Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 KAPAK Gökova Körfezi’nde kokulu ağaçlarla çevrili bir zümrüt parçası ÖREN Hakan Dirik snafın, ‘‘Ayağın alışsın E abi’’ diyerek, dükkanına ilk kez gelen müşteriye fazladan bir indirim daha yapması boşuna değil elbet. O ayak o dükkana alışacak ki, taşıdığı bedeni, aynı güzergahtaki onlarca benzeri arasından hep oraya götürsün... Belki de bu pazarlama taktiğini uyguladıklarından olsa gerek, bir seyyar köftecinin önünde metrelerce kuyruk olurken, hemen yanındaki, sineklerle mücadele derneğinin üyesiymiş gibi durur. İnsanların ayağı oraya alışmış ve orada kalabalık yaratmışsa, iki köfteci arasındaki lezzet farkını bilmeyen yabancı bir müşteri, doğrudan önü kalabalık olana yönelir, dakikalarca beklemek pahasına. Aynı biçimde alışveriş mekanları, restoranlarda da belirleyici unsur kalabalıktır. Alışkanlıklara esaret, yalnızca alışveriş, yeme içme, davranış biçimlerinde değil, adına her ne derseniz deyin turizm, gezi, tatil, dinlence anlayışında da kendini gösteriyor. Tıpkı bildik markaları tüketme davranışında olduğu gibi, tatil tercihlerinde de alışkanlıklar belirleyici oluyor. Herkesin gittiği yerler yeğlenerek, tatilde karşılaşılabilecek olası riskler en aza indirilmeye çalışılıyor. Tanınmış yer, bildik otel, ünlü restoran derken yılın 11 ayındaki monotonluk, tüm fasit dairesiyle ‘‘mübarek tatil ayı’’na da taşınıyor. Tatilde risk yönetimini iyi becerenlerse, o ünlü yerleşimlerin güzergahında neredeyse gizlenmiş gibi duran tabelalara daha dikkatli bakıyor. Çünkü o sapaklardan birinin ucunda muhteşem bir doğa parçası olabileceğini biliyor. Otobüsteyse ‘‘müsait bir yerde’’ iniyor, kendi aracındaysa kırı