17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHUBİYET 23 îldncikânun 1936 Hikfiye Ahk Abdül I Gideceklere bir çok koHalid Ziya Uşaklıgil 3 Londra panayırı laylık gösteriliyor DENİZ L L K operetindekl büyük operet F E R A H Sinemada iu senenin en büyük ve zengrin filmil JEANETTE MAÇDONALD ayrıca GECE BÜLBÜLÜ ve Pnramount dünya haberleri Abdülün bir hususiyetine daha dikkat geldikten sonra onun dilinde, zihnİEde Dünyanın en büyük millî panayırı oeder oldum. Ona şuradan buradan giye yalnız bu kaldı... lan îngiliz sanayileri panayırına hüku Türkünün ne olduğunu gene söyle metimiz de davet edilmiştir. Şubatın cek şeyler verenler bulunurdu. Daima tertemiz giyinirdi. Daima saçları taran memişti. 1 7 jinden 28 ine kadar devam edecek omış, üraş olmuş, ince bıyıklannm intizaArtık kadm heyacanına öyle kapılmıştı lan sergi Bifmingham şehrinde açılacak mma dikkat ederdi; ekseriyet üzere yal ki, galiba yavaş yavaş bana karşı hasıl ve iki kısımdan mürekkeb olacaktır. Ağır nayak gezmekle beraber pek ziyade iıze olan bir itimadla, ve belki birinci defa sanyi mamulâtı Birminghamda, diğer sanerek biçimli bir şekilde toplayıp dızleri olarak yüreğini dökmek ihtiyacile kcs'.k nayi mamulâtı Londrada teşhir edılecekne yakm bir raddeye kadar kmrdığı pa kesik ibarelerle bütün faciayı anlattı: lerdir. çalanndan açıkta kalan baldırlannda her Benim oğlan, diye başladı; köyüSergi komiserliği tarafmdan îngiliz vakit^amurdan, kirden bir eser görülmez müzün en yakışıkh, en neşeli delikanlısıy hükumeti nezdinde yapılan teşebbüsler di; şahsma, kılığına kıyafetine o kadar dı; güzel sesi, daima güldüren şakalan, neticesinde Türkiyeden Ingiltereye git itina ederdi ki ona kimbılir nereden veri onu bütün arkadaşlarmın arasında ea zi mek istiyenlere meccanî vize verilmesi len siyah bir ceketi tamamile giymiyerek, yade sevilen, en çok aranılan bir genc kararlaştınlmıştır. Meccanî vizeden, zişöyle gelşigüzel sırüna atıvermiş oima yapmıştı. Nerede bir eğlence olsa onu ge yaretçinin kansı ve 18 yaşmı doldurmısında bile bir hoşluk vardı; bu dere^e lip ararlar, onu söyletirler, onu oynatır yan çocuklan da istifade edebilecekler takayyüdüne rağmen yalnız bir perişanlıgı lardı. Hele öyle bir seke seke, hoplıya dir. yardı: Ne zaman ona raslasam mutlaka hoplıya oynayışı vardı ki... Bundan başka ataşe komersiyal tara yeni yıkanmış, ana elinden yeni çıkmış Burada kadın gözlerini benden a>ıra fından verilecek bir kartın ibrazında lsolduğunda şüphe edılemiyen gömleğmin rak sanki oynıyan oğlunun hayalini gör tanbul Londra Birmingham şimendifer yakası yırtılmış, sanki bir kavga arasında mek istercesine uzaklara baktı, sonra de biletlerinde gidip gelme ücretleri üzerine birisinin eline geçerek bazan omuzbaşına vam etti: yüzde 33 buçuk nisbetinde tenzilât yapıkadar sökülüp aynlmış olurdu; ve mut Böyle bir delikanlmm bir de sev lacaktır. laka göğsü yanyanya çıplak, ortasmda dalısı olmamak mümkün müydü? Gene Türk sanayi erbabına da ayrıca ko kumral kıllarla, soğuklara, yağmurlara köyün en güzel kızile bağlandılar, biribi laylıklar gösterilecektir. karşı açıktı. Hatta bir defa evimizden rine öyle bir tutuluş tutuldular ki dünyada ona verilmiş bir gömleği bile ertesi gün Pransız Tiyatrosu artık aralanna birşey giremezdi. Bütün onun arkasında gene bu halde gördüm. köyün halkı da bu güzel delikanlı iîe o Halk opereti Bu öyle birşeydi ki mutlaka sebebi an güzel kızın dünyanm biribirine en yakışan laşılmalıydı. Zaten bu genc adam zihni çifti olacağmı biliyorlardı. tlkönce onlan Bu akşam saat min içinde daimî bir muamma olmuştu. nişanladık, düğünleri için de her iki taraf 20,30 da Bir gün kapımm önünden geçen anasmı ele biraz para geçmesini bekliyordu. lâfa tuttum ve bir aralık sordum: Ku Derken... zum, Nefise Hamm!.. dedim; senin çoGene biraz durdu. Hflcâyesinin sırasmı cuk, dikkat ettim, daima temiz gezer, kaybetmemek istiyordu: Derken nıuBüyük operet üstüne başına dikkat eder. Yalnız gömleharebe başladı, Büyük Muharebe. Se Yazan: Yusuf Süruri Muzik. Karlo ğinin yakası her vakit yırtıktır, göğsü her ferberlik ilân edildi, onun da tam kur'a KapoçellL zaman açıktır. Elbette bu senin kusurun zamanıydı. Nihayet oğlanın gitmesi lâdeğil... zım geldi, iki gencin biribirinden aynlışı Söyleyip söylememek lâzım geleceginyürekleri parçalıyacak bir hikâye oldu. de mütereddid, bir lâhza durdu. Sonra Heryer 15 kuruş Abdül hep gülmeğe, şakalaşmağa çalışıbana bakmıyarak: Ne yapayım, e3 film birden t yordu, fakat kız kendisini zaptedemiyefendü. dedi; onu bu huydan vazgeçireBirinci film : rek sarsila sarsıla ağlıyor, ağzından bir medim, Gömleginin yakasmı kapah tutuntek söz çıkmıyordu. Oğlan gitti, ve gidiş ca, hep sanki boğazını sıkıyorlar gibi olur, o gidiş oldu. Üç kişiydiler, üçü birden Büyük harb filmi «Ana, boğuluyorum!» diye bağınr ve Allahm murad ettiği şeye kavuşmak için Ikinci film : elini yakasına sokup çeker, yırtar, ondan yollandılar. llk yıl içinde oğlandan iki kesonra rahat nefes alır... re haber geldi, birisine yazdırmış, pek iyi Kadın bir çırpıda bunları söyledikten imiş, pek rahatmış, sonra yavuklusuna Içtimaî, hissî ve heyecan filmi sonra devam etmemek için daha ziyade birçok selâmlar... O yıl geçtikten sonra Ücüncu film : durmak istemedi, ve yürüdü. haberlerin de arkası kesildi, öteki arka IAVASI M A R Y E T T A RADYO akşamki program j ÎSTANBUL: ' 18 Tokatlıyandan nakil, telsiz caz » 19 haberler 19,15 muhtelif plâklar 20 konferans, <Halk musikisi nedir?>, Mesud Cemil 20,30 stüdyo caz tango ve orkestra grupları 21,35 son haberler, saat 22 den sonra Anadolu Ajansının gazetelere mahsus havadis servisi verile • cektir. VİYANA: 17.10 gramofon 18,05 konuşma 18.33 İngiliz şarkılan 19.05 san'at hayatı • 19,10 konuşma 19,25 tiyatro bahisleri • 19,35 konuşma, fennî haberler, haber • 1er, hava raporu ve saire 20,15 kış sporları 20,25 eğlenceli konser 21,05 Kral Johann piyesi 23,15 haberler 23,35 gramofon 24,15 kış sporları 24,40 cazband takımı. BERLÎN: ~^~1 17,05 musiki ve şan 17,35 şarkılar • 18,05 musiki 18.35 konuşma 19,05 Königsbergden 20,50 günün akisleri 21,05 haberler 21.15 Hamburgdan 23,05 haberler 23.35 dans musikisL BUDAPEŞTE: 17,10 konferans 18,05 memleket ya • yım 18.35 salon musikisi 19.35 kon • ferans 20 05 gramofon 21,15 haberler21,35 koro konseri 23,40 Çingene orkes trası 24,25 cazband takrmı 1,10 ha berler. » BÜKREŞ: " " " 18,20 orkestra konseri 19,05 konfe • rans 19,20 orkestra konseri 20,05 haberler 20,20 gramofon 23,50 fransızca ve almanca haberler. LONDRA (Regional): '"«¥" 20,05 haberler 20,35 eğlenceli prog • ram 21.20 musiki 21,35 senfonik konser 22,30 askerî bando 23,35 kanşık program 24,05 haberler 24,15 dans orkestrası 1,05 gramofonla dans musikisi 1,20 Droitw}ch. SUMER Sinemasının akşam : Bütün Istanbul halkı müntahab ve mütenevvi programını görmcğe koşacaktır Meşhur OSWALD CARTOONS serisinin canlı resimler filmi i Sporlar. feyezanlar, felâketler, kasırgalar, ihtilâller v.. s» vesaireyi gösteren üç kıslmlık film 2Vazife Kahramanları Mevsimin en büyük muvaffakiyeti, Harry Baur Simone ve Simon tarafmdan temsil edilmiş harikulâde bir film 4 YENİ PARAMOUNT JURNAL Suvare saat tam 9 da başlar 3Siyah Gözler YILDIZ Bayanlar .... Emin olunuz !! Bu hafta göstermekte olduğu SiNEMA' sının HERKES ONDAN BAHSEDİYOR isimli filimdeki haydudlar sizl kaçırmıyacaklar !! Fakat gidip onlan görünüz ve Gangster denilen Amerika modrn haydudlarının nasıl yaşadıklarım ... Nasıl çahjtıklannı... Nasıl öldürdüklerini.. ve nasıl sevdiklerini anlayın ız. Uâveten: Atinada yapılan Beşiktaş Olimpiyakos maçı bütun teferruatile D E N İZ HAVASI SEVEN KADIN MİLLÎ Büyük BugUn 2 bUyUk film birden . Bugrün, bu gece DAMPİNG * artistler : ANN HARDıNG JOHN BOLES Senenin en şairane ve sehhar yıldızlannın ruhlan yükselten unutulmıyacak bir filmi. ATEŞ YAGMURU Amerika ordusnnun tayyare filolarının iştirakile yapılmıs ve ş/mdiye kadar buna mümaail hiçbir film vücuda getirilmemiştir. Garb Cephesinde Kanlı HGcumlar muvaffakiyetierle SİNEMADA devam ediyor. Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şun • lar dır: Istanbul cihetindekiler: Aksarayda (Sarim), Alemdarda (Eşref Neşet), Bakırköyünde (îstepan), Be yazıdda (Cemil), Eminönünde (Hüsnü Haydar), Fenerde (Vitali), Karagüm • rükte (M. Fuad), Küçükpazarda (Yor gi), Samatya Kocamustafapaşada (Rıdvan), Şehremininde (A. Hamdi), Şeh zadebaşmda (Asaf). Beyoğlu cihetindekiler: Beşiktaşta (Rıza), Galata Okçumusa caddesinde (Asrî tttihad), Hasköyde (Halk), Kasımpaşada (Merkez), Kur • tuluşta (Kurtuluş), Mis sokakta (Li • monciyan). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Büyükadada (Şinasi), Heybelide (Ta naş), Kadıköy eski îskele caddesinde (Büyük), Kadıköy Yeldeğirmeninde (Üçler), Üsküdar Selimiyede (Seli miye). Sevmek Yaşamaktır MÜNIR NURETTİN U R F A L I HALK ŞARKISI HiNDiSTAN KAHRAMANI ş t.f" Hilâl Sinemasına geldi Bugün A L E M D A R'da daşlanndan arasıra gene birşeyler geli (OLGA ÇEKOVA) mn (LITZ) in hayabnı göstereu büyük GÜRSES tarafmdan Bir gün o, gene bize çamaŞıra gelmîş yordu. Abdülden ses yok.. Zaman gecti, Muazzam ve muhteşem eseri ti, sabahleyin erkenden oğlu beraber ge ve zaman geçtikçe hepimizin yüreğine bir lerek suyu çekmiş, ondan sonra müştcriie ateş düştü. Hele kızcağızın artık ortalıkŞehzadebaşi H | | Q İ Sinemasında rinin sırasmı yapmak için gitmişti. Bîn o ta bir kalıbı dolaşıyordu. Nihayet bir sabah Abdülü görmedim, içeride meş gün, ansızın Abdülün arkadaşlanndan guldüm. Bir aralık sertçe bir poyraz es biri geldi, ona bilmem neden izin vemıişDi kkat meğe başladı, pencereden bakarken de lerdi. Altı ay kadar köyünde sıla yapıua Karnında günahmın yavrusile beraber Bir çok istekler flzerine misilıiz filmimiri bir hafta daha uzattık ğirmene sarılmış asmalardan birinin ye sına müsaade etmişler. Bunu sıkıştırdık, dünyadan yok olmaktan başka çare bularinden ayrılarak sarktığmı farketü.n; söyletmek istedik. Nihayet anladık ki bir mamış. Belki de hakkı vardı. Başka ne bunu baglatmak için bahçeye çıkmak la gece baskınında Abdül ortadan ka>bol yapabilirdi? Fakat benim oğlan yandı. zım geldi. Bu işle ugraşırken bir ar^Iık, muş. Esir mi düşmüş, yaralanıp bir çalı Köye gelip te bu haberi alınca birden Aynca PARAMOUNT ta uzaklardan gelen, şarkı söyliyen bir lıkta mı unutulmuş, yoksa şehid mi olmuş. değişti, evvelâ kudurmuş bir deli oldu, oses işittim. pek bilinmiyordu. Artık hep inanıldı ki radan oraya koşar, kendisinden saklıyorKalın fakat güzel, gür ve dik bir ses!.. Abdül ölmüştür. Bir türlü inanamıyan bir lar zannettiği sevgilisini arardı. Bütün Nereden geliyor diye dinîedim. Bunu ta ben vardım, onun öldüğüne herkesten ev tarlalan, köyde nekadar kuyu varsa hepsini dolaştı, bunlara birer birer iğilerek yin etmek mümkün değildi, belki iki so vel inanan da yavuklusu oldu. hep onu aradı. Nihayet o kudurganlık, kak öteden, köyün cenub tarafmda bi( Filim başına 300,000 Dalar Ucret alan kllçlik kız Burada kadın onu affetmek isriyerek: o taşkınlık, sanki bir saman alevi gibi köşkün bahçesinden.. Bu tcı, adeta haySHIRLEY TEMPLE 6 yaşındakl yıldız E h ! dedi, nekadar olsa genclik... birden söndü, ve onun altından işte bu kırma nev'inden vahşi bir sesti; onun için garib bir tesiri vardı. Sert poyraz, sesi ö Kıza sık sık sılaya gelen delikanlmm ya gördüğünüz zavallıcık çıktı. Biz de artık nüne katarak benden daha uzaklara gö nında tesadüf edenler oldu. Nihayet o köyden kaçtık, işte, belki hava değişince türüyordu. Söylenen şeyin sözlerini anlı nun izni bitti, tekrar köyden gitti. Bir o da değişir diye buraya düştük. Fakat, yabilmek imkânı yoktu, yalnız best»ye gün kız bana geldi, başını dizlerime ko bilmem gördünüz mü, o hâlâ suyunu çeBu akşam gösterilmeğe başianacak olan yarak: Ana! diye başladı.., Bana a kerken, bir aralık durur ve kuyunun kapek yabancı değildim. Bunu zihnen tekrar ederek güfteyi de bulmaga çaLştmı. na demeğe alışmıştı. Ve hepsini söyledi. pağını açarak uzun uzun dibinde sevgiliSözlerden yalnız mısraların sonu rüzgâ Abdülün öldüğüne karar verdikten ionra sini arar. Sesinin güzelliğini bilenler de rm fasılalarma sığınarak bana kadar ge ötekiler sözleşmişler, biribirine bağlamnış asıl hikâyeyi bilmedikleri için ondan türlebiliyordu, yalnız son sözün son hecası: lar, cenk biter bitmez de nikâhlan ola kü söylemesini isterler, Buna pek zor razı cakmıs, yalnız... Anlıyor musun, efendi? olur, yüreğinin derdi bazan o kadar ka... ni filminde büyüklerin takdirini ve küçüklerin memnuniyetini kazanacakhr. Bu «ni» ler poyrazın arasmdanfcirî Kız ağlıya ağlıya bana derdini yandı, barır ki artık kendisi de bu tek türküsünü Hatnış : Çocuklar için husuıî fiatler : nilti gibi, bir kağnı arabasınm iniltisi gibi, iki genc nikâhı beklemeden, nasılsa bir ge söylemeğe başlar, onu bitirince daha düş2 nci Balkon ve fotöyler 20, Lüks balkon ve hususî koltuklar 25 kurus sanki bir matem vaveylasıydı; ve onun ce, bir tarlanın kenarında buluşmuş'ar. kün, daha dalgm olur, ve o gece uyku Bu filmi gorecek ilk 3000 çocuğa SHIRLEY TEMPLE'in resarasına bir tulumbanm gıcırtısı kanşarak ve şimdi, şimdi karnında bu günahın yü sunda hep inler... künü taşıyormuş... mini havi birer güzel broş hediye edilecektir. sanki dem tutuyordu. Bu sesi neden rreYeniden merak ederek sordum: Bu rak ettim, söylenen türkünün sözlerini Ben yalnız dinliyordum. Araya bir türkü nedir, Nefise Hanım?.. bulmak için neden o kadar kendimi yor kelime koyacak olursam kadınm coşkunTekrar ellerile yüzünü kapayıp a|hdum; bunu o sırada incelemedim; kım luğuna sekte vereceğime hükmediyordum. yarak hıçkırıklarının arasmdan söyledi: bilir nasıl kapah duygulann iştirakile bu Bundan sonra hikâye kendiliğinden anlaHasreün bak ne hale koydu beni... derece meşgul olmuştum. Nihayet ses ke şılıyordu. Abdül ölmemişti, onu yaralı oArkaM ve sonu yarın silince ben de onu unutmuş oldum, bah larak bir çalılıkta bulmuşlar. Uzun bir HALtD ZİYA UŞAKLIGtL çede biraz dolastıktan sonra eve girmek zaman tedavi edılmiş. Zaten muhar be üzereyken çamaşırhk kapasının önünde de sonuna varmıs. Bir aralık ondan bir kadını gördüm. Hemen oraya, taşlarm mektub gelmiş. Başına geleni anlattık'an üzerine oturmuş, dizlerini kaldırmış, dır sonra gene nişanhsma birçok şeyler söyseklerini dizlerine dayamış, yüzünü iki Iemiş. Kendisi de biraz kuvvet alınca yoelinin içine almış, sessiz sessiz ağlıyoıdu la çıkmak üzereymiş. Ve bu aralık üçünO zaman anladım ki o sesle bu ağla cü arkadas köye dönmüş. Bu da iki hayış arasında bir rabıta vardır. Bu öyle bir ber getirmiş: Abdülün sağ olduğunu. sıraydı ki artık merakımı halletmek için en ötekinin de şehid düştüğünü söylemiş. münasib fırsatı veriyordu: Ne oluyor Kadın hikâyesinin aşağısmı bitüdi: sun, Nefise Hanım? dedim, niçin ağLyor Bu haber köyün icine yayılın:* kısun?.. zın başına sanki bir yıldırım düşmüş olNumaralı biletlerin evvelden aldırılması. Tel. IPEK 44289 MELEK : 40868 Birden coştu. Bu teessür dakikası öyle du. Onu günlerce gözden kaybettık. ArSiLAH BAŞINA filmi bu sabah saat 10,15 de MELEK sinemasında matbuat erkânına gösterilecektir müstesna bir andı ki coşmamağa kuvvet tık onun halıni ben anlatamam, bunu siz Sinemamızın serbest duhuliye kartlarlnı havi zevatın teşrifleri rica olunur bulamazdı: Işitmedin mi, efendi? de düşünün. Nihayet bir gün onun ölüsünü di, gene türküsünü söyledi, onu gene bir tarlada bir kuyunun içinde buldular. söylettiler, gene derdini deprettiler.. Ne türküsüydü o? diye sordum. O hep oturuyordu, benimle konuşurken ayaga kalkmağa takat bulamıyordu, >alnız ellerini yüzünden çekmisti: Onun yalnız bir türküsü vardır. Tek bir türkü, ondan başkasını ne bilır, ne söyler; elbette bilir ama söylemez Bu hastalıktan evvel ne türküler söyler, mı ^ i ^ i ^ i ^ i ^ i ^ i ^ ı ^ i ^ i ^ ı ^ Yerlerinizl evelden aldırınız. Teleffon : 40690 ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ sıl köyümüzü cın çın öttürürdü. Ha^'alık AŞK RÜYASI KADIN NE YAPSIN Istanbul'da ilk defa olarak : En genç fakat en dehakâr artist I SARAY sinemasında GÜLDÜREN GÖZLER LUKRES BORJİYA F R A N C H Bu film için davetiyeler muteber değildir ANNABELLA SiLAH VİKTOR B U GECE i PE K v E L E K e ASINA Sinemalannda birden senenin en büyük filmi K BANDOSUFERNANDGRAVEY 2 saat durmadan neşe ve kahkaha 4 orkestra: Zigan Macar Genç kızlar ce caz Yarm akşam T U R K Sinemasında büyük sinema müsameresi olarak
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle