Katalog

•Cumhnriv** KânnnnsanU934 MEMLEKETTE Mektubumu aldm mı? Aldım. Fakat... Evvelâ bana vadet: Sinirlenmiyeceksin. Vadedersen anlahnm. Çünkii mektubunun başına bir macera geldi. Anlıyor musun? Durl Kaflannı çatma öyle... Dinle... Dinüyor musun ? Dinlryorum. Üç gün evvel kocam olacak detinkt akhna esti; kıs ortasında Kızıl topraktaki eve gitmek istedi. Her sene kar yağarken omm böyle şairliği tu • tar, gider, Sst kattaki odantn sobastm yakanz, perdeleri indîririz, yabnz o • dunlann alevüe aydmlanan bir odada, genîf kohuk'ara uzanmz, basbasa. . Biliyoram. Evet, sana anlatmıstım, biztm beyin kışlık tabiatidir bn. Her tene ayni hik&ye. Geçen gün de hanrlandık, o • tomobfl çağırttık, tam kapıdan cıkar • ken posta ın&vezzunm elinden bir mekhıp aldım. Kocam lâstflderini giyiyordn. Zarftn Bstüne bakmca sevfcnlkn; Mektup senden! Hem a$ır bir mektupl Kocam oogrnnniMfti]. Ontn sonnasifMi meydan brakmadan ben evvelâ raektabn çantama solctum, sonra valan yapıstn'dmıt «Meriyetten... Gene o mabnt kfirk bilrlvesidfr... Btktun ar uk«.«B oedim. Hfc dufmsfius groı vspb, bcnl kaprra dofrrn kerek: «TBrö, ded!, fhndf Myle sovfersfct, »onra da M(iı v ellue loz koiıduıtuazsın. Havdı. vapcmiı K&cvacagrz.*} •aporo fcaeıriTAA *k. Fakat benfen akhm mekfcrota fdi. Zarfi açsp Ta Mnn yazrnla gözlerfmın fcoııosacagı zamaııa kadar Mcbirşevden fcnet alrmvacaktTm. Ne v«Dsal* bana Mzunısuz, farta R*»lece1<*tf. Senfn mefctnpİBfflH nasil ezoerfedıjlııııı bınrsm* O MUTMT VBDİT vassran K çffmleıero.€n f kalmamtştır. Eski otluklarm kuru, kara bir toprak oluşu, sürüleri aç bırakmıs ve gıdadan mahrum kalan hayvanat ta süt vermez ohnus, ya • Konya 20 (A.A.) Elsnaf ce • Havana 20 (A.A.) HUkumet pağısını kıtlaşhrmışhr. njiyetleri, cemiyetm yeni binasında bütirn memleket dahilindeki siyasf Bu senenin ağnam kaydma nazeran dün umumî bh* bayramlaşma top mahpuslarm derhal tahliyesini emSuvanfe nahiyesinde «25,000» baf kolantısı yapmıştır. yun vardrr ve bu rakamda eksiklik 23 esnaf cemiyetinin aza ve men reden bir kararname nesretmi«tir. olmadiği ağıllardaki sürülerden kosubini ile Vali, Belediye, Fırka ve Iayca anlaşılıyor; sığır hayvanatı da Halkevi reisleri, Vilâyet erkânı ve Mersin 20 (A.A.) Dün Cum az değildir. Buna rağmen bu nahi • halk kütleleri toplantıda hazır bu huriyet Halk Fırkası kaza kongresi yenin bütün köylermi dolassanız içelunmuşlardır. bütiin nahiye müesseselerinin isticek bh* bardak süt, yüz gram yağ buMıntaka tktısat müdürii ve Halrakile Halkevi salonunda toplan lamazsimz!.. Bu halm de kuraklıkkevi reisi toplantının iyiliklerinden mıstır. Kongrede idare heyeti ra tan baska hiçbh* sebebi yoktur. ve iktısadî menafiden, esnaf cemiporu ve hesaplar tetkik edilerek *** yetlerinin tarihçesinden, ysrdım aynen kabul ve dilekler tesbit edilKonya Vilayeti çok dikkate sayan sandiklarımfan ve bunlarm fay dikten sonra yeni kaza heyeti seci bh* titizlik ve hasaasiyetle tohum • dalannd'an bahsetmişlerdir. lerek kongre mesaisine nihayet verilmiştir. Kongre Gazi Hz. ne tel luğa muhtaç çiftçiyi, çiftçinin nekaBundan sonra bir konser verilmtfdar tohuma ihtiyaoı bulunduğunu grafla tazimlerini iblağ etmstir. trr. Her on bes günde bir esnaf ceve hangi köy zürraının hangi mer miyetlerinin boyle toplantılar yapmakezden tohumluğunu kolayca alabin kararlasmıstır. Southampton 20 (A.A.) Kra leceğmi tesbit ettikten sonra İş Zi Esnaf cemiyetlerinin yeni merkezî lın en kücük oğlu Prens George, Ceraat Bankasma intikal etti. binasında sık gece toplantılanna da nubî Afrikaya gitmek üzere vapura Ziraat Bankasmın Konya tesk! ryi bîr vesile olması için Cumhuriyet binmiştir. Orada Kralın mümessili lâti, hükumetin tohumluk tevziin Halk Fırkası taraf'ndan bmaya iyi sıfatile 17,00 millik bir seyahat yadeki maksadını bütün gavamızile pacaktır. bir radyo makinesi konmaktadır. chıyar ^îul olıırum. Beyaz Kagıt afnema perfletAıe doner. Bstande hayaIfn caattanir. Yası mdrekkeMne senln ka« 9ar rrfmna Iramtmnasim Bilen Wr Jn «an gBrmeenVn. Akhm nep mekhrota Ioı. KnTfJtopraKtafcl c^e gırdık. Bnnn efendî orsjya «kSsfc» der. Ama ne kosk! VirM mi viranl Bir kaçük yeloase satfkıhvetecekınlş giM... Dart SaHele şv •oşfc bounıti mm merdtvenlerhrf bfr çdrahm; Bst katla, bhfm Eejrerendl hazretlerinfn kfltfipane odasma bir girelim; o, sobayı yakmak {çin bir iğilsm ve ç n paıçaaıfio• lanuMn oa ondan •onra.., Evet, tt • lâket ondan aonra SaşHyor. Bbfan b«jr sobatım onone ^fKİfy OuOMin verleş • brdı, çıra btaamayraea Bîr mukavva parçan, bir knta kapaji arath, bofamayıııca •ofoa aldoTi ARşam gftMtesRU sobaya sokta. Fakat, kîbrît Sstfine kîbrft cakar, gazete bir Hhlfi iyice ateş alınaz. ı oraa gfeirrlcefli yayete 3^srnuroan ÎBİanımf... Ben Irfmden: «fnşaüah va»> maz da bfzan erendi kı* ortasmda ba yairaiM greıAntilerden vazgeçer.» dî yordnm. ADah düamın birmci feshnı Konya (Husızsî muhabirimiz den) Konyada günün en mühhn meselesi muhtaç çiftçilere tohumluk buğday dağıtılmasi isidir. Kurak geçen seneler yüzunden çok stkmtıya düşen Konya zürraı, elieri böğürlerinde, ne yapacakla • rını şaşırmış bir halde dururlarken hükumet yardımlanna koştu. Ekecek tohumu bulunmıyan çiftçilere Ziraat Bankası vasıtasile üç milyon kilo tohumluk buğday tevziine karar vertH. ŞShretli bh* buğday memleketi olan Konyada herkes çiftçidir. Buntm için bu yardımm kıymet ve ehem miyeti büyüyor. Meselft Adanmda bh kişi on binlerce donümlük ara ziyi ekip biçer, ektirir ve biçtirir. Mahsulfîn iyiliği o zatm yüzünü güldürür, fenahğıJtrn zaran o sahsa ve ancak dolayısile baskalarcna ait o • lur. Halbuki burada bin donümlük bir yeri eken belki yirtni çiftçidir. Mahsulün iyiliği bu yirmi aileyi güldürür, fenalığı bu yrrmi aileyi aç ve çaresiz bırakır. Onun için hükumetin bu tohumluk tevzü karann dan bütün Konya Vilâyeri halknrm istifadesi varthr. Ah. . Cok te»ekkfir ederfm. öyle korkny nram ki... Shvlenecelafa, Hükumet, tohumluk tevzii ka • dîye odum panıyordtı... rannı verdikten sonra bu tevzi isi • nin iyi idare edilmes! meselesi kal Mazurnm tabiî... YOrc&imî koparrp ateşe vei'îyonm mıstı. Hakik*ten ekecek tohumu olmıyan ve gelecek sene en ağir bir şon pibî mektubumı tntasturdnm. Soba yandı. Arhk o k8»k borcmrusundar» bfls maiset ısfırabi altında eziirrefe mahkâm bulunan çiftçileri seçerek onbfirBn nefret ediyorum, nefret... Ben Iara muhtaç olduklan tohumu da grtrp gelecek •enelermi kurtarmak ehemmivtiz te'âkkl oIurabHeeek Lâmla âştkıoa yalan sSyleratflf. bfr is değîldi. Mektnbo kapmm önönde koc&Mntn Boyle mühim bh* vazfyet karşi • yanmda postacnât eünden ahnadi; dasında nasıl bir yol takip olunacağl 08 ve bu işin hangi ellere tevdi edile • griiisf, otıa tatnz şeyler, aei şeyler y*nceği düşünülürken en kestfrme ve yorda. Oh! Lâmla içfn ba sshrlan g8r doğru yolu Vali Cemal Bey buldu. Cemal Beyi ahnın üstünde, kurakmemvşt oKıuııaıııış olmak şttrttı. ÇOnica lık urmtakasmdafci kövleri brrer bierkekler tuhaftirlar: Bazan mektuplanrer dolaşnken gSrdük. Vali Bey her na Mç btemedilderi, hatta akıllartndan yerde icap ettiği kadar kalarak bfle geçratyen şeyier yazarlari fakat çiftçilerin nadas edilmiş tarlalarnu sonradan yazdık!an gibi hissetmeğe, dOve nadas ediien bu tarlalar için ne yBnmeğe bnlarlar. Btmav îçe», Lamia, kadar tohumluk laznn oldugunu kendismde böyük bir yara açan bu mektobtm fena hafarasmı sflmek fetedt, o • ,mahallinde tesbit etti, cetvellerinj : , \~j.r Mi oknmamş grîbi göröndü, smirli bir hazırlattı. • anda yazJan «ahrlarm açabileceği fena Çiftçinin kuraklık yüzunden ug • münakaça kapumı bSylece kapadt. Bü radıği sıkintı arkasmdan koyuncu • tun o soba, çrra, nemli gazete hîkâyesi luğu da sürüklemişth*. Koyun sürü • de yalandı; çGnkiî bu kif, ilk defa o lerînm muhtaç bıHundugu meralar larak, kankoca Kızütopraktaki eve git kuraklık afetinden knrtulmadığı İçin mekten bile vazgeçmişlerdi. sürülerin beslenebileceği otluklar da kabul etti, odunlar tutuşmadı. Fakat... Bizim efendi bana: «Şu Meziyetm mektubunu ver.» Demez mi? Verme, başka bir kâğıt bul! Dur! Sinirlenme! Kocamm ta • biatmj bilmiyormu? gibi söyUiyomm. T»biî vaziyetlerde, o, hiçbirçeyden şöpbe etanez. Nîteknn mektubu çantaya attım, bir yalan uydurdıra, înandı; evde bana srelen mektuplan da kat'iyyen açmaz, Fakat itimadı buraya kadardır. Küçük bir mulcavemet göstejiıaeııt bemen füphes! uyanır, kiyametler kopanr. Seninle Camlıca hikâyemizi babrlannyor musun ? Bir kiiçük tereddüdun yüzunden az daha herşeyi anlıyacaktu Ben bu sefer de tereddOt ettim. Smiriendi: «Versene...» dedi. Merfyetin mektnplan • m bazan okumadan atfagınu da bilir. Baktan k! ısrar ediyor. Çare yok. Mektuba verdin mi? Hayır. Çocnk mtutn? Hemen ben de îğildim, elinden kîbrît katusana a! dun: «Beceriksiz, dedim, dur! Ben yakaynn?» Eilermi birbirine rornp siHceRverek aya^a ka&d. Ah... Feiftket... Mektubu, Mmn gözel mektubunu kendi ellerhnle yakmak icap ediyorda. Dnşön! Felâketi düsSn! Ben ki, senin mekhrolarmın bir köçuk pmrçasnm mafcabu, butun emlakjrnı yafcıp lutufIIB ıııaga hazmm, nanl orer da kemti elfmle onn ateşe verdnn? Fel&Irat, relaket!... El lerfan tftrîyurdu. Beal arredeceksm de*ı1 mi? Ha?.. Nonosam? AfTedenm detfl mi? Maznram de§il mi? Konya Vilâyetindeki kuraklık sıkıntısı Sporda muvaffakiyet Hükumet muhtaç çiftçiye tohumluk dağıtmakla Dünya milletlerile ayni sırayı tutmak için gayeye binlerce afleyi sefaletten kurtardı doğru biran durmadan koşmıya muhtacız^. Türkiye tdman Cemiyetleri Ittifakı ikinci reisi Beyazıt meb'usu Bayraktar oğlu Halit Bey, memleketin en iyi, en ciddt ve en bitaraf spor gazetesi olan <Türkspor> refikimize çok kıymetli bir yazı yazmıştır. Halit Beyin bn yazısım aynen iktibas ediyoruz: Türkiyeâe bugünkü spor seviyesme atfınazar ederken daha evvelki vaziyeti bilmek icap eder. Daha ilk günlerde, ihtiyacın acıkh tazyik altında, ecnebîlerin muaz zam ve mükellef kulüplerine, teskiIâtına mukabil han ve kahve köse lerinde büyük bir ferağatle çalısan yüksek ruhlu sporculanmızin saye sinde^ ki bugün memleketimizde bir spor mevcudiyeti meydana gelmistir. Yüksek ruhlu sporculanmızm e meklerile vücude gelem bu iz üzerinde, bugün yeni telikkilere ve ihti • ft.onya Ziraat Bankan müdurü yaçlara göre yeni bir spor yaratmak Marntaz Bey zamanıdır. Bu isleri yapmağa baslarken ilk evvel hatira gelen; spor teşidrak eden kıymetli kafalar ve bekilfttımın muntazam bir surette tencerikli eller tarafmdan idare «dilmek sik ve takviye etmektir ki buna da te oldugn için tevzi işinin de zürraa esas itibarile karar verilmiştir ve bütün kolaylıklar gösterilerek ya tatbrkata geçilmek üzeredir. pılacağmda süphemiz yoktur. Türkiyede, memleket ve spor askından baska istinadı, düsüncesi olTohumluk tevzi merkezleri konya, Aksehir, Karaman, Pulatlı, Saray nuyarak sporu yaratan heveskârlar; bütün bu didhunelerine, uğrastnalaönü, Ereğli Beysehirdir. nna ragmen spor aşk ve heyeeanını Şimdi bankanın bütün memurlan seferber bir halde bu büyük işin mu daha ileri götürememisler, yalnız kuIüplerini yoksulluklar karsısmda gayvaffakiyetle basanlmasına çalifiyorretli hamlelerle bugüne kadar ya • lar. Tabiidir ki bu iste ziraat mudürsatmağa muvaffak olmuslardır. lügü ile memurlannm da ehemmi • Şimdi sporu tensik ve takviye isini yetli vazifesi ve rolleri vardır. Tevyapmak için icraata geçerken bir tazi isi için gündüz ve gece farkı yoktur. Başlannda banka mü<Jürü Müm raftan spor tetekküllerimize kud • ret ve kuvvet vermek, diğer taraf taz Bey bulunan bütün memurlar tan heveskârlan kuvvetli bir disip müracaat eden çiftçilerin işi bitin lin, spor ask ve heyecam altında bir ciye kadar çahsıyorlar. Ziraat Banarada toplamak imkânmı ihmal etkasmın önü mahser yerine döndü. memis olmak lâzımdır. Daire müracaatçileri istiaba kâfi gelYeni teskilâta giriseceğimiz bu sımediği için memur masalan dısarı çıralarda, ta bidayettenberi spor islekarıldı, müracaatler kabul, tetkik ve rinde sırf yüksek bir hevesle çalış icap eden muamele tatbik olunu • mıs, bu ugurda saçlannı ağartmıs oyoT. Ben, bu mahser arasından gelan ve adetleri çok olmıyan pek çerek koridorda memurlann faali • nezih ve tecrübeli Türk spor müteyetinl kootrol eden banka müdii >hassıslannın fikirlerinden de istifade rü Mümtaz Beyle görüserek malu edilmesi ve kendîlerf dmlenîldikten mat almak istedfm. • sönra icraata gecilerek yeni verilan Bana dedİ M: istikamet dahilinde vazifeye başlan€ Cumhuriyet hükumeti tara • masi en doğru yoldur. ftndan, Konyada kuraklrktan müteBence, sporu bugünkü talimart ve essh* olan ve tohumluğa muhtaç bunizamnamelerle ve bugünkü vesaitilunan çiftçilere Ziraat Bankası va mizle îdealimize götürmek imkân • srtasile üç mflyom kilo tohumluk bug sizdır. Vaziyetin bugünkü sekilde devaday tevzi ediliyor. Bunun hasılafa da mmda ise: bugün ihtiyacın en elim tatnamen yardrma muhtaç çiftçilere tazyikı altında binbir müskülâta rağait olacaktır. Vilâyet meşkur bh* faamen yasıyabilen sporculuğumuzdan lryetle vazifesfaıi ikmal etti. Şimdi de daha serî bir inkişaf elde edilemîye blz tecbit edilen esaslar dahilinde cegi muhakkaktır. Bunun için yeni tevzi Isile ugrasiyoruz. Unrum mü • bir nizamname ile yeniden kurulacak dürlütÜmüzden telâkki eylediğimiz olan sporda çok büyük farklar gö • rüleceğini şüphesiz buluyorum. emfr mucibince çalısıyoruz. Halimixi gorByorsumız. Hükumet hesabma Bir teşkilâtı yıkarak yerine yenisini ikame etmek ve bunu muvaffabankatrazm mıibayaa etmis olduğu bugdaylar bh kere daha ve dikkatle kiyetle yürütrnek süphesîz çok müşküldür. Fakat sporun büyüyüo yükkalbur makinelerinden geçfrildik selmesmi temin için buna âcil lüzutn ten sonra memurlarnnız tarafmdan vardrr. tartilıp araya baska el karıstınlmatş yapamamak yüzunden vicdanî dan dogrudan dogruya alıcıya te«mes'uliyetler icinde çırpınan bugünIhn olunuyor. kü teskilât artık hayat ve faaliye • ttnin semeresinî almalıdır. Bu teskiTevzi işine başliyalı üç gün oldu. Yalraz Konya merkezinde bu üç gün lâta hiçbir menfaat beklemiyerek atılanlar da biraz ümidi hayat gör zarfmda 1465 çiftçinin muamelesi sÜnler.. tetkik, ifa ve 482,895 kilo tohumluk Spor hiçbir zaman, hicbh" teşek buğday tevzi edildi. Memurlanmı • külden asağı olmıyan bir kuvvettir. zm hemen hepsi tohumluk işlerfne Ve hepimiz biliyoruz ki bagünkü bakmaktadır. Gündüzden müracaat dünya ordularının esası çocuk or • eden çiftçilerin isi gece çaluonakhdularına istinat ediyor. Türk spor çocuklan bu hareketin en önünde buğunızi da istediği için geceleri de hanacaklardır. Sa&lam kafalı. »aft • bankamızı açarak mesaiye devam lam vücutlü insanlar ki bunlar spor ediyoruz. Vazifemizi pek yakmda culardır dünya islerinde her zaman, iyi bh* sekilde bitheceğimizden etniher yerde en 8n safta yer alıyorlar.. nım.> Biz de bu yeri amlağa memleket isEMRE HASAN tikbali ve varlığı icin muhtaciz. is işten geçmişti. Göl bütün Alp gölleri gibi çok derindi. Yapılacak hiç bir şey yoktu. tgzel gibi sahile koşuşan polis ler gözlerini simsiyah sulara dik « mişler, şaşkın şaskın bakışıyorlardı. Yalnız Friyo «hay Allah müstahakını vermesin» diye nnnldandı, o kadar... Hepsî susuyorlardı. Oto mobilin gömüldüğü sular yavaş yavas duruluyor, sakinlefiyordu. Çok uzun gelen saniyeler birer birer geçiyorlardt. Bu strada soförlerden biri kısık bh* sesle haykırdı: Bakımz, bakmızl Suyun sathmda evvelâ bh* el, sonra dirseğine kadar bir kol gö züktü. Bir müddet çırpmdı ve ya { vas yavaş kaybolmaya başladı. Polisler birdenbire aralanndan bhinin kendini suya attığını gordüler. Bu tgzeldi. Türkiy* tdman Cemiyetleri tttifakt ikinei reîm Bayraktaroğlu Halit Bey Sporu emin bir surette mkisaf ettirmek için teşekküllere devlet bütçesinden kanunu mahsus ile yardım yapılmahdır. Bu temin edilirse vaziyet derhal değişir ve memleket sporu süratle mkisaf ve terakki eder. Spora bugün yapılan yardım hükumet merkezi müstesna olmak tt zere diğer mıntakalarda hiç mesa* besindedtr. Bugünkü dünya telâkkisl sporu en mübrem işler ara»ında ve bütçenin en başmda yer tutan fa • sıllar meyanında bulundururken, biz ona ya bütçede hiç yer vermeyiz v«ya artarsa en son hizmetler meyanmda düsünürüz. Bu sekli ile mınta' kalarda sporun inkisafma asla ve kat'a imkân olmadığım sarahaten söyliyebilirim. Bunun için bir kanunu mahsusla spora yapılacak yar • dım miktan tesbit ve tayin edilmeli, her mıntakaya bu suretle bütçe nisbeti dahilinde bir vahidikiyasi ka • bul edilerek yardım yapılmahdır. Maddî yardımlarla ihtiyaçlarmı temin eden mıntakalar ve kulüpler de tam bir intizam tahhnda çalıs mağa devam etmeli ve memlekette spor heyecam mütemadiyen tahrik edilmelidir. Bu sayede her türltt kuyuttan a zade ve her tiirlÜ tezvire^müsait olaı 'sporu,' halin en şayani hürmet mesleği ve sayanı itimat bir kuvveti haline getirmek mümkün olur. Memleketin en kutsî bir teşekkülü olan ve memleket müdafaasina zahtr bulunan bu kuvvetin kıymet ve manasmm ge* ne yüksek ruhlu sporcularımız gös tereceklerdir. Elde edilecek neticeyalnız sporcuların değil, ayni zaman da milletin malı olacaktır. Sporcular bu gayeye vüsul içîn bütün spor zevkini tatmış olanlardan muavenet beh liyor. Yardım yapılınca büyük güçlüğü, bütün sporcuların müşterek vazife askı, iktihama kâfi gelecektir. Türkiyede bütün gençliğin penahı olması icap eden sporun biran tevakkuf etmeden gayesine doğru yü rümeğe değil koşmağa mecbur olduğunu sporculanmıza tekrar hatırlatınm. Dünya milletleri ile olan tevazünü ancak bu suretle temin edebiliriz. Spor, bütün sporculardan hizmet bekliyor. Bu hizmeti elbirliğiie ifaya kosmak en serefli vazifedir. T 1. C. t. ikinei Reîsî Bayraktaroğlu Halit Konyada Esnaf Cemiyetlerinin yeni binası . Havanada siyasî mahpuslar tahliye edildi Mersinde kaza kongresi 6a!ata$aray denizcleri madalva fle taltif edildiler Galatasaray kulübüne mensup de nizcilerden Nevfn, Süreyya, Faruk, Muzaffer, tlnan, Bekh ve Kemal Beyler cumhuriyet bayranundan iki gün evvel iki futa ile Bebekten tz mite hareket etmislerdi. Bu kürek • çiler, çok fırtmalı bir havaya rağ • men muvaffakiyetli bir yolculuktan sonra on bir buçuk saatte h«defle rine vasil olmuslar ve Denizcilik Federasyonu reisi Mehmet AH Paşada bh* gece misaf h* kaldiktan sonra dCo» müşlerdir. Fırtıalı denecek bh havada bu uzun yolculuğu, çok kısa bir müd • dette basaran bu sporcularm mvvaf* fakiyetini takdirle karşıhyan Denizcilik Federasyonu, Galataaarayh kürekçileri madalya ile taltife ka rar vermîştir. 17 bin millk bir seyahat tgzel yerinden kımıldamadu YüFriyo heyecanla bağırdı: zü sertleşmis, bütün adaleleri geril Çocuklar bir dakikaya kadar mişti. O da otomatik tabancasmı eherifî enseleyeceğiz! linde tutuyordu. Fare ile oynıyan Fakat bir dakika geçtiği halde bir kedinin duyduğu zevki duyuyor Friyonun tahmini tahakkuk etmedi. du. Cenevreye geldiği saattenberi a Belki onun attığı kurşun haydmîu radığı cani ile arasmda iste 150 îngüizceden tercüme eden: ömer Fehmi daha fazla gayrete getirmistL metre mesafe kalmıştı. Bu d'a da • Bu vaziyette yolun kıvnldığı noktgzel ile arkadaslan soluya so • lisler âe iki arabaya taksim oldu • kikadan dakikaya kısalıyordu. Artaya kadar geldüer. önde giden külnya yola vardılar. tgzel haydu • lar. Kapilannı açmaya lüzum görtık onu elinden hiçbir kuvvet kur • çük sarı otomobil süratini azalt • dun kendi otomobili ile kaçtığma meden birer birer içlerine atladılar. taramazdı. madi ve olanca hızile yolun ke • emindl. Binaenaleyh onu yaya taOtomobiller sel gibi akan yağ • Polis memuru Friyo asabiyetten narındaki ağaçlara çarptı. kibe kalkışmak beyhude idi. Hem mur altında son süratlerile hare deli gibi birşey olmustu. Nihayet tgzel ile arkadaslan onun evvelâ hangi istikamete gittiği de malum kete geçtiler ve inişli yokuşlu yol dayanamıyarak tabancasnun teti • büyük bir gürültü ile kapaklandi değildi. Polis otomobillerini bekle • üzerinde dalgali bir denizde imiş ğine dokundu. Silâh patladi. Fakat ğını, sonra hızım alamıyarak göle mek zarureti vardt. Bereket versin ler gibi çalkana çalkana koşmağa çıkan kurşunun hedefe isabet edip uçtuğunu gördüler. otomobiller çok gecikmediler. başladılar. Kuvvetli fenerler karanetmediği anlaşılmadı. hğı yanyor, yağmur bu ziya altında tgvel ilk gelen arabamn soförüne Müthis bir su stitunu havaya yükKüçük bir gölün kenarından gebir şelâleyi andirıyordu. •ordut seldi ve küçük san araba gölün siçiyorlardı. Yol biraz ileride birden Yolda baska bir arabaya rasPolis otomobilleri önlerinde gi • bire kıvrılıyor, bu suretle keskin bir yah suları arasmda kayboldu. geldmiz mi? tgzel bir çığlık kopararak yerinden küçük arabayı görünciye ka dirsek vücude getiriyordu. Hayn*, efendim. dar böylece tam sekiz kilometre den sıçradı. Şoför frenlere basmış Küçük otomobil ile polis araba • Âlâ! O halde yola takip ede • mesafe katettiler. ve sürati azaltmıştı. Amerikalı po • lan arasmda 100 metre kadar me eeğiz. Haydi... Arabaya bütün *&•* Tabancasmı eline alarak ayağa safe kalmıştı. Artık küçük ototnolis müfettisi otomobilin durmasını ati verinîz! fırlıyan Friyo haykırdı: bilin sarı renkte olduğu bile far beklemeden yere atladı ve hâdise tgzel otomobile roçradı. Diğer w tfte g idiyor! kedilebiliyordu. mahalline doğru koştu. Fakat artık MACERA ROMAN1: 20 ((Kan izlerini takip ediniz!» TehT ed'ten lik maçlan tstanbul Futbol sampiyonası mao* Iaınm bhinci devresi cuma günü Tah sim sahasmda yapılacak tstanbul spor • Besiktas maçile nihayet bulacaktrr. Ba maçtan sonra fiküstfirttn ikınâ dvrevi hemen baflamıyacak, araya girecek iki haftahk müddet içinde hava muhalefetinden dolayt tehh* «dil«n maçlar (Mabadi