhtellf menu leketlerin dans havaları. ROMA: 18,05 agır musifai . 19,30 yabancı dlllerde yayın . 20,06 haberler, Holanda dlllnde konferans 20,25 ingllizce haberler 20,50 fransızca haberler . 21,20 haberler . 21,40 o zaman kararlaşacak program 22,40 komedl 23,20 karışık yayın ve dans hava. an. Rendeki çıban başı Gülhane müsamereleri TE ŞİTK 0 R FERAH Sinemada RENKLİ PEÇE Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlar « dır: İstanbul clhetindekller: Aksarayda (Ziya Nuri), Alemdarda (B sad), Bakırköyde (Istepan), Beyazıdda (Sıtka), Eminonünde (Benason), Fenerde (Arif), Karagümrükte (Arif), Küçükpazar. da (Hikmet Cemil), Samatyada (Erofllos), Şehreminlnde (A. Hamdi). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Mişel Sofronyadls), Hasköyde (Yenl Türkiye), Kasımpasada (Turan), Sarıyerde (Nuri), Şislide (Halk), Takslmde (Taksim), (Beyoğlu). Üsküdar ve Kadıköyündekiler: Kadıköy Altıyolda (Merkez), Modada Moda), Üsküdar Ahmediyede (Ahmedl ye). sağa dönmüş, ve horlamağa başlamışt;. Ana ile baba, bu kızgmlıkla kapryı çekip çıkblar ve yolda, ikisi de dişlerini gıcırdata gıcırdata söyleniyorlardı: Görür gününü o!.. Koca evin içinde, bir hafta yalnız kalsın, tembeülk, miskinlik, neymiş anlar!.. Ona, hizmcl eden oldukça, uyuşukluktan vazgeçmiyeMehmede, öyle bir tembellik, öyle biı cek... Ona, bundan daha ağır bir ceza onyuşukluk gelmişti ki, derste hocalan da lamaz! Ana ile baba, verdikleri cezadan m»myaka silkmeğe başlamışlardı. Mehmed, biraz kımıldan, canlan, nun, trene bindiler, Haydarpaşaya ve oradan vapurla Istanbula indiler, Şişliye oğlum! Mehmed, lop yanaklannı şişirerek, etli gittiler. Tam bir hafta sonra, ana ile baba, dudaklan arasından ağır ağır mmldanı merak içinde kÖşke dönmüşlerdi. Kapıyı yordu: Ne...ya...pa...yım... mu...al... çaldılar. Topac, koşarak kapıyı açar! diye beklediler. Köşkün içinde, küçük bir lim...bey! hareket bile olmadı. Bir çeyrek bekled' Bazı sinirli hocalar: Bütün sınıfa, ağırlığın çöküyor! ler, kapı açılmadı. Zili koparacak gibi Haydi, biraz bahçeye çık... Yüzünü yı çaldılar; gene ses veren olmadı. Topac, belki sokağa çıkmıştır! diye ka... Dolaş... düşündüler ,ve yanlanndaki anahtarla Diye, Mehmedi, sımftan çıkanyorlarkapıyı açtılar. Evin içinde ses ve har*ket 'dı. Mehmed, boğazına, biraz hamaratçay yoktu. Korkak adımlarla yukan çıktılar, dı. Sabahlan, kahvaltı zamanında uya Topacın odasına girdiler. Topac, karyonıyor; önce babasile, sonra annesile iki lasmda, horul horul uyuyordu. Ana ile baba, bundan birşey anlama nöbet çay içip kahvaltı ediyor ve öyle mışlardı, birbirlerine baktılar. Sonra, mektebe gidiyordu. Bazan elindeki sefertasınm ağırlığım Mehmed! Mehmed! diye seslendiler. Topac, uyanmayınca, dürttüler, kar çekemiyor; sokakta, bir köşeye çömelip yolayı sarstılar. Nihayet Topac, gerine yemekleri temizliyor ve mektebe, boş tasgerine uyandı, esnedi, gözlerini uğuşturalan götürüyordu. Ders yılınm sonunda, büyük azad ge rak baktı, annesile babasını görünce gü lince, Topaca, gün, güneş doğmuştu; ar lümsedi; lop yanaklannı şişirerek, etli dudakln arasından ağır ağır mırıldani': tık keyif keyif, onun keyfiydi. Ne o?.. Treni...kaçırdınız... da... Oğlelere kadar yataktan çıkmıyor, yeŞişliye... gitmekten... vaz... mi... geçmeği yedikten sonra tekrar yatağa uzanıMAHMUD YESARİ yor ve akşam yemeğine kadar yatıyor, tiniz?.. horul horul uyuyordu. Babası, annesi, Topacın uykuculuğu nu, etkafahhğını gidermek için çareler düşünüyorlardı. Topacı, zorla yataktan kaldınyor, sokağa çıkanyorlardı. Topac, oturduklan köşkün arkasındakı çayıra gidiyor ve çayırın sol bitimindeki Silâh Başına ParamouDt dünya havadisleri Sinemada Türkçe sözlü şarkılı büyük şark filmi Bugün MiLLî KANUN KUVVETi I KALBDEN KALBE I I I Ceyma Kaney, Margaret Linıey 14 2 936 akşamından İtibaren bir hafta 2 film blrden Bu hafta A Z A K Sinemasında Ask, intikam, cinayet, iztırap, ihtiras ve hayatta numune olarak bflyflk filimler. Bugflnlerde Paricte göaterilmekte olan en büyük film I MARTHA EGGERTH Görulmemiş muvaffakiyetlerle devam ediyor. Aynca: FOKS JURNAL: Inyiltere krah Beşinci CORC'un büyük cenaze merasimi tekmil tafsilâtile ALİ BABA • CHAR LES BOYER ( Arşidük Roldolf ) inemada haftanın mühim programı ASRî Bugünden itibaren ^ ™ ^ Bugün Matinelerden itibaren JENERAL YENln 2 filim birden: ZEHİRLİ ÇAYI MARİETTA BARBARA STANWYCKNILS ASTHER tarafından temsil edilmiş ve tamamen Çinde çevrilmiş büyük macera filmi Arzu ve talebi umumî üzerine MAGDA SCHNEIDER ve WILLI FORST tarafından SANA TAPIYORUM EYERLİNG Y I L D I Z Sinemasında k DANİELE DARRIEUX ( La Baron Veczera ) nın temsili muhteşemleri Fransızca sözlü OSMANLI BANKAS1 %3 faizli, 1903 ihrach Mısır Credit oncier tahvillerinin 1 mart 1936 tarihinde yapılacak itfa çeftimi üzerine baabaş ödenmesi tehlikesine karşı Os • manlı Bankası Galata merkezi ile Ye • nicami ve Beyoğlu şubeleri tarafından ek iyi şartlarla sigorta edileceği, mez(ur tahviller hâmillerinln haberi ol » mak üzere ilân olunur. Fransız Tiyatrosu Gene zengîn ve güzel filimler haftası Jeanette Mac Donald'ın bu senenin en güzel filmi İPEK SİNEMASINDA Halk Opereti Bu akşam saat 20,30 da son defa Dost Yunanistanın kıymetli artistleri ozo Dalmas ve Kofinyotisin iştirakile Duhuliye 15 kuruş Bu iki şaheseri birden görmek fırsabnı kaçırmayınız. SEKOYA (KAPLAN KIZ) ÇARDAŞ FURSTİN 'ann akşam Beyoğlu Çiçeğl Gişe gündüz açıktır. Telefon: 41819 Fiatler: 35, 50, 60, 75, 100, 125. Loca: 300, 400, 500 1912 senesinden 1918 senesine kadar Rusyada Ingilterenin baş konsolosu olarak bulunan H. Bruce Lockhardt'ın bütün dünyayı altüst eden • • I | • VH I i^r ğk ^ \ U ğk ^ | • I ^ ^ | % | I Bu akşam T U R K S İ N E M A S I N D A kitabmdan muktabes Rus ihtilâlinin en heyecanlı ve doğru vak'alan, Beyaz Rus ordulannm teşkili, Entellicens Servisinin faaliyeti, kanlı musademeler, o zamanld Ingiliz ve Rus hükumet adamlarıve meraklı bir aşk macerası Yıldızlar: K A Y F R A N C i S L E S L i E H O V A R D ra, onun aleyhinde, elimizde hiçbir de Yırtıklan bitiştirdi, resimde görülen lil yok. Kendi itirafı mucibince, hırsızlık çehre, kalın siyah bir çapraz çizgi ile çicürmünden mevkuf tutabiliriz, o kadar. zilmişti. Evet, diye devam etti, işte aradıTab, ben tekrar mahzene gideceğim, benimle beraber gelmeyiniz. Bir iki şey var ğım bu idi. Ben sizin yerinizde olsam, ki iyice emin olmak için tetkik edeceğim. bu gece kapımı kilitler öyle yatanm. SiKarver yanm saat kadar görünmedi. zi beyhude yere telâşa düşürmek istemem Tabm başı çathyacak gibi ağnyordu. ama, tavsiye ederim öyle yapın. Siyahh Nihayet Karver göründü. Hiçbir şey söy adam her şeyi göze almış. Rövelveriniz var mı? lemeden, polis memurunun beklediği avTab başmı salladı. Karver cebinden lırya yürüdü. bir rövelver çıkarıp masanm üstüne bı • Bu eve hiç kimseyi sokmıyacak rakh. sınız, dedi, meğer ki benimle beraber Benimkini alın, dedi ve tavsiyemi gelsin. yapm. Bu gece, apartımanda yahud yaBu tenbihte bulunduktan sonra, Tabı tak odanızda bir kimseye tesadüf ede yanına alarak Doughty caddesine gitti cek olursanız, tereddüd etmeden geber ve hırsızm, apartımanda yaptığı zarar tin. lan gözden geçirdi. Fakat, yırtılan foto însana cesaret veriyorsunuz doğ graflar, Reks Landerin gardrobundan rusu Karver! daha fazla nazan dikkati celbetti. Foto Polis hafiyesi, muammalı bir tavırlal graf yırtıklannı ışıkta muayeneden geçir îhtiyatlı davranmak ölmekten hadikten sonra: yırhdır, dedi. Parmak izi görünmüyor, dedi. TaVe gazeteciyi, bu muamma ile bajbabiî, elinde eldjven vannıj. Acaba... H a h ! şa bırakıp çekildi, gitti. (Arkeut oar) birlikte taş merdivenlerden indi ve ko ridordan geçti. Mahzenin kapısı kapalı idi, oda aydınlık değildi. Karver elini cebine soktu, Valtersin o kadar mahirane imal ettiği anahtan çıkardı ve kilidi açtı. Bir saniye içinde mahzen apaydınhk olu Boşta nekadar memur varsa hepsiverdi. ni çağırdım, dedi. Otomobilde Stotta yer Karver, eşikte durarak etrafına bak kaldı mı acaba diye düşünüyorum. Adam tı. Vellington Brovn, mahzenin tam or sen de, daha olmazsa yürüyüversin. tasında, yerde, yüzü koyun kapanmış Taksi, parmaklığın önüne vardığı zayatıyor, vücudünden bol bir kan akıyorman Mayfield zindan gibi karanhkb. Karver otomobilden fırladı, avluyu ko dü. Ve masanm üstünde, tam ortada yerşarak geçti, merdivenlerden çıktı, T a b da de, mahzenin anahtan duruyordu! Karver anahtarı aldı. Artık şüpheye peşinden geliyordu. Ceb fenerinin ışığını tutarak kilidi aydınlath ve kapıyı ardına mahal yoktu; eski kan lekesi hep ayni kadar açtı. O sırada, ikinci taksi de bi noktada mevcuddu. Polis hafiyesi, haynanm önünde durmuştu. Içinden yanm retle, arkadaşının yüzüne baktı. Boğuk düzine polis memuru çıktı. Telâşla her bir sesle: Yeni zabıta romanımız : 41 Kanlı Bilmece Yazan: Edgar Wallace Karver başmı iğdi. Bir yeni iğne daha, dedi. Bu sefer Ben bunu tahmin etmiştim, dedi. de içeride! Evin içini altüst ettikleri halde öteki Galiba, anahtan masanm üstünde gö adamı bulamadılar. Polisler gelmeden riince ikimiz de bu neticeye vardık. A birkaç saniye evvel kaçmış olacakb, çün partımanınıza hırsızm niçin girdiği şimdi kü, rövelverden çıkan barut dümanı, hâ anlaşıldı demektir. Anahtan aramağa gelmiş, birinci defasmda üst kattaki lâ mahzenin içinde dolaşıyordu. komşudan korkup aradığmı bulamadan Doktorlar muayenelerini bitirip te cesed kaldırıldıktan sonra, Tab, yüreğin savuşmuş olacak. Bugün artık büsbütün deki üzüntüyü Karvere şu şekilde itiraf sıkışmca, her tehlikeyi göze alıp anah tan tekrar aramış, bulmuş... etti: Karver, ben müthiş bir budalalık ettim! Biz bu vak'anm önüne geçme liydik, yani, aklunı başıma toplasaydım önüne geçeiblirdik demek istiyorum... Karver, yüzünün ifadesinden anla şıldığma göre, pek hoş şeyler olmıyan düşüncelerinden ayrılarak: önüne geçebilirdin? diye Karver, ürperdi. Anahtar bu masanm üstüne nasıl gelmişti? Kapı kapahydı, buna rağmen anahtar masamn üstünde duruyordu... Kendi kendine: Bir de yeni iğne... iğne, ikinci yeni biri başka başka giyinmış, karmakanşık kıyafette idiler. Avlu karanlıktır. Fakat bir saniye içinde lâmbalan yakhlar ve Karver salona koştu. Mahzene inen kapı açıktı. Kar^er, memurlara bir takım emirler verdikten sonra, peşinden gelen Tab ile Tab, dedi, sen bu hale ne mana Nasıl veriyorsun ? sordu. Tab cevab vermedi. Tam eşikte durmuş, ayaklannın ucuna bakıyordu. Orada, iki ayağının ortasında, gözüne birşey ihşti. Ağır ağır iğildi. Bu şeyi yerden aldı, avucuna koyarak: Diye söylendi. Sonra kalktı, gerindi ve Trasmerenin salonunda aşağı yukan Nasıl olacak, anahtarın, Reksin dolaşmağa başladı. valizinde bulunduğunu hatırlasaydım me Meydanda hiçbir silâh yok, sade seie yoktu. Şimdi hatırhyorum, gitmeden cesed var... Bir de şu çelik iğne. Valters evvel, bu anahtann, kendi valizinde ol dostumuzun artık işin içinde bir alâkası duğunu bana haber vermişti. kalmıyor tabiî. Bu ikinci cinayetten son
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle