23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet • Cenglz Han TEFRlK* 81 Yazan: M. TURHAN Bulgarîstanda siyasî buhran r Iktısat lml@rl Cengizin beslediği imana göre, her Türk, Tanndan bir kuvvet demekti! Cengiz, büyük bir havuza düfen bir yaprak kadar cılız, fakat gene o yaprak gibi batmamakta musır olan Celâlettinin ablıslanm, çekiliçlerini, kurtu gibi görünürken acze düşmefoçlcf g g •ni, yakalanıyor sandırken k l kurtulusu mı zevkle, heyecanla seyrediyordu. Ba boğuşma bir gün, uzun birgun sördü. Birçok asker öldü, birçok asker yaralandı, genç prens ele geçmedi. Falcat çember tamamlandı, onun kurtultnasma da itnkân kalmadı. Havuza diipen yaprak, dört taraftan uzatüan parmaklardan birfle mutlaka yakalana eakh. tşte bu vaziyette Celâlettin, gün batarken son karanm verdi, zırhını çı kardı, yorulmamıs bir ata bindi, kalkanım arkasma takh. Eline Harzim bayrağmı aldı, bir uçuruma doğru sal'dırdı. Bu uçurum, goz karartacak ka • dar yüksekti, büyük mnağın bir kenarmda yükseKyordu. Celâlettinle bu koca yar arasmda pek az aaker vardı. Çünkü yar, o de rin uçurum, aşılmaz bir engeldi. Har zimli prensin bu engeli halâs yolu ola • rak kuHanmasma imkân yoktu. Ora dan ancak ölüme gidilebüirdi. Lâkin Celâlettin, bu acık tehlikeye atılmaktan çekinmedi. önüne tesadüf eden leri çiğniyerek yarm kenanna kadar geldi ve herkesin, Cengiz başta olmak üzere herkesin şaşkmlıkla kamaşan gözleri önünde yardan aşağı ahldı! Manzara cidden heyecan veriyor du. Yüz metre îrtifadan, elinde bay rak, taya afalan genç prensi dost ve düsman acıyan, fakat imreneıı bir gozle takip ediyordu. tskenderin, GazIMIÎ Mahmudun gemilerle geçtiği su » yu yüzerek geçmeğe, hem de bir uçu f'indan atıldıktan sonra geçmeğe kalkısan bu cesur adam, bir lâhzada o yüz bm kisinîn ve Cengizin fevkine, hatta tarihin fevkine yükselrmsti. Onu tubnak istiyenler, bu dileklermin yer de süründüğünü ve Celâlett'nin gök te uçtuğunu seziyorlardı. Onun boğulmayıp kurtulduğunu ve nehrin dalgalan arasmda yüze yüze şerefli bir tarih sahîfesi yazdığını gö ren asker, gozlerine yapifan hayrpti güçlükle giderdi ve neden sonra nehre ahlarak kendismî takip etmeğe yel tendi. Lâkin Cengiz, bÖyle bir hare • kete izin vermedi, ogullanm yanma çağırarak tekbasma Hindi»tani fethe giden mağlup muzafferi kendilerine gösterdi: îşte, dedi, her babayı imrendirecek bir oğul. Çok isterim ki siz de bbyle olasıntz ve böyle oğullar yetistiresniı! Harzim devleti Kutbettmin elinde öldü, fakat o devletm adı Celâlettmin destanında hâlâ yasıyor! Şündi Harzim seferinuı bilânçosuna geçelim: Cengiz ne kazandı ve onun önünde hangi yollar açıldı?. Bu harp büyük Cihangire, evvelce ele geçirdiği Çin topraklanndan daha büyük ve daha zengin bir ülke getir miş. Fergane, Kâşgar, Yarkent, Kâş, Semerkant, Buhara, Horasan, Müru, Nişabur, Herat, Belih, Kâbı'l. Gazne, Kerman gibi tarihî ve güzel şehirler bu SBcenkı içinde idi. Bu neticenin hangi basit bir baslangıçtan doğduğunu hatırlamak, hakika • ten hayret verir. Cengiz, «1189» yı Imda adı sanı bilinmiyen bir kövde Türk birliği kurmayı düsünürken elin de sade bir Moğol Ulusu vardı. Bu U lus, o güne kadar tarihte büyük veya küçük bir rol oynamamışh. Ağıllar içinde ömrünü geçiriyordu. Yulaf bulamacı yiyordu, kımız içiyordu, koyun pos • tu giyiyordu, yayladan kışlağa ve kışlaktan yaylağa görmekten ibaret dar bir çerçeve içinde yasıyordu. Cengiz, Araur nehrinden Çiniseddi asağüarmdaki ŞenSi kıyılanna, Kele bez Kore denizi sahillerinden Aksu • ya, Balahaş ve Isık gölleri kenanna kadar uzıyan topraklar üzerindeki Türklerin de Moğollar gibi roünferit ve pek dar bir ömür geçirdiklerini biliyordu. Gene o Türklerin birbirlerile boğuştuklarmı da uzaktan görüyordu, duyuyordu. Sirideryanm ortasmda, hatta tran ellerinde, Hazar denizi etrafinda ve çok daha uzaklarda gene Türk hanlıklan, beylikleri bulunduğuna da vâkıf tı. Dünya kuruJalıdanberi Türkün coskun bir su gibi kendi kaynağuıdan durmadan, dinlenmeden aktığım, dört yana kol saldığını heyecanlı bir masal gibi dinlemisti. Eski HiyongNolan, Avarlan, tskitleri efsanevî menkabeler ha linde dinliyerek ruhunda yasahyordu. Attilâ ile rüyasmda görüsmedigi ge • ce yoktu. Eski Türk kahramanlamu düsünmediği gün yoktu. O, Yılonbulduk köyünde at koştu ruo cirit ovnarken, av vaoıo silâhşor • lukta vükselirken heo Türkleri ve on larm birlesmesî halinde vücut bula • cak azameti düsünürdü. Onun besle • digi imana göre h?r Türk Tanndan bir kuvvet demektî. Bmlerce sene içinde yaptiklarile bumı ispat etmislerdi. Onlann elele verio birlesmesile yeryüzün de, her istediğini yapmağa muktedir tek bir Tann kudreti vücude getirilmis o Iacakfa. Bunu yanmamak ayıph ve yapılmasına da beflfbaslı bir engel yoktu. îste bu düşüncelerle ve bu imanla barekete geçen Congiz, «1189» dan «1199» yüına kadar cok ihtiyath, fa • kat çok cesur davrandı. Ağır ağır yü • riidü. Bazan silâha davrandı, bazan entrika çevirdi. Lüzum gördükçe kız almak ve kız vermek gibi o zaman i • cfaı rnce bir siyaset sayılan volîara saptı. Bu savede kimsevi kuşkulandrrmadan, mühhn hedefini ortanr kövm* dan Gobi çöKinün simalindeki Ulus lan topladı. Bu müddet zarfında ve üç bes yıl daha sonra, Türk birliği propagandasmı baska ağızlarla yaptmmstı, bilhassa LHu Gökceyi o iste muvaffakivetle kullanmıştı. 1194 te Cengiz hem tanılmıştı, hem kuvvetlenmisti. Komşu Uluslara ken • di bayrağı albna girmelerini açıkça teklif edebîlecek bir vaziyette bulunuyordu. Zeki Türk, kendi eseri olan bina yı genişletmekte en kücük bir fırsatı kaçmnadı. Sağa yürüdü, sola yüriidü, gün geçtikce büyüdü, enginleşti. (1203) te Şarkî Türkelinin en kuvvetli zümresi olan Kerayitleri yendi, krallannm basını kesti. O, yarun zaferleri ve yarun tedbirleri sevmezdi. Daima imha harbi yapardı ve elinden yurtlannt aldı ğı kuvvehi bey ailelerini kolay kolay diri bırakmazdı. Bu âdetine rağmen Kerayitler Kralınm başı önüne konunca ağlar gibi görünmüştü, bu ihtiyar kafa kesilir miydi? Diye kendi adamlarmı azarlamışh. Çünkü bir hükümdann ölüsüne hürmet göstermekle kendfhe | daha fazla ihtiram edibnesmi temin edeceğini biliyordu. Muşanof kabinesinin düşeceği söyleniyor Borsada muamele gören üzüm, incir ve muhtelif Sofya 4 (Hususî) Basvekfl M. mahsul fiatlerinde mahsus tebeddüller görülüyor Muşanof ile Sobranya reisi M. Mali ^ • İzmir borsasında satış f Bu akşamki programj ANKARA: 12,30 gramofon 18 keman kon seri (Ekrem Zeki Bey) 1 8,40 fran sızca ders 19,15 gramofon 3 0 ajan» haberleri. tSTANBUL: 17.30 gramofon 18 fransizç (müptedilere mahsus) 18,30 Hanım 19,30 Refik Beyl« 21 gramofon 21,30 Belma H« ın iştirakile Bedayii Musiki heyetj VtYANA: 18,40 konser 20,10 viyoTonsel konseri 21 havadisler 21,10 halk opera ve operetlerinden paTçalar • 22,45 havadisler 23 akşam konseri. BÜKREŞ: 18,05 cazbant 20,05 konferans lar, plâklar 21,05 viyolonsel konse ri: (Çaykovaki'nin eserlerinden) * 21,50 şarkı konseri 22,05 s*sli fi limlerden parçalaT (plâklarla) 23,05 Rumen halk havalar; BUDAPEŞTE: 18,35 rrio konsöri 19,35 skec 20,05 muhtelif 20,35 şiirler 21,25 e«ki dans havalan 22,45 havadisler23,05 cazbant 23,55 tsigan musikisi VARŞOVA: 18,20 org ile Leh halk havalan • 18,45 sarkılar 19,05 »keç 19.45 operalardan parçalaT (soprano) 20,10 muhtelif program 21,05 Pragdan: (H. BeTİioz'un eseTİeri) 22,25 mutat haftalık Chopjn konseri 23.10 dan sing. ROMA: 17,35 çocuk programı 19 havadisler ve gramofon plâkları 21,20 şarkı konseri 21,35 havadisler mütea • kıben: bir opera nakli. BELGRAT: 20,35 konferans 21,3'i koro ile şarkılar 22,05 skeç 22.35 plak konseri. PARİS (Poste Parisien): 21,05 plâk neşriyatı 21,20 havadislea 21,35 Folies Bergeres revüsün» den nakil 22,25 şarkılar 23,20 caz orkestrası 1,05 havadisler. BRÜKSEL I (franz): 22,05 konser: (Planquette, Fried * mann) 22,20 (Poil de Carotte) Jules Renaırdjui piyesi 23,20. kftp^er devarr ediyor 24.05 havadisler vedansirn? nofun, şef bulundukları ve bugünkü blok hükumetinin belkemigini teşkil eden demokrat fırkası ikiye aynlmak üzeredir. Demokrat fırkası parlâmento grupu sabık reisi profesör Betko Stayanof ile, Başvekil Muşanofun arası adamakıllı açılmışbr. Demokrat fırkasmm Sobranyada elliye yakm meb'usu vardır. Bu meb'uslardan on sekizi profesör Stoyanofun etrafına toplana* rak maliye nazırı Stefanofun malî siyasetmi beğenmediklerini ve bu «ya setin memleketi uçuruma doğru götürmekte oldugunu. alenen söylemekte ve maliye nazmnın istifasmı irtemek • tedirler. Fftkat Başvekil M. Muşanof bu talebe razı olmamakta, ve maliye nazırmı müdafaa etmektedir. Geçen gün, borçlular kanunu lâyihası, Sob • ranyada münakasa edilirken. profesör Potko Stoyanof muhalif parti meb'uslarmdan bir çoğunu etrafma alarak hükumeti tenkide baslamif ve müzakere edilmekte olan lâyihaya bazı yeni maddeler ilâvesini istemistir. Basve • kil, bu tekliflere muhalefet edince hiikumete itimat reyi verilmesini istemiftir. Hükumete 115 itimat ve 79 ademi itimat reyi verilmis, kabine simdilik •ukuttan kurtanlmıçtır. Maamafih Başvekil ile Stoyanof taraftarlan arasında gürültü ve kavga devam etmektedir. Borçlular kanunumm Ud mad desi meclisten zorla geçirilebilmistir. Gazeteler, Muşanof kabinesinin ya • kmda düseceğini yazmaktadırlar. îzmir «Hususî» İzmir piyasasında muamele gören ihracat mah sullerimizin son hafta zarfındaki vaziyetleri hakkında yapılan tetkikat neticesi su suretle hulâsa olun muştur: lerinde tebeddül yoktur. Ahcılar istekli davranıyorlar. tzmirdeki stok 23 bin çuvaldır. Bakla Son hafta içinde sablan sıra malların fiatlerinde bes para yükseklik müsahede olunmustur. Büyük taneli baklalardan altı çuval is« okkası 6 kurus 10 paradan muamele gör müstür. Alıcı istekli görünüyor. Hali hazırda tzmirdeki stok takriben iki bin çuvaldır. üzüm Son hafta zarfında İzmir borsa • sında satılan üzümlerin fiatlerinde geçen hafta fiatlerine nazaran 7 numarada beş, 8 nutnarada 7,5 para yük*eklik, 9 ve 10 numralarda on para, 11 numarada bir kurus bes para düâüklük kaydolunmuştur. Hali hazırda İzmir piyasasındaki stok 3035 bin çuval, nuntaka dahilinde 8090 bin çuval tahmin ediliyor. /ncır f zmir piyasasında muamele gören incirlerin fiatlerinde geçen hafta içindeki satışlara nazaran süzme incir lerde bir kurus 28 para, paçallarda 20 para, hurda incirlerde bes para düşüklük, eileme incirlerde on para yükseklik görülmüştür. Haftalık satış miktan geçen hafta satışlarından 11 çuval fazladır. Elyevm tzmirde üç bin çuval, mıntaka dahilinde 45 bin çuval stok mevcuttur. Pamuk Geçen hafta fiatlerine nazaran son hafta içindeki fiatlerde tebed dül kaydedilmemiştir. Haftalık sa • tış miktan geçen haftadan 225 balya ve 4 harar fazla olmuştur. Halen tzmirde 56 yüz balya stok vardır. Palamat Tırnakh ile iyi nevi tnallann be her kantannda 45 kuruş kadar bir tereffü görülmüştür. Bu nevi mallar üzerine muamele istekli olmaktadır. tzmirde bugünlerde 100 bin kantar stok vardır. Afyon Son hafta içinde ekstrîsma nev*i nin beher okkasmda 125 kuruş kadar bir yükseklik görülmüştür. Avrupa piyasalarındaki Türk mallan fiatlerinm de yükseldiği haber veriliyor. 12 morfinli afyonlar 98 franktan 125 franga çıkmıstır. Arpa Son hafta içinde tzmir borsasında muamele gören yerli nevi arpalann fiatlerinde beş para yükseklik kaydolunmuştur. Usak arpalannın fiat Bir konser Muğlada t ü t ü n Yumurta ihracatıvaziyetî i)ri değil mız ve Almanya Bu seneki istihsalin ancak Almanlar yumurtayı yarısı satılabildi Romanyadan alıyorlar Muğla (Hususî) Memleketin yegâne ihracat mahsulü olan tütün, iş ve kazanç hayatmın bütün şubelerini alâkadar etmektedir. Burada para kıymetinin vahidi kıyasisi, buhranm azlığı, çokluğu tütünün kilosuna verilen fiatle ölçüimektedir. Buhran, memJekete milyonlar , getiren bu kıymetli mahsul üzerine de darbesini vurmuştur. Alıcı ec • nebi kumpanyaların miktan azalmıs ise bile aldıkları miktar ve fiat buhrandan evvelki senelere nisbe ten üçte bire düsmüstür. Bu vaziyet karşısında azalmıyan, bilâkis çoğalan istihsal miktan yüzünden zürra zarar görmektedir. Para kazanmak ümidile zürra olmıyanlar da asıl müstahsilin zararma tütün yetiştirmekte, vaziyeti daha çıkmaz bir şekle sokmaktadır. Muğiada bu seneki istihsal ye • kunu, tnhisar dairesinin son zamanlarda ikmal ettiği vezin kaydına nazaran, 1,355,000 kilodur. Bu miktar geçen seneki rekoltenin hemen hemen bir mislidir. Şimdiye kadar bu miktar üzerinden tnhisar idaresi, Geri Klen, Ostro Tabako, Felemenk kumpanyalan 625,000 kilo kadar tütün mübayaa etmişlerdir. Fiatler 25 kuruştan 80 kuruşa kadardır. Alıs veriş bati olarak devam etmekte • dir. En çok satılmıyan tütünler Muğla merkezile Yekesik, Ahiköy, Ula mmtakalarıdır. Evvelce her sene piyasadan daima 20 30 kurus fazlasına giden, ilk alısverişte kum • panyalar tarafmdan satın alınan Muğla merkezinin nefis ve makbul kara çayır tütünleri hemen hiç satılmamıştn. Buna sebep olarak geçen sene havalann yağmurlu devam etmesinden tütün fidanlannm geç dikilmesi, keza yazın serin gitme • sinden, uç, uçaltı yapraklann sa rarmayıp yeşil kalması gösterilmektedir. Nekadar az fiatle de olursa ol sun satılan tütünler memleketin, müstahsilin, iş erbabının daima lehindedir. Zürra bu suretle devlete, kooperatife ve sair yerlere olan borcunu vermekte, mübadele esasma bağlı iş sahası bu yüzden biraz ferahlamaktadır. Fakat elde kalan tütünler o kısmın kooperatifini, iş hayatını felce uğratmaktadır. Birçok masraf ve emek mukabili yetiştirilen tütün mahsulümüzü sebze fiatine satmaktan kurtarmak için, istihsalâtımızı, nefaseti nazari itibara alarak tahdit, ihracat için yeni yeni kapılar aramak gibi âcil tedbirler almak zaruretindeyiz. tnhisar irfa • resinin son zamanlarda teşkile ça • Almanya, 1934 senesi için Türkiyeye ancak 2505 kental yumurta kon tenjanı vermistir. Kontenjan miktan, geçen sene 37 vagondu, simdi bu miktar da üçte biri nisbetinde azaltılmıs oluyor. Kontenjanuı kânunusaniye isabet eden hissesi de 210 kental yani iki vaVon kadar bîr seydir. Büyük bir yumurta mustahsüi memleket olan Türkiyeye bu kadar az yu murta kontenjanı ayıran Almanva, Bulgarlara bize verilen kontenjanuı 20 misli fazlasım, Romanyalüara da 30 mi«li fazlasmı avırmıslardır. Vaziyet, bittabi piyasamızda tees^ürü mucio olduğu gibi, Almanvada alâkadar bazı tacirler de kendi bükumetleri nezdmde tesebbüsata giri^misİTdir. Fransa ile cenubî Amerika arasmda tecröbe uçusu Paris S (A.A) «Crois du Sud» deniz tayyaresinin Saint Louis ile Natal arasmda yaptıği 19 saatlik uçuşun Fransa ile Cenubî Amerika arasmda hava yolile muntazam posta toakliyatı yapılması maksadını gözeten bir tecrübe uçusu olduğu tasrih edilmektedir. ıJün Kadıköyündeki Süreyya Paşa sineması salonunda Şark Musiki cemiyeti piyanisti Güzin Izzet Hanımla İstanbul Konservatuvan yüksek devre talebesinden viyolonist tskend'er Hadi Bey tarafından bir konser verilmistir. Büyük bh* kala • balığın bulunduğu bu konserde Güzin Hanımla tskender Bey tanınmıs garp bestekirlannm eserlerini muvaffakiyetle çalmışlar ve umumî bir takdir kazanmışlar, pek çok alkışlanmışlardır. Resmimiz, büyük bir san'at kabiliyeti gösteren Güzin tzzet Hanımı konseri müteakip kendisine verilen buketlerden birile gösteriyor. Son haftamn yumurta ihracatt Geçen hafta zarfmda Yımanistan, tspanya ve Almanyaya yumnrta sevkiyatı yapılmış, ttalvava da 1200 sandık vvrrc'rta ihraç edilmNtir. BU a k ş a m Istanbu! Belediıjesi f saat 19,30 da 5 "" TedavOlden kaldırı'acak o'an Rumen paraları Borsa ve Osmanlı Bankası komiserliğmden: Mavi renkte ve (bin) Ley kıyme tindeki Romanya kâgıt paralarmm tedavülden kaldınlma tarihi 31 ikincikânım 1934 e kadar temdit edümi^tir. Ba paralarm Romanya haricindeki hâmilleri, bunlan tepdfl îcin münferiden veya müstereken, bulunduklan mem • leketlerdeki bir banka vasftasile Ru • men ihraç müessesesine gönderebîle • ceklerdir. Değiffthilerek iade olunan paralarm oosta ücretleri sahipTerine ait olacaktır. Eski paralar 31 ikincikânun 1934 ten sonra tedavül kıvmetlerini kaybedeceklerse de Rumen Millî Bankası bunlan srene değistirmeğe devam edecektir. Fakat bu tebdü doürudan doğruya sahioleri tarafmdan ibraz ve Bankanm yahnz Bükreşteki merkez müessesesine müracaat suretüe kabil olabilecektir. LÜKÜS HAYAT Büyük operet Yazan : r krero ve Cemal Reşit Beyler UMUMA MiLLET Tiyatrosunda NAŞiT BEY Habz BÜRHAN Bevin saz konseri 8 de başİT (Tufan A ğ a ) Vodvil 2 perde kotnedı 1 perde Baie, varvete, düet sololar Bn akşim (Mabadi var) Iki şerir Izmirde bir polisi şehit ettiler Evvelki gece tzmirde mezbaha cfvarmda bir polisnniz iki sabıkah tarafından şehit edilmiş; hâdise bütün tzmir halkmı pek ziyade nroteessir etmiştir. Kasnnpasah çingene Sait Ahmet ve tbrahim atlı iki serir, polis Nuri Efendi tarafmdan ftollan bağlı olarak karakoldan merkeze götürülürken bun • lardan Sait saklanus olduğu tabancasmı birdenbire çıkararak Nuri Efendiye ates etmiştir. Kursunlar Nuri Efendiye isabet etmif ve kendisini müdafaa maksadile Nuri Efendi de tabancasma davranmak istemiş ise de aldığı yaranın teshile buna muvaffak olamamıştar. Katiüer, zavallı memuru kama ile öldürdükten sonra kaçmışlardır. Vazife kurbanı polisimizin cenazesi mera • simle ve teessürler içinde kaldınlmış; cenazede hazır bulunan Vali Kâzun Pasa bir nutuk söyliyerek katillerin süratle yakalanacağını bildirmiştir. Uludağda kış sporları ( Aman vermez Avni ) Pek yakında mevs'min en büyük eseri Muplada föfOn safışlan Muğla 5 (A.A.) Tütün sabslan batî bîr surette devam ediyor. Tütün tüccarlan merkezde Mflâs ve Bodrumda mobayaatta bulunuvorlar. Gori tütün kumpanyası daha iki bin balye kadar mubayaatta bulunacaktır. tnhîsar idaresî piyasayı bos brrakmıyor. Fet • hiyede yabuz tnhisar tdaresi tütün a • Iıyor. Simdiye kadar vilâyette bir milyon kilo kadar tütün satdmıshr. Iıstığı tütün ihracat sirketinin bu mahsul üzerinde memlekete ifa edebileceği hayırlı tesir, tütünden baska hiçbir ihracatı olmıyan Muğla mızda ümit ve sabırsızhkla beklenmektedir. ÇAREVİÇ Oynıyanlar MARY 6L0RY 6eorges Rıgaut YALNIZ PARİSTE 46 haftadanberi gösterılen: Ameıikada 1933 senpsinin en güzel fılmi olarak seçilen Uludağa çıkan »porcular tmdat evinde sabah kahvaltnı yapıyorlar Bursa (Hususî muhabirimiz den) Yılbası münasebetile Uludağda kış sporları yapmak için şehrimize gelen ilk fstanbul kafilesi cuma günü Uludağa çıkmıstı. Ka file ilk geceyi Karabülentte yeni yapılan imdat evinde geçirdikten sonra ertesi sabah Uludağ oteline git mistir. Sporcular dört gün otel ci varında ve zirvede kayak sporları yaptıktan sonra Bursaya avdet etmisler ve Dağdan pek memnun kaldıklannı, orada tsviçreden daha güzel m^nzaralar oldugunu ve kayak sporu içî n Avrupa dağlarından daha müsait bulunduğunu söylemiş Ierdir. lstanbuldan gelen ikinci kafile arasında Yalova vapuruna yetişemiyerek hususî bir motörle Mudanyaya gelenler de olmuştur. Her iki yoldan gelenler bu sabah Uludağa nareket etmişlerdir. Birkaç gün ora da kalacaklardır. Dün ayrıca Bursa Dağ kulübünden sekiz kisilik bir grup Uludağa hareket etmiştir. Yarın da on kisilik bir kafile Dağda birkaç gün kalmak üzere zirveye kadar çıkacaktır. Törk Dili Yayma birliği Yeni kurulan Türk Dili Yayma Bir • liği idare heyeti evvelki akşam Beyoğlu Halkevinde toplanarak faaliyet pro gramı hazırlıklarile meşgul olmuştur. İdare heyeti çarşamba akşamı tekrar toplanarak programı bitirecek ve tat bikata geçecektiır. Birlik erkânından Ferit Aseo Bey Halkevinde Türk dili ve harsî mevzuu üzerinde bir konferans vermis ve çok alâka ile karşdanmıstır. Ferit Aseu B., bilhassa memleketimizde bütün unsurlartn türkçe konuşmayı tercih etmele ri lüzumunu izah etmiştir. HAYAT1M Senindir ( Back Street ) İRENE DUNE JOHN BOLES ( Fransızca sözlü ) TOrk Merkez Tayyare sinemasında • R i C H A R D Yarm akşam Misli gorülmemiş hava kahramanlıklarını tasvir eden fransızca sözlü şaheser B A R T E L M E S S Filosu|
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle