26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
.2Birincikâmm1934 insan önce Maymun mukfı? Yazan: Hüseyin Rahmi 58 Gorüyor musunuz baba.. ken yüzünün çizgileriri seçmeye Ali Şeref tehlıkeyi bizden gizle uğraşıyordum.* meğe uğraşıyor ama gene saklıya((Baba suratı tüyden görünmümıyor... Bu vamyam şimdiye ka yor. Bir tepelı tavuk gib' kabardar kimbilir kaç kişiyi öldürüp yemış saçlan gözlerini örtmüş. Memiştir.. şin gibi siyah vücudü Hazreti AFilozof haykırdı: demin gökten yere indiği çıplaklıkta...» Çıldırma Selâse... lşte görü yorsun kl bu satırlan yazan Ali Şimdi de yutkunub hıçkırmak Şeref henüz yenmemiştir.. nöbeti Filozofa geldi. Muallâ Efendi kitaplardar aradığı tasvirî rüOkumağa devam eder: yalannı doldursn sevgilisine niha«Köylüler bu vahşinın orman yet kavuşuyor muydu? Dünya güdaki izlerini tanıdıklarm: iddia zelini aramaği çıkanların hikâyeediyorlar.. Size mektup yazan tücleri çok okunnıuştur. Fakat düncar Kadir oğlu Ali ve onun gündelikle tuttuğu üç dört köylü ile beş yanın en çirkin mahlukuna âşık gün ormanların içinde taban tep olan ilk defa gcirülüyordu. tik. İsneyn şaşahyarak sordu: Nemli topraklann üzerinde ona Baba ne oluyors jnuz ? ait olduğu iddiasile bazı ayak izleYüreğile beraber sesi titriyen ri gösterdiler. Düztaban bir ayak. Filozof oğluna sükut işareti verdi. Parmaklar ve bilhassa başparmak Tarihin jeoloü (geologıe) tabakauzun ve diğerlerinden ayr. değil.. larında yatan bu haya!er Edirne Bu izlerin ayıîara ait olması da ormanlarına kadar gelerek Filozomuhtemeldir.. fa yaklaşmış bulunsun.. Ormanda bır kulübe gibi açıl Muallâ Efendi halecanla mekmış iri ağaç gövdeleri, kovuklar, tubu okumağa devam etti: üzerleri yosun tutmuş rütubetîi «muhterem filozoftrı;; insankaya oyuklan gösterdiler.. Vahşi lığımızm üzerir.e düşüncelere daladam bu inlerde yatar kalkarmış. dım. Vahşet nedir? Medeniyet neBu rivayetlere rağmen o izbelerde dir? Biribirinden çok ızak sandıvahşinin gecelcdiğine dair bir emağımız bu iki şey biribiriıie o kadar reye tesadüf edemedim.. yakm ki.. Vahşetten medeniyet doHa suradadır, ha buradadır di ğuyor.. Medeniyetten de tekrar vahşet doğmas" ihtimali önünde ye ormanın insan ayağı basmamış fcitredim.. Sönmüş medeniyetler'n sarp yerlerinde düşe kalka dolaş mezarlarını kanştıran arkeoîojinin tik. durduk.. Yılanlara, tilkilere, (archeologie) aradığı hakikat necanavarlara hep bu aramadığımız dir baba? Bugünkü m^deniyetler mahluklara rasgeliyorduk. Aradı de bizden çok asırlar sonra gelecek ğımız yoktu. nesiller için bir tetkik mezarlığı oBu araçtumalanm esnasında lacak mı?» ormanlara sevdalandım. Gezindikçe hiç tahayyü) etmediğim güzel «Gördüğüm bu mahluk Piteliklere raslıyordum. Orman ağaç kantropun kendisi mi? Değil mi? lann örttüğü esrar dolu bir tabiat Bilmiyorum. Eğer bu o ise nasıl parçası... tnsanların takiplerinden babalardan geldiğimizi düşünerek kaçan kanath, kanatsız bütün insanlığımıza çok mağrur olmamahayvanlar oraya gizlenivorlar. Balıyız. Bu yabaninin öte batınîarınzı yerlerinde öyle aksi seda var ki da maymunu aramakta haklısıkendi adım'anmızın seslerini karnız.» şıdan bir tabur geliyormuş gibi «Eğer bu Pitekantrop değilse duyuyoruz. bu yaban adaını, dünyanın bu meOradan Selâseye seslendim Beni duymadı mı? Kendi nareme gene kendi sesim cevap verdi.» Mektubun bu kısmında Selâse gözlerine görürmüş olduğu mendilin altmdan hıçkınyordu.. Filozof gözlerini satırlardan a yırarak sordu: Bu ne? Vahit cevap verdi: Densizlik... ,. Filozof bu densizliğe lâhavle çeker gibi başını çarpıttıktan sonra devam etti: <(Baba bu araştırmalanmızın beainci akşamıydı. Batıd^n güne şin son pınltılan yapraklar ara sında süzülürken yanımdakiler ellerile ileriyi göstererek baenştılar: « lşte yaban adamı gidiyor..* İşaret edilen cihete baktım. Ormanm hattı mürtesemı üzerinde küçük bir yargına benzijren yal dızlann içinden ve ağaçlar arasından insana benzer bir ş~klirı koş tuğunu gördüm. Hemen hepimiz o yana saldırdık. Bizim zor yürüdüğümüz orman yamacında o avcı önünden kaçan canavar hızile koşuyordu. Güneş onun yüzüne vuruyor, biz arkasmdan görüyorduk.. Binaenaeyh bizden tarafa olan şekli karaltı halini alıyordu. Aramızdaki mesafeyi aulamak icin tıpkı bir vahşi hayvan ürkekliğile ikide bir başını çevirip bize bakardenî parçası ifinde vahıetin ilk örneğini muhafaza ederek nasıl.yaşıyabiliyor)...;) "• *•*<• «Bulunduğum an bu gibi mülâhazalara*vakıt ayırmağa müsait değildi. Vahşinin arkasından koşuyorduk. Orman içı koşmaça yol verecek bir şose değildi. Sık ağaçlar arasından güç adım atabiliyor, çalılara, dikenlere gömülüyorduk. Fakat orman Pitekantropun düz bir sokağı hükmünde idi. Ayak ahşkınl'ğile en manialı yerlerden, o yılduım gibi koşuyordu.» «Gittikçe ara mesafemiz çok açıldığından diri tutamıyacağımızı anladık.. Henüz kurşun menzilimizde bulunuyordu. Fakat onu vurabilir miydik? O, ne hayvandı, ne de şehirlilerin medenî hukukunu haiz bir insan.. Lâkin gene herhalde lıayvandan ziyade insandı. Vurursak bir cinayet işlemiş olacaktık. Hem Pitekantıopun bize ölüsü değil dirısi lâzımdı.» «Acaba ne dil konuşuyordu? Ona bir derecey^ kadar yaklaşabilmiş olan köylüler b<ı sualime şu cevabı veriyorlardı: « Dil bilmiyor. Henüz lâkırdı söyliyemiycn çocuklar gibi manasız sesler çıkarıyor .» «Ah baba Lu tabiat muammasını diri tutub da ince tetkiklerinizin huzuruna çıkarabilsem...» »orl Öz tiirkçe bümece Seri: 2 No. : 3 Iktisat Işleri Dünya buğday meselesi Geçen hafta Peştede toplanan konferans ta evvelkiler gibi bu büyük derde çare bulamadı Yunanistana ihracatımız Bir ayda 12,375 baç hayvan sevkedildi N U Bu beş harfi bir yere getirerek «akst sada» manasma gelen öz türkçe kelimeyı bulunuz. * Birinci seri öz türkçe seklz bilmeceyi doğru halledip bize cevap gönderenlerden mükâfat kazananlarm isimlerini perşembe günü basacağız. *•• İkinci seri öz türkçe bilmeceleri de kesip saklayınız. Sekiz tane olduğu zaman halledip «Cumhuriyet öz türkçe bılmece muharriri» adresine gönderiniz. Gene 25 kişiye güzel ve şık hediyeler verecegiz. Maden tetkikatı yapacak bir Alman heyeti M. Kurt Weigelt ile M. Paul Radecmecherden mürekkep bir Alman heyeti madenlerimiz hak kında tetkikatta bulunmak üzare şehrimize gelmi? ve dün akşamki ekpresle Ankaraya gitmiştir. Heyet Ankaradan Erganiye oradan da diğer maden sahalarına giderek tetkiklerde buluncaktır. Çekoslovakyada askerlik müddeti l*rag 1 (A.A.) Askerlik raüddetini 14 aydan iki seneye çıkaran kanun lâyihası neşredilmiştir. Yabancı memleketlerden mal getiren tüccarlara İstanbul Kambiyo müdürlüğünden: Yabancı memleketlerden, mal getirmiş olan tüccarların, döviz mezunlyeti al . mak üzere dairemize gösterilmesi gpreken gümrük evrakınm kaybolmasmdan veya başka sebeplerden ötürü, dışandaki alacaklıya borcunu ödeyemiyerek tutannı, Türk parası olarak şehrimiz bankala . rında, dalremizin mezuniyetile açılan bloke bir hesaba, veya dalremizin mezuniyeti olmaksızın muallâk bir depo hesabına 13'3/934 tarihine kadar yatırmış oldukları paraların: 1 Kleringle bağlı oldugumuz mpııu leketlere ait olanlan C. Merkez Bınkasına devrettirilerek klering yolile transfer o. iktisadi surette tevzi ve inkisama uğ • Anadolu kırkım yaparak satılmıçtır. lunmak suretile. ramis bulunmasmdadir. Gerek geçen Son günlerde Hamburga 19 ton 2 Kleringle bağlı olmadığımız ve senrki Londra devletlerarası toplantı yapak ve 6 ton da tiftik ihraç edilhaklarında 11 numaralı kararnamenin sında, gerekse o tarihtenberi 'buğday miştir. 32 ncl maddesi tatbik edilmlyerek ır.emleketlere ait olanlarm Turkiyedeki ban. kalarda bloke Türk lirası mevduatın suretl sarfı hakkındakl talimatname hü kümleri dairesinde verilecek havalelerle. tasfiy€sine karar verilmiştir. Bankalara, bu şekllde yatırılmış para20 kişilik balet • orkestra ve tekmil muganlar üzerinde, hariçteki alacaklı firma niyelerin iştirakleıile şirân Yalovanııı • iiice larla ihtilâfı olan tüccarların, llân takeşişin dekorları sahnede. rihinden itibaren bir ay zarfında tahri \ ren ve evraki müsbitelerile blrlikte da. 3 Kânunuew«l Pcuartesi günü akşamı iremize muracaat ederek iddialannı is. pat eylemeleri ve bu müddet içinde iti. raza uğramamış hesapların tasflye edi. leceği bildirilir. Türkiyeden Yunanistana bîr ay içinde 16 buçuk milyon drahmi d^, müşavere kom;tesînin birçok defalar ğerinde mal ihraç edilmistir. thraç Evvelki günkii ajans tlgraflarmda edilen malların baslıcaları 12 bin yaptığı toolantılard \ bu vaziyetin ta geçen hafta Budapeştede toplanan devdil ve ıslâhtaa yariyacak hiçbirsey ya 375 bas kasaplık hayvan, 8 3 bin letlerarasi buğdav ko^feransmm dağılpilmamistir. Vaziyetleri itibarüe öte • 522 kilo taze balık, 100 bin 304 kidığini bildiriyordu. Bu konferans ta lo lâkerda balık, 7 bin 978 ton madenberi buğday ithalâtçisi m'vkiinde bundan evvelkiler gibi bütün ümitlerini den kömürii, 91 bin 530 kilo yu • buraya bağlamis olan çiftçilerin bte olan memleketlerde buğday istihsalâtı murtadır. 1928 senesinde dünya istih.?lâtinin % dikleri olmadan dağı'miş bulnnuyor. Lâkerda piyasası 27 sini tutarken hu nisbet 19"î4 sene Verilen kararin teferrüatmı henüz öğYunanistanın taze ve tuzlu balık sinr^e % 41 e çikmistir. rrnemedik. Fakat konferansin umumî ithalârı hâlâ devam etmektedir.l Vaziyetin bu istîkamette mkişafı demahiyette olan karari büyük ölçüde Yalnız dört gün içinde 3,000 varilj buğday istihsal eden mem'eketler ara vam ettikçe yani ithalâtçi m'vkiinde den fazla torik lâkerdası gelmiştir.l sinda taksim edilmN o!an ihracat kon olan memleketler gayriiktisadî sartlar Lâkerda okka hesabile ve toptanl altmda haril haril buğday yetistirmektenianı anlasmasinin ?1 temmuz 1935 2728 drahmiden satılmaktadır. Pe te israr edip durdukça; buğday mese tarihinden 1937 senesinm ayni tari • rakende lâkerda 35 drahmidir. lesi sürüklenip gıdecek ve bu yüıd'n hine kadar uzatılm'ş olmasidir. Kasapltk hayvanlar bir taraftan tabiaten ihracatçı vaziye Herkesçe büinen bir hakikattir ki Yunanistana, Türkiyeden baska tinde olan mem^eketl^rde müstahsil • bugün buo'day fiafîrinin ciftçileri si • Yugoslavya, Polonya ve Romanyaler; diğer taraftan tabiatin ithalâtçi kmtiya düşüren bîr seviyeye düşmüş dan kasaohk hayvan gönderilmekmevkünde olan mem'eketl'rde müs bulunmasimn sebef>i dünva bu<*day is. tedir. Bulgaristan da son zaman tehlikler olmak üzere yeryüzünün iki Hhsalâtmin yuvarlak hesap sened<> 105larda az miktarda takasla hay büyük simf halkı sikmtıdan kurtulami110 tnilyon tondan 120 130 milvon van ihraç etmiştir. Yunanhlar kutona yani ihtiyac'n geniç ölçüde yu • yacaklardır. zuyu yalnız Yugoslavyadan satm Ferit karisma rikarilmis o'masidir. Bu hal almaktadırlar. Şimdiki halde mem devam edip gidene buğday ekicileri leketimizden, Antalya tarafların • dan keçi, Mersin ve bodrum tarafnin geniş nefes alabümel'ri muhal o • larından dana ve sığır alınmakta • lur. Bu sene bereket versin en büyük dır. müstahsil memleketlerin bazilarinda tstanbul Ticaret borsasında aert mahsulün kıt olması fiatlerî biraz yükbuğday cinsine göre kilosu 3 kurus •eltti dr büyük müstahsil küt'eler bi • 25 paradan 5 kurus 30 paraya karaz ferahhk hisseder gibi oldular. Fa • dar satılmaktadır. Yumuşak buğ • İstanbul Tüberküloz cemiyeti mutat kat, bu seneki kıt mahsul vaziyeti her dayın kilosu da 6 kurus 30 paraya aylık içtimamı 5 birincikânun 1934 çarsene tekerrür edebüecek birsey değildir. kadar çıkmıstır. Bu rakamlar, uzun şamba günü saat 18,30 da Cağaloğlu EMevsim sonu 31 temmuz 934 taribinzamandanbetri vaziyetini muhafaza tibba Odası salonunda yapacaktır. Bü de bütün dünyada müdevver buğday eden buğday fiatlerinin yükselmetün azanın gelmeleri rica olunur. stok miktan 653 milvon busel (37/38 ğe basladığını göstermektedir. Borbufl bir ton) ken; bu sene kıt mah • sada yemlik arpa kilosu 4 kurus sul dolayisile 31 temmuz 934 taribin • iki buçuk paradan, biralık arpa 3 Merhum Şerif Abdullahin buyuk oğde müdevver stok miktarinin 400 kurus 32 paradan, beyaz mısır 3,5 lu Şerif Hâsim Abdullah, dün »att milyon buse!e ineceği hesap ediliyor. Bu kurustan, iri yumurtanın çift ya 11,30 da Emirgândaki yalisinda uzun miktar 1928 senesindenberi göriilmüs rım sandığı da 3738 liradan sa • süren bir bastahktan sonra vefat et olan en az miktardir. Fakat, her ne de tılmıstır. mistir. Cenazesi bugün saat 10 da E olsa mahsul kıtltfığmin ilânihaye uza • tstanbul borsasmdan 10 ton yem mirgândan kaldınlarak motörle Eyübe yip gitmesine bei bağlanamaz. lik, 60 ton biralık arpa, 555 ton gotürülecek, öğle namazi orada kıhndıktan sonra d'fnedi'ecektir. buğday, 37 bin 730 kilo kepek, 150 Buğday meselesinin kökii dünya Tanridan rahmet düeriz. ton beyaz mısır, 21 bin 708 kilo da buğday ekiminin son senelrde gayri Eorsada buğday fiatleri yiikseliyor Tüberküloz Cemiyeti içtimaı VEFAT MEVLİD Yalova Şarkısı *TPZT N A Ş i D Eey Müsameresi Geçenlerde vefat eden mahdumıım Galatasaray talebesinden Mukadderin ru. huna ithaf edilmek üzere Maçkada Teşvikiye camisinde bugün öğle namazmı müteakip Hafız Kemal Bey tarafından mevlld okunacağından ehlbba ve akra • banın ussnrıennı rıca etİ«funV thsart Yeni eserler Büyük Gazete Büyük Gazetenin altıncı sayısı gayet güzel, renkli bir kapak İçinde, 24 sahife olarak çıkmıstır. her hafta daha mül^kâmil bir şekilde çıkan Büyük Gazete, her çeşit okuyucuyu alâkalandıracai yazı larla intişar etmektedir. Bu sayıda dört meraklı tefrika, altı muhtelif müsabaka, kadın, moda, sinema, tiyatro salıifeleri, hikâye, dünya vukuatma dair meraklı yazı ve resimler vardır. Ruhlarla mülâkat isimli yazı bilhassa şayani tavsiyedir. Büyük Gazeteyi bütün okuyucuıanmıza tavsiye ederiz. Süreyya Opereti Komik Fahri Beyin istirakile Bu akşam 20,30 da Bakı<rköy Miltiyadi tiyatrosunda Karım namusludur Operet 3 perde ŞERIF MUHİDDIN KONSERİ ; Bu hafta Sinemasında 4 B rinci Kânun Salı S. 21 de Şehir ( Eski Fransız ) tiyatro$uada. Numaralı yerlerinizi bugünden itibaren S, 16 ile 19 arasında tiyatro gişesinden kapatabilirsiniz. TURK [•^•^•^•^•^ Bfitün istanbul halkına Teessür ve heyecan dolu muazzam bir Rus süperfilmi olan kemaii muvatfakiyetle devam ediyor. llâveten . ISI'ANBUL şehnm'zin tabii ve emsalsiz manzara ve yerlerıni gösterir kıymetli bir fıtm. ŞARKI KRALI OKRAİNA KENDNı AŞKA HASREDEN KADN Mümessiiesi: S Y L V İ Y A "JENNiE GERHARDT n Yarın Miliî Sinemada c Askerlik isleri Nakil vasıtalarının yazılmasl SiDNEY Beyoğlu Askerlik şubesinden: Beyoğlu kazasına ait canlı ?e cansız vesaiti nakliyesinin kayit müddeti 12 kânunuevvel 934 askamına kadar temdid edilmistir. Bu müddeti geçirenler hak kında ceza tatbik edileceği Uân olunur. Tepebaşında Şehıt tiyaro.«u dratn ve piyes kısrni Bn akşim saat Son haftasıdır Görmeden anlntılrnıyacak bütün arzularınızı canli o'arak karşınıza çıkaracak, hayrer edectginiz bir film. Sılviya Sidney'in şimdije kadar yaratamadığı en kud reth bir şahpseri JchıpTiyaîroîu JOSEPH SCHMIDT Sahne arkadaşt ZSOKE ZSAKALL ile beraber Dış Bakanımızın bir Fransız srazetesine beyanatı [Bîrind sahifeden mabaiti oldu. Bu nazikine düsünüs sayesbde, bugün öğleden sonra, gunün mesele • lerî hakkmda dostane ve halisane su rette mfidaveleî efkâr edisimizden çok güzel mtıbalarla ayrildim.» Muharririn, Fransız ttalyan dostlugumı ve Kral Al'ksandr ile M. Bartunun, oldürfilmezden evvel çaliştıklari yakmlatmadan bahis açmasi üzerine, Türkiye Hariciye Bakanı su sozleri söyiemiştir: « fyi anlasroalarla, yakinlasma • lardan daima sevinmeli ve anlasama • mazhklardan miiteessir olmalıdir. Dost hıklar, eksilmrden arlmak gerektir. Bugün teessüs etmtş bulunan ve yahut ki tesis edilmek istenenler bir kis • mma müspet, bir kismina da menft diyecrğhn bir takim hâdisatin neticele • ridir. Bunlar, manbkan. oazı emri vaIdlerden doğmuştur. Bunlan onlar celbetmistir. Onun içindir ki bu dostluk!ar, kendilerini icab rttiren sebepler • den bazilarinı bertaraf etmeğe sai ol mamalıdir. Yeoi dostluklar tesis ve eskflerin! Ursin etmekle, Fransa, kendi vazij* • tini, Avrupa düzenine daha iyi hiz met rdebilecek bir hale getirvor. Bu suretle, onun nüfuzu artiyor, ikna kudreti daha müessir oluyor. Kendisinden daha mütevazi mület • ler, Fransadan çok şey bek'omektedir lrr. Zira o, her türlü te^ebbüslere gi rişir ve sesini duyurabiüi, Biz biliyoruz ki, onun, yeni dostla rmin nezdinde amal ve gayretleri, eski dostlarina karsi sitk ^e vefasmı zerre kadar haleldar edemez.» İLKBAHAR ŞARKISI Yeni muigili Mlromde harika denecek surette teganni ediyor. Hu muazzam tılım. muhtfşem mevzLU, nefis şarkıian ve erns Isiz mus kisi ile bütün dunyada fevkalâde tağbet kazannnştır. ANNASTEN EMİLE ZOLA'nın şaheseri NANA Filmindeki guh kadın rolünü pek dahiyane bir surette tecessüm etmeğe mavaffak olmakla sinemanm sçhhar kadınlariDin ön safına çık 20 de Madam San Jen Komedi 3 perde I başlangıç Yazaniar . Viktoryen Saıdu ve r mil Moro Tercümc eden: Seniha lîedri Hanım. F.ocaiar 300, 250 Ko'tuk 50, Sandalye 40, Galtn cC kuruş. Pazartesi günü yoktur. S U M E R sinemasında görülmemiş bir ntuvaffakiyet kazanmaktadır. Bu hafta rstanbulda 4 birincikânun H A M L E T » ** Bu CADAV perşembe uHllHl T Ü R K S i n e m a ~ sında sinemasında Eski Fransız ŞehirTiyatrosü Tiyatrosunda Dış Bakanı Havasa da beyanatta bulundu Paris 1 (A.A.) Türkiye Hariciye Bakanı Tevfik Rüstü Aras, Berline gitmeden önce Havas ajansınm bir muhabirine beyaatta bu lunarak sahsî dostları ve ayni zamanda memleketinin dostları olan Fransız devlet adamlarile yaprnış olduğu görüşmelerden çok memnun olduğunu söylemiştir. Tevfik Rüştü Aras, Becline kendisine bir ameliyat yapılmış olan zevcesinin yanına gitmektedir. Oradan Cenevreye dönecektir. Bir Günlük Kibar Kadın BOyOk FransTzca sSzltt fUminde 10 yıldız gdrunecektir. Pek yakında Bu Bir Rüyadır Uperet 3 perde Yazan: Selma Mnhtar Hanım Besteleyen Ferdi B. Operetin fiatlennde hüyük tenzilât vardır. Pek yakında Cemai ve rkrtm Reşitlcrin DELi DOLU büvük opereti t'u akşam saat 20 de Son haftasıdır IPEK SİNEMASINDA Heyecan ve dehşet veren muazzam filmi beğenerek görmüşlür. BİR CASUSTL1H % Günde 750O kişi Üsküdar HÂLE sineması SANA TAPIYORUM llâveten : Foks Dünya habtrleri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle