17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 İkincikânun 1936 CUMHURİYET Serçeler FAYDAU E;LG;LER Boğulma tehlikesine karşı Birçok yerlerde süogar •« mercac av lıyan insanlar dalgıç aletieri giymedua \ denizm altmda uzua müddet kalabiiirîe». Bu, ciğerlerinin kurveti kadar o zamanadek yapmıç olduklan idman kudreti sa yesinde gösterilebilen bir mukavemettir. Fakat bazan da boğulmak tehlikesine düşerler. Bu çeşid deniz avcılannin fazla HiKAY Bulgaristanda bir macera Bir arkadaş anlattı: Beş sene oldu. İstanbuldan kalkmış Belgraddaki memuriyetimin başma gi diyordum. Hava berbaddı. Müthiş bir kar fırtması ortalığı altüst ediyordu. Tren Sofyaya kadar güçhalle ilerlemişti. Fakat Bulgaristanm merkezinin iki üç saat ilerisinde saplandı kaldı. Memurlar, fırtına durmadan trenin hareket edemiyeceğini, herkesin başımn çaresine bakması lâzım geldiğini söylediler. Ben de bir çokları gibi inip bir kızağa binerek ya kındaki Rahova köyiine gitmeği muvafık buldum. Misafir olduğumuz handa ya bancı tam altı kişiydik. Bunlann içinde bir de tngiliz kızı vardı. Tek başına se yahat ediyordu .Erkeklerin ikisi Fransız, biri Holandalı tüccardı. Oteki de bir Türk talebesiydi. Senebaşı tatillerinden istifade ederek İstanbula ailesinin yanına gelmiş, şimdi tekrar Almanyaya dö'nüyordu. İsmi Nahiddi. Iri, yarı, sporcu bir gencdi. Boyu muhakkak ki 1,80 i geçiyordu. Ben, Bulgarlan, önce Sofyada me muriyet vererek tanımış olduğum için o kadar yadırgamıyordum. Fakat Fran sız, Holandalı tüccarlarla tngiliz kızı biraz çekingen davranıyorlardı. Nahide gelince o, bu işe hiç aldırmıyor, genc yaşında çok görmüş geçirmiş insanlara mahsus lâkaydlikle yemek salonu vazifesini gören izbe, basık taşlıkta elleri cebinde ıslık çalarak dolaşıyordu. Konduğu yer her zaman Ağaçların dalıdır!.. Bu mini mini hayvan Bize çok faydalıdır!.. Serçe canlı çiçektir, Fakat hiç yoktur sesi!.. Bize hizmet etmektir Onların vazifesi!.. Nasıl?.. mı, anlatayım, Merakdaysanız eger: Ben bir tırtu ataytm O hemen öldürüb, yeri.* Kötü böcektir tırtu, Kemirir yaprakları!,, Bahar gelince her yu Bürürler topraklart!.. Gizli, küçük dişleri Hemen dallara geçer!.. En güzel yemişleri Hep bu tırtular seçer!.. * Küçücük serçeler de tşte onlart tutar!.. Serçeler bahçelerde Hep tırtılları yutar!.* * Fakat göz açıp kapamağa meydan vermiyecek kadar kısa bir zaman içinde Nahid yerinden fırlamış ve gerilip şakinin suratına öyle bir boksör yumruğu indirmişti ki adam üç dört adım geriye gittikten sonra müthiş bir darbeyi de duvardan yemişti. Tabiî derhal adamlarından bir kıs mı tabancalarına, bir kısmı da biçaklanna' davranmışlardı. Kernarho onlara el lerile «dur!» işareti yaparak gene bul garca birşeyler haykırdı. Han sahibi onu da yanmyamalak almancaya çevirdi: Sizin bu işe karışmanıza hacet yok.. Boks denilen şeyi ben de bilirim.. Şu genc kabadayıya müsaade edin de ben bizzat ders vereyim. Benimle beraber Ingiliz kızı, Fransız ve Holandalı tüccarlar da Nahidin bir anda öldürülmemesine sevinmekle beraber bu mücadelede de akıbetinin onun için pek hayırlı olacağını tahmin edemiyor duk. Çünkü Kernarho iriyan Nahidin yanında bile gene dev gibi görünüyor du. Bize çok faydası var, Onları ahbab sayın!.. Ey sevgili çocuklar; Serçeye dokunmayınf.. Amerîkalı küçük sinema artisti Kora Sue Kolin» $evgili iki kb'peği arannda... Resimli Fıkra Şeytanca bir kurnazlık.. Bilmeceyi çözenler Peynir, çorba ve yumurtadan ibaret yemeğimizi yeyip nerede yatacağımızı müzakereye girişmiştik. Genc kıza tabiî yalnız başına bir oda vermeğe mecbur Baktım, Nahid, artık korkuyu, teredduk. Diğer iki odayı da beş erkek ara düdü bir yana bırakmış ne olursa olsun mızda taksim edecektik. Tam mükâleme vaziyetinde caketini sıyırarak, gömleğini mizin hararetli bir noktasında birdenbire sıvıyarak dövüşmeğe hazırlanıyordu. Onu kahbece öldürmedikleri için hatta eşkiyalara karşı bir takdir hissi bile beslemeğe başlamıştı. taşlığın kapısı açıldı ve içeri yüzü Goril suratına benziyen, dişine kadar silâhlanmış, zebellâ gibi korkunç bir adamla kendisini takib eden sekiz on kişi girdi. Derhal hepimizde hâsıl olan hissi şüphesiz tahmin edersiniz. Ne yapacağımızı şaşırmış bir vaziyette yerimizde mıhlanıp kalmıştık. Bu ziyaretten muhakkak ki evvelce haberi olan han sahibi de sanki hiçbir şey bilmiyormuş gibi zoraki bir hayret göstermeğe çalışıyordu. Kafileyi idare eder gibi davranan ben olduğum için yanıma yaklaşıp çaresiz kalmış bir adam tavnnı takınarak ve ellerini ovuş turarak fena bir almanca ile: ho! Henüz cümlesini bitirmemişti ki Kernarho bulgarca birşeyler haykırdı. Bunun: Eller yukarı, davranmayın, yoksa yakarım! Demek olduğunu anlamak için bul garca bilmeğe hacet yoktu. Fakat han sahibi eksik olmasınlar, lutfedip kötü al mancasile bunu da tercüme ettiler. Eşkiya reisi bunu söylemekle beraber Ingiliz kızının bulunduğu tarafa ilerliyerek onu paltosunun kemerinden tutup kaldırmak istedi. Sonra alıp götürecek diydi, öldürecek miydi, bilmiyorduk. Genc kız fazla telâş göstermiyordu. LâEyvah mahvolduk, dedi, Kernar Çinin şimalini ellerine geçiren Japon Iarın orada Mançuko isminde bir devlet kurduklannı ve bu hükumetin başına eski Çin İmparatoru PuJiyi koyduklerını biliyorsunuz. Mançukoda birçok medenî vasıtalar gibi tren yolları da pek azdır. Yeni hükumet şimendifer yaptırmak için bütün dünyada demir sanayiile meşgul fabrikatörlere müracaat etmiş ve kendi Kernarho ilerliyor, Nahid müdafaa lerile müzakereye girişmiştir. Bu müzavaziyetini ahyordu .Derken birden ka kereler neticesi bir Amerıka şirketinin pıştılar. Genc talebenin iki yumruğu tıpkı bir mitralyöz gibi işliyor, şakinin sa ğmdan solundan kafasına, yüzüne, boynuna, göğsüne kuvvetli darbeler indiri yordu. Oetki ağır çahşıyor, yaman ham lelerde bulunuyordu. Fakat hamlelerinin çoğu boşuna gidiyordu. Bir aralık Kernarho rakibini kucaklayıp yere atmak ve bu suretle yatırdıktan sonra tepelemek sevdasına düştü. Nahid kendisinin kucaklanmasma mâni olamadı. Lâkin yere atılmamak için bütün kuvvet ve kudretini sarfetti. Haydud da nihayet insandı. Bir dakika geldi ki yoruldu ve Nahidi bırakmak mecburiyetinde kaldı. O vakit genc talebe Kernarhoya müthiş bir darbe indirdi ve şaki bir mandamn suya yayılması gibi taşların üzerine serildi. Adamlan bu sefer artık kendilerine mâni olacak kimse kalmadığı için tabanca ve biçaklarla Nahidin üze rine yürüdüler. Kanlı gözleri hiddet ve şiddetle evlerinden dışarı fırlamışlardı. olduğu Girid adasında Hanya şehri âlimi lerinden Kafulas isminde biri böyle uzua j zaman deniz içinde kalmakhktan dolayı başgösteren boğulma tehhkelerine karşij koyacak bir makine icad etmiştir. Ma kine çelik bir sandıktan. ibarettir ki onunj içinde elektrikle işliyen bir tulumba orayaj mütemadiyen temiz hava doldurup yığar,1 Boğulmak tehlikesine maruz kalan adam! başı dışanda bırakılmak üzere o sandığıai içerisine konur. Tulumbalar işler, sandıkj taki hava gittikçe fazlalaşır ve hastanıaj vücudünün her tarafında olduğu gibîı göğsü üstünde de tazyik yapar. Bu taz ] yikle ciğerlerine dolmuş olan hava yavaj yavaş dışan çıkar. Sonra tulumba aksine işleü'lir, sandıktaki hava gittikçe hafifle şir, ciğerler tekrar şişer. Ameliyat, hasta kendine gelinciye kadar tekrarlanır. Çok defa da bunun bir faydası görülmez. O zaman zavallmın ölmüş olduğu anlaşılır. Bu işe devam edilmeğe tabiatile hacet görülmez. Kalabahk rökoru Japonya, dünya yüzünde arazisine gore nüfusu en çok olan bir memleket ohnasile iftihar etmekte ve Çini yalayıp yut mıya çalışmasını bunun için mazur gös termeğe uğraşmaktadır. Halbuki yeryü zünde Japonyadan daha kalabahk, yani beher kilometro başma oradakinden da « kin asabiyetten ve korkudan sapsarı ol muştu. Hiç şüphesiz talebeden sonra da bizi haklıyacaklardı. Bereket versin, tam o sırada kapı açıldı ve jandannalar içeri girdi. Meğer, bizi hana getiren kızagın sa hibi yolda Kernarho ile adamlarım görmüş, onun handa böyle avlar olduğu hatİki balon almak için.. de rahat duramıyacağını anlamış, dönerYılbaşmdan bir gün evveldi. Küçük ken jandarma karakolunu meseleden haNaci annesile birlikte oyuncakçı dük berdar etmişti. kânlanndan birinde alışveriş ediyorlar* * * dı. Oyuncakçı, Naciye bir balon hedıye O genc talebe bugün ticaret âlemimiz etti. Naci bir tane daha istedi. O zaman dukkâncı sordu: de mühim bir şahsiyettir. Ingiliz kızına Evde bir erkek kardeşin daha var gelince kendisini ve hepimizi en hafif o mı? larak soyulmaktan ve en ağır olarak ölNaci yalan söylemek istemedi. Şöyle dolambaclı bir cevab verdi: mekten kurtaran kahramana karşı duydu Erkek kardeşım yok ama, bir kız ğu hayranhk ve sevgi neticesi Nahidle evkardeşım var, onun da bır erkek karlenmiştir. Bugün her ikisi mes'ud bir ha deşi var. İkiacı balonu da onun ıçın ıstiyoruTi. yat geçiriyorlar. mümessili bütün tren yollannın inşasmı üzerine almıya muvaffak olmuştur. Bakı nız nasıl: Amerikalı mümessil Mançuko Nafıa Nazırile bu işi görüşmege gittiği vakit beraberinde bir de şemsiye götürmüştür. Vakit ağustos ayı imiş.. Ortada yağmur yağma alâmeti değil ya, tek bir bulut bile görünmüyormuş. Mançukolu Nazır Amerikalmın şemsiyesini görünce alay etmiş: Mister, demiş, sizinki fazla ihti yatkârlık.. Amerikalı hiç bozmamış: Ekselans, demiş, bu havada şem siye taşımam kat'iyyen fazla ihtiyatkârlık sayılamaz. Bir çeyrek sonra yağmur yağacağma dair sizinle 100 bin dolara bahse girişebılirim. Saatlerini çıkarmışlar, tam bir çeyrek beklemişler, tabiatile yağmur yağmamış. O vakit Amerikalı cebinden çek defterini çıkarıp 100 bin dolarlık bir çek yaz mıs ve nazıra uzatmış. Nazır da kendisine bu kadar nazikâne bir şekilde verilen rüşvet karşısında «pes!» demiş ve şimendiferlerin inşası imtiyazını Amerikalınm şirketine vermiş. Bilmeceyi doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimlerini bas mıya devam edıyoruz. Fakat burada resmi çıkmak mutlaka hedıye kazan mış olmaklığa delâlet etmez. Mükâfat kazananlarm listesi her ayın ilk haf tasmda basılan büyük listede neşrolunur. Soldan sağa sıra ile: 1 İstanbul Kodaman sokak No. 140 Fethi Pırmççıoğlu. 2 Kadıköy 7 nci ilkokul 64 Kenan Kansu. 3 Kütahya Yağcıoğlu îhsan. 4 Nezipte hâkim Ali Tevfık evinde Arif Akm. 5 Burdur Gazi okulu 552 Göksu. 6 İzmir Gazi bulvarı Hulusibey cad desl No. 52 Necdet Erbil. 7 Ödemiş fotoğrafçı Şükrü vasıtasile Hüsameddin Oğuz. 8 Elâziz avukat Yusuf Ziyanm oğlu Nevzad Erol. 9 İstanbul 42 nci okul 15 Kâmran Aktin. 10 Bursa orta okul 128 Nihad. 11 Üsküdar Ayazma Osmanlı sokağı No. 11 Macid Ercan. 12 Beyoğlu Alman lisesi İlyas Dikiş 13 Bursa İpek Böcekçüik enstitüsu müfettişi oğlu Orhan. 14 Keşan ceza hâkiminin oğlu Bahid Peköz. 15 Kayseri İstanbul otelinde D& niz Akın. ha ziyade adam düşen yer vardır. Bu da Roma civannda Papalığın hâkim olduğu «Vatikan» arazisidir. Japonyada ki » lometro başına 400 nüfusa yakm insaa isabet etmesine mukabil burada beş yüze yaklaşmaktadır. Herşeyde rökor kırmakta ileri gitmiş olan Amerikalılann pek geride kaldıklan bir iş.. 15 milyon kılometroya yakm araziye sahib Birleşik Ame rika Cumhuriyetleri Papalık arazisi derecesinde kalabalığa erişebilmek için bugünkü nüfusunu dört misline çıkarması gerektir. Ç İkincikânun bilmecesi " Burası neresidir. Yukarıki parçayı gazeteden kesip neresi olduğunu üzerine yazarak adresinizle birlikte bize gönderiniz. Bu bilmeceyi doğru çözenlerden bi • rinciye beş lira, ikinciye iki lira, üçün • » cüye münasib bir hediye takdim oluna * cak, diğer yüz kişiye muhtelif mükâfatlar verilecektir. Bilmeceyi çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimleri de gazeteye basılır. Cevablar ikincıkânunun son gününe kadar «Cumhuriyet Çocuk Sahifesi» adresıne yollanmalıdır. Ya7dığımız şartlara riayet etmiyenler ve peç kalanlar hediye kazanamazlar. Yazısız hikâye
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle