22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Türklerle Süngu Süngüye No. 54 Çanakkalede ^ ( Şehir ve Memleket Haberleri Üniversitede bir hâdise oldu j Siyasîicmal Habeşistan ve Japonya Habeşistanla bitişiğindeki ttalyan müstemlekeleri aarasında sık sık görülen hudud hâdiselerinde şimdiye kadar daima uzlaşmaya taraftar bir tavır takınan Italya, son hâdisede gerek askerî gerek siyasî cihetten çok ser bir tarzı hareket takib etmekedir. Bu hal bütün dünyanın nazan dikkatini Afrikanın bu cihetine cel betmiştir. Dünya politikacıları İtalyanın Habeşistana karşı hem silâhla, hem de siyaset cephesinde şiddet göstermesinin hakikî se bebleri ve saikleri ne olabilir diye derin derin düşünmektedirler. İngiltere ile Fransa yakm vakte kadar Habeşistanla îtalya kadar alâkadar oluyorlardı. Fakat bu dev ' letler îtalya ile dost ve müstem* leke işlerinde kendisine teveccühkâr bulunduklarından İtalyanın şüphelerini uyandıracak bir hare kette bulunmamışlardır. Son za'manlarda Habeşistanda Nil nehrinin bazı kollannda sed yaptnak imtiyazını alan Amerikalılarm girişmiş oldukları işler ise İtalya müstemlekelerinden ziyade Siıdandaki Ingiliz menafüni tehdid etmektedir. Habeşistan üzerinde yanm asırdanberi büyük emeller besliyen İtalyanın önüne dikilen devlet Amerika değil, beDci birkaç senedenberi Habesistana evvelâ ticaret ve iktısad yolile hulul eden ve sonradan burada büy^k siyasî ve askerî nüfuz kazanan Japonyadır. Japon tacirleri üç sene evvel Adendeki ticarî üssülharekelerinde Habeşistaru istilâ ederek çok ucuz mallarile Avrupahlann ticaretini ve bilhassa İtaryan ticaretini mahvetmişlerdi. Habeşistanın deri ve tütün gibi ham maddeleri memleketi dolduran Japon emtiasının tediyesine kifayet etmeyince Japonlara pamuk yetiştirmek icin memleketin en mümbit havalisinde bir buçuk milyon İngiliz dönümü (acre) arazi verilmiçti. Bu araziyi isletmek üzere pek çok Japon muhacirleri getirtilmisti. Gelenlerin cümlesi genc ve bekârdı. Habeşistandaki münevver genclik yatanın her taraitan Avrupa müstemlekelerile sarilıp her an istilâ tehlikesi karşısında bu'un masından galeyana gelerek Avrupalıları yalnız Habe^istandan de ğil, bütün Afrikadan koğmak «ibi geniş bir ideale kapılnms, olduklarından Avrupalı olmıyan Japonlara kars.ı teveccühkâr bir tavır al mışlardı. Hatta bu duygunun bir ne ticesi olarak pamuk ve diğer ham madde yetiştirmek için Habesistana gelen Japonlarla yerli Habcş kızları evlenmeğe bile başlamışlardı. Habeşistanın müteyakkız ve münevver imparatoru Avrupa siyasetine karşı koymak için Japonyadan her suretle istifade içın fırsat kaçırmamış ve yeni Habeş ordusu efrad ve zabitamnın talim ve terbiyesi için Belçıkadan büyük bir heyeti askeriye getirtmiş olduğu halde mühim askerî mevkıleri Japon zabitlerine ve r miştir. Japon nüfuzunun önüne geçmek için İtalya hükumetinin şimdiye kadar yaptığı gayretler boşa çıkmıştır. Yalnız Habeş veliahdinin Japon prenslerinden Kurodanın kızile e\lenerek Habeş ve Japon ;mpara tor hanedanlan arasında sıhriyet peyda olmasma mâni olunabilmiştir. Şimdi ise Îtalya Habeîistandaki Japon nüfuzunun önüne büabütün geçmek için son hudud hâ« disesi dolayısile Habeşlileri şiddetle tazyik etmeğe çahşıyor. MVHARREM FEYZİ TOGAY Nakili: A. DAVER Konşervatuar binası Bina için yapılan modeller dün Vilâyette bir Türklere karşı beslenen kin ve adavetin sebeblerini, heyet tarafından tetkik olundu Çanakkaledeki Fransızlar bir türlü anlıyamıyorlar! Bir talebeye bir sene tnu Bize, Fransada sizin Gelibodınları Fransızlann cazibefine ve vakkat tard cezası verildi Iuyu aldığınızı söylemişlerdi. Amma da yaptın ha! Martaval be! tlk hatlan, şu tepeve çıkınca göreceksin. Buradan orası iki kilometre bile yok. Geçen hücumda azkaldı cavlağı çekiyorduk. Sonra geri çekildik. Siperler kaz dık. Türklerin çok topçusu var mı? Gece gündüz canımıza o • kuyacak kadar... 77 liklere gülüyoruz ama çanak yaman. Çanak Anadolu tarafından bir istihkâmIdır. Bize ama okkalı tencereler (mermiler) yolluyor. ruhî asaletine mukavemet edemiyorlardı. Lotinin Azadssi bızi zehirlemişti. Bu delice hu'valann mes'uliyetinde Loti kadar Contesse de Noaillesin (Kontes dü Noay aslen Rum bir Fransız saire ve edibesi idi, evvelki sene öHü). Mirian Harrynin (bu da aslen karışık bir Fransız muharriresıdir) huseleıi vardır. Minareler, Istanbul, Şîhrazad, şarkm aşk ve şehvet dolu hayatı, camilerin beyaz mermer dnvarîan dibinde öğle uykusu... Süt'in bu harböncesi hulyaîan ve nıyaîarile kendi kendimizi aldatıyord"k. Halbuki bu tatlı hayaller yerine şu hakikat kaim olmuştu: Fec' nperler, içilecek suyu olmıyan yarımada, resmî bir manzume gibi yavan, elim, şerefsiz, daimî bir ölüm tehlikesi.. Sonra, bu acılara, daha derin bir acı karışıyordu: Şark ordusu gibi adeta siirgün askerlerdcn müteşekkil bir orduya mensub olmak, ricatlere, insanm ruhunu da, vücudünü de akamete uğratan faaliyetsizliklere, meşakkatlere, mahrumiyetlere, tehlikelere maruz bulunmak, vatan toprağı üstünde harbetmek, felâketlerimızin müsebbibi olan Almanlan cezalandırmak zevkinden bile mahrum kalmak acısı... Türklere karşı beslenen kin ve adavetin sebebleri, bize o kadar açık görünmüyordu. Bütün bunları karanlık ve çirkin bir su rette, fakat içimizden duyuyorduk ve istiyorduk ki böyle karanlıkta kalışımız bize hissî tavizler ver sin.» Münevver bir adam olan bu Fransız onbaşısının bu samimî düşüncelerini kaydettikten sonra, Ingiliz ve Fransızlann 6 mayısta başlayıp üç gün süren taarruzlan hakkında bizim tarafta neler düşünüldüğünü kaydedelim. Bu muha^ebelere dair, pek ehemıniyetli vesikalar göremedik. Merhum Nihad diyor ki: «4 mayısta cenub grubunun kumandasım 15 inci kolordu kumandanı General Veber deruhde etm''ş ve artık tedafuî harekete ve tahkimata karar verilmişti. Bununla cenub grubu muharebeleri, düşmanın mütemadi taarraz ve bizim müdafaamız şeklinde ta rumî 30 hazirana (13 hazirana) kadar de vam eden ikinci devri başlamıştı. Bu devir esnasında düşman kuvvetleri, daha rumî mayıs ortalannda 10 fırkaya, yani daima mevcudunu ikmal eden 1 20 tabura baliğ olmuş, biz ise, en kuvvetli zamanımızda, cephede, ekseıisi yanm mevcudlu, azamî 4045 tabur bulundurabilmiştik. Hele top, cepane, yardımcı sımflar ve silâhlar itibarile düşmanla aramızda mukayese yapılamazdı. Bizde herşey yok veya noksandı, düşmanda ise herşey var ve tamamdı. Meselâ öyle günler oldu ki biz ceman 2500 top mermisi atabildik. Dusman ise o gün yalnız muharebe hazırlığı için, gemi mermileri haric, I 500020,000 mermi atmıştı. Biz havada bir tayyare bile uçuramazdık. [Arkast tari Kaçlık? 38 Hk be! Tam beyninde patlamazsa bir tarafa kaçarsın. Yoksa kımıldamadan cavlağı çekersin! (Anadolu tarafından ateş eden toplaıımız Çanakkale istihkâmlanndan değil, Intepeden atış yapıyorlardı. Bunlar da, 38 lik değil, 12 »antimetroluk toplardı. Bu sözler, ateşlerimizin Fran«z askerlerini nasıl yılclırdı&ıni göste rir. A. D.) Siper kazmadınız mı> Çok derin kazılmıyor. 7.r min kum. Ağaç kesmek vasak. Zaten iki incir, bir badem ağacırdan başka ağaç ta yok ki keselim. Ahali yok mu> Ahali mi? Bir kedi bile yok be. lngilizlerin onlara çektikieri mükemmel 38 lik gülle ziyafetinden sonra, hep kaçmışlar! Yürüyüşe başladık. Sarp bir patikayı tırmandık. Karanlıkta 800 metro kadar yürüdükten sonra, yeni kazılmış siperlere geldik. Hemen çantalarımızı yast'k yapıp yattık. Kendi mevkiimizi de, Hüşmanm mevkiini de bilmiyoruz. fşkence halini alan bir asabiyet içindeyiz, serseri kurşunlann vızıltısı kulaklarımızı tırmahyor. Nihayet yorgunluktan uyuyakalmışız. Şafak vakti uyandığımız zaman, Gelibolu yarımadasındaki 'lk sabahımızı, garib surette tatlı bulrhık. Berrak mavi gök ne güze)dı. Şöyle etrafı bir görelim dedik. Yeşil çimenler arasında biraz dolaştık. Ayağımızın altındaki topraklar kınlmış, bükülmüş süngüler, ezilmiş tenekeler, parçalanmış paslı tüfeklerle dolu idi. Buralarda vahşice bir boğuşma olduğu belli idi. Pastan kızarmış mermi parçaları her tarafı kaplamıştı. Halbuki biz şarkı ba^ki suretle tahayyül etmiştik. Şimdi gördüğümüz bu ölüm toprağı, bu çıplak toprak, bu amansız boğu^malar toprağı bizi şaşırtmış, tatlı hulyalarımızı darmadağın etmişti. Maamafih doğan güneş, bcrıak koy, yakm Anadolu kıyısı 5yle bir serab hasıl ediyor ki ayak'arımızın altındaki feci enkaza raemen, biz gena güzel hayaller kuruyoruz. Lotinin bize verdiği marralar geçirmek arzusuna kapılaraK ysş maklı bir Cenan Hanım'.a aşk saatleri yaşamak, sıcak jjölsdi bir mermer balkonda, gec^nin nefis sükutu içinde, sultanlarla seîa sürmek hulyalan kuruyorduk. Hayalimizde, bize teslim oluo îîapılannı açan şehirlere âlicenab îatihler gibi giriyorduk. Bu şehirleıin ka Pazarteai günü Hukuk fakülte sinde Devletler umumî hukuku dersinde Rektör Cemilin sınıfta bulunduğu bir sırada bir hâdise olmuş ve bu vak'a bir talebenin fakülteden bir sene çıkarılmasına s«beb olmuştur. Vak'a hakkmda aldığımız tafsilât şudur: Senelerdenberi Üniversitede Hukuk fakültesinin birinci sınıfında (yer kapmak) diye bir mesele vardır. Her talebe sınıfın en ön sırasmda oturmak istemekte, buna bir çare bulunamadığı için daima münakaşalar olmaktadır. Talebe kendi aralarında yıllardanberi bir şekil bulmuştur. Talebe grublara ayrılmıştır ve her grubdan bir talebe erkenden fakülteye gelerek arkadaşları namına yer tutmaktadır. Bu hal, grublara dahil olmıyan birkaç kişiyi müteessir etmektedir. Geçen gün üç kız talebe Rektöre giderek bu hususta şikâyet etmiçler ve ön sıralarda oturamadıklarını söylemişlerdir. Bu şikâyet üzerine pazartesi ?ünü Devletler umumî hukuku dersine giren Rektör Cemil, derse başlamadan evvel kız talebenin bu şikâyetini mevzuu bahsetmiş ve bu usulün doğru olmadığını söylemiştir. Bunun üzerine talebeden Hâmid Tuğrul: (( Müsaade ederseniz, cevab vereyim». demiştir. Rektör, talebenin cevab vermemesini ve oturmasını sert bir lisanla ihtar edince, talebe: « Ben sizden nezaketle söz istedim. Siz bana ters cevab verdiniz.» demiştir. Bunun üzerine Hâmid Tuğrula bir sene muvakkat tard cezası verilmiştir. Hâmid Tuğrul bu karardan çok müteessir olmuştur. Hâdise bize anlatıldığı cereyan ettise Rektör Cemilin, asabiyet ve infiale kapılıp bir genci bir sene tahsilinden geri bırak ması doğru değildir. Profesörlere, itidal ve sükunet yaraşır. RektÖrün bu gence verilen cezayı affettirmesini diler ve bekleri/. Heyet azalart modellerin Snunde Konservatuar binası için yapı lan modeller dün Vilâyette VaJinin riyasetinde Fen İşleri müdürii Ziya, Konservatuar müdürü Yu suf Ziya, Belediye Mimarî şubesi müdürü Ziya, Mühendis mektebi müdürü Fikri, Mühendis mektebi mimarî muallimi profesör Depri, Güzel San'atler Akademisi miman profesör Eglden mürekkeb bir heyet tarafından tetkik edılmiş tir. Tetkikat bir mtiddet daha de vam edecektir. Amiral Mehmed Ali Yılbaşı piyangosu Boğazlar komisyonu reisi Biletlere bu sene fazla vazifesine başladı rağbet var Amiral Van • fm yerine Bo ğazlar komir o nu reisliğine ta • yin edilen Ami • ral Mehmed Aii yeni isme baslamıstur. Amiral Meh med Ali komisyon i*leri bak kın<fa bir muharririmize sunları söylemistir: Amiral Mehmed Ali c Komisyon tabiî tartlar da hilinde mesaisine devam ediyor. Şimdiki halde 15 günde bir topla nılıyor. Yılbas ımünasebetile mutad olduğu üzere tatil yaptfk. Konriıyonun ««neHk raporu hazırlan • mağa baslacuniştır. İki aya kadar, tetkiki ve basılma*! bitecek, uluslar kuırumile komisyonda azası bulunan devletlere gönderilecektir.» Tayyare piyangosunun çekilmesine aid hazrrlıklar devam etmektedir. Piyango yılbası gecesi saat Mkiz buçukta Beyoglunda Asrî sinemada çekilecektir. Numaralar okunurken ber Urafta radyo ile ilin edilmesini temin için smema salo • nunda tertfbat alınması hususunda Tayyare piyango müdiriyeti, Radyo •irketile temasta bulunmaktadtr. V Piyango biletlerinin bu seneki satısı geçen senelere nisbetlc çok fazla • dır. Bu fazlahk yalnız tstanbulda değildir, birçok viliyetlerdeki Tayyare cemiyeti subeleri kendilerine gönderilen biletlerden baska her gün telgrafla müraeaat ederek yeniden siparisler yapmaktadnrlar. Bir kısim vilâyetlerin satifi geçen »«nelerkt satınndan bir iki mi»li fazladır. Bu arada yalnız Dörtyolda geçen sene iki yüz elli tane yılbası piyango biIeti satıldığı halde bu sene 550 bi • let satılmıştır. ÜNİVERSÎTEDE MÜTEFERRIK Avrupaya gönderilecek hukuk talebesi Hukuk Fakültesi talebesinden Adliye Vek&leti hesabına Avrupaya gönderilecek altı talebeden üç namzed muraffak olmustu. Diğer üç namzedin intihabı için yeniden fakülte müderrisler mcdisince yirmi b«s talebe namzed gösterilmistir. Bu talebelerin müsabaka itntihanı gelecek kafta yapılacaktır. Rıhtım şirketi hissedarları toplanacak Rıhtım şirketinin hntiyazınm bükumete devri hakkında hazvlanan mukavelenin Ankarada imzalandığmı yazmıstık. Rıhtım sirketi his sedarlar heyeti yann Osmanh Bankasuıda toplanacak ve bu itilftfnameyi ta»dik edecektir. Bu suretle sirketin devrme aid her türlü formalite ikmal edilmis olacaktir. ŞEHİR ÎSLERl Şehir Meclisinden iki aza istifa etti Yeni Şehir Medisi azasından hayvan borsası komiseri Kadri ile zahire borsası komiseri Kemal is tlfa etmişlerdir. tstifaya sebeb her iki zatm tktısad Vekâleti raemuru olmasıdır. ADLİYEDE Hukuk Fakültesinde okutulan Roma hukuku derslerinde göıte • rilen lâtince ıstılahlann kolayhkla öğrenilmesi için fakülte doçentle • rinden Şemsettin Talib tarafından litince ders verilmeti kararlaştı rılmıstır. Dertler haftada iki saat gösterileceklîr. Hukuk Fakilltesinde latince ders Muhafaza umum kumandanı General Seyfi fehrimizde bulunmaktadır. General Seyfi bilhassa son günlerde meydana çıkanlan büyük kaçakçi sebekelerîne aid tetkikatla Dieşgul olmaktadır. Tünel arabalannı çeken tel kayışIarm kopması haiinde yürüyen arabayı elektrik firenile hemen durdurmak mümkim olup olmadığını anlamak üzere dün gece Nafıa şirketler başmüfetti'i ve komiserile direktor Kindorfun önünde bir tecrübe yapılmiftv. Muhafaza Umum Kumandanı şehrimizde İki çocugun ölümüne sebeb olan çöküntu Bakırköyünde izinsiz tebesir madeni işletirken toprağm çökme«i yüzünden iki kız çocugunun ölümihM sebeb olmakla suçlu Hüseynkı mu* hakemesine dün de Ağırceza mah • kemesinde bakılmıştır. Bazı şahit lerm çağınlması için dava başka güne bırakılmıstır. Tünelde bir tecrübe yapıldı LtMANDA Vapurculuk şirketinin yeni vapurları Vapurculuk sirketi tarafından satın ahnan Kampidoglia ve Bul • garia vapurlarını teslim almak için kaptan ve mürettebattan mürekkeb bir grub dün sabah Adriya vapurile Triesteye gitmişlerdir. Her iki vapur ay aonuna doğru limanımıza gelecek, onümüzdeki yıl başmdan ittbaren Karadeoiz hattına tahsis edilecektir. Şirket bu vapurlardan birine (Aksu) i»mini koyacakhr. Eroin kaçakçıları mahkemeye verildi Emniyet müdürlüğü kaçakçılık bürosunun meydana çtkardığı eroin kaçakçı sebekesi auçlulan dün sekizinci thtısas mahkemesine veril • misl«?rdir. Sekizinci thtısas mahkemesi cumartesi günü yalnız bu da • vaya bakacaktu*. Romanyada tüyler Amerikada kanlı ürpertici bir facia bir hâdise Bir köylü karısmı öldü» A^ker, suçlu bir zenciyi rerek etîni komşularına ele geçirmek isteyen halka ateş açtı yedirmiş Bükres (Hususî) Bundan bir kaç gün evvel, Basarabyanm Oni toani köyünden Nikola tstefan adlı bir rençber, metresile daha serbest bir hayat yaşıyabilmek için karı • ıım öldürmeğe karar vermiçtir. Buniın üzerîne Utefan, zavallı kadinı evinm mahzenine »ürükliyerek, o • rada, metreeinin de yardımile ka facmı balta ile yardıktan sonra, vüciKİünü yüzmüş ve parçalayıp çuvallara doldurnau?tur. Ertesi günü tstefanla metresi, bazı komfulan yemeğe çağırmı» lar •« onlara ölen kadının etlerinî ikram etmiflerdir. Davetlilerden biri bn etîn lezzetinden füphe ede • rek, Utefanı sıkiftınnca tnesele •neydana çıkmif ve canavar köylü adaletin pencesin* teslim edilmezden evvel, bir temiz dayak ta y« • miftir. Selbivll «Aroerika» 20 (A.A.) 14 yaşmda bir beyaz kıza taarruzda bulunmak töhtnetile muhakcme ed'ilnvekte olan bsr zenciyi ele geçîrmek için m«hk«>,me salonuna zorla girmek istiyen halkin iizerine, a»ker atef açmıçtır. Birçok kimseler yaralı düfmüytür. Ateş açmazdan önce, hapisaneye hücum eden halkı dağıtmak için göz yaşartıcı bombalar kullanılnmştı. Selbivil «Amerika» 20 (A.A.) Hâdisede yaralı dü;enlerden biri ölmüçtür. tkUi de can çekişmektedir. Yarahlar arasmda, taacruza uğramı? olan genç kızm erkek kardeşi de vardır. Biraz sonra, halk mahkeme «a • lonunu dinamitle uçu>'mağa kal • kiftığı bir sırada, zenci, kıyafeti değistirilerek baska yere KtJLTÜR İŞLERİ Feyziati lisesinin ismi değişti Şimdiye kadar Feyziati adını taşıyan lisenm ismi <Boğaziçi lisesi» olarak değiştirilmistir. Tünel sirketi, Galata durak ye • rine kârgir bir bina yapmağa mecbur iken bu taahhüdünü bazı sebeblerden ötü> ü şimdiye kadar yerine getireniemişti. Nafıa sirketler baîmüfettişile sirket dtrektoru arasında geçen konuşma sonumda Kindorfun bu binayı yapmayı kabul ettiği öğ>. enilmiştir. Tünel şirketi kârgir bir bina yaptıracak Nizamettın Nazif hapisten çıktı Bir yazıdan dolayı aleyhine açılan dava sonunda sekiz ay hapse mahkum edilen muharrir Nizamed1din Nazif müddetlni bitamiş, dün tahlrye olunmustur. Antakya ve iskenderunluların toplantısı Antakyada sapka giyen Türkler aleyhine bir yobaz tarafından vâki olan tahrik üzerine dört Türk gend yaralanmıstı. Istanbulada bulunan Antakya ve tskenderunlular, bu • gün îstanbul Halkevmde saat 13 ta bir toplantı yaparak bu irtica ha reketîne karşı nefretlerfni izhar edeceklerdir. POLÎSTE Bir amele yandı Galata Mumhane caddesinde oturan thsan, Fenerde tamirde bulunan Cür'et romorkörünün kazan ve kömürlük kısmında lâmba ile çalısmakta iken lâmba devrilmiş thsan birçok yerlerinden yanmıstır. Beyazıd Kurtuluş seferini ya pan vatman Şakirin idaresindeki 116 numarah tramvay arabası seyyar satıcı Mehmede çarparak ya* ralamıstır. Bir tramvay kazası Türk Musikisinaslar Cemiyeti bayramdan sonra kendi binasında bir konser verecektir. Çalınacak parçalar klâsik olmayıp daha ziyade halk fantezileri, küçük operalar olacaktır. Alaturkacılar için açılan alafranga kurslara gelince, önce ses, saz ve nazariyat için açılan üç kurs • tan ancak nazariyat kursuna de vam edilebilmektedir. San'atkârlar arasında bes kisilik grup teskil e • dilemediği için saz ve ses kursla • rına başlanılamamıştır. Naztriyat kursunda 17 kisi vardır. Bu kursa önce üç kadın istirak cttiği halde, simdi yalnız iki kadın devam etmektedir. Tiirk musik;şinas!ar cem.yetinin konseri Bir beraet kararı Çatalcanın Karaağaç köyünde kocası Ahmedi zehirlemek «uretile öldürmekle suçlu Rukiyenin nra hakemesi dün Ağırceza mahkemesmde bitmistir. Suç meydana çtkmadığından Rukiyenin beraetine karar verilmistir. Cumhuriyet Nüshası S Kuruştur Arkadaşını ölümle korkutmuş! Bir arkadaşını ölümle korkutmakla suçlu Muhanemin muhakemesi dün üçüncü ceza mahkemesînde bitmistir. Suç meydana çtktığı için Muharremm bes ay bapse ko»ma»m«ı karar Abone j T ürkiy e şeraiti I 'Ç'1» HaHç *ç>» Senelik 1400 Kr. 1700 Altıayhk 750 1450 Üç ayhk Bir aylık 400 150 80Û j
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle