23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 ‘Dine yönelik saldırılara ceza vermek için eylem yaptığını’ belirten Arslan’ın hedefinde başka isimler de varmış C haberler BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ 3 AĞUSTOS 2007 CUMA ‘Sezer’i vuracaktım’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay ve gazetemize yönelik saldırıları düzenleyen tetikçi Alparslan Arslan, saldırının ardından yakalanmasaydı yapacaklarını, “Aydın Doğan medya grubuna, Koç Grubu’na, Şener Eruygur’a ve bazı bankalara saldıracaktım. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i öldürecektim’’ sözleriyle açıkladı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Danıştay’a ve gazetemize yönelik saldırı davasının oturumuna Arslan ile diğer tutuklu 6 sanık ve avukatları katıldı. Arslan, davanın başka operasyonlarla ilişkilendirilmesiyle ilgili soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunan diğer sanık avukatlarına karşı çıktı. Duruşmada söz alan Süleyman Esen’in avukatı Mehmet Ener,”Girdap” operasyonu zanlısı Tamer Ünal’ın, Danıştay saldırısını Muzaffer Tekin ve arkadaşlarının tertiplediği yönünde ifade verdiğini belirterek soruşturmanın bu yönde genişletilmesini istedi. Bunun üzerine ayağa kalkarak konuşmaya başlayan Alparslan Arslan, şunları söyledi: “Davanın Vatansever Kuvvetler Güç Birliği’ne yönelik ‘Girdap’ operasyonuyla, vatanseverler, ulusalcılar ve derin devletle herhangi bir alakası yoktur. Saldırının amacı, Allah’ın dinine, peygamberine, Müslümanlara yapılan alçakça hareketlere ceza vermektir. Yakalanmasaydım, Aydın Doğan medya grubuna, Koç Grubu’na, Şener Eruygur’a ve bazı bankalara saldıracaktım. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i öldürecektim. Bunlar hadlerini aşıyorlar. Rahat rahat, geniş geniş hareket edeceklerini sanıyorlar. Onlara ‘Akıllı olsunlar’ demiyorum, ama rahat da olmasınlar. Bu arada, Fethullah Gülen’e saygı ve sevgilerimi bildiriyorum. Onu kırdım ve üzdüysem özür diliyorum. Bu olayın Ayhan Parlak ile, Veli Küçük ile, Muzaffer Tekin ile uzaktan yakından alakası yoktur. Türkiye’de yaşayan iman etmiş insanlara film, fırıldak çevirmesinler. ’’ Arslan’ın konuşmasının ardından duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, avukat Ener’in soruşturmanın genişletilmesi talebini reddetti. Mahkeme heyeti, Ümraniye’de ele geçen bombalarla ilgili soruşturma evrakının beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Duruşmanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arslan’ın babası İdris Arslan, oğlunun duruşmada, bu yönde açıklamalar yapacağını bildiğini belirterek “Ancak Sezer ile ilgili bir açıklama yapacağını bilmiyordum’’ dedi. İstanbul Haber Servisi 22 Temmuz genel seçimlerinde sınır kapılarında seçmene dağıtılan oy pusulalarında bağımsız adaylara yer verilmemesi ve TRT’de yalnızca siyasi parti temsilcilerine propaganda hakkı tanınması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı. İstanbul 2. Bölge’den bağımsız milletvekili adayı olan ancak seçilemeyen Prof. Dr. Baskın Oran’ın avukatı Prof. Dr. Semih Gemalmaz’ın yaptığı başvuruda AİHM, seçimlerin iptal edilmesi yönünde bir karar alamayacak, ancak Türkiye’den ihlalin düzenlenmesini isteyebilecek. Prof. Oran’ın avukatı Prof. Dr. Gemalmaz, uygulamaların seçme ve seçilme hakkını düzenleyen 1 No’lu protokole aykırı olduğu gerekçesiyle AİHM’ye yaptığı başvuruda, Son Seçimlerin Üstüne... kurumu; 35 bin cami yaptırma derneği, sadece 96 kültür ve sanat derneği; her ilde binlerce Kuran kursu, ama sadece 13 ilde tiyatro...” Bu bilgi düzeyi ile o “duman perdesi” ortadan kaldırılabilir mi? Geçmişin biriktirdiğine, AKP dört buçuk yılı ayrıca getirip eklemiştir. İslamcılıktan doğan parti, Müslüman “muhafazakâr demokrat” hareketi yolunda yürüdü ve yürüyecek. Amerikalının “Ilımlı İslam”ına pek yakışıyor! Ama bu, Mustafa Kemal’in “laik ve demokratik cumhuriyeti”nde, bir aykırılık ve tehlike değil mi? Biraz durup düşünmez misiniz? ? AKP, solun boşalttığı alana yönelerek iktidara gelmiştir. CHP’nin de, “devrimci sol”, “düzeni değiştirme” deyip sola verdiği Ecevit’li yılları unutmak mümkün mü? CHP’nin Deniz Baykal’la geçirdiği yılları ise, yüzümüzü buruşturarak hatırlıyoruz. Son başarısızlık ise, bardağı taşırmıştır. CHP, dört dörtlük “sosyal demokrat” ihtiyacımıza yanıt vermede gelişirken, onu alıp MHP’nin çizgisine sokmak nasıl olur? “Laiklik” yolunda mücadele onur vericidir; ama onun yanı sıra, yığınla sosyal konuda susmak nedendir? Bir de, partinin kapılarını kapayıp içinde tek kişi olarak hüküm sürdürmenin çirkinliği hep sırıtıp sürmüştür. Bu sürmez, süremez artık, görmeli! Kürtlerin Meclis’e girmeleri olumlu bir gelişmedir. Ne dava varsa, o tavan altında çözülmeli. Bu seçimlerin ortaya koyduğu bir gerçeğin de altını çizmeli: Kürtlerin oy deposu olarak bilinen bu bölgede, Kürtlerin oyları geriliyor; yüzde 1820 oranında bir oy kaybı açıkça görülüyor. Bağrından 24 bağımsız çıkarmış, ama geri kalan oylar AKP’ye akmıştır ve önemli yüzdelerle. Nedir anlamı olayın? Şu: Halk, büyük bir bölümüyle, “etnik milliyetçilik”e karşı. Karşı, çünkü çok çekti. Böylece, etnik milliyetçilik, eskisi gibi revaçta değil. Kürt sorunu da bitti mi? Hayır! Ama barış içinde çözülecektir... Genel seçim AİHM’lik Oran’ın aday olduğunu, ancak kendisine gümrüklerde de oy verilmesi ihtimalinin ortadan kaldırıldığını belirtti. TRT’de siyasi partilerin katıldığı propaganda konuşmalarında bağımsızlara yer verilmemesi konusunda yapılan başvuruda da uygulamanın adaletsiz olduğu, ayrımcılığa dair sözleşme maddesine ters düştüğü ifade edildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Baskın Oran lehine karar vermesi halinde, Türkiye’den ihlalin düzenlenmesini isteyebilecek. Bu çerçevede, seçim mevzuatında belirli değişiklikler yapılması gündeme gelebilecek. Yurtdışından oy kullanmak için Türkiye’ye gelen, ancak istediği halde bağımsız adaylara oy veremeyen bir seçmen adına da AİHM’ye başvuru yapıldı. İngiliz gazetesine konuşan AKP’li Bağış, ABD harekete geçmezse operasyon yapacaklarını söyledi ‘Türkiye Irak’a girmeye hazır’ The Sunday Telegraph’a konuşan AKP milletvekili Egemen Bağış, ABD’nin, Türkiye’nin, Washington ile çatışma pahasına olsa da Irak’a girmeye hazır olduğunu anlaması gerektiğini ifade ederek “Bir saniye bile tereddüt etmeyiz ve hiç kimseden izin istemeyiz” dedi. Bağış, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak da “Sanıyorum ki Sayın Gül’ü yeni cumhurbaşkanı ilan edebiliriz” şeklinde konuştu. LONDRA (ANKA) AKP milletvekili Egemen Bağış, ABD’nin, Türkiye’nin Washington ile çatışma pahasına olsa da Irak’a girmeye hazır olduğunu anlaması gerektiğini belirterek “Bir saniye bile tereddüt etmeyiz ve hiç kimseden izin istemeyiz” dedi. The Sunday Telegraph da “Türkiye, ABD’ye meydan okumaya ve Kürt asilerini avlamaya hazır” değerlendirmesini yaptı. Bağış, “Sanıyorum ki Sayın Gül’ü yeni cumhurbaşkanı ilan edebiliriz” şeklinde konuştu. İngiltere’de pazar günleri yayımlanan The Sunday Telegraph gazetesine konuşan AKP milletvekili Egemen Bağış, ABD’nin müdahale etmediği için Türk kuvvetlerinin Irak’taki PKK’lilere karşı operasyonlar yapmaya hazır olduğunu söyledi. Bağış “Bunu yapmaya mecbur kalmayacağımızı umuyoruz. Müttefiklerimizin bir şeyler yapmaya başlayacağını umuyoruz.. ancak eğer yapmazlarsa birçok seçeneğimiz var” şeklinde konuştu. OLMALI’ ye bile tereddüt etmeyiz ve hiç kimseden izin istemeyiz” dedi. The Sunday Telegraph da “Türkiye, ABD’ye meydan okumaya ve Kürt asilerini avlamaya hazır” başlığını kullandığı haberinde Bağış’ın açıklamalarına dikkat çekerken “Yeni Türk hükümetinin, Kürt teröristlerinin oluşturduğu tehlikeye karşı koymak için uzun bir süreden beri ABD ile var olan ittifaka sırtını dönmeye hazır” yorumunu yaptı. ÜL’Ü CUMHURBAŞKANI İLAN EDEBİLİRİZ’ Operasyon kararının alınması halinde bunun, yeni hükümet ile “Yükselen İslamlaşma” olarak gördüğü gelişmelerden mutsuz olan “güçlü ordu” arasında “potansiyel bir çatışma”nın önlenmesine katkıda bulunabileceğini öne süren gazete, Türkiye’deki seçimlerin, ordunun Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı tutum alması üzerine öne alındığını yazdı. Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunu da değerlendiren Bağış ise “Sanıyorum ki Sayın Gül’ü yeni cumhurbaşkanı ilan edebiliriz. Büyük bir cumhurbaşkanı olacak” dedi. azetelerde, televizyonlarda, 22 Temmuz seçimlerinin, özellikle AKP’nin kazandığı zaferin yorumu başta. AKP, oyların yarısına yakın bölümünü kazanmıştır; bu sonuç, partinin kendisini de şaşırtmış halde. Zaten, bizler de beklemiyorduk. Görülüyor ki, AKP, hemen her kesimden oy almış. Bunun bir sonucu da, eriyen merkez sağ oylarının büyük bölümü AKP’ye, geri kalanı da MHP’ye akmış. Ama MHP’de de öyle ahım şahım bir gelişme görülmüyor. Asıl çarpıcı olanı, CHP’nin durumu: DSP ile el ele varmiş olsa da, eskiden beri topladığı oyları almış. Kürt bağımsızları, 24 temsilcisiyle Meclis’e giriyor. Olumlu bir olay. Ne var ki, Kürt oylarının bulunduğu bölgede, parsa yine AKP’nin. ? İster istemez sorun şu: Nereden geliyor AKP’nin bu şahlanışı? Seçimlerden önce yaygın beklenti şu idi: AKP, iktidarı elinde tutsa da, pek güçlü bir muhalefet çıkacaktı seçim sandıklarından. Ve bu bile, ileriye doğru bir adım olacaktı, ama gerçekleşmedi. Kimi gazeteler, “AKP’nin 10 altın vuruşu”ndan söz ediyorlar; ne var ki, hepsi de gündelik açıklamalar ve nedenlerin köküne inmiyorlar. Nedenlerse derinlerde... Dikkatli bir kalemin, Tufan Türenç’in tanıklığına da (Hürriyet, 23.7.2007) başvurarak anlatalım: “Ekonomimiz hâlâ kırılgan... Pamuk ipliğine bağlı dengeler üzerinde yol almaya çalışıyoruz. Sürekli borç alma, elinde ne varsa satıp savma sarmalı içinde yuvarlanır hale geldik. Dünyadaki para bolluğu nedeniyle Türkiye’ye akan sıcak para girişi durduğu anda Türkiye’nin duvara toslayacağını yetkili ağızlar bile söylüyor. Kaderimiz dünyadaki likidite bolluğunun sürmesine bağlı. Son 5 yıl içinde yatırım yaparak, daha çok üreterek büyümedik. Sürekli borçlanarak ve ithalat yaparak uçurduk Türkiye’yi.” Bu uçan Türkiye’nin, gözlerin önüne gerdiği “duman perdesi” olmaz olur mu? Ayrıca, aynı kalemden şu rakamlara da bakınız lütfen: “Türkiye’de 80 bin cami, 67 bin eğitim G ‘G Sıcak hava yaşamı olumsuz etkiliyor ‘ABD YARDIMCI Müttefiklerin, PKK’nin oluşturduğu “açık ve net” tehdide karşı Türkiye’ye yardımcı olması gereğini vurgulayan Bağış, “Eğer bir müttefikiniz size yardımcı olmazsa, ya dürüstlüğünü ya da kabiliyetini sorgularsınız” ifadesini kullandı. ABD’nin, Türkiye’nin, Washington ile çatışma pahasına olsa da Irak’a girmeye hazır olduğunu anlaması gerektiğini ifade eden Bağış, “Bir sani Kütahya’da 600 hektar kül oldu Haber Merkezi Türkiye genelinde etkili olan ve kimi bölgelerde mevsim normallerinin 78 derece üzerinde seyreden sıcak hava yaşamı olumsuz etkiledi. Kütahya’nın Hisarcık ilçesi yakınlarında karaçam ağaçlarının yoğun olduğu bölgede çıkan orman yangınında 600 hektarlık alan zarar gördü. Aydın’ın Bozdoğan ilçesinde çıkan yangında 5 hektar orman alanı tahrip olurken Eskişehir’in Sarıcakaya ilçesinde çıkan yangında, 2 hektarlık karaçam alanı zarar gördü. Sıcaklığın mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği Ege’de tarım alanları zarar gördü. TARİŞ Üzüm Birliği Başkanı Ali Rıza Türker, aşırı sıcak hava nedeniyle bölgede bağların zarar gördüğünü belirtti. Öte yandan 3917 metre yüksekliğindekiErciyes Dağı’da aşırı sıcaklardan etkilendi. 3840 derecelere ulaşan hava sıcaklıkları nedeniyle dağın zirvesindeki karlar büyük ölçüde eridi. seçimlerde başarısız SIFIR CHP mıydı? 5 yıllık bir iktidar döneminin ardından ana muhalefet partisinin aynı oy oranında kalmasının başarılı olmadığı söylenebilir. Zaten genel yorumlar da bu yönde. Ancak bir başka yönden bakıldığı zaman bana CHP pek de başarısız gibi gelmiyor. Neden mi? Çünkü CHP aslında bir muhalefet partisi şeklinde çalışmadı. Daha çok devlet iktidarının güçlü bir ayağı rolünü üstlendi. Baykal ve arkadaşlarının devleti koruma refleksi, halkın çıkarlarını savunma refleksinin önüne geçti. Halkçı bir siyaset, CHP yönetiminin derdi bile olmadı. Böyle bakıldığında CHP’nin çok da başarısız olduğu söylenemez. CHP, devletçi milliyetçiliğin partisi olarak yüzde 21 civarında oy aldıysa, bu kimliğiyle bu oranı başarı olarak bile kabul edebiliriz. Tabii bu yüzde 21 oyun içinde hâlâ CHP’yi sosyal demokrat bir parti olarak kabul edenlerin de bir ağırlığı bulunuyordu. CHP’li seçmenin tamamının sırf devletçi kaygılarla oy verdiği söylenemez. ??? CHP, sol seçenek için bir adres olabilir mi? Bir kere, CHP’li seçmenin de Deniz Baykal ve ekibinin siyasetlerine yakın bir yerde durduklarını unutmamamız gerekiyor. Bazı CHP’li ailelerin, NOKTASI ORAL ÇALIŞLAR Yeni Bir Sol Seçenek... oyları CHP ile MHP arasında paylaştırdıklarını duyduğumda bu seçmenin de solla olan ilişkisini yeniden değerlendirmek gerektiği düşüncesine vardım. Deniz Baykal ve arkadaşlarının izledikleri siyasi çizginin toplumda bir karşılığı bulunuyor. Bu karşılık, hiçbir zaman iktidar olacak kadar geniş bir halk desteğini alamaz. Baykal da bunu bildiği için “İktidar olabiliriz de olmayabiliriz de” demek gereğini duyuyor. Deniz Baykal ve ekibi, siyasi tercihlerinin de ötesinde, yaptıkları örgütsel, kişisel hatalar yüzünden de sevilmiyor olabilir. Ekip değişse belki birkaç puan fazla alınabilir, ama asıl durum değişmez gibime geliyor. CHP’ye bugün egemen olan devletçi, bürokratik, milliyetçi çizginin belli bir toplumsal tabanı olduğunu da unutmamak gerekiyor. ??? CHP’nin bir sosyal demokrat parti ye dönüşme şansı var mı? Ben böyle bir hedefi çok gerçekçi görmüyorum. CHP içinde sosyal demokratlar yok mu? Tabii ki var… CHP içindeki iktidar kavgasının sonucu ne olursa olsun, o partiye sosyal demokrat bir çizginin egemen olmasını beklemek fazla iyimserlik olur. Şu anda Türkiye’de örgütlenme özgürlüğünü, sendikal hakları, demokrasiyi, gelir adaletsizliğine karşı mücadeleyi, emperyalist müdahaleye karşı barışı savunacak bir sol seçeneğe ihtiyaç olduğu bir gerçek. Türkiye’nin temel meselelerini özgürlükler ve haklar temelinde çözecek bir sol örgütlenmeye her zamankinden daha fazla muhtacız. AKP’nin ikinci tek parti iktidarı döneminde, soldan, özgürlükler açısından, sorunların barış içinde çözümünden yana bir sol muhalefet olmalı. Ancak böyle bir muhalefet, Türkiye’nin sorunlarını şiddet ve kavga dışındaki yöntemlerle aşmasına yardımcı olabilir. ??? CHPMHP muhalefetinin AKP’yi milliyetçi bir sıkıştırma altına sokacağı, Türkiye’nin dış politikasında gerginlikleri artıracak önlemleri teşvik edeceği bir gerçek. AKP’ye soldan yapılacak bir muhalefet, böyle bir ortamda daha da önem kazanıyor. Böyle bir sol seçenek nasıl oluşturulabilir? Hemen yarın bir oluşuma girişmeye kalkmak acelecilik olur. Biraz daha yeni gelişmeleri izlemek, Meclis’te tabloyu dikkatle okumak lazım. AKP’nin ne yapacağını görmek de önemli. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından AKP’nin eli rahatlayacak. Böyle bir durumda bakalım nasıl bir yol izleyecekler? ??? Sol seçenek, şu anda ülkemizin siyasetteki en temel ihtiyacı. Nasıl örgütlenip nasıl şekilleneceği, sanırım gelişmeler içinde ortaya çıkacak. Bu bir parti mi olur, platform mu, yoksa cephe mi?.. Üzerinde düşünmeye, pratiği gözlemeye gerek var... Belki de bütün bu konuları olgun bir ortam içinde tartışmak için toplantılara, konferanslara gerek duyulabilir. Yeni bir döneme girdik. Yeni araçlar ve yeni yöntemler aramalıyız... oralcalislar?cumhuriyet.com.tr Küresel ısınmanın yarattığı dengesizlik Avrupa yangın ve selle boğuşuyor Haber Merkezi Küresel ısınma nedeniyle dünyadaki dengesizlik bir yandan sel baskınları, bir yandan da aşırı sıcaklıklara bağlı orman yangınlarıyla kendini göstermeye devam ediyor. Aşırı sıcakların kavurduğu Güneydoğu Avrupa orman yangınlarına teslim olurken, İngiltere de son 60 yılın en büyük sel felaketiyle karşı karşıya kaldı. Thames Nehri Oxford yakınlarında taştı. Yunanistan’daki orman yangınlarında 4 kişi yaşamını yitirdi. Makedonya’nın başkenti Üsküp yakınlarında çıkan orman yangınının da yaklaşık 50 bin hektarlık alanda etkili olduğu belirtildi. Bulgaristan’da çıkan 65 kilometrelik alana yayılan orman yangınları 3. gününde de kontrol altına alınamadı. Yardım talebinde bulunan Bulgaristan’a Türkiye de 1 helikopter gönderme kararı aldı. İtalya’nın güneyindeki Puglia’da meydana gelen orman yangını 2 can alırken bölgede tatil yapan 4 bin kişi helikopter ve botlarla tahliye edildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear