Katalog

Şofaf 193W CUMHURİYET Keşide diin bitti 14953 numara 10000 lira kazandı 20,000 lirahk mükâfatta en son çekilen 40 numara arasmda taksim edildi Tayyare piyangosunun yirminci tertib dördüncü keşidesine dün de Beyoğlunda Asrî sinemada devam edilerek bütün numaralar çekilmiştir. Bu keşide nin 20 bin liralık mükâfatı en son çekilen 40 numara arasında taksim edilmiştir. Bunlar beşer yuz lira kazananlar arasındadır. Dünkü keşidede ikramiye ve mükâfat kazanan numaralar sıra tertibile aşağıdadır: 10901 11444 12354 12975 13463 13663 14202 14851 15469 15906 16593 17436 19111 20334 20774 21570 21990 22717 23074 23702 25121 25714 27493 28348 29253 89 1076 1742 2320 3509 3907 4524 5117 6227 6803 7370 7754 9119 10508 11188 12435 13338 14079 14692 15249 15930 16520 17494 18206 19404 20126 20439 21099 22316 23318 25237 25924 26456 28141 28766 29450 10921 11450 12519 12976 13482 13701 14598 15045 15564 15953 16681 17865 19257 20335 20814 21583 22128 22742 23392 24081 25125 26105 27609 28546 29496 120 1220 1766 2361 3561 4105 4561 5518 6246 6903 7534 7791 9315 10588 11638 12535 13494 14105 14968 15283 15978 16549 17509 18209 19483 20202 20510 21198 22369 23544 11153 11155 11487 11767 12628 12767 12990 13162 13515 13527 13816 13973 14606 14609 15055 15174 15622 15764 16129 16249 16916 17060 17910 18477 19333 19454 20350 20586 20907 21152 21569 21598 22454 22529 22801 22836 23442 23563 24348 24512 25281 25303 26156 26328 27797 28043 28944 28958 29506 29797 11194 11207 11828 12080 12799 12818 13252 13379 13561 13567 14063 14146 14830 14835 15346 15443 15769 15776 1632116482 1718817351 18709 18961 19839 20308 20681 20709 21163 21459 21627 21656 22664 22712 22926 23034 23622 23653 24615 24954 25500 25576 26636 27488 28118 28193 29132 29034 Hâmide 85 inci yıla girerken Asırlara hız verdin; hız alıp asırlardan, Omranü çizen yıllar daha temizdlr kardan. Devrinin uzerinde bir güçsün yanardağdan Seni sevmiyen yoktur seni anlıyanlardan. Arüıyanlar koştular, coşarak ileriye Düşündük uzun uzun «yaşamak nedir? diye. Habeş fedaî taburları Italyanlann baş belâsı! Italyan tankları, hatta tayyareleri Habeşlere birşey yapamaz oldular; zehirli gazlerin bile tesir edeceği şüphelidir Mizah muharrirleri, kar yağdığını göür görmez kömürcülerin yakasına yapıacaklardır. Geceden gündüze, ekşiden' atlıya, sıcaktan soğuğa, hızhdan yavaşa, asadan uzuna, züğürdden zengine intikal edildiği gibi mizah yolunda da kar, kömürü ve kömürcüyü hatırlabr, Bu hatırlayıştan doğacak nükteler, miah muharririnin kabiliyetine göre, zarif veya galiz olur. Fakat ben eminim ki meşhur kömürcü fıkrası şu son düşen kar münasebetile de mutlaka tekrar olunacakır. Fıkra şudur: Bu yıl olduğu gibi kara kış günlerinin ıhk geçtiği bir tarihte kömürcü çırağı ne yemek hazırlanmasmı istediğini ustasına sordukça: «Ziftin pekiıi!» cevabını alır ve alışveriş yapamıyan ıstanm bu sert sözü tükürdükten sonra özünü aydınlık içinde yakılmış lâmba :adar yakışıksız bulduğu güneşe çevireek: «Gözüme mi gireceksin be uğurstız» lediğini işitirmiş. Nihayet bir gün kar yağar, sepetini ve zembilini kapan kömür almağa koşar. Kömürcü bu durumdâ göğsünü açıp: «Bağrıma yağ, bağrıma» diye >ağırdıktan sonra çırağına emir verir: Et al, tatlı al, yemiş al. Tann kar hazesini açtı, biz de kesenin ağzını açaım!»... Hâdiselerin mizaclar üzerindeki tesiri ıir olmaz. Beni güldüren bir işin başkasım ığlatması mümkündür. Kış ta öyledir. .imini güldürür, kimini düşündürür. Gülenler, şüphe yok ki, kayak düşkünlcr idir, kartopu sevenlerdir. Bunlar kızakarını kucaklıyarak, kahkahalara sarılarak cann kucağına atılmağa koşarlar. Düşünenler ise, gene şüphe yok, yoksullardır. Bu bedbaht zümre de ekmekten tasamıf ^aparak kömür tedarik etmek kaygusu içindedirler. Zavallılar, muvazenesizliğe müstenid bir muvazene kurmak için kimbilir nekadar üzülecekler ve çırpınacakardır. 14953 3 bin iira 3964 10 bin lira 4523 3547 696 3070 6134 9500 11967 13812 18120 21230 25719 4207 13048 19213 24336 27709 409 3401 7423 11214 14400 21134 26107 Bin lira 21219 23234 500 lira kazananlar 864 1641 1842 2203 2800 3397 3514 3979 4416 4446 7941 8316 8535 8968 9243 9618 10208 10226 10606 11578 12417 12506 12712 13512 13762 14021 15142 16889 17730 18021 18541 18568 18794 19110 19144 22109 22709 22924 23040 25123 25770 26551 28024 4717 8913 9673 15312 16141 16513 21357 22803 23133 25058 25314 25931 28251 1133512831 17277 17516 23978 24005 26302 26910 30 lîra kazananlar 216 208 921997 1262 1290 1488 1616 2092 2144 21772285 3002 3226 3381 3498 3645 3669 3861 3895 4116 4311 4440 4457 4575 4724 5004 5081 5628 5658 5809 5856 6255 6256 6515 6743 6955 7004 7107 7155 7589 7593 7609 7709 7900 8214 8797 8820 9809 9959 10359 10499 10613 10903 10948 11115 11745 11840 12134 12330 12844 12988 13148 13201 13716 13775 13879 14073 14169 14304 14369 14610 14973 15065 15090 15122 15368 15588 15659 15863 16077 16204 16296 16389 16891 16914 17304 17492 17524 17809 17952 17957 18230 18644 19152 19235 19781 19962 20044 20054 20241 20316 20332 20336 20650 20662 20722 20879 21528 21614 22009 22111 22486 22711 22721 22744 23790 23791 23956 24158 EtOOa 2tOTO OİOOO Anlıyanlar bakmadı can çekişen geriye. * * Seni değersiz bulan bir sürü zavallıdır, Onlar ki benzetirler Şeksplri dellye. * * Şair devrini gören, devrini aşan adam! En değersiz seylere en fazla şasan adam! Susulan bir ulkede sel gibi taşan adam! Şair insan olmıya en çok yaraşan adam. Hâmld! Sen de şairsin; başardın ödevini, Kamçıladın şi'rimle saltanatm devini Durdurdun; «durmam» diyen esküiğin selini.. * * İnsanlar geçti, gitti; dağıldı sosyeteler.. «Tank> ne guzel çizmiş.. Yeryuzu mah şerini * * Sen yalnız birşey dedin; akan hayat içinde Birşey demek ne büyük.. Derinlik duy içinde Sana bir leke yoktur bu yolun geçidinde. Ne temiz bir yaşayış boyle seksen beşinde. Hayata hayat verdin bir sürü eserinde Taşan bir ırmaksm sen; kaynagın çok derinde Eserin yanacalctır, insan gönüllerinde. * * Yarınki dıişünceler bambaşka olsa bile Seni dimdik bulacak devrinin uzerinde. RÜŞTÜ ÂTIF ŞARDAĞ 150 lira kazananlar Çarmıha gerilmek şeref inden mahrum etti diye! Meksikalı uşak, bir gazeteciyi öldürdü Habeşlerin otuz kırk tanesini zaptettikleri Italyan tanklanndan biri Cenevrede çıkan Journal des Nati bir avcı ateşi, Italyan mitralyözlerinin öonstan: «Fedaî taburları», Italyan cep lüm saçacak saha bulamadığı dar geçidhesinin gerisinde nakliye kollarına hücum lerde ve sarp boğazlardaki delice hüeden, kısmı küllî ile rabıtasını kesen bu cumlar neticesinde, azar azar merkeze bir avuç, gözü yılmaz insan, Afrika har doğru toplanmıştır. Şu sırada, fedaî tabinin hakikî kahramanlandır. Yüz binburlar, Makalleyi çok ciddî bir tehdid lerce kişiye baliğ olan ve Habeş ordu altında tutmaktadır. Şayed, yarıresmî sunun kısmı küllisini teşkil eden kütle membaların tahminleri tahakkuk edecek ler, şimdiye kadar, barut kokusunu he olursa, şehir, hafif yağmurlar mevsiminden evvel, Habeşlerin eline geçmiş bulunüz duymadılar. nacaktır. Italyan kuvvetlerinin karşısma çıkan, büyük ordulann hareketlerine hedef teşkil eden, şimdiye kadar giriştikleri muharebelerde daima muzaffer çıkan ve ıtalyan işgaline uğrıyan topraklardan birçoğunu istirdad eden, hep azamî on beş kişilik küçük gruplardır. Buna rağmen, bunlann yaptıklan iş, «Fedaî taburlar» ın yaptıklannın yanında çocuk oyuncağı gibi kalır. Harb başlamadan çok zaman evvel Habeşlerin harb plânı hazırlanmış bulunuyordu. Habeş ordusu gibi teşkilâtı ve teçhizatı itibarile son derece iptidaî bir ordunun, efrad sayısı nekadar çok olursa olsun, en modern harb vesaitile teçhiz edilmiş kıt'alar karşısında, açık sahra mu 100 lira kazananlar 50 lira kazananlar 546 1171 1650 2669 3001 3778 4504 DTOıJ 757 993 2739 3040 3129 3827 5164 5344 5707 6107 8208 8983 9109 9651 11090 11352 12220 12591 1312213837 15811 15867 17444 18592 20158 21325 22739 24068 24175 24441 26669 27344 910 630 739 1173 1237 1298 1953 2000 2189 2671 2721 2811 3118 3240 3288 4018 4196 4231 4611 4748 4795 DOCO Habeşistanda motörlü harbin muvaffakiyetsizliği 140 348 911 958 1582 1592 2267 2537 2819 2963 3473 3648 4290 4388 5885 6846 7597 8431 9135 10391 6079 6874 7732 8441 9220 10478 Yeni Meksikada, bilhassa Albukerk mıntakasında, yerlilerin gizli bir tarikati vardır. Beş on bin müntesibi bulunan bu tarikatin, yeni Meksikanın ve Kolora donun her tarafında mabedleri mevcuddur. Tarikatin esası, işkence ve kırbaç lama suretile hatta bazan ölümle biten eziyetler ve çilelerle günah çıkartmaktır. Her sene, İsanın çarmıha gerilmesini tanzir eden büyük bir ayin esnasında, bir kişinin, hakikaten çarmıha çivilenmesi, bu tarikatin usullerindendir. Tarikat mensublan, çarmıha gerile 6087 7148 7971 8670 9317 10755 6232 6451 6497 7253 7351 7564 8025 8030 8298 8891 8962 9041 9537 9711 10109 10792 10869 10895 otno oooı CIO'7'7 «J4SA0 25461 25608 25671 257İ7 25996 26100 26136 26235 27208 27595 27666 27808 28211 28268 28368 28517 28777 29005 29191 29397 29503 29657 29903 29931 25862 26448 28127 28718 29415 Balkan Paktı üç yaşına giriyor Riyaset sırası Dr. Tevfik Rüştü Arasa geldi Atinada çıkan Katimerini gazetesi yazîyor: «1934 senesi şubatmda burada imza edilen Balkan Pakb bugünlerde üçüncü yılına bastığı için riyasetine Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras gelmiştir. Balkan devletleri arasında siyasî teş. riki mesaisinin bahşettiği iyilikleri daima zikrebnekten hâli kalmıyan bu sütunlar, Pakhn mes'ud şerait içinde üçüncü yılım idrak etmesini, bu iyiliklerin tekrar teyidine vesile saymıştır. Umumî vaziyete göre 1936 37 yılının Balkan Paktı için müşkülâtlarla dolu bir yıl olacağı tahmin olunabüir. Yalnız Balkan devletleri siyasilerinin degil, hatta bütün Balkanlılann harb tehlikesine karşı bir istihkâm olduğuna iman ettiği Balkan devletleri teşriki mesaisi her İtalyada Ekonomi diktatörlüğü kuruluyor Roma 12 (A.A.) Teşkil edilmekte olan kambiyo ve döviz dairesi yeni genel sekreterliği tam bir ekonomik diktatörlük vücude getirecektir. Yeni teşkilâtın şefi Febie Garnal hergün Duçe ile temasta bulunmaktadır. Bu yeni teşkilâtın takriben 2000 me muru olacaktır. Genel sekreterliğin vazifelerinden biri, zecrî tedbirlerin tazyikı neticesinde tatbik edilmekte olan ricaret siyasetine sürekli bir mahiyet vermek o Iacaktır. İngiliz iktısad eksperi Çinde Şanghay 12 (A.A.) îngiliz finans eksperi Sir Fredrik Loithsoss, Hong Konga hareket etmiştir. Yeni konsolide edilen Çin istikrazı eshamınm piyasaya a r a bu seyahate sebeb gösterilmektedir. türlü muhalif cereyanlara mukabele ederek Avrupanın bu köşesinde sulhun baka sını temin edecektir. Tevfik Rüştü Aras gibi Balkan Paktınm en hararetli bir taraftannın riyasete gelmesi de bu kanaati takviye etmektedir.» Aşk ve macera romanı Yazan: MAHMVD YESAR1 15 Zülfü Şahin, Yeşil gözlü kadını, ya şuna gitmez. Biraz koltuklamalı, pohpohkından tanımasa bile, onun hakkında, lamalı. muhakkak çok şeyler öğrenmiş olacakü. Parmaklannı sinirli sinirli çıtlahyordu: Ali Tunc, yolda, düşüne düşüne yü Ben, bu herifi çok ihmal ettim. Darüyordu. Zülfü Şahini korkutmak ta ak ha doğrusu, adam yerine koymadım. Hem gazeteciliğe merak sardım, mesle lına geliyordu: Bu cins insanlar, gazetelerden, ga ğimi unuttum, hem de dalga geçiyorum... zetecilerden korkarlar... Onun gibi gizli Zülfü Şahin tipte insanlar, gazeteciler kumarhane işletenlerin, pürüzlü birçok iş için daima enteresan tipler, mevzulardır. leri de vardır. Günün birinde kuyruğu ka Gizli ve meşhur kumarhaneci.. Kumarda pana sıkışır. Gazetecilerin ocağına düşer binbir hâdise, rezalet çıkabilir. Oraya düler. Bunu, açık açık söylemeğe de gelmez. şenler, düşürülenler ve düşürenler içinde, Kurnaz geçinen, dalavereci insanların ho aralarında, binbir türlü vak'alar olur. Ayni gazeteden: Askerî eksperlerden birçoğu, îtalyan tanklarmın ve İtalyan tayyarelerinin, kaba ve iptidaî Habeş harb vesaiti karşısında uğradığı akameti bu harbin en mühim tâbiye dersi telâkki etmektedirler. Harbin başlangıcmda, Italyanlann teknik teçhizat bakımından Fakat tabiat insanlann ne hazzını, ne üstünlükleri gitgide daha aşikâr bir hale geldiği sıralarda, Adisababada bulunan îlemini düşünür. O, şuuru olmıyan dâhi ve Habeşistanda harb etmenin güçlükle >ir san'atkârdır. Hırçin veya şuh bestelerini bilen ve gören ecnebiler bile, Necaşi rini rüzgârların diline kor, kâinata dinlenin, îtalyan kuvvetlerinin hücumu karşı tir. Dalgalar, onun plâklandır, boyuna sında bir aydan fazla mukavemet ede bu besteleri terennüm ederler. Sonra canbüeceğinden şüphelenmeğe başlamışlar lı ve cansız her mevcudu yer yer terlet» harebesinde tutunmasına imkân olmadl dı. Çünkü, İtalyanlarda tanklar ve tayya mek için küreyi yürütür, güneşe yaklaşhler. Bunlann arasında, bir tek kişi yok' ğı, Habeşlerin, böyle bir vaziyette bin reler vardı. Bu müthiş silâhların, yan nr. Bu işten bıkınca teri, titreyişle değı> tur ki, o gün çarmıha gerilmeği bulun * lerle doğranacağı daha o zamandan vahşî, silâhsız, disiplinsiz bir milyon mu tirmek ister, kışı yaratır. Güneşi gostermaz bir nimet gibi heyecanla bekleme belli idi. lşte fedaî taburları, o zaman, harib uzerinde nasıl bir tesir yapacağını mediği yerler, geceye hasret çektirdiği sin. bu sebeble teşkil edildi. Denebilir ki, kimse tahmin edemiyordu. Üstelik bu ülkeler de vardır. Bu adamlann mabedine sokulup ayin harbin başlangıcındanberi, bu taburlar, muharibler, ne kendilerini koruyacak, ne Bu şuursuz san'atkânn şyur üzerindeki esnasında fotoğraf çekmeğe teşebbüs e vatandan tamamen tecerrüd etmiş onun de bu âletlere mukabele edecek vesaite lakimiyeti ebedidir. Temenni edelim ki denler pek çok olmuştur, fakat yaklaşanı la hiçbir rabıtası kalmamıştır. Bazan, ha malik değillerdi. Fakat, o zamandanberi, kömürcülerin zayıf keseler uzerinde başsilâh atarak püskürtürler. 1912 de, Floyd berciler vasıtasile, kısa bir zaman için bir hâdisat, bu sualin cevabını verdi. Şimallıyan hakimiyeti sürekli olmasm! Wilson isminde bir gazeteci, Isayı tan rabıta teessüs ettiği olur. İtalyan kollan, deki Habeş orduları, üç ay müddet, heM. TURHAN TAN zir eden şahsın çarmıha götürülüşünün vadilerin dibinden gittikleri halde, bu ta men hergün bombardımana tutuldu, cefotoğrafını çekmek üzere, alayın geçe * burlar dağların tepesinde yerleşmiş ve nubdakilerin vaziyeti de bundan ehven ceği yere yüz metro mesafede bir ev sa harekete geçmek için de, düşman kolla değildi. Geçen senenin sonuna doğru, bir yan tayyarelerinin, Afrikada kendilerini tın almıştı. nnm, iyice ilerlemesini, geri ile arasında aralık, bu hava bombardımanlan, biraz gösteremedıklerini müttefikan söylüyorFakat ayin günü, tarikat erkân;, ga ki mesafenin fazlalaşmasmı, güzergâhın tesir gösterir gibi oldu. Sınırları, Allahm ar. zetecinin pencerelerine tahtalar mıhla bütün uzunluğunca orduyu ve geri hiz günü bombardıman altında kalmağa taTanklar için de vaziyet hemen hemen mışlar, kapıya da silâhlı nöbetçiler dı metlerini kontrol etmenin imkânsız bir hammül edemiyen bazı muharibler firara aynidir. Habeş kuvvetlerine karşı, defakerek Wilsonu dışan bakmaktan raenet hale gelmesini beklemişlerdir. Şimdi, bu başladılar. Decazmaç Abeaanın ordusu larla tank hücumlan yapıldı, her sefemişlerdir. Son zamanlarda, Nevyork fedaî taburlar, bütün cephelerde, muvaf yanyanya mahvedildi ve takım takım rinde de şaşılacak derecede cılız neticeler mecmualarından biri, Taylor isminde bir fakiyetle çarpışmaktadırlar. kaçan askerler yüzünden zâfa düştü. Bu alındı. Cenubda, tankların tesirini azalmuharririni bu tarikate aid fotoğraflar Bu taburlar, üç ay müddetle, Habeş hal, o dereceyi buldu ki, ordu, orduluk tan sebeb, bu çelik odalarda kapalı durçekmek ve makaleler yazmak üzere Al kuvvetlerinin kısmı küllisile hiçbir temas tan çıktı ve başka bir tabura ilhak edil mağı bir işkence haline getiren müthiş bukerke göndermişti. Vazifesini muvaf • ta bulunmadıkları gibi biribirlerinden de mek mecburiyeti hasıl oldu. sıcak, şimalde, en tecrübeli katırlann bifakiyetle bitiren muharrir, Nevyorka av tamamen tecerrüd etmiş bir halde kaldıFakat, bu gün o devre geçmiştir. Şi le geçmesini imkânsız kılan sarp yollardet etmeden bir gün evvel, kulübesindeki lar. Ileri karakollan, küçük müfrezelere malden gelen haberler bunu gösteriyor. dır. Bundan başka, tanklar, istihkâm, yatağında 5lü olarak bulunmuştur. hücum ettiler, nakliye kollanna baskınlar Habeşlerin zgyiab, atılan bombaların tâbya veya mitralyöz yuvası gibi, imha Yapılan tahkikat neticesinde, gazete yaptılar, ve İtalyan Başkumandanhğını adedi ve bombardıman edilen kuvvetlerin edecek hedef te bulamamışlardır. Yağciyi öldürenin, kendi uşağı Trujilo adlı sıkıntıya sokabilecek nekadar müşkül miktan gözönüne getirilecek olursa, nis murlu zamanlarda, tanklar, çamura öyle genc olduğu anlaşılmıştır. Uşak tev varsa hepsini tatbik ederek faaliyette bu beten azalmıştır. Bunun başlıca sebebi gömülüyordu ki, bazan çıkarmak imkâm kif edilmiş ve cinayetini itiraf etmiştir. lundular. Son zamanlarda, aralannda de, Habeşlerin, Haile Selâsiyenin öğretkalmıyordu. Bunlardan otuz kırk tanesi, Cinayetin sebebi, gizli tarikat mensub anlaşarak harekete geçtikleri için, bu mek istediği, fakat alışacaklanna kimseHabeşlerin eline bu suretle geçmiştir. larından olan Trujillonun, günün birin küçük çete harbinin daha muntazam sevk nin ihtimal vermediği tâbiyeyi öğrenmiş de çarmıha gerilmek şerefine nail olma ve idare edildiği görülmektedir. İtalyan olmalarıdır. Bu tâbiye dağılmak ve ta Bir istifham işareti daha vardır ki, o ğı ümid ettiği halde, efendisinin, tarikat ların Tembiendeki sağ cenahı ile, sol ce haffuz etmekten ibarettir. O tarihten iti da gaz meselesidir. Gaz, şimdiye kadar aleyhinde yazılar yazması, resimler çek nahı, bu fedaî taburlann gece gündüz baren, Habeşlerin kuvvei maneviyesi yük iki cephede kullanılmıştır. Fakat görünüşe nazaran, pek az miktarda. Bu gazin mesi ve onun bu emelinin tahakkukuna yaptıklan sistemli taarruzlar, sabahtan selmiştir. akşama kadar devam eden göz açtırmaz Adisababadaki askerî müşahidler, îtal tipi henüz tayin edilememiştir. Cephemani olacak şekilde hareket etmesidir. lerden gelen sönük raporlarda, yalnız, düşmanın gaz kullandığı zikrediliyor ve Yürüdükçe, kendine kızıyordu: Tunc, bütün dağımk düşüncelerden kafa lıkla geriledi: olsa olsa «Askerlerimizden birçoğu mide Neye bu kadar ihmal ettim... Ser sını ve sinirlerini kurtarmak istedi. Tek AaaL ağnsmdan ve göz şişmesinden muztaribbir nokta etrafında düşünmeğe mecbur semlik!.. Kapının iki kanadı üstündeki demir dır» cümlesi ilâve ediliyor. Karanlık bir yolda yürüyormuş ta, ö du: kulplara ip geçirilmiş. ve uclan mühür muBu vaziyet, İtalyanların, ancak göznünde birdenbire ay doğmuş. gibi, gözle Şimdi, Zülfü Şahinle meşgul olmamile mühürlenmişti. ri ışıkla doldu ve olduğu yerde durakla Iıyım... Ötekileri de sıraya koyanm... Aryaşı akıtan gaz bombası, yahud hardal Ali Tunc, mühür mumu, kendi ağzına dı: tık gözümü açmalıyım... gazi kullandığı zannını uyandırmaktadır. vurulmuş gibi, dudaklarını ısırdı ve hiç Bu gazlerin tesiri muvakkat olup, düsma Ben, bu birkaç gündür, iyice ser Ali Tunc, kafasmın yeni ayanna, a sesini çıkarmadı. semledim... Büyüye inansam, yeşil gözlü yaklannı da uydurmuştu; dik adımlarla nı öldürmez, sadece maneviyatı uzerinMühürlü kapı, ona, hâdiseyi bütün akadın, beni büyüledi, diyeceğim... Ga karşı kaldınma geçti ve Zülfü Şahinin ede tesir yapar. Şayed bu doğru ise ve çıklığile anlahyordu: Uzun zamandanbezeteyi ihmal ettim... Etrafımı ihmal et vinin kapısma doğru ileriledi. ri gözetilen, göz hapsine alınan Zülfü Şa Italyanlar, günün birinde gaz harbinin tim... Hemen hemen dünyaya dirsek çeGündüzleri, evde kumar partileri olma hinin evi, nihayet zabıtaca basılmış ve acemisi olan Habeşlere karşı öldürücü virdim gibi... Adam sende! diye yaşı dığı için, girip çıkmanın fazla kontrol algazler kullanacak olurlarsa, belki de iş kapatılıp mühürlenmişti! yorum. Rüyada yaşasam, belki hayata tmda olmıyacağını umuyordu. büsbütün değişecektir. Fakat askerî müdaya yakın yaşıyacağım... Kapıya yaklaştı, zile bastı... şahidler bu noktada da şüpheli davranıDudaklarını kımıldata kımıldata yolun Zilin sesi, evin boşluklarında, saniyeyorlar. Bu eksperlerin söylediğine göre ortasında durup kendi kendine mınldan lerce çmladı, öttü. bu yüksek dağlar ve derin boğazlarla Ali Tunc, matbaanm kapısından girerdığını farketti; gelen geçenler, ona tuhaf Kapı açılmamış ve içeriden, zilin akisken, sekretere ayn, arkadaşlarına ayrı, dolu memlekette, gazin yapacağı tesir, ruhaf bakıyorlardı. Ali Tunc, kendini lerinden başka ses te çıkmamıştı. eceği yalanlan kafasında iyice ! Avrupadaki tesirine nazaran en aşağı topladı; yürüdü: Ali Tunc, tekrar zile bastı, zil, tekrar çüp biçmişti. Fakat buna rağmen, ge» yüzde yetmiş beş nisbetinde azdır. Faz Büsbütün sersemliyorum... Nişan evin içinde zikzak akislerle çmladı, çmtetikte bulunmak, falso yapmamak için la olarak ta, gaz bombası, nihayet, taylımi da ihmal ettim. Evdekiler. merak i ladı... vareler görünür görünmez süratle dağıGene hiçbir ses duymayınca Ali Tunc her sözünü, her hareketini, kendi kendın çindedirler. Eğer «Solmaz» gazeteye telabilen küçük müfrezelere karşı kullanısinırlenmişti; kapıyı sarsmak istedi, bir kontrol ehneği düşünüyordu. lefon ettiyse, iş kötü.. lacaktır. (Arkan car) Zülfü Şahinin evine yaklaşırken, Ali den durdu ve gözleri açıldı; kısa bir çığ Solmaz Ali Tunc