Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 KAZ DAĞLARI Hasan neden boğuldu? Yazı ve fotoğraflar Serkan Süslü lplerden sonra dünyanın ikinci oksiA jen merkezi olarak bilinen Kaz Dağı, antik çağ söylencelerinde ‘‘İda’’ adıyla ‘‘efsaneler dağı’’dır. Homeros İlyada’da İda Dağı için ‘‘Bol pınarlı vahşi hayvanlar anası’’, bir başka yazısında ‘‘Tanrıların babası Zeus’un doğduğu yerdir’’ der. Homeros’un bu bölgedeki efsanesi İlyada ise bir diğeri de Hasanboğuldu efsanesidir. Kaz Dağları, Balıkesir’in Edremit ilçesi sınırları içinde Milli Park olarak koruma altına alınmıştır. Kaz Dağları’nı gezmeye Edremit tarafından başladığınızda ilk durağınız Hasanboğuldu ve Sütüven olmalı. AltınolukEdremit karayolunun Zeytinli köyü sapağından girilince iki kilometre sonra köy karşınızda. Zeytinli köyünün çıkışından sola dönerseniz üç kilometre sonra Beyoba köyüne, on dakika sonra da Milli Park’dasınız demektir. Milli Park’a giriş ücreti öder ödemez solda sekiz metre yükseklikten düşen Sütüven Şelalesi’ne ulaşırsınız. Milli Park girişinin çevresi piknik alanı olarak düzenlenmiş, şelalede orman işletmesine ait bir tesis var. Hasanboğuldu’ya gitmek için, yol üzerinde bulunan ikinci asma köprüden geçip patika yolu izleyerek yaklaşık 15 dakika yürümeniz gerekiyor. Hasan boğuldu efsanesini Alibey Kudar’ın ağzından dinleyelim: ‘‘ 1800’lü yılların sonlarında da Edremit pazarı Çarşamba günleri kurulurdu. Yörenin tüm köylüleri çarşamba günleri Edremit’e gelir malını satar, ihtiyacını alır dı. Kazdağı’nın 1500 metre yüksekliğinde, Sarıkız zirvesinin eteğinde kıl çadırlardan kurulu yüksek obanın güzel kızı Emine de böyle bir Çarşamba günü Edremit pazarına iner ve Zeytinli köyünün yakışıklı delikanlısı Hasan ile göz göze gelir. Sevdalanan iki genç her Çarşamba günü buluşurlar. Emine, beş saatlik yoldan getirdiği sütü, peyniri, balı Hasan’a verir, bahçıvan olan Hasan’dan ihtiyacı olan sebzeyi alırdı. Pazar dönüşü birlikte Zeytinli köyüne kadar yürürler, Emine oradan ayrılır ve daha dört saat sürecek olan zahmetli dağ yolundan obasına dönerdi. Gençler evlenmeye karar verirler. Emine’nin ailesi ise bu evliliğe karşı çıkar. Oba yörük obasıdır Emine de yörük kızı. Aile, Hasan’ın zor doğa şartlarına dayanıp dayanamayacağını sınamaya karar verir. Anlaşma gereği 40 okka yani yaklaşık 60 kilo tuz dolu çuvalı sırtlar ve Emine ile obaya doğru yola çıkarlar. Bir saat sonra Beyoba köyüne varırlar. Tuz, Hasan’ın sırtını yakmaya başlar. İkinci saatte Sutüven Şelalesi’ne ulaşmışlardır. Yol dere içinde kaybolmuş, taştan taşa atlamak Hasan’ı yormuş, dizleri titremeye başlamıştır. Gökbüvet’e geldiklerinde Hasan’ın gücü biter ve yere düşer Emine çuvalı sırtlayarak obanın yolunu tutar. Hasan ise ‘Beni bırakma, senin köyüne gelemiyorum, köyüme de dönemem’ diye haykırır. Emine obaya vardığında pişman olur ve geri dönmek ister. Ancak ailesi bırakmaz. Sabahın ilk ışıkları ile Emine, doğru Gökbüvet’e koşar ama Hasan yoktur. Her yeri arar ama Hasan’ını bulamaz, obasına dönmeyen Emine kulaklarında Hasan’ın onu çağıran sesiyle dere boyunca mecnun gibi dolaşır durur. Günler sonra Hasan’a hediye ettiği çevreyi, Gökbüvet’in çılgın suları içinde fark eder. “Yanına geliyorum Hasan” diyerek bu çevre ile kendini ulu çınara asar. O gün bugün Gökbüvet ‘in adı Hasanboğuldu, dallarını Gökbuvet’in suları içine sallandıran çınarın adı da Emine çınarı olur. www.gezikulubum.com