Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 tkincikânun 1936 />• CVMHVBİYET M Ü S A B A K A M I Z Tarihte Türkler için Petrol ambargosu ve Italyanlar Romadakîler petrolsuz kalmıyacaklarını iddia edivorlar Hava tehlikesine karşı Istanbul daima taarruza maruz farzedilecek Muhtelif cephelerden tedbir ahnıyor Samimiyeti fazla ileri götürmüş Çahnan otomobilin hikâye ve davası Bir taksi otomobilini durduğu yerden çalmakla suçlu olarak Adliyeye verilen şoför Zeynelin dün Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde duruşması ya pılmıştır. Çaluıdığı zannedilen otomobil şoför Osmana aiddir. Davacı mevkiinde bulunan şoför Osman hâdiseyi şöyle anlatmıştır: « Yılbafi gecesiydi. Tanıdıklanmdan biri Dr. Akıl Muhtann Beyoğlunda bir hastaya gidecegini ve benim götürmemi söyledi. Ben de Âkıl Muhtann Belediye binasımn civanndaki evine gittim. Otomobilimi orada duran taksi arabalarının arkasma bıraküm. Âbl Muhtann evine giderek geldiğimi haber verdim. O sırada bir korne sesi işiterek bunu benim arabamın kornesine benzettimse de takti otomobillerinin korneleri hemen hemeu birbirinin ayni olduğu için pek ehemmi yet vermedim. Lâkin arabayı bıraktığım yere geldiğim zaman orada olmadığını hayretle gördüm. Yılbaşı gecesi olduğu için ortalık çok kalabahktı. Arabarmn bir kaza yapması ihtimali vardı. Arabatnın olduğu yerden çalındığını zabıtaya haber verdim. Derhal her tarafa telefonla haber verildiği için otomobil yarım saat sonra Sırkecide yakalandı. Sonra dan anladık ki ben Akıl Muhtann evi nin kapısında bulunduğum sıralarda müşteri gelmiş. Arkadaşım olan bu Zeynel de orada imiş. Müşteri kaçmasın diye bunları alıp Beyoğluna götürmüş; dönüşte de Sirkecide tuünuşlar. Götür düğü müşteriierden seksen be§ kuruş almış, onu da bana verdi.» Suçlu mevkiinde bulunan Zeynel de ayni şeyleri tekrar etmiştir. Hâkim Reşid; Zeynele bir daha böyle durduğu yerden otomobil götürmemesini ihtar eU miş; dava sukut eylemiştir. Söylenen büyük sözler 18 Temps gazetesinin Roma muhibiri yazıyor: Petrol meselesi, resmî surette pek az İstanbulun hava tehlikesine karşı mü Sıhhî imdad teşkilâtı bahsedilmekle beraber, gene herkesin dafaasına aid alınacak tedbirler tama «Türkler ne iki yüzlüdür, ne de yalancı, Bir hava hücumu takdirinde çalışacak dikkatini celbeden mesele olmakta de men tesbit edilmiş ve çok mühim olan bu sıhhî imdad teşkilâtı ve bunlarm çalışa vam ediyor. Vaşingtondan gelen haber gerçi birçok milletlerin hürriyetlerini yıktıler, burada. umumiyetle, İtalyan nok tedbirlerin bir an evvel tatbik edilebil cağı sığınaklar işile ayn bir encümen tai nazarından, ümid verici telâkki edil mesi için muhtelif kollardan faaliyete ge meşgul olmuş, bütün esas ve teferruab lar, lâkin hiçbir zaman alçalmadılar» çilmiştir. Tatbikatta azamî sürati temin hazırlamıştır. Bu teşkilât bilhassa gazden mektedir. Amerikanm vaziyeti, îtalya aleyhin için Istanbul en yakın bir zamanda hava boğulma ve hava taarruzlannda yaralan«.Türkler ne iki yüzlüdür, ne de deki cezaî tedbirler almağa kat'iyyen taamızuna maruz bir şehir olarak kabul ma vak'alanna karşı hazır bulunacaktır. niyeti olmadığını gösterir şekilde tef edilmiştir. yalancı, gerçi birçok milletlerin Bunun için şehrin bütün mevcud vesai sir ediliyor. Bu takdirde Milletler Ce hürriyetlerini yıkttlar ve onlan Hava tehlikesine ve zehirli gazlere tinden istifade edilecektir. miveti konseyi nasıl hareket edecek karşı Istanbulu koruyacak tedbirlerin a alçaltmış oldular. Lâkin kendileKaza imdad teşkilâtı tir? îngilterenin, petrola ambargo koIınması için Vılâyette muavm Hüdaınin ri hiç bir zaman alçalmadılar. Hava hücumlannda vukua gelmesi nulması teklifini. bizzat ileri sürmiye Harbederken öldürmeği bildiler ceğini ihsas ettiği söyleniyor. Fransa başkanlığı altında toplanan komisyon a melhuz yangın, yıkılma gibi vaziyetlerde hem de iyi bildiler. Savaç hari ya gelince, onun da, bir taraftan Laval lınacak tedbirleri hazerde ve seferdeki şehir itfaiyesinden ve ayni zamanda Emkoare tekliflerinin uğradığı akibettcn tedbirler olmak üzere iki büyük kısma a niyet teşkilâtından istifade edilecektir. cinde ve yurdlarında ise asla katildolayı, diğer taraftan petrol müstahsili yırmıştır. Seferdeki tedbirlerin yerine gePropaganda olmadılar. Kılıct, ingafsız bir meolmıyan bir milletin. diğer bir memle tirilmesi için hazerdeki tedbirlerin iyi a Halkın zihninden hiçbir vakit hava haretle kullanan Tiirk eli, mağ ket hakkmda tatbik edilecek petrol am Iınması icab etmektedir. tehlikesinin ve zehirli gazlerin tahribkâr lub ettiği insanların yarasını sarbargosuna muvafakat etmesinin biraz İstihbarat şebekesi tesirinin çıkmaması için propagandaya a makta da ustadır. zor olması sebebile. her hangi bir hareKomisyon herşeyden evvel İstanbulun zamî ehemmiyet verilmektedir. Bunun kette bulunacağı zannedilmemektedir. «Türkler, kendi aralarında yaLord Byron İtalvanların yürüttükleri bir muha bir hava taarruzuna uğramasından evvel için şehrin her yanında verilen konferansşamalarına mütaade ettikleri ve haberdar olması için şehir smırlarının çok Iara ilâve olarak hava taarruzlannı ve itikadsız tamdıkları insanları yeni şiir mecmualan neşretti, Don Juan keme daha vardır: Nasıl olur da Fran dışında bir istihbar çevresi husule getir zehirli gazin tesirini canlandıran hususî sa, İtalya aleyhindeki petrol ambargo Avrupanm birçok yerinde ve a romanile birkaç piyes yazdı ve Italyada sunun tatbikını kabul edebilir, denili meği lüzumlu görmüştür. Bu istihbar teş veya mevzuu itibarile bu işe taalluk eden sırlarca yapıldığı gibi ateşte bir kontesle sevişerek yeni çılgınlıklara gi yor. Çünkü, bu takdirde, İtalyayı, t o kilân bir düşman filosunun herhangi bir filimler getirtilecek, afişler yapılacakür. yakmadılar. Onların dinlerine ve rişti. carno andlaşması taahhüdlerini yeri istikametten gelişini 100 kilometro uzakYeni bir tecrübe büyüklerine sadakatleri EngizisŞmidi o, hayvanî suçlannı, insanî ha ne getirmek imkânmdan mahrum bıra tan haber verebilecektir. Tayyarelerin Yeni alınan tedbirlerden sonra bugünyonsuzdur, bu sadakati başka reketlerle unutturmak dileğine kapılmış kacak, onu. bir taarruza uğradığı tak bugünkü ve müstakbel hızlan gözönünde dirde Fransanın müdafaasını tekeffül kü şerait içinde yeni bir hava taarruzu ve milletlere yükletmeği, hatta, dü tı. İtalya ittihadı uğrunda gizli ve açık eden devlet olmak vaziyetinden çıkar tutularak bu mesafenin yarım saatte alı ışıkları maskeleme tecrübesi yapılacak hamleler yapıyordu. Fakat bu teşebbüs mıs olacaktır. şünmediler.'» nabileceği hesab edilmiş ve şehir halkı tır. Fakat henüz şehrin her yanına tehlike Lord Byron lerin kısır kalmıya mahkum olduğunu se Romalılar, petrol ambargosunun tat nın sığınaklara ilticası için bu kadar za düdükleri konulmamış olduğundan bu zerek gözünü başka taraflara çevirdi ve bik edileceğine hem inarrenamakta. hem man içinde bütün tedbirlerin alınabilmiş Lord Byron kimdir? serseri ruhunu hoşnud edecek yeni bir de bundan korkmamaktadırlar. Hali olması takarrür etmiştir. Buna göre bir tecrübe de kısmî olacaktır. Türk tipi gaz maskesi Arabların güzel bir sözü vardır: Düş muhit buldu: Yunanistan!.. O sırada hazırdaki vaziyete göre. İtalya, Ameri kablo şebekesi projesi hazırlanmıştır. Zehirli gazlere karşı korunmak îçin 30 düdük konulacak manın şehadet ettiği faziletle iftihar o Mora isyanı başgöstermişti, Yunanlılar kadan, ihtiyaclarının beşte birini ala cağmdan, geri kalan kısmını da, dahilî bütün dünyadaki gaz maskelerinin tetkik lunur, derler. Lord Byronun Türkler le Türk hakimiyetinden kurtulmak için Halkın hücumdan haberdar edilebil istihlâkin tahdidi, petrol yerine başka hinde söylediği söz de o cümledendir. ayaklanmış bulunuyorlardı. Lord Byron, mesi için şehrin muhtelif yerlerine 30 ta ve yapılan tecrübeler sonunda yalnız maddeler istimali, kaçak ithalât, bazı Çünkü o, Türklerin en yaman düşman bu durumdan istifade ederek Türkler a memleketlerden mubayaa, bilvasıta it ne düdük konulacaktır. Bu düdüklerin bize mahsus olarak (Türk tipi gaz mas larındandı. Dilile, kalemile yaptığı hü leyhinde yazılar sıralamıya başladı, meş halât ve saire sekillerile, zahmetsizce biribirinden aralığı azamî bir buçuk ki kesi) tesbit edilmiştir. Bu maskelerden cumlarla iktifa etmiyerek aleyhimizde a hur Les İnfidelesi bastırdı. Üç bin yıl tedarik edeceğinden emin bulunuyor. lometro olacaktır. Şimdiye kadar şehrin birer tane her vilâyete tevzi edilmiştir. Gaz kurslart yaklananların aralanna girmiş ve bize evvelki Yunan hayatını, yağlandıra bal Meselâ. Almanva kendi imal ettiği sen muhtelif yerlerine dört düdük konulmuşlandıra anlatmıya ve o hayatın yenibaş tetik benzinden bir kısmını, zecrî ted tur. Bu düdüklerden üçü Almanyadan kurşun atmıya da yeltenmışti. Yakın bir zamanda yurdun her yanınByron Londrada doğmuş bir lngiliz tan kurulmasını medeniyet borcu olarak birci devletlerden hicbirinin kontro • getirilmiştir. Diğer düdük şehrimizde ya da, devlet fabrikalannda ve Halkevle luna tâbi olmadan İtalyaya verebile dir, şöhretli bir amiralm torunudur. Gü tanıtmıya girişen muvazenesiz şairin he pılmıstır. Dördü de Beyoğlu kazasına rinde kurslar kurulacak ve halka zehirli cektir. zel ve çok güzel yüzlü bir adamdı. Boy yecanlı yazıları İngilterede ve hatta Frankonulan bu düdükleri Halic sahilleri de gazlere karşı korunmak usulleri süratle Rusya ile Romanyaya gelince, bun bosça da ressamlara modellik edecek bir sada hayli büyük tesirler yaptı, Viktor lar, Birleşik devletler tarafmdan yüz duyabilmektedir. Diğer düdükler de sür b'ğretilecektir. Şimdi bilhassa bu nokta ütenasübe malikti, fakat topaldı. Ruh iti Hügo bile bu tesir altında Mora asilerine de yüz ambargo tatbik edilmedikçe, î atle yerine konulacaktır. zerinde çalışılmaktadır. barile ise büsbütün aksaktı. llk terbiyeyi kalemile yardıma koştu. talyaya satış yapmaktan imtina etmekanasından aldı, pek şımarık büyüdü ve bu Lord Bvron. va7i ilp girîstigi tesebbüsü \f Viiçbir gcv kazanmıs olmıyacaklardır. hal, onun ruhundaki muvazenesizliği ço tamamlamak için iane defteri açtı, para Bu memleketlerden ne biri, ne öteki, İkinci beş senelik sanayi programı hazırlanıyor ğalttı. Gencliğini, akla sığmaz, sefahetler topladı, bir müsellâh çete teşkil ederek İtalya gibi 43 milvon nüfuslü, ehemmi(Baş tarafı birinci sahifede) nü Rıza (sabık Müsteşar), Sadullah içinde geçirdi. Yunanistana gitti, Türkler aleyhine silâh yetli bir pazarı terketmek istemez. Çün yarın mühim bir nutkile çalışmalanna (Müsteşar), Muammer Eriş (tş Ban Bununla beraber şairdi, anadan doğ kullandı ve Misolongide bulunurken sıt kü, günün birinde, otomobiller. nasıl ol baslıyacaktır. kası Umum Müdürü), Nurullah Esad sa gene İtalya sokaklarmda dolaşmağa ma şairdi. Çılgın eğlenceler arasında ya maya tutulup öldü (1824). Birinci beş senelik programın verdiği Sümer (Sümer Bank Umumî Müdürü), başlıyacaklardır ve Musolini, İtalyaya radılısımn ibramma boyun iğmekten de Byronun yukarıda yazılanlardan baş az çok yardımda bulunan milletleri mü neticeler millî kudret ve kabiliyetimizin Kemal Zaim (Ziraat Bankası Umumî geri kalmadı, henüz on dokuz yaşında ka eserleri de vardır. Chillon Mahpusu kâfatlandıracağını, yani zecrî tedbirle ikinci beş yıllık programı da ayni hız ve Müdürü), Adnan, Fazıl, Celâl (Sümer iken «Teneffüs Saatleri» admı taşıyan adını taşıyan kitab onlardan biri olup rin sonunda, mal alacağı milletleri ken heyecanla tahakkuk ettireceğini göster Bank müdürlerinden), İlhami Nafiz bir şiir kitabı yazdı. Bu eser, hoppa bir Türkler lehindeki sözleri oradan alınmış di istediği gibi seçeceğini ve ancak, miştir. Şimdiye kadar birinci programa Pamir, Sami İşbay (Başmüşavir), Van ruhun izlerini taşıyordu, siddetle tenkid tır. muhtac zamanında kendisine mal ve dahil fabrikalardan islemekte olanlann der Porten (Başmüşavir), Recai (Tef olundu. Byron, ilk edebî hamlesinde uğrenlerden mübayaatta bulunacağını de sermayesi mecmuu 9,5, istihsal kıymeti tiş heyeti başkanı), Kâzım (Şeker Fabfaatle söylemiştir. radığı bu hücumlara «İngiliz Şairleri ve 9, ham madde kıymeti 3,5 milyon lira rikalan Umum Müdürü), Refii Bayar Şimdilık, İtalyada petrolun var İskocya Tenkidleri» admı verdiği par Ren kıyısında barut dır. Hatta petrolu sığdıracak envaıbul dır. Sermayesi mecmuu 10,5 milyon lıra (Millî Reosörans müdürü), Bekir Vehyer lak bir hicviye ile mukabele etti. Ayni kıymetindeki fabrikalar da teessüs ha bi (İş Bankası müdürü), Esad (Kömüriş mak kabil değil, denebilir. Bütün şir kokusu zamanda amcasının ölümile Lord oldu. • lindedir. Demir ve kimya sanayiile Ma müdürü), Süreyya (Yüniş müdürü), ketler, verecekleri malı 20 kânunusa (Baş taraft birinci sahifede) Byron, durur oturur bir insan değildi. Iatya mensucat, çimento, kenevir, sellü Millî Müdafaa Vekâletinden iki aza, niden evvel teslim etmek istedikleri iLord olup ta biraz para elde eder etmez öğrenilmiştir. loz, porselen fabrikalan da kurulacak; Ziraatten iki murahhas, Mehmed Vehbi çin. sarmçlar taşmıştır. seyahate çıktı. Ispanyayı, Yunanistanı ve Bununla beraber bu ikinci haber teDcğu Afrikasmm petrol ihtiyacı ise, kâğıd, cam ve sömikok fabrikalan tevsi (müderris), Maarif murahhaslan, MecArnavudluğu dolaştı, dönüşte Child Ho yid edilmemiştir ve ihtiyatla karşılan Amerika şirketleri tarafından doğru edilecektir. Birinci beş yıllık programın det (Türkofis başkanı), Reşad Bener roldun Seyahati adlı şiir mecmuasını neş mak icab eder. dan doğruya gönderilen sarnıçlı gemi son kısımlannı teskil eden bu fabrikalann (Sanayi Umum Müdürü), Sanayi TefLondra 17 (Özel) Alman hükumeti lerle temin ediliyor ve İtalya, bu su sermaye yekunu da 36 milyon liradır. retti ve bununla büyük bir şöhret aldı. tiş heyeti reisi, profesör Halid (Tahlilâtı Artık evlenmişti, baba da olmuştu. Lâ İngiliz ve Fransız erkânıharbiyeleri a retle, Süveys kanalı resmini vermekten Büyük komisyonun çalışması hazır Ticariye laboratuavrı başkimyageri), Cekin ruhundaki muvazenesizlikten kurtu rasmda yapılan konuşmaların mahiyeti kurtuluyor. Ne olursa olsun, son za lıkları bitmiştir. Vekâlet te bütün mevzu vad Eyüb (Maden Tetkik ve Arama manlarda, İtalyaya azim miktarda pethakkmda malumat istemiştir. lamamıştı. Hayalinde yaşattığı Olimp İngiltere hükumeti verdiği cevabda rol verilmiştir. Amerika istatistikleri de lar üzerinde tetkikler yaphrmış, rapor müdürü), Hamdi Toker (Elektrik îşleri ilâhlan gibi şairane dalâletler içinde yaerkânıharbiyeler arasında yapılan ko bunu ispat etmektedir. Bu sebeble, Ro lannı hazırlamıştır. Fakat bu tetkikler Umum Müdürü), Mithat Recai (Fes şamak istiyordu. Hem gülünc, hem iğ nuşmaların İtalyan Habeş ihtilâfına mada şu umumî kanaat var ki, Cenevre müspet veya menfi neticelerle bağlanmış hane şirketi müdürü), Bedri Hüsnü (Erenc olan bu ülküsüne ermek için attığı aid olduğunu ve Fransız Alman hu petrol ambargostma karar verecek o değildir. Gerek Vekâletin, gerek diğer ti Bank Maden îşleri müdür muavini), ilk adım, kendisini bütün İngilterede re dudu meselesile alâkadar bulunduğunu lursa. bu. siyasî gerginliği artırmaktan azanın teklifleri ve tetkikleri komisyonda Halil (Maden sermühendisi), Bayan ve İtalya tarafmdan bir hareket icrası münakasa olunacak ve bunun neticesinde doktor Saffet (Üniversite doçenti), Adzil etti. Çünkü Olimp ilâhlan gibi ya bildirmiştir. ihtimaline sebeb olmaktan başka bir şamayı düşünen çılgın şair, öz kızkardeşibeş yıllık program meydana gelecektir. nan (Cam fabrikası müdürü), Şerif (Zinetice vermiyecektir. ne âşık olmuştu. Atina profesörlerinin birkararı Celâl Bayann başkanlığında çalışa raat Bankası müşaviri), Gencer (Maa Bunun için de, İtalyanm birçok vesaKansınm bu vaziyette kendisini terketAtina 17 (Özel) Atina Ünivercak komisyona iştirak edecek azanın i din Tetkik Enstitüsü reisi), Mithat Tu ite malik olduğu söyleniyor ve ezcümle mesi, halkın da istikrah göstermesi üze sitesi profesörlerinden birçoklan azledi simleri sunlardır: Rahmi (Izmir saylavı), ran (Turan fabrikası müdürü), Hâdi şunlar sayılıyor: rine Lord Byron İngıltereden kaçtı, Bel len arkadaşlannın tekrar yerlerine geti 1 İtalya, Milletler Cemiyetinden Şakir (Tekirdağ saylavı), Hasan Saka Maden Tetkik Enstitüsü Altm Arama çikaya gitti, oradan îsviçre ve İtalyaya rilmesi için tetkikatta bulunacak komis çekilebilir. 2 Yeni askerî tedbirler (Trabzon saylavı), Muzaffer (Konya müdürü), Salâhaddin (İç Ticaret U geçti. Bu serseri gezişler sırasında yeni yonlara girmiyeceklerini bildirmişlerdir. alabilir. 3 Almanyaya yaklaşabilir. saylavı), Faik Kurdoğlu Müsteşar, Hüs mum Müdür vekili), Nizameddin YahŞu anda, masum bir tavırla ve rahat ve lâkayd bir yürüyüşle Chaussee d'Antin sokağını takib etmekte idi ve hatta bana byle geldi ki, yanından gelip geçen kadmların güzelliklerine veya ki müsaid tavırlanna dikkat ^etmeğe başlamıştı. Nereye gidiyorsun şimdi de, ey garib adam?. Ay! Etrafı, taze filiz sürmüş çalılarla muhat Trinite parkma saptı. Niçin aca ba? Ha, evet, anladım: Şu peykelerden birinin üzerinde birkaç dakika dinlenmek istiyorsun; bu pek tabiidir! O mütemadi gidip gelmeler, kim bilir seni nekadar yormuştur! Fakat, hayır. Öyle değil! Herif hiç bir peykeye gidip oturmadı, lâkin bilâ tereddüd affedersiniz oradaki, bazı hususî işlere tahsis olunmuş küçücük köşcegizden içeriye daldı ve kapıyı arkasından sımsıkı kapadı. Once, ben buna kahkaha ile güldüm: Bir artistm dehası, böyle bir aptesane ye mi müntehi olur? Yoksa, korku mu barsaklarını altüst etti? Daima mizahtan hoşlanan hakikatin, en ruhaf arabeskler çizmekte nekadar mahir olduğunu ve en usta muharrirden daha da cür'etkâr görünmesini bildiğini bir daha müşahede ediyordum. O, dihk ile harikayı cesurane biribirine katmakta ve ezelî beşeri mucize ile yanyana getirmektedir. Oracıkta bir peykenin üzerine de ben çöküp ya ne yapacaktım zaten? Bekliyorken, bu işin sırnnı keşfediyorum: Bu üstadı muazzam, bu mahir adam, meslekî mantığa tamamile uygun hareket ediyor, kârını hesablamak için o dört duvarın arasına sığmıyordu. Bundan başka vakıâ biraz geç anlıyorum amma bizim gibi yabancıların sezemiyeceğimiz bir güçlük daha vardı ki, buna, kendini bilen her yankesicinin behemehal karşı koyması iktıza ediyordu: O da, hırsız lığının delillerini, iz bırakmadan, yok etmekti. Uyku nedir, bilmiyen bir şehirde ve sizi gözetliyen milyonla gözden gizli olarak, arkasma sığınacak dört duvar bu labilmek kadar güç birşey tasavvur edi lemez.. Mehakim tafsilâtmın devamlı okuyucusu olmıyan bir adam, en ehemmiyetsiz bir davada şehadet etmeğe koşan ve her biri şeytanî bir kat'iyetle mücehhez bir hafıza taşıyan binlerle kişiyi görse hayret eder. Şayet sokakta bir mektub yırtıp da, parçalannı saçacak olsanız, bu hareke tinizi siz farkında bile olmadan, mutla ka bir düzüne insan görmüş ve beş dakika sonra, ihtimal ki onlardan biri, dağı lan parçaları toplıyarak, bir araya getirmiştir. Farzediniz ki, sizin, bir kapı altında kendi cüzdanınızı yokladığınız bir gün, şehirde bir cüzdanın çalındığı haberi şayi oldu; ertesi gün, hiç tanımadığınız bir kadm polis karakoluna kadar koşar ve sizin hüviyetinizi öyle bir tarif eder ki, en usta romancıyı hayrette bırakır. Bir otele indiniz. Sizin yüzüne bile bakmadığmız garson, elbisenize, kunduralannıza, şapkanıza, saçlarınızın rengine ve tırnaklannızın şekline çoktan dikkat etmiştir. Her pencerenin, her camekânın, her perdenin, her çiçek saksısmın arkasında Lord Byron'un fikirleri Berlin Olimpiyadına giden küçük Japon kızı Japonların buz üzerinde kayma şam piyonu küçük înada olimpiyad müsaba kalarına iştirak etmek üzere Berline gelmiş ve Japon heyetile birçok meraklılar tarafmdan karşılanmıştır. İnada olimpi yad müsabakalarında buz üzerinde kayma oyunlarına iştirak edecek kızlann yaşça en ufağıdır. ya (Cam fabrikası başmühendisi), Cemil (Fabrika ve Havuzlar müdürü), Kâmil İbrahim (İpekiş müdürü). Ali (Vekâ let Balıkçılık fahri müşaviri), doktor Nuri (Beykoz Deri fabrikası mühendisi), Nadir Hakkı (Altın Arama mühendisi), Sabri (mensucat kimyageri) ile Sanayi Tetkik heyeti azalarından Kudret, Hikmet, Sudi, Abdülhafiz ve sanayi mü hendisi Halid Etem. sizi gözetliyen mutlaka bir çift göz vardır. Siz tarassud edildiğinizi aklınızdan bile geçirmez ve tenha sokaklardan, yalnız ve meçhul yürümekte olduğunuzu zannederken, etrafınızı gönüllü hafiye ler kuşatmıştır. Tecessüs ve merak, hayatımızı, mütemadiyen yenilenen ipincecik bir ağla çevreler. Onun için, ey mükemmel artist!. Bir kaç para mukabilinde, bu dört duvarın masuniyetini satın almak hususundaki fikrin çok güzeldi. Sana medan itham olacak nesneyi yok ettiğin sırada seni kimse gözetliyemez; ve ben bile, ben dostun, arkadaşın, eşin.. Ben ki hem memnun hem de meyus olarak seni buracıkta beklemekteyim, aşırdığm paranın miktannı kontrol edemiyeceğim. Ben gerçi böyle düşünüyor idi isem de, işin içyüzü başka türlü çıktı. Sıska cık parmaklarile kapıyı iterek henüz dışarıya adım atmıstı ki, onunla birlikte hesab görmüş kadar, kimsesizliğine vâ kıf oldum: O ne ehemmiyetsiz ganimetti! (ArkaMi var) BİR SAN'ATIN İÇYÜZÜ 9 Yazan : Stefan Zvveig Öfkenin ilk tesiri ile az kaldı: Hırsız var! Diye bağıracak ve ortalığı ayaklandı racaktım. Lâkin birdenbire cesaretim kesildi. Esasen hırsızlığı gözlerimle gör memiştim ve körükörüne itham etmeğe He hakkım yoktu. Sonra da, bir adamı tevkif etmek ve adaletin tatbikı hususunida uluhiyetin yerine kaim olmağa kalkışmak ta epey cür'ete mütevakkıf olan bir keyfiyettir. Ben ise, şimdiye kadar hiç bir zaman, hiçbir kimseyi itham veya ihbar etmek cür'etini gösterememişimdir. Çok iyi bilirim ki adalet daima sırça gibi zayıftır ve bizimki kadar karmakarışık bir dünyanın üzerinde, alelâde bir vak'ayı «as tutarak, hakkı bina etmeğe çalışmak yahi bir iddiadan başka bir şey değildir. Lâkin, bir yandan, ne yapacağımı düşünerek yankesicinin peşisıra koşmakta ıken, meğer hayret verici yeni bir durumla karşılaşacakmışım: Filhakika, iki so kak ötede bu garib adam üçüncü bir gidiş tutturdu. Ansızın yürümesini yavaşlattı, vücudünün vaziyetini gevşetti, başını yukarıya kaldırdı ve ağır bir ezgi tutturarak, alelâde bir yolcu gibi gezinmeğe başladı. Her halde, tehlikeli mınta kanın haricine çıktığına kanidi. Artık ne kendisini kovalıyan, ne de ihbar edecek kimse vardı. Anladım ki o şimdi rahat nefes alacak, o yaman mücadelenin yorgunluğunu çıkaracaktı. O şimdi, işten çekilmiş, nev'ama bir yankesici mütekaidi. Tannnın günü, ağızlannda sigara, kal dırım ölçen Parislilerden biri olmuştu. J