02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 Şubat 1938 CUMHUBİYET SON lngiltere müdafaa plânı meclise veriliyor günkü toplantısında müdafaa meselesini tekrar tetkik etmiştir. Bu münasebetle kurulması tasavvur edilen Müdafaa Nezaretinin tarzı teşekkülü hakkında müzakereler yapılmıştır. Bu mesele hakkında daha cvvel beyaz bir kitab neşredilmesine karar verilmiştir. Ycni Müdafaa Nczaretinin kat'î şekli cuma günü Avam Kamarasına verilecek olan müdafaa lâyihasınm müzakercsi esnasmda kararlaştınlacaktır. Salâhiyettar mehafilde temin edildiğine göre, îngiltereden başka döminyonlann da müdafaa vasıtaları artırılacaktır. Kanada bu maksadla 12 milyon dolarlık fazla tahsisat kabul etmiştir. Avustralya bütçesine 7 milyon îngiliz liralık yeni tahsisat koymuştur. Sinkapur ile Burneonun tahkimi için de aynca tahsisat ayrılmıştır. Dominyonların mü dafaa için tahsis edecekleri fazla bütçenin yekunu 10 milyon îngiliz lirasına baliğ olacaktır. Bu tahsisatın müdafaa konseyi tara fından acele tasdik edileceği umulmaktadır. Londra 12 (A. A.) 26 şubatta Avam kamarasında, hususî silâh fabrikaları hakkında bir müzakere cereyan edecektir. TELEFON MABERLER TELGRAP vcTELSiZLE r Uzakşark vak'aları ve lngiltere... İki arkadaş Yazan: Halid Ziya Uşaklıgil Hamdullah Suphi ile Ahmed Haşim iki arkadaştılar, ta mektebde küçük yaşlarında başlıyarak, saatleri günlere ve günleri yıllara bağlıyan uzun zincirin a rasında hep bağlanarak arkadaş olduklan gibi iş hayatına atıldıkları zamandan itibaren de gene arkadaş oldular. Faka bu ne zaman bitti? Nekadar sürmekt devam ederek, sonunda aralanndaki mi zac, meşreb, telâkki farkları arta arta, yavaş yavaş arkadaşlıktan doğan ve belki biribirine müsaid bulunmakla devam ede bilen bağlar gevşiye gevşiye bir uzakhği münkalib oldu? Bunu kestiremem. Onlaı ilkönce tamamile muvazi başlıyan iki çiz giye benzetilebilirdi ki hep biribirinin ya nmda gidiyor görünürken ufak bir inhiraf la ayrılmağa başlamışlar ve aralarına gittikçe genişleyip açılan bir mesafenin ik uzak tarafında kalmışlardı. Bu da pek zarurî birşeydi, bu iki arkadaşın arasında büyük bir fıtrat farkı vardı. 3 İHEM NALINA MIHINA Allah rahmet eylesin! Londrada «Biz olmayınca Dominyonlar da bütçelerine tahsisat koydular, hiç birşey yapılamaz» Sir Samuel Hoareun Bahriye Nazırı olacağı kanaati var! rivayetleri d e o r t a y a çıktı Londra 12 (A.A.) Birçok siyasî ze Londra 12 (Hususî) Kabine bu M. Hoare arasında vukubulan bir görüş vat, Pittmanm nutkunu, Japonyaya ya me neticesinde, Deniz Bakanlığınm yakında Sir Samuel Hoarea tevdi edileceğine dair olan rivayetler yeniden ortaya çıkmıştır. 936 da Fransa üç büyük manevra yapacak pılmış «faydalı bir ihtar> telâkki et mektedir. Maamafih, resmî çevenlerce bu nutka, fazla bir ehemmiyet atfedil memekte, Japonyanm anormal surette genişlemesine mâni olacak şiddetli ted Haber mevaimsiz sayılıyor birler alınacağının ilânından ziyade, Londra 12 (A.A.) İyi haber alan Japonyaya karşı duyulan bir iğbirarın mehafil, hükumetin, muhafazakâr say ifadesi telâkki edilmektedir. lavlardan Amiral Sueter tarafından ve îyi haber alan Londra çevenleri, bu rilip bir millî müdafaa bakanhğı tesisini kabil tedbirlerin Ingilterenin iştirak teklif eden yasa taslağının aleyhinde bu olmadan tatbik edilemiyeceğini çok iy bilmektedirler. lunacağını söylemektedir. Bu taslak ABir Ru» müşahidinin tb'zleri vam kamarasında önümüzdeki cuma güParis 12 (A.A.) Sovyet bir müşahid nü müzakere edilecektir. Havas ajansı muhabirine şu sözleri söyAyni mehafil, Sir Samuel Hoareun lemiştir: Millî Müdafaa Bakanı sıfatiyle kabi « Pitmanın nutku, Japonyanın ta Ben bunu ilk tanışma günlerinde görneye gireceğine dair olan gazete hava kib ettiği yayılma siyaseti neticesinde düm, dah ziyade görmek değil duydum dislerinin de mevsimsiz olduğunu ifade hâsıl olan Uzakşark vaziyetini hakikî Ne zaman Hamdullah Suphi ile konuşediyorlar. şeküle tasvir etmiştir. Sovyet ittihadı sam beni ihata eden sıcak bir hava içinde lngiltere taahhüdlerini Pitmandan evvel, devletlerin nazari bulunmuş olurdum. Onun ruhu gayct adikkatini bu meseleye esasen çekmiştir. çıktı, sanki varlığının bütün içindekileri yerine getirecek Londra 12 (A.A.) Avam Kama Büyük Britanya, Japon, emperyalizmi sarahatle, vuzuhla gösteren bir cam mahrasında liberal bir meb'us Edene Versay nin sulhu tehdi detmekte olduğunu ar faza içinde gibiydi. Bilirdiniz ki karş'ıtık anlamıştır. muahedesinin askerlikten tecrid edilmiş nızda başka türlü duyan, başka türlü Bu siyasî müşahid, Pittmanm Japonolan mıntaka hakkındaki 42 nci veya ya seçiminden on gün kadar evvel söy söyliyen biri değil, sizi seven ve size $e 432 nci maddelerinin sarih bir surette lediği nutkun, Japon militaristlerin ta vilmek için pek lâyık olduğuna her keliihlâli halinde, Ingilterenin Fransaya ve arruz siyasetinin Japonyanm vaziye mesi, her hali şehadet eden biri vardır. ya Almanyaya derhal yardıma koşup tinde akisler yapmasından korkan mü Zannediyorum ki onda en ziyade bariz koşmıyacağını sormuştur. teaddid seçimlerin üzerinde tesir bırak olan vasıf bu sevmek kabiliyetidir, ve Eden, lngiltere hükumetinin taahhüd ması ihtimali olduğunu söylemiş ve sevmek kabiliyeti demek sevilmeğe liyaSamuel Hoarea dair başka kat demek olduğundan onun sevdikleri leri Lokorno muahedesinde tasrih edilmiş sulh istiyen devletlerin müşterek em bir rivayet olduğunu ve hükumetin taahhüdlerine niyeti tesis etmek üzere fazla gayrette tarafından da sevildiğine şüphe etmemek bulunmalan gerektiğini ilâve etmiştir. icab eder. Acaba bu sevdiklerinin ara Londra 12 (A.A.) M. Baldvin ile daima riayet edeceğini söylemiştir. M. Eden ne diyor? ..•"••"..». mıııııııniınillllllllllinillllllllll sında, bütün manasının kuvvetile sevmekLondra 12 (A.A.) Eden, îngiliz hü te, Ahmed Haşim de var mıydı? Bunu kumetinin, Çindeki îngiliz mümessüleşüphe ile telâkki ederim. Sevişmek her iki rinin emniyetini korumak üzere henüz tarafın sevmek temayül ve ihtiyaclannın her hangi bir tedbir almak tasavvurunda bulunmadığını, fakat vaziyetin inki tam telâkisile mümkün olacağına bakılırşafını dikkatle takib ettiğini söylemiş sa birinin sevmesine mukabil diğerinin sevmek kabiliyetinden hilkaten uzak kaMr. an hassasiyetinin bir noktada tesadüf etmiş olmalarına pek ihtimal verilemez, fakat bunu tevişmenin zıddile tefsir etmek Atina 11 (Hususî) Ahali partisiBeyrut 12 (A.A.) Fransız yüksek Onu nekadar muhtelif vesilelerle dinte hiç doğru olamaz. Onlar uzun bir refanin gazetelerinden Ellinikon Mellon ga komiseri M. de Martel, başlıca iki nas Bir tayyareden haber yok kat neticesile biribirine nekadar mümkün ledik, sonra da dinlediklerimizi okuduk. zetesi Kral Jorjla Venizelos arasında da yonalist lideri olan Nesim Bahri ile Cese o kadar alış.mıglar ve biribirini nekadar Bunları yazmış mıydı? Bütün büyük haNatal 12 (A.A.) Ville de Buenos etmretmiştir. h» VTrat Yunanisfar.» cr/.lm/"^»n teatî " mil Mardanın tçvkifini takdir etmek mümkünse o kadar beğen tibler gelecek nesillere bıraktıkları nutuk Aires ismili tayyareden haber alınamaParis 12 (A.A.) Flandin, Meclis dilen ve aralarındaki uzlafma ile, hürri Bu tevkınn sebebi, bu iki liderin «gayrisiyasî» bir cinayet kurbanınm cenaze Dış Işleri Encümenine uzun uzadıya iza mişlerdi. Bu, dost olmak için pek kâfidir. larını yazmakla başlamışlardır, yahud mıştır. «Santos Dura,ont» deniz tay yerperverlerin Krah tanıdıklarına dair söyledikleri anın sanihasına kapılarak irti yaresi bu tayyareyi aramağa çıkmıştır. merasiminde gösteri tertibine teşebbüs hat vermiştir. îlk elde edilen malumata Yıllar geçip te yaşları ileriledikçe, bi calen söylemişlerse sonradan bunlan testafsilâtı havi bulunan mektubların esra etmiş olmalarıdır. göre Flandin ezcümle, Fransız Sovyet ribirine hiç benzemiyen iki muhtelif, hat bit etmişlerdir; her iki ihtimalde de biz rengiz bir surette aşırıldığını yazıyor. Bu Talebe, bugün yeniden gösteri yap mektublar ikisi arasında tavassutta bulu mağa çalışmışsa da muvaffak olama andlaşmasının Lokarno muahedesile ka ta zıd, sahalara yayılan hayatları arala bunlan kaybolmıyacak bir şekilde bulmuş pek anzî fırsatlarla takib edebiliyordum. bili telif olmasını şüpheli gören Alman rına büyük farklar koydukça, gene inan olmakla büyük bir kazanc temin etmiş ol Ahmed Haşim bana karşı sonradan gelen nanlardan vapur mücehhezi Kontomiha mıştır. muhtırasının ileri sürdüğü delilleri çürü mak isterim ki. daima dost kalmakta de duk. Bunlar hutbe, şiir, dil bakımından şair nesilleri için bir müfid rehber vazifePazarlar hâlâ kapalıdır. lis tarafından Atinadaki evinde bırakıl Beyrut 12 (A.A.) Dünkü gün, mem tecek beyanatta bulunmuş, Almanyanın, vam ettiler. Hele Hamdullah Suphi ta Türk irfan hayatının pek büyük bir öne sini ifa etmiş oldu, ve bunu yaparken pek mıştı. nazikti. Daima koltuğunun altında, ce leketin her tarafında sükunetle geç askerlikten tecrid edilmiş mıntakayı, id rafında bunun için hiç şüphe taşımam; me malik eserleridir. Venizelos geliyor miştir. dia ettiği gibi tahkime hiçbir salâhiyeti ol Ahmed Haşime son devrin en büyük şairi binde taşıdığı şiir kitablarım bana getiAtina 11 (Hususî) Gazetelerin Hamdullah Suprinin ihmal ettiği iki Bugünden itibaren Şamda asayişin madığını söylemiştir. larak bakmakta ve onu bu sıfatla takdir rir: Bunlan görmüş müydünüz? suaParisten aldıkları telgraflarda Venizelokabiliyeti var: Mizah ve hikâye. O, îdamuhafazasına süel makamlar memur eFlandin, Tuna andlaşması metelesi et etmekte sebat eylediğine kanaat etme reyi terketmekte bütün arkadaşlarmın ö lile yazı masasmın üzerine bırakırdı. sun Yunanistana avdetini tacil etmekte dilmişlerdir. rafındaki görüşmelerden bahsederek Pa lidir; Ahmed Haşimin onun hakkında, nüne düşmüş oldu. Pek te isabet etti: Verhaeren, Rodenbach, Samain, Vieieoldugu bildirilmektedir. Bu telgraflara Kahirede sempati grevi ris ve Londra mülâkatları hakkında iza onun büyük bir hatib sıfatına karşı ayni Böyle bir kabiliyet bir terceme kalemmın Griffin kabilinden şairleri onun delâletile göre Venizelos doğrudan doğruya memLondra 12 (Hususî) Suriye milli leketi olan Giride gelerek siyasî hayattan yetperverleri liderlerinden iki kişinin hat vermiş, Avusturya meselesine dair o takdiri duymasına, her mütebariz liyaka mahdud ufkuna esir edilemezdi. Hele tanıdım. Ahmed Haşimden daima büyük bir büsbütün uzak kalıp oradaki malikâne Şamda tevkif edilmesi üzerine Kahire lan beyanatında, bu memleketin istiklâl ta karşı zaptedilemiyen bir isyanla taş meşrutiyeti müteakıb bu isabet daha zimağa müheyya fıtratınm müsaade edip lezzet alırdım, fakat yukanda da izah e*sinde çiftçilikle meşgul olacak ve yazın deki Elâhzar Üniversitesi talebesi Su teminatı ve îtalyanın bu maksad ioin vâki yade teeyyüd etmiş oldu. Mizah ve hikâetmediğine, hatta bu çocukluk ve genciık tekrar kaphcalarda tedavi edilmek üzere riye Arablanna karşı sempatisini gös olan yardımları bahsinde israr etmiştir. ye kabiliyetleri de gene o sıralarda görül mek istedim, bu lezzete tam bir emniyet termek üzere bu sabah grev ilân et Bundan sonra Habsburgların tekrar tahta dostunun yurd hayatında yüksek mınta dü. «Davul» isminde bir mizah mecmua katılmış olmazdı. Sonra, onun beni sıkan Avrupaya gidecektir. getirilmeleri bahsine intikal eden Flan kalarda parlıyan ikbal yıldızını sevincle sı vardı, ve orada pek hoş şeyler yazardı. bir huyu vardı: Bana benden öyle müAtina 11 (Hususî) Kral dün Kon miştir. din,, bu meselenin vaktile Avusturyayı is karşılamış olup olmadığına kat'î bir hü Ezcümle bana aid bir yazısı var ki hâlâ balâğa ile bahsederdi ki bu dakikalaraa dilis partisinin reislerinden Anagnosto tihlâf eden bazı devletlerce şimdikinden küm verilemez. pulosu kabul ederek kabine buhranı hakkâğıdlanmm arasında pek kıymettar bir bir gene kız utangachğile kızarırdım. riçdaha ciddî itirazlarla karşılandığım ileri Ben onları tetkike lüzum görmeksizin yadigâr mesabesinde saklarım. Bunda le bir gün bir risalede neşredilmiş uzur.ca kında radikal partisinin fikîrlerini dinle sürerek Habsburgların tahta iadelerinin nlamış oldum, her ikisi de o decere açık pek çok iğneler vardı, hatta yalnız igne bir makaleme dair öyle heyecanla methimiştir. Londra 12 (Hususî) Petrol ambar esasen yakında tahakkuk edecek gibi gö ı ki tetkike hacet kalmazdı: Onlarla kar ler vardı, fakat batmıyan, acıtmıyan, ka ye yaptı ki, samimiyetinden şüphe edılmegosu meselesini tetkik eden mütehassısı karşıya bulunmak kifayet ederdi, biri natmıyan iğneler... öyle iğneler ancak sine benliğimin böbürleneceğine şüphe ollar komitesi raporunu bu gece bitirmiş rünmediğini ilâve etmiştir. M. Hodzanın temasları tir. Rapor, Cemiyeti Akvama aza olan size derhal emniyet, huzur ve istirahat, ıdıklar vç güldürür. Onları bu derece mıyan bu tütsüden adeta bunaldım. O devletlere bildirilecektir. Paris 12 (A.A.) Hodza bu sa itimad ve itminan verir, öteki sizi daima meharetle idare edebilmek için onun ka derece. insana «acaba eğlenıyor mu? Aİyi haber alan kaynaklara göre, mü bah Âyan reisi Jules Yeanneumay ve esvabınm altında bir silâh, tebessümünün dar nazik parmaklara malik olmak icab e caba karşısmdaki budalaya yutturmuş oltehassıslar komitesi İtalyanın elinde an Meclis reisi BouUson ile görüşmüştür. altında bir zehir sakladığmdan şüphe oiu der. «Davulun sesi uzaktan hoş gelir» makla seviniyor mu?» dedirten bir nali Londra 12 (A.A.) Bir muahede cak üç aylık ihtiyacına kâfi petrol mev Flandin, yarın akşam Hodza şerefine, nan bir adam hissini verirdi; fakat bu son derler, Hamdullah Suphinin davulunun vardı. akdine yardım etmek üzere Rusya ile cud olduğunu tesbit etmiştir. Komite Dış Işleri Bakanlığında bir akşam ziya his onu takdir etmeğe, onun hassasiyeline, sesi pek yakından gelmekle beraber, tokAlmanyanın Deniz konferansına iştirake petrol ambargosunun müessir bir şe Yalnız bir kere pek samimî oldu. Meşfeti vcrecektir. Yann öğleden evvel, Çe san'atına, şiir kudretine hayran kalmak mağı vuruşunda öyle kibarane bir eda davet edilmeleri ümidi kalmamış gibidir. kilde tatbiki için Amerikanm da am rutiyetten sonra yazdığım şeyler arasında Delegasyonlar arasındaki müteaddid bargoya iştirak etmesi lâzım geldiği ne koslovak Başbakanı Sarraut ile görüşe tan, ve bu bakımdan onu pek yüksek bir vardı ki, bir tanbur kadar kulaklan ok beni pek ziyade utandıran bir roman tefcektir. kıyraette tanımaktan alıkoyamazdı. şardı. Hikâye zemininde de onun gene rikası hakkında bir makalesmi gördüm: Utişareler neticesinde, Fransızların, konfe ticesine varmıştır. Mareşal Tuhaçeviski mühimmat Her ikisinin de konuşmasında her bir mecmuada neşredilmiı olan bir horoı Bunda o eser için birçok doğru tarizlerini ransa Almanlarla birlikte iştirakin kat'iyeyden evvel sizi teshir eden bir talâkat döğüşü hikâyesini unuhnadım. Bu o tar heyeti mecmuası hakkında gülünc tab;riie fabrikalarım gezdi yen aleyhinde oldukları anlaşılmıstır. Paris 12 (Hususî) Paris borsasımn Paris 12 (A.A.) Mareşal T u e buna hâkim olan bir zekâ vardı; fa zm bir şaheseriydi. Nekadar yazık ki bu icmal ediyordu. Bu makalesinde baştanFransızlar Alman bahriyesinin gayrikabugünkü kapanış fiatları şunlardır: haçeviski dün, uzun uzadıya. uçak fab kat nasıl tarif etmeli, Hamdullah Suphi iki zeminde devam etmedi. nunî olduğu iddiasındadırlar. Fransızaşağı haklıydı ve o kullandığı tabir de eLondra 74,86, Nevyork 15, Berlin rikalannı gezmiştir. Sonra da Hava Er nin zekâsında ve talâkatinde insanı sarsların bu vaziyeti karşısmda İngilizler bir Ahmed Haşim îdareyi terketmekte serjn müstahak olduğu tabirlcr ara*'nda 609,25, Brüksel 255, Madrid 207,25, Amstahkimname teklifinde bulunmakta ve Al terdam 1027,75, Roma 120,80, Lizbon 68, kânıharbiye Komutanı General Rujo ile mıyan ve arasıra ya işittiği yahud söyledi pek geç kaldı, zaten oradan çıktıktan jon en hafifi idi. Nasılsa sonra bu yazdığmi birşeyin hoşluğunu selâmlarcasına şak ra da bir yerde ilişip kalmakta da geç manlann tahrir komisyonunun mesaisin Cenevre 494,75, bakır 39 1/4 39 3/4, öğle yemeğini yemiştir. dan nedamef etmeğe lüzum görerek ta Mareşal, Moskovaya dönüşünü bu rak ve biraz asabî, fakat her vakit pek kaldı. O. tam manasile bir şairdi. Ona den daima haberdar bulundurulmalannı kalay 208 17/6, altm 140,10 1/2, gümüş Yeşilköye kadar gelip benden kusurunun cibarane kahkahasında insanı şetarete sü geniş ufuklar, daima değişen muhitler iâhafta sonuna tehir etmiştir. istemektedirler. Almanların bu suretle 19 11/16. affini diledi. Halbuki bu bir kusur değil, şimdiye kadar yapılan anlaşmalara iştirazımdı. Şair ruhunun altında uyuyan. ve, bilâkis bence bir meziyetti. Bunu o gün ki ümid edilmektedir. Çünkü tngiltere, nekadar yazık ki sonunda onu en verimli kendisine temin ettim. Bu ziyareti »adeAlmanyanın iştirak etmediği bir muahebir çağmda Türk edebiyat ve san'at âle cc bir banşmak emeline müpteni olmadeyi imza etmek taraftan değildir. mindcn söküp koparan sinsi marazm d» lıydı. Yoksa o escri kendisinden ziyade doğurduğu hiç birşeyden mcmnun kala asıl tahibi gülünc buluyordu. mamak ıstırabile oradan oraya dolaştı. O tarihten sonra Ahmed Haşim şuna Yalnız birşeye sadık kaldı, yalnız bir nokbuna tariz eden makalelerini yazarV.en tada sebat etti: Şiir. Ve hiç şüphe yok, Paris 12 (A.A.) Sü Bakanlığı, 1936 Türk şüri onun elinde en yüksek ifadeşini hücumlarından beni vareste bıraktı mı, yüı içinde üç mühim manevra yapıla bana dair görmemiş, işitmemiş olmak tercağını haber vermektedir. buldu. Strasburg komutanı General Hering Küçük yaşındanberi onun şiire mariza cih edilecek birşeyler yazdı mı, söylîdi mi 3 ağustosta başlıyarak ayni aym altı 1e bir iptilâsı vardı: Mektebde, sonra iş bilmiyorum; bilmek te istemem. Onun sında bitecek olan (Vosger) dağlarında:emininde, adım adım garb şairlerini ta gene yaşında ölümüne en ziyade ytnıanki manevraları idare edecektir. Alp dağ:ib ederdi, O garbin şiir zemininde en lar, ve hatırada onun nammı son Türk lannda, 7 eylulden 10 eylule kadar sü. mütebahhir, en mütetebbi bir vâkıfıydı. şairlerinin en yükseklerinden nekadar recek olan manevraları, General MittelBen bizzat ona borcluyum: Bir zaman ol az!.. biri olarak saklıyanlar arasında hauser ve Kastr ile Tuluz arasında, 15 du ki Fransada şiir harekellerini roman ben de vanm. 18 eylulde yapılacak olanları da Genetique ve parnassien devirlerinden sonra ral Billotte idare edecektir. , HALİD ZtYA UŞAKLIGİL Venizelosun Krala mektubları çalmdı Eski lider sür'atle Yunanîstana dönüyormuş Suriyede asayiş düzeliyor gibi Dün iki parti lideri tevkif edildi M. Flandin n az on senedenberi, Unkapanı köprüsünün batmak üzere oldurükliyen bir mana varken Ahmed Haşiğunu, hem de alâkadarların dimin coşkun söyleyişinde bir kaza yapma linden duyuyorduk. Kaç defa üzerinden sm endişesini veren bir dalgalanış, gülü kamyon, otomobil, araba gibi ağır nakil şünde belki ısıracaktır korkusile üşüten vasıtalan değil, hatta piyadelerin biîe bir gizli ifade duyulurdu. geçmesi yasak edildi. Gazi köprüsünün Hamdullah Suphi ile sadece bir dost yapılması uzadıkça, bu salhurde köprüdeğil, bir refik, belki de ona karşı yaşın ye payandalar vuruldu, çürümüş duba dan, tecrübesinden gelen bir hakla adeta lan lehimlendi, tahtaravalli oynıyan döşebir nasıh olmuştum; bana bu son payeyi meleri mıhlandı ,açılıp kapanırken birbikendisi verirdi. En samimî fikirlerini ba rinden ayrılan çatılan perçinlendi. Istanna açmaktan çekinmemesi beni ona karşı bul Belediyesi, sabık Galata ve lâhik Unbüyük bir kardeş sıfatım takmmağa sev kapanı köprüsünün Voronofu olmuştu. ketmiş oldu. Zavallı ihtiyarı, mütemadi aşılarla Edebiyata, san'ata, hayatta nekadar gencleştirerek Gazi köprüsü kuruluncıya güzel, iyi ve yüksek şeyler varsa onların kadar, yaşatmak istiyordu. Belediyemıhepsine âşıktı; bu aşk onu herşeyden ev zin, yeni bir köprüyü on beş senede yapvel şiire sevketmişti. Bana ekseriyet üzere mak, hurda bir köprüyü de on beş sene kısa, fakat ne güzel manzumeler okurdu. daha yaşatmk gibi çifte bir mucize yaratHele Kafkasyadan îstanbula getirilen mak hususundaki gayreti, azkalsın tahakbir Çerkes kızının galiba kendi aile haya kuk edecekti; fakat evvelki geceki azgın tından alınmış hikâyesini tasvir eden u karayel fırtınası bu asırdide köprüyü zunca bir manzumesini bugün bile ta dört parçaya ayırmak suretile çifte muhattur ediyorum. Bu kadar şiire meyya! o cizenin yalnız bir tekini mümkün kılmak lan ve her manasile şair olarak yarahlan istedi. Unkapanı köprüsünü canlı olarak Hamdullah Suphi bir gün bana, gene Eyübe nakletmek suretile orada üçüncü duygularını anlatırken, dedi ki: Bun bir köprü kurmağı düşünen Belediyemiz, dan sonra şiir söylemiyeceğim. Ben bir şimdi, zavallınm parçalanmış cesedini şeyi akranımdan daha iyi yapabildiğime Halicin başka bir köşesinde, görünce, inanmazsam müsterih olamam. Benden kimbilir, nekadar müteessir olmuştur. çok daha iyi şair Ahmed Haşimdir. ÜBu çeşid köprülerin muhakkak piri onun için şiiri ona bırakıyorum, ben hatib lan Unkapanı köprüsü, Belediyemizin olacağım. sevgili Hali ile Yemiş iskelesi önüne doğHatib olmak kararını istikbal sıgasile ru sürünmekle uhreviler diyarı olan E ifade etmesine hiç lüzum yoktu, o zaten yübe gitmek istemediğini göstermiştir. konuşurken de bir hatibdi. Bana söyledi Belediyemiz, emektar köprünün Eyüb iski mektebde de hep zihnimde bu emel ya tikametinden bu tarafa kaçışını, onun şarmış, ve bu zemin üzerinde mekteb ha yaşamak arzusuna bir delil addederek yatında bile mümareseler yaparmış. belki de tekrar aşılar ve desteklerle hayatını uzatmak istiyecektir. Memleket hayatında bu mümaresele Fakat, artık karayelin kara darbesi rin nekadar mühim fırsatlannı buldu ve hatib sıfatile nekadar yükseklere çıktı, bu bir ayağı mezarda ihtiyan büsbütün yalnız kararını tamamile tatbik edemedi. çökertmiştir. Ne yazık ki Belediyemizin Şiir söylemekten vazgeçmek manzume mucizesi yanm kaldı ve Unkapanı köp yazmamak demekse o başka bir mesele rüsü halefini görmeden göçtü. Allah gadir, fakat şair olmamak deraekse işte buna ni gani rahmet eylesin Bu elim ziya müimkân bulamamıjtır. Onun bütün nutuk nasebetile kederli îstanbul Belediyesine lan, bütün hutbeleri türkçenin en güzel taziyetlerimizi sunarız. örnekleri olmakla kalmamış, baştanbaşa şiirle dolmuştur. Sovyet. Fransız anlaşmasını izah etti Ambargo komitesinin vardı^ı netice Fransızlar, Almanların Deniz konferansına girmesini istemiyorlar PARtS BORSASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle