Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Haziran 1933 Konferansta müşkülât çıkaranlar gazetecilermiş! Hollanda parasmın düsmesi altın esasına taraftar devletler arasmda endişe uyandırdı. Içtimalar yapılarak çareler araştırıldı Birînei aahifeden mabat misyonu, iktısat komisyonunun birmci tâli komityonu (siyaseti tjeariyeye mahsustur), ikinci tâli komiryonu (istihsalin tensikine mahsusur), üçüncü tâli konvsyonu (ticareti bahriye ve devlet ian^lerhıe aittir), dördüncü tâli komisyon fbilvasrta himaye işlerine bakar) ve tkind tâli komisyomm tahrtr komitan. Tahrir komitesinin içtimaı diğerleri nm içtimalarmdan daha miihimdir. Çön kü burada tngihere Müstemlekât Na • zırmm istihsalâtın tensikı hakkmda yaptıîı tekh'flerin metni tadil edilmiştir. Yenî formüle gore bazı mevaddm ihracatmın tenkisi teski'âta tâbi tutulacak ve ba istihsalâtm diğer memlekrtlerde istihtâki ««tırılacftk, avni zamanda müstehükler menafii dabi gozetileeektir. Yeni formül tktısat komisyonunun ikinci tâli komisvonunun gelecek içtima>na arzedilecektir. lste konferans teskilâtmm ve mesai tarzmm nekadar kanşık oiduğunu aniatan bir mUal. Amerikelılarm çtkardıklan müskülât yüzünden konferansm haricinde ve dahilinde peyda olan bedbiniik havası ve konferansm tatîl edîlecegi tavialan konferans reisi fngiliz Basvekili Mister Makdonaldı gazetecileri toplıyarak bir nutuk soyiemefe îcbar eyledi. Başvekil bu nntkn konferansta söyleseydi tabii daha îyi tesh yapardı. Lâktn konferansta hakayika istmat eden ve müdeHil cian sozler söylemek mecburiyeti olduğundan Mister Makdonalt daha serbest bir fisan kullanabilmek için gazetecilere bitabt muvafık gördü. tngflız Başvekilmm soylediği sozler «konferans devam ediyor» c&nlesile hulâv. oh'nabilir. Basvekilin beyanatında «on günlerde konferansm mevcudiyetinî »»hlikeye düşören hâdiseleri «ufak bir sekte* şeklinde göstermesi gazete • cileri bile güldürdü. Heie konferans reisinra bu hâdiseler için gösterdiği sebep ve mes'uller daha ziyade hayreti bais oldu. Meğer bütün kabahat gazetecilerde imis. Olnr ohnaz, yalan yardış şeyleri büyülterek etrafa yayrmşlar ve or> tahğı heyecana verrrrişler! Gazeteciler, konferansm bocalamasına sebep olan hâdiselerin mes'uliye • tinin kendilerine yükletilmesinden kızmadılar, deniiem*». tngiliz Basvekilini dinliyen gazetecüerm çoğu kendisine müstehzi ve köskun nazarlar fırlatıyor lardı. Yalruz şunu da Hiraf etmeli ki Mister Makdonalt bütün gazetecilere hasretmek insafsuhğmı göstermedi. Konferansm idari işlerini döndören Cemiyeti Akvam teskilâtmın azlığı dahi işlerin ilerlemesme mâni olmutur, dedi. Halbuki bu teşkilâtın azhğmdan, kadrolarmm küçültülmesinden asıl mes'ul olan Mister Makdonaldm kendisidir. Çünkfi bundan bir müddet evvel tasarraf mak^adile Cemiyeti Akvam memurlarının b(V çoğunu açığa çıkaran odur. Mister Makdonalt konferansm bi • rinci haftasmın şoyle böyle gectiğini, ikinci haftasmın bazı ufak hâdiselerden dolayı sekteye uğradığım söyledikten sonra üçttncü hkftada işlerin pek par lak ve mavaffakiyetli neticeler vereceğmi rnüjdeledi. Halbuki konferansm müsbet bir iş görmesi ihtimali şüphe götürmez bir şekilde zayıflamıstır, günden gone de » • • yıflamaktadrr. HoKanda altın esasından ayrılıyor mu? , Londra 27 (A.A.) Hollanda paratnm düsmesi, ve Felemenk bankasının öğleye kadar gişelerinde altın tedi yesi yapmak için verdiği karar, kon ferans muhitmde endişe uyandırmıstır. Bazı bedbmler, paralan altm olçüsüne bağlı Avrupâ devietlerinm paralan • nm birbiri pesi sıra düşeceğini bile id • dia etmektedhler. terketmeği düşunmelertne mahal oknadıgı ittifakla kararUştmbnı«tır. Camharivef' Oz dil müsabakamız: 10 Ulu Gazinin ilk savaş yollarmda 336 yılımn bir gececinde Modanm »sız bir köçe«nde bir evdeyiz. Az tşıklı bir lâmbanın donuk çevresinde dört kafa. kımıldanmadan dalgın duruyor • lar. Ben birdenbire v;elik gibi kuvvetli bir sesle bu dört başı kımıldattım. De • dim ki: «Ben zerçi bir kadınım, bu işlerde sizm kadar işlenmiş değilim » Hep birden kolak kesildiler. Biz bu bombalan pınara dolduralım.» Yılmaz sözümü kesti ve dedi ki: «İngüizleri an o kadar aptal mı samyorsunuz? Hiç orasmı aramazlar mı?» Yılmaz sözünü bitirmeden dedim ki: «Ben buna bir düzen vereceğim, nasıl mı) Şoyle: Bizim pınar öyle derin degildir. Su birkaç kulaçtır. Su boyunca birkaç boş sandık doldurunuz, ü» tüne bombalan saklar, toprakla örte riz.» Aslan Bey dedi ki: «Bu diişünceniz çok uygun; fakat ba* na birkaç saat lâzım. İngilizler bu gece hangi saatte evi basıp arastıracaklannı bilseydik... BakınîT dısarıda düdük sesleri de artmağa başladı. Hele birisi boyuna kapımızm onünde dolaşıp du ruyor.» Söze Yılmaz Bey atıldı: «Bunlan en iyisi kaldtnp bahce du vannın arkasma taşısak ve orada sa • manlarla örtüp gizlesek oîmaz mı?» Hemen söze atıldım: € Yok yok, duvar kenarlan yüzde yiiz aranır, belki bu saman yığınTan onlan düşündürür. Biz dörtler tekrar s3zün bitimini kestirmek fizere bir daha derin düştineelerle vuruştuk. pınar işi b»> ğenildi. Çabuk dörtelle bn işe atildık. Yalnız birimiz bahçe duvan dışında gözcülük yaptı, otekileri pınann su yüzüne bir sandık yerleştirdik ve bunu çepe çevre destekledik. daha üstüne de bombalan sandık sandrk istifledik, en 8a • tünü toprak ve yalak taşile kapattik; gozcümüz fısıldıvarak dedi ki: «Bahçe arkasında belirsiz göigeîer boTaya doğru ilerli^'orlar. Demek ki evimiz çepeçevre »arılmış! Pınar işi bitmişti. Yalnız iki sandık bomba açıkta kalmıştı. bunlan da kömörlüâe götiirüp orada gizlerken kapmın zilî acı aeı 5tmefe başiamasın mı) Hep kulak kesildik. Arkadaşlara «çabuk siz bahçeden savuşunuz» dedim, onlar çabucak du van aştılar. Aslan ve Yılmaz Beylerl once tngilizier Anadoluya yardım ediyorlar diye ince ince sorguya çekmif • "lerdi. Simdi onlan tekrar evde bulmalan çok kötü olurdu. Ben geeeligimi giymege haşiadım, uykudan kalkmış gibi kendime bir biçim verdim, kapı daha kuvvetli çalınryordu. Aşağıya mdim. «Kim oî» dedim. Bîr yığın se« birden sustu. Birisi yanm rurkçe bir dil ile (kapıyı açar mısmnr?) dedi. Kapıyi actım. Bir tngiliz çeri buyrukçusu (zabit) ve iki İngiliz kullukbafi bir de başibozuk dört kiti içeri girdi ler. Başbuyruk dil çevirene (tercüman) buyurdu ki: «Sorunuz bu evde kim oturuyor,. Kaç kisidirler, Ne iş yapıyorlar?» Ben dil cevirmeye ara birakmadım, hemen ingilizce karşılığını verdim. Buyrukçu, bana şaşkın bîr bakışla bakarak, «demek ki Turk kadmlan da ingilizce konuşuyorlar!» dedi. «Evet» dedim. Buyrukçu. cçok güzel biz şimdi daha iyi anlasabiüriz» dedi. Yufean çıktık. Evin dört çevremnl âraştırdılar, yataklarm içlerini yüklükleri, tavan aralannı... Hemen aramadık bir yer bırakmadılar. «aizin hizmetçinis var mı şimdi nerede? > diy« sordular. Burada yatıyor. Biz nasıl görmediki Şimdi çağınnm. Bizim Bolulu Fatuau uyandırdım. Şaş* km şaşkın yüzüme bakıyordu. «kunm korkma! dedim. tngilizler iana birseyler soraeaklart» Fatuş titremeye baş « ladı. ne ise benhn korktuğum gibi çık * madt. akşam gelen beylerden hiç ko • nuşmamastnı söyledim, bahçeyi ara * mak üzere aşağıya indiler. El lâmbala» n açı'.dı. Çepeçevre bahçeyi aradılar.' rasgele birisi kuyiınun yanma gelmesin mi ? ! Oraya böyle bir kuvvetli bakışla bakıyordu ki neredeyse şurasmı açuı diyecek (jibi geliyordu. Yüreğim bir avu» cun içinde sıkılmış bir serçe kuştı gibi çırpmıyor, şakaklanm kızgın bir alev gihi yanıyordu. Bu korkuyu da atlattık. bodnıma indik. Orası da arandı. burad» da birsey bulamadılar. Saat ikiyi çalı yordu. Çıktp gittiler. Fatuşun birşeyden bilgisi yoktu. Yüzüme alık aîık bakı • yordu. O, yalnız tneilizlerin evleri ara dıklannı, ifltmisti. Bu gece, bu korkultl gece de tertemiz çıkınca sevincim bir pınar gibi derin kaynakiardan geîivordu. Kuvvetle Fatuşu kucakladım K«« cağız şaşırdı. KÜlmeğe basladım. Yuka» n çıktım. Perdevi kaldirdım. Bahçe du» vannda üç kafa bakıyor, bacaklarmî sarkıtıyorlardı. Simdi gene bir korku yüreğime girdi. Meğer bunlar bizimkilermiş. ıngilil gözcülermin gözlerinden kaçamamıslar. orada ağaclara binip kalmışlar, 3 saatte! fazla orada titremisler. Ne ise bunlara bol bol sıeak çay içirdim. Saat beste motörle gelecek Turgut kaotam bekiiyorduk. Tam beste motSr sre'di. önceden bombaiar cıkanlmışt»» Kar lâpalftoa yajıyor. da&Iar derin a* ftuUtılarla deniz kenarlanna koçlar jrfbl bas vuruvorlaTdı. Motör deniz ltenann* dan uzaklash. Fatuaia başbaşa vermi^iz* pencereden RÖzlerimizie motörBn izle« rine bakıyoruz. Pu temiz kanlt Türlî yieitlerine. u&urlu bir yol diledik. On< lar bir saat «onra Anadolunun temîs kıyılanna, çıkaeaklar. TîİTk ordurana kiiçük bîr aıma&an mınacaklardır. San» Vi «Ulu Gazi» Var«ımda caniandı, bfaj taze umnt!» taşan bir srülu*1e bakar gî« hivdi. Ulu Tann sen vüee Türk Uiumm* konı... Ev TîirlcGn en b3yök bası! Sana sonsuz aaygtlar. Senin arkaridhn yürüdu • ftün bu yolda bu yBce uius, eoşkun »el* ler gibi koşacak. senin karşmda buyruk'* lannı en derin saygiiarla yapacak, sana ant veriyomz. Bu savaş, bizim ölümden kurtuluşa • muz, senin aonnu rnzmla olmemek fi * zere yaşiyacaktır. Tan ver! ağarma#l başlıyordu. Karsımda Anadolunun temlz pîimüşiü daftlari, onlarm arkasında yüce Türk birli'ü. Vanlı savaşlara yörBmek için toplanır gibi. onlerîne b3*8ıı dünyanm en Eüyök başı, «Gazi». Îİ4 yalın kılıç alevler, dumanlar içfnde iteff* liyorlar... Orada yeni bfr Türt dSnya* «ntn temellerl ahlrjvınrelu, sizlere Wi buradan basnnızia yüreğimizle b'afh * yız. heelnizin gflndniiz aydm. işinlx • • ğurra elranf Konya Kç. Zmp. tarfh cografym mualtrmi N. Turgut Devletler arasındaki cdacaU.cn Londra 27 (A.A.) Muvakkat ted birler tâli komisyonunda, M. Çember • layn, alacakh mületlerhı şiuyetlerme karşı borçlu mUletlerm vaziyedermi ki saca tavzih etmiş ve demisttr ki: «Son senelerdeki haricî istikrazlar hîkâyesi, borç verecek olanlara emniyet verecek mahiyette degildir. lşte bu emniyetm ortadaa kaltnft, sermaye meseiesmi altöst eden sebep • tir.» Bu «özlerden sonra M. Çemberlayn, bcrciv, bilhassa ihracatı iptidaî mad • deler ve zhaat mahsulleri olan devletlere h\r*\ muhabbetmden bahsederek, fîatların yiikselmesinm borçlar mese • lesine daimî bir ilâç olacagı hakkındaki kanaatmi söylemiştir. Bu yolda gidebilmek içm, alacaklılar ile borçh'Iar ara?ında karsılıkh anlaş • malar yapılmalıdır. Bunun icin de »\*rakltlartn miimessili olan bir tesldlât lâztmdır. Yalnız bu tesküât bir teşekkSl mahiyetinde değil, fakat her 3ci tara • ftn memntmiyetini temm edecek »ektld* tedbirler gÖ5terecek âdil bir tesekkül olmalıdır. Undra 27 (A.A.) Para » K ko^ mftesinde soyted*ei b» nutukta M. Korens: «Gtmun muhtelif meseleleri ancak heveti umumiveleriie gor&şulereic halledüebıür ve sadece para tedbirleri P"tlan yfikv>kmex» demiştir. Borçlular 3e alacaklılar arasmda çabuk ve hakh urlafnMİar yapılabnmesi içm daimî bir moracaaC teşkîlâb y^nlmahAv. Amerikanm ıslahat programı oteki milletlere ımsal olarak gösterilmektedir. Bn programm tatbHci içm yapılaeak bam •naddclm talebi, işlenmiş madde ler talebL işlemniş m*ddder için mev cırt tarif»Ir>Tn az?Jhhnasmdan ziyade beynelmîlel kaHnnma için Smt ver • Londra 27 (A.A.) Haber abn • dığına göre Romanya hükumeti para komisyonuna bir teklif yapmıştır. Tek lifte, borçlulann alacaklılar mümessil • lerile miizakerelere girişerek borçlan • nm Ödemesi içm anlaşmalar vapmalan hakkmda bir osol kabul edflmesi ileri sü* rülmektedir. Amerika ne karar verecek? Iktısat konferansı bu kararın şekline göre ya dağılacak, yahut ta tehlikeyi atlatarak muvaffakiyet yoluna girecektir Taymis gazetesi ahiren neşrettiği bir başmakalede (bunun tercümesi 27 haziran tarihli Cumhuriyetin 4 üncü sahifesinde ikhsadî sütunda intifar etmiştir) Amerikanın para meselesirtde menfi vaziyet almasına rağmen, Londra konferansının işleri bundan müteessir oknıyacaktır de • misti. Fakat, maatteessüf son gelen haberler paraların simdilik herhangi bir slırette istikrarına taraftar olmıyan Amerikanın vaziyeti karşı • sında Londra konferansının sonbahara talik edilmesinin muhtemel olduv'unu bildirmektedirler. Konferansm açılmasile beraber Ingiliz, Fransiz ve Amerikan bankalan nın müdürleri sterlin, frank ve dolar arasmda muvakkat bir istikrar yapmak için ayrıca toplanmış • lardı. Banka müdürlerînden mürekkep olan bu hevetin hazırladığı istikrar projesini Mister Ruzvelt kabul edemedi. Cünkü teklif, olunan muvakkat istikrarla, Amerikada tatbikina başlanan ve fiatlann vnkselmesme matuf olan gayenin ha • Ieldar olacagından korkuldu. Gizli görüşmelerde bir tngiliz lirası 4.05 dolar olacaktır diye dolara mfistakar bir kıymet bieildiSini teyft eden sözlerm bugiin artık hiç bir kıymeti kalmamış ve Amerikanın simdilik dahili işlerine icrayı tesir edecek herhantfi bir para istikran formülünü hiç bir suretle kabul etmiyeceŞı tamamen bir hakikat haline ğirmiştir. Bu vaziyet karşısında Amerika hükumeti dahilde eşya fiatlanm !stenilen seviyeye çıkardıktan sonra para istikran meselesine rücu < d • *« rek memlpketin malî ve iktısadî hayatını cihanm şeraiti umumiyesine intıbak ettirecek mi; voksa daha genis bîr inziva siya*eti takin ede rek heynelmilel t»»srikî «nesaiden uzaklaşacak mıdır? Mister Ruzveltin vazîfe basma geldifiî gündenberi Amerikan siya • setmi bevnelmilel istikametlere tevcih etmek icin nekadar uârastısı malumdur. Hatta Vasinsrton konuş maları esnasmda bile bu mükâlemelerin beynelmilel bir tnahiveti olmadıgını ve çok sürmiveceğini alenen sovlemişlerdi. Amerikanm beynelmilel bir siyasete donmesi mevzuu b^hsolurken; memleketin istihsal kuvvetlerîni büyük mikyasta bevnelmilel iktısadiyatm seraitine uydurmak lâzım gelece&ini ve her nekadar Amerika istihsaiâtının ancak pek az bir kısmını ihraç edivor îse de; tonrakiannm baz« geniş kısımlarında yeti*tirilen bir çok maddelerin de dahilde sorfolunmayıp harice satıldığmı düsünmek iktıza eder. Ne sabık Reisicumhur Mîster Huver ve ne de bugünkii Reisi Devlet Mister Ruzvelt Amerikanın pamuk, bugday, bakrr ve sair mevat istih • salâtının iktısadî infiradın icap ettireceği dereceierde azaltıimasına taraftar dejildirler. Her iki devlet adamı böyle bir tedbirin Bhleşik Şimali Amerika Cumhuriyetlerinde hayat seviyesinin düsmesini ve fak ru zaruretin zuhurunu mucip ola • cagını tamamile müdriktfrler. Harp borçlarının artık ödenemez bir hale girmesi, bir taraftan buh ran dolayısile Amerikanın ticari matlubatını tahsilin kabil olama • ması, diğer taraftan tngiltere ve Kanadanın Ottawa itilâflarile Ame. rikan haricî ticaretini mühim zararlara giriftar eylemeleri ye nihayet bütün dünyanm sivasî dertlerine deva bulatnaması gibi üzüntüler içinde kat'î vaziyetm tamamile anlaşıla rak Amerikanın takip edece$i hattı hareketin şu iki ihtimalden birisine müncer olabilecegini tahmin ede • biliriz: Bu ihtimallerden bfrincisi şudur: Amerikada eşya fiatlarının iste nilen seviyeye çıkarılması için belki uzun bir zaman bekiemek icap edecektir. Bu takdirde para fiatlarına bugünkü seviyeden djha şayanı kabul bir derecede istikrar vermek îmkinı hasıl olacaktır. Bu gayrimümkün bir şey degildir. Zira, şiddetli propaganda ve infilâsyon sivaset • lerine dair yapılan neşriyat ile esva kıymetlerinde muvakkat bir ter«ffü temini mümkün olduğuna sen hâdiselerle şahit olmadık mi? Esya fiatlarının ha'kın satınalma kudretinin tahammüiü fevkına çi kanlmasi bh* çok mahzurlar tevlit edebilir. Bu mahzurların seri in'i • kâsları Amerika efkârı umumiye • sini fiatlann yükseltilmesi hususunda daha mutedil düsüncelere »evkederek paraların istikran imkânla rım kolavlastıracaktır. İkinci ihtimal de şudur: Amerika hükumetînin Reisicumhurun bunca gayretlerine rağmen uzunca bir zarrfan için iktısadî infirat tarikini tecrübeye kalkışması muhtemeldir. Sanayii himaye kanunu ve sair mevzuat ile Reisicumhur Mister Ruzvelte verilmif olan geniş «alâhiyetler ancak kısa bir zatnan içindir. Amerika uzun bir zaman için iktısadî infirada karar verdiği takdirde Londra konferansının çok müşkül vaziyete düsmesi ve belki de hiç bir iş yapa> madan dağılması tehlikesi vardır. Zira, cihanm refahında mühîm rol oynıyan Amerika gibi bir devietin beynelmilel teşriki mesaide bulun • maması dünya ticaretini daha zi • yade rahnedar ederek yeni yeni mahrumiyet ve istıraplara meydan verecektfr. Temenni edelim ki birinci ihtimal tahakkuk etsin. Hâdisatın inkisafi Amerika efkârı umumiyesini simdi • lik tasıdığı iktısadî infirat düşün • cesinden uzaklaştırsın ve eşya fiatlan matlup seviyeye bir an evvel çıkarılarak. mübadelâtın selâmeti namına elzem olan paraların kıy metlerindeki istikrara Amerikanın da iştiraki bir an evvel temin edilsin. Havrettin Sükrü Buğday konferann Londra 27 (A.A.) Bug<V Un. feransı bu sabah toplanmıştır. Royter aiansi henüz bir anlaşma ohnadıgreı bildirfyor. m Türk musikisinin atisi parlaktır Birinci »ahifeden mabat rilmistir. ÇUnkü bilhassa tstanbul gibi konseri az olan, opera temsil • leri hiç olmiyan bir şebirde bu gibi vardımci derslerin talebenin musi • ki malumatı umumiyesini temine yanyacak yegâne vasıta oldugu aşikârdır. Sinvdiki Konservatuvar bî nası da eskisinden daha büyük, gosterişli ve tedrisata her cihetçe daha ziyade eiverişlidir. Ümit ediyorum ki bu sebepler sayesinde gelecek »ene taiebe adedi artacaktır. Gelecek sene bir de opera şubesi açiiacaktır. Istanbulda musiicî hareketlcrtnîn nisbeten mahdut olmasma ragmen Konservatuvar hntihanlan iyi aetieeler v'ermiştir. Muallimlerin gayret v» intiramla çalıştıklan meydana çıkmışbr. tmtîbanlar büyük bir itina ile yapılmıştır. Nizamname ve mîifr^dat cogra» miTnn tamamianması için mütead dit ıçtimalar yapilmıstır. Bu snretle nizamname veni prensibe göre bü tün tafsilâtile beraber hazırianmıs bulunmaktadır. rtından sonra he • nüz kesfedilm^mis istidaMann or tava çıkması için de propaganda yapıiacaktır. Bugün (dün) Vaii Beye yeni yapılacak bina b»kWındaki f'kirlerimî, tavsivelerimi ihtiva eden btr rapor verdim. Bunda srerek Koneervatuvar bmasınm. verek yapılaeak olan ti • yatronun bütün teferrüatı ve taksimatı hakkmda izahat vwi\r. Yeni bina bütün modera iktiyaçlara te Vnbüi edecek sekilde yapılacaktır. Ümit ederim ki bina hakkındaki projemin bir müsabaka açılarak tatbikı kabil olacaktır. İnsaata çok vakit kavbetm«'den başlanacaktır. Tarihini henüz tayin eJemiye ceeim bir zamanda tekrar burava geleceçim. Cünkü yeni vapılacak bina hakkmda mima*1arla *emas et mekligim icap edecektir. Türk musikisinin istikbali fevkalâde par laktır. Musiki harsının ehemmiye • tini halka anlatmak vazifısi musi • kişinaslara ve matbuata düşer. Çünkfi bu milletm muaikiyc çok büyük MuaHimlere mahsus tenzilâtlı seyahat Yax tatili rnünasebetile bazı ec nebi vapur acentaları muallimlere mahsus olmak üzere seyahat ücretlerinde yüzde altmış tenzilât icra ettiklerini bildirmişlerdir. Bu tenzilâttan bilistifade bazı muallimle«r tetkikat için «eyahatler tertip etmeğe karar verraişlerdir. Rösunnatta Açık 6 bin lira değil, 25 lira imiş! Galata gümrüğünde vefat eden bir memurun hesaplarının tetkikin • da 6 bin lira kadar açığı göründüğü yazılmıştı. Gümrük basmüdürü Seyfi Bey dün, bahsedildiği fekilde 6 bin liralık bir suiistimalin tebeyyün etmediğini, ancak hesaplarda 25 lira kadar bir f ark olduirunu maamaf ih t^kikata devam edildiğini söylemiv tir. Fenne bir kurban Mısırda Tanassur Daha verdik! Necmettin Haydar Bey vefat etti Türk doktor • luğu beşerin sıhhat ve sleâmeti uğrunda fenne yeni bh* kurban vermiştir. Bu kor ban Erzurum Aıkerî hastanesi ronlten mütehassısı kıymetli dbk torlarrmızdan binbaşı Necmett:n Havdar Beydir. Merhura rönt' k<»n yüzünden Necmettin Haydar Bey uğradtğı hasta merhum lığin tedavisi için bundan bir müddet evvel hükumet tarafmdan Berline gönderilmişti. Necmettin Haydar Bey orada son defa yapılan bir ameliyei cerrahiyeyi müteakıp vefat etmiştir. Cenazesi Berlin sefirimiz Kemalettrn Sami Paşanın delâletile tahnit ettirilmiş, bilâhare ana vatana gönderilmek üzere muvakkaten Berlindeki Türk mezarlığma ' defnolun • muştur. Bu genç ve kıymetli doktorumuz on beş senelik tababet hayatmda ilmi, zekâsı, çalışkanlığı, tevazuu ile kendisini herkese sevdirmiş, her • kette şahsi için hürmet ve takdir hisleri uyandırmıştır. McrkıtJBua iki kâçük yavrasii* bir Gazeteler misyonerlere ateş püskürüyorlar Kahireden biUirildiğme g8re Porl Saitte Esselâm ath misyoner mektebfnde Hasene ismmde bir T3rk kızı tanassur ettirilmek istenilmiş, razı ohmyan ktz» cağız o kadar tazyik edilmiş ki nihaveC hastaneye kaldınlmış. B'.m> muk*fcfl Nazille tbrahim Ganin isimli Arap kızı dmmi değistirmis ve tsrafl Zeki admdaU papazla evlenmis. Hâdisenin şüyuu üzerfne hükumet meseleye vaziyet etmis ve kızla papan mahkemeye vermiş. Mahkeme evlen meyi mefsuh saymış ama bu arada da Nazille ile papaz ortadan kavbolmuslar. Misyoner mektebinden birisi on'nrm balayı seyahatine çıkmış olmalan ih • timalmden bahsetmis. Hükumet bu vaziyet karşısında misyonerler elmdeki çocoklan almağa karar vermiş. Fakat mektep müdürü bu karara Haat edemi yeceğmi ve çocuklan vainiz babalarma verebflecesmi sovlemistir. Mısır gazeteleri hâdiseye büvük ehem miyet vererek Türkfvede olduğu gihi ecnebi mektep lerin sikı kontrola tâbi tutulmalan lüzumunu yazmaktadırlar. zevcesi vardır. Ailesi efradına, bi • raderi tnhisarlar Vekâleti hususî kalem mümeyyizi tzzettin Beye ve bü» ün Türk doktorluğuna teessürleri • mîzi bildirir, kendimizi ve hatta b& tün Türk vatand*aşlarım enlar ka • dar tasiyete muhtaç bttldotumuzr söyleriz. Bulanan nazari çareler Londra 27 (A.A.) Ahm esasmı bırakmamif olan Avrupa memleket • leri merkez bankalan mümessilleri bu sabah hususi bir toplantı yapmışlardır. Fransa, lsviçre, Felemenk, Almanya, ve Belçika enflasyon prensibtni bir ta rafa bnakmağa karar vererek ahm esajsmdan vaz geçmemek meselesmi tetkik etmişlerdir. I Ayni zamanda bu hükumetlçrin mümessiHeri bundan sonra altm esatmra herhangi bir hükumet tarafmdan bwa • kılmatı aleyhnvde bulunması içm Lon • dra konferansi reisi neadinde ısrarda bu• lunmaga da karar vermislerdîr. Londra 27 (A.A.) Röyterin haber etmis devletlerin merkez bankalan verdigine gore altm olçfi esasmı kabnl etmis devletlerin merkez bankalan mümessilleri bu sabah konferans holünde muhim bir toplantı yapmışlardır. Bu top iantmm sebebi, Londra esham borsa • smda dSn yapılan nruameielerdir. Altm ölçüsünü kabul etmiş memleketlere ait birçok meseleler müzakere edilmiş, bu arada bazı Avrupa devlet« lermin d%vizlerinde yapılan sen mua • meleler goruşülmöştür. Netice olarak yukarda istmleri geçen davlttkrden hiç biriuım a h » ölçusünö Tayyare ile pos»a nakliyatı Yakmda Ankara tstanbul arasmda işliyen tayyarelerle mektup ve havale varakaian naküne başlanacaktır. Mekrnplardan posta ücretinden başka hava posta ücreti de almacaktır. Bu ücret Heyeti Vekilece tayin edilecek tir. Mektup ve kartpostallann her parçasmdan 8 1 0 knruş fazla ücret alm • ması muhtemeldir. Sahips'z eşyanın satışı 928 senesi sonuna kadar gümrük ambarlarmda kalmış olan sahipsiz eşyanın satısına başlanmıştı. Bunlardan 10 fasıllık ilk partinin satışı bitmistir. önümüzdeki cumartesi jrünü ik;"i parti satiftlara Kıa«lanacaktır. Yeni askerî Dniforma Yeni askeri elbise nizamnamesi ya • kmda Resmî Gazetede neşir ve ilân ediIecektir. Ankarada şimdiden birçok zabitler yeni elbiseleıden uraarlamağa başla mışlardır. HflHumet buğday icin fiat tesbit edecek Yeni mahsul senesi rnünasebetile hükumet Ziraat Bankası vasıtasile çiftçi • nm arzedeeeği buğdayı satm almak için yeni bir fiat tesbit etmek üzeredir. Bu hususta bir kararname nesredilecektir. Elkstra ve mahlut buğday için iki fiat tesbiti ihtimali vardır. Hükumet mubayaa mıntakalanm da geçen seneye nisbetle genişletmek tasavvurundadır. Hiikumetin bir senedenberi tatbik etmekte olduğu buğdayı koruma siya • setmin büyük faydalan görülmüs, çiftçi malını yok fiatma elinden çıkarmaktaa Ifrtanlişhr. Bir mecmua kapafıldı Şehrimizde haftada bir defa fransızca olarak intişar eden «Potins* mecmuası dost devletler aleyhinde hakaretamiz neşriyatta bulunduğundan dolayı Heyeti Vekile kararile kajftı1• f 1 *" utidadı vardr.»