17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 Birincikânun 1935 CUMHURtYET SON Ecnebilerin tabiiyeti işi Kamutayda görüşüldü met, Kamutaya bir tezkere göndererek yabancılann, Türk vatandaşlığı mevzuı: bahsolmryan tabiiyet tetkikleri üzerine verilen kararlar aleyhine Şurayı Devlete müracaat edilip edilemiyeceğinin tef sirini istemişti. Dahiliye encümeni esas hakkında tetkike salâhiyeti görülmiyen bir işin doğrudan doğruya netice ve teferruat dolayısile tetkikini de caiz bulmadığından bu meseleyi Şurayı Devlet kanununun 19 uncu maddesi çerçevesi dışında görmüş, bu suretle de işin tefsire muhtac bir tarafını bulamamıştır. Adliye encümenine gelince, Bu kararı verirken ikiye aynlmıştır. Ekseriyet, her işin esasını tetkike salâhiyeti olmıyan biı merciin, doğurduğu netice ve teferrüat itibarile ve dolayısile tetkike salâhiyetli olmasma hiçbir mâni görmemiş, hüku metçe bir ecnebinin tabiiyeti hakkına ısbnaden yapılan bir muameleden veya veriîen bir karardan dolayı o ecnebi tarafmdan Şurayı Devlet kanununun 19 uncu maddesine göre Şurayı Devlete müracaat, Şurayı Devletçe de bu müracaatin tetkik ve kabul olunabileceğine ka rar vermişür. Adliye encümeninde ekalliyette kalanlar da Devlet Şurasının böyle bir müracaat sırasında tabiiyet tetkikini bir meselei müsta'hare ve merciinden sorulup alınacak cevaba göre hareket etmesini ileri sünnüşlerdir. Bütün bu mütalealar Kamutaya ter kedilmiş olduğundan bugün Kamutay ruznamesinde en sona bırakılan bu hu kukî mesele uzunuzadıya müzakereleri mucib oldu. İç Işleri Bakanı Şükrü Kaya, tabiiyet işlerinin çok ehemmiyet kesbettiğini, gerek idarî, gerek siyasî bakımdan hükumete verilmiş bir hak olduğunu bulunduğunu izah etti. Şükrü Kaya, hukukî makamlara öyle bir tetkik salâhiyeti verilirse hatta ilk gündeki müracaatlerin yüz bini bulacağını da ilâve etti ve Dahiliye encümeni mazbatasının tetkikini teklif etti. TELKFON MABERLER RAF Uzun müzakereler oldu, Iç Işleri Bakanınm Bu husustaki kanun dün izahatînden sonra lâyiha kabul edildi Ankara 23 (Telefonla) Hüku ve ekseriya haricî siyasetle de alâkadar Kamutayda kabul edildi Ankara 23 (Telefonla) Arazi ve bina vergilerinin vilâyet hususî idarelerine terki hakkındaki kanun lâyihası bugünkü Kamutayda müzakere ve kabul edildi. Hüsnü Kitabcı, vergilerin bir elden idaresi beklenirken bu kanunun ümidleri boAli Rıza «Kastamonu», hükumetin şa çıkardığını, esbabı mucibesini de kuvmedisten herhangi idarî bir karardan do vetli bulmadığını söyledi. layı yabancılann Şurayi Devlete müraMaliye'Vekili, bu hususta izahat vercaat edebilecek olup olmadıklarını sor di ve bu suretle masrafta da fazlalık göduğunu. yoksa bu müracaatler mahzurlu ise ayn bir kanun lâyihası hazırlanabile rülmediği gibi hatta* memur tasarrufu bile mümkün olacağmı, tatbikat neticesınceğini söyledi. de kanunun diğer faydalan görüleceğini Mazhar Müfid, öyle siyasî meseleleranlattı ve sözünü şöyle bitirdi: de açıkkapı bırakmanın mahzurlanna ka« Yaptığımız şey indî değildir, ni olarak: tetkiklere müsteniddir. Encümenlerde u« Devletin, hükumetin çok büyiik zunuzadıya incelenmiş, ciddî şekilde mümenafii şu veya bu nazariyelere feda enakaşa edilmiş, her tarafta da faydalı oldilmemelidir.» dedi. duğu neticesine vanlmıştır.» Ali Rıza «Kastamonu»: Maddelerin müzakeresine geçildi. « Mazhar Müfidin buyurdukları 10 uncu madde konuşulurken Kültür Basiyasî muamelelerdir,, mevzuu bahsolan kanı Saffet Arıkan, vergiden muayyen ise idarî muamelelerdir.» dedi. hisseler aynldıktan sonra kalan kısmının Mazhar Müfid: yüzde yirmi beşi vilâyet, yüzde 75 i de « Bu işlerde hangisinin siyasî, han maarif hissesi olarak aynlacağına dair ogisinin idarî olduğunu değil ayırd ede lan kayde lüzum görüldüğünü anlattı. ceklerini mazbata muharriri lutfen söyli Saffet Ankan, müzakereler sırasında da yebilir mi?» dedi. bilhassa zapta geçmesi için şu sözleri Şükrü Kaya tekrar kürsüye gelerek: söyledi: « Şunu da söyliyeyim ki, bu vazi« Bu madde ile istihdaf olunan gayet hiçbir zaman Türkiyedeki ecnebileri ye maarif servisinin aynen yapılmasıdıı. Türk adaletinden mahrum bırakmayı ısYoksa servisinin idarei hususiyelerde zetihdaf etmiyor.» dedi ve bu nokta üze delenmesi değildir. Bu para maarife rinde izahatta bulundu. tahsisen aynlmamışhr, istediğimiz yere Neticede Adliye encümeni mazbata sarfederiz, diyemezjer.» smdan vazgeçilerek Dahiliye mazbatası Diğer maddelerin de müzakeresinden üzerinde görüşülmesi kabul edildi. sonra kanun aynen kabul edildi. Şükrü Kaya, dördüncü defa olarak, tabiiyet meseleleri dolayısile izahat verdi. Neticede Dahiliye mazbatası kabul olundu. Ankara 23 (Telefonla) Kamutay çarşamba günü saat 15 te toplanacak ve kânunusanjnin altısma kadar bayram ve yılbaşı tatili yapacaktır. Kamutaym kış tatilinin kânunusaninin sonuna doğru başlıyacağı anlaşılmaktadır. Arazi ve bina vergilerini Hususî Idareler alacak Aşk Yazan : Halid Ziya Uşaklıgil Memleketin talihine hâkim olan vak'alan 31 Mart isyanına kadar genel çizgilerile götürdükten ve o yıllann bir levhasını büyük fırça darbelerile bir taslak şeklinde gösterdikten sonra, şimdi biraz geriye doğru bakmak ve şahsî hatıralan toplamak münasib olacak. Bunlan kurcalarken en evvel birkaç dost simasını ve bunların arasmda Mehmed Raufun pek zavallı ve öyle olduğu için pek sevimli çehresini buluyorum. Onun hem zavallılığına hem sevimliliğine en büyük sebeb aşk iptilâsidi. Onun için, aşk, ciğerlerinin nefes alması, damarlarında kanmın durmadan akması demekti; bunu bildiğim için Adada küçük evinde uslu uslu otururken, süt dokmüş bir kedi içtinabile ve bütün eski sergüzeştlerinden nedamet etmiş bir günahkâr sükunile yaşarken gördükçe kendi kendime: «Inanmalı mı, yoksa ihtiyat üzere beklemeli mi?» derdm. Bir aralık o, küçük evi bıraktı, Server Cemalle [Bedbaht Server Cemal! Hain ve kör bir kurşuna kurban olacak adam mıydı?] biribirine bitişik, icab ettikçe ikisi bir tek mesken haline gelebilen iki küçük güzel eve geçti. Mehmed Rauf kansile ve kızile, Server Cemal de kendisine geniş bir hayat veren parasile ve henüz pek genc ve tamamile müstakil olduğu için olanca şetaretile burada mes'ud bir ömür sürmeğe başlamışlardı. Ben henüz Yeşilköye geçmemiştim, ve pek sık onlara giderdim. Mehmed Raufun yüzünde dalga dalga bir neşat, fıtratinde büyük bir mizah kuvveti bulunan ve pek hoş bir mukallid olan Server Cemalde de ölçü dairesinde olmakla beraber hususî dostlannm yanmda taşmaktan çekinmiyen bir şetaret vardı. Bu muhitte geçirilen saatlerde hep bu yuvanın teneffüs edilen saadet havasmdan büyük bir hisse alınmış olurdu. Fakat ben hep Mehmed Raufta saklanmak için nefsine zor eden bir adam manasınm kokusunu alırdım. Onun kendisini unutarak dalgınlıklan, bu dalgınlıklann arasından birdenbire silkinişleri, olmıyacak zamanlarda ortadan silini^leri, daha ziyade dostlarla beraber geçirilecek saatlerde yalnızca dolaşışları vardı ki, dikkatten vazgeçemiyen gözlerin içinde şüphe uyandırmaktan hâli değildi. Nekadar sıkı dost olursa olsun bir başkasının saklamak istediğine kanşmak en basit muaşeret kaidelerine mugayir olmakla beraber bende merak öyle şediddi ki bu, içinde türlü gizliliklerle kaynıyan kafatasına arasıra hafif fıskelerle vurmaktan geri durmuyordum; fakat her fiske bana içerisinin dolu olduğundan haber vermekle beraber içindekinin mahiyetini söylemezdi: Dolu, bu muhakkak!. O ne kadar gülerse gülsün, gülüşünde bile: «Doluyum!.» diye haykıran bir ifade vardı. Evet ama ne ile doluydu: Belki saf ve berrak bir su, belki de bulanık ve mahiyeti karışık bir mayi, belki bir kurşun yahud cıva... Daha ziyade cıva, avuca alınınca küçük taneciklerler parmaklarm arasından kayıp dağıhveren kurnaz, yaramaz bir madde... Ben onu bu halde Adada bırakarak Yeşilköye, yeni evime geçmiştim. Epeyce zaman sonra bir gün İdarede kâğıdlanmla meşgulken odamın ilkönce dış kapısı, sonra aralık kapısı hızla açıldı; ve telâş içinde, perişan bir halde Hüseyin Cahid içeri dalarak selâm bile vermeden kendisini kanapenin üstüne attı; soluk soluğa, göğsü körüklenerek, sanki bayılıyordu. Zannettim ki o bir musibete uğramıştır, arkasından koşan bir tehlikeden kaçarak bana sığmmağa gelmiştir. Bu metin ve daima soÇukkanlılığına sadık adamı hıçbır zaman böyle görme miştim, nihayet kesik kesik anlattı: Mehmed Rauf şu dakikada Büyükadada belki ölmüş olarak yatıyordu. Gene bir aşk işi... Ondan bir mektub almıştı, bunda bu yeis karannın sebebi anlatılıyordu. Odasına kömür dolu bir mangal koymuş, ve... Hüseyin Cahid arkasmı getirmeğe kuvvet bulamıyarak ellerile yüzünü kapadı ve hıçkıra hıckıra ağlamağa başladı. Nihayet, Büyükadada sır olarak bırakı iptilâsı * lan muammanın hallı bu fecia ile mümkün oluyordu. Bütün teferruatı, bu maceranm olanca safahatı, hatta bu yesi veren aşkın hüviyeti hep birden meydana çıkıveriyordu; fakat bunlarla meşgul olacak vakit yoktu, belki henüz musibet kat'î bir netice almamıştı, belki henüz gidip onu ölüm yatağmdan çıkarmak ve yeniden diriltmek zamanıydı. Bütün işleri bırakmak, evlere haber saldırmak ve iskeleye koşmak zamanıydı. Talih yardım etti, o sırada da Adalara gidecek bir vapur bulduk. Oraya vâsıl oluncıya kadar geçirilen halecan dakikalannı anlatmak mümkün değildi,; bu halecan dakikalanmn arasında da hikâyeyi canlandırmak imkânını buluyor duk. Ben birdenbire o zamana kadar karanlıklara boğulmuş duran bir perdenin bir ziya tufanile tutuşuvermesine şahid olmuş gibiydim. Nasıl olmuştu da bütün bu şevleri vaktinde keşfetmiyecek kadar gaflete büriinmüştüm. Evet, evet... Hep hatırladım, onun, arabasında nazenin bir eda ile yaslanarak, başında hemen hergün değişik bir tül örtüyü rüzgânn nefeslerine salıvererek, sanki hiç etrafla lgili değilmiş te yalnız ta uzakta ufkun muayyen olmıyan bir noktasile meşgul imişçesine geçerken, takib edeceği yollarda tekbaşına dolaşan Mehmed Rauf gözlerimin önünde bütün esrannı yaymış oluyordu. Adada koştuk, dört adımda evine vardık. Tam zamanında yetişilmiş oldu. Belki yarım saat sonra onu tamamile ölmüş bulacaktık. Onu odasından çıkarmak, aşağıda bir masanın üzerine yatırmak, bütün dostlar, bu meyanda birkaç tabib, ezcümle Celâl Muhtar, etrafında çırpmmak; nihayet her türlü tehlike geçmiştir diye hükmedinciye kadar korku içinde hırpalanmak, bunlar öyle şeyler oldu ki şimdi gözlerimin içinde bütün safhalarile yaşıyor. O, yemyeşil, gözleri kapalı, göğsü içine girebilen hava ile mutmain olamıyarak gergin ve şişkin, sade arasıra inliyordu; ve bu inleyişler öyle derinden geliyordu, öyle kuvvetle çıkıyordu ki bütün varlığını içinden beraber söküp dışanya kusacak sanılırdı. Bu iniltiler ölümle hayann pençeleşmesinden mi geliyordu, yoksa hâlâ ölümden bile şifasını bulamıyan mehus aşkırun tazallümleri miydi? Onu ağlıyan ailesine, hasta olarak fakat artık tehlikeden kurtulmuş, belki de hayatta kendisini bekliyen daha kimbilir nekadar aşklann yeislerine, mahrumiyetlerine ve mümkün saadetlerine bırakarak ayrıldık. Ben, artık avdet imkânı kalmadığı için, o geceyi Adada Celâl Esadm köşkünde geçirecektim. Celâl Esad pek genc yaşmdanberi meluf olduğu güzel san'atlar inhimakile Büyükadada Madenyoluna bakan sırtta bir köşk yaptırmıştı. Daha doğru olarak yaptırmıs değil yapmıştı. Bir hiçten meydana çıkan bu yuvacıkta öyle yenilikler, öyle çizgiler vardı ki o devrin mimarlannı belki kudurtacak şeylerdi; fakat bugünün cubique üslubunu yirmi şu kadar yıl evvel haber vermek için gelmiş denebilirdi. Daima görülen şeylerden bezginlikle, bizler, bu tuhaf fakat pek hoş ufaktefeğe alkışlarla mukabele edi yorduk. IHEM NALINA MIH1NA Avrupanın iki cami arasında kalan beynamazı ransa, İtalya Habeş meselesinde, hayli oynak bir siyaset tutturmuş gidiyor. Maryan, ne kocasmdan, ne de âşıkından vazgeçemiyen aparhman gönüllü bir kadın vaziyetindedir. Fransa, Italyanm Habeşistanda ezilerek Avrupada zayıf düşmesini istemiyor. Çünkü, kendisi bir gün Almanyanın taarruzuna uğrarsa Italyadan yardım bekliyor. Daha doğrusu Almanya, Avusturya ile birleşmek isterse, buna mâni olacaklardan biri de İtalya olduğunu biliyor. Fransa, ttalyayı korumak ktemekle beraber, lngilterenin de siyasetine karşı gelemiyor. Çünkü, Ingiltere, Fransadan yüz çevirir de Almanyaya teveccühkâr bir siyaset takib ederse, Fransanm vaziyeti kötüleşir. Almanya karşısında, îtalya, hiç lngilterenin yerini tutabilir mi? Italyanm yardımile lngilterenin yardımı kıyas bile edilemez. Büyük Harbi Almanyaya kaybettiren Ingiltere olmuş, îngiliz ablukası Almanyayı boğmuştur. Bunu bilen Fransa, lngilterenin dostiuğunu kaybetmemek istediği gibi, Milletler Cemiyeti paktına karşı da gelemiyor; çünkü günün birinde, Alman taarruzuna uğrarsa, paktın Almanya aleyhinde tatbikmı istiyecektir. îşte bu sebebler, Fransayı teşbih caizse iki cami arasında kalmış beynamaza döndürmüştür. Kamutayın bayram ve yılbaşı tatili Hava fişeklerile posta nakliyatı İngiliz ordusunun tensiki Manş kıyılarında yapıla Sü Bakanhğı tarafından cak şayani dikkat tecrübe yapılan plân neşredildi Londra 23 (A.A.) Sü Bakanı tara kıyılannda yeni posta üşeklerinin denen fından dün neşredilen plân. harbden mesi yapılacaktır. Fransız mühendisi beri İngiliz ordusunun tensiki için ya Louis Damblanc, Aeroteknik «Sensir» pılan ilk adım olarak telâkki edilmek tedir. enstitüsünde, kendi fikrince, posta uçakGazeteler, bu tedbirin şimdiye kadar lanna yardımcılık vazifesini görecek olan otuz kadar nümune fişek yapmıştır. îçi geciktirilmesinin harbin verdiği yor gunluktan ve bunu takib eden finan ne barut doldurulacak olan bu fişeklerin sal durumdan ileri geldiğini yazıyor yeni idare tertibatı vardır. Otuz kilometlar. ro katedecekleri tahmin edilmekle beraLondra 23 (A.A.) Sü Bakanlığı, kaber, on kilometro gidecekleri muhakkak ra ordusunun modern bir hale getiril görülmektedir. mesi için bir takım önemli tedbirler alŞehirler arasındaki postalan uçaklar, mıştır: şehirlerle köyler arasındaki postalan ise 1 Piyadenin herbiri alesseviye ü bu fişekler taşıyacaktır. Bunun için, fi çer tabur mitralyözcü silâhendazdan şeklerin yere inmelerini teminen hususî mürekeb ve otokar müfrezelerile daha tarlalar hazırlanacak ve istenilen yerde da başka motörlü keşif unsurlan ilâve basit bir saat mekanizmasile kendi ken edilecek olan tuğay esası üzerine yenidine açılacak paraşütlerle fişeklerin 50 den tensiki, t kilometroluk bir muhit dahilinde, şaş 2 Süvari ile tank kıtaatmm birleşmadan yere konmaları mümkün olacak irilerek, herbiri ikişer tuğay motörlü br. süvari, ikişer alay süvari tuğay başı na birer hafif tank alayı bir tuğay hücum arabası ve tâli kıtaattan mürekkeb tümenlere taksimi. Bu tedbirler, halen Mısırda bulunan süvari tuğayı ile, îngilteredeki sekiz aIzmir 23 (Özel) îstanbulda Ka laya derhal tatbik edüecektir. sımpaşada köprii altmda ölü olarak bu lunan Manastırlı Esmanm kocası 50 yaşlannda Abdullah, arkadaşlan Manas Paris 23 (Özel) Paris Borsasının tırlı Rifat ve Halid yakalandılar. Za bugünkü kapanış fiatleri şunlardır: bıta bunlan katil olarak göstermektedir. Londra 74,91, Nevyork 15,18 1/2, BerÇünkü Abdullah cinayetten sonra kan in 610,10 Brüksel 255,75. Madrid 207,25, sını aramıyarak savuşmuş, İzmire gelmiştir. Esmanm, 700 lıra parası için öldü Amsterdam 1028,50 Roma 121,50, Liz rüldüğü zannedilmektedir. Abdullah ve bon 68, Cenevre 492,50, bakır 3939 1/2, Rifat, cinayeti inkâr etmektedirler. Ab kalay 217, altm 141,01, gümüş dullah, «kanm her zaman çamaşıra gider, bazan günlerce gelmezdi. Çamaşıra gitti, gelmeyince Istanbuldan aynldım» demektedir. Halid ise, bu adamlan vapurda tanıdığını başka bir şey bilmedi ğmi söylemektedir. Başbakan Uludağa gitmekten vazgeçti Bursa 24 (Özel) Bayramda Başbakan Ismet İnönü Bursaya gelecek ve sporcuların Uludağa çıkışlanna iştirak edecekti. Fakat dün gelen tebligatta Basbakanın fazla meşguliyetinden dolayı Bursaya gelemiyeceği bildirilmiştir. Paris 23 (A.A.) Yakında Manş Belgradda istifa eden nazırın evi araşhnldı Belgrad 23 (A.A.) Dün istifa etmiş olan eski Bakanlardan Bobitchin ika metgâhile eski radikal partisi binasında polis tarafından araştırmalar yapılmıştır. Bütün milletler Harb aleyhine Harb açmalıdırlar (Basmakaleden devam) imkân bulunmuş olacaktır. Amerika şimdi Cemiyeti uğraştıran meselede bile Cemiyetten daha ileri bir ciddiyet gösterdiğini bütün hareketlerile ortaya koymuştur. Dünya sulhunun teminine böylelikle Amerikanın da iştiraki temin olununca bütün dünya yüzünde sulhun tutulması hakikaten emniyet altına almmıs olur, ve nihayet beşeriyet rahat bir nefes alır. Sözün kısası harbden kurtulmak için bütün milletlerin harbe karşı harb açmağa karar vermeleri lâzımdır. Bu karar ne kadar çok milleti kendi etrafında toplamıssa harb ihtimali o kadar azalmış olacak ve giderek sıfıra inecektir. Kasımpaşa cinayetinin katilleri yakalandılar PARİS BORSASI YUNUS NAD* Gerçi, kendilerine akıl öğretmek haddimiz değilse de, Fransızlann tuttuğu bu oynak yol, îtalyayı zâfa düşürecek bir yoldur. Italyan enerjisi ve bilhassa îtalyan liretleri, Habeşistanda, hergün biraz daha eriyor. Çünkü, İtalya 84 günde,, Habeşistanda ancak 100 küsur kilometro ilerilemiş ve Habeş ordusuna hiçbir darbe indirememiştir. Bu gidişle, süratli bir darbe indireceğe de benzemiyor. Bu iş, muhakkak, uzıyacaktır ve uzadıkça da İtalya, zayıf düşecektir. ingiliz efkân umumiyesi, Sir Samuel Hoarea karşı gösterdiği infialle îtalyaya karşı, mütecavizi mükâfatlandırmağa asla taraftar olmadığını göstermiştir. Demek ki îngiltere, İtalyanın Habeşistanı yurmasına mâni olmağa çahşacaktır. İtalya, harbde ısrar ederse, İngiltere de, İtalyanın Habeşislanı yutmasına müsaade etmemekte ısrar ederse, Milletler Cemiyeti de, îngiltere ile beraber yürümekte ısrar ederse, işin sonu ne olacaktır? I§, bir çıkmaza girecektir. îtalyayı bu çıkmazdan çıkarmak için, Fransanm iki tarafa da cilve kınştıran bir işvekâr vaziyetinden çıkması ve îngilterenin tarafını iltizam ederek îtalyayı kendi iyiîiği için sıkıştırması gerektir. İtalya, ancak Milletler Cemiyetinin kendisine teklif ettiği şartlarla ve biran evvel sulhu kabul ettiği zaman, bu işin içinden yıpranmadan, zayıflamadan çıkmış olur. Fransanm tuttuğu siyaset, îngiltereyi tereddüde düşürdüğü, îtalyanın cesaretini artırdığı içindir ki îtalya kendi noktai nazannda ısrar ve mukavemet ediyor. Bu ısrar ve mukavemet te onu zâfa süriikiıyecektir. Hem Fransanm hem İtalyanın iyiliği için, Fransızlann da îtalyanlara ekşi surat göstermesinden başka çare yoktur. Fransa, iki karpuzun bir koltuğa sığİste bu henüz büsbütün bitmemiş yu madığmı, karpuzlann biri düşüp patladıvanm bütün eksiklerini tamamlıyan ev ğı zaman anhyacaktır. sahibinin ikramlarile o geceyi burada geçiriyordum, benim orada bulunduğuma ve tabiatile günün vak'asma dair görüşüleceğine vâkıf olan dostlarla burada uHavalar soğumağa başladı zun saatler süren bir toplanh yapıldı. Son birkaç gün, günesli ve ılık giden Epeyce kalabalıkü ve herkes mütaleasını söylüyordu. Mevzu yaînız günün vak'ası, hava evvelki gece birdenbire bastıran Mehmed Raufun aşkı idi. Salâh Cimco yağmur ve lodos rüzgârile tekrar bozulzun, esasen bir dostu ölümden kurtulmuş muştur. Dün hava tedricî bir şekilde sogörmekle taşmağa hazır kahkahalara se ğumağa başlamış ve sabahleyin 16 derece beb olan lâtifeleri, Celâl Muhtann daha iken akşamüstü beş dereceye kadar düşziyade tafsilâta girmek arzusile biribiri müştür. Hava karayele çevirmek istidaardmca sorgulan arasında bu geceyi he dmdadır. Yılbaşının karla geleceği umulmen büsbütün uyumadan geçirdik. Ve bu maktadır. toplantıda meyus âşıkın o kadar ihtimamla sakladığı serencamı didik didik oldu, herkesin evvelden farkedilmeyip sonradan hatırlanıveren küçük şeylerle büyük bir sevda hikâyesi canlandınlmış oldu. Tatlı müsabakası Hediyelerin tevzii başhyor Çinde müthiş bir zelzele Şanghay 23 (A.A.) Seçuenden bildirildiğine göre, 18 ilkkânunda birkaç ehemmiyetsiz sarsmtıdan sonra vuku bulan şiddetli bir zelzele Secuen vüâyetinin cenubunda bulunan Mapien şehri ve havalisinde pek büyiik zararlara sebeb olmuştur. Ölenlerin sayısı çok fazladır. Dağlar Ve topraklar yarılmış, birçok evler yıkılmıştır. Bu sevda hikâyesile onun kahramanının aşk maceralan bitmiş olmadı, elbette, «Ferdayı Garm» ve «Eylul» muharririni ölüm yatağına kadar götüren o ihtiraslar, bu ilk ölüm tehlikesinden sonra, uzun yıllarda gene onu hırpalamak üzere bekleyip duruyordu. Bir daha kalkmamak üzere döşettiği o yatakta bile hayatını anlatan itirafları hep böyle baştanbaşa aşk iptilâsının kasidelerile doluydu. Pek zavallı ve zavallılığmdan dolayı pek sevimli olan dost, seni burada tekrar vadederken şu satırlann arasına damlamak istiyen vaslan zor zaptedivorum. HALİD ZtYA V$AKUGlL Tatlı müsabakamızda kazanan karilerimizin isimlerini evvelki gün neşretmiştik. Bu okuyucula rımız yarmdan itibaren hergün saat 12 den 6 ya kadar idarehane mizde müsabaka mernurluğuna müracaat edebılirler. Kendilerinin hüviyeti bizce tesbit edıldikten sonra ellerine birer vesika verilecek ve bunlarla Bahçekapıda Taşhanda Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim şırketi bürosuna müraca at ederek hazırlanan mükâfatlarını alacaklardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle