Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 ŞUBAT 2020 8 SahraSahel şeridi üzerinde ilk akın 2011’DE ‘öncü cephenin ortaya çıkışı’YLA Sudan’da gerçekleşti Sahel altın akınına karşı mücadelede RémI carayol * K uzey Nijer’de uranyum bölgele ri ile bilinen Arlit kasabasında doğan Ahmed G.’nin bütün serveti sağlam bir Japon 4x4 aracı ve Sahra pistleri hakkında iyi bir bilgiye sahip olmaktan ibaret. 42 yaşındaki bu Tuareg, turistleri hayran bırakan Aïr bölgesi manzaraları için onlara uzun süre rehberlik etti, yasal veya yasadışı mallar ve göçmenleri Libya sınırına taşıdı, ta ki 2015’te bu eylem yasaklanana dek (1). Bir anda, karısına ve üç çocuğuna bakamaz hale geldi. O zamanlar, birkaç işsiz arkadaşla birlikte, Arlit’in Cezayir’e doğru birkaç saat uzaklıkta olan Tchibarakaten sahasında altın aramaya başladı. Bu mesleki değişimin bahsi gözlerini parlatıyor. “Altın gökten bir armağandır. Buradaki insanların hayatını değiştirdi” diyor. Bununla birlikte, servet sahibi olmadığı belliydi: nedeni ise altın bulmadan önce, maden ruhsatı ve gerekli ekipmanı satın almak, madencileri kiralamak ve onlara bakmak zorundaydı. Yeni mesleği ailesini geçindirmeye ancak yetiyor. “Turist gezdirmekten daha fazla para kazanmıyorum ama hiçbir şey yapmadan beklemekten daha iyi” diyerek devam ediyor. Diğerleri ise yüksek altın kurlarından yararlanarak hızla zenginleşmeyi başardılar. Nijer tüccarları Dubai’deki alıcılarına altını kilogram başına 45 bin dolara (yaklaşık 260.000 TL) satıyorlar. Asgari ücretin 30 bin CFA Frangı’na (yaklaşık 300 TL) ulaşmadığı bir ülkede muazzam bir servet söz konusu. Tchibarakaten damarının Temmuz 2014’te metal detektörlü birkaç öncü tarafından keşfi, amatör altın madencilerinin akınına neden oldu. Binlerce erkek şansını deniyor: Ahmed G. gibi yerel sakinler, ülkenin geri kalanından gelen Nijerliler, aynı zamanda Malililer, Sudanlılar, Çadlılar ve Burkina Fasolular. Birkaç hafta içinde bu çöl bölgesinde yüzlerce kuyu kazıldı. Dükkânları, restoranları ve basit konaklama yerleri ile fakir bir şehir ortaya çıkıverdi. Onbinlerin umudu... Altın madencileri arasında, 2011 yılında Kaddafi rejiminin düşmesinden sonra Libya’dan dönen ve genellikle silahlı olan eski Nijerli Tuareg askerleri, 2015 yılında Imouraren maden sahasının kapatılmasından sonra Areva tarafından işten çıkartılan işçiler; küçük haydutlar, Ahmed G. gibi şoförler, 1995 ve 2009’da imzalanan barış anlaşmalarına rağmen yeniden entegre olamayan eski Tuareg isyancıları bulunuyor (3). İnsani Gelişme Endeksi (İGE) açısından 193 ülke arasından 189. sırada yer alan ve dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Nijer için keşif bir nimet. Barış Konsolidasyonu için Yüksek Otorite (HACP) Başkanı General Mahamadou Abou Tarka, “Altın tüm bu küçük insanların zamanını alıyor ve gençleri silahlı gruplardan uzak tutuyor, özellikle de cihatçı çağrılardan” diyor ve “dengesiz ve kırılgan bir bölgeyi stabilize etmiştir” diye ekliyor. Beş yıl sonra, elli kilometreye yayılmış 10 bin altın FAS Atlantik Okyanusu BATI SAHRA CEZAYİR T Trablus Bingazi Sebha LİBYA Akdeniz Kahire MISIR T T T T Tamanrasset Nuakşot MORİTANYA Dakar BanjuSlENEGAL BissGauAMBİYA A Timbuktu G MALİ Adag Dağ. Kidal Gao . Hoggar Dağ T Arlit Aïr Dağ. F A Agadez D GİNEBİSSAUE GİNE Bamako Vagadugu Niamey NİJER Konakri BURKİNA FASO Kano Freetown SİERRA LEONE Monrovia FİLDİŞİ SAHİLİ BENİN GANA TOGO Abuja LİBERYA Yamusukro PortoAkra Lomé Novo NİJERYA Abidjan Lagos KAMERUN KB Tibesti Dağ. M Asvan Port Sudan ÇAD F Encemine C Darfur HarTum SUDAN A ORTA AFRİKA GÜNEY SUDAN Gine Körfezi CUMHURİYETİ Juba Altın kaynakları Yaunde Bangui 0 500 1 000 km Önemli endüstriyel altın madenleri Küçük ölçekli altın madenleri Aktif sahalar Bölgesel çatışmalar sonrası yetkililer tarafından kapatılan sahalar Altın arama alanları Diğer maden ve enerji kaynakları Uranyum Demir Gaz/petrol rezervleri ve işletmeleri Elmas Topraklarının bir kısmı merkezi yönetimin kontrolünden çıkmış kırılgan devletler Tartışmalı sınırlar Aktif çatışmalar Kaynak : " Sahel ve Sahra Çölü'nün Jeopolitiği", Hérodote, no 172, La Découverte, 2019 ; Afrika Atlası, Jaguar Yayınları, 2015 ; Genç Afrika Dergisi ; Reuters. CM madencisi ve 600’den fazla kuyu olduğu tespit edilmiş. Eskiden çok az nüfusa sahip olan Tchibarakaten şu an yaklaşık 45 bin nüfusa sahip (4). SahraSahel şeridi üzerinde ilk akınaraştırmacılar (5) tarafından yaygın olarak kullanılan bir terime göre “öncü cephenin ortaya çıkışı” 2011’de Sudan’da gerçekleşti. Kuzey’de Nil Vadisi’nin yakınında başladı, daha sonra batıya ve on yıldan fazla bir süredir savaşta olan Darfur’a yayıldı. Yaklaşık 20 bin kuyu ve 100 bin ila 150 bin madenci tespit edildi. Yeni nesil ucuz ve kullanımı kolay metal detektörlerin yanı sıra dünya altın kurunun patlaması, bu kârlı aktivitenin artmasını desteklerken petrol rezervlerini kontrol eden Güney Sudan henüz yeni bağımsızlığını ilan etmişti. Darfur’dan sonra, “öncü cephe” devletleri hazırlıksız bir şekilde yakalayarak doğudan batıya kontrolsüz bir şekilde ilerliyor. Herhangi bir yasal çerçeveye tabi olmayan ve çoğunlukla Sudanlılardan oluşan kişiler, düşük maliyetli ekipmanlarıyla birçok maden yatakları keşiflerinde bulundular; 2013 yılında Çad’da, özellikle Kuzey bölgesinde; daha sonra 2014’te güney Libya ve Nijer’de; 2016’da Moritanya’da ve daha yakın zamanda 2018’de Mali’nin kuzeyinde. Coğrafyacı Laurent Gagnol, “Bölgedeki devletlerin tümü maden faaliyetlerini düzenlemeye çalıştı, ancak farklı stratejiler benimsediler” diyor. Cezayir ve Çad yasadışı ve amatör altın aramalarını yasakladı hatta bu yasağı çiğneyenler bazen çok sert müdahalelere maruz kaldılar. Sudan ve Moritanya sektörü kontrol etmek için, altın ve taşın kimyasal işlemlerle ayrıldığı kaya işleme merkezleri inşa etti. Nijer orta bir yol benimsedi: Aïr ve Tchibarakaten sahaları tolere ediliyor, ancak üç yıl boyunca kapalı olan Djado sahası, yabancı bir sanayi şirketine tahsis edilecek gibi görünüyor. “Çok hızlı bir şekilde ortaya çıkan, büyüyen ve çoğalan, sonra bazen aynı hızla kaybolan nebülöz maden sahaları (6)”, sayısız güvenlik tehdidine maruz kalan SahelSahra şeridinin hükümetleri için büyük bir mücadele anlamına geliyor. Kaynak rekabeti Altın üretimi Batı Afrika’da çok eski bir faaliyet. Özellikle Gana (III.XIII. yüzyıl) veya Mali (XIII.XVI. yüzyıl) gibi krallıklarının ünlenmelerine sebep oldu. Malili imparator Mansa Moussa, 1324’te Mekke’ye yaptığı hac sırasında gösterdiği ihtişam ve orada harcadığı altın miktarı ile birkaç yıllığına altın kurunun düşmesine sebep olduğu için Kuzey Afrika’da hâlâ ününü korumakta. Ancak çölün kuzeyinde, altın çıkarma faaliyetleri yeni başlıyor ve zaten dengesiz bu bölgedeki belirsizliği çoğaltıyordu. Bu yeni faaliyet, azgelişmiş ve devlet düzenlemesinden hemen hemen yoksun olan çölün marjinal alanlarında, sınırlararası dolaşımı ve bireyler ve gruplar arasındaki kaynak rekabetini artırıyor. Araştırmacılar Raphaëlle ChevrillonGuibert, Laurent Gagnol ve Géraud Magrin herhangi bir cevap sunmadan, “Altın akını SahelSahra bölgesindeki devletleri veya onların halkları için ek bir kırılganlık faktörü mü oluşturuyor?” Ya da tam tersine, çok sayıda erkeğe merkezi olmayan gelir sağlayarak sosyopolitik bir dengeleyici mi? (7)” diye kendilerini sorguluyorlar. Toprak kirletiliyor Kısa vadede altın madenciliğinin etkileri ekonomi için olumlu görünmektedir. Yerel topluluklar maden sahala rı üzerinde yok sayılacak kadar az kontrol sahibi olmalarına rağmen, madencilerin çok uzaklardan gelmeleri aslında kendilerinin faydasınadır: Aïr’de, Tchibarakaten’de ve Kidal bölgesinde bulunan Tuareg’ler, Mali’de; Djado ve Miski’deki Toubous’lar; Darfur’daki Zaghawas’lar ve Araplar… Sonuçta Gagnol, etkinliğin “bölge ekonomisi üzerinde inkâr edilemez bir dalgalanma etkisi olduğunu” açıklıyor, çünkü madenciler altının tükenmez olmadığının farkında olup, kazançlarını genellikle inşaat, ticaret veya hayvancılığa yatırıyorlar. Eski bir kokain kaçakçısı olan, “Patron” olarak bilinen Saleh İbrahim de altın madenciliğine atıldı. Kendisi şu an yaklaşık yüz madenciyi yönetiyor, derin sondaj ekipmanları satın aldı, bir sağlık merkezi açtı ve kazançlarının bir kısmını Agadez’in kuzeyinde bulunan Timia’da büyüdüğü vahaya yatırıp üç binden fazla portakal ağacı dikti. Tüm yasadışı faaliyetleri terk ettiğini belirterek “Altın, Tanrı’dan bir armağandır” diyor. “Taşları ezmek bile kaçakçılıktan iyidir (8).” Ancak peri masalı kâbusa dönüşebilir. Darfur’da, 2013’te, maden yatağı kontrolü yüzünden çıkan çatışmada, yıllardır bölgedeki halka terör estiren Cancavid milisleri ve Arap kabileleri karşı karşıya geldi ve yüzlerce insan öldü, yaklaşık 150 bin kişi yerinden edildi. Miski’de, Çad’ın kuzeyinde, altın hücumu zamanla merkezi devlete karşı kendini savunan silahlı bir grubun oluşmasına yol açtı. Nüfusu 2013’te yaklaşık 25 bin kişi (çoğunlukla Teda halkından oluşan) olarak tahmin edilen Tibesti, birkaç hafta içinde on binlerce altın madencisinin akınına uğradı. Telefonla temasa geçilen sakinlerden biri “Burası yaşanmaz hale geldi. Bizden su aldılar, ki bu bölgede çok az bulunuyor. Altını çıkarmak için, toprağı, siyanür ve cıva gibi kimyasallarla kirlettiler, hayvanlarımızın ölümüne sebep oldular. Ağaçları kestiler ve yaban hayvanları avladılar” diyor. Gerginlikler 2014’te başlayarak, önce Teda halkı ve başka bölgelerden gelen madenciler arasında başladı, daha sonra yağmaları örtmekle suçlanan Çad güvenlik güçleri ve Teda halkı arasında silahlı çatışmalara yol açtı. Madene kadar yolculuk masraflarını çıkarmak için deve satan mütevazı çobanların daha sonra yüz binlerce CFA Frangı ile zengin olarak döndükleri otantik hikâyeler, altın peşindekilerin hayallerini süslüyor. Ancak bazı insanlar sahip oldukları her şeyi de kaybederler. “Sahalara ulaşmak için birçok altın madencisi mallarının bir kısmını satmak veya borç almak zorunda kaldı. Oradayken altın bulabilecek kadar şanslı olamadılar, borçlar, hırsızlıklar, hastalıklar ve iş kazaları maceralarını cehenneme çevirdi” diye vurguluyor Gagnol ve Grégoire... Çoğu zaman olduğu gibi, asıl kazananlar ekipman satın alan ve madencileri çalıştırmak için önemli sermaye yatırımı yapanlar çoğunlukla başkentlerde yaşayan işadamları ve bazen devlete vergileri ödemeden yurtdışına altın satan tüccarlar. Bu kayıt dışı faaliyetlerin ekonomide ağırlığı ise belirlenemez. “İşçilerin yaşam koşulları korkunç. Sahalarda sadece sefalet var” itirafında bulunuyor maden bakanlığında çalışan, kimliğinin gizli kalmasını isteyen Nijerli memur. Yiyecek ve konaklama için patronlarına bağlı olan ve altın kuru ile gerçek kazançlarını karşılaştırınca, az gelir sağlanan madenciler, nüfusun en yoksul kesiminden geliyorlar. Bazıları hâlâ ergenler, hatta şanslarını denemek için bir büyüğünü takip eden çocuklar. ‘Her hafta ölüm var’... Altın madenciliği tehlikeli bir iş. Mağdurların sayısı hakkında istatistik bulunmuyor ama bu alanda çalışanlar, tozların ve önlemsiz kullanılan kimyasalların (maske veya eldiven kullanılmıyor) birçok hastalığa neden olduğunu kabul ediyor. Ölümle sonuçlanan kazalar sık görülmekte. “Neredeyse her hafta ölüm var,” diye doğruluyor Ahmed G... Geçen eylül ayında, Çad’ın kuzeyinde bulunan Kouri Bougoudi sahasında bir kuyu çöktü ve en az 52 kişinin ölümüne sebep oldu. Sahada çekilen görüntüler halatlar yardımıyla yukarıya çıkarılan cansız bedenleri gösteriyor. Çevreye verilen zarar ise yerel halkları ve özellikle hayvanları kirli sudan hastalanan hayvan yetiştiricilerini endişelendiriyor. Madenciler ayrıldıktan sonra sahanın yaşaması asla uzun sürmez. Kalan manzara ise genellikle savaş alanına benzer. Zemin delik deşik. Davetsiz misafirler ısınmak ve yemek pişirmek için tüm ağaçları kesmiş; izinsiz avlanma ile yaban hayatı seyrekleştirmiş, toprağı ve yeraltı sularını kimyasallarla kirletmiş... Sahra’da altın bazen külçe şeklinde bulunur. Ancak, çoğu zaman kayalarla birleşik şekilde toplanır. Bu nedenle taşı ezmek ve öğütmek, daha sonra siyanür veya cıva kullanarak elde edilen tozdan de ğerli cevheri çıkarmak gerekir. Yüksek derecede çevreyi kirleten bazı işletme merkezleri büyük şehirlerin yakınında inşa edilmiştir. Ayrıca az bulunan bir alanda, büyük miktarda su gerektiren bir işlemdir. Uzun vadede, altın madenciliği, zaten tehlikeli ve zor olan bu bölgelerde hayatı daha da imkânsız kılabilir. * Gazeteci Çeviri: Elvan Akansu Kara Fildişi Sahili’nde çok kötü yaşam şartları altında ilkel yöntemlerle madencilik yapan insanlar yasal olmayan madenlerde altın için çalışıyor. Fotoğraf: Reuters (1) “Agadez tuzağındaki göçmenler”, Le Monde diplomatique, Haziran 2019. (2) David Lewis, Ryan McNeill ve Zandi Shabalala, “Afrika’dan milyarlarca değerinde altın kaçırıldı”, Reuters Investigates, 24 Nisan 2019. (3) Philippe Leymarie, “Sahel nasıl bir barut fıçısı oldu”, Le Monde diplomatique, Nisan 2012. (4) Emmanuel Grégoire ve Laurent Gagnol, “Sahra’da altın akınları: Tenere çölünde ve Aïr dağlarında (Nijer) altın madenciliği”, EchoGéo, 2017. (5) Raphaëlle ChevrillonGuibert, Laurent Gagnol ve Géraud Magrin, “Sahra’da ve Kuzey Sahel’de altın akınları: Kriz mayasi mı yoksa stabilizatör mü?”, Hérodote, n° 172, Paris, 2019. (6) Ibid. (7) Raphaëlle ChevrillonGuibert, Laurent Gagnol ve Géraud Magrin, “Sahra’da ve Kuzey Sahel’de altın akınları: Kriz mayasi mi yoksa stabilizatör mü?”, Hérodote, n° 172, Paris, 2019. (8) Cf. Jérôme Tubiana et Claudio Gramizzi, “Ulus ötesine tamamen dalış. Tubu ve diğer silahlı gruplar ve Libya’nın güney sınırı boyunca kaçakçılar”, Small Arms Survey, Cenevre, Aralık 2018.