Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 Kânunusani 1934; Gece ziyaretçisi Hızri Tahsm uykuya henüz dak uLağuu Wr b*çak «ibi saj> • lanan uzun, keskin bir «es onu uyandırdı. Kapı! Kapı çalmıyo»! Fakat bu ne şiddet! Çmgurak parçalana • cak. Apartıroa»da keadbmde» bm?> ka kimse olmadığı içîm, Nuri Tahsin yataktan atladı, ışığı yaktı, terlik lerini giydi ve bjütün bu kareketlere hiç müsamaha» yoktaa«s gibî telâşIa haykıran çıngırağm davetine kostu. Kapıyı açarken kanat üstü«e yıkılıyor sanmıştı. Yüzünü îyice göre mediği bir kadın, onu itmr«k i«*ri girdi ve elbise askısının yanmdaki hasır koltuğa kendini attı. Nuri Tahsin bu sarsıntı ile bir d«rece daha uyanarak evvelâ kapıdan dısarıya; sonra kadına baktı: Neriman! Sermedin kanst Neriman! Başmı arkaya doğru salıvermis, ağzı yan açık, soluyor, elîni kalbinin üstüne bastmyorehı. Şapkası kenara kay mışb ve saçları dagihnış... Birden • bire, üstüne biri hücum ediyonnus gibi «cradı, kapıya ve sol tarafında bulunan koridorun sonundaki yatak odasına bakarak, bojruk bir aesle yahrardı: Nuri Bey! çabuk!.. Allah a»kına... kapıyı kapaynnz ve yatak odanızdaki ısığı söndürümiz! Yoksa mahvoldum, çabuk!.. Nuri Tahsin, merakına galip gelen meçhul bir zarurete tâbi ©larak evvelâ kapıyı kapadı, sonra gidip yatak odasındaki ışığı sSndürdü. Her taraf karanlıkta kalmıstt. Nertmanın boğuk sesi çıktı: Sokaktan gorülmezse koridorun ışıfını yakınıs! Nuri Tahsin koridorun ışığmı da yaktı ve genc kadınm karsısına gelerek durdu. Sohık ve hafif bir kırraızı ışık altında, Neriman baygm gibiydi. Gozleri yan kapanıvor, sonra, basınm içinde korkunç bh* fikrr tarafından cimdikleniyormus gibi tk! ROZÜ de büyuyordu. Lâkırdı soyIfyebihnek icin ilk rahat soluğu beklediği bellidi. Nuri Tahsin ona yanm bardak su getirdi ve içine bh* kac damla kolonya attı. Neriman biraz kendine gelinee, basını avucunun içine alarak, ev velkinden daha boğuk bir se«1e: Kocamı oldürdüm! dedi. Nuri Tahain bhkaç adun geriye doğru aıçraraış, arkasim kapıya çarparak baifcırmıştn Ne? Kadın, dalgalar arasmda çirpnur gibi ellerüe havada çabuk ve şiddetli birkaç hareket yaph: Susunuz, dedi, aîlah aşkma... susunuz .. evet... simdi... beş dakika evvel... hem de şurada... silâh sesini duymadınıı mı? Şurada... yatak odanızın pencerelermm baktığı arsada... şurada... Esat Pasanın koskfinSn duvan dibinde... rovel verle... duytnadımz m ? Silâh sesini duymadraız mı ?.. Nuri Tahsin de aşağı yukan beyninden bir kurşım yemiş gibiydi. Silâh sesi?.. Uykutumnı aon anla n... çıngırak... Sermet... duvann dibi .. rovelverie... Baska brrşey düsünemryordu. Kadin hep yüztinS ellerinin içine kapıyarak: Evet, dedi, siz«... size geliyor<duk... Sermet... Sermet bu gece... bu gece... adeta çılgm gibiydi... yann... onunla davamz başlıyor degil mi?.. tnkâr edemezdi... size... etuz bin lira borcunu mk&r edemezdi... senet var... biliyorum... bana da gostermedmiz mi? Biliyorum... eebinizde taşıyorsunuz... bana gizlice vadetmiştiniz... bu settedi yırtacakhnrz... fakat ağır bir sart koştunuz... ah... ben kabul edemezdim... namuslu bîr kadınım ben, Nuri Bey... namuslu bir kadm oldum... kocamı da... çok seviyordum, Nuri Bey, çok. . pek çok... Nuri Tahsin, kadına bh* kriz gelmeden evvel sualini yetiştirdi: Peki... niçin öldürdünüz? Neriman bu suali duytnamı* gibi korku ile etrafma bakarak: «Ah, * 500 milyon frank dolandıran adam Fransadaki dolandmcılık rezaleti aldı yürüdü fitrinct şahifsden mabat viski «glunun bu hallerinden fev kalâde müteessir olmuş, kederin • den ölmiiştür. Staviski gene b|r ypluqu bularak kelaletle haplsten çıkmıstır. Bu misli görülmemiş dolandırıcının bundaa sonraki faaliyeti daha çok hararetlldh. 1928 de ismini değiştherek ev velâ Aleksi, sonralan Viktor Boitel nasnı müstearlan altında çalısma • ğa baslamıs, bir iki de ortak edin mis, ticarethane açmış ve bu ticarethane vasıtasile Bayonne Beledi yesile irtibat tesis eylemiştir. Son maceraya Rita Georg itmm de Viyanalı bir düberin de ismi kansmaktadır. Paris matbuatı bu büyük reıalet dolayuile fiddetli neşriyat yapmakta, erbatbı tasarrufun bu kad'ar parasının dolandınlmasına meydan verildiğinden dolayı resm! makamlan mvakaze etmektedirler. , dedi, vakit geçiyor!» Fakat Nuri Tahsin suali ıararla tekrar edince kadın cevap verdi: Bu sabah bir mektubunu yakalasdını. Belkısla sevişiyorlarmış. Ah... uaun hikfiye bw... Nuri B**... k» zum... bırakınız simdt bunu... b«W seviyorsanız... bana aşkınız yalan değilse... allah askına... çabuk... işte susdi aşkiiM»ı i»p»t «twe*ıİR, sırası... koşunuz... arsaya koşu nuz... ateş ettifcten sonra... silâhı... attım... W daha... yerden alamadim... kosu ovu... tnu aluuz... ortada baska... delt» yok... aiüh bvdımBazsa... kfe kimse benim kocamı öldürdüğümü bilmiyecek... fakat... sUâhın ü»tünde... parmak izlerimi filân bulur Iar... kosunuz... boylece... pU*"»* ile... giyinmenize lüzum yok... haydi... çabuk... allah askma... yoksa nuLhvoldum, tnahvoMunı! ... Neriman, Nuri Tabsinin boynuaa sarılıyordu. Onu kapıya dogru itti: Haydi, aflah askma, baydi... Nuri Tahsin saşırmıstı. Dehset! Bu kadar maceradan sonra nihayet kocasını öldürmek! Dehset! Ne yaman kadın bu, ne yaman! Dakti • lo .. Aktris... Sinema artisti... tayyare ile Parise kaçmalar... nihayet Sermetle evlenmesi... Zavallı oğlam otuz bin lira borca sokan da bu degil miydi? Hiç kinueye horç v«rmek âdeti olmadığı halde Nuri Tahsinden bu parayi koparan da Neri» man degil miydi? Cinayet* kadar vardı ha?.. Fakat Nuri Tahsin onu gene seviyordu, bu halile de seviyordu, bu halile daha çok seviyordu. Gidip arsada silâhı aramakta ne tehlike var? Nihayet... bh silâh sesi duyarak oraya koşmu* olabüir... Efcr kendisinden evvel gidenler yoksa... Kararnn verdi, kapıyı «çtı ve o kıyafetle merdivenlerden aşagı indi. Fakat, her hangi bh* rftiraya ugra • mamak icin, kapıcıyı da yanına aldı. O da silâh sesi duymanuş. Fakat kadına kapıyı açmadan evvel uykuda knis. Arsaya gittiler. Sohık bh* ay ısıgı vardı ve Esat Pasanın duvan dibinde hiçbh* kalabahk görünmüyordu. Yaklastılar. Garrp sey! Ortada ne ceset var, ne silâh! On dakikadan fazla, her tarafa iyice baktılar. Kapıcı birkaç defa: B«yim, d*di, siz* 8yl« gehnlş. Benim uykum hafiftir. Çıt olsa duyanm. Süâh patlar da ifitmez olurNuri Tahsin bürün meseleyi kapıaya anlatmanuş oldugu icm eevap vermedi. Hızla geriye dSnduler. Nuri Tahsin koşarak merdivenleri çıktı. Fakat... bir garip sey daha... Apartıman kapısı a çıktı... tçeri girdi, her tarafı aradı, Nerimanı bulama • dı. Yalnız yatağinın basucondaki dolabın iistiinde Nerimamn yazisile soyle bir kâgıt elme geçti: «Benhn küçüktenberi artistliğe merakım var!..» Nuri Tahain yavaş yavaş anladıgı meseleyi, cüzdamnı açmca halletti: Sermedin verdigi otuz bin Irrahk senet yoktu. Büttb o cinayet hikft • yesi yalan!.. Kadın, kocasım iflâs • tan kurtarmak içm bu ifi becermisti. •** Karacabey Beledîyesi Reisliğinden: ğ Karacabey Beledjyesine ait tahmînen otuz ton maatravers dekovil rayı ton hesabile ve beş adet maatekne dekovil vagonu adeden 20/ 12/933 tarihinden 10/1/934 tarihine kadar yirmi gün müddetle açık arttırma ile satıhğa çıkanlmıştır. Verilen bedel lâyik hadde görü Ittrse 10/1/934 çarşamba gtinü saat 16 da kat'î ihalesi icra kılınacağından talip olanlann şeraiti anlamak ve pey «ürmek flzere Belediye Encümenine murRcaat eylemeleri ilân olunur. (7025) Vemî e AHMET HAŞiMiN ŞİİRLERİ Son neslin hayal itibarile en mühim şatri hiç süphe yok ki merhum Ahmel H&simdir. Türk edebiyabnda senbolik İlk güıel şiirleri bize muhakkak surette Ahmet Hasım vermi» bulunuyor. Bu kıymetli sairin Piyale, Göl Saatleri gibi muhtelif kitaplan memlekette bSyük bir tesir brakroif *« bu güzel eserleri herkes seve seve okumuştvr. Fakat onun muhUUr roecrouaUrda, gazetelerde intişar eden cidden güıel bazı parçalan dağuuk bir halde idi. Hususile onun gayrimatbtı ba» eKrleri de vardı. Iste Sühulet kutÜphaBesi bu defa bu müteferrik ve fayrimatba şiirleri onun diğer matbu es«rl«rmda kİlerle beraber büyük bir külliyat haUnde ve cidden bedit bir nefascÜe neşretti. Eczası 100 ve cfltlİM 12B kuruş gibi değersiz bir fiatle satılan bo çok mühim eseri; bütün mön«werl« • re tavsiye ederiz. Yüksek Mühendis Mektebi Satınalma Komisyonundan: Mektebimiz fizik lâboratuvarma yaptırılacak ahşap storlar 27/1/ 934 tarihine musadif salı günü saat 14,30 da icra edilra*k üzere alenî münakasaya konulmuştur. Şartnamesini görmek istiyenlrrin mek tebe müracaatleri ve bu gibi işleri yaptıklarına dair vesaiki haiz o • lup ta münakasaya girmek arzu edenlerin % 7,5 muvakkat teminat larını münakasadan evvel mektep veznesine yatırmaları ilân olunur. 146) SULEYMAN NAZiF Namık Kemalden sonra mizin en ateşli ve heyecanh siirlerini vücude getiren şahsiyet hiç şüphe edilemez ki Süleyman NaziftJr. Onun hakkında bugüne kadar toplu bİr eser maalesef neşredilmemlşti. İşte birçok eserlerile tanmmts olan kıymetli mü ellifimiz lbraWm Alâettm Bey, bugün bu noksanı tamamlamış bulunuyor. tbrahim Alâettin Beym bn eseri, SGleyman Nazifi edebt, bedîî noktai nazardan fevkalâde büyük bir kudretIe tahlil eden yeffâne eserdir. Ve bu mühim kitapta Süleyman Nazifin en güzel msnzumeleri ve nes'rleri toplu bir ha'de bulunmaktadır. Eczası 1S0 ve ciltlisi 180 kurus olan bu büyük cildi bütün karilerimize hararetle tavsiye tderiz. Sühulet kütiiphanesi çı • lcarmısbr. | istanbul Belediyesi itânları | Beyoğlu Belediye Şubesinden: Sahipsiz kurt cinsinden bir köpek bulunmustur, Sekiz gün içinde müracaat edilmezse satılacaktır. (111) İstanbul Belediyesi memur ve müstahdemlerinden ölenlerin aile lerine yardım cemiyeti dahilî nizamnamesinin beşinci maddesi mucibince ikincikânun 934 perşembe günü saat 16 da Belediye merkezinde Şehir Umumî Meclis salonunda heyeti umumiye içtimaı yapîlacağından eemiyet azasının teşrifleri rica olunur. (119) Son vaziyet Bayonae 7 (A.A.) StavMd rezaletmde methaldar olan M. Tissier'nhı tezi su soretle hulâsa edilebilir: «Ne yapbmsa, reisim olan M. Ga ratzun emril* yaphm. Beni belediye reisine takdrro eden Staviski, m m diğer Aleksandrdır. Bfitfin kararlan alan, yapılan teşebbuslere g8re ihtflftflan halleden beledive reisi idi.» Bu husdsta, M. Garat, gazetecüere demlştir ki: «t Tîssiernîn sBzlerîne cevap verecek de^ilim. Basmda bulundugum te şebbüsun kıymetli olduğunu zannedi yordnrn. Bu iHbaria, mahnt Inymetlendrrmek Ozere iiânat yapan bir ttlccar gibi, «ÎTketim hesabma teşebbiisBerde bultmdum.» GazetecHerin bh* suaifne M. Garat, vazih olarak şu sorette cevap vermistirt c Nekadar icap ettîyse, o kadar tesebbSste bulundum. Nezaretm mü • dahaiesmi temm içm, 1906 tarihü karara istmat ettim. Bu itibarla o zaman iş nazırt olan M. Dalîmîemin muda halesi tamamen kanucidir.» M. Garat, Tissieryi kendism{n degH, fakat vilâyet belediye reismin tayin etmiş oldugunu ve onon kontrohı altında buhmdufrumı soylemistir. « M. Tissiere tam bh* şekflde itfanat ediyordum. O kadar dostane tesriki mesai ediyordum ki, kendisine hesap bile aormuyordum. Esasen, nizamnamemiz mucibince tam bir salâhiyeti vardı.> Gazeteciler su »uali »ormuslardır: Meclisi id'are, sekiz milyon • luk gayrinizamt bonolardan haberdarmiydi? M. Garat müsbet cevap vermis, hatta bunun meclisi idarede de görüsüldügünü ilâve etmistir. M. Garat, tamamen cinat mahi yeti halkı heyecana getirmeğe kftfi gelmiş olan böyle bir raeseleye ıi • yaset kanstmlmif olmasina teessüf etmif ve demistir ki: c Bn*akalun adalet tabitt mee • rannda yurOsfln. Kendun için en • dise edecek hiçbh* sey görmüyorum.» Paris 7 (A.A.A) Staviskhmı şer3d M. Hayotte emniyet müdiriyeti ne giderek kendisile olan if mönase • betlerini bildirmistir. M. Hayottedan daha başka malu mat ahnmak fizere kendisi tekrar erarnyet müdiriyeb'ne cagmlnnstrr. ObHgado sokagmda bir otelde eo • cuklan ve bir dadı ile oturan Madam Staviski, bu muvakkat ikametgâhtan otel sahibine nereye gittiğini haber •«*• meden cıknnşhr. Otel sahibi Madam Staviski ile çocuklanmn kendisi uyurken gitmiş olduklannı soylenüş ve ilâve etmistir: € Burada oturduklan sekiz gttn içinde, Madam Simon ismi albnda taken sonradan caydı. Madam Olgayı ziyaret etmek onun için her halde daha istifadeli olacaktı. Kad'ımn adresini az çok biliyordu. Bulmakta zahmet çekmiyecekti. Bu ziyaretin yegâne mahzurlu tarafı vaktin geç olması idi. Fakat Madam Olga ile yapmak istediği mülâkat nihayet alelâde bir sebebe istinat etmiyordu. Bir insanm hatta birçok insanlann hayatlanna taalluk ediyordu. Peki bu kadm meseleyi halledebliecek midi? Belki edecek, belki edemi yecekti. Fakat yegâne ümit te on da idi. Cenevre zabıtasını bu sey tanî uçurumdan kurtarmak için mümkiln olan herseyi yapmak lâ • zımdı. Nihayet insan muvaffak olamazsa «almacak başka tedbir yoktu, ne yapalım» derdi. Gözleri karanlığa alısmıs, etrafını seçmeğe başlamıştı. Merdivenler • den süratle indi. Tahta basamaklar ayaklarınm altında gıcırdıyor, gı . eırtı binayı kaplıyan derin «essiz İstanbul Milli Emlâk Müdürlüğünden: Kadıköy Hasanpaşa mahallesinin eski Kurbalıdere yeni Şairahmet Kemalbey ve Muradiye sokağuıda 1 numarah 1600 zira arsa bedeli defaten ve nakten verilmek şartile 600 lira muhammen bedel üzerinden açık arttırma usulile satılacaktır. tsteklilerin pey akçelerile 10/ 1/934 çarşamba günü saat 14 te müracaatleri. «H.» (6989) HALK EDEBiYATI On beş senedenberi memldceHmîz • .de halkiyat ve harsiyatunıza ait cid den faydalı eserler intişar etmektedir. tçtimaiyat, lisaniyat ve edebiyat noktai nazarmdan fevkalâde ehemmiyeti haiz olan bu tetkiklerin kıymetmi bugün anlıyamıyan hiçbir münevver gösterüemez. Uzun sen«lerdenberi bu sahada tttkikltrde bulunarak «Halk edebiyah şiir ve dil ornekleri» unvanlı kıymetli bir eser vücnde getiren Murat Bey cidden tebrtk* lâyıktrr. Bu mühim eserde birçok koşmalar, destanlar, divanlar, semailer mevcut oldugu gibi mahallî bir takım oz türkçe Iugatler de bulunmaktadır. Ban halk sairlerinin tercümeihailerini de ihtiva eden ve (530) sahifeden Ibaret bulunan bu büyük f**r, Sühulet kütüphanesi tarafından fevkalâde nefis bir tarzda tabettirilmiştir. Eczası 175 ciltlisi 200 kurus olan bu eseri bütün karilerimize tavsiye ederiz. I L Hu'uk TsJebe c% Ankara Rukuk Fakultesl U Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâletinden: Ankara Merkez Hıfzîssıhha müessesesinin Seroloji ktsmına ait ahşap malzeme 15 kânunusani 934 pazartesi günü saat on beşte pazarlıkla ihale olunacaktır. Şartname Vekâlet Hıfzîssıhha İşleri Uıtıum Müdürfüvünde görüIebüeceŞi Hân olunur. (7193) Vergi mOkelleflerinin nazari dikkatine Hocapaşa Tahakkuk Ba?memur!ugtm dan: Bir blna d&hillnde lcrayl tlcaret ve «an'at edlp tc ticaret ve san'at eyledlk lert mahallerln teare! »enevlyelerlne g5re verglye tftbl tırtulan lMncl kısım erbabı ticaret ve san'at ihzar ve tevzl edUmekte olan beyannameyl gelecek subat gayeslne kadar alarak doldurup maliye tahakkuk dalresint vermlyen mükelleflerln lcar bedellerl heyet tarafından haricl tahklkata müstenlden ve emsaline kıyaaen takdlr ve ba suretla tahakkuk edecek •ergilerine cezaen yüzde on beş •jammolunaeain Uân olunur. fudıgtm Madam Staviski, beş odahk bir daire isgal ediyor ve muntazara bir hayat geçiriyor, kimseyi kabul etmi yordn. Her gün çocnklan dadılan ile beraber gezmege gidiyoriar ve akşamSzeri donüyorlardı. Oteld mâşterismm Madam Staviski oldugunu ancak dun yamlan taharri • yattan sonra ogrendiğrni bPdirmiştir. Paris 7 (A.A.) Birçok sîsforta şirketleri Bayonne Belediye B»nkası ta rafmdan tavsiye edilen sLjortacı Aleksandrm kendflerfle bir alâkası olma dığnn berayi tavzih büdirmişlerdir. Bu tebligde, Bayonne Belediye Ban> kası bonolarmtn tamamen muntazam olduga, icap eden öri imzayı havi olduğu bildirilmektedir ki, bu, sigorta firketlerinin dolanduıcmın en muhim kurbanlan arasmda olduklanna delâ let eder. lik içinde dört beş misli büyuyordu. Birinci katın sahanhgma gelince tekrar durdu. Sahanhktan sokağın camlı kapısı görünüyordu. tgzel kapıya dikkatle baktı ve birdenbire geri çekildi. Kapının cammda bir adamın gölgesini görmüştü. Bu gölge öyle garip bir vaziyette idi ki orada niçin durduğu derhal anlaşılabiliyordu. Camın arkasındaki herif elmi kaldırdı. Bir tabanca patladı. İgzelin geri çekilmesi hayatını kurtarmışta. Yere iğilirken basının on satim kadar üstünden geçen kurşunun duvara çarptığmı işitti. AmerikaL polis müfettişinin soğukkanlılığını ele alması uzun sürmedL 1leri doğru fırlarken sokak kapısmın açılıp kapandığını duydu. Deli gibi bir süratle merdivenleri indi. Fakat bu suretle harekette hata etmişti. Son basamaklartfa ayağı sürçtü ve yere yuvarlandı. Ayağa kalktıği zaman artık if VAPURCU1UK TÜRK ANONtM Ş1RKET! İstanbul Acentalipı Liman han, Telefon*. 22925 BANDIRMA YOLU SAADET vapuru 9 ikincikânun salı günü saat 19 da To pane cektir. ANTALYA YOLU 1NÖNÜ vapuru 10 ikincikâ nun çarşamba günü saat 10 da Sirkeci nhtımından kalkarak gidişte DOĞRU 1ZMİR, Kül lük, Bodrum, Fethiye, Antal • ya dönüşte bunlara ilâveten Fi. nike, Çanakkale, Geliboluya ugrıyaeaktır. AYVALIK YOLU nhtımından kalkarak Bandırmaya gidecek ve döne mlyetl tarafından «Hukuk» lsmtle aylık bir mecmııa nearine başlanmıs ve Uk nüshası çıkmıstır. Bu nüshada BaçvekJl îsmet Pa*a Hz. nin, fakültenln 1933 meKunlanna dlploma tevzll meraslmlnde söyledlklerl nutukla, profesör M. CemlJ Beyln nutku, prctfesör Veli, Şevket Mehmet All, Sabrl Şakir, Mazhar NedJra Beylerin lünl makaleleri nrin. MAKiNALAR BJr 0,50 planya makinssı, delik bihiik le tezgâhj, bir Lüleciler />CELE SATILIK bir adet adet Matbuat balosu | Senenin en nezih ve kibar ba losu olan matbuat balosu bu sene 18 ikincikânun 1934 perşembe gflnfî akfamı adet 1,80 kordelâ,blr adet bileme makinaa. Taliplerin aceSEY YAR vapuru 10 ikinci kânun çarşamba günü saat 17 de Sirkeci nhtımından kalkarak Gelibolu, Çanakkale, Küçükkuyu, Altmoluk, Edremit, Bürhaniye, Ayvalıga dönüşte bunlara ilâveten uğnyacaktır. işten geçmisti. Geç kalmıştı. Kapının önünde ve sokakU kimseler yoktu. Yolboyunca bir müddet kos tuktan sonra soluyarak durdu. Bütün asabı geri!mi.«ti. Herifi kaçırdıgına pek fazla sıkilıyordu. Bu adam kİmdi? Kendisini niçin öldürmek istemisti? Haydi öldür mek için bir sebep mevcut diyelim; peki Madam Riyoyu ziyarete gitti ğini nasıl Öğrenebilmişti? Bu suallere cevap bulamıyan A merikalı polis müfettişinin daha fazla canı sıkıldı. Yol tleerinde rastladığı küçük b^r kahveye girdi. Oradan polis müdiriyetme telefon ederek bulundufu kahveye «üratle bir polis memuru gönderilmesini istedi. 6 Bozcaadaya Tophane Cüddesi 32 No. va müracaatleri. • » • » ^ i " ^ Maksim salonlarmda •erilecektir. Kotiyon ve hediyelerin mebval ve mengîn olmcanna bilheuta Itina edüdigi gibi balo esna • «mda Ja muteaJdit aSrorizIer hazirianmıshr. STALİN Tercüme Yenı çıktı Haydar Rifat Beyin 50 kurui nesinin önünde durduğu zanum saat on bir buçuğa geliyordu. tgzel soföre beklemesmi soyledi. Polis memuruna da: Içeri girip çıkanlan tarassut ediniz. Buralarda dolaşan süpheli eşhas görürseniz hemen yakalayı nız! emrini verdi. Amerikah polis müfettisl biraz evvel maruz kaldığı suikastin artık münhasıran şahsını istihdaf ettiği ne, bu hâdise ile takip ettiği hâdiaeler arasmda rabıta buhmduğuna kanaat getirmistL Madam Olganın evhri hariçten kısaca tetkik etti. Beyaz boyalı ve yeni mimarî tarzına uygun şekilde inşa olunmus büyük bir bina idi. önündeki küçük ve iyi bakılmış bir bahçe binaya bir villâ manzarası veriyordu. Kapıyı ihtiyar kapıa açb ve Madam Olganın 3 üncü katta oturdu • ğunu, bu gece bir yere çıkmadığını haber verdi. MACERA ROMANI: 9 ((Kan izlerini takip 'ediniz!» diklerini, daha doğrusu ondan bü • tiin öğrenmek istediklerini ögren • misti. Ayağa kalktı: Madam bana büyük bir yar • dımd'a bulundunuz, dedi. Zevcini • zin katilini bulmağa muvaffak o • lursam bunda sizin de amil oldu • ğunuzu unutmıyacağım. Igzel kadınm odasından çıktı. Saat on bire yaklaşıyordu. Koridoru ve merdivenleri aydmlatan lâmbalan söndürmüslerdi. Her yer zifiri karanhktı. Gözlerinin karanlığa alısması için biraz durdu. Şoförün kansmdan öğrendiklerini gözden geçirdi. Şimdi Kuladinin oteline mi gideeekti? Evveli buna karar vermif • tngüizceden tercüme eden: ömer Fehmi Madatn, zevcmiz, onları gez dîrirken acaba ne konuştuklarını duyar mı imiş? Hayır, zannetmem. Bir kere arabanm soföre mahsus yeri ile müsteri yeri arasmda camdan bir bölme vardı, sonra onlar hep rusça konuşurlarmış. Benim kocatn fran • sızcadan baska dil bilmezdi. tgzel bundan sonra kadına birçok •ualler daha sordu ve bilhassa M. Çarka ile kocasınirı hâdiseye takaddüm eden günlerd? Cenevreden uzakça bh* köye yaptıklan ziyaret bahsinde ısrarla durdu. öğreiKfıklerini cebinden çıkardıgı deftere Oıtimamla kaydettî. Artık soförün karısmm bütün bil Rus kadını fgzelin bindiği otomobil Madam Olganm Montanyi aoka&indaki