Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Nr. 16 / 2006 21. APRIL 2006 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr. TÜRKİYE’NİN AKDENİZ VE EGE KIYILARINDA KURACAKLARI YENİ İNCİRLİK’LER İÇİN ‘YER BEĞENİYORLAR’ ABD’ye 3 deniz üssü MUSTAFA BALBAY Çelişki Nerede? Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in geçen haftaki tarihsel konuşmasında çok önemli bir tümce vardı. İrtica tehlikesinin altını önemle çizen Sayın Cumhurbaşkanı bu tehdide karşı savaşımın anayasa gereği olduğunu söyledikten sonra ekliyordu: ‘‘Gericiliğe karşı bu savaşımın, halkın dinsel inançlarına karşı çıkmak gibi gösterilmesi başlı başına bir din sömürüsüdür.’’ ? Sayın Sezer irticanın kullandığı yöntemleri iyi biliyordu ve önceden haber veriyordu. Nitekim dinci basın Sayın Cumhurbaşkanı’na yakışıksız bir üslupla hemen saldırıya geçerken Başbakan Erdoğan da koroya katılmakta gecikmedi: ‘‘Siz (Cumhurbaşkanı) dindar insanları siyasetten alıkoymak için bunları konuşuyorsanız, bu millet sizi affetmez. Bu ülkede dindar insanın da siyaset yapma hakkı vardır. Kimse bize kalkıp da irtica dersi vermesin. Mürekkep yaladık. Bunu bize anlatmasınlar.’’ Sayın Sezer’in ‘dindara’ değil ‘dinciye’, eski deyişle ‘mürteci’ye dönük uyarılarına karşı çıkmak için ‘mugalata’ya başvuran Sayın Başbakan politikadaki safını bir kez daha açıkça vurgulamıştır. Gerçekte Başbakan’ın bu çıkışı Cumhurbaşkanı’nın konuşmasında ne kadar haklı olduğunu göstermektedir. ? Türkiye AB’ye üye olursa hukuk düzenimiz ve özgürlüklerimiz bu kapsamda değerlenecektir. Ancak sonu belirsiz bir süreci beklemeye kimsenin niyeti yoktur ve tehlike kapının ağzındadır. Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın çelişkisi Sayın Erdoğan’ın son konuşmasıyla gerçek bir çatışmayı sergiliyor. Bu çatışma nasıl çözülecektir? Gelecek yıl çok uzak değildir; sekiz ay sonra hem genel seçim hem de Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı 2007’ye giriyoruz. AKP 2002 seçimlerinde seçmenlerin 4’te 1’inin, sandığa gidenlerin 3’te 1’inin oylarıyla Meclis’in 3’te 2’sini ele geçirdi. Bu sonuç bir ‘Yeşil Darbe’ içeriği taşıyordu. Bugün varılan nokta Ortadoğu’nun bu karışık ortamında AKP’nin hükümetten sonra Cumhurbaşkanlığı’nı da ele geçirme niyetinde olduğunu göstermektedir. ? Sezer, laik Cumhuriyet, anayasa ve hukuk devleti bağlamında görevini yapıyor, uyarıyor; bunun bir zorunluk olduğunu da şu sözleriyle açıklamaktadır: ‘‘Cumhurbaşkanı’nın, anayasa uygulamasını gözetme görev ve yetkisi ile ant içtiği öğeler birlikte değerlendirildiğinde, yansızlığının siyasal yansızlık olduğu, Atatürk ilke ve devrimleri ile laik Cumhuriyet söz konusu edildiğinde bu değerlerden yana tutum takınmak zorunda olduğu görülecektir.’’ Cumhurbaşkanı devletin temel ilke ve yasaları söz konusu olduğunda tarafsız değildir. Başbakan devletin temel ilke ve yasalarına karşıt olduğu için Çankaya’ya karşı çıkıyor. A NKARA Amerika Birleşik Devletleri’nin, Türkiye’nin Ege ve Akdeniz kıyılarında 3 deniz üssü kurmak için girişim başlattığı, bu bağlamda İskenderun ve Urla’nın belirlendiği, Mordoğan’ın 3. olasılık olarak incelendiği öğrenildi. Kurulacak üsler İncirlik’in statüsüne göre biçimlenecek, Türkiye’nin denetimi ve ABD’nin bu üsleri kullanma biçimi ayrı bir alt anlaşmayla kesinleştirilecek. Kıyılarda araştırma yapan 1012 kişilik Amerikan personelinin elinde resmi izin belgesi bulunuyor. ABD’nin İskenderun Körfezi’ndeki çalışmalarını ilk olarak gazetemizin İs kenderun muhabiri Akın Bodur, mart ayında haberleştirmişti. Bodur’un haberinde, 9 Amerikalı yetkilinin İskenderun’a geldiği, yerel yetkililerle görüştüğü, denizde derinlik ölçümleri yaptığı vurgulanmış, ABD’nin burayı üs olarak kullanma kararına vardığı belirtilmişti. Dışişleri ve ABD’nin Ankara Büyükelçiliği yetkilileri derinlik ölçümünü doğrulamışlar, ayrıntılı bilgi vermemişlerdi. Cumhuriyet, ABD’nin Karadeniz, Akdeniz ve Ege Denizi’nde planladığı yeni etkinlik arayışlarını açıklıyor. ABD’YE ÖZEL İZİN: 2005 yılı ortalarında ABD, Türkiye’yi çevreleyen 3 denizde askeri tesis kurmak istediğini Ankara’ya iletti. Karadeniz konusu Montrö Antlaşması’nın delinmemesi için kabul edilmedi. Buna karşılık Akdeniz ve Ege’de daha esnek davranılabilece ği bildirildi. Askerler konunun siyasi iradeyi doğrudan bağladığını belirterek son kararı hükümetin vermesi gerektiğini ilettiler. Hükümet Amerikalılara, olası üssün yeri konusunda araştırma yapmak üzere izin verilmesini kararlaştırdı. TÜM KIYILARI TARIYORLAR: Amerikalılar, bu resmi iznin ardından Ege ve Akdeniz’de liman derinliğine sahip kıyıları araştırmak için işe koyuldular. 1012 kişilik ekip önceden planlanan kıyıya gitmeden bölgedeki yerel yetkililer uyarıldı ve sorun çıkarılmaması, gelen heyete her türlü yardımın yapılması istendi. Çalışmalar 8 ay önce başladı ve aralıksız sürdürüldü. Arkası 18. Sayfada SEZER’E DESTEK ‘Vakit haddini aştı’ İZMİR/ İSTANBUL (Cumhuriyet Ege Bürosu) Dinci Vakit gazetesinin günlerdir Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i hedef gösteren yayın politikasına tepki yağıyor. Sezer’i daha önce İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’la kıyaslayan dinci gazete, ‘‘Apo da Sezer gibi düşünüyor’’ başlıklı haberiyle Abdullah Öcalan’la Sezer arasında bağ kurmaya çalıştı. Rektörler, basın örgütleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Vakit’in ‘‘haddini aştığını’’ vurguladı. Sezer’in, ‘‘irtica en büyük tehdit’’ açıklamalarının ardından dinci gazeteler yaptıkları yayınlarla ardı ardına Sezer’e yüklenmeye başladılar. Sık sık la EMEKÇİLER ALANLARA ÇIKTI ANKARA/ADANA (Cumhuriyet) Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı, KESK, DİSK, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından düzenlenen eylemlerle protesto edildi. Ankara’da ‘‘insan zinciri’’ oluşturarak SSK Genel Müdürlüğü önünden TBMM’ye yürüyen emekçilere, polis Çevre ve Orman Bakanlığı önünde müdahale etti. Havaya ateş açan polisin zaman zaman silahlarını emekçilerin üzerine doğru yöneltmesi dikkat çekti. Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı TBMM Genel Kurulu’nda ele alınırken emekçiler de alanlarda düzenlemeyi protesto etti. (Fotoğraf: AA) Arkası 18. Sayfada C Hükümette seçim hazırlığı MİYASE İLKNUR h ükümet art arda aldığı ekonomik kararlarla seçmene mesaj veriyor. Tekstilde KDV’nin indirilmesi, kart mağdurları için yasa hazırlanması, KEY paralarını ödeme kararı, 100 YTL taksitle konut satılacağının açıklanması ve gençlere “ücretsiz” sağlık hizmeti, ‘‘erken seçimin işaret fişekleri mi’’ sorusunu akla geti riyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kısa bir süre önce ‘‘Kimse erken seçim beklemesin, seçimler zamanında yapılacak’’ açıklamasına karşın hükümetin cari açıktaki büyümeye karşın erken seçim ekonomisi izlemesi ve son dönemlerdeki siyasi mesajları dikkate alındığında AKP gelişen koşullara göre her an bir erken seçimi gündeme getirebilir imajının doğmasına neden oldu. Hükümetin erken seçim kararının büyük öl çüde Cumhurbaşkanlığı seçimine endeksli olduğu bilinmesine karşın terör olaylarının tırmanması, cari açığın ekonomiyi kırılgan bir hale getirmesi, sıcak para girişinin azalması ve AKP’nin hâlâ birinci parti çıkmasına karşın yapılan anketlerde oy oranlarının düşüş trendine girmesi, seçimlerin erkene alınmasını tetikleyen etkenler olarak sıralanıyor. Ancak bu etArkası 18. Sayfada ÜNAL’IN SERGİSİ Korku ve hüznün fotoğrafları Yarım yüzyıla yaklaşan göç sürecini fotoğraflarıyla ölümsüzleştiren Mehmet Ünal’ın çalışmalarına talep bitmek bilmiyor. Ünal, ‘‘Avrupa Sanat Sanayi Kültürü Merkezi’’nde kasım ayına dek sürecek olan ‘‘Suskunluğun Durakları’’ başlıklı sergisiyle 40 yılın gözlemlerini tekrar Almanya’nın önüne çıkardı. OSMAN ÇUTSAY’ın röportajı 16. Sayfada CHP’Lİ ŞİMŞEK’TEN ERDOĞAN’A ELEŞTİRİ ABD DÜŞÜNCE KURULUŞU CSIS RAPORU ‘Tarikatlar koalisyonu’ Başbakan Erdoğan’ı eleştiren Berhan Şimşek, “Bir başbakan zafiyet içinde olursa, aklına geleni söylerse ya da attığı taşın nereye varacağını bilmezse ortalık da böyle karışır. İçi doldurulmamış, kulağa hoş gelebilecek söylemlerle bir yere varılamayacağı da ortaya çıktı” dedi. LEYLA TAVŞANOĞLU’nun söyleşisi m 12. Sayfada ‘AKP ordudan kaygılı’ CSIS’nin yayımladığı Türkiye raporunda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök’ün, AKP iktidarıyla çalışma arzusu gösterdiği yorumu yapıldı. Raporda, AKP’nin, Genelkurmay’da yapılacak görev değişikliğinin ardından askerle ilişkiler konusunda “kaygı duyduğu” savunuldu. Haberi 18. Sayfada