19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26Temmuzl932 h Hikâye i Annesini bulan kız Huriye Hanım, korkarak döndü: Ay, korkuttun! Nemika, üvey annesinin yanına oturdu, elini avuçlarının içine aldı: Anne, neyin var? Huriye Hanım, şaşkın şaşkın baktı: Hiç... Hiç... Bir şeyim yok... Hayır... Günlerdenberi dalgınsın... İçin bir şeye üzgün... Söyle... Çekinme... Bana mı gücendin? Çocuk! Sana, ne diye güce neceğim? Nemika, üvey annesinin saçlarını okşuyordu: Hayır... Açıkça söyle... Biz üvey anne, üvey kız değiliz artık... Hayat, bizi, birbirimize hakikî ana kızdan daha fazla samimiyetle bağladı. Huriye Hanım, içini çekti: Mademki soruyorsun, sijyliyeyim... Yalnız bana gücenmiyecek sin... İstanbul'a gitmek istiyorsun, değil mi?. Bu, senin hakkın... Evet, sana, yerden göğe kadar hak veriyorum... Doğma, büyüme İstanbullusun. Orada bısımların, akrabala rın var... Elbette onların hasretini çekeceksin... Sana; gitme! diye mem... Fakat benim için de gurbet başhyor, demek. Geç yaşta, gurbet, ne demektir, bilir misin? Senin işin, gücün var? Derse gidersin, çocuk larınla avunursun; ileride evlenir sin, kendini avutacak binbir şey bulabilirsin... A n a ben, tzmir'i bıra • kamam... Hısımlarım, akrabalarım İzmir'in topraklarında... Seni, bel ki alâkadar etmiyen yerler, Tilki lik, Alaybeyi, Bornuva, Halkapınar, şu veya bu köşesi, bende öyle hatıralar uyandırır ki görmed'iğim halde görüyorum zannederim, görür gibi olurum... Evden hemen hiç çıkmıyorum, değil mi? Lâkin istedi ğim zaman çıkıp oraları göremez miyim? İste bu ümit, beni teselliye kâfi geliyor... İzmir'in, kendine mahsus sihirli bir havası var. Onu her nefes aldıkça başka lezzetle doyarım... Bunu da sana anlatamam. Huriye Hanım, durdu, kirpiklerinde toplanan yaşları men*Vine içirdi: İzmir'li olmadan, İzmir'liyim, diyenleri ve onların sevgilerini anhyamazsın! Bunu, ancak, biz İzmirliler, kendi aramızda anlarız! Nemika, cevap verecekti, üvey annesi, elile susturdu: Bir şey söyleme... Sana karşı boynum iğik... Sen, neriye gider sen, ben de oraya giderim... Çünkü sen, bana, üvey kızhk etmedin! Genç kız, hazin hazin gülümsedi: Ne tuhafsın anne! Sen, üvey annelik ettin mi ki!. Sen, benim hakikî annemsin. Burada kalalım, İstanbul'a gitmiyelim... Ne diyorsun? Evet... Artık üvey annem yok, bir tek anneciğim var. Ana kız birbirlerine sarıldılar, Huriye Hanım, sessiz sessiz ağlı • yordu: Hepsi bir vatan toprağı, yavrum, istersen İstanbul'a gidelim. Hayır anne! Ben, bu dersi, İzmir'de, senden öğrendim... Ben de, ben de haberrm olmadan İzmir'e bağlanmışım... îzmir'de kalalım... MAHMUT YESARİ IktSsats Nemika, İstanbul'a tahvili me • muriyet içm istid'a verdiği günden berj üvey annesi Huriye Hanıma bir 'durgunluk gelmlşti. Genç kız, önceleri bunun farkına varmadı; ev işlerinin yorgunluğu, geçici bir kırgınJık, bir sinir başağrısı zannetti. Fakat Huriye Hanım, gittikçe «laJgınlaşmıştı. Sofrada, tabağma koyduğu yemeği bir türlü yiyemi yor, bazan başladığı bir Iâkırdıyı yarıda bırakıyor, bitirmiyor, sorulan »uallerin çoğuna cevap vermiyordu.. Nemika, bir sabah, Huriye HamTnı, pencerenin önünde Karşıyakaya bakıyor buldu. Huriye Hanım, kızınm ayak sesini duymamıştı; Nemika yavaş adımlarla yaklaştı ve birdenbire hayretle durdu. Huriye Hanımın gözleri yaşla dolu, elinde buruşuk bir mendil vardı. Genç kız, buna bir mana veremedi. & Acaba, bilmeden, üvey annesinin kalbini kırmış, farkında olmaksızın mcitmiş, gücendirmiş mi idi? Bir anda, sekiz senelik bir mazi, gözleri run önünde canlanıverdi... Annesi öldükten sora, babasi memuriyetle İzmir'e gelmişti. O zaman Nemika, on altı yaşında idi. Yalnızlıktcn kâyet eden babası, Huriye Hanım • Ia evlenmişti. Nemika, ölen annesinin yerine gelen bu kadını hiç se yemiyeceğim, üvey anneye hiç ısı namıyacağım sanmıştı. Halbuki Huriye Hanım, çok tatlı, çok sessiz ve çok sevimli bir kadındı. Evin biitün işlerini görüyor ve baba ile kızın arasmda bir dlken, bir kara çalı gibi değil, renkleri, ışıklan sislendirmiyen bir gölge halinde dolaşıyordu. Nemika, yavaş yavaş üvey annesîne minnettar olmağa baslamıştı. Çünkü babaai madem ki evlenmek niyetinde idi. Huysuz, geçimsiz bir kadin alarak, kızına ve keadine hayatı zehir edemez mi idi? tki sene geçmemişti, Nemika'nın bahası da ölüverjî... Evde, üvey anne ik üvey ki7, başbaşa kalnız kaldılar. Nemika, n'ktebini biti rincî bir hoca oldu ve Huriye Hanımın tabirince «evin erkeği» olmuştu. Dınltısız, gürültüsüz ve sıkıntısız yaşıyorlardı. Yalnız Nemika'da için için sızlıyan bir rîaüssıla baslamıştı; îstanbul'u özlüyordu. Ondaki yalnız, sadece «mavi deniz daüssılası» değildi. Çocukluğundanberi gördüğü renkierin, duyduğu koku lann hasretini çekiyordu. Memuriyetmî^'İsTanbui'a tahvil etthebilirse, mes'ele kalmıyordu. İstanbul'da da gül glbî yaşarlardı. Uvey annesine bu fikri açtığı vakit, Huriye Hanım, her şeyde ve her zaman olduğu gibi sükut etmişti. Nemika, bu sükutu, tasvip manasma almıyordu. Lâkin bu sabah, Huriye Hanımı, gözleri yaşla, elinde men dilini sinirli sinirli buruşturarak Karşıyaka sırtlanna baktığını gö rünce, hakikati anladı. Üvey annesi, öz vatanı tzmir'den ayrılmak iste • miyordu. Nemika, bu, sessiz ve asil şikâyet karşısmda yandı, eridi... Ne yap malı idi? Ne yapmasi, ne suretle hareket etmesi lâzımdı? Çok düşünmedl; yavaşçactk i^vey annesine yaklaştı: Anne! Katil Cevdet Hiç yoktan bir arkadaşî nı öldürdü Evvelki gece saat 21 buçukta Yenipostane civarında feci bir cinayet olmuş. eski asker ka çaklarmdan sa • bıkalı katil na mile maruf Cevdet kumusyon cu Kâmil Efendi isminde birisini sustah çakı ile vu Katil Cevdet'in eski rarak öldürmüş oir resmi tür. Cevdet daha henüz malum olmıyan bir sebepten Kâmil'e kızgınmış. Evvelki akşam Kâmil Yenipostane karşısında Acem Hüseyn'in kahvesine gelmis ve orada Cevdet'e tesadüf etmiş. Hakkmda bir çok fena şayiaların çıkmasına kızan Kâmil, Cevdet'e: Ne için benim aleyhimde önüne gelene söz söylüyorsun? Bana ga • rezin nedir? Diyince Cevdet oturduğu yerden kalkarak kahveden çıkmış, tekrar kahveye gelince biraz evvelki müankaşadan haberdar olan kahvenin ittisalindeki gramofoncu Remzi Efendi, bir vak'a çıkmasına mânî olmak fikrile Kâmil'i kolundan tutarak götürmeğe baslamıstır. Tam bu anda Cevdet hasmının üzerine atılmış ve: « Ulan deminki kabadayılığın kime idi? Diyerek elinde tuttuğu büyük bir sustah çakıyı Kâmil'in kalbine ve vücudünün muhetlif yerle rine saplamıstır. Kâmil inliyerek yere düserken katil derhal ortadan kaybolmustur. Kâmil Efendi aldiğı yaraların tesirile bitap bir halde Sıhhat Yurduna nakledilirken ifade veremeden vefat etmiştir. Tahktkatımıza nazaran maktul Kâmil Efendi İ^mir oolis kıomı siv^«î başmemuru İsmail Hakkı Beyin hiraderidir. Dün katil Cevdet'in annesile görüştük. Oğlu hakkında bize şunları söyledi: « Cevdet'ten hiç memnun değilim. Biricik oğlumdur amma bana çok fena muamele eder, hatta sırasmda dayak ta atar. Bu vak'adan sonra ölseydi daha memnun olur dutn.» Cevdet'in poliste muhtPİif suç lardan sekiz sabıkası vardır. Firarî katil şiddetle aranmaktadır. İhracatta tezayüt... Temmuzun 15 gününde geçen aya nisbeten 367,810 lira fazla mal sattık Yapılan bir istatistiğe göre tem | Kereste 7,780 muzun ilk 15 günü zarfında ihracaPamuk 27,086 tımız 1,459,936 liradır. Haziranm Madenkömürü 280,486 ilk 15 günü zarfındaki ihracat Haziranın ilk 15 gününe göre ih1,092,126 lira tuttuğuna göre temracat ımızın tezayüt ettiği kalemler muzdaki ihracatımız 367,810 lira şunlardır: fazla olmuştur. Koyun ve keçi haziranın ilk 15 güTemmuzun ilk 15 günlük mracatı nü içinde (258) Iiralık ihraç edildiği şudur: halde temmuzda (14,641) Iiralık ihEşyanın cinsi Kıymet lira racat vuku bulmuştur. Ham deıide Koyun ve keçi 14.641 (6,944) lira kadar bir tezayüt görülYumurta 300,622 müştür. Yün ihracati (7,846), tiftik Ham derİ 21,611 (19,862), zeytinyağı (50,294), tütün Yün 11,493 (189,224), palamut (14,626), afyon Tiftik 22,713 (62,202), madenkömürü (219,927) Hah 34,402 lira fazlalık göstermektedir. Arpa 26,336 Buna mukabil yumurta ihracatmUzüm 5.090 dan (57,340), halı ihracatından Fradık (kabuklu) 2.031 F.ndık (kabuk*uz) 1.970 (12,354), arpa ihracatından (8,554), Zeytinyağı 51,929 üzüm ihracatından (58,573), kabukTütün 449,917 suz fındık ihracatından (67,902), Palamut . 54,634 palamut hulâsasından (14,489), paPalamut hulâsan 27,936 muk ihracatından da (6,179) Iiralık Afyon 86,016 noksan vardır. Bu akşamki progratn İSTANBUL: 18 Gramofon konseri. 19,20 Saz: Hafız Ahtnet heyeti. 20,25 Havadisler, doğru saat. 20,30 Garmofonla bir opera. 21 Saz: Kemal Niyazi Bey ve arkada§ları. 22 Stüdyo orkestresi. BERLİN: 16,05 gramofon 17,50 konser 18,35 kitap bahsi. 19,05 hafıf musiki 22,05 dans musikisi ve muhtelif havadisler. VİYANA : 17,05 havadisler 17,25 konser 18.55 keman ve piyano 19,35 Verdi'nin eserlerinden konser 20,15 konferans . 21,25 ha. vadisler . 22,05 musıkilı bir piyes temsili 24,55 dans musikisi. BUDAPEŞTE: 21,05 Tsigan musikisi 22,05 Budapeşte orkestrasınm konseri. BÜKREŞ : 21,45 gramofon 22,05 hafif musiki • 22,50 kadtn sesi ile şarkuar 23,20 orkestra. ROMA: 19,35 şarkı konseri 19.50 orkestra 22.50 konser 24,05 gramofonlu muhtelif ope. raların birer perdelen: Faust (Gounod), İris (Mascagni). Tütün kongresi Dün toplandı Tütün kanunu tadil edilecek Tütün kongresi, dün saat üçte inhisarlar umum müdürlüğünde ilk içtünaını aktetmiştir. İçtinvada, kon grenm teşekkülüne sebep ol&n 1701 numarah tütün kanununun ticarî, idari ve ziraî noktalardan tadili etrafında müzakera cereyan etmiştir. Dünkü içtimada bu kanunun (9) maddesi okunmuş, neticede inhisarlar idaresi hukuk müşaviri Hamit Beyin riyasetinde bir encümen teş • kil edilmiştir. Bu encümen, kanun üzerinde tetkikat yapıp icap eden tadilâtı tesbit ederek kongre heyeti umumiyesine arzedecektir. Kongre, encümen mesaismi bithdikten sonra ikinci bir içtima yaparak hazırlanacak tadilât esaılarını müzakere edecektir. Kösele ve deri fiatlarında tereffü devam ettiğinden deri tacirleri ellermd'eki mallart saklamaktadırlar. Ayakkabıcılar deri bulamamak yiizünden işlerini azaltmışlardır. Hatta Çarşıkapı'da iki büyük inıalât hane amelesine yol vererek kapatmıştır. Bazı kumusyoncular el altmdan 200 kuruşa deri satmaktadırlar. Sanayi müdiriyeti; hükumet deri fabrıkalarmın mevarfdı iptidaiyesinden gümrük ahnad^ği için ihtikâra sebep olmadığmı söylemektedir. Ticaret müdiriyeti vaziyeti şayani dikkat bularak tetkikata başlamıştır. Pamuk rekoltesi Fazla yüksek... Dahilî istihlâk ihracatı azalttı Haziran ayında pamuk ihracatımız hemen durmuş gibidir. Pamuklarımız, yerli fabrikalar tarafından muntazam surette istihlâk edilmekte olduğundan ihracat azalmıştır. Bu noktai nazardan dahilî pamuk piyasamız haricî temevvüçlerle geçen senelerden daha az alâkadar olmaktadır. thracat mevsiminin başından haziran sonuna kadar on ay zarfın daki pamuk ihracatımız 5,284,000 Iiralık 88,448 balyad.r. Ecnebi memleketlere olan pamuk ihracatımızın azalması gerek piyasa düşkünlüğü ve gerekse bu seneki re» koltenin az tahmin edilmesinden dolayı elde mevcut pamuklann sak • UnmaMBcUıı Uerî »ehniştlr. Man mafih stok miktan ancak 15 bin kilo kadardır. Bu senenin ilk altı ayında dahilî ihracatımız geçen senenin ilk ayma nazaran yüzde 72 fazladır. Haricî ticaret ofisinin dünya pamuk vaziyeti hakkmda yaptığı tetkikata göre bu sene mevsim bidayeti olan bir ağustosta Amerikada pamuk stoku 13 milyon kilo tahmin edilmektedir. Bu seneki «jtihsalât ta 12 milyon balya tahmin edilmektedir. Pamuğa olan hakikî ihtiyaç ise 12 milyon balyadır. Bu vaziyete göre bu sene pamuk fiatlarında tenezzül vuku bulmasa bile tereffü için hiç bir sebep yoktu^. İhracat Ofisi yumurta ihracatının mürakabesi hakkmda hazırlamakta olduğu talimatanmeyi pek yakında ikmal edecektir. Talimatnacne idare komitesinde de tetkik edildikten sonra İktisat Vekâletine gönderilecekir. Genç bir talebe Konuşan bir makine keşfettiğini söylüyor Beyazıt'ta Kâtip Senai mektebi sokağı 48 numarada oturan Antalya orta mektep talebelerinden Tarık bini Ziyat Efendi bize müracaat etti ve dimağı fevkalâde bir tefekkür ve hareket içinde çalışanlara borzer bir eda ile buluşlarmı anlattı. Tarık Efendi henüz tahsilini yarılamamiştır. Fennin müsbet ve pratik kısımlarında işe yarıyacak derecede bir rüsuh ta peyda etmemiş olduğu t&hmin edilebilir. Fakat fikrî kabili yetinin derli toplu, mütecanis olmamasına rağmen atılganlıkla güç buluşlara el atmağa çahştığı aniaşılıyor. İste bu genç bize iki tasavvur ve projesinden bahsetti ve deniz suyile işliyebilecek bir devri daim makinesile pratik konuşan diğer bir cihaz keşfettiğini haber verdi. Bulduğu usul ve esaslar^J^ittabi saklıyor. Anlatışma bakılırsa üji. makine zacUlU«,«ke olacalr. iHnci»; bir d*Utilo makinesi gibi henft^ya^aça^k, hem . basılacak harf tuşlerine görekelime kelime konuşacaktır. Genç talebe bu projelerin nümunelerini yapabilmek için 100 lira nasrafı kâfi buluyor. Hükumet veya bir müessese yardım ederse keşiflerini tahakkuk ettirecektir. Tarık Efendi bu iki cihazın iktisadiyatımızda tahavvül yapabileceğini de îddia etmektedir ve parasız olduğu için muavenet beklemektedir. Kösele ihtikârı 400 kişilik heyet Zonguldak'lılar Gazi Hz. ne tazimata geliyorlar Gazi Hz. ne Zonguldak Vilâyeti halkının tazimatını arzetmek ve müşarünileyh hazretlerinin Karadeniz'de icra edecekleri evvelce yazılmış olan seyahatleri takarrür ettiği takdirde Zonguldağ'ı da teşriflerini rica eylemek üzere dört yüz kişilik bir heyet ağustos içinde Zonguldak'tan Yalova'ya gidecektir. Heyete dahü olacaklar tamamile yerli kumaştan yapılmış elbise gi yeceklerdir. Elbiseler şimdiden hazırlanmaktadır. Bu heyet ya Gül nihai, yahut Bursa vapuru il« şeh rîmize gelecektir. Gazi Hz. nin Zonguldağ'ı ilk teşrif buyurdukları gün 29 ağustosa musadif olduğundan Zonguldak'lılar o günü bir bayram gibi tes'ide karar vermişlerdir. Heyet bu tarihî bayram gününde gene aralarında bulunmak saadet ve mazhariyetini bahşetmelerini Gazi Hz. den rica edeceklerdir. HARİCÎ HABERLER: Tiftik ve yapağı rekoltesi Haricî ticaret ofisinin topladığı malumata göre bu sene tiftik re koltesi 40 bin balya tahmin edil • mektedir. Rekolte nefaset itibarile şayani memnuniyettir. Tiftik ihracı mukabilinde ayni kiymette ecnebi mahsulâtı ithali hakkındaki kararname tiftik işlerinde bhaz faaliyet uyandırmıştn*. Bu seneki yapağı rekoltemiz de 40 . 45 bin balya tahmin edihnek • tedir. Bir otomobil bir eşege çarparak devrildi ve 2 yolcusu öldii Yumurta ihracatımız Atina İstanbul seyahati Izmir Himayeietfali ucuz ve mükemmel bir seyahat tertip etti izmir'in ihracatı M. Hoover servetini gazetecilige yatırdı Nevyork 25 (A.A) Reisicum hur M. Hoover'in 4,000,000 dolara baliğ bulunan şahsî servetinin şimdi 700,000 doları tecavüz etmemekte olduğu bildirilmektedir. Müsarünileyhin servetinin mühim bir kısmının gazetecilige ait işlere yatırılmış olduğu ve bu işlerin pek yolunda giimfTnis olduğu tasrih olunmaktadır. Melilâ 25 (A.A.) Qudjda'dan gelmekte olan bir otomobil, bir eşeğe çarparak devrilmiştir. Eşeğin sahibi olan Arap, iki naaşın üzerlerini aramış ve bulduğu 10,000 frangı almıştır. Arap, biraz sonra tevkif edilmiştir. Amerika'mn ihtiyat altınları Vaşington 25 (A.A.) Federal ticaret idaresinin aylık raporu muhteviyatına nazaran, Cetnahiri Müttehide'nin 20 teromuz tarihinde Federal Reserv bankası şubelerinde mevcut altın ihtiyab miktarı 4 milyar 952,000,000 dolara baliğ bulunmakta idi. Bundan başka 15 haziran tarihine kadar aralarında altın mevduatı miktarı 160 milyon dolara baliğ olan 144 bankadan yalnız dokuzu tekrar açılıp işe başhyacak ve diğerleri ka palı kalacaklardır. Bu suretle mezkur rapora göre, Cemahiri Müttehide'de halihazırda kanunî ihtiyaçtan fazla olarak 142 milyon dolarhk altın mevcut bulunmak tadır. İzmir'den son hafta zarfında 6648 kilo koyun derisi, 2865 kilo halı, 450 bin kilo palamut, 41 bin kilo tütün, 11 bin kilo kuru üzüm ihraç edilmiştir. Yeni üzüm ihracatına yakında başlanacaktır. İncir stoku 110 bin, üzüm stoku da 200 bin kilodur. Mersin'de zahire satışı 15 kız talebe Avrupa'ya gönderiliyor Selçukhatun Kız lisesinin en iyi yetiştirdiği talebeden on beşinin tahsil için bu sene Avrupa'ya gönd'e rilmesi kararlaşmıştır. Bu talebe Avrupa'da şapkacıhk, moda ve saire gibi şeyler üzerinde tahsillerini ikmal ederek avdet edecek ve Anadolu'nun muhtelif yerlerinde Selçuk Hatun lisesi sisteminde açılacak mekteplere muallim tayin edile ceklerdir. Mersin 25 ('A.A.) Bugün zahire. borsasında 3 kuruş 75 santimle 4 ku ruş arasında, 9 vagon arpa sanlmışhr. Dilsizler Cemiyeti azasına Dilsizler Cemiyetinden: Cemiyetimize muhalif olan azaların dahi iştirakile 29/7/932 cuma günü saat 14 buçukta içtima olunacağından umum aza arkadaşların saat birde cemiyet merkezinde isbatı vücut etmeleri ilân olunur. Seyahat için tutulan Andros lüks vapuru İzmir Himayeietfal Cemiyeti Tür re'ye götürecek, üç gün orada kal kiye ile Yunanistan arasında gayet dıktan sonra Selâniğ'e geçecek ve omühim bir seyahat tertip etmiştir. radan İzmir tarikile İstanbul'a dö • necektir. Maksat Türkiye'de bulunan Rumeli halkının memleketlerini, Yunan müHimayeietfal Cemiyeti seyahati badillerin de İzmir ve îstanbul'u zi mümkün olduğu kadar ucuza mal etyaretlerini temin etmektir. mek için her türlü tertibatı almış Bu seyahat için Yunan millî seferi tır. Fiatlar 15 lira ile 43 lira arasın bahrî vapurlarından (Andros) luks da tehalüf etmektedir. Vapur İstanvapuru tutulmuştur. Vapınv.» Atina' bul'dan 10 ağustosta kalkacaktır. 8an binecek seyyahları tzmir ve t*> Mm immHım irtifade «tmek ıstî tenbaP« fePfreeeft, sonra ou ftî şeyenter fstan&uT rTîmayeîetfal Cemi • hirden Ttirk seyyahlannı alarak Pi yeine müracaat edebfHrler. Ali iktisat meclisi dağıldı Nis'teki terbiye kongresi Nis'te toplanacak olan terbiye kon •. gresine istirak edecek Türk heyetten müfettis Şevki ve Tank Beyler dün semplon ekspresile hareket etmişlerdir.. Heyet azasmdan Sadrettin Celâl Bey bugün gidecektir. NN tarbiy* kongresine istirak etmesi evvelce takarrür etrruş olan Hıfzurrah man Rasit Bey, Maarif miidiir vekâletini Ankara Gazi terbiye enstitüsü Türk tarihi muaJlimi Hüseyin Namık Bey tarafından yazılan bu mühim eser muallim Halit kitaphanesi tarafından neşredümiştir. Eser pek uzun bir tetkik ve tetebbü mahsulü . dür. Kıymetli Avrupa müverrihleri ve müs. ifa etmekte olduğundan vazife do . teşrikJerinln itimada lâyık bütün eserleri layısile kongreye gidemiyecektir. okunmakla beraber hususi ve devamlı bir Kongrede, bütün memleketlerin en mesai neticesinde elde edilen bilgiler de ilâve olunmuştur. Türk tarihine dair tetkik ve meşhur terbiyecüeri bulunacakbr. Ter • tetebbüde bulunmak istiyenerle tarih biyeciler, terbiyenm gayesi mevzua etmuaJlimlerl bu eseri her halde okumalıdır. rafında söz alacsklar ve münakaşalarda Hüseyin Namık Beyi tebrik ederia. bulunacaklardır. Ankara 25 (Telefonla) Ali İktisat meclisi dün tediye muvazene sine ait raporunu müzakere ve intaç ederek mesaisine nihayet vermiş ve istirak eden azalar İstanbul'a hareket etmişlerdir. Türk Dünyası Varşova 25 (A.A) Sovyet • Lehistan ademi tecavüz misakı, hari ciye komiseri muavini M. Kreshinski ile Lehistan elçisi M. Patek arasında bugün Moskova'da hnza edil • miştir. Turgut Reis harn gemisî çarkçı binbaşılığmdan mütekait olup yirmi senedenberi Seyrisefain enspektör ve makine müdürlüklerinde bulunan Memduh Bey düçar olduğu hastalıktan kurtulanuyarak Allahın rahmetine kavuş • muş ve cenazesî evvelki gün akraba v« evlddası tarafından defnedîTmiştfr. Ailesi, cenazede bulunan zevata tefekkür etmektedir. Sovyet Lehistan ademi tecavüz misakı imzalandı Paris 25 (A.A.) M. Paul Doumer'i öldüren Gorguloff'un muhakemesi saat 13 te başlamıştır. Bu muhakeme üç gün sürecektir. Bir çok avukat v.e yüz kadar Fransız ve ecnebi gazetecileri muhakemede hazır bulunmaktadır. Sorguloffun muhakemesi başladı İRTİHAL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle