Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hikâye j Yirmi senelik uşak mn ortasında doruyordu. Alâettin Bey ufağının kendisine Alâettin Bey bu manzarayı gSverdigi mektubu açtı ve gülümsedi. rünce öldiim sandı ve bayıldı. Yirmi senedir hizmetinde bulunan *#» nşaklann Srnegi sayılan Ahmet, Gün doğarken kendme gelmîşti. Iıemen ona sormustu: birdenbire hiçbirşey hatırlamadı. Fa Hayırh bir haber mi var, be kat hâdisenm teferraafa birer btrer aklma gelince oyle bh* korku duydu y*fewli? ki vak'anın dekorunu görmemek Alâettm Bey zengin degildi. E c zaneler tahdit edilirken dttkkânmı îçm gözlerini kapamağa mecbur olkapamağa, işten çekilmege mecbur du. Birkaç dakika sonra korkustı olmus, ufaktefek iratlarile geçinen geçti re düşünmeğe başladı. Bu kabekâr bir eezacıydı. Cevap verdi: dar saattir ölmediği için yafama Evet. Ha« Mehmet Ef endi yoümidi fazla idi. Her tarafında biiIm geldi. Tarra paralan veriyor. Dayük bir dermansizlık hUsediyordu, v» aeacagimi duyunca yeMcenlen' *ufakat Stesmde berisinde hafif ya ya mdhtnis. Bizhn gibi fikaranrn kemkhklardan baska büyük bir acı •esine bfn altm gher de sevinmez yoktu. Bir de, kenditini donmuş, miyiz? ıtlanmif, sargilarla kıskivrak bağ • Alâettm Bey ellerhıi ugufturuyorlanıms samyordu. Bu islaklığın akan du. Gevşek tabtatli, mütevekkil, mah kanlardan oidağuna hukmetti. zun bir adamdı; bir isi nmma ka Ahmet ne olmuftu? Evden ka • dar sebatla takip ettnege ımıktedir çıp gitti galtba. deftİldi. Şkndi Alâettm Bey ne yapacak? Ertes! «abah, bir adam elmde paYerinden kalknn, bagirnn mı? Faketle Alâettin Beye geldi, yarım saat kat en ufak bir hareket yapacak kadar basbaaa konuerular. Adam gîolursa yaralan muhakkak açılır; derken elinde paket yoktu. Uşak, efendfsmtn parayı aldıjfrna hükmetti. nezften Sleceğine fOphe yok. Bhdenbhe o<fa kapısmın açıldı • Geee eldtı. Alâettin Bey vafcti geğını duydu. Kalbi durmuftu. Ah • Hnce yattı T« uyudu. met onun if ini bitirmege gelmif olaGeceyansı garip bir gurultfi ducak. Ufak onun zaten ölmüf bulunyarak uyannuştı. Yatafcınrm içinde duğuna hiikmetsm diye nefesini oturdu ve lculak •erdi. Kapı bndenbire açılrmstı; estkte Ahmet gorflntuttu. dü. Bir elmde samdan, Sbtir elinde Ortfinun çekildiğini hissetti. «kmek b»çagı. Gozleri büyümüştü; Sonra biri karmna dokunuyordu. yaaaklan T« dudakian, buyük bir Orada ve kalçasmda fiddetli bir acı heyeeanm g&lgelerile dolu idî ve duyarak titredL Sonra ılık au ile butfln yurB o kadar sararmifh M yaralarını yıkamağa başlamışlardi. bir hortlagrn başma benziyordu. Demek vak'ayı haber almiflar, onu Alâettm Bey ilkSnoe ona uyku • kurtarmaga gelmifler. Hudutsuz «mda reziyor sandı ve onfine dur • bir sevinç duydu, fakat ihtiyata nak lcin yatagrndan kalkmak flzere riayet ederek ayıldığmı belli etmek M1. Fakat uaak onun ustüne yurfi • istemedi re yalnız bh gozunu, bir yerek mtnmı sSndürdti. Alâettm Bey. tek görfeıü aralıkladı. keadlsint arkaüstB yikan hueuma Bafucunda yalnız uçak vardi, Iraifi ellerfaıl kaldırınıştı ve çıldır • Ahmet! Sefil Alâettin Bey hemen digına hflhmetligi Ahmedm kollarmi tatmmk, boçagm serbevt harelcetle • go'zunu kapadi. Ahmet ha?.. Acayip çey! O cinarine mâal olmak tstryordu. yetten sonra efenditînî kortarmağa Pakat ilkSnee onnmdan, eahfryor; Alâettin Bey eczacilik amradan, uçüncü olarak ta gSgsunederken ogrendiklerinî tatbik edi iden yara aldi. Ellermi karanlıkta yor, yaralara ftlna ile panaıman haüiyarak, bosluŞa tekmeler atarak yapiyor. ^trpıroytM* Te baıpıryordu. Aradan epey zaman geçtikten Ahmet! Yahu, Ahmet! Çıldırsonra Alâettin Bey gSzlerini actı. dn> m be? Ahmet! Kendme gel, Bakistılar. Münakaşanın »ırasi <fe Ahmet! gildi. Alâettm Bey rak'aya dair hiç Fakat osalr, daradar, soluksoluga, bıçak lauyoı, araatra bir tekme ve bir İmada bulunmadı. Yalnız ilk naudavata dair bası teyler söyledi, y» bir yamnjkla aarsılarak, kendini yol gBsterdL topladıktaa soura daha buyuk bir aagmlıkla saldmyordn. Alâettin Bey Ahmet efendisme bakmak için karnmdan ve bacagmdan M kere paralamyordu. GOnlerce yemedi, daha yaralandı. Fakat bhdenbfre içmedi, uyomadı, Alâettin Beyin aklma bhsey geldî Te bagnmaga basucundan aynlmadı. Ferfakârlı • Caf ladı ı gra bu derecesi göriilmfîs ve duyul Dur, yeJra, Aır, Altmet, dor! muf birsey değildi. Parayı dabe. almadbm. Alâettin Bey Ahmedi affetti. Ufak bemeıı durdnf efendi»! ömm Vak*adan kendisine de, başkalan lcaranhkta fuzfa hnfı M>lafc aiifm na da hiç bahsetmedi. Yalnız, bir üuvuyordn. sene sonra davayı kazanıp ta Hacı Alâettm Bey hemen aSyledit Mehmet Efendiden paralan alınca Daha elime on parm ^eçmedl. hemen bankaya yatır* ve o gün, Haa Mehmet EfemH inat ediyor, çok sevindiği halde eve gelinee raÜara •çaeatim. Sabahleyin «elen aratı astı. Ahmet sormustut Mcatra kâtibiydL Fena bh* haber mi var, beye Ve aon bir grayretle dogrnlardk feodi? EaYneancblcİ elefatrft lâmbatnu Sorma, dedi, davayı kaybet yaktı. tim Ahmet. Kan tçfmfte Mf. Dnvara biie damUşak mınldandit talar fifkmnifti. örtöler, perd«Ier, Cannuz sag olsvn, beyhn! Kep kmmzrydı. Tepeden rrrnaga ka9ar kan femde kalan Ahmet te eda•fade, otoboaBn 60 küometre olduemra l Kazada afv yaralananlardan Rot • hıııpfu camfi hademes! Ali Efendmm •hvaH «hhîyed dun bfrm daha iyüeş mege yfiz tufamalur. DBn gSrfilen nızum ozerine Disç! mektebf mBdfirH Kânm Esat Beyrâ oglu Kemal Beye yen!d«n konsSltasyon yapıInuştH'. Kenoısınm ^^^^g^ffnıifn buyulc yara •rfak tehlikeB sayılruamakh beraber kazadan dolayı smirlert çok sarnkmş oldogu îçm şimdnik zryeretçüerle ko nusmasına mSsaade edîlmemeirtedir. Yaralı genç talebenin agır dalgmlığı geçmif, kazaya korban giden hemsireu Senİye Hanmn bahrlryarak ebereynmden sormustur. Zavallı genç, hemşire • snin Blâraunden henSz baberdar de • ğOdir. Maslakteki fed kaza monasebetile Seyrnsefer mödiriyeti bilcumle husmî otomobîi sahiplermi merkeze celbet • mîşti. tngü» mektebi mudurunân nra•asalatı esnasmda orada bnlunan fo • tografçnmz mumailevnîn fotograjfmı çeknrn ve gazeteye diger kaza restm • lerOe beraber koymuştur. tngiliz mektebi madurBnan kaza ile hiçbh alâ kan bulunmadıgı tavzihan beyan olu Şehreminindeki cinayet tahkikatı Çilekeş kadının katili daha bulunamadı Dünkü nüshamızda yazdıgHnız Şehremin'' cinayeti etrafmda alâ • kadarlarca dün de tahkikata devam edilrniştir. Craayetten sonra kaçan katil Mustafa, bütün takiplere rağmen henüz yakalanmamıştır. Polis, katilin izleri üzerindedir. Bu cinayet etrafmda dün yaptı ğnniz tahkikat neticelerini yazıyo • ruz: Katil 60 yaslannda Mustafa is minde Karahisarlı birisidir. Gençlik zamanmda tstanbula gel miş, bura • da dokumacılık öğrenmiş, uzun seneler bu işte çalışmıştır. Fakat sonra, bu işi terketmiş, Şehremininde Yakup Ağanm kahvesinde çalısmağa başlamıstır. Mustafa bundan dört sene evvel Halide Hanım isminde kırk yaşla • rında kimsesiz bh* kadmla evlen raiştir. Kadıncağız evlendikten sonra kocasınm iş»iz, güçsuz, üstelik kumara düskün bir adam oldugunu öğren • miş, fakat çaresiz başma gelenlere tahammül göstermege karar ver miştir. Fakat sefalet başlaymca Halide Hanım bir gün kocasının müsaade sile Besiktaşta bir eve on lira ay • hkla hizmetçi girmistir. Çilekeş kadın, hizmetçilik ettiği evden ayda bir izinli çikmakta, Şehreminindeki odalanmn kirasmı vermekte, aylığmm artan kısmmı da kocasma teslim etmektedhr. Koca bu fedakâr kadınm parasını kahvede kumar masasmda sarfediyor; kansmı da kendisine daha fazla para getirmesi îçm tazyik altında bulunduruyor. Bu hal üç sene devam etmls ve zavallı kadmda bıçak kemiğe dayan • nuştır. Kadın evvelkî gün gene îzinli olarak evme gelmis, Mustafa ilk i» olarak kansmm üstünü basmı ara • mağa elinde avucunda bulunan paralan almaga kalkışmışrtr. Bu hal kadınm byan etmesi icin kâfi gel • miş: « Artık sana para vermem. Sen de çalış. Ayıp değil mi erkek ola caksm? Ben el kapılarmda Smrümfi tuketip para kazanıyorum. Sen on lan kumarda yiyorsun. ,Elinj>d« jİç liram var. Onunla kendime entari yaDaeaJhm. Kişta krvamerte giye eeghn kalmadı.» diye bagırmıstır. Bunun üzerme kan koca arasmda raüthts bh* mücadele başhyor. Mustafa kansma hücum ederek para • lan ahnak istiyor. Kadm mukave • met gösteriyor. Bu hal beş dakika kadar devam ediyor. Mustafa bh* aralık paralan zorla alamıyaeağmı anlıyor. dolaba kosuyor, orada» bi çagmı kapınca kansmm üzerine saldmyor. Zavallı Halide kaTbmln üstüne ve karmna yedigi ikî darbe ile yere yıkılarak olüyor. Katil koca, cinayet! Isledikten sonra kanli bıçagı atarak ve sokak kapmnt acık bırakarak karanbk • lar içmde kaeıp gidiyor. Tuz satışı için kanun lâyihası Satışı arttıracak tedbirler almıyor Şehrimizde btdunmakta olan tn • hisarlar Vekili Rana Bey tetidkatma devam etmektedır. Son senelerde maalesef ehemmîyetli surette dü«müs olan tuz satı şınra tezyidi içm mühim bh kanun lâyihası hazarlanmıştır. Bu lâyiha Heyeti Vekilede tetkik edildikten sonra Büyük Millet MeclUme ve • rilecekth. Yeniden haznrlanan tuz kaaumu lâyihası; efrat tarfından istihaal olunan tuzlardan bh* resim almak şek lrne nihayet vererek tuz imal ve istihsali inhisanm vazeden 1278 ta • rihlî tuz talimatnamesinin ihtiva ettiği hükümlerle bundan sonra nesrediien nizamname ve kanunlardaki müteferrik hükumlerl bu günün mtiyaçlarma uygun bh sekilde tadfl ederek cem ve telfik etmiş bulun • maktadır. Romanya, Yunanîstan, Avuslurya ve daha birçok memleketlerde de tatbik edildiği gibi kısmi mhisar sisteminhı devamı ile satosm serbestW lâyhasının en bariz vasıflanndandır. Lâyiha; mart 341 (925) tarihli ka. nunla tuz istihsal edilen tuzlalarda ruzun beher kilosu için tesbit edil • miş bulunan 6 kurus fiati muhafaza etmiş olmakla beraber tuzdan kim yevt maddeler istihsalinde, harîce gonderiien tndal mevadda, sanayide veya debaglıkta kunamlacak tuz lann mümkun oldugu kadar ncux verilebilmesmî temrae tnatuf mad deleri ve gSrülecek luzum ve îhtiyaç üzerine hayvanlan çok ve tediye kabîliyeti ax olan bazı mmtakalardataz fî arlerm! ucuzlatmak uzere diger mmtakalar fiatmde dejHşiklikîer yapa biimek yolunda hukümlerl fhtiva etmektedn*. Tayyare şehitleri ihtifali için program hazırlandı Bu ayın 27 nci cumartesi günü tayyare şehitleri için büyük ihtifaller yapılacak Tayyare Cemiyetînde dün yapılan içtimadan trir inttba Merkez kumandanlığından bin bası Kâzim, polis üçüncü şube mü dür vekili Cevdet, Fatih kaymaka mı Haluk, maarif müfettisi Nurul lah Beyler dün tstanbul Tayyare Cemiyetinde müdür Hasan Fehmi Beyin nezdinde içtima ederek aym yirmi yedisine müsadif cumartesi günü Fatih parkmda yapılacak tayyare şehitleri ihtifali programım tesbit etmislerdir. Program sudur: Fatih Tayyare parkmda saat 10.30 da yapılacak merasinn söyle olacakhr: Saat 11 de Fatih parkı, Beyazıt, Selimiye, Taksim ve Maçkadan a tılacak toplarla merasime baslana caktır. Bunun üzerine merasitn ku mandanı olan îstanbul merkez kumandanı, merasimi açacak ve merasim yerfnde bulunanlan; hava se bitlerini, bütün s«hitleri selâmla • maga davet eyliyecekrir. Bunu muteakıp bir borazan tarafmdan çalınacak (Ti!) isareti üzerine kıt'alar, mektepler ve zabitier, selâm vazi yeti alacaklar, sivfller, sapkalannı çıkaracaklardır. Bu anda Fatih parkmda, Beyazıt, Galata kulelerinde, resmi daire ve müesseselerde ve limanda mevcut gemüerdeki bayraklar yavas yavaş vanya kadar indi • rilecektir. Bütün gemiler ve fabrflr*lar düdüklen'ni çalacaklar. Herkes ve bütün nakliye vasıtalan (tramvaj otomobil, araba...) hürmet için bir dakika duracaklardır. Bu vaziyet ve sükun bir dakika devam edecektir. Bir dakikamn hitammda, tne • rasim kumandanınm emrile çahna • cak ikinci bir (T<!) isareti üzerine >elâm vaziyetine mîhayet verilecek, bavraklar tekrar çekilecek, düdükler susacaktır. Bunu müteakıp, merashn mahallindeki tayyare abidesi önünde ordu namına hava zabitîerinden, Tayyare Cemiyetinden, haik namına Şehir meclisinden birer zat tarafmdan üç hitabe irat edtlecektir. Hatiplerden sonra mızika, matem havası eala • caktır. Matem havsstnı müteakıpt bh zabit kumandannda Harbiye mektebi talebesinden bir manga, m* nevra fiseğile üç defa havaya ateş edecekth*. Bundan sonra merashn geçlsi baslıyacak ve merasim bitecektir. Uzakşarktaki tehlike M. Heryo, Şarkî Cm demhrvollan Idarest iom çıkap devam eden hâdisele> ri hahrlatıyor ve diyor kit c tki tarafta da, asabivet bBvfik g8runuyor ve nerşey, mflşRuUH çıkartlmalc içm vetiie ohryor. Ayni suretle Japonya Amerikanm politflcasân ve bflhassa , denlı sflihlanm nezaret altrada buluııM. Heryo, raGtaleaıanM sa Aeoceye 'vardınvort c Bmaenaleyh, vazfyet açJrtır. Bir taraftan Japonya ile Amerika arasmda, diger taraftan Japonya ile Sovyet Rusya arasmda srergmlflı şSphe gStumnfve cek Wr hakledtr ve bu vazîyetm tehl%esıs oıcKisB sovlciMiııcz* J•poııy UHn rsx* Ia nufnsomi hkftn etmek ihtfyaeı. birçok devletlerl isga! eden ihrecat faaB • yeti, bazı Janon hrkalarınm askert rejfra tarartarlığt, bn vauyetm basfaca 1 sebeolermf teskîT etmektedh . Bfr tarartan btr demfryoın mese • fesf, Stek! taraftan, harp donanmala • n meselesı. Bu oaiıiM ve mMBnı meseleye bogunku siddetmi vermektedir. Fransa. Versay maahedetri, KeHog mfsaTsı gıbf Rnza etn*ns olnugu mcBca * veieîere hurmet etmekte devam edecek rtr. Fakat gizli kanakh her turlfi hare ketİ, tarafgirlİk ve modahalelerl red Ankarada Anİara 22 (TelefonU) Aym 27 sînde Hacıbayramda tayyare şehitleri ihtifali yapılacakhr. Meraskn programı hazırlanmaktadır. Sovyet Rusya ve Milletler Cemiyeti Bulgar Kralının »Bükreş seyahati Sovyetler Cemîyeti Ak Kral ve Kraliçe perşembe vama girecekler mi? günü Bükreşte bekleniyoı Cenevre 2 2 (A.A.) Anadolu Ajansmm hususf muhabrri bildiriyor: Sovyet Rusyamn Mflletler Cemiyetme girmesi hakkmda yanılan neşrivat, Milletler Cemiyetinde tekzin ve n# de tefeit edilmektedir. Yahnz Rusyanın cemiyete girmesinin, Afananyanm eemiyetten çekflmesile husule gelen bosluğu faz • lastle dolduracagı ve cemivetin mevkimm kuvvetlesecegi, Mosolimnin tesis etmek istedigi direktuvar meselesmin Cenevreden tamamile nzaklasacağı, beynelmilel siyasetm bazı tebeddülâ • ta maroz kalacagı mfitalea^n tekrar • lanmaktadıiv Rusyanm cerruyete gir mesi ıcin M. Heryomn» teşebbusatta bulundugu da aynca kuvvetle söylenmektedir. Bükreş 22 (A.A.) Bulgar Kral ve Kraliçesmm Romanyaya perşembe günü sabalıı gelmeleri bekleniyor. Ziyaret pazar gününe kadar devam edecektir. Bulgar hukumdarlan ziyaretlerinin ilk gününü Bükreşte geçîrecekler ve sonra Sinayaya gideceklerdir. Liselerin ıslahı için esasb tedbirler alınacak Ririnet Liselerde ve orta mekteplerde BMP derslerine fevkalâde ehemmiyet ver! lecektir. Bunon için Galatasaray Lise» si numune ittîhaz edriecekrV. Bilhassa almanea, franmzca ve mg^izceden biri bütün liselerde talebeye öçretilecek*ir. Bunun içm Iis'lerde njnnmî bir tefrik te vapılacakhr. Galatasaray Li*esmde mec' burî olarak fransızca tedrisat bulun^uğu gibi muhtelif liselerde mecburî o • tarak yalnız almanea veya mgflizce tedrisat bulunacakhr. Zayi Ticaret Odasmm 18653 sicil numarasile musaddak Abdi Simo mührümü zayi ettim. Bir hükmü yoktur. (12497) fazla sinirlendirdi. Bütün gece çıplak bir höcerede bir dakika olsun gözlerini kırpmamısfa. Yeni bir buhrana tahammülü kalmamıştı. Bütün sinirleri çekiliyordu. Gözleri yanı yor, sakaklan zonkluyordu. Amerikah polis müfettisi genç kadınm tam karştsma oturmuştu. Müdürün kasasmdan aldığı bazı evrakı bir müddet tetkik ettikten sonra söze basladı. Her kelimesi Ma dam Olgaya bir darbe teshmi ya pan bu sözler M. Aristid Leruja hitaben söyleniyorlardı: Müdur efendi, size artık kızıl hat meselesini izah edebilirim. Bu suretle Madam Olgaya da hâkim lerin merhametini celbetmek fırsatmı vermis olacağım. Madam Olga yerinden sıçrıyarak haykırdı: Ne dediniz... ne dediniz, be nim söyleyecek hiçbir sözüm yok. tgzel, sert bir bakısla kadınm yüzüne baktı: Madam sözümü tamamla • Kemal Bey lytUfiyor Bir tavzih Tokyodan dun gece gelen blr teltrrafa gSre Japon Barvekfli mecliste mu • him beyanatta bulunmoş ve Japonya nm harp istedîgi hakkmdald rivayet • leri tekrip etmıştir. Basveldie gore Japonyanm Millctfer Cemiyetinden çe kihnesi beyneln%lel mSnasebatı Sze • rinde hiçblr tesir husule gfetirmenristir. Japonya Cin ile münasebatmı ıslah etmek istedigi gibi AmerikaMarla da esasen kendisini ihtOâf halinde gor mnyor. Sovyetlerle belübaşlı mesele leri tesviyeye araade balanayor. Gene bu beyanattan anlasıldığma gore Ja • ponya Uzakşarkta sulhtm en mükem mel eammi olarak bir RusyaÇin ve Ja pon anlasmasım tembnni etmekftedîr. maklıgıma müsaade ediniz! Madam Olga koltuguna yığıldı. Elleri titreyordu. Işitilir işitilmez bh sekilde mmldandi: Ne biliyorsunuz, ne soyliye • bilirsmiz? tgzel sözüne devam ediyordu: Kızıl hat meselesmin icyüzünü anlatmağa baflamadan evvel size tanıdığınız bir adamın shndi ye kadar bilinmiyen mazisraden bahsedeceğim. Bu adam yakın zamana kadar mühim bir mevki isgal ediyor, bilâistisna herkesin itimat ve hürmeti • ni kazanzms bulunuyordu. Yalan söylemez, rüsvet kabul etmez bir adam olarak tanmmıstı. Şahsi ser veti yoktu. Bulunduğu mevkie beş parasız gelmişti ve hâlâ beş para sızdı. Bu adamın hayatı bu safhasına kadar cidden lekesizdir, her namuslu adamın gıpta edeceği bir mazidir. Onun tenkit ve tahtıa olu nacak harekâtı ancak ecnebi casus teskilâtına mensup bir adamla mü Japon Başvekilinin beyanatı Stav'ski rezaieti Paris 22 (A.A.) M. Şotan, dün adiiye, maliye nazırlarını ve polis müdürünü kabul etmiş, kendilerile bugün kabmede görüsülecek muhtelif meseleler hakkmda konusmuştur. Basvekil, Staviski meselesi tahkikatma memur başmüfettislerden ahnıs oldugu raporlan da tetkik etmistir. Topkapı Sarayı hnamı sabüa Arori aade Hafız HSseym Hüsnö Efendi kerimeai Üaküdar Karakadı camisi mö ezzini mevlithan Hafız Nuri Efendi hemşiresi Adana topcu alayı baytan Muammer Beyin refikası henüz 24 yasmda iken vaz'ı hamil esnasmda ge • çenlerde Adanada vefat eden Fatma GÜTm HaiHmm ruhuna ithaf olunmak üzere 24/1/934 önümuzdeki çarsamba günâ öğle namazmı müteakıp Be • siktaşta Sinanpaşa cafciiserifinde mevlidi serif kıraat okmacağtndan arzu e • den dostlann tesrifleri rica olunur e • fendim. Zevci bmbafi Kardesî Muammer Hafız Nurl (12479) MEVLİT KIRAATi KANS1 nasebet peyda ettikten sonra baş lar. Bu yalan söylemez, rüşvet kabul etmez adam birdenbire değismif, beş on para mukabîlinde vatanım satacak kadar ileri varmıştır. Bu biçareyi bu kadar acınacak sekilde düsüren kuvvet nedir, bilir misiniz ? Güzel bir kadına olan askı... Madam Olga bogulur gibi ba • gırdı: Hayır... hayır... yalan... bunlan anlatmağa hakkmız yok! Madam! tgzel bu «madam» kelimesini o kadar sert bir sekilde söyledi ki genç kadın titremeğe başladı. Amerikah polis müfettisi tekrar taş gibi donup kalan polis müdü • rüne döndü: Fakat bu vaziyet uzun müddet devam etmedi. Onun vatanma hiyanet ettiğinden etrafındakiler süphelenmeğe başladılar. Nihayet arkadaşlannın halmden o da kendisinden süphe edildigini anladı. NSrasteaı, zaflyet T» Chloros* benlzslzlü idn yeg&ne deva kanl ihya edea ÇfD/\n Artık oynadığı oyunun son perdesl yaklaşıyordu. Bu şüpheler bir kere kat'iyet kesbeder, hakikat meydana çıkarsa mahvolacaktı. Yalnıs azlolunmakla kalmıyacak, memle ketine de bh daha dönemiyecekti. Şahsî serveti olmadığı için kapkara bir sef aletle karsılasacaktı. tgzel sustu. Cebinden bir kurşun kalem cıkardı. Madam Olganın yüzü motmor olmuftu. Onu bh* roüd « det süzdükten sonra onünd'e duran kâgıda su cümleyi karaladı: MACERA ROMAN1: 22 ((Kan izlerini taldp ediniz!)) tngüizceden tercüme eden: ömer Fehmi Polis nrâdürü tgzeli bekliyordu. Amerikali polis müfettisi nekadar da geç kalmnfh. Böyle kendisine her dakika sual soran bir kadınm karsısında bu suallere cevap vermiye rek susmak ve mesgul görünmek nekadar güçtü. Fakat yapacak baska sey yoktu. Igzel bSyle soylemisti. Tahkikatı o idare ediyordu. Hükumeti 1,5 milyon dolar tediyesinden, ayni zamanda zillet ve mahcubiyetten kurtarmış olan Amerikalınm arzulan elbette yerine getiril meliydi. tgzel nihayet geldi. Onun kapıdan girdiğini gören polis müdürii sevinçle ayağa fırladı. Omuzlarm • daki yük kalkmiş, ferahlamısti. Madam Olgaya gelinee, genç kadm koltuğunda birdenbire geriye doğru çekildl. Amerikah polis müfettisinin nazarlarında okuduğu şey onun heyecanım hakikî bir korkuya kalbetmişti. Ellerile yüzünü örttü, bir müddet öyle kaldı. Kendisini tevkif ettiren bu müthis adam acaba neler biliyordu? îgzel polis müdürüne: Efendim, odada siz, ben ve madamdan baska kimse bulunmasa d*aha münasip olur! dedi. Polis müdürü kapıda duran po • li» memuruna çekilip gitmesini isaret etti. Odada üçü yalnız kaldı • lar. Üçü de susuyorlardu Bu sükut Madam Olgayı daha «Bunlartn hepnni bana Ma • jeski ile kâtip söylediler.» Kâgıdı polis müdürüne uzattı. M. Aristit Leruj cidden mahh* bir aktör gibi hareket ediyordu. Kâğıdı okudu, fakat hiçbir hayret eseri göstermedi. Ayni sert ve hiddetli bakişlarla kad^na bakıyordu. tgzel sesini biraz daha yüksehti: 'Mabadi 9ar)