17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Bugün: 2 nci sahifemizde: Siyasî Icmal îngiltere ve Mısır 5 inci sahifemizde: Müsabakamız, bu şehir tecrübe tahtası mı? 6 ncı sahifemizde: Askerlik bahisleri A. D., Sağlık bahisleri, anket 7 nci sahifemizde: Dünya hâdisele rine aid resimler, saf tabiatin sesi 8 İBCİ sahifemizde: Yetmiş yıl evvel V İstanbul, «Mavi Melek» kaçıyor. J )fll Sayiî 4187 umhuriyeC Telgraf ve mettub adresi: Cumhuriyet, İstanbul Posta katusu: İstanbul, No 248 GlMia 10 İkHlCİkâllUn 1936 Hayat Ânsiklope inci cü?ü çıktı 95 Telefon: Başmuharrlr ve evl: 22368 Tahrir heyeti: 24298. tdare ve matbaa fasmlle Matbaacüık ve Neşriyat Şlrketi 24299 24290 Celse tam 8,5 saat sürdü. MaznunlarınAnkara Tarih ve Dil Fakültesi Atatürkün hepsi de cürmü inkâr ettiler huzurile dün açıldı Muhakemeye cumartesi günü devam edilecek Ziraat hayatımızın Muz'ic kâbusu: Susuzluk! Ankara: 9 sonkânun ehirlerde hepimizin gonülhoşluklarile karşıladığımız iyi havaların bahar güzelliğile uzayıp gitmesi çiftçilerin neşesini kaçırdığını söylersek şaşarsımz tabiî. Kı§ ortasında yağmursuz ve karsız gcçen bu iyi havalann köylü bakımından, yani ziraat itibarile birkaç ehemmiyetli mahzuru vardır. İyi havalar giderek don tehlikesi göstcrebilir bir. Bir de az yağmurlu ve bilhassa yüksek yaylalarda az karlı kışlann yazında çok kere su kıtlığı bulunur. Bol kar güzlük ekimlerin ilk uyanışlannı sıcak kucağında sakhyarak dış havanın şiddetlerinden muhafaza eder, ve onlan adeta her taraftan kucaklıyan bir ser havasının huzur ve sükunu içinde yavaş yavaş eriyerek sızan musaffa bir suyun hazırladığı gıda ile ağır ağır, fakat dolgun ve olgun bir surette besler. Mebzul karlann ekim hayab için bu kadar büyük bir nimet olduğunu biz şehirliler pek iyi bilemeyiz. Köylü çiftçi ise bunu pck iyi bilir. Kar adamı üşütür amma onun yokhığu köylüyü bazan kara kara ve derin derin düşündürür. Hususile kaynaklan dağlarda olan suların asıl zenginlik hazneleri o dağlara düsecek karlardır. iyi bir kışın güzel ve bilhassa suca zengin bir bahan olur. Bütün Anadoluda ve bilhassa yaylalarda ziraatin tılsımı bizce henüz halledilemiyen, fakat bir ucundan şurada burada halline teşebbüs olunan ve nihayet bir gün elbet her taraf için halledilecek olan su meselesi etrafında toplandığını şu kış ortasında güzel giden havalar vesilesile bir daha hatırlıyoruz. Meseleyi birdenbire herkesin gözüne çarpacak veçhile belirtmiş olmak için her zaman tekrar ettiğimiz bir misali gene ileri süreceğiz: Eğer mevsim yağmursuz giderse bizde Sakarya nehrinin kenanna bitişik olan tarlanm ekinleri kurur, yanıbaşındaki Sakarya nehrinin milyonlarca tonluk suyu yuvarlana yuvarlana akıp gittiği halde. Bu nehrin suyu kenanndaki tarladan nihayet bir, bir buçuk metro aşağıdadır. O suyu bir iki metro yukanya çıkararak hiç olmazsa civar tarlalan sulamak sırnnı henüz keşif ve tatbik edememiş bir halde bulunuyoruz. Fakat derdi biliyoruz, çaresini bulmak yolundayız da. Bulacağımız çare bizi yalnız nehirlerden istifade ettirecek olan çare değildir. Nehirler ve çaylar göze görünen sulardır. Halbuki bir memleketin suları yalnfz böyle göze görünen nehirlerinden çaylarından ve göllerinden ibaret değildir. Her memleketin bir o kadar ve belki daha çok suyu da topraklan altında bulunur. Bu toprakaltı sulan da türlü vasıtalarla yeryüzüne çıkanlarak ziraatin hizmetine kosulacak olursa çiftçiliğimizi hiç olmazsa yarıdan fazla bir ölçüde göklerden gelecek yağmurlan beklemek felâketinden kurtarmış oluruz. Göklerden gelen yağmurun dılimizdeki adı rahmet olduğu halde onun her zaman gelip gelmiyecek olduğunun ve bilhassa tam vakitlerinde gelip gelmiyecek olduğunun bilinmemesi çjftçiliğimiz için felâket oluyor. Biz makalemizin başmda bu felâketin adma muz'ic bir kâbus dedik, ki bu ilibarla durum hakikaten bundan ibarettir. Nehirli ve göllü sahalarda sulama teşkilâtlannın vücude getirilmesi bizde de ergeç yapılacak büyük işlerdir. Bazı yerlerde bunları yapmağa başladık bile. Fakat biz bundan daha ehemmiyetli bir vaziyeti toprakaltı sulannin toprak yüzüne çıkanlmasında buluruz. Bu büyük devrimi bize elektrifikasyon tatbikatımn vereceği ucuz enerji temin edecektir. Her tarlanm başında açılacak bir kuyuya tatbik edilecek tulumba ycuz elektrikle tah Suikasdcıların muhakemesi dün başladı Yeni bir irfan kaynağımız Kararname 3 saatte okundu, bir Emniyeti umumiye ajanınm mühim raporu mahkemeye verildi Ali Saible Müdd eiumumî arasında bir münakaşa Fransa hükumeti Suriyede yapılan tahkikatın neticesini bildirdi ve mahkemede okundu, Ankara Emniyet Müdürü şayani dikkat şehadette bulundu. Ali Saib mahkemede de ağladı. Müddeiumumî delâili sübutiyenin çok kuvvetli olduğunu söyledi Kültiir Bakanının veciz bir nutlomdan sonra ilk dersi müderris Bayan Afet verdi •Ht. Fakültenin çaltsacağt bina ile Kültür Bakant Saffet Ankan Iddiamız sudur: TUrkler medeniyette BUtUn dUnyaya TakaddUm etmlşlerdir MBdcnfa Alettn dentodoı ÇUrUmUş görünen DUnya kültUrUnU Yeniden yaratacak TUrk çocuklarıdır! A n l u a a •SmUrindai Ankara 9 (Telefonla) Büyük kültür inkılâblarımızdan mühim bir un sur sayılmağa seza olan Tarih, Dil, Coğrafya fakültesi bugün büyük törenle Halkevinde açıldı. Saat 15,30 da salon baştan aşağı davetlilerle dol muftu. Localarda sefaretler erkâ nı yer almışlardı. B. M. M e c lisî Başkam, Başbakan, Bakanlar, C. H. Partisi genel sekreteri törende ha zır bulunuyorlardı. Misafirimiz Efgaa Hariciye Nazırı Ekselâns Serdar Feyz Mohammed Han refakatinde Efgan se^ fıri Sultan Ahmed Han olduğu halde Cumhurreisi locasmda bulunuyor ve D15 tşleri Bakani doktor Tcvfik Rüştü A rasla görüşüyordu. . CumhurreİM Kamâl Ataiürk saat 15,30 da Halkevine geldiler ve karşı (Arkan ÎO uncu sahifede) TürkIran dostluğu Yukarıda, Ankara Cumhariyet Müddeiumumisi Baha Arıkan, maznunların muhakeme edildiği Ağtrceza salonu ve sağda Urfa saylavt Ali Saib Ankara 9 (Telefonla) Aylardanberi Türkiye efkân umumiyesini işgal eden Ulu Önderimiz Atatürke suikasd hazırlamak cürmünden maznun olanlann duruşmasına bugün saat on dörtte Ankara Ağırceza mahkemesinde başlandı. Bu davanın uyandırdığı büyük merak saikasile daha sabahtan itibaren Adliye Sarayının önü halkla dolmağa başlamıştı. Davetli olanlar saat on ikiden itibaren Adliyeye geliyorlardı. Zabıta tarafından Adliye Sarayının dahilinde tertibat alınmıştı. Gelenler davetiyelerini göstererek içeriye girebiliyorlardı. Muhakeme zamanına bir saat kala mahkeme salonıK hıncahınc dolmuştu. Heyeti hâkime tam on dördü üç geçe salona girdi. Iddia makamını bizzat Ankara Müdcfeiumumisi Baha Ankan işgal etmişti. Mahkeme heyeti reis Talât, aza Hayrullah ve Cemalden teşekkül ediyordu. bulundu: «Kat'iyyen gürültü istemem» dedi. Bir dakika sonra mübaşir salonun kapısında iki defa bağırdı: «Yahta ve arkadaşlan!» Etrafta çıt yok. Yalnız zabıt kâtibliğini yapan daktilonun makine gürültüsü.. Kapıdan evvelâ Ali Saib Ursavaş girdi ve maznun yerine geldi. Başile heyeti hâkimeyi selâmladı. Arkadan sırasile İsmail, Üzeyir, Şemsettin, İdris, Ahmed oğlu Şaban, Yahya geldiler. Ankara Başbakan İsmet İnönü Anadolu ve Pars ajanslarının telsizle haber alıp vermeye başlamaları münasebetile Iran ajansına beyanatta bulundu Ankara 9 (A.A.) Anadolu ve Pars ajanslan arasmda başlıyan telsiz telgrafla haber servisi dolayısile Başbakan İsmet İnönü Pars ajansına aşağıdaki beyanatı vermeğe Anadolu Ajansmı memur etmişlerdir. Bu beyanat dün akşam telsizle Tahrana verilmiştir: « Pars ve Anadolu ajanslannın, iki memleketi yeni bir rabıta ile bağladıklan bugün, benim için hakikî bir sevinc günüdür. Benim gibi, iki memleketin ciddî ve; 5amimî dostluk bağlarile hergün birbirij ne daha çok yaklaşmalanm ve birbiri ni tamamlamak için Haima yeni bir va sıta bulmalarını, derin bir kanaate müs tenid, salim bir siyaset sayanlar, ajanslanmızm beraber çalışmasından çok hiz met ve fayda umacaklardır. Yüksek ve derin evsafını yakından tıunakla mübahi olduğumuz büyük İlk isticvablar Ali Saibin avukatı Hâmid Şevket te yerini aldı. Evvelâ Yahya isticvab edildi. Yahya, Samsunun Çarşamba kazasınm Otluk köyünde doğduğunu, bekâr olduğunu, evvelce asker kaçaklığından üç ayhk bir mahkumiyeti bulunduğunu söyledi. 307 tevellüdlü Üzeyîr, Anbirin kazasmın, Günbezir köyünden olduğunu, çiftçi ve evli bulunduğunu, yedi tane çocuğu olduğunu, şimdiye kadar hiçbir ceCelase açılıyor Rekdinlevicilere sükunet tavsîyesînclg, za görmedigini; .Hasan oğlu.Arif 329 • vellüdlü Günbezir köyünden rençper ve bekâr olduğunu, sabıkası bulunmadığını, nahiye müdürü Şemsettin 314 tevellüdlü Elbistanlı olduğunu, Sokat nahiyesinde müdür, evli, dört çocuğu olduğunu, Idris 1294 doğumlu ve îslahiyeli olduğunu, 15 senedenberi Maraşta oturduğunu, rençperlikle alışveriş yaptığını, evli ve 8 çocuğu bulunduğunu, şimdiye kadar hiç ceza görmedigini, Hamza oğullanndan Şaban 314 doumlu, Göksunun Mehmedli köyünden, evli ve çiftçi, 2 çocuğu olduğunu, sabıkası bulunmadığını, Ahmed oğlu îsmail, Mehmedbey köyünden, çiftçi olduğunu ve ceza görmedigini söylediler. (Arkan 3 üncü »ahifede) ıııııı.ıııııııııı.ıııı.ıııı.ıı.ııı.ı.ı.ııııı..>..ıı..ııı.ııııı<ııııııııniıııiM.ıı.ıı«ııı.ı.ıı.«ııııı.ıiM«ı.«ı..«...ı«ı«ııı>»..»»ı«ı ıiMiMiıııııımııuıııım Cephelerde durum Habeşler, Tembien bölgesini aldıklarını iddu ediyor, İtalyanlar ise Makalleye yaklaşan Habeşleri püskürttüklerini söylüyprlar Ali Saib isticvab ediliyor Sıra Urfa saylavı Ali Saibe geldi. Ayakta ve yüzü sapsan idi. Ali Saib 303 tevellüdlü ve babasmın isminin Cemil olduğunu, Kerküklü, evli, dört çocuğu olduğunu, mahkumiyeti sabıkası olmadığı CArkan 9 uncv.tahifede) Soldan sağa doğru Ali Rtza oğlu Şemseddin, Elkays oğlu tdri», Yahya, Hasan oğlu Aziz, Hasan oğlu Arif, Ahmed oğlu Şaban, Ahmed oğlu Îsmail iMinımnm.niH.nııımnnuu ıııiMiıım. ......................n............... ı •"» ".".....,.........1 »»•• « ıtıııııııı.ı.Htıı.ıııiHiıııiı İtalyanlar şimal cephesinde kendilerine hizmet e.den yerlilere asalet unvanları dağıtırlarken Evvelki gece Royterin verdiği haberlerde Ras Kassa ile Ras Seyyumun yağmurlardan bilistifade Aksuma doğru ilerı hareketlerini hızlandırdıkları bildirili yorduj Royterin dün gündüz verdiği bir haber ise, yağmurların Habeşlerin harekâtını birdenbire durdurduğunu söyle mektedir. Mareşal Badoglionun bir tebliğinc «topçu kuvvetlerinin atışlan Makalleni şimalinde Gabata doğru ılerlemekte ola düşman kuvvetlerini dağıtmışhr» denili yor. Bu telgraftaki (şimal) kelimesi (ce nub) olacaktır. Çünkü Makallenin şi rik edılince o tarlanm verimi, hem istediğimiz kadar bol ve iyi verimi emniyet altına alınmış olacaktır. Aziz Türkiyemizde şehirlerimizi bile kasıp kavurmakta olan pahalı elektrik şimdıki halile yirminci medeniyet asnnda bir garibe teskil edecek işlerdendir. Bu memlekette elektrik enerjisi en ucuz bir meta haline getirildıği zaman ülkemiz hakikaten yeni bir devrime en sağlam adımmı atmış olacaktır. Bu sır keşfolunmuş, ona akıllar ermiştir. Ucuz elektrığin en feyizli sonuclan ise ziraat alanmda tecelli edecektir. O zaman su bize göklerin bir lutfu olmaktan çıkarak istediğimiz yerde istediğimiz za kd kllkl ld man istediğimiz kadarını kolaylıkla elde edeceğimiz bir nimet olacaktır. O zaman Türk köylüsü çok ve iyi mahsul almanın hakikî refahı devrine kavuşmuş bulunacaktır. O zaman, şjmdiye kadar ağırlığı altında ezildiğimiz o muz'ic susuzluk kâbusundan ebediyen kurtulmuş olacağız. YUNUS NADI (Arkan 10 uncu sahifede)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle