08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
"Camhttriyet 10 Mart 193* CUMHURIYET in HIKAYESI Müşteri yüzünden Kayseri pastırma ve halıları Fedakârlık ttalyancadan nakler Hikâyenîn diinkii kısmının hulâsası [&aptan Azız gemısüe bu ecnebı lımanındadır Bır eğlentıde şoyle tarudığı bır genç kız, akşamustu rıhtımda dolaşırken goruyor Kaptan genusıne dondugu zaman genç kızı kamarasında yatağın uzerine uzanmış uyuya kalmıs bııluyor. Genç kız uyanıyor. Once korkuyor, sıkılıyor Sonra kaptandan kendısinı de beraber göturmesini rıca edıyor ] Sesinde öyle bir kat'iyet vardı ki Aziz kaptan genç kızın bu kat'î kararı karşısında şaşırdi. Fakat, derhal kendini topladı. Artık bu ka dmlardan çektiği kâfiydi. Siz delisiniz galiba. Benden ne istiyocsunuz rica ederim? Geçen akşam benimle baska bir lisanla konuşuyordunuz. O vakit bugünkünden çok naziktiniz. Yalnız sizin beni selâmete çıkarabileceğinizi zannetmlştim... Hiç olmazsa mü*aade edin de izah edeyim. Çabuk izah ediniz. Polis mufeda edebüirim. Konuçurken dudakları titriyor, yiizü daha solgun bir renk ahyocdu. Fakat, ettiği vaidin dehseti karşısında yüzü birdenbire kıpkırmızı oldu. Ellerile gözlerini kapadı. Zaptedemediği bir hıçkı nkla bütün vücüdünü sarstı. Sizin zannettiğinizi söylemek istemiyorum. Sizi kırmak istemetn Perihan Hanım. Fakat imkânı yok. Hayrr, beni kırmadınız. Ben böyle bir fedakârhğın lüzumumı bildiğim için kendimden söyledim Görüyorsunuz güzel değilim, çok akıllı da değilim, şimdiye kadar hic bir erkeği tantmam. Sizden göreceğim iyiliğe karşı yap&bileceğim bir tek fedakârhktan başka birşeyina yok... Aziz, bir kadm için herjeyi fe daya hazırım demenin manasnı anlamıştı. Bir zamanlar pek sevdiği bir kızdan kendisi için herşeyi fedaya hazır olduğu sözünü işitmişti. Fakat o kız, giinün birinde baskasile evlenivermişti. Bir balıkçı arkadaşını Umumî Harpten sonra şöhretini kaybeden Kayseri ( vurdu, kendi de yaralandı halıları yeniden inkişaf etmekte, pastırmalar da eski mevkiini kavbetmektedir Şehremininde Saraymeydanında satış yapan iki balıkçı arasında evvelfci gün kanh bir vak'a olmuştur. Vak'aya sebep şudur: Evvelki gün akşamüstü Hasanm tablasına doğru bir mü teri gelmekte iken tzzet bu müşteriyi çevirmiş, kendi tablasına almıstır. Bu harekete kızan Hasan küfür etmeğe baslamış, bu yüzden çıkan kavga pek çabuk büyümüştür. Bir aralık tzzetin tab'.ası da devrilmiştir. Bu sırada !«^*.et balıkların yanmda duran keskin biça ğını alarak Hasanm iki küreği acasına saplamı», Hasanı tehlikeli su rette yaralamıstır. Hiddetini yenemediği için bıcağı yaradan çekmek ve tekrar vurmak istemiş, lâkin eli bükülerek bıçak kendi damaralarını da kesmistir. Her iki balıkçı ha<taneye kaldırılmıştır. Kayseri (Hususî) Vasatî Ana dolunun tktısadî ve ticarî bir mer • kezi olan Kayserinin bellibaşlı ihracat emtiaları olan pastırma ile halıcılığm imal ve ihraç vaziyeti hakkmda alâkadar ve salâhiyettar olan mıntaka ikhsat müdürü Ekrem Beyle göriiştüm. Bana şu malumatı verdi: « Parlak bir maziye malik olan Kayseri halıları, dokunuş ve kullamş tarzı itibarile bir takun kıstmlara ay • nhr. Umumî Harpten evvel Kayseri merkezinde dsumî surette isliyen yir mi, yirrai beş bin tezgâh ve bu tez • gâhlarda çalısan kırk, elli bm erkek ve kadm isçi vardı. Fakat Umumî Harp felâketi; bu kıymetli istihsal ve ihraç emtiasmı eski şöhretinden düşürmüş ve son zamanlardaki iktısadî buhran dahi halı ihracatına daha fazla tesir icra ederek m<emleket iktısadiyatma mühim bir darbe vurmustu. Son za manlarda gene canlanmağa baslıyan halı piyasası dolayuile yeniden tezgâhlar açtlmu ve yavaş yavaş bu sahada bariz bir faaliyet göriilmeğe baslamıstır. Bugün yalnız Kayseri merkezinde müteferrik tezgâhlardan baska 2500 adet tezgâh vardır, ki bunlar daimî surette hali faaliyettedirler. Bu 2500 tezgâhın imal etükleri haiılar ihraç edilememekte ve piyasada umumî bir dur gımluk hüküm sürmekte idi. Fakat hükumetin takip ve tatbik ettiği takas muamelesi sebebile her tarafta ihracat baslamış, bugün ne burada ve ne de tstanbulda hemen hemen stok mal kalmadığı gibi, halı tüccarlan yeniden sipariş ahnağa baslamış ve bu sahada mevcot olan durgunluk oyanmıshr. Yalnız Almanya hükumeti, Türkiye halı ithalâtmda sıklet esası üzerinden gümrük vaz'nı kabol etmiştir, ki bunun bizim ihracatımıza çok büyük zararlan dokunmaktadır. Bu gümrük muamelesinm sıklet üzerinden değıl, kıymet üzerinden alınması hususî ihracatımızın tezyidi nanuna hükumetçe nazarı c;kkate alınacak en mühim bir keyfiyet trr. Mahallî ticaret odası evvelce bu halı ihracatile çok yakından alâkadar ol • Makta idi. Piyasada bir emniyet >re itimat hissi tevlit etmek ve herhangi bir Uckârkğa meydan verilmemek için ihraç edilecek haiılar mütehassts bir beyet tarafından kontroldan sonra üzerlerine haluun cinsile hangi çeştt boyadan boyandığım gösterir bir kurşun damga vurubnakta ve Kayseri halıcüığı eski şöhret ve safiyetini muhafaza et • mekte idi. Bunun tabiî pek çok faydası vardır ve görülmüştür. Fakat bu kontrol usulü hernedense şimdi tatbik e dilmemektedir. Bundan baska Kayseride halıcdık maalesef hep şahsî ve RADYO ÖU akşamhi program J ANKARA: 12,30 Ankarapalastan nakll 18 or kestra konseri 18 40 alaturka saz 19,29 dans havaları 20 havadisler. ISTANBUL: 18 gramofon konserı 18 30 fransızca ders 19 konferans, (Eşref Şefık Bey) 19,30 alaturka konser (udî Reflk Bey ve arkadaşlan) 21 havadisler 21,30 radyo orkestrası. VİYANA: 18,05 hafıf konser 20 05 şarkı saatl 20,45 havadisler 21,05 (D e Schutzenlıesl) üç perdellk bır operet 23,20 havadisler 23,35 dansing BUDAPEŞTE: 17,05 marşlar 18,05 konferanslar 19,05 mektuplar 19,35 salon orkestrası 20,35 bir Skeç 22 05 havadisler ve operı orkestrasmm konseri 23,35 plâk neş riyatı. Bir kadm kömörden zehirlend Galata nahiye müdiriyeti bmasında oturan daire odacısı Bedriye Hanım, evveki gün yakfağı maltızdaki kömürden çıkan gaz tesirile zehirlencrek bayümısbr. Fakat vaktinde yetisildiği i • çin hastaneye kaldınlnuş ve kurtarıl • mifta*. Kayseri lkttsat MüdariT Ekrem Bey suretile imal ve istihsal olıman bu kıy metli ihraç emtiamız şirketler ve ko operatifler halinde ve toplu faaliyet • lere istinat etmelidir. Her Kayserili hah tüccan, halı dokutmak hususunda serbest olduğu gibi, halüannı sarfet • mek için uzun zahmet ve masraflar ihtiyarile Amerika ve Avrupaya kadar gidiyor. Halbuki bunlar birlesmiş ol salar, hem faaliyetlerin müsbet seme releri daha çok ve daha muntazam elde edilmiş olur, hem de istihsal ve ihracaun da cepheleri değişerek sağlam ve esaslı ihraç kaide ve usullerine istinat ve bir elden idaresi temin edilmiş olur. Filhakika mahallî ikhsat müdürlüğü bunun temmi için çalışmaktadır. Fakat bu, bir daire veya bir sahsm basa çıkaranuyacağı miih'm bir meseledir. Bu gibi ihraç muamelelerinde hül:ume • tin de bir kuvvei teyidesi ve kanunî mecburiyetleri rstilzam eden muraka besi lâznndır. Bu hususım nazan dikkate almması memleketin menafii ik • hzasındandır. Kayseri pastırmacıhğı eski şöhretini kaybetmiş ve pastırma imali artık u • mumî bir şekil almıstır. Türkıyenin her 'ırafrnda, Kayseri pastırmalanna reka1 eden pek güzel pastırma yapümakdır. Nitekim Konyada koyun etin den yapılan pastırma bu meyandadır. Bununla beraber 933 senesinde burada yirmi bin inek kesilmiş ve bunlarm pastırmalan Istanbul, Ankara, Mersin, Samsuna sevkedılmiştir. Bugun pas hrmadan az bir stok mal kalmıştır. Tabiî bu da sarfedilecekhr. Pastırma imal ve ihracmda da ko • operatif olmadığından ambalâj ve sevkiyattaki intizamsızhk gibi bazı sebepler dolayısile fiatler düşmüştür. Bugün piyasa 30 35 kuruş arasuıdadnr. 933 senesinde Kayserinin ihracat eşyalan düşkün fiatlerle satılnus ise de bu da esbabı umumiyeden mütevellit ve ona VARŞOVA: 1 18 halk konser 19 25 dans havaları 20,10 muhtelıf 21,05 hafıf mus'ö 22,25 Chopın konserı l Ballade AsDur, 2 Walzer AMol, 3 Etude EDur, 4 Taraitelle AsDur »4.10 Skeç muteaiuben Kafekonser BÜKREŞ: 18,05 radyo orkestrası 20 05 konferanslar ve bu arada plâk neşriyatı 20,08 şarkı konseri 21,55 ıkı piyano ile konser (Besthoven, Dvorak Rawel) 22,20 piyano refakatıle şarkı konseri PARİS (Poste Parisien) : 21,05 musahabe havadisler 21,35 plâk neşrıyatı 22,15 haftalık roportaj ve konser 23,10 cazbant 24 05 havadisler. üç gönlOk bir çocuk bulundu Evvelki gün Usküdarda Ağahamann mezarlığı kenanna üç günlük bir er kek çocuk bırakünuyhr. Çocuğun üzerinde çıkan bir kâğıttan ismmin Hüseyin olduğu anlaşdmıstır. Zeynep Kâ • mil bastanesinde mtshr. himaye altına aün • Almanya Ingiltereyi kalbinden tehdit ediyor (Birnci »ahifeden mabat) men tatbik etmiştir. Fakat Almanyanın bu silâhsızlanması, Versay muahede sinin beşinci fasknda silâhlı milletler tarafından hiçbir zaman tatbik ediltnemiş olan sekizinci madde de yazdı u mumî sflâhsızlanmaya bağlı bulunmakta idi. Almanya 1 kânunusani 1921 de kara ordnsunu 100 bine indirmiş ve barp malzemesi hakkındaki besinci faslı 1922 nihayetinde, hava nakbmd'aki kumnn 1921 mayuında ve diğer kıs • n n ı da 1924 eylulunde «afbilretmistir. Eğer bundan sonra diğer devletler sekizinci maddeyi tatbik a tevessül etmenuslerse Versay muahedesmi ihlâl edenler bu devletlerdir. Fakat Fransa bundan baska, Versay muahedesinm tatbikmdan, M. Heriyonun 1932 tes rinievvelmde silâhsızlanma konferan sına yaptığı tekliflerle de aynlmıstır. Bu teklifler Almanyanm uzun hizmetli muntazam ordusunu kısa hizmetli bir milise tahvil etmesmi Utiyordu. Bina • enaleyh Versay muahedesinin tadüine tevessül eden Fransadır. Bunu Alman muntazam ordusunun tensüdne dair olan 18 haziran 1933 tarihli Macdonald projesi takip etmiştir. Bunun için Alman teklifleri de Versay muabedesinden aynlarak bes büyük devlet tara • fından yapılan beyannamede trnuınus olan hukuk nriisavatı prensibine Utinat edebilir. Silâhlarm çoğalmasının Al manya tarafından tahrik edüeceğini söyîemek doğrudan doğruya hakikati tahrif etmek olur. Almanya, müstacel emniyet lü zumunu düşünerek yalnız ölçülü teklifler yapmıştır. Silâhların ço ğalması silâsızlanma yolunda Al manyayı takip etmek istemîyen diğer devletler tarafından tahrif ©di« lebilir. Fransa tarafından silâh yanşı tahdidi Almanyanın silâh veyahut emniyet müsavatmın tahakkukuna mâni olmak ve yahut tngil tere ve İtalya üzerine bir tazyik yapmak jrayesini istihdaf edebilir. Belçika Basvekili, parlâmentodaki nutkunda, her han?i bir tahaffuzî harp fikrini reddede^ek, harp ihtimalini betaraf eden silâhsızlanma muka velelerini lÜ7umuna kani olduğunu bildirmistir. Almanyada m c e l e n i n yalnız mukaveîeler fikrine amelî bir surette iltihak suretile sanr'mî hüsnü niyet göstermek şimdi Fransaya terettüp eın*»''edir. Yarın Erzurumun kurtuuş gönü Yann Erzurumun kurtuluş gu • nivnün yıldönümüdür. Bu münase betle Beyoğlu Halkevinde Erzurum lu gençler birliği tarafından bir top lantı tertip edileçektir. Kurtulus müsameresi programında millî o • yunlar da vardır. i RTİTA L Merhum bahriye livalanndan Hafız tbrahim Paşanın damadı esbak Istan bul PoUs Müdür muavini ,Hasan Kâmil B. dün oğle vakti kalp sektestnden vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat on buçukta Feneryolundaki hanesinden kaldınlarak istimbotla Kalamıştan E yübe götürülerek aile kabrine defne dilecektir. Merhum, milletine uzun müddet namus ve doğruluk'a hizmet etmiştir. Hazin ölümü kendisini tanıvanlan ve *evenleri telâfisi mümkün olmıyan bir teessüre garketmistir. Ben genç değilim, kırk yasında ytm, bak başımda saçlartm beyaz • anmağa basladı. Cençler hodbin olu rlar, gençler unutabftirler, fakat ben.. ayeneye geldiği zaman sizi burada bulmasını hiç istemem. Beni istemiyor musunuz? Hayır. Bu, her ümidi parçahyan, aksi sada yapmadan gecenin sessizliğinde kaybolan bir «hayır» dı. Genç kız ellerile yüzünü kapadı. Dermansızlıktan yatağın iistüne yıkılır gibi oturdu. tsminin Perihan olduğunu söy ledi ve ıstırap, sefalet, merhamet dohı hikâyesini gittikçe hafifliyen •esile anlatmağa basladı. A*il bir ailenin kızı olan Perihan anadan babadan pek küçük öksüz kalmıştı. tstanbulda bir hemşiresi vardı Uzaktan akrabaları olan biri Peribanı almış büyütmüştü. Fakat şimdi geçinmek için bir sinemada piyano çalmak mecburiyeSnde idi. Arttk bu sefil hayata tahammül edemiyordu; hemsiresinin yanına gitmek arzu ediyordu. Fakat Türkiyeye gidebilmek için pasaport alama • mıstı. Aziz sıkıntı ile genç kızın söylediklerini dinlerken her kelimenin arkasında itiraf edilmiyen sahne ler olduğunu tasavvur ediyordu. Kızın açık yakasından görünen göğsünün gölğesî genç kaptanın yorgun hislerini uyandırdı. Benim, bu tehlikeli isi yalnız sizin güzel gözleriniz için yapabileceğimi mi farzettiniz? Çok kurnazsmız. Böyle bir iş ancak bir seVgili için yapılabilir. Ben herşeye hazırım. Zaten bunu tahmin etmiştim. Siz beni yanınızda gizlice Istanbula götürür seniz mukabilinde size herşeyimi Dinle PerihjkA, şimdi imkânı yok. Artık sen benim için bir yabancı değilsin, bana herşeyi feda etmis gibi sana bağlıyun. Bir za manlar ben de çok sevmiştira, fakat sevdiğim kız, maalesef anhyamadı. O aşkım hâlâ ölmedi. Perihan bir • birimîzi daha iyi anladığımız zaman belki sen onun yerini tutabilirsin Bak ben yahnızım, iki aya kadar tekrar döneceğim. Sen bana mek tup yaz ve ben dönünciye kadar hayata tahammül et. Sen bana yaz, ben seni unutmıyacağım. Genç kız başı aşağıda itiraz et meden kaptanın söylediklerini anlamaya çalışarak kapıya doğru ilerledi. Sonra, birdenbire gülerek başını kald'ırdı. Bu sevincin üstüne inen ağır bir gölğe basını tekrar iğdiıdi. Kapıyı açarken: Siz çok iyi kalplisiniz. Bütün bunları biran evvel gitmem için söylüyorsunuz Beni hatırlıyabileceği nizi hiç zannetmiyorum. Gösterdi ğiniz nezaketten dolayı size tesekkür ederim. Aziz, genç kıza ciddiyetle: Perihan, ben genç değilim. Kırk yasındayım. Bak basımda saçlarım beyazlanmağa basladı. Gençler, hodbin olurlar, gençler unuta bilirler, fakat ben, havatın manasını anlamış bir adamım. Sana bevtude ütnit verdiğimden dolayı kat'iyyen kendimi affetmem. Bana inan Perihan, dedi. Genç kız sessizce kaptanm göz lerinin içine baktı. Omuzlarında duran ellerini öptü ve kapıdan ya • vaşça çıktı, gitti. '••' i RTTH A L tstanbul ikinci ceza mahkemesi azahğından mütekait Pertevniyal vakfı mütevelli kaymakamı Osman Bey dıin vefat etmiştir. Fatih tramvay durak yerinde Bi naemini sokağında 5 numarah evden bugün saat 12 de kaldınlarak Aksaray Valide camisinde namazı eda ve Sarıyerde aile kabrntanına defnedilecektir. Cenabı Hak rahmst eyliye. ferdî faaliyetlere inhisar etmektedir. Bütün mevaddı iptidaiyesi yerli olmak I tâbi şartlardan mumbaistir. Ankaradan Uludağa gelen sporcular Yarın matine saat 18 de Fransız tiyatrosunda Meşhur âma piyanist İMRE UNGAR'ın Son konserı liufsa (Hususî) Ankaradan gelen Yüksek Ziraat enstitüsü kayakçılan, beden terbiyesi profesörleri Her Lidelin nezareti altında Uludağda teknik bir şekilde çalışmaktadırlar. Her Lidelden Bursa kayakçılan da çok istifade etmişlerdir. Resimde Ankara ve Bursa kayakçılarından bir kısmile Profesör Her Lidel ve Dağcıhk kulübünün askeri müsaviri miralay tsmail Hakkı Bey görülmektedir. Enstitü kayakçılan hafta sonunda şehrimize inecekler ve buradan İstanbul yolile Ankaraya dÖneceklerdir. rtu haftanın en guzel tılimı htç şuphes'z Millî sinemada FİRDEVS tSMAtL fcursada bir kızkaçırmahadisesi Bursada b'r otomobil faciası Bursa (Hususî) Yenişehrin Marmaracık köyünden Fatma isminde bir kızı üç kişi kaçırmış ve Bursanın Narlıdere köyüne getirerek saklamışlardır. Bu köyden Mehmet isminde birınin e • vînde yemek yedikten sonra her nasılsa bir kolayını bulan kızcağız oradan savusmuş, fakat köyün ismtni taşıyan dereden geçerken suya düşerek boğulmuş ve ölmüştür. Kızı kaçıranlar ya kalanarak Adliyeye getirilmişlerdir. Bursa (Hususî) Mehmet Memduh Efendi idaresindeki 74 numa ralı bir otomobil, Gazipaşa cadde sinden geçerken kasap fbrahim E fendi isminde birini çiğneyerek öl • dürmüştür. Zabıta tahkikatına nazaran: Bu kazaya sebep iki şofö rün yarış yapmak sevdasına kapılmasıdır. Nizipte azgın bir şaki yakalandı Hayatım Senin için (BACK STREbT) tilmıdır. Buguu ve yanu son iki gunden ıstifade ediniz A) rıca llâvettn gosterii r ekte olan VOLGAVOLOA seslı ^eni kopyası Uludağda çay yetiş.yor Bursa (Hususî) Uludağın her tarafında, bilhassa Elmaçukuru köyü havalisinde mebzulen çay yetismektedir. Mütehassısların ifadele rine nazaran bu çayda etin olmadığından vücut için pek sıhhî imiş. Eğer bu çay memlekette taammüm ederse ıhlamur gibi insanlara nafi ve memlekete para getiren bir mahsul olacak belki de hariçten ınem Iekete hiç çay getirilmesine lüzum kalmıyacaktır. Kıvrak ve caz'bedar : Şehit jandarma Ahmet îçin yapdan cenaze merasimi Nizip «Hususî» Uzun müddettenberi şakavette buhman kanh Mustafa oğlu Ahmet isminde bîr şahu, saklandığı bir evde muhasara edilerek yakalanacağı bir sırada kendisini yakalamağa gelenlerden bir jandarma ile bir bekçiyi şehit etmis, köy muhtarmı yaralamışbr. Bu azgın saki yetişen jandarmalar tarafından itlâf edilmiftir. Şehit jandarma Ahmet için büyük bir cenaze merasimi yapümıstır. DEN'Z ALTINDA CEHENNEM ( Aşk ve Vazife ) tamamsn Frans zca söziU f<lm. Oynıyanlar : ROBERT MONCOMKRY, MADGE EVANS ve WALTER HUSTON Halkın na?arı lakd'r ve hayret ni celbedecek hevecanlı 2 saat geç rtecek olan fılim FLORELLE Parıs sahnelerının en komık aıtıstı. BİR SAATLıK MiLYONER filminde DUVALLE'S Pekyakında M E L E K Sinemasında MAURİCE CHtVALiER Pek yakında .... geliyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle