Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 Akademi Kolektif hafızanın dönüşümü 12 Nisan 2017 Çarşamba Dilek Özhan Koçak Bunu bizzat yaşamamış olanlar asla anlamayacak; yaşayanlar ise asla anlatmayacak, ne doğruGyeuçnmeişdeöltüalmerainmdınirı..1.. Hafızanın üretimi, muhafazası ve aktarımını sağlayan araçlar geçmişten günümüze farklılaşarak ama her zaman az da olsa bir öncekini muhafaza ederek dönüştü. Geçmişte ve günümüzde halen kimi topluluklarda törenler ve kuşaktan kuşağa anlatılan hikâyeler düzenli tekrarlarıyla kimliği muhafaza eden bilginin aktarımını ve grubun zamansal ve mekânsal birlikteliğini sağlarken, yazısız kültürler için tipik olan zamanın döngüselliğine gönderme yaparlar.2 Her bir periyodik şenlik, beş yüz yıl önceki şenlikle aynıyken, şenliğe katılan her bir birey, kendisini tıpkı beş yüz yıl önceki şenlikteymiş gibi hissederek zaman ve mekânı kontrol edebildiğine inanır.3 Yalnızca ritüeller değil, örneğin objeler de birer hatırlatıcı figür olarak geçmişin var olduğunun adeta kanıtı olarak saklanır, muhafaza edilir ve böylece hafızanın inşasını ve aktarımını mümkün kılarlar. Grubun zamansal ve mekânsal birlikteliğini sağlama ve onun kolektif kimliğini koruyucu niteliğe sahip olan, tekrara dayanma özelliği ile toplumsal kurumları ve insan yaşamını kalıcı kılan ve bu sayede bilgiyi gelecek kuşaklara aktarabilen ritüeller ve hikâyeler yerini modern zamanların en kalıcı hatırlatma araçları ve kurumları olan müzelere, anıtlara, kütüphanelere, sinemaya, arşive bırakırken, bu araçlara bugün yeni iletişim teknolojileriyle birlikte dijital anıtlar, müzeler, kütüphaneler ve platformlar eklenmiştir. Bu araç ve kurumların her biri ait olduğu grubun genel tavrını ortaya koymanın yanında, geçmişi yeniden üretme işlevini de üstlenirler. Bu araçlar arasında bilgisayar veritabanı eskiden bireysel ve kolektif hafıza olarak kavramsallaştırılan nesne ya da dokümanların ve deneyimlerin toplandığı yeni bir metafor olarak var olmaktadır.4 Gündelik yaşamımızı, alışkanlıklarımızı, ilgimizi, düşüncelerimizi, düşüncelerimizin geliştiği alanı değiştiren, dönüşüme uğratan enformasyon ve iletişim teknolojileri5 yeni bir kültürel üretim aracı ola Geçmişten günümüze hatırlama biçimleri İnsan hatırlar. Ancak insanın hatırlayabilmesi pek çok unsurun bir araya gelmesiyle mümkündür. Örneğin kimi nesneler geçmişin var olduğunun kanıtıdırlar ya da hatırlamak için insanın bir grubun parçası olması gerekir. Kolektif hafızanın inşası ancak zaman ve mekânla sınırlandırılmış bir grubun desteği ile mümkündür. Bu nedenle bireysel hafızadan söz ederken dahi onun toplumsal bir yapı olduğunu bilmek gerekir, çünkü gelişimi diğerleriyle kurulan iletişime bağ lıdır. Bu nedenle hafıza derken as lında toplumsal, kolektif hafızadan bahsederiz. Toplumsal olarak ya pılandırılmış bir kavram olan kolek tif hafızanın varlığı ve sürekliliği an cak ortak bir geçmişin aktarımıyla mümkündür. Hatırlamak kim oldu ğumuzu bilmemizi sağlarken, ulu sal, etnik, kültürel ve dinsel kimliği mizi güvence altına alır. Kişisel anı ların dahi diğerleriyle kurulan ileti şim sayesinde mümkün olması ha fızanın masını atoçıpklluamr.*sal bir fenomen ol rak hafıza ve onun üretim ve aktarım araçlarını da dönüştürmektedir. Örneğin günümüz toplumunun baskın kültürü olan yeni iletişim teknolojileri geleneksel anlamda zamanmekân ilişkilerini yeniden şekillendirirken, fiziksel mekânın dahi elektronik ve dijital enformasyonla dolmasına yol açmışlardır. Kolektif hafıza inşasında kaçınılmaz olan somut zaman ve mekân yerini dijital mekâna, bir grubun birlikteliğinin gerekliliği yerini küresel bir dünyaya bırakmıştır. Günümüz toplumunda artık dijitalleşmiş ve küreselleşmiş bir hafızadan söz edilmektedir. Dijital uzamda ki platformlar, hafıza mekânları yerine geçen bilgi, anıt ve kayıtları bir arada tutarken, küresel hafızanın yeni mekânlarını oluşturmaktadırlar. lHatırlamak unutmak, hafıza ayıklamaktır J.L. Borges “Funes ve Sonsuz Bel lek” öyküsünde, hiçbir şeyi unutmayan bir adamdan, Funes’ten bahseder. Onun anıları “dünya dünya olduğundan beri tüm insanların sahip olabileceklerinden daha çoktur”. Onun hafızası tıpkı bir çöp yığını gibidir.6 Bu çöp yığının içinde Funes’in düşünebilmesi olanaksızdır. Düşünemez çünkü bu kadar enformasyonun içinde genelleme yapabilmesi mümkün değildir. Bugün bilgisayar veritabanı ve internet, içinde barındırdığı neredeyse sonsuz enformasyonla Funes’in zihnini andırır. Bilgisayar karşısında bugün “...ne bilgiyi seçmek için bir kurala ne de anımsamaya değmeyen şeyleri unutmaya ilişkin bir kuralımız” vardır.7 Her bir bireyi kadar parçalara ayrılan bir dünyada internet ve onun bize olanaklı kıldığı dijital dünya, bu parçalanmışlığın bir temsili olarak hayatımızdadır. Bir “kültürel form” olan veritabanı dünyayı parçaların bir listesi olarak sunarken ve listeyi anlamlı ve bütünlüklü bir sıraya koymayı reddederken, roman ve sinema gibi modern anlatılardan farklı olduğunu da belirgin olarak gösterir.8 Örneğin, Eco’nun da vurguladığı üzere, bugüne kadar hafıza aktarımına belirgin nitelik sağlayan ayıklama, süzme işlevi ders kitapları, ansiklopediler vd. ile yerine getirilirken, bugün dijital dünya bizi ayıklanmamış onca bilgiyle, onca hareketli ve hareketsiz görüntü ile karşı karşıya bırakıyor. Bugün kim ya da ne bu ayıklama işlevini yerine getirecektir? Bu dev elektronik beyin karşısında, gelecek kuşaklara aktarılacak olan bilgi nasıl ve kim tarafından seçilecektir? Eco, önceden her tür ideolojinin bu ayıklama işlevini yerine getirdiğini söylerken, örneğin, Katolik seçim, Marksist seçim vs. gibi seçimlerin olduğunu hatırlatır.9 İnsanları bir >> Kahramanlar özgürlüklerini elde etmenin geçmişi unutulmaktan kurtarıp yaşanan zamanla bütünleştirmekten geçtiğini bilirler.