Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 26 İkincikânun 1936 Dünün Genci Anlatıyor Sermed Muhtar Alus Yakın maziden maceralar 56 Giyime, koşama bile hacet yok, Allaha bin şükür üstün başın mum gibi, şanın, şöhretin de yerinde... Şeytanm ayağını kınp yanlarına gır, safa geldiniz deyiver.. Büyük hanım, yaşlı kadm, anneannen makamında. Elini öpüverirsin. Ortanca nımm, yani kaynananın da eline doğru vanrsın. Teyzanıma tazimlice bir temennah çakarsın. Kızlara nasıl aşinahk etmek lâzım geldiğini sana öğretecek değilim a, benden âlâsını bilirsin. Zağfer Hanım ötüp dururken fırlayıp yukarı kaçmıştım. Peşimi bırakmaz da bırakmaz. Ellerime, eteklerime varmalar; çekip çekip öpmeler; (anan yerindeyim; bak senin elini, eteğini öpüyorum. Beni kırma!) diyerek ayaklarıma kapanma lar. Düşündüm. Biraz evvel, kendime: (İşin alayma baksana; komedyayı seyretsene!) diyen ben değil miydim? Ne diye inad ediyorum? Yanlanna çıkıvereyim. Zağfer Hanım, dedim, haydi git, şimdi geleceğim!.. Hoplıya zıplıya aşağıya seğirtti. Biraz sonra ben de indim. Kapıyı tık tık vurdum. Zağfer Hanım içerıde çırpınıyordu: Olmaz, vallahi olmaz; billâhi darılınm, güceninm, yüzünüze bakmam. Çarşaf, marşaf örtünmenin lüzumu yok. Işte basörtüleri getirdim, buyurun; başlannızı sanverin.. Büyükanım otur otur duğun yerde bakayım, o senin evlâdın, torunun. Kardeş sen de aklını bozmuşsun galiba? İnsan... dan kaçar mı? körün bir değneğidir; bir taneciğimizdir. Ustüne titreriz, bir dediğini iki etmeyiz. Ne olur a çocuk, biraz yüz bul, şimar, başka tazeler gibi cicinliğe.... başla.... Ne münasebet! Yüz bulup şımarmak nerede, boynunu bir kat daha eğer; biz lere büsbütün hakipay olur. Boyuna bosuna bakmaym, gene irisidir. Akranlan nın hepsinin tepesinden bakıyor. Teyzesi yaşını sen söyle; senin hesabm, kitabın kuvvetlidir. Verem Dispanserinde 38 milyon ödiyecekler, neler gördüm? Mm. Staviski de Amerikaya hareket ediyor Staviski davasının cezaî kısmı on bi: kişinin beraeti. 9 kişinin de mahku miyetile bıtmişti. Davayı neticelendi ren Sen ceza mahkemesi, hukuku şah siye davacılarınm taleblerini de tetki ederek, o hususta da kararmı vermiştir, Mahkemenin verdiği hüküm mucibin ce, mahkumlardan yedisi, hukuku şah siye davacılarına 36 milyon, 283 bin 901 frank iade edecekler, ayrıca 194,50( frank ta tazminat vereceklerdir. Bu pa ralar, Staviskinin muhtelif şekillerdf yere vurduğu şirketlere ve sandıklar aid paralardır. Mahkumlann bundan başka takriben bir milyon franga baliğ olan mahkem masrafmı da ödemeleri icab etmekte dir. Staviski davası mahkumları ACI BİR ANKET: Plâka resmi tenzil edilemiyor ama... Şoförlerin vergi borcu tahsili imkânsız hale geldi Şoförler Cemiyeti idare heyeti dün öğleden evvel de Parti Vilâyet Reisi Hilmiyi ziyaret ederek görüşmüşler ve şoförlerin resmî makamlara bildirdikleri dileklerini söylemişlerdir. Hafif hafif öksürerek «Veremim, diyor.» Artık çalışamıyorum. Karım rejide amele... Kırk kuruş ahyor. Bununla geçiniyoruz. Çok acı... Çok acı!» Saat 12... Sultanahmedde tramvay dan iniyor ve Yerebatan sarayının ö nünden geçerek Veremle Müacdele Dispanserine doğru ilerliyorum. Şoförler Cemiyeti plâka resminin inArzum; bugün de dispanserin önün dirilmesini istemeden evvel bu iş üzerinde bekleştiklerini ekseriya gördüğüm de resmî muhaberat yapılmış ve joförlehastalarla temas etmek... rin isteğinin yerine gelemiyeceği anlaşılDuba teyzesi, saniye düşünmeden, keiki katlı temiz bir bina olan Dispan mıştır. Çünkü gazetelerin bu hususta sip attı: serin bahçesinde biraz günşşlenmek iyaptığı neşriyat Maliye Vekâletinin na Elifi elifine on dört. Eltimin küçüçin "yerlere çömelmiş veya duvarlara zarı dikkatini celbetmiş ve Vekâlet İsdavanmış hastalar bugün de eksik değil. ğü îsmaille kırklı değil mi? Bu kurbanda tanbul Varidat Direktörlüğünden bu huBahçe kapısmm önüne geliyorum. Has on dördüne girdiler. Ismailin kurbanda talann arasından geçerek loş bir taşlısustaki mütaleasını sormuştur. Ve gene doğduğu adından da belli. ğa giriyorum. Sıralarda renkleri soluk. temin edıldiğine göre bu indirişe imkân Gene başladılar yanşa: zayıf, halsız insanlar oturmuşlar. Bun görülmemiştir. Bilmezsiniz, ne hali başka, ne hatır ların hangisi hasta, hangısi hastanm yaİstanbuldaki taksilerden 2 3 5 lira gönül sayıcı, ne de hamarattır. Meselâ Madam Staviski Amerikaya nmda onu buraya kadaşr, getiren him plâka resmi alınmaktadır. Bu resim her bayram yahud kandil yaklaşıyor. Ortametli insan; bu belli değil.. Hastaların gidiyor otomobılın motörünün beygir kuvvetine yakınları, daima hastadan daha solgun, lığa biraz çekidüzen vermek, hazırlık, Beraet edenler arasında bıflunan daha bitkin, daha hasta görünmezler göre hesab edılmektedir. Fakat bu resme temizlik lâzım ya... Menekşe bacı etek Madam Staviski hakkında birçok riva yüzdeyüz nisbetinde Atatürk Köprüsü lerini beline dolayıp, ayağına takunyele yetler dolaşmağa başlamıştır. Kimi, Ma mi? Ben de sırasmı bekliyen bir hasta give yüzde 50 nisbetinde de Köprü resmi ri giyip... dam Staviskinin, gene ilk mesleği olan bi tahta kanapelerden birinin üstüne ikarşılığı ilâve edılerek plâka resimleri Allasen sen sus anne, orasmı ben moda mankenliğine başlıyacağmı, ki lişiyorum ve hastalarla konuşmağa baş5 7,5 12,5 liraya çıkarılmaktadır. mi, bir sinema kumpanyası tarafından Öyle biçare ve uslu bir çocuk ki... Öyle söyleyim... Emektar Menekşe bacıyı elıyorum: filim çevirmek üzere angaje edildiğini Şoförler Cemiyeti muhtelif makamlara tekleri belinde, takunyeleri ayağında gö Saat 12, acaba çok beklemek lâ hareketsiz bir yüzü, öyle hareketsiz bi kimi de çocuklarını alıp Amerikaya ha verdiği müracaatnamelerde bu tarifenin oturuşu var ki... zım mı? rür görmez, evlâdcığım hemen atılır... reket ettiğini söylemektedir. tesbit edildiği 929 yılındanberi yedek Evet... Şimdi tatil oldu. Bir buçuk Nerede oturuyorsunuz? Abla, bırak ta ben daha derlitoplu Bu rivayetlerin hangisinin doğru ol parçalann yüzde doksan, benzinin kilo anlatayım. Kızımız bacıyı gördüğü da duğunu öğrenmek üzere kendisine mü ta tekrar iş başlıyacak. Fatihte, kütübhanede 17 numara başma sekiz kuruş, yağlann yüzde yüz Bana bu cevabı veren siyah çarşaflı kika: (Dadıcığım, ben dururken sana iş racaat edenlere, avukat Giafferi şu kada.. Allah kimseyi tek başma iken has otuz pahalılandığını ve vergilerin de artsan yüzlü bir kadm; yanında bir gözü gördürmek revayı hak değildir, vebale çamaklı cevabı vermiştir: ta yapmasm.. Pek zor şey.. sakat, saçları seyrek, büyük başlı ve mış olduğunu göstererek plâka resminin < Bu meslekî sırdır. Madam Stavis uğnyamam!) diyip hemen başını sımsıkalbe en derin bir merhamet ilka ede Yerimden kalkıyorum. Dispanserin indirilmesini istemektedir. kı bağlar; eski entarilerinden birini giyip kinin tasavvurlarını bilmediğim iddia cek kadar biçare ve uslu bir çocuk var bahçesindeki insanlarla konuşmak için basma donunu çeker; çorablarını, iskar smda değilim, bilâkis, hakikati bildi Bu çocuk, eğer incecik bacaklarına nis dışan çıkıyorum. Istanbul şoförlerinin Belediyeye olan Orasını yavaş söylüyor, muhakkak ki pinlerini atar.. Ayaklarınm altına tahta ğim içindir ki size söyliyemem. Yalnız, beten büyük görünen ayaklarını hafif Kapının önünde şişman, yaşlıca bir borclan hesab edilmiyecek kadar yüksek (insan damadından kaçar mı?) diyordu. bezini alır almaz, gıcır da gıcır, bir tahta şunu unutmayın ki, ateş olmıyan yerde hafif sallamasa canlı bir insan olduğu kadın yanıma doğru geliyor. bir yekuna vâsıl olmaktadır. Belediyeye Odaya girdim. Kambur kocakan, baş siliş ki yarım saat geçmeden her tarafa duman çıkmız.> nu anlamak mümkün olmıyacak. Öyle Bak kızım, diyor; ben de çok has Avukatın bu sözleri, Madam Stavis sakin ve öyle hareketsiz bir yüzü, öyle tayım. Kâğıdı görüyorsun ya, hem rönt borcu olmıyan taksi yoktur. Cemiyet, bu örtü varken gene eteğini kafasına çekmiş, bal dok te yala... Yapmasa olmaz, değil paytak kızı kolunu kaldırıp başma siper mi efendim? (Ben Idris Mollanın toru kinin Amerikaya gideceğini iddia eden hiç kımıldamadan bir oturuşu var ki... genden. hem de tükrük muayenesinden let, gerek belediye resimlerinin tahsil veremli çıktım; bak, bak kâğıdıma.. hal biraz daha devam ederse gerek devetmiş, duba ise gene Peruzun şanoya gi nuyum. Kim yaparsa yapsın!) dese ne lere hak verir gibi görünmekte, kadı Siyah çarşaflı kadma soruyorum: nm. başmı dinlemek üzere, Amerikaya Sırtımm, arkamın ağrısından doğrula let gerek belediye resimlerinin tahsili Sizin çocuğunuz mu? risi gibi edalı edalı bir iki adım atmıştı. cevab vereceksin? kadar uzaklaşmağa karar verdiği anla Evet, diyor. mıyorum. Yirmi gündür buradan bir Koca kafalı kız kurusile benimki de Arkasından koca koca odalan, sofa şılmaktadır. toz veriyorlar, içiyorum, çok perişan bir imkânımn bulunamıyacağı kanaatinde • Hasta mı? ayağa kalkmışlardı. dir. Bunun için şoförlere en ağır geler ları baştanaşağı öyle bir süpürür, b'yle bir haldevim. Evet... Hepsine birer temennah ettim ve bir ayna edip çıkar ki... plâka resminin indirilmesini istemektedir Evli değil misiniz? Vah.'vah, nesi var?. Japon denizinde bwr îngiliz sandalye çekip oturdum. Kızlar birbirine Büyük bir soğukalğınlığı geçirdi Tavan süpürgelerile tavan çitala Evliyim.' Kocam halâlarda suculuk ler. vapuru battı bakısıp birkaç fiskostan sonra lokma göz nnm, pencere korneşlerinin aralarını; Zatülcenp dediler. Hastanede yatırdım eder. Unkapanında Osmanbey hanm lüsü önde, benimki arkada, bana doğru sandalyelere, masalara çıkıp kapılarm, Tokio 25 (A A.) 4000 tonluk Forth nihayet iyileştî diye oradan çıkardılar. da oturuyoruz. Halâda suculuk edile yaklastılar. Maksadları alafrangalık tas perdelerin üstünü; yerlerde dörtayak o bridge ismindeki İngiliz vapurunda dün Halbuki sol ciğerinde hastalık bırak rek kaç para kazamlır, bu derd na mış. Şimdi hastayı buraya getirdim sıl iyi olur?.. Ne yapacağız bilmiyorum lamakmış; birer toka yaptılar. lup konsollann, dolabların altını. Japon denizinde Okinoshima adası aDoktor baktı: «Kızım niye çıkardm Kapının önünde, temiz giyinmiş, ha Bunu gören duba, kucağındaki değiPaytak kadın, acuzeye gözlerini açı çıklarmdan geçerken bir yangın çıkmış bunu hastaneden?» dedi. Çocuk daha ve vakti yerinde olduğu belli olan ger.c şik kılıklı subyana, yanındaki haşan vele yordu: ve bu yangın neticesinde gemi tama hasta, hasta ama ne yapayım, ben is (Baştarafı 1 inci tahifede) bir adam var.. O da bÖyle anlatıyor.. de, telâşh telâşlı diyordu ki: Anne kendini unutma, hiç nefes al men harab olmuştur. Mürettebat gemi teyip te çıkarmadım ki, şimdi buradan ğiştirdikten sonra Denizyollan hesabına Ben tedavi gördüm. Heybelide dört Siz de bey amcanıza boncur yap madan lâf ediyorsun, gene çarpıntıların den çıkmış ve balıkçı gemileri tarafın bir ilâç veriyorlar. Doktor: «Bir eyyam ay yattım. Dört ay Burgazda, üç ay da çalışmağa başlıyacaktır. sanıza!.. evde bak ta sonra sanatoryoma koya Erenköyünde, sonra da Haydarpaşa ayaklanırsa karışmam... Evet, annem ne dan almarak adaya çıkarılmıştır. Tasfiye heyeti üç gündenberi Liman Subyana gözlerini açıyordu: hastanesinde bulundum. Heybeli sa hanında çalışmağa başlamıştır. diyordu?.. Tahta silme, ortalık süpür îki Amerikan tayyaresi havada rız» dedi. natoryomunda insana gayet iy Bir daha sana ne yemiş alınm, ne meden maada ya çamaşır yıkayışı, çitileçarpıştılar Deniz Müsteşarı geldi bakarlar . Doktor Fazıl Şerefed yişi, ütüleyişi... de seni tiyatoraya götürürüm. din çok fedakâr ve çok muktedır bir Honolulu 25 (A.A.) İki süel Ame lktısad Vekâleti Müsteşan SadullaK Velede de galiba çimdiği basıyordu: Abla, sen anneme söylüyorsun ama doktordur. Hastalarile bihakkm uğra Artık fazla oldun, cınleri başıma asıl senin nefesin kesiliyor. Şimdi gicığın, rikan uçağı havada çarpışarak, birbirleşır. Ben Altın şırmgaları yaptırdım. Ci Güney dün Ankaradan şehrimize gel çıkarma hınzır.. Misafirlikte olduğumuza ardından öksürük nöbetin tutacak. Biraz rine takılmışlar ve alevler içerisinde yeğerime hava verdiler. Verem tedavisi miştir. bakmam, seni esek sudan gelinciye kadar soluk al bari... Ablam nerede kaldıydı? re düşmüşlerdir. 6 kişi ölmüş. yalnız iki nin en son usullerile tedavi edildim Müsteşar burada bir müddet kalacak döğerim billâhi!... Daha tamamile iyileşmedım. Bu aym o ve deniz idarelerine aid 935 senesi bilânÇamaşır yıkayışını, ütüleyişini anlatıyor kişi paraşütle atlıyarak kurtulmuşlar tuzunda yeniden sanatoryoma girece çolarının tetkikile meşgul olacaktır. Sa Zağfer Hanım araya girip dereden du değil mi?.. Allah için kızımızm çama dır. ğim ve öyle ümid ediyorum ki sanator dullah Güney, ayrıca kabotaj inhisarının tepeden açmıştı. Rüküşlerin içinde en şınna, ütüsüne, kolasma da hiç diyecek yormdan bu defa tamamile iyileşmiş o yeni bir şekilde teşkili ve işletilmesi, VaAmerikada feci bir musademe girgin, en ( miri kelâm!) olanı san saçlı yoktur doğrusu. Beyazları bir liğende, larak cıkacağım. purculuk Şirketinin tasfiyesi işlerine de şişmandı. Afiyetten, sağlıktan, mevsim renklileri baska liğende, tentenelileri ve Nevyork 25 (A A ) îçinde 11 kişilik Bütün bu tedavileri size bedava mı nezaret edecektir. den, havadan, hoşbeş derken yavaş ya fistoluları da muslukta yıkar. Ütü ütüle bir aile bulunn bir otomobil Wanyn ci yaptılar? vaş paytakla kocakan da dillenmeğe yişinin üstüne de yoktur. Arnavud elbise varında bir trenle çarpışmış ve içinde Divanı Muhasebat azalarile birlikte Büyük bir kısmını evet. Fakat babaşlamışlar, hep birhkte kızlarınm met si gibi katmerli, kıvnmlı eteklıkleri önüne kilerden yedisi ölmüş ve iki çocuk ta zan kendim de para harcettim. Dört yüz deniz idarelerinin bilânçolarını tetkik e hini tutturmuslardı. Biri anlatırken öbü koy, her bir pastasını, ayrı ayrı, pösteki ağır surette yaralanmıştır. den komisyon deniz fabrikaları ve havuzlira yalnız iğneler için verdim. rü ahyor, öbürii devamdayken daha öbü sayarcasına ütülesin... Enistesi, yani erkeKenara davanmış. içerideki hastala lar idaresinde meşgul olmaktadır. Ko Alanyada zelzele rü başlıyor, üçü de durmadan söyleyip ğim çok tirandaz, çok titiz bir adamdır. rın hepsinden daha yorgun ve hepsin misyonun bu idaredeki tetkikatı bir hafbirbirlerinin lâfını kesiyorlar, heyecandan Giyeceği frenkgö'mleğinin bir kenarında den daha bedbin görünen, tıraşı üzamış ta kadar sürecektir. Alanya 25 (A A.) Bir haftadanberi esmer bir erkek gözüme çarpıyor. bir buruşuk görse, kolalı yakalığında bir gündüz ve geceleri hafif yer sallanması alıal morumor, çene yarıştınyorlardı: Ya siz, diyorum, siz de hasta mı Kızımız, Allah ömriinü uzun etsin, benek sezse kıyametleri kopanr. devam ediyor. Bazı binalar çatlamışsa sınız? helâl süt emmişe düşecek insallah, dokuz (Arkan var) da hasar yoktur. Veremim, kardeşim, diye cevab vetçeridelci hastaların hepsinden daha riyor. Tam bir senedir buraya gider, yorgun, yepsinden daha bedbin görünen gelirim. esmer bir erkek... Ne için, yiyecek filân bir şey mi Çocuğun babası ne iş yapar? Evde verirler? tedavi etaeğe gücünüz yetecek mi. Hayır, yalnız balıkyağı verirler. ıalıniz, vaktiniz var mı?. Onu alınm. Evvelden bakkaldım. Fa Babası sizlere ömür, yoktur efen tihte otururum. İsmim Mustafadır. Hasdim. Çocuğuma ben bakarım. ta olunca çalışamamağa başladım. Za Çalışır mısınız? vallı karım ikimiz için çalışır. Bir ara Evet, dikiş dikerim. Cerrahpaşa hastanesinde yattım, ama Nerede oturursunuz? çok uzun bir zaman değil... Şimdi beş Aksarayda, Pertevniyal çıkmazı aydır da sanatoryoma girmek için yanumarada. zıldım. Sıramı bekliyorum. Çocuğunuzun ismi? Hafif, hafif öksürüyor. Refik. Sıram ne zaman gelecek bilmiyo Dikiş iğnesinden başka bir silâhı ol rum. Şifa dilenmek pek acı.. Karım •Remadan çocuğunun sıhhatini verem gibi ameledir. Günde 40 kuruş alır. Bukuvvetli bir duşmanm elinden kurtar nunla kadm kendi mi yaşasm, yoksa mağa çalışan bu cesur ve talihsiz ana benim gibi bir hastaya mı baksın?.. nın yanmda oturan ve yüzü pek te o ka Bunlar pek acı... Pek acı... Avustralyada dünyanın en küçük cins ar hasta görülmiyen bir gene erkeğe Meyus, meyus önüne bakıyor. Sonra ayısı bulunmuş ve bunlara Koala ismi oruyorum: bana dönerek: Siz de hastasınız, öyle mi? Ya siz, diyor, siz de hasta mısınız? verilmiştir. Koalanın tüyü çok makbul Evet... Fakat verem miyim, daha Hayır, diyorum. Ben hasta deği olacak bir ^ekil ve güzelliktedir. Fakat elli değil.. On beş gün oldu, müraca lim, gazeteciyim. Sizlerin derdlerinizi ne yazık ki gitgide nesli tükenmektedir. Büyük konser için t edeli, bugünlerde röntgene girece dinleyip te gazeteme yazmağa geldim. Bunun için Avusruralya hükumeti Koa;im. Karım hastadır, Heybelide yattı. Aman, diyor, o halde gazeteye do anın neslinin tükenmemesi, bilâkis ürehummalı hazırlık îen de hastalamnca merak edip gel kunaklı bir şey yazınız... Veremle Mü mesi için bazı tedbirler almaktan geri lar dan birkaç intıba: lım. cadele Dispanseri de ne yapsın. Bütçesi Yukarıda orkestra, kalmamıştır. Resimde dişi Koalayi yavPek fakir kılıklı ve ağır hasta görü ne ise o kadar muavenette bulunuyor rusunu sırtında bir yerden başka bir yere aşağıda taganni heen bir kadına dönüyorum: bize Ona biraz daha bol para verirlerse yeti, dün yapılan Siz de hastasınız, değil mi? o da yardımlarını genişletir... Memle götürürken görüyorsunuz. înliye, inliye konuşuyor: kette yapılacak en büyük iş, en büyük provalarda... Pek hastayım, kızım. Pek hasta hayir, bizlere bakmaktır. Kuzum bun lak, ne sıcak.. Geniş bir nefes alarak ciım.. Aylar oldu, buraya geliyorum.. ları yaz. ğerlerimi taze hava ile dolduruyo Iksik olmasınlar, bir toz veriyorlar, i Yazarım, yazarım, diyorum, me rum ve: iyorum.. Âma işte o kadar, bir has rak etme. «Sıhhatte olmak ve yaşamak ne güzel Konservatuar bu hafta büyük bir koro konseri verecektir. minde büyük ehemmiyet verilmektedir. Konsere müessesenin aneye yatıp, vücudümü dinliyebilsem. Eksik olma. >ir şey.» Bunun için büyük bir gayretle çalışılmakta ve itinalı provahemen bütün elemanları iştirak etmekte ve programa alınan fapayalnızım. Kıksem yok. Bana yalnız lar yapılmaktadır. Konservatuar korosu, ilk defa 80 kisiden Diye düşünüyorum. eserler garb san'atmın en güç ve müntahab parçalarını teşkil Ulah bakar. Bir yerden on para gelirım Dispanserin kapısmdan dışan çıkı mürekkeb olarak sahnede görünrcektir. Konsere san'at âleeylemektedir. 'ok... yorum. Ne güzel bir gün.. Güneş ne parSUAD DERVIŞ Vapurculuk Şirketile mukavele dün imzalandı Dünyanın en küçük ayısı Konservatuarm büyük koro konseri