27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'Cumhuriyef '• • | Cengiz Han 95 Yazan: M. TURHAN Çekoslovakyadan bîr heyet geldi Ticaret muahedesin^e tadilât görüşü'ecpk Türkiye ile Çekoslovakya arnsmda 1931 senesinde imzalanan ticaret mn . ahedenamesmde bazı tadı'Kt yapılması icin hükflmetimrale temasta hu'unmak üzere bir Cekoslovak murahhas heyeti Ankar^va pitmistir. Cekoslovak hevetinin r*»isi M. Po nonski dün kendisPe sförüşen bir ntuharririır""ze sunlan söylemi<tir: « fki hükumet arasmda 1932 »e nesindenberi cari olan ve en ziy?.de m»zhan müsaade metrt^et esasına mustenit bir ticaret mukavelesi <rardı. Halbuki bu mikîdet zarfuıda ikfı<pdi buhran dolavısile hemen butîin hükumetler ithslâtl^n îçin birrok talondat koymuslardır. Bu mevanda Türk lıükumeti de ayni seküde hareket ehniştir. Bu yfizden Cekoslovakvanm Türkiyeye yaobgı ihracatta te*ıakm baslamıstir. Buna mukabil Türk mnllan Cekoslovakvaya gene eski« gibi hic bîr takvîdata uğramadan ^irmektedir. Tenakus birkaç sene içinde Türkive • Cekoslovakvaya ticaret mnvazenesinde Çekoslovakva alevhme 20 miiyoi li • ral'k bir acık husule getirmiştir. Biz burava Cekoslovak mallannnı Turkiyeve. Turkivenin Cekoslovak • yaya sattıği mallar gibi takvidata uğ nonadan girmesrpıi temVı e d e c k $ekflde raevcut mukavelede tadilâ» va • pıhnasmı teklif etmek uz«»re gddik. Çekoslovakya Turkiyeye malnne, kumaş, seker ve cam satmaktadrr Pu • na mukabil Tarkiyeden meyva, yün, deri ve saire almaktadır.» c iktosat ıtAiııro ihracatı r Ba akşamkî program J ISTANBUL : 1 7,30 gramofon 18,30 orkestra * 19,1 5 Dr. Ali Şükrii Bey tarafmdan ço» cuklar hakkında konferans 19,45 Eftalya Sadi Hanım ve arkadaslan 2 ' gramofon 21,30 Anadolu Ajansı, Bo» sa haberi, Saat ayan. VtYANA: 18,20 konser 19,10 konferanslar, fransızca ders 20,05 senfonik orkestra refakatile şarkılar 21,20 tefrika,, havadisler 22,40 oda musikisi (Ku artet) 23,45 italyanca konferans 24 n'âk nfrivatı. Bia>APFŞTE: • 18,05 Opera orkestrasmin konseri * 19,20 italyanca ders 19,50 piyano so< lo 20,30 konferans 22,35 havadisler 22,55 havadialer 23,50 tsigan havaian. VARŞOVA: 18 iki piyano ile caz 18,30 Len «ap kılan 19,25 keman konseri 20,10 muhtelif 21,05 (Kontes Mariça) E. Kalmar'in üç perdelik opereti miitea' 'b^n: Pir "imandan parcalar 23,35. dans havalan. BÜKREŞ: 18,05 orkestra konseri 20,05 konferanslar, plâklar 21,05 şarkılart (Wagner, Halevy, Mascagni) 21,25' senfonik musiki 22,05 konferans va senfonik konsere devam. TULUZ: 22,05 askert musiki, küçük şaTkılarhavadisler, Viyana musikisi 2,05 havadisler ve Arjantin tango oTkestrası. 22,35 senfonik orkestra 22,50 operalardan parçalar 23,05 radyo fantezisi 23,50 saion orkestrası 24.20 Samsunun Cengiz, Kaydolulara sayısız iyilikler yaparak şükran borcunu ödemişti! O devirlerde her millet köle kullamrdı. Bu âdetin bugün için pek çirkin gorünmesine rağmen îktısadî ve siya•t bîrçok faydalan vardu Köleler bir nevi sermaye teskil ederdi, siyasî nrriitıasebetlerin kuvvetlenmesinde de hürrfyetleri iade edflerek yurtlarma gönderflmek saretöe tesirleri olurdu. Bn aebeple Cengiz koleliği kaldmunazdı ve köle usuHmden müstağni kalamazdı. Fakat koleliğe ak olarak yasaya koyduğu şu maddenin ihtiva ettigi milît gurura bakm. Ne naaâk ve ne haşmetEdİr? cTflrk, kcndi milletmden köle edî nemez r e TSrk, Tfirk topragmda hiçbir suretle köle yapılamaz. Baskası • mn kolesfni, efendlsrnden izm almadan lcendi hîzmetmde lndlananlar Jdam olunnr. Kacan bir köleyî soren onu efen • idisine gotürmeğe mecburdur. Götür raiyenler asıhr.» Maddenm alt taraflan bugün îcînIbymetsizdtr. Fakat ilk fıkra, milli • jatpeı»« bfr ruhu daima möteheyviç edecek bir hükümdür. Ayni zamanda ba hükmtin terbiyevf tesirl de mkâr ofunamaz. ö z vurdunda köle olaımyan TBrldfn yadellerde o zfllete hlç da yanmaması tablî değfl midir?... Elde buhman y * « maddeîermden •diî hükümler tanvan birkaç tanesine gvçelhn. Şu madde nek manalı: «Zma yaDanlar tdam ohnrar. Zma yaparken WrW valcaVıyan btr adam, •oeluvu oidurebiur. Karî ve kıziarmı IronuklannBi fcoymına yoDıyaarelen Kavdo kabuesf bu hükümden müstes • nadrr.» Maddenln rrasusrvefl îstisnayı gSsteren fıkradaî.. TefrikamKi takh» eden • fer, Cengîzln bu frkravı koymakla Kay9olulara karn sfflcran horcunu 8de mis. yahut USurtay Hanıma cemile gottermis oldu&unn sezmekte srecik miveceklerdtr. Bo «ezfnti esa* ftibaHle dogru olabflir ve dogrudur. Türk, ni metsfnastır. Bir yudum suyun hatıra «nı kırk vıl unutmaz ve o vudnTmı bir biHâr sarah! dolusu su halinde h d e etmekten zevkaiır. Ceneiz de, Kavdo kabflesi tarafmdan kendisine gosterilen büvük iyili$î eibette anutnmazdı. Havatım onlar kmtaniHştı ve ba kurtulusla şa muhtetem frnparatörluğun kuruluşu mürnkün olmastu. Fakat Ceturiz. o kabfleye «aywtz iyîKkler yaparak sükran boreunu ode • me&e calısmıstı. Onlan çirkin ve pek çfrkfn bfr Ideti taştmakta serbest brakması acaba, bol Kol Sdenmi^ bir bor ean vkdanî faayflrinden mi iler! gelBİT bnBB menfi cevau vere ğn Çunka kammlardaki iatisnalar, matlaka bir zanareti veya bayırh bir •naksadı ifade eder. Kaydo kabilesmi ınBstekreh bir adeti takip etmekte b&r Inrakmak ise Ceagiz için zanaâ olma dığı gibf onlarnı ba adetten menedil tnelerinden «şer» de doftamazdı. Cet>gfae karşı bir avnç Kaydolumm ne e hetntnyeti varth !•!•• O halde Hakan niçin bövle yaph, şa btisnayı neden tecviz etti?.. Kaydohılarra yasa çrkarken veya çdrtıktan sonıv gelip yalvardıklan ve ba m&saadeyi aldıklan tarihlerde yazuıdır. Lâkin Cengizin sade bir yalvar«?la ba kadar ajır bir mâsamabayı kabul edebileceJine ihtimal verüemez. Olsa olsa bu, Kaydolulan açıkça kuçubmek, her • kese karşı kötS gostermek ve ba sa rede de onlan salâha, namusa doğra •evketmek dasâncesmin eseridir. Cengiz o istisnayı yapmasa Kaydo kabüenn baştanbaşa idam etmek roecbtriyetmde kalacaktı. Çünkü he rifler, bıldiğiıniz şekilde konnk ağirla mağı bir nevi şeref sayıyorlardı. Bu cabil telâkki, birdenbire onlann kafasmdan çıkanlamazdı. Cengiz ise koyduğu yasayı harfi harfme tatbik etmek az mlnde idi. Ba vaziyette Kaydololarm katlîâma uğraman muhakkaktı. tşte Cengiz boyle bir akıbeti dSsünerek ve onlann kendilîklerin^en namuskârlı ğa ereceklerini umarak bu kay • di koymuftur. Bir nokta daha var: Bugün her medenî memlekette urmımî evler ve o evlerin sıralandığı mıntakalar vardır. Beçerî ihtiyaçlar böyle bir tesekkülü *a rurî kilmaktadır. Cengtzin de Kaydo lulan koca bh* ülke için umırnıî ev saymadıgı ne malum?.. Demek isteriz ki Cengiz, zinayı siddetle meneden yasa maddesine böyle bir istisna kaydi so kusturmakla kuçülmüs değildir. Sert bir madde daha: «Ihtilâs yapan mal memnrlan idam olunur. thtilâs ufak ise suçlu Hanın huzuruna çıkacakhr.» Kendi hesabuna söylüyonrm: Dev let malmı çalan el, bugün dahi, niçin kesilmez?... Medeniyetin bir mana • n, devlet malı çalanlan ufak bir mahpusiyetten sonra serbest bırakmak, yani çaldıklanm rahatça yemelerme mâsaade etmek midir?... Avrupa ve Amerika, «devlet mah deniz, yemiyen domuz» diyip te hmızlık yapan kötü adandar için bugun üç bes sene mahposîyetten başka ceza vermiyor, onun için de ba çesrt hvsızlıklann bir tfirlü 8n6 ahnamıyor. Halbaki devlet parası çalan hırstz, butSn mflletin cebine eüm soknrraş ve gene o milletin harsî, askerî, umrant, adlî bütçelerinden bir miktanm aşırmif demektir. O gibilerin şiddetle cezalandmlması lâam gelir. Fakat ba maddedeki flcmci fıkra ne demektir?... Büyücek birsey ihtflâs eden memurun nwlm»« dogru. Kaçuk bir hırsızlık yapan memor, neden moayyen bir cezaya çarphnbnıyor da Hanm huzuruna götüruluyot" 7.. Bize kabrsa Cengiz, carumle ceza arasmda âdil bir nisbet gozetmek k • temiş ve meselâ milyon çalan b» menrarla tek bir Kra ihtilâs eden memura ayni cezaya çarpmaktan çekinmi». Fakat ihtüas mesdesmde son derece hassas davranmayı da kararlaştvdığı ve esasen bu işte bir nisbet tayinine imkân da bulunmadtgi için küçük muhtelislere ceza vermek hakkmı kendine alıkoy mos!... Bu seklin o soçlular için asd maktan daha afır oldnğuna suphe mi var?... Bh kere düsuffelînv Isfahanda bir memnr küçük bir para ça • hyor, yasaya. »pre. cezasmı Han tayin edecek. Bu memurun Isfahandan Karakuruma veya Pekme gönderflmesi bile uzun bir ceza degil midir?... Ya onun Han tarafmdan nasıl bir muamele gorecegini gece gündüz dusunmesmden büyük ırtırap ım olur?.. Hele suçlu sıfatfle Hanm huzuruna çıkmak?.. Bunun on kere ölmekten agv oldugunu hangi memnr dusunmez?... Cengiz, alelâde hırsızlar için de a mansızdn: (Mabadi var) Önümü?deki cuma aksamından itibaren Tütün satışları bir iki sene daha böyle devam etse köylü borçlarmdan kurtulmuş olacaktır Bu sene tütün piyasası iyi fiatlerle Samsun, Mersin gibi yahuz bir ihraaçılmiftır. Tütünün kilosu 60 ilâ 90 cat iskelesi ohnayıp ayni zamanda akurusa sahlmaktadır. Her sene «dizi hanşümul bir şöhreti haiz bulunan bağı> denilen demet yapılmamıs tü«Samsun tütünü» nün istihsal mmta tün piyasasında alıcılar yalnız A kasıdır. Bühassa Samsun chran Bafra merikan kumpanyalan iken bu seve Alaçam koylüleri yalnız tütün zi ne bir iki firmada alıcı olarak piyarafttile mesgul olmaktadırlar. Diger tasaya çıkmıslardir. Piyasada stok türaftan Samsunun hinterlândini teşkfl tün bulunmaması dolayısile bu se eden Amasya, Tokat, Çorum ve Sivas neki rekoltenin dahi geçen seneki vilâyetleri hariç ile olan ahşverişlermi fiatlerde sablacağı kuvvetle tahmm bu liman vasttasüe yaproaktadırlar. olunabilir. Engin tütünlerin alicısı Kayseri Sivas demiryolunun inşasın Almanya olduğundan ve bu memledan evvel ba hattan güzergâhmdaki kette ise Yunan ve Bulgar tütün mıntakalar ihtiyaçlarmı Samsun vasıtaIeri ucuz fiatlerle satıldığından tü • sile temin etmekte idfler. Halbuki Kaytünlerimizin fiatlerindeki her hangi seri Ulukışla hattmm inçasından sonbir yükseklik Almanyadaki tütün ra bu mmtakalar ihracatlanm dogru satıslanmızı güçlestireceği gibi yedan dogruya Mersm vasıtasile yapmaga ni bîr tütün buhranma sebebiyet vebaslamışlardır. Bundan bşka Sivas ımn recektir. Hali hazır fiatleri normal takasuım büyük bir kısnn mahsulânnı addolunabilir. Geçen seneki gibi bu trenie tstanbula sevkettiginden Sam • sene de tütünlerin bu fiatlerde sa sun limanı eski ehemmcyetini biraz kay tılmasını temenni etmeliyiz, betmistir. Samsunun ihrac ettigi maHarm en mühmvnin tütün teskfl etmektedir. Bu mahsulün vaayeti 1932 senesindenbe • ri iyilige doğra gitmektedir: 1929 senesinde tütünün küosu muhtelif sebepler tahtmda 2 Kraya kadar yüksehnif, fakat buhramn en had devresi telâkki ohman 1931 senesmde fiatler 30 ku rusa kadar dtismüştür. Fazla istihsal ve tütün satıslannm azalnMsı dolayı • sile avni sene zarfmda bir bucuk mil • yon kilo satıhnannş stok tütün birik mis, fiatlerin bu kadar çok düskünlügü koylüyu ve tüccan cok fena bir van yete sokmastur. Cok şavam sükrandn* ki hükumetimiz bu vaziyet karsismda tedbir almaktan ger! kahnamış. Bir taraftan Tütân tnhisarma tuccardan mal aidırtmıs, d«r rara^tan da ftalya ve Avusturva re'il^rile aniaşmalar yao nvstır. Bilâhare tütün ihracmı daha fazla tesvik icm tütünü takasa tâbi totmof ve ba suretle tütün ihrac edenlere avnca bir pn'rn vermistir. 1933 senesi sonla rma dogru 1931 ve 1932 rekoltelerin» den maada mevzuubahs bir buçuk milyon küorak stok ortadan kalknns 1931 senesme nazaran F*tler üç dSrt mM! vukselerek fiO îlâ 8 0 kuruş arasmda istikrar pevda etnuath. Yumurta ve zahire Sabri Çolakof Efendi mahkemeye verildi Birinci »ah:f<"ien mabat «dilmis ve evrak Adliyeye verilmisti. Sultanahmet sulh ceza mahke mesmce isticvabı yapılan Sabri Efendinin tevkifine karar verilmiş ve Sabri Efendi müd'deiumumiliğe gooderilmistir. Cürüm; matbuat ceraimlnden oldugu cihetle Sabri Efendinin aynca istintak hâkimli gi tarafmdan isticvabı yapılmıya • caktır. Müddeiumumilik Sabri E • fendinin hareketini «halkı ceza kanununda suç addedileıvharek.etleri yapmağa teşvik mahiyetinde» görmüş ve kendisini ceza kanununun üç yüz on birinci macTdesiIe ceza mahkemesine sevketmistir. Müddeiumumilikçe mevzuu bahs mektubu nesreden Haber gazetesi aleyhine de aynca takibat yapıl maktadır. Haber gazetesi hakkın • daki evrak ta ikînci ceza mahke mesine verilmistir. Koylü ve borçlart Ba suretle 1932 ve 1933 senelerinde koylünün eline 1931 senesine naza • ran üc döıt nush' fazla para geçmis ve köylu de Ziraat Bankasma olan bir buçuk milyon Iirali borcunun büvük bir kısmmı odemjştir. Nrtekim 1933 senesi nihayetinde bu borç 500 bin liraya tenezzül etmistir. Ancak bu borcun da mühim bir kısrm koylünün ke fil suretOe borclandmhnasından üeri gehnektedir. Ziraat Bankası ken di alacaklanm aa^Uum bagla • mjık içfn kovlüleri ımiteselsil ke fil suretile birbirlerine bağlamu ve kredi koooeratifleri namı altmda ihdas etb'ği tesekküllerle vaziyeti iyi olup ta ufak bir paraya mtivacı olan köyHivü vaziveti bozuk olan diger arkadasIarOe bağlanmağa mecbur tutmuştur. Birçok köylüler tütünlerfnj satbklan halde el lerine para geçecek yerde bu paralar Ziraat Bankası tarafmdan kefalet hesabmdaki borçlanna mahsup edflmektedir. Bütün bunlara ragmen tütün fiaCleri bir iki sene daha bu seneki gibi devam etse kövlü gerek Ziraat Bankasma ve gerek Maliveye olan borçlarmdan tamamen kurtuhnus bulunacakfar. Yamız unutmamalıvız ki koylünün bir müyondan fazla tüccara da borcu vardır. Bu alacagm gayrikabiH istifa bir hale gelmesi dolavısile ge^en seneler tütün trccarmın yüzde ellisi fena vaziyete düş müslerdir. Süohe yolrtur ki tam k3y lünün vaztyetini düzelttigi bh zaman da tüccarm onu eymesine hicbîr su retle müsaade edihniyecektir. Bu takdirde köylümnı ileride bu yüzden sıkışhnlmamasi için bu alacaklann on beş sene gibi uzun bir müddet zarfmda mukassatan ödenmek fizere Ziraat Binkasına devri lâzım gelmektedir. Tabiidir ki tnccar dahi kövlüden alacagmm yansrnı feda etmeKdir. Cünkü bu alaca5m büyük bir kısmmı köylüden alman fahis faizler teskü efmektedir. tlerîde de koylünün ezilmemesi içm Ziraat Bankasmdan başkasmdan para fstikraz etmesine bir kanun ile mü • saade e^iimemelidir. Ancak Zi raat B^nkasrrun teskilâtmı da dü zehmek icap eder. Bu banka yalmz koylü ile mesgul ohnaiidır ve rîraret sahasmdald faalivetini diğer millî ban kalara terketmelidir. Müessif bir zıya Birinci »ahifeden tnabat larak, birçok dostlannın huzurile aile kabristanına defnedilmisth*. Hüseyin Kâzım Bey irfan haya tımıza birçok eserler bırakmıs, çok değerli bh* ilitn adamı idi. Hayatı nın otuz senesini Türk Lugatine hasretmiştir. Şimdiye kadar bizde bu kadar esash ve derin bir tetebbü mahsulü lugat vücude getirilmemişth. Hüseyin Kâzım Bey mesrutiyetten sonra Tevfik Fikret merhum ve Hüseyin Cahit Beyle birlikte Tanini tesis edenlerden biri idi. Gerek bu gazetede gerek tkdam ve tçtfhat ga zetelerinde ilmî, tarihî hatta arada bir mizahî yazılarında «Şeyh Muh sini Fani» müstear ismini kullanmıştı. llme ve irfan a merbutiyetini memleketme olan merbutiyetinden ayırmıyan merhum bütün hayatında topladığı binlerce cilt kitabı memleketme hediye etmişti. Bu kitaplar şimdi Üsküdarda başlıbaşma bir kütü pane vücude getirtniştir. Hüseyin Kâzım Beyle yafauz buyük bir ilim adamı ve hâdimi değil, ayni zamanda fedakâr bir vatan perver de kaybettik. Kederdide a ilesine taziytlerimizi beyan ederiz. MAKSilll HARRY FLEMMIÜ6S Size: de Caz, Dans ve Plâk kralı MISS ERIKA ROBINS ve 4 WH1RL WINDS CHARLEY ANO JIMMY Z EBR A Crıstal Wonders ve Sosi 20 RADYO STAR ORKESTRASIN! 1934 S A N S A S İ Y O ' N U fevkalâde Amenkan Revüsünde takdim edecektir GINA & JENNY WINDSOR SISTERS ve 18 dansözile F ARREL L Yannakşam M E L E K Sinem^sında ARMAND BERNARD Ve Parisn 366en giizel genç kızı Baştan nıhayete kadar tam manasile bir ZEVK ve GÜZELLiK KAYNAGl OLAN Hilâllahmer cemiyeti Kuzguncuk şubeslnden: 26/1/934 cuma günü 10 da Beylerbeyi nahlyesi HUâliahmer kongresl toplanacaktır. Muhterem aza ve halkı mızın teşrifleri rica olunur. 23 I 934 salı günü akşamı saac 2 0 de H lâliahmer kongresı Istanbul Belediyesi ehipTıyatrosu UVEY filmi takdim edilecektir. I BABA .. J O S E P H i N E ve trupunun son temsilleri. Hergün saat 17 ve 21 de BAKER'ın Komedi 3 perde Yazan : Arnold ve Bach Nakleden: H. Kemal Muallim ve talebeye tenzılât vardır Tütün htihsali ve pîyasan Samsun, Bafra ve Alacamm tütün btihsaB birkaç senedenberi 5 flâ 7 mflvon kilo arasmda tehalüf etmektedir. Bu miktarm muadil kiymeti 4 mflvon liradır. Mevzuubahs mmtakada 12 bin zurra bulunmasma naazran hane ba sma senevî 350 Hra para isabet edivor demektir. Köylü îçm bu para eoeyce bir servettir. E<*er köylü borea ve f»ize boprrlmazsa brrkac sene zarfmda bura larda oturan eski ran koylüleri gibi ufak bir sermaye sahibi büe ofobflir... Tütünden sonra Samsunun ihraç ettigi en mühim mal yumurtadır. Bu dvardan dısan memleketlere her sene 2 milyon lira kıymetinde 60 ilâ 70 bin sandık yumurta gönderiltnek tedir. Bu senenin ükbaharmda normal bir surette yapılan ihracat sonbaharda tspanyanın dövizleri bloke etmesi dolayısile kısmen inkıtaa uğramıstn*. Maalesef piyasanuzdaki yumurta ticareti tamamile spekülâtif bir sekilde devam etmektedir. Ve bundan dolayı hemen hemen tüccar birşey kazanamamaktadır. Yeni mahreçler bulunduğu takdirde yumurta istihsalinin çoğalacağına süphe yoktur. Vaktile bir yumurta mahrecimiz olan Londraya yeniden yumurta gönderilmesme çahsılmaktadır. Diğer taraftan yumurtaları mızın yüzde doksanını çeken Ispanya ile de hükumetimizin anlasması zaruridir. Italya ile yapılacak bir anlasma neticesi bu memleketin d« bizden daha fazla yumurta alması temin edilmelidir. 931 senesi son aylan ile 932 senesi baslangıcında Samsundan ec nebi memleketlere 70 bin ton zahire ihraç olunmuftur. Bu sene zahire üzerine .piyasamızda hiçbir oynaklık olmamıshr. Şüphe yoktur ki bunun baslıca sebebi dısan memle ketler tarafmdan mallanmız üze rine konulan gümrük takyidatıdır. Diğer taraftan Ziraat Bankası da buğday ahsmdaki tarzı hareketini değistirmelidir. Koylünün bir kıs mroin Ziraat Bankasma «5» kurustan bir kısmınm da tüccara «4> kurustan buğdayım satması dogru değildir. Buna da sebep Ziraat Bankasının memlekette buğday mah • aulünün tamamını sattn almaması dır. Hükumetm tavzif edeceği bir tesekkül memleketteki buğday mahsulünün tamamını köylüden mu kannen bir fiat ile satm almalı, ayni buğdaylan dahilde yüksek fiatlere satıp bu satısın temin ettigi kâr ile harice yaptığı sahslarda rakipmemleketlerle rekabet edebilmeli dir. Bu sene Samsundan Marsilyaya 300 bin lira kıymetinde beş bin ton nohut ihraç oltunfu. 200 bin lira kıymetinde mühim miktarda ceviz Triyesteye ve Marsilya tarikile Amerikaya sevkolundu. Bu iki malm satıslan piyasada oldukça faaliye • te sebebiyet verdi. Bu sene fasulye ve mısır mahsulünün de iyi olduğu soylenmektedir. Büyük buhran dolayısile Sam • sun tüccarlan bir tasfiyeye uğra mışlar, az sermayeli olanlar orta dan silinmişlerdir. tthalât tüccar lan seker ve çay üzerine konulan kontenjanlar dolayısile çok büyük kârlar temin etmişlerdir. Samsun 10 milyon liralık alışverisi olan bir iskeledir. İhracat mallarnmzın harice kolaylıkla sevkmi temin edip diğer milletlerle rekabet edebilmemiz içm Samsunun da u fak bir limana sahip olması lâzımdır. (3) milyon lîra ile mşa edile cek bir mendirek bu vazifeyi görebilecektir ve bu suretle limanımızın faaliyeti ticariyesüıin bir kat daha artacağma şüphe yoktur. Bütün Samsun ve civar halkı hükumeti mizden böyle bir mendireğin mşa sıni beklemektedir. Bu hattaki futbol maçları Istanbul Putbol heyeti riyaaetlnden: 26/1/1934 cuma günü yapılacak mın taka resml müsabakaları: Takslm sahasında: Saha komJserl Salâhattln Bey. İstanbulspor Beşiktaş B. takımlan saat 11,30 hakem Ahmet Bey. Hllâlspor Kasımpaşa 1 lnci takımlan saat 13,15 hakem Cafer Bey. tstanbulspor Beşiktaş 1 lnci takımlan saat 15 hakem Nuri Bey. Beşikta? (Şeref) aahasmda: Saha komiseri Muhlis Bey. Rllalspor Kasımpaşa B. takımlan saat 10 hakem Adnan Bey. VefaKumkapı Eyüp Idman Genç takımlan saat 11,15 hakem Halit Galip B. tstanbulspor Anadolu Genç takımlan saat 12,30 hakem Sadi Bey. Besiktas Fenerbahçe Genç takımlan saat 13,45 hakem Kemal Halim Bey. Voleybol maçları Istanbul mmtakası voleybol heyetinden! 26/1/1934 cuma günü Galatasaray lokalinde yapılacak voleybol İlk maçlan: Fenerbahçe Süleymanlye saat 16 hakem Necmi Bey. Galatasaray VefaKumkapı saat 16,30 hakem Necmi Bey. Topkapı İstanbulspor saat 17 hakem Ekrem Bey. Kanlı bir aşk macerası Birinci 8a.tllSed.en rr.abat Tunada bir ada sular altmda kaldı Bükreş 22 (A.A.) Tuna ağzında kâin Şilya kasabastnı, karların birdenbire erimesile tamamile su basmıştır. Binlerce ev sulann altmda kalmıştır. Hasarat pek mühim • dir. Insanca zayiat yoktur. Ayşenin erkeği Mehcnet bu tek lifi kabul ermiştir. Fakat sonradan Mehmedin anası ve kızkardesi Aye^yi çekememeğe, Mehmedi tahrik etmeğe baslamışlardır. Ayşe bu hallere tahammül edememiş, anasının aığmdığı odaya gitmiş ve bu suretle Ayse ile Mehtnedin arasına bir so ğukluk girmiştir. Evvelki akşam, Aysenin ağabe yisi Zeynel Efendi araya girerek iki tarafı banştırmağa kalkmış, Ayse nin odasına gitmis, ktz Mehmedin yanına dönmek istememistir. Fakat Zeynel Efendi Ayşeyi zorla kucak Iıyarak Mehmedin odasına görür mek teşebhüsünde bulunmu^tur. Zeynel, kucağinda çırpman, feryat eden Ayşe olduğu halde hanın karanlık koridorunda ilerlerken Mehmet ile karşılaşmıştır. Kendisme dönmek istemîyen Aysenin bu son hırçınlıklanndan büsbürün asabilesen kmti çocuğu. r«irdenbire kusağının arasından bir bıçak çıkarmış ve olanca hıziie Zeynelin kuca^mda bulunan kadının sol memesi iirerme saolamışhr. Ayşe müthis bh çiğlık kopardık tan »onra bavılnns ve d<»rhal Ha seki hasfar>esİT>« kaWınİ7nış ise de biçak kaibî T«*^el»dî*inden ve fazla kan zavi ettiğindem hastanede vefat etmistîr. Katil vak'a akabinde vakalanmı« ve cinayeti göz yaşları içinde itiraf etmistir. Esrarenqiz bir bomba Viyana 22 (A.A.) Rann şehri civarında Berlin Münih Viyana ekspresinin birinci mevki vagonla • rınm biri içinde kurulu bir bomba patlamıştır. Yolculardan 5 kisi öl • müş, 1 kişi yaralanmıstır. I S A R A Y I (Eski Giorya) Sinemasında Fiatler : 75 100 150 ve 200 kuruş Üsküdar Hale sineması ADALAR ÇIÇE6İ Mütnessilleri Ivan Petroviç ve Egertt ilâveten dünya haberleri Marta
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle