Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 NİSAN 2006 CUMA 23 nisan CUMA YAZILARI ORHAN BURSALI ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI TÜM YURTTA ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLERLE KUTLANDI C Arınç Ne Dedi? noktalarına gelince, zorlanıyorlar.. Çünkü bu derin temelleri Atatürk attı! 4) Şimdi bu ‘‘özgürlükleri’’ de istiyorlar. Arınç, Erdoğan ve şürekasının yıkmak için üzerinde kazmakürek çalıştıkları temel budur. Temel dayanakları da ‘‘halkın oyu’’ ile gelmiş olma iddialarıdır!.. Demokratik, laik Cumhuriyet; sosyal hukuk devleti, son kalesinde dayanıyor! Ama kaleleri de düşüyor! Mesela devletin ‘‘sosyal’’ kalesi de yerlerde sürünüyor.. AKP, halkı savunmasız, zavallı ve başkalarının inayetlerine bağımlı bırakacak büyük adımları gerçekleştirmektedir.. Yurttaşın, özgür yurttaş giysileri çıkartılmakta, çırıl çıplak, bütün politik ve mafiyöz ideolojik örgütlenmelere teslim edilmektedir! Şimdi sırada Cumhurbaşkanlığı var!.. ??? Arınç diyor ki, laikliği halk oylamasına götürelim! Neden laiklik? Mesela Cumhuriyeti de götürelim! Parlamento olsun mu olmasın mı, diye de soralım! Anayasada laikliğin dokunulmazlığı olmayacaksa, hemen hemen aynı değerdeki, demokrasi, sosyal hukuk devleti gibi tanımların neden dokunulmazlığı olsun?! Örneğin halk, devletin sosyal korumasını istiyor mu istemiyor mu? Bunu neden sormayalım? Mesela aklıma şu geliyor: Siyasilerin dokunulmazlığı kalksın mı kalkmasın mı? Arınç’ın parlak beynine, neden bu gelmez? ??? AKP, bir azınlık hükümetidir! Ulus, Meclis’te tam temsil edilmiyor! Seçmenin verdiği oyların yüzde 45’i Meclis’e giremiyor! Arınç Bey de sesini burada çıkarmıyor, ama egemenlik ulusundur diye palavra atıyor! Egemenlik ulusun ise, o zaman bu egemenliğin Meclis’te temsilini sağlaman esas görevin değil midir? 23 Nisan’da esas konuşman gereken konu bu değil mi? CHP de bu konuda AKP’den pek de farklı olmadığını gösteriyor! Yazık ki yazık! Arınç, ‘‘egemenlik ulusundur’’, ‘‘milletin temsiliyeti’’ bakımından ayıplı bir meclisin başkanlığını yapıyor! Bu ‘‘kanına’’ dokunmuyor! Neden acaba?! obursali@cumhuriyet.com. 5 B Adana İzmit Sıvas Adapazarı 23 Nisan coşkusu NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, gerçekleştirilen törenlerle coşkuyla kutlandı. Ankara 19 Mayıs Stadyumu’ndaki törenler sırasında Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik konuşurken yağmur yağmaya başlayınca şeref tribününün sol tarafındaki izleyiciler konuşmanın kısa kesilmesi için alkış ve ıslıklar eşliğinde tempo tuttu. Törenin gösteri bölümü hava muhalefeti nedeniyle iptal edilirken TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın 1. TBMM’nin Osmanlı Mebusan Meclisi’nin devamı olduğu yönündeki konuşması dikkat çekti. 23 Nisan kutlamaları ilk olarak Milli Eğitim Bakanı Çelik başkanlığındaki heyetin Anıtkabir’i ziyareti ile başladı. Daha sonra ise TBMM Başkanı Bülent Arınç başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’i ziyaret etti. Daha sonra Cumhuriyetin ilan edildiği 1. Meclis Binası’ndaki törene geçildi. Törenin başında, Meclis sıralarında Türk kadınını temsil eden 18 milletvekilinin yemin ettiği 1 Mart 1935’teki tarihi oturum, Kolej Erken Başarı öğrencileri tarafından canlandırıldı. 18 kız öğrenci, Meclis’te yer alan kadın milletvekilleri gibi siyah takım elbise ve fötr şapkalar giyerek 5. Dönem’in ilk oturumunu yaptı. Oturumda Atatürk’ü canlandıran bir öğrenci o günkü cumhurbaşkanlığı yeminini ederek TBMM Zabıt Ceridesi’nde yer alan konuşmasını okudu. A kapatınca son madde İlk Meclis’in birinci gündemi olarak tekrar görüşüldü ve karara bağlandı. Bu aynı zamanda iki Meclis arasında bir bağın olduğunu ve millet iradesinin kesintiye uğramadığını göstermektedir’’ dedi. KOLTUKLAR ÇOCUKLARIN OLDU Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, koltuğunu Etimesgut Zekiye Güdüllüoğlu İlköğretim Okulu 4. sınıf öğrencisi Ozan Gökdemir’e devretti. Sezer, Gökdemir koltuğa oturduktan ve kendini tanıttıktan sonra, ‘‘Eğitim konusunda neler düşünüyorsun’’ diye sordu. Gökdemir de ülke bütçesinin daha bir büyük bölümünün eğitime ayrılmasını temenni ettiğini belirtti. TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın koltuğuna ilköğretim öğrencisi Dilara Yılmaz geçti. Gölbaşı TEK İlköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi Yılmaz’ı maka mına oturtan Arınç, aynı okuldan Damla Cinel’i TBMM Başkanvekili seçildiğini söyledi. Milli Eğitim Bakanı Çelik’in makam koltuğuna ise 2’si kız 3 öğrenci oturdu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, çeşitli illerden gelen yaklaşık 600 öğrenci ile öğretmenlerini Çankaya Köşkü’nde kabul etti. Sezer burada yaptığı konuşmada, çocuklara ‘‘Türkiye Cumhuriyeti’ni siz çocuklarımıza, gençlerimize emanet eden Yüce Atatürk’ün sevgisini, güvenini ve sizlere verdiği değeri anlamak, O’nun yolundan ayrılmadan, ülkemizi ve ulusumuza yararlı yurttaşlar olabilmek için çalışmak en önemli görevinizdir’’ diye seslendi. Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz, yaptığı konuşmada, Türk çocuklarının, dünyada sömürüye ve işgale başkaldıran ve sonucunda egemenliğini kazanmış bir ulusun evlatları olduğunu vurguladı. ANLAMLI MESAJLAR ‘Elimizden tutun, bizi de okutun’ İSTANBUL / İZMİR (Cumhuriyet) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, İstanbul’da çeşitli özel kuruluşların düzenlediği etkinliklerle kutlandı. Kentin resmi ve askeri makamlarına sembolik olarak geçen öğrenciler, şiddetin önlenmesi, kız çocuklarının okula gönderilmesi gibi isteklerde bulundular. İstanbul Valisi Muammer Güler, Cihangir İlköğretim Okulu öğrencilerini kabul etti. Güler’in makamına oturan 5. sınıf öğrencisi Edip Can Evcil İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey’i arayarak, kızların okutulmasına ilişkin isteklerde bulundu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Evcil, şiddetin İstanbul’un en büyük sorunu olduğunu belirterek “Atatürk ‘Yurtta barış, cihanda barış’ demiştir, fakat bu söz İstanbul’da ‘yurtta kavga, cihanda kavga’ haline dönmüştür’’ dedi. CUMHURİYETİN GÜVENCESİ ÇOCUKLAR 1. Ordu Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Maltepe Küçükyalı Merkez İlköğretim Okulu öğrencilerini Orgeneral Başbuğ, ‘‘Sizler, Atatürkümüz’ün kurduğu Cumhuriyetimiz’in güvencesisiniz’’ dedi. Orgeneral Başbuğ, daha sonra orgeneral üniforması giyen Taylan Acar’a sembolik olarak makamını devretti. Güler, Başbuğ ve Topbaş, Taksim Cumhuriyet Anıtındaki törenden sonra Ali Sami Yen Stadı’ndaki kutlamalara katıldılar. Geçit töreni sırasında çocuklar‘‘Elimizden tutun, bizi de okutun’’, ‘‘Baba beni okula gönder’’ yazılı pankartlar taşıdı. Serin havada üşümelerine karşın geçit törenine katılan ve tribünleri dolduran çocuklar, neşelerini yitirmeden bayramı coşkuyla yaşadılar. ‘İKİ MECLİS ARASINDA BAĞ VAR’ Ardından Meclis Başkanı Arınç başkanlığındaki heyetin katıldığı törene geçildi. Sinop Mebusu Şerif Bey’in Meclis’in açılışında yaptığı konuşmanın banttan dinletilmesiyle başlayan törende konuşan Arınç, 1. Meclis’in Osmanlı Mebusan Meclisi’nin devamı olduğunu söyledi. Arınç, ilk Meclis’te kullanılan içtüzüğün Osmanlı Meclisi Mebusanı’nın tüzüğü olduğunu ve 7 yıl yürürlükte kaldığını belirterek şöyle devam etti: ‘‘İlk Meclis Başkanı seçiminde, Mustafa Kemal Atatürk’le yarışan ve sonra O’nun yardımcısı olan iki kişi, Mevlana Hazretleri’nin soyundan gelen iki çelebiydi. Meclisin içi tam bir Anadolu fotoğrafıdır. Anadolu toprakları kimi barındırmışsa Meclis’te onlar temsil edilmiştir. Her meslekten insan vardır burada.’’ Birinci Meclis’te çıkarılan ilk yasa tutanağının orijinal bire bir kopyasının da davetlilere dağıtıldığı törende Arınç, ‘‘Savaşın ortasında çıkarılan ve hayvan vergilerinin arttırıldığını belirten bu ilk kanun, aslında Osmanlı Meclisi Mebusan’ının son gündem maddesiydi. Ancak işgal kuvvetleri Meclisi Mebusan’ı Anıtkabir’e yurttaş akını ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yurdun dört bir yanından Ankara’ya gelen yediden yetmişe yüzlerce Cumhuriyet Okuru (CUMOK) ve ADD üyesi, gün boyu düzenledikleri etkinliklerle ‘‘Ata’yı ve devrimlerini koruyacağız’’ mesajı verdi. Ankara CUMOK’un daveti üzerine İstanbul, İzmir, Bandırma, Çanakkale, Bozüyük, İzmit, Eskişehir, Kastamonu, Muğla, Burdur, Denizli, Aydın, Bergama, Alaşehir, Isparta, Antalya, Zonguldak ile Amasya’dan gelen CUMOK ve ADD üyeleri, sabah 07.15’te tren garında buluştu. Yurttaşlar, daha sonra Anıtkabir’e yöneldi. Ellerindeki Atatürk posterleri, Türk bayrakları, Cumhuriyet gazeteleri ve CUMOK şapkalarıyla Aslanlı Yol’dan yürüyüşe geçen yurttaşlar, metrelerce uzayan kortejin, yürüyüşünü tamamlamasının ardından merdivenlerde anı fotoğrafı çektirdi ve Atatürk’e saygı duruşunda bulundu. ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı yaptığı konuşmada ‘‘Tam bağımsızlıktan bağımlılığa dönüşen, emperyalistlerin kuyruğuna takılan hükümetlerin yönettiği bir Türkiye istemiyoruz. Kemalizmi yeniden siyasal iktidar yapmak için sonuna kadar çaba göstereceğiz’’ diye konuştu. ‘ŞERİATA GEÇİŞ YOK’ 1. Meclis ve 2. Meclis binalarını gezen yurttaşlar, ‘‘Aydınlık Türkiye, şeriata geçiş yok’’, ‘‘Türkiye laiktir laik kalacak” sloganları attı. Ziyaretlerin tamamlanmasının ardından, TSYD Ankara Şubesi’ne geçen CUMOK ve ADD üyelerine, burada da Kazancı ve ADD Kurucu Üyesi İlter Ertuğrul seslendi. Kazancı, Anadolu’da etkinlik yapabilen yalnızca iki güç bulunduğunu, bunların da ADD ve CUMOK’lar olduğunu vurguladı. öyle bir şey söylenmez belki, ama, siyasal görüşleriyle, iktidar yapılarıyla bir alışverişim olmayacağı için kendimi çok rahat ifade edebilirim: Başından beri hazzetmediğim bir politikacı tipinin temsilcisidir Bülent Arınç! Neden böyle? Çünkü daha Refah Partisi döneminden izlerim kendilerini; günlük olaylar üzerine politikacı kuru ve yaş sıkıfıkılarıyla, kendi değerler sistemimdeki yerini başarıyla koruyor! Şüphesiz, evlilik şartı olarak eşine dayattığı başını türbanlama da, ‘‘dinselliği bütün politikacı’’ tipini pekiştirdi. Arınç’ın 23 Nisan konuşması, aslında yeni şeyler içermiyor. ‘‘Laiklik adına bazı inançlar kısıtlanıyor’’ söylemini biliyoruz. Bunu, lideri Erdoğan daha net olarak, ‘‘Dini bütünlere politika alanını kapatamazsınız’’ biçiminde ifade etmişti! Bu da bir palavradır, sahteciliktir, çünkü ülkemizde politik hayatın kapıları dinsel politikaya tamamen açıktır: Politikada; 1) Din tüccarlığının tam serbestliğini talep ediyorlar.. ki bu aşağı yukarı, gerçekleşmiş durumdadır ülkemizde... Bugün, dini politikaya alet ettiği gerekçesiyle savcıların takibine uğrayan hiçbir politikacı yoktur! Arınç’lar, Erdoğan’lar ve şürekası, tamamen din politikacılarıdır.. O halde şu saptamayı yapabiliriz: Bu ülkede ruhu ve inanışları şeriat temeline dayanan insanlar, dini kullanarak seçimlere katılabilmekte ve iktidara gelebilmektedir.. Bu noktada anayasa ve yasalar fiilen rafa kaldırılmış durumdadırlar! 2) Dinci politikacılar ikinci aşamada, seçimleri kazanıp iktidar koltuklarına oturuyor ve devleti istedikleri gibi çekip çevirmeye başlıyor; bütün şeriatçıları veya şeriata yakın olanları, tarikat müritlerini bütün yönetim kademelerine getiriyor.. Biz fiilen dinciler tarafından yönetiliyoruz! Bu ekip, yasaları da kenarından köşesinden değiştirebiliyor, ülke iktisadiyatını kendi yandaşlarına peşkeş çekme görevini de yerine getiriyor. 3) Üçüncü aşama, devleti bütün kurum ve kuruluşlarıyla yönetme, anayasayı kendilerine göre değiştirme, bu ülkeyi kendi belirledikleri bir ‘‘dinsel laik çerçeve (!?)’’ temeline oturtma, Ordu’yu dinselleştirme ve Cumhurbaşkanlığı felsefesini değiştirme ‘Çocukları kullandılar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM’de bu yıl üçüncüsü toplanan ‘‘Çocuk Meclisi’’nin başkanlığına 21 yaşında bir imam hatip lisesi öğrencisinin seçilmesi ve başta ‘‘imam hatip liselilere üniversiteye girişte katsayı eşitliği istemi’’ olmak üzere siyasi mesajlar vermesine tepkiler büyüyor. CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın Meclis üzerinden siyaset yaptığını belirterek ‘‘Tıpkı, PKK’nin eylem yaptığı yerde çocukları öne sürdüğü gibi’’ dedi. Arınç’ın TBMM’deki 23 Nisan özel oturumunda egemenlik tartışması açıp Türkiye’de ‘‘kurumlar saltanatı’’ olduğunu ileri sürmesine de tepki gösteren Topuz, TBMM Başkanı’nın tarafsızlığını yitirdiğini belirterek istifaya çağırdı. CHP’li Topuz, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Türkiye 3. Çocuk Meclisi’nde verilen mesajlara ve Arınç’ın 23 Nisan özel oturumundaki konuşmasına sert tepki gösterdi. Topuz, ‘‘Bakınız 22 Nisan’da o ‘Çocuk Meclisi’ dolayısıyla çocukları, o gençleri kullanarak, onların üzerinden siyaset yaptılar. Tıpkı PKK terör örgütünün eylem yaptığı yerde çocukları öne sürdüğü gibi. Çocukların, Meclis’in sırtından siyaset yapmasınlar’’ dedi. ‘BÜLENDİNEJAD OLMAK İSTİYOR’ TBMM Başkanı’nın konuşmasını eleştiren Topuz, Arınç’ın İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’a özendiğini ve Türkiye’nin ‘‘Bülendinejad’ı olmak istediğini’’ savundu. Topuz ‘‘Meclis Başkanı bugünkü konumunda devam edecek ise, siyasi polemiklerde taraf olmak istiyorsa, o zaman bu makamı derhal boşaltmalıdır’’ diye konuştu. Arınç’ın bazı kurumların ‘‘gizli anayasası’’ olduğunu söylerken isim vermekten kaçındığına dikkat çeken Topuz, ‘‘Asıl gizli anayasası olan Arınç’tır, biz bunu açıkça söylüyoruz. AKP’nin gizli anayasası vardır’’ dedi. Topuz, gazetecilerin sorusu üzerine ‘‘Çocuk Meclisi’’ oluşturulmasının güzel bir girişim olduğunu belirterek şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Fakat çok büyük bir tesadüf, bütün imam hatip lisesi mezunları aktif görevlere seçildi ve onlar da hükümetin sık sık tekrarladığı birtakım şeyleri önerge haline dönüştürerek, yani gençlerimizi kullanarak da onları bir ‘Çocuk Meclisi’ kararı haline dönüştürmeye çalıştılar. Ben bunu kastederek, gençleri kullanarak siyaset yapmayın dedim. Ne bakanlığın, ne Meclis’in onuruna yakışır...’’ Bir gazetecinin ‘‘PKK benzetmesiyle neyi kastediyorsunuz’’ sorusu üzerine de Topuz, Diyarbakır’da terör örgütünün gençleri ortaya sürdüğünü anımsatarak ‘‘Çocuk Meclisi olayında da benzerinin yapıldığını’’ söyledi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer de yaptığı açıklamada Arınç’ın Meclis’teki konuşmasını eleştirerek ‘‘Arınç’ın kafasında bir ‘rejim sorunu’ olduğu açıkça anlaşılmaktadır’’ dedi. BAZI KENTLERDE YÖNETİCİLERİN UYGULAMALARI KUTLAMALARA GÖLGE DÜŞÜRDÜ Kara çarşaf resmi geçitte Yurt Haberleri Servisi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı yurdun birçok yerinde coşkuyla kutlanırken bazı kentlerde yöneticilerin uygulamaları törenlere gölge düşürdü. Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde resmi geçide katılan çocuklara kara çarşaf giydirilmesi tepkiye yol açtı. Gümüşhane’de ise yer darlığı gerekçe gösterilerek törenlerin yapıldığı alana erkekler alınmadı. Ordu’da da törenlerin bomba tehlikesi nedeniyle iptal edildiği söylentisi nedeniyle katılım çok az oldu. Çorlu’da General Basri Saran Stadı’ndaki törende Hanife Celep İlköğretim Okulu’nun kortejinde bir grup kara çarşaf giymiş öğrenci dikkat çekti. 5. Kolordu Komutanı Korgeneral Metin Yavuz Yalçın, hemen İlçe Milli Eğitim Müdürü Zafer Altunkozaoğlu’nu yanına çağırarak ‘‘Bu okulların sorumlusu sizsiniz. Bu çağda, çocuk yaştaki öğrencilere kara çarşaf giydirilip halkın gözü önünden geçmeleri hiç de hoş olmadı. Sanırım sorumlular hakkında gereğini yaparsınız’’ dedi. Altunkozaoğlu ise şöyle konuştu: ‘‘Törenlerde neler yapılacağı komite tarafından belirleniyor. Törenlerde öğrenciler 3 değişik döneme ait kıyafetleri İstanbul Avcılar’da şeriatçı gruplar bildiri dağıttılar. ‘‘Neyin bayramı’’ başlıklı bildiride Atatürk’e küfürler sıralanarak milli bayramların Müslümanlar için bayram günü değil, aksine birer kara gün olduğu ifade edildi. sergilediler. Cumhuriyet öncesi, Cumhuriyet dönemi ve günümüz kıyafetleri sergilendi. Ortada bir yanlış anlama var. Okul yöneticileri hakkında inceleme başlatacağım.’’ Gümüşhane’de Atatürk Stadyumu’nun bakımda olması nedeniyle törenler yan taraftaki amatör maçların yapıldığı toprak zemini olan Yenişehir sahasında gerçekleştirildi. Birçok kişi tel örgülerle çevrili olan sahaya giremedi. Valilik kararıyla içeriye sadece kadın ve çocuklar alındı. Ordu’da 23 Nisan törenlerinin düzenleneceği stada bomba konulacağı duyumu üzerine iptal edildiği söylentisi panik yarattı. Bu nedenle 12 bin kişilik 19 Eylül Stadyumu’nda yapılan törenleri sadece 3 bin kişi izledi. Fatsa ilçesinde düzenlenen törenler sırasında AKP İlçe Başkanı Veysel Dalcı sakız çiğneyerek Atatürk Anıtı’na çelenk koydu. Dalcı, anıta çelenk koyduktan sonra dönüşünde de sakız çiğnemeyi sürdürürken, Kaymakam Mustafa Selman Yurdaer tören sonrası yaptığı açıklamada, Dalcı hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. 23 Nisan kutlamaları kapsamında Atatürk Anıtı’na çelenk sunma törenine Saadet Partisi’nden hiç kimse katılmadı. Amasya’da da AKP il ve ilçe yönetiminin bulunduğu binaya Atatürk’ün fotoğrafının asılmayıp da yalnızca AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafının asılması dikkat çekti. Hava muhalefeti nedeniyle Ardahan ve Rize’deki etkinlikler spor salonuna alınırken Van ve Şırnak’taki kutlamalar ertelendi.