19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
=21 Birincikânun^34 Işci sınıfı ihtilâli Fırka Genel Yazganı Receb Peker, dünkü dersinde sosyalizmin doğuşunu anlattı {Baş taraft birinci sahlfeâe) ürdılar. Patronnn isteği şudur: Daha çok saat çaliştınp daha az gün delik ödemek. tşçiye gelince; daha az işliyerek, daha fazla gündclik almak dileğindedir. için, Lookout sistemüe, yani atölyele • ri toptan ve hep birlikte kapiyarak gündeliğile geçinenleri aç birakmakla teh • did rdiyordu. Bir taraftan işçilerin grev bakkı da kanunlarla tanmiyordu. Bukavgalar ilerledikçe karsı taraftan, sosyalizm lehine haklar kopanliyordu. Nihayet sendikalar da kuruldu ve sendi • kalar, ifçüer için kuvvetli bir siyasal dayanma vasitasi oldu ve işçiler pro gramlı >ir ihtilâl smıfı haline geldi, gidilen umumî yolun çizgisi, siyasal sosyalizm kolu olduğu biitün sima^ıie meydana çıktı.» Beraet ettîk Cumhariyel MUSİKİ: Abıhayat suyundan çıkan davanın neticesi Konservatuar konserleri Istanbul Konservatuarı, dün akşam, Beyoğlundaki Şebir Tiyatrosund'a mevsimin dördüncü konserini halkımıza memnuniyetle dinletti. Çok makul ve muvafık bkr sıra gözeterek tertib edilen bu konser ler, hiç şüphe yok ki, güzel musiki dinlemek fırşatını sık sık bulami • yan tfttanbul halkı için bir nhnettir. Cemal Reşidm kudretli idaresi altında ciddî bbr tekâmül gösteren ve execution itibarile tamamen kusursuz bir tarzda en güç parçalan başaran Konservatuar ockestrası, dün akşamki konserinde ber z^manktnden fazla nruvaffak olmustur. Programda Palestrina, Bah, Moza> < ve Boccherini gibi garbin dört büyük musiki üstadının eserle rini hep birden ilân etmek büyük bir cesarete mütevakkıf sayılabi lirken, bunlann hepsinin execu • tionunda muvaffak olmayı göstermek te büyük bir mazhariyettir. Dün Şebir Tiyatrosunun salonunu dolducan temiz kalabalık, bu de • ğerli orkestra heyetimizin, halk arasinda mustki san'atinin ve musiki duygusunun yayılıp kökleşmesine hizmet diye bizzat çizdiği gayenin pek çabuk tahakkuk edeceğine delil olabilir. Konservatuarrauz, kıymetli ho • calarınm devam eden gayretleırile, tuttuğu yolda usanmadan yürüye cek olursa, tstaabul halkınm önce rağbet ve binnetice minnetini ka • zanacaktır. Müdür Ziya başta olmak üzere, 1 sef üstad Cemal Re;idi ve bütün değerli san'atkâırları takdir ve tebrik etmek borcumuzdur. E. E. T. İlk iş kanunu ^ Başlayip genişliyen ba işçi mes'Ie sinin halli üstünde, yeryüzünde iik kanun 1819 da yapildı. tşçinin is vazi yeti o kadar ağirlaşmiş bulunuyordu ki, kanun çalışma gününü 12 saat o iarak tahdid etti. 1824 te başka bir kanunla da karşilıklı pazarhk ve mu kavele esası kuruldu. j tlk Trade unionlar tngiherede 1825 te kuruldu; fakat sermaye ile mücadele fikri, o zaman henüz doğ mamiştı. Trade unionlarm kumlma smda amaç işçi il e patronu uzlaşhr . maktı. tşçi ile patron arasmdaki çekişme bundan sonraki açilmalarla büs biitün bafka şekillere girdi. Buhar devri başladı. tşletici vasıta olarak kullanilan tabiî kurvetler ye rini buhara verdi. Buharh makinler yapildı. Buhar, fabrika ürünlerinin bir çeşidde ve bol olmasinı tcmin ettiği kadar, bu mahsullerin uzak pazarlara kadar yayilmasmı da temin etti. Patro nun kârı arttı, genişledi. !şçi ile patron arasindaki kavga da kızıştı. 1835 te jralniz bir patron, Robert Owen sermayedann işçiye karşı şef katle muamele etmeai lâzim geldiğini ileri siirdü. Bunu kuru bir fikîr olarak ortaya koymakla kalmadı, b' t kendi fabrikasinda tatbflcına gecti. Kendi yaşaylşina yetecek kârı ayirdıktan sonra, üst tarafını işçiye ve ailelerine yar dima harcadı. Makine devri işleri büyiittükçe kâr arttı, birçok fabrikatorlar kârı daha genifletecek tedbirler alarak işçi «inıfinı tazyika başladılar. tşçi smıfı da bu patronlara karşi, her gün artan bir öc alma hissOe beslendi. Fabrika sanayünin fazla kâr getir me devrinin açıldığı günlerde zararlı bir anlayiş ta yol alip flerlîyordu: Patronlar, ürünlerini ucuza mal etmek için, ilk maddrleri, ham maddeleri daha ucuza almak, işçileri de mümkün olduğu kadar az gündelikle çahşhrmak yolunu tuttular. Ham maddeleri yok pahasina elde etmek için yurd dişinda koloniler arandı. Liberalizmin hâkim olduğu bu devirde y<rli koloni halkı yok pahasina çahştmldı. Bundan bafka sermaye sahibleri, pek ucuza mal ettikleri mahsullerî de • mümkiin mertebe fazla kâr almak için pazarlarda pahalıya satmaŞa baş vurdular ki, bu suretle müstehlikler de tazyik edilme • ğe başlandı. tşte bu üç bakımdan, iktisadî libe • ralizmia karşisina üç mukavemet ve kavga cephesi kuruldu. Büyük sanayün ifçi sinifina gittik • çe artan tazyikı, işçileri birbirine da • yanan, bîrbirini tamamlıyan bir cep • he teşkiline sevketti. LJberal simflarin karşistnda işçi suıiflar da fırkalaştı ve mücadelenin formülleşmiş bir takim şekilleri doğdu. Bir taraftan patronlar da birleşik işçi sinifina karşı ayrt ayrı mücadele etmemek için birlikkr kurdular. Ba hareket patronlarin karşisındaki birlik • leri genişletti, iş uluslararasi sınıflar birliğine kadar ilerliyordu. Buhar ve makine devri Zararlı anlayışlar tktısadi liberalizme karşı Lookout ve grev ristemleri Patron sinifı, işçi tabakasmı tazyik Soy adı nîzamnamesi I (Baş tarafı birinci sahifede) ve yazışta öz adsız olarak yalnız soy adını kullanmak ve imzada öz adın ilk harfini, öz adı iki olanlar her ikisinin ilk harflerini veya birinin ilk harfile ötekinin tamamını ve soy admın tamamını yazabileceklerdir. 1 Soy adı mahkeme kararile de ğiştirilir. Soy adı yalnız veya (oğlu) kelimesile beraber kullanılır. Tarihten alınan soy adlarına oğlu ekinin konulmaması lâzımdır. Soy adlanna yan, of, ef, dıs ve zade, mahdumu, bin gibi başka milliyet anlatan ekler takılamaz. Arnavud oğlu, Kürd oğlu gibi başka milliyet gösteren, Çerkes Hasan oğlu gibi başka yerlerden alınan soy adlan kullanılamaz. Nizamnamenin Şurayi Devletçe tadil edilen 15 inci maddesi şöyledir: Bir köyde, bir kasabada, bir şehirde bir soydan olmıyanlar ayni soy adını seçmiş olurlarsa bu ad bunlardan ilk müracaat eden için kabul olunup diğerlerininki değiştirilir. Israr edenler olursa bunların adlarına «büyük, küçük» çribi bir sıfat ilâvesile ayırd ettirilir. Müteaddid nüfus dairelerine aynlmif plan şehirlerde nüfus dairelerin Bursa (Hususî muhabirimizden) Gülhane seririyau muallimlerinden doktor Nüzhet Şakir su ve iklim tedavisi hakkında ders vermek üzere talebesi • ni Bursaya grtirdiği sırada kaplıcala rımızla Uludağ ikliminden başka (Abıhayat) denilen halkm çok rağbet et tiği acı bir suyu da tetkik etmiş ve bize mütalealarını söylemişti. Bunlann gazeteye yazılmas üzeri ne vaktilr bu suyun içilmesini yasak etmiş ve sonra tekrar serbest bırak • mış olan müessesenin tahrikile aleyhimize bir hukuku umumiye davası açılmıştı. Birinci ceza mahkem'sinde gö • rülen bu dava geçenlerde bitmiş ve Değerli konferansının baş taraneşriyat müdürümüz Abidin Daver'e fını, yukandaki şekilde hulâsa etmuhabiriniz Musa iiçer ay hapse ve tiğimiz, Fırka Genel Yazganı, sosyüzer lira ağır para cezasına mahkum yalizmin, çok kısa zamanda bu kadar genişlemesinin başhca sebebolmak, ayni zamanda bu cezalar tecil lerini de anlattı. Yeni hürriyetine edilmk suretile dava aleyhimize ne • kavuşan dünyada, geniş hürriyet ticelenmişti. taassubunun bu genişlemeğe çok Temyiz ettiğimiz bu karar, Temyiz yardım ettiğini, sosyalizmin hür mahkemesi üçüncü ceza dairesmden riyet havası içinde adeta beslen • bozularak gelmiş ve tekrar muhakemediğini kaydetti: mize başlanmiştir. Son muhakemede reislik yerinde Necmeddin, iddia ma « Buna karşıhk olarak sosya kaminda Müddriumumî muavini Fe • lizm de, %öğsünde memesini eme rek beslendiği bu anayı, kuvvetlen rid bulunuyordu. Gazetemiz namma vekilimiz avukat trfan Emin gelmişti. dikten sonra ortadan kaldırmayı Evvelâ Temyizin bozma ilâmı okunkendisine bir sistem olarak kabul etti» dedi. muş ve buna uyulmağa karar verildikten sonra muhabiriniz tekrar sorguya Sosyalizm edebiyatt ve çekilmlştir. Temyizin bozma ilâmindat propagandası (tşbu yazida kullanilan ve suç teşkil eden cehalet tabirüe «bu su içilemez Receb Peker, işçi sınıfının daha pistir» levhasmı yazdıran doktorlann, geniş bir kuvvetle harekete gec suyun hassai şifaiyesini halk kadar anmek için, mukadderatmı kendine lıyamadıklarini ve sulara müteallik benzer gördüğü insanları, müşterck alelâde tıbbî malumatlarinin noksan davada müşterek çarpışma yoluna olduğunu ifadeden ibaret olan işbu çağırdığmı, bu suretle proleter burjuva tasnifinm ortaya konuldu kelimenin doğrudan doğruya Bursa doktorlarinm sahislanna nisbet edil • ğunu söyledikten sonra, yaşayışı, miş ve rcsmî sıfat ve vazifeden bah • an'anesi, faydası itibarile daima usedilmemiş olmasina ve makalenin başlusal bir düşünce kovalıyan köylü Iığı ve bütün mündericatı ilmî bir tet • sınıfının da mücadele çercevesi kik seyahatmi alelâde hikâyeden ibaiçine almmak istendiğ'ni, köylünün liberalizm mücadelesinde bir takıtn ret bulunmasuıa göre hâdisenin mad • delerde bulunması meşrut anasiri cüristekleri varsa da, buna sosyalizm dokbrinlerinin değil, kredi ve istih miyeyi muhtcvi olub olmadığı teem • mül ve suçlularin bu makaleyi vazife lâk kooperatiflerinin en iyi cevabı vereceğini kaydetti, sosyalizmin ko dolayisüe bir heyeti resmiye veya heyeti tıbbiyeyi tahkir kastile yazmış olmünizme doğru açılışını, ilk komünist beyannamesinin 1848 de çıka • duklarinm delâili izah edilmeksizin ya« zilı olduğu üzere karar verilmesi yol • rıldığmı sözlerine ekledi ve sosyalizm nazariyelerini anlatmaya geç suz olduğundan hiikmün bozulmasına ti: ittifakla karar verildiği) kaydoltmu • yordu. Bunun üzerine Müddeiumumî, Sosyalizm nazarîyeleri bu yazinin matbuat kanununun 30 « Sosyalist olan kendisini fıkarauncu maddesile ilifiği olmadığıni an • dan farzeden ve zenginlerin soy latarak beraetimizi istemiştir. Vekili • sal hayat için düşman olduğuna i«rkÎT avukat trfan Emin de dava mev • nandırılan kimseler sınıf kavgası zuunu tekrar teşrih ederek matbuat yapacaktır. Bu kavgada hîçbir ankanununun 30 uncu maddesinde yazi • laşma kabul edilmez. Bu kavga, h; (isim ve madde gösterilmiyerek) bütün karşı bir cephe vurularak, (mübhem ve suizannı davet edecek enkazi üzerine işçi sinifl hakimi • mahiyette), (mütecavizane yazi ve reyeti kurulana kadar, ilânihaye desim) gibi üç unsurdan hiçbirinin bu vam edecek lir. yazida mevcud olmadığmı ve olamı • Ana doktrinlerden biri de, sos • yacağini, cehalet kelimesinin düpedüz yalist için yurd ve ulus olmaması, ve açikça kullanılmış olduğunu bu nun ise suizannı davet edecek hiçbir yurd ve ulus için harb tanınmamamahiyeti olmadığıni söyliyerek (Cumsıdır. Yalmz bir tek kavga yapıla huriyet) in bu temiz ve dürüst neşri caktır: Smırları nasıl bölünmüş olursa olsun dünya işçi sınıfının, pat yatına karşı tertemiz bir kelimer ile beraet dilemiştir. Neticede reis b raeti ronlarla mücadelesi.> mize karar vermiş ve esbabı mucibe Komünist devlet olarak ta: « Zikredilen cehalet kelimesinin Büyük savaşın başlangıcından iki Bursa doktorlarinm şahislarina nisbet sene evvel, Baldaki sosyalist be • edilmiş ve resmî sıfat ve vazifeden bahyannamesini hatırlatan Receb Pe sedilmfmiş olmasma ve makalenin baş» ker, burada işçi sınıfma yakında lığı ve bütün mündericatı ilnu bir tetbaşlıyacak harbdeki vazifelerinin kik seyahatini alelâde hikâyeden ibaret gösterildiğini söyledikten sonra, bu bulunmasına ve suçlularin bu makale • fikkIerin kazandığı Sovyet Rusyayı yi vazife dolayisile bir heyeti resmiye veya bir heyeti tıbbiyeyi tahkir kas ele alarak, komünist devletin bu ble yazmiş olduklarina dair kanaati nazariyeleri kendi içinde ve kendi vicdaniyeyi tfmine kifayet edecek kadışında tatbik şekillerinden kısaca nunî delâil elde edilememiş olmasi itibahsetti ve konferansmı bitirdi. barile hâdisede matbuat kanununun 30 uncu maddesinde tasrih edilen cürüm unsurları gayrimevcud bulunmuş ol • duğundan iddia makammin talebi veçhile suçlularin beraetlerine ve dava hukuku umumiye namına takib edil mekte olduğundan mahkeme masrafı alinmasma mahal olraadığina temyizi kabO olmak üzere karar verildiği) kaydedUmiştir. Müddeiumumilik beraet taleb etti • ğinden bu karari trmyiz etmemiş ve dün karar kesbi kat'iyet etmiştir. Musa Ataş G. SarayBeşiktaş Şeref stadında karşılaşıyorlar Bugünkü müsabaka ilk devrenin birinci, ikinci ve üçüncüsünü belli edecek Bagün Beşiktaşla karplasacak Bugün Be>ikta$taki Şeref sta • dında Iik maçlarının ilk devresinin son müsabakasi yapılacaktır. Bu müsabaka, evvelce tehir edilip sona brrakılan Beşiktaş Galatasaray müsabakasıdnr. Bu maçın neticesi şampiyonluk üzerinde çok müessir bir rol oynıyacaktır. Bugünkü puvan vaziyetine gö • re, Galatasaray başta gelmekte, bir puvan azlıkla Beşiktaş ikinci, iki puvan eksikle de Fener üçüncü bulunmaktadR, Galatasaray hiç mağlub olmamış, Fenerle berabere kaldığı için bir puvan kaybetmiştir. Beşikt&sun, fenere yenildiğinden iki puvanı eksiktir. Fenerbahçe de Vefaya mağlub olduğundan ve Galatasarayla be • rabere kaldığından üç puvan kay betmişiir. Şimdi bugünkü karsılaş • manm vereceği netice Galatasara • yın, Fenerbahçenin ve Beüktaşın mevkilerini tesbit edeceklir. Be şıktaş, bugün Galatasarayı yene • bilirse 16 puvanla başa geçecek, Fener ve Galatasaray, on beşer puvanla yanyana gelmiş olacaklardır. Şayed Galatasaray, Besiktaşı ye • nerse, 17 puvanla birinci olacak, Fener 15 puvanla ikinci, beşiktaş ta 14 puvanla üçüncülüğe inecektir. Bu itibarla bu karşılaşma bilhassa Beşiktaş için hayatî bur ehemmiyeti haizdir. Berabere kalırlarsa Galatasaray 16 puvanla birinci, Beşik taşla Fenerbabçe 15 şer puvanla ikinci olacaklardır. Bu maçı hangi taraf kazanabilir? Bu suale müsbet cevab vermek olan Galatataray takımt mümkün değildin. Beşiktaş talmnı, geçen bafta çok eksik bir kadro ile Fenere karşı müdafaa noktasından kuvvetli, fakat hücum itibarile zayıf bir oyun oynamış, bir golle mağlub olmuştu. Bugün Beşiktaş takımınm, geçen haftaki mağlubiyetten ders alarak daha rslek bir takım haIinde sahaya çıkacağı söylenmektedir. Diğer taraftan Galatasaray da, kendisini birinci çıkarmak ihtimali olan bu maç için çok iyi hazırlanmı» bulunmaktadu*. Her halde müsabaka, çok heye • canlı ve o nisbette zevkli olacakttr. Beşiktaş hücum hattı iyi rşler, açıklar güzel oynarsa Galatasaraya gol yapmak kabil olabilir. Anck Galatasaraym seri ve cevval mu bacimleri de Beşiktaş kalesini pek seırbest bırakmazlar. Bu maçın, Atılgan, cesur ve seri oynıyan takım tarafindan kazamlacağı muhak • kaktır. Bugün bu maçtan evvel, Şeref stadında Beşiktaş Süleymaniye genç takımlan ve Eyüb • Topkapı birinci takımlan karşılaşacaklardn. Karmen operası Ayın 27 sinde Ankarada temsil edilecek Ankaradan gelen malumata göre Ankara Halkevinde temail edilecek operalar için faaliyet çok ilerlemiştir. Karmen operasinm ayin 27 sinde temsil edilmesine karar verilmiştir. Son günlerde tstanbuldan giden kadm ve erkek artistler de bu hazirlıklara ka nşmişlardır. 27 kânunuevvel Atatürkün Ankaraya ilk ayak bastığı gün olmasi itiba rile yeni harfketin bir remzi olan ilk operanin temsilinin de Ankaranin bu bayramina tesadüf etmesi tercih edilmiştir. tlk operanm frmsfli münasebetüe Ankara Halkevinde bir müsamere ve • rilecektir. Bu müsamereye şehrimiz • den de bazi zevat gideceklerdir. 1 Almanlar Bursadan beş :\ kayakçı istediler Bursa (Hususî) Ankaradaki Dağcılık ve Kayakçüık Federasyo nundan Bursa Dağ kulübüne gelen bir telgrafta Almanyada bu sene yapılacak kış sporlan için Alman spor teşkilâtınm Bursa kulübünden beş kayakçı ve gazeteci davet ettiği bildirilmiş ve gideceklerin isimlert istenmiştir. IBat tarafı biTİnd sahifede] inzıbatı muhafaza edecek beynel • milel kuvveti teşkil edecek tngiliz, ttalyan, Holanda ve tsveç kuvvetleri alelâcele yola çıkanlmışlardır. tngiliz kuvvetlerinin ilk kafilesi dün akşam iki trenle buraya gel miştir. Bunlar zabitlerile birlikte iki yüz nefer ve yirmi tanktan mü | rekkebdir. ' Roma 20 (A.A.) Musolini Sarre gidecek olan kıtaata yola çıkmadan önce bir geçîd restni yap tırmıstır. Duçe söylemiş olduğu kısa bir söylevde bu kıtaata verilmiş olan vazifelerin ehemmiyeti üzerinde durmuştur. Londra 20 (A.A.) Sarre gön derilmiş olan Ingiliz askerleri, Sarlı kadınlarla evlenemiyeceklerdir. Bu karar, dün akşam Catterick karargâhım terkeden Lancashire alayına tebliğ edilmiştir. Sar reyiâmı i Yeni bir triyo Mısırın aldıgı tütünler Musiki »cm'atkârlart Erika Voskoo ile David ve Arnoldi Zirkin tstanbuldaki kıytnetli ve tanın • mış musiki san'atkârlanndan piyanist Erika Voskov ile viyolonist Arnoldi Zirkin ve viyolonselist David Zirkin bir triyo teşkil etmişler dir. Bu Triyo Kaza d' Italyada altı konser verecektir. Programlarmda garbin en yük sek bestekârlarının eserleri vardır. İlk konser birincikânunun 28 nci günü saat 15 te verilecektir. den her biri bu maddenin tatbikında bir kasaba sayıhr. Ayni aile efradı tarafindan bir mahalde tesçil ettirilen ad bu madde hükmünden müstesnadır. ^ 1934 senesinin ilk altı ayı zarfında Mısıra 2,585,218 kilo yaprak tütün fthal edilmiştir. Bunun 550,418 kilosu memlekethnize, 602,875 kilosu Yunanistana, 336,863 kilosu Bulgaristana, 87,034 kilosu Rusyaya, 282,498 kilosu Çine, 508,162 kilosu Londcadan Jurnal gazetesine bil Japonyaya, 141,651 kilosu Ameridirildiğine göre Gandinin fikir nakaya, 75,718 kilosu da diğer memşiri olan Young tndia (genç Hindisleketlere aiddir. tan) gazetesinin eski başmuharriri Beansali rahib olmağa ve ayni za934 senesinde Mıstra Amerikadan manda yaşadığı müddetçe söz söyle satılan tütünlerin miktarı gayrita memeğe ahdetmiştir. biî surette artmıştır. Bu sene memBeansali, bu ahdini yerine ge leketimiz Mısıra tütün ihracatı ititirmek için, iki dudağını tel ile dikbarile en öndeki mevkiini Yuna tirmiş, yalnız lâstik bir boru ile nistana kaptıtrm«hr. gıda alabilecek kadar küçük bir delik bıraktırmıştır. Mısır piyasasmda satılan tütünler ucuz tütün olduğu için Bulgar tü tünlerinin ithalâtı da gün geçtikçe Parisin Sorbon Universitesi ede artmaktadır. biyat muallimi, Fransanm meşhur simalarından Güstav Lanson 77 yaşında olarak Pariste ölmüştür. Vilâyete merbut olan tstanbul Müteveffanın, dünyanın her ta Ticaret bürosunun muamelâtmı dün» rafında şöhret bulan bir (Fransa den itifeaırea Türkofis teslim almıştrr. edebiyatı tarihi) vardır. Gandinin gazetecisi ağzını diktirmiş! Güstav Lansonun öliimil Istanbul ticaret biirosu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle